Jump to content

muhammed'e vahiy nasıl geliyordu..


Recommended Posts

  • 2 months later...

 Cinayet zanlısı abla Pervane Nuriyeva polislere verdiği ifadede, "Allah'ın talebi ile öldürdüm. Gece saatlerinde uykuda iken vahiy geldi. Kız kardeşini öldürmelisin, artık zamanı geldi" diye ifade verdi.

 Allah'dan gelen vahiyle bacısının başını kesen qız.

Belli ki bütün vahiyler olumsuz.. Hz Muhammed de psikolojik sorunlu kişilerden farkı yoktu.

tarihinde Engse Hohol tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Şaire şiirini yazdıran şey neyse  İlham  işte o  vahiydir.Kanaatımca.

Kafada ampul çaktı deriz.Yani düşünemediğiniz şeyleri bir anda düşünebilmek.O Devirlerde Ampul yoktu. Çan seside mecazi olarak aynı anlamda kullanılmış olabilir.Notufication Yani bildirimlerde çanla temsil ediliyorlar.

tarihinde yeniçeri53 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 2 months later...

İnsanlar yazıyı icat etmeden önce allah konuşmayı ve yazı yazdırmayı bilmediği için vahiy edemiyordu. İnsanlar yazıyı bulduklarında, konuştuklarına kalıcılık ve halk kitlelerine devlet yasalarını bildirmek için yazıları kültür aracı yaptılar. Yazının kültür aracı olması, allahın konuşmayı öğrenmesi anlamına geliyor. Allahın dili olması, konuşabilmesi, vahyedebilmesi, yazıyı kültür aracı yapan insan sayesinde oldu.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 9 months later...

Vahiy empoze'dir, duygu ve düşüncelerin genel odaklara aşılanmasıdır. islamda vahiy, muhammedin gündelik yaşamına avantaj sağlayan tanrısal bir öğedir. Muhammedin istemediklerini ayıklayıcı olan ve istediklerini düzenleyici olan bir empoze öğesidir. Vahiy tanrısal olmasaydı, muhammed ahzap 36 benzeri ayetleri araplara kabul ettiremezdi.

Ahzap 36 resuluhu emren en yeküne lehumul hıyeretu min emrihim.
Allahın resulü, müminlere bir işin olmasına emrettiğinde, müminler kendi işlerinde seçim hakkı yapamazlar.

Anayasa mahkemesi başkanı Zühtü Arslan'ın Tayyip Erdoğan'a eğilerek selam vermesinde vahiyle gelen ahzap 36'nın yadsınamayacak payı vardır. Siyasi düzen vahiyle gelmek zorundaydı çünkü vahyin asayiş düzenleyici görevi vardı. Muhammed'in polis ve jandarma gibi silahlı kolluk gücü yoktu. Bu nedenle muhammed vahyi, asayiş düzenleyici kolluk gücü olarak kullanmıştı. Vahyin asayiş düzenleyici görevini tek kavrayan muhammed değildi. Muhammedin sağlığında başka peygamberler de vardı. Muhammed ve diğer rakip peygamberler aynı vahiy ile siyasi amaçlara yelken açmışlardı. Abrakadabra ile devrim veya darbe yapabilir kuvvete erişemedikleri için vahiy sanatını kullanmışlardır bunlar. Bu konuda en beceriksiz olanı Esvedül Ansi'dir.

Müseylime hiç yoktan birkaç tane vahiy yazabilmiştir.
Örnek Müseylime vahyi; "Tohum ekerek, Ekin yetiştirenler, Ekinleri biçenler, Buğdayları savuranlar, Sonra öğütenler, Onlardan ekmek yapanlar. Bu ekmekleri umufak doğrayarak Et suyunda ıslatanlar ve bunların üzerine katışıksız yağ dökerek yiyenlerin şerefine andolsunki siz, hayvan besleyerek cadırda yaşayanlardan daha meziyetlisiniz..."

Müseylimet ül Kezzab, Hz.Muhammed ile mektuplaşma şerefine erişmiştir ama Esvedül Ansi, Muhammed'le boy ölçüşür erki olmasına rağmen, yazdığı vahiyleriyle beraber yalan olup gitmiştir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Vahyin doğadan geldiğini söylemek ile tanrıdan geldiğini söylemek arasında fark yoktur.

 

Her insanın aklına birşeyler gelir.

Önemli olan bunların doğru olup olmadığının araştırılması.

 

Örneğin hadislerde peygamberin hurmaların el ile dölleme işinin Allah ın işine karışmak olarak söylediği o sene hurma veriminin düştüğü söylenir. 

 

Mao zedung tarım üretime zarar verdiği gerekçesi ile dört zararlı canlı avını başlatmış tarım üretimi artacağına düşmüştür.

 

Einsteinde tanrı(doğa) zar atmaz demiş.

Yanılmıştır.

 

Örnekler çoğaltılabilir.

 

Tanrı veya doğa her zaman doğru vahiy vermiyor.

 

Bu yüzden peygamberlerin, yöneticilerin,bilim adamlarının,şairlerin,felsefecilerin vb. her dediklerinin ,yaptıklarının doğru olduğunu söylemek aptallıktır.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Muhammed'in amacı (yaşadığını farz ederek) yalnızca mevcut gelenekte var olan kanun  ve hükümleri en güçlü dikte aracı olan yazıyla sabitlemekti. Bunu yaparken Araplar'ın İbrani kültürle yakınlığını göz önüne alarak ehli kitap gibi bir başvuru kaynağı olmasını istedi artık herkes tek bir kanuna göre yönetilmeliydi ve bu o zamanların en popüler toplumlarından Ehli Kitap'ın elindekiler gibi olmalıydı.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...