Jump to content

kuranda güneş ve ay


Recommended Posts


"Serilen döşeği" "YUVARLAK deve yumurtası" yapan, ayetlerin anlamlarını değiştirmiye çalışan, hayatlarını Kuranı anlamak/tercüme etmek isteyen eski mealcileri beğenmeyip yeni yeni anlamlar vermeye çalışan üçkağıtçılara bir kaç sözüm olacak.


Yeni bir buluş yapılırsa, yeni bir şey icat edilirse buna bir isim verilir. Bu isim "büyük" bir kültürden alınabilinir. Örnek olarak Türkçede bisiklet, radyo gibi yabancı dillerden Türkçeye giren bir çok şey vadır. Kurana "saf Arapça" diyenler de nasiplerini almış olsunlar çünkü Kuranda da bir çok Arapça olmayan başka dillerden alınmış kelimeler vardır. "Kuran"  kelimesi bile Arapça değildir!
Bunun yanında isim başka dilden alınmaz ise eski bir kelimeye yeni anlam verilir. Mesela "yazmak". Eski Türkçede çizgi çekmek/çizmek demekti. Yazı ortaya çıkınca anlam kaydırılarak bildiğimiz yazmak oldu! Bu işleyiş her dilde aynıdır. 


Yani her dilde yapılan bir işlemi bir mucizeymiş gibi göstermek sadece bu Kuran savunucuların işi. Kuranda "yaydım" der, "serdim" der, "döşek gibi" der. Ama bizim müslümanlar bunlardan "yuvarlak" anlamamızı isterler. Arapçada "yuvarlak" diye bir kelime yokmuymuş diye soramazlar!


- Evet, dediğim gibi. Kuran yazarları dünyadan nasıl görüyorlarsa öyle yazmışlar, gece gündüzü takip ediyor. Astronomiyi bilen bir tanrı ise bunun böyle olmadığını bilmeliydi, herşeyi kitaba doğru yazma gibi bir iddiası vardı ise.


-Zümer 5 ile müslümanlar yine kelime oyunları ile mucize çıkartmaya çalışıyorlar. Ama gözlerinden kaçan bir şey var.
Sarmak, yükevviru, küre vs diye yuvarlak dünyaya çıkmaya çalışıyorlar. Ayeti iyi okusalardı gecenin dünyayı değil gündüzü örttüğünü okurlardı!
Peki gece gündüzü (küre, sararak vs) örtüyor mu? Tabii ki hayır. Dünyanın güneş gören tarafı gündüz, güneş görmeyen tarafı gece. Bu devamlı böyle. Hiç bir şey hiç bir şeyi ne sarıyor, ne de örtüyor!
Dünyada yaşayan ve astronomiden pek haberleri olmayan Kuran yazarları ama (havanın ağır ağır kararmasından, güneş battıkça doğudan gecenin gelmesinden dolayı) gecenin gündüzü örttüğünü sanıyorlar.


Bu günlük bu kadar.
İyi günler
 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 182
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Bir saat önce, poiuz yazdı:


"Serilen döşeği" "YUVARLAK deve yumurtası" yapan, ayetlerin anlamlarını değiştirmiye çalışan, hayatlarını Kuranı anlamak/tercüme etmek isteyen eski mealcileri beğenmeyip yeni yeni anlamlar vermeye çalışan üçkağıtçılara bir kaç sözüm olacak.


Yeni bir buluş yapılırsa, yeni bir şey icat edilirse buna bir isim verilir. Bu isim "büyük" bir kültürden alınabilinir. Örnek olarak Türkçede bisiklet, radyo gibi yabancı dillerden Türkçeye giren bir çok şey vadır. Kurana "saf Arapça" diyenler de nasiplerini almış olsunlar çünkü Kuranda da bir çok Arapça olmayan başka dillerden alınmış kelimeler vardır. "Kuran"  kelimesi bile Arapça değildir!
Bunun yanında isim başka dilden alınmaz ise eski bir kelimeye yeni anlam verilir. Mesela "yazmak". Eski Türkçede çizgi çekmek/çizmek demekti. Yazı ortaya çıkınca anlam kaydırılarak bildiğimiz yazmak oldu! Bu işleyiş her dilde aynıdır. 


Yani her dilde yapılan bir işlemi bir mucizeymiş gibi göstermek sadece bu Kuran savunucuların işi. Kuranda "yaydım" der, "serdim" der, "döşek gibi" der. Ama bizim müslümanlar bunlardan "yuvarlak" anlamamızı isterler. Arapçada "yuvarlak" diye bir kelime yokmuymuş diye soramazlar!


