Jump to content

Risale-i Nur'dan Seçmeler


Recommended Posts

İllegal arkadaşım burada sana söz verdiğim gibi konuyu açıyorum cevabını bekleyeceğim.

Öncelikle Atatürk'ü seviyorum diye geçinen Nurculara tokat olsun diye Atatürk düşmanlığına dair bir iki örnek vereyim:

Mustafa Kemal Deccal iddiası!:

Şualar - Sayfa 361 -

http://www.risaleinurenstitusu.org/index.a...ar&Page=361

65: Süfyan ve bir İslâm deccalı, Mustafa Kemâl olduğu Beşinci Şuada anlaşılıyor.

66: Şapka fes gibidir. İman ile hiç alâkası yoktur

67-68: Şapkanın küfür alâmeti ve devam-ı ısrarı da dinsizlik olması üzerinde çok durmaktadır.

Şapkanın giyilmemesi için propagandaya ve kendi tabirlerince mücadele ve mücahedeye giriştikleri görülmektedir.

69: Nur talebelerinin şapka giymeyerek bere giydikleri müşahede edilmiştir.

70: Şapkanın küfür alâmeti olması ve sayılması bir iman haline geldiği gibi......

Mustafa Kemal katıksız kafir!

Şualar, Sayfa 313

-Ezcümle, bir hadiste, "âhir zamanda dehşetli bir şahıs sabah kalkar,alnında 'Hâzâ kâfirün' (katıksız kafir) yazılmış bulunur" diye hadis var deyip benden sordular.

Dedim: "Bir acîp şahıs bu milletin başına geçer ve sabah kalkar,başına şapka giyer ve giydirir."

Bu cevaptan sonra bunu sordular: "Acaba o zaman onu giyen kâfir olmaz mı?"

Dedim: "Şapka başa gelecek, secdeye gitme diyecek. Fakat, baştaki iman o şapkayı da secdeye getirecek, inşaallah Müslüman edecek."

http://www.risaleinurenstitusu.org/index.a...ar&Page=313

Mustafa Kemal'e Nurun tokadı !

Şualar, Sayfa 334

İkinci esas: Neşriyatı gizlemesi - gizli düşmanlar yanlış mânâ verdirmesin.

Yoksa siyasete ve dünya âsâyişine temas cihetiyle değildir. Hem eski harfle teksir makinesini bir bahane bulmasınlar. Mustafa Kemal'e karşı Nurun tokadı ise HAŞİYE altı mahkeme ve Ankara makamatı bilmiş, ilişmemişler ve bize beraat verdiler ve Beşinci Şua ile beraber bütün kitaplarımızı iade ettiler. Hem onun

fenalığını göstermek, ordunun kıymetini muhafaza etmek içindir. Bir şahsı sevmemesi,orduyu muhabbetkârane senâ içindir.

http://www.risaleinurenstitusu.org/index.a...ar&Page=334

Yine Atatürk'e hakaretler:

Şualar, Sayfa 314

Sonra dediler:

"Aynı şahıs bir su içecek, onun eli delinecek ve bu hadise ile 'Süfyan' olduğu bilinecek."

Ben de cevaben dedim: "Bir darb-ı mesel var. Çok israflı adama eli deliktir denilir. Yani elinde mal durmuyor,

akıyor, zâyi oluyor deniliyor. İşte o dehşetli adam bir su olan rakıya müptelâ olup, onunla hasta olacak ve kendisi hadsiz israfata girecek, başkalarını da alıştıracak."

Sonra birisi sordu ki: "O öldüğü zaman İstanbul'da dikili taşta şeytan dünyaya bağıracak ki, filân öldü."

O vakit ben dedim: "Telgrafla haber verilecek." Fakat bir zaman sonra,radyo çıkmış işittim. Eski cevabım

tam değilmiş bildim. Sekiz sene sonra Dârü'l-Hikmette iken dedim:

"Şeytan gibi radyoyla dünyaya işittirecek."

http://www.risaleinurenstitusu.org/index.a...ar&Page=314

Yine hedef Atatürk...

Şualar sayfa 315

Beşinci Şuada sen hiç kalben nedamet etmedin mi ki, onu rakıdan ve şaraptan su tulumbası gibi tâbirlerle tezyif etmişsin?"

