Jump to content

KUŞBAKIŞI VATİKAN


Recommended Posts

1)

KUŞBAKIŞI VATİKAN

Vatikan'daki "Tanrı-Devlet"inde irili ufaklı 200'den fazla bina vardır. Vatikan'ın üçte biri bina, üçte biri park ve üçte biri de kaldırımdır. Papalık makamının bulunduğu yere Roma'yla Vatikan'ı ayıran ünlü Bronz Kapı'dan girilir. Vatikan "Kent ve Devleti'ne giriş ise Bronz Kapı'nın yaklaşık 300 metre kadar sağında yer alan Saint Anne Kapı-sı'ndan yapılır, Araçlar ve halk Vatikan'a ancak buradan giriş yapabilirler. Kapılarda isviçreli Muhafızlar beklerler. Dilerlerse kimlik denetimi yapabilirler; içeriye sokup sokmamakla serbesttirler. Bronz Kapı ise sadece önemli törenlerde açılır. Bu kapıdan içeri girildikten yaklaşık 150 metre kadar ileride genişçe bir avlu ile buna bakan mahzeniyle birlikte beş katlı bir saray bulunur. Papalar işte burada otururlar. Pencereleri Vatikan'ın ve dünyanın en ünlü ve görkemli binasına bakar. Bu bina St. Peter Kilisesi'dir. 70.000 metre karelik bir alanı kaplayan bu Kilise, Vatikan "Tanrı-Kent"in en yüksek binasıdır.

Bronz Kapı'nın tam karşı sınırında, Papanın helikopteri için yapılmış olan küçük iniş pisti vardır. Onun sağında Vatikan Radyosu, onun yanında da yabancı öğrencilerin kaldıkları yurt binası yer almaktadır. Bu iki binanın arasında park bulunur. Parkın ucunda "Curia" sarayı vardır. Devlet olarak Vatikan buradan yönetilir. Parkın diğer alt yanına doğru İlahiyat AKADEMiSi (Kardinaller Koleji) bulunur. Burası bir bakıma Papalığın Senatosu gibidir. Kolejin önünde Vatikan Müzesi, yanında paha biçilmez arşiviyle Vatikan Kütüphanesi yer alır. Bunlara bitişik binada Vatikan'ın "Laik Konsey" binası vardır. Vatikan'da bir de işçi sendikası vardır ve o da bu binadadır. Papanın sarayının uzantısında ise Vatikan Bankası bulunur, az ilerisinde de Vatikan'ın resmi yayını olan "Osservatore Romano" gazetesinin yönetildiği bina vardır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

2)

VATİKAN'IN GİZLİ İLİŞKİLERİ

* Vatikan'ın ve Papalığın tarihi sayısız cinayet, entrika ve skandalla doludur. Vatikan'da gece sapasağlam yatıp sabaha ceset o/arak kaldırılmak su içmek kadar olağan bir durumdur.

* Amerikalı Kardinal Joseph Bernardin, Amerikalıların Papa adayıydı. 1995'de ABD'deki Yahudi Merkezi'nde yaptığı konuşmada Katolik Kilisesi'ni eleştirdi ve "Anti-semitizm incil'den kaynaklanıyor" demek cesaretini gösterdi. Nedir ki bu açıklamasından bir süre sonra esrarengiz bir şekilde hastalandı ve öldü!"

* 1000 kişiyi geçmeden Vatikan bürokrasisi, 2500 işçisiyle dünyanın en kalabalık dinsel topluluğunu (yaklaşık 900 milyon) hiçbir aksama o/madan yönetmektedir. Bu gerçeği yeni öğrenen bir Amerikalı zencin kendini tutamamış ve "AMAN Tanrım! Meğer dünyanın en kârlı şirketi Vatikan'mış" deyivermişti.

* Vatikan 'kirli' iş/erinde daima taşeron kullanan devlettir. Bu pis işleri temizlemek mafyanın görevidir.

* Bugüne kadar gelip geçmiş 263 Papadan kaçının eceliyle, kaçının cinayete kurban giderek ö/düğü belli değildir. En yakın örnek, bugünkü Papadan önce Papa seçilen ve sadece 33 gün Papalık yapabilen l. John Paul'dur. Vatikan uzmanı araştırmacı David Yallop'un belgeleriyle açıkladığına göre bu Papa, Vatikan'ın içindeki bir "Konspirasyon=Fesat Örgütü" ile "P2Mason Locası"nın ortak girişimiyle öldürülmüştür.