- Evet, dediğim gibi. Kuran yazarları dünyadan nasıl görüyorlarsa öyle yazmışlar, gece gündüzü takip ediyor. Astronomiyi bilen bir tanrı ise bunun böyle olmadığını bilmeliydi, herşeyi kitaba doğru yazma gibi bir iddiası vardı ise.


-Zümer 5 ile müslümanlar yine kelime oyunları ile mucize çıkartmaya çalışıyorlar. Ama gözlerinden kaçan bir şey var.
Sarmak, yükevviru, küre vs diye yuvarlak dünyaya çıkmaya çalışıyorlar. Ayeti iyi okusalardı gecenin dünyayı değil gündüzü örttüğünü okurlardı!
Peki gece gündüzü (küre, sararak vs) örtüyor mu? Tabii ki hayır. Dünyanın güneş gören tarafı gündüz, güneş görmeyen tarafı gece. Bu devamlı böyle. Hiç bir şey hiç bir şeyi ne sarıyor, ne de örtüyor!
Dünyada yaşayan ve astronomiden pek haberleri olmayan Kuran yazarları ama (havanın ağır ağır kararmasından, güneş battıkça doğudan gecenin gelmesinden dolayı) gecenin gündüzü örttüğünü sanıyorlar.


Bu günlük bu kadar.
İyi günler
 


 

Öncelikle Arapça’ nın çok zengin bir dil olduğu hepimizin malumu, hatta asimile olmuş veya lokal kalmış dilleri devre dışı bırakırsak ( belki daha zengin dil vardır, açık kapı bırakmak lazım ) yaygın diller arasında en zengin dil. Bu zenginlik derin manaları meydana getirir, bunda bir sıkıntı yok. Ayrıca bazı spesifik kelimelerin meali için o kelimenin ilgili dilde tanımlanması, anlamlandırılması gerekir. Örneğin Tarık kelimesi için bakarsak eski çevirilerde mana olarak vuruşlu diyen var, yıldız diyen var fakat Pulsar olduğu 1970’ de Pulsar yıldızının keşfedilmesinden sonra ortaya çıktı. Bu olay özelinde Tarık’ ın ( Pulsar ) üç özelliği Tarık suresi ilk üç ayetteki anlatımlardan sonra ( vuruş yapmak, bir yıldız olmak ve karanlığı delmek gibi özelliklerinin anlatımı sayesinde )  ortaya çıkmıştır. Pulsar özelinde kelime değil, ilk üç ayetteki özelliklerinin anlatımı açıklayıcı olmuştur.

 

 

Meallerdeki kelime seçimlerine gelirsek; Arapça’ nın zenginliğinden dolayı kelime seçimlerinin meallere aktarımı bazı özel durumlarda çeşitlilik gösterir. Bu çok sık olan bir durum değildir ki bazı durumlarda takılardan dolayı verilen mana direkt olarak ortaya çıkarken bazen sadece artikellerden anlaşılmaz, yani artikel başlı başına bir potansiyel mana ile eşleşmeyebilir.
 

 

Gecenin gündüze, gündüzün geceye sarılması, dünya üzerindeki her bir sabit bir nokta için geçerli bir olgudur. Peşi sıra devamının geliyor olması, mana olarak çok basit ve doğru ( o dönemin sahabesinin de rahatlıkla anlayacağı gibi ). Bunun yanısıra sarmak kelimesiyle dönen bir nesneye açık işaret var.

Link to post
Sitelerde Paylaş
11 hours ago, poiuz said:

Yasin 39
Ayın dolaşımı için de konak yerleri (evreler) belirledik. Nihayet o, eğrilmiş kuru hurma dalı gibi olur.

 

Bu konak yerleri nerdedir???

 

 

Ayette

konak yerleri denmiyor

inişler anlamında

meNaZiL deniyor:

 

Ve kamer... inişler ölçüp verdik ona,

ta ki kamer eski bir hurma dalından yay gibi bir hal alır.

 

Vel kamere... kadder nâ hu meNâZiLe

hatta âde kel "urcûn"il kadîm.

 

Kamerî görüntüye ait doluluk oranının

% 100'den inerek % 0'a varana kadar

aldığı şekillerdir meNaZiL.

 

dolunay --> şişkinay--> çeyrekay --> son hilal ("urcûn"il kadîm) --> karanlıkay (sıfır görüntü)

 

Görüntünün % 99'a inmiş hali de "dolunay"dır

çünkü % 100'lük görüntüye de % 99'luk görüntüye de 

aynı dolunay gecesinde tanık olunur.

 

İsra 12 ve Yunus 5'te de geçiyor MeNaZiL

ve ilginç bir atıfla...

Kendisine atıf yapılan şey "yıl"dır 

ki dünyanın güneşi 1 kere dolanma süresidir: 365 gün.