Ben onun bütün bütün mânâsız ve yanlış ve dostluk taassubuna mukabil derim: Kahraman ordunun zaferi ve şerefi ona verilmez,yalnız onun bir hissesi olabilir. Nasıl ki ordunun ganimeti, malları,erzakları bir kumandana verilse zulümdür, dehşetli bir haksızlıktır.

Evet nasıl o insafsız, o çok kusurlu adamı sevmemekle beni itham etti,âdeta vatan hâini yaptı. Ben de onu, orduyu sevmemekle itham ediyorum. . Hakikat ise, müsbet şeyler, haseneler, iyilikler cemaate,orduya tevzi edilir ve menfîler ve tahribat ve kusurlar başa verilir.Eski Harb-i Umumîden biraz evvel, ben Van'da iken, bazı dindar ve müttakî zatlar yanıma geldiler.

Dediler ki: "Bazı kumandanlarda dinsizlik oluyor. Gel, bize iştirak et.Biz bu reislere isyan edeceğiz."

Ben de dedim: "O fenalıklar ve o dinsizlikler,o gibi kumandanlara mahsustur. Ordu onunla mes'ul olmaz.

Bu Osmanlı ordusunda belki yüz bin evliya var. Ben bu orduya karşı kılıç çekmem ve size iştirak etmem."

http://www.risaleinurenstitusu.org/index.a...ar&Page=315

Diğer örnekler:

Emirdağ Lahikası, Sayfa 247

Bana hücum eden garazkarların en esaslı sebebi, Mustafa Kemal in dostluğu ve tarafgirliği vesilesiyle beni eziyorlar.

Ben de o garazkarlara derim ki:

Ölmüş gitmiş ve dünyadan ve hükumetten alakası kesilmiş bir adam hakkında otuz sene evvel bir hadis-i şerifin ihbarıyla Kur'ân a zararlı öyle bir adam çıkacak dediğimi ve sonra Mustafa Kemal o adam olduğunu zaman gösterdi.

Ben de beş yüz seneden beri kahramanlığıyla ve hakperestliğiyle dünyaya meydan okuyan kahraman bir ordunun şerefini ve zaferini hilaf-ı hakikat olarak M. Kemal e vermediğim için,garazkar dostları, beni yirmi senedir bahanelerle tazip ediyorlar.

Evet, mahkemede ispat ettiğim gibi, "şerefler, müsbet hayırlar,maddi-manevi ganimetler orduya, cemaate verilir, tevzi edilir; kusurlar, menfi icraatlar başa, reise verilir" diye bir kaide-i hakikatle, "Kahraman ordunun ve bilfiil asker ve asker başında çalışan cesur zabitlerin zaferleri ve şerefleri Mustafa Kemal e verilmez;

belki kusurlar, hatalar yalnız ona verilir" diye, beni onu sevmemekle itham edenleri, kahraman orduyu sevmemekle ve şereflerini kırmakla itham edip, onlara hain-i millet nazarıyla bakıyorum.

http://www.risaleinurenstitusu.org/index.a...si&Page=247

Emirdağ Lahikası, Sayfa 248

O, beni taltif etmek ve bütün vilayat-ı şarkıyeye vaiz-i umumi yapmak için, Ankara ya istedi.

Ben oraya gittim. Bu gelen üç madde, beni, onun dostluğundan vazgeçirdi. Yirmi sene inzivada azap çektim, dünyalarına karışmadım.

Birinci madde : Bir hadis-i şerifin, ahir zamanda an anat-ı İslamiyenin zararına çalışacak diye haber verdiği adam bu olduğunu ef aliyle göstermesidir. Ben, otuz altı sene evvel o hadisi tefsir etmiştim.

Aynen bu adama manası çıkmış. Mahkemedeki müdafaatımın üçüncü esasında izahı var.

http://www.risaleinurenstitusu.org/index.a...si&Page=248

"Ölmüş gitmiş dünyadan ve hükümetten alakası kesilmiş bir adam hakkında otuz sene evvel bir Hadis–i Şerif'in ihbariyle Kur'an'a zararlı bir adam çıkacak demiştim.Sonra Mustafa Kemal'in o adam olduğunu zaman gösterdi.

Emirdağ Lâhikası

http://www.risaleara.com/oku.asp?id=3669&a

Diyorlar ki:

"Madem sizin elinizdeki nurdur, topuz değildir. Nura karşı muaraza edilmez ve nurdan kaçılmaz ve

nurun izharından zarar gelmez. Neden arkadaşlarınıza ihtiyatı tavsiye ediyorsunuz, çok nurlu risaleleri halklara gösterilmesini men ediyorsunuz?"