* Vatikan'daki iktidar kavgasında önemli yer tutan Cizvitler en hızlı misyoner örgütüdür. Engizisyon Mahkemeleri'ni kurarak milyonlarca insanı yaktıran Dominikenler kadar acımasız olan Cizvitler, Türkiye'de ilk misyoner okulunu açan gruptur. 18 Kasım 1583'te Cizvitler tarafından açılmış o/an bu okul Karaköy'de-ki Saint-Benoit Lisesi olup bugün de faaliyetlerini sürdürmektedir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

3)

ÜÇ Ç€ŞİT HRİSTİYANLIK VE HAÇLI SAVAŞLARI

9. yüzyıla kadar Hıristiyanlık Avrupa'da üç ana başlık altında gelişmişti. Bunlardan ilki. Papaların Hıristiyanlığı idi. Onların anladığı şekildeki Katolik inancını temsil ediyordu. İkincisi Kralların Hıristiyanlığı idi. Bu da 4. yüzyılda imparator Konstantin tarafından başlatılmış olan Hıristiyanlık anlayışıydı ve zamanla İngiltere'de Anglikanizm'in ve Al-manya'da da Protestanlığın ortaya çıkmasına neden oldu. Özellikle de 800 yılında Frankların Kralı Muhteşem Karl'ın Papa 3. Leo tarafından dünyaya yeniden gelmiş olan Davut Peygamber olarak ilan edilmesiyle tırmanışa geçti, ingiliz Kilise tarihçisi James Russell'ın da gösterdiği gibi Hıristiyanlığın Almanlaştırılması, kendi Pagan gelenek ve göreneklerine çok bağlı olan Almanların bu Germanik ve Teutonik gelenekleri Hıristiyanlığa aşılamalarıyla mümkün olabilmişti. 16. yüzyılda ortaya çıkan Protestanlık işte bu "Zor Kabulleniş"ten kaynaklanmıştı.

Altısı resmi, dördü metres olmak üzere 10 karısı ve 18 çocuğuyla yaşayan Kari, Davud Peygamber olduğunu öğrenince "Yeni Kudüs"ü kurmak için harekete geçti ve bugün Aachen diye bilinen kenti kurdu. O yıllardan kalma İslami belgelerde Karl'dan ilginçtir ki Frankistan Halifesi diye söz edilmişti. Kari Bağdat'taki Halifelerle iyi ilişkiler kurmuştu. Nedir ki, onun ölümünden sonra Hıristiyanlık yeniden Papaların denetimine geçti ve üçüncü başlık altında toplanmış olan "Popüler Hıristiyanlık" büyük darbe yedi. Papalar yeniden H iristi yanları boyundurukları altına almaya başladılar. Bunu sağlayabilmek için de bir dış düşman yarattılar: Müslümanlık. Papalar Müslümanların Hıristiyanlığın baş düşmanı olduğunu öne sürerek Haçlı Seferlerini başlattılar. Böylelikle Hıristiyanlığın geleneksel düşmanı sayılan Yahudilik geri plana çekilmiş, Müslümanlık öne çıkarılmış oldu. Papalar bu savaşlarda ilkin Kari tarafından konulmuş ve sınırları belirlenmiş olan bir kavramı kullanarak bunun genişletilmesi gerektiğine tüm prensleri inandırdılar. Bu kavram "Christendum'.kavramıydı. Hıristiyanların yaşadıkları topraklar anlamına geliyordu. Daha önce gördüğümüz Ekümene kavramının Devlet (Kral) tarafından kullanılabilir hale getirilmiş olan şekliydi.

Haçlı seferleri gerçekte Haç'ın taşındığı, onun egemenliğinin yayıldığı seferlerdir. Din uğruna savaşa girmek ilk kez istanbul'u kuran Konstantin tarafından kullanılmıştı. Ve ilk Din Savaşçıları da gerçekte 4. yüzyılda istanbul ve Anadolu'da -o günkü adıyla NATOLİ'da, yani TAŞRA'da- yaşayan Hıristiyanlardı. Hıristiyanların Haç taşıyarak savaşo gitmelerinin onlara zafer kazandıracağına inanan Hıristiyanlar. Haç'ın kendi başına "Mucizeler" yarattığına inandırılmalardı. Nitekim bu nedenle son derece gizli, karmaşık bilgilere dayalı örgütler kurulmuştur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Üstelik bu Ratzinger'in, yani yeni papanın gözlerine bakınca, bu nasıl bir deli oğlandır demeden de alamıyorum kendimi.

Bu kadar adamla bu kadar çok kiliseyi, bu kadar çok kutsal suyu, bu kadar çok papazı, öğrenciyi, kardinali, zırdinali yönetebiliyorlar ya.

Bizim Ankara'da yüzbin memur var, donlarını toplayamıyorlar, şu küçücük ülkeyi rezil etmekle meşguller.

Üstelik o vatikan müzesi denilen yer de dünyanın en muhteşem müzesidir, ikibin yıllık tarih, İsa'nın sayısız şekilde çarmıha gerilmiş halde resimleri.

Bu Vatikan'da tanrısal bir güç olduğundan eminim.

Link to post
Sitelerde Paylaş
ben heryerini gezdim... super bir tarih yatiyor... cok onemli bir yer

milyonlarca insanın hayatına rağmen yazık

tarihinde Osiris tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Vatikan küçük bir din devletidir,yakında Istanbulda öyle olacak "Doğu Roma Ortodoks Devleti" diyede bir isim koyarlar,az kaldı ekümenlik kabul edilmesine.

Türban tartışmalarında ki amaçta bu.

dikkatleri türbana çekip herkesin dikkatinden kaçırıp kanunu geçirmek.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...