Bu suale karşı cevabın muhtasar meâli şudur ki:

Baştaki başların çoğu sarhoş, okumaz. Okusa da anlamaz, yanlış mânâ verip ilişir. İlişmemesi için, aklı başına gelinceye kadar göstermemek lâzım geliyor. Hem çok vicdansız insanlar var ki,garaz veya tamah veyahut havf cihetiyle nuru inkâr eder veya gözünü kapar. Onun için, kardeşlerime de tavsiye ediyorum

ki, ihtiyat etsinler, nâehillerin eline hakikatleri vermesinler.

Hem ehl-i dünyanın evhâmını tahrik edecek işlerde bulunmasınlar.

http://www.risaleara.com/oku.asp?id=1330&

vs. vs.

Utanmadan Atatürk'ü seviyoruz diye geçinen Nurcuların gerçek yüzü bu...

Devam edelim...Şimdi de seçmece saçmalıklar...

Kimse itiraz etmez!

Haşiye O muhakkiklerden tek birisi Risale-i Nur'dur. Yirmi senedir en muannid filozofları ve mütemerrid

zındıkları susturan eczaları meydandadır. Herkes okuyabilir ve kimse itiraz etmez.

http://www.risaleara.com/oku.asp?id=1817

Nurcular neden TSK düşmanı burada anlıyoruz...

Risale-i nur öyle değerli bir kitaptır ki ,kuranın onda yansıyan nurlarına hizmet etmek ,askerlikten ve kutsal savaştan daha üstündür.benim elimde fırsat ve param olsa, Risale –i nur hizmetinde olan değerli kardeşlerimi askerlikten kurtarmak için; bin lira karşılığında bile olsa bedeli öder ve kurtarırım onları.

Lemalar | On Altıncı Lem´a | 156

"Risale-i nur,kalbi,ruhu,duyguları aydınlatan ve insanların her derdine ilaç olan bir kitaptır. "

Lemalar | Fihrist | 365

bütün musîbetzedelere mânevî bir tiryak ve gâyet nâfi bir ilâç hükmünde bir risâledir.

Bu risâle, maddî musîbetleri, ehl-i îman için musîbetlikten çıkarıyor.

Asıl ehemmiyetli musîbet, kalbe ve rûha gelen dalâlet musîbetleri olduğunu beyân ettiği gibi, musîbetzedelerin ömür dakikaları ehl-i sabır ve şükür hakkında ibâdet saatleri hükmüne geçip, şekvâ kapısını kapar, dâimâ şükür kapısını açar bir risâledir.

http://www.risaleara.com/oku.asp?id=1586&a

Doktorlar nurculara bakmasın o zaman...

Sa-it kendini peygamber sanıyor,kuranın ruhu risaleye girmiş!

Emirdağ Lâhikası | Yirmi Yedinci Mektubun Lahikasının Zeyli | 74

O nurcunun sözünü aşırı bir şeymişl gibi düşündüğüm zaman , kuranın hakikatı bana bana manen şöyle seslendi:

cesede elbiseye bakma ; bana bak.O , benim hakkımda konuşturuyor.Doğru söylemiş! Kuran böyle söyleyince bende artık itiraz etmedim.

Bu zat, doğrudan doğruya hakaik-i imaniye ve Kur'âniyeyi bir şahs-ı manevi mahiyetinde, Risale-i Nur şahs-ı manevisinin cesedine girmiş ve eczalarının libasını giymiş bir tarzda, fevkalade bir sena ile ona hitap ediyor. Ben, baktıkça, birden itirazkarane hüsn-ü zannı pek ziyadedir tahattur ettiğim dakikada, hakikat-ı Kur'âniye manen dedi: "Cesede, libasa bakma; bana bak: O, benim hakkımda konuşuyor.

Doğru söylemiş." Ben daha ilişmedim.

http://www.risaleara.com/oku.asp?id=3515&a

Risale-i Nur Kuran mucizesiymiş

Mesnevi-i Nuriye | Katre | 71

Risale-i nur kuranın bir mucizesi olduğu için , her şeyde bir marifet penceresi açmıştır.Bu kitap kurana mahsus bir sırrı çözerek,bir yıllık işi bir saatte görecek duruma ulaşmıştır.. Risale-i nur,peygamberin asası gibi , nereye vurmuşsa su çıkarmıştır.

Kur'ân ise, bize asâ-yı Mûsâ gibi bir hakikat vermiştir ki, nerede olsam, hattâ taş üzerinde de bulunsam, asâyı vuruyorum, mâ-i hayat fışkırıyor.

Âlemin haricine giderek uzun seferlere ve su borularının kırılmaması ve parçalanmaması için muhafazaya muhtaç olmuyorum

http://www.risaleara.com/oku.asp?id=2355

İstanbul ve Ankara'nın su sorununu risale-i nur çözebilir !

Kur'ân ise, bize asâ-yı Mûsâ gibi bir hakikat vermiştir ki, nerede olsam, hattâ taş üzerinde de bulunsam, asâyı vuruyorum, mâ-i hayat fışkırıyor.

Âlemin haricine giderek uzun seferlere ve su borularının kırılmaması ve parçalanmaması için muhafazaya muhtaç olmuyorum

http://www.risaleara.com/oku.asp?id=2356

Çekirgeler,kuşler falan bile risale hayranı !

Emirdağ Lâhikası | İkramı İzhar Mektubunun Tetimmesi | 61

Diğer yaratıklar nasıl risale-i nurla ilgileniyorlarsa,kuşlarda ,ilgilenirler elbette onunla … kuşlar risale-i nuru , başarılarından dolayı tebrik edip alkışlarlar.

risale-i nura çekirgeler , kuşlar bile ihtiyaç duyarlar .onun için risale-i nur okunurken gelir;onu dinlerler.hatta yalnızca risale-i nuru değil ;nur şakirtlerinin gelen mektupları bile dinledikleri olur bunların.

Marangoz Ahmed in gönderdiğimiz mektupları arkadaşlara gecede okumak zamanında, iki çekirge mektubun başına gelip ta bitinceye kadar dinlemelerini gördüm. Birkaç gün evvel biz mektubu yazarken,iki güvercin, mektubun makbuliyetini ve müjdeci serçe ve kuddüs kuşlarının müjdelerini tasdik ettikleri gibi, marangozun iki çekirgeleri de güvercinleri ve müjdeci kuşları tasdik ederek, "Biz dahi Risale-i Nur u tanıyoruz diye" lisan-ı halleri ifade ediyor diye latif ve manidar tevafuk olmuş.

http://www.risaleara.com/oku.asp?id=3483&a

Mikail'den alkıış!

Sikke-i Tasdik-i Gaybi | Risale-i Nurdan Parlak Fıkralar ve Bir Kısım

Güzel Mektuplar | 183

Risale-i nuru sadece kuşlar değil,gökte ve kuşlar bulunan her şey de alkışlıyor.Bu kitabın kerameti,yalnızca insanlar da,hayvanlarda,uçan kuşlarda değil,cansız cisimlerde bile kendini gösteriyor.Bu keramet karşı koyuyorsa yağmur yağmıyor.Ayrıca kuraklık oluyor.Gerekli kılıyorsa yağmur yağıyor.Yağmur ve şimşek

meleği,risale-i nuru alkışlıyor.Ona saygısızlık gösterildiği,aleyhine bir iş yapıldığı zaman yeryüzü itiraz ediyor.Bu yüzden deprem oluyor.Kainat,risale-i nurun serbest bırakılmasına sevinirken onun mahkum edilmesi toplattırılması karşısında hiddetle şidetini gösteriyor öfkeleniyor.(sikke-i tasdiki gaybi)

http://www.risaleara.com/oku.asp?id=3941&a

2. Dünya savaşından bizi risale kurtardı...

Sikke-i Tasdik-i Gaybi | Risale-i Nurdan Parlak Fıkralar ve Bir Kısım Güzel Mektuplar | 180

"dünya savaşına katılmamızı önleyende risale-i nur olmuştur.

Risale-i nur kerametiyle bela ve felaketleri önlüyor.böylece risale-i nurun kerameti sadece yaratıklarda değil olaylarda da etkisini gösteriyor.anadoluya gelecek bela ve felaketlerin önüne geçmekte risale-i nuır en önemli bir rol oynuyor.

http://www.risaleara.com/oku.asp?id=3938&a

daha istersen yollarım İllegalTM...Top sende...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 91
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Şahsen nurcuların sohbettlerine katılmış bir insanım onların gerçekte islamlada pek alakaları yok bir sohbette söylenen bir söz yunus peygamberin balığın karnında kaldığına dair"sosyalistler bunu inkar ederler"bunu söyleyen bide edebiyat öğretmeniydi.Bu bile onların gerçek kimliğini ortaya döküyor.Sanki o dönemde sosyalistler varmış gibi oysa kuran marksistlerden hiç bahsetmez.Nurcuların tek amacı asıl tanrıları burjuvaziye nasıl hoş görünecekleridir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Said-i nursi, Kemalizme ve Devrimlere Komünist Anarşist yakıştırması yaptığı risaleden alıntı;

“Zerrâtı günahkârlardan mürekkeb bir hükûmet, tamamıyla mâsum olamaz. Demek nokta-i nazar, hükûmetin hasenâtı

seyyiâtına tereccuhudur. Yoksa seyyiesiz hükûmet muhal-i âdidir. Ben öyle adamlara, anarşist nazarıyla bakıyorum. Zira onlardan birisi -Allah etmesin- bin sene yaşayacak olsa, âdeta mümkün hükûmetin hangi suretini görse, hülya ile yine râzı olmayacak. Şu hülyanın neticesi olan meyl-üt tahrib ile o sureti bozmağa çalışacak.”

Risale-i Nur Külliyatı”, Said Nursi, Münazarat Risalesi, ‘Ümit’ bölümü

Link to post
Sitelerde Paylaş

İslami topluluğun tepkisi, insanlara gözdağı vermek üzere bir güç gösterisinden başka bir şey değildir. İslamcılar’ın gücü ellerine geçirmelerine izin vermemeliyiz. Onların güç gösterisi karşılıksız kalmamalıdır.

Komünist-işçi hareketi, dine ve din endüstrisine karşıdır. Özgür bir topluma ulaşmanın bir koşulu, din mafyasını ve endüstrisini ortadan kaldırmaktır. Uygar insanlık suç ve cehalet endüstrisinden özgür olmadır.

Anarşizm insanlığın belkide tek gerçek halidir.Saidin Anarşizme düşman olmamasına şaşardım.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Teşşekürler Astur..

yanlız cevabımın ilerde olacağını biliyorsun çalıştığım üzere sana belirttiğim gibi kayn ak yetersizliğim söz konusu..

Atatürk ile ilgili verdiklerin ve 5.şua beni derinden etkileyen risaleler.

ilginçtir ki 5.şua kerametli bir risaledir.

Bu arada ben atatürkü sevmem kimse kusura bakmasın

Link to post
Sitelerde Paylaş
Nurcular atatürkü seviyoruz diye geçiniyorlar demişsiniz. bunu nerden çıkardınız?

Zamanında bunların dersanesine gittim ben,cemaatlerinden bir sürü insanla konuşma imkanı buldum,Türk milletinin Atatürk hassaslığından olacak ki Atatürk'ü severiz diye geçinirlerdi,belki de yasadan korkuyorlardır o kadarını bilemiyorum ama nurcular Atatürk düşmanı dediğimde bana karşı çıkan çok nurcu oldu.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Said-İ Nursi'nin diğer adı,Said*İ Kurdi'dir.

Kürt-İslam çetesinin aslı ona uzanır.İngilizlerle işbirliği yapan Kürt-İslam şeyhi Şeyh Sait,idam edildikten sonra,ona methiyeler düzmüş birisidir.

Zararlı cemiyetler üyesidir.

Emperyalizmin hem din,hem etnik kozunu harmanladığı nadide örneklerden biridir.Bugünki Fetullahçılar onun talebeleridir.Fetullah Gülen bu Nurculuğu daha ileri bir mertebeye taşımıştır.Direkt ABD'ye bağlı,uluslararası bir "işbirliği" faaliyetidir.Bu servet,bu olanaklar ve medyada bu etkinlik,tesadüf değil,aksine bilinçli ve planlı bir sürecin sonuçlarıdır.

Türkiye için en tehlikeli cemaat budur.Çünkü sinsi,takkiyeci ve yalancıdırlar.Radikal İslamcılar en azından dürüst.Açıktan Atatürk ve cumhuriyet düşmanlığı yapıyorlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Guest inevitable

evet burda doğruları konuşmak gerekir..

ben Atatürk'ü severim..O benim dedemdir..

risalenin sonunda Atatürk'e küçük deccal yani süfyan yakıştırması yapılmış..

ve bediüzzamanın zekası ile benim inanmadığım o aptal hadisler birleştirilip müthiş bir şekilde insanların önüne sunulmuştur..

kendisi çok zeki olduğundan bunu ustalıkla yapmıştır..zekasına hayranım..kendisini severim..

ama ayıp etmiştir..işte biz nurcularla ayrılırız..nurcu Atatürk'ü sevmez..çünkü bediüzzamann öyle bir anlatmıştır ki

nur talebesi denen gençlerin ellerini kollarını bağlamıştır o arkadaşlar o düşünce sisteminin içinden çıkmadıkça gerçekleri göremiyecekler

üzülüyorum onlar için..

bakın bediüzzaman zekidir..ama Atatürkle konuştuktan sonra ne diyor..

''Tam anlamıyla askeri ve siyasi bir deha''

neden bunu diyor..onu etkileyemiyor..bir ipte 2 cambaz oynmaz..benim için Atatürk mehdidir..

bediüzzaman da onun önüne dikilip ona engel olmaya çalıştığı için onun dizine yetişememiştir

demekki bediüzzaman da sufyan mı oluyor..

nurcu arkadaşlar Atatürk çüleri zorlamayın..

vala sizi bile deccal ilan ederiz..bu ülkenin yünetim şeklini de değiştiremiyceksinizz..

mektubunuz ulaştı mı Fettullah gülene..

bediüzamnın bir mektubu fettullah ulaşıcakmışş..

bu kıyametin 2. büyük almetiymiş..

3.sü şeriatın o kişi tarafından tüm dünyaya yayılmasıymışş..

ben dedim ya bu adam ölücek kim yayıcak şeriatıı..

ne diyolar biliyo msun?

biz yayıcaz diyolar..

aman yarabbim

Allah ışıkçı ve nurcu talebelerin şerinden

ve şeriatın şerrinden

bizleri korusun...amin..Atatürkün ruhu şaad olsun.. ;)

Link to post
Sitelerde Paylaş
Teşşekürler Astur..

yanlız cevabımın ilerde olacağını biliyorsun çalıştığım üzere sana belirttiğim gibi kayn ak yetersizliğim söz konusu..

Atatürk ile ilgili verdiklerin ve 5.şua beni derinden etkileyen risaleler.

ilginçtir ki 5.şua kerametli bir risaledir.

Bu arada ben atatürkü sevmem kimse kusura bakmasın

Sevmemen normal, senin gibileri serbestçe tecavüz edip kafa kol bacak ve daha bilimum organ kesme şansınızı elinizden alıp modernleşme çabasında bir ülkede yaşamana sebep oldu.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben dehasına(!) örnekler verdim aslında,istek olursa daha yollarım.Her şeyin ilacı,su fışkırtan,hayvanların bile hayran olduğu,dünya savaşından koruyan bu deha örneğine ne denir...

Link to post
Sitelerde Paylaş

ben oldu bitti said nursiyi sevmem hatta risalei nur külliyatını bi kez okudum yararlı bilgilerini okurum herzaman her eserde yanlıslıklar vardır çünkü öznel bir yaklasım vardır bu yüzden houma giden taraflarını alırım gersini fırlatırım ama said nursiyi ben yinede önyargılı olmayayım ama pek haz etmem eskilerden beri sevmem toplumun dayatmaları övünmeleri kurandan üstün tutanlar bile vardı ve tiksindirdi beni said nursiden fesle,fötürle şapkayla din iman gidiyorsa bende dinsizim görüntüde müslümanlık olmaz önemli olan kalpteki zikirdir...

Link to post
Sitelerde Paylaş
ben oldu bitti said nursiyi sevmem hatta risalei nur külliyatını bi kez okudum yararlı bilgilerini okurum herzaman her eserde yanlıslıklar vardır çünkü öznel bir yaklasım vardır bu yüzden houma giden taraflarını alırım gersini fırlatırım ama said nursiyi ben yinede önyargılı olmayayım ama pek haz etmem eskilerden beri sevmem toplumun dayatmaları övünmeleri kurandan üstün tutanlar bile vardı ve tiksindirdi beni

bak Said Nursi ne diyor

Ben kendi kanaatimi yazdım; kanaate itiraz edilmez.

Bir bahçeye girsem iyisini intihab ederim(seçerim). Koparmasından zahmet çeksem hoşlanırım. Çürüğünü, yetişmemişini görsem "Huz ma safa"(hoşuna gideni al) derim. Muhataplarımı da öyle arzu ederim. Derler:

"Sözlerin iyi anlaşılmıyor?"

Bilirim ki, kah minare başında, kah kuyu dibinde konuşuyorum. Neyleyeyim, zuhurat öyle. şuaat ve şu kitapta mütekellim(konuşan), aciz kalbimdir. Muhatap, asi nefsimdir. Müstemi(dinleyen), müteharri-i hakikat(hakikatı arayan) bir Japondur. Temaşa eden bunu düşünmeli.

Link to post
Sitelerde Paylaş
fesle,fötürle şapkayla din iman gidiyorsa bende dinsizim görüntüde müslümanlık olmaz önemli olan kalpteki zikirdir...

tarihte çoğu İslam alimi şapakaya cevaz vermediği halde Bediüzzaman bu asrın gereği olarak bak nasıl yorum yapmış

bunu sordular: "Acaba o zaman onu(şapkayı) giyen kâfir olmaz mı?" Dedim: "Şapka başa gelecek, secdeye gitme diyecek. Fakat, baştaki İmân o şapkayı da secdeye getirecek, inşaallah Müslüman edecek."

bu cevazı vermiş, siz itiraz etmişsiniz...

Link to post
Sitelerde Paylaş
tarihte çoğu İslam alimi şapakaya cevaz vermediği halde Bediüzzaman bu asrın gereği olarak bak nasıl yorum yapmış

bunu sordular: "Acaba o zaman onu(şapkayı) giyen kâfir olmaz mı?" Dedim: "Şapka başa gelecek, secdeye gitme diyecek. Fakat, baştaki İmân o şapkayı da secdeye getirecek, inşaallah Müslüman edecek."

bu cevazı vermiş, siz itiraz etmişsiniz...

bak sen şapkaya nasıl çözüm getirmiş...bende bu adam E=Mc2 yi buldu da ondan asrın müneccidir diyorlar zannediyordum..

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bu arada ben atatürkü sevmem kimse kusura bakmasın

Çok zorumuza gitti be yobaz illegal :lol: Senin gibi örümcek beyinli bir yobaz asıl Atatürkü sevseydi bundan şüphe duyardım, Atatürk bazı şeyleri yanlış yapmış derdim ki, sevmediğine göre problem yok. İstiklal mahkemeleri rulessss ;)

Link to post
Sitelerde Paylaş
ama risalenin geri kalan kısmındakiler müthiştir..

ve bediüzzamın kendisi bir dehadır..

bediüzzaman bize lazımdır..

okuyun tavsiye ederim..

şaşıp kalırsınız.. ;)

evet radyonun çalışmasını içersinde bulunan meleklerle açıklamış olan müthiş bir deha gerçekten

Link to post
Sitelerde Paylaş

Said-i nursinin meşhur radyo bahsi

Radyo bilbadehe kudret-i ilahiyenin bir cilvesidir ve o cilvenin kürre-i havaya umumca temsil eden bu gelen hadis-i şerifin meali gösteriyor, şöyle ki: Bir melaike var, kırkbin başı var, her başında kırkbin dili var, her dilde kırkbin tesbihat yapıyor. 64 Tirilyon tesbihat aynı anda söylüyor. Demek kürre-i hava bu melaike gibidir. Yani bu melaikenin tesbihatı adedince her kelimei tayyibe hava sayfasına yazıyor. Kürre-i hava diyor ki, bu hadis benden veya buna benzer memur meleklerden haber veriyor, külli bir şuurla yapılan bu iş yalnız tek bir zerrenin vazifesi ne bana yani kürre-i havaya ve ne de bütün eşyaya vermesi hiç bir ciheti imkanı yok, demek her yerde hazır nazır, ahadiyet cilvesiyle ve içinde ihatalı bir irade, muhit bir ilim bulunan bir kudret-i ezelliyenin cilvesidir. Buna milyonlar şahitlerden birisi radyodur

ihlas Dergisi, 1964, Nu.9, s.3

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...