 

Yunus 5:

 

Güneşi ışık yapandır O, kameri nûr

ve kamere MeNaZil ölçüp verendir ki

"yıl"ların sayısını bilesiniz.

 

Dünyanın güneşi dolandığı her 365 günlük sürede

aynı dolunaydan yalnızca 1 tane oluşur, örneğin yalnızca 1 tane Ramazan dolunayı oluşur

çünkü 1 "şemsî yıl"ın içinde kamer dünya etrafındaki hiç bir turunu yinelemez;

o yüzden kamerin her dünya turu yeni bir "şehr"e vücut verir yani "dolunay"a.

 

Bu ne demek?

 

Eğer zamanı bildiren hiç bir aracın bulunmadığı bir ortamdaysanız 

kamerin "meNaZiL"inden birini, örneğin Ramazan dolunayını her gördüğünüzde

bir yere işaret edeceksiniz ve yılların sayısını bilmek iztediğinizde işaretleri sayacaksınız

Yunus 5 diyor bunu.

 

Dolunayların sayısı = (şemsî) yılların sayısı

 

Örneğin

33 dolunay = 33 şemsî yıl

33 dolunay = 34 kamerî yıl. 

 

66 dolunay = 66 şemsî yıl

66 dolunay = 68 kamerî yıl

 

99 dolunay = 99 şemsî yıl

99 dolunay = 102 kamerî yıl.

 

Kısacası

Kuran için geçerli olan YIL "şemsî"dir,

kamerî yıl yok, namevcut.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Aslında o ayetlerde öyle demiyor. 

Bu Hasan Akçay gibi Şeytan uşakları ayetleri değiştirip duruyorlar.

 

Tanrı benim ile konuştu ve Bu sahtekarlara kulak asmadan Gerçeğin içindeki doğruyu bulanı huzura kavuşturacağını söyledi. 

 

Bu sahtekarların amacı, Tanrı sözlerinden Araklamalara asıl pislik mesajlarını iliştirip iyiymiş gibi pazarlamak. 

 

Hasan Akçay. Daha bıkmadın mı şeytanın uşaklığını yapmaktan? 

Hodri meydan diyorum, onaylar isen her kese senin şeytanın uşağı olduğunu ve Tanrının sözlerini nasıl değiştirdiğini ispatlamak ta çok kolay. 

 

Tanrı Ateistlerin yardımcısı olsun ki böyle Sahtekarlar ile uğraşıyorlar. 

 

Adamlar tanrılarını beğenmiyor diye Tanrının sözlerini değiştirip duruyorlar. Sonra da tanrının sözü değişmez diyorlar ve her seferinde Sahtekarlıkları yüzlerine vurulduğunda oradan sıvışıyorlar. Bir süre sonra başka konuda yine hortluyorlar sanki sahtekar oldukları ve konuda rezillikleri ortaya çıkan kendileri değilmiş gibi HAYRET! 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yunus 5: 

 

Allah odur ki...

senelerin sayısını ve hesabı bilin diye

"inen evreler" ölçüverdi kamere.

 

Huvellezî...

kaddere hu "menazil"e 

li talemû adedes sinîn.

 

Şehru Ramazan 

en uzun gündüzden hemen sonra* doğan

ve görünüş bakımından en parlak ve en büyük olduğu için

ötekilerden kolayca seçilen dolunaydır.

 

Say ki Muhammed

"Şehru Ramazan"ı ilk evliliğini yaptıktan hemen sonra gördü ve bir yere işaret etti

ve bunu yaşamı boyunca sürdürdü; son işareti ise Mekke fethedilince koydu.

 

Yunus 5'e göre 

Muhammed'in

ilk evliliğinden

Mekke'nin fethine kadar geçen senelerin sayısı nedir?

 

 

____________________________________________________________

 

http://astropixels.com/ephemeris/phasescat/phases0501.html

...http://astropixels.com/ephemeris/phasescat/phases0601.html

 

Muhammed'in,

eğer Mekke Miladi 630'da fethedildi ise,

ilk evliliğinden Mekke'nin fethine kadar

görüp işaret ettiği "Şehru Ramazan"ların tarihleri:

 

24 Haz. 598 

13 Tem 599

02 Tem 600

21 Haz. 601 

10 Tem 602

29 Haz. 603 

16 Tem 604

06 Tem 605

25 Haz. 606 

14 Tem 607

03 Tem 608

23 Haz. 609 

11 Tem 610

30 Haz. 611 

18 Tem 612

07 Tem 613

27 Haz. 614 

16 Tem 615

04 Tem 616 

24 Haz. 617

13 Tem 618

02 Tem 619

21 Haz. 620

11 Tem 621

29 Haz. 622

16 Tem 623

06 Tem 624

25 Haz. 625

14 Tem 626

03 Tem 627

23 Haz. 628

11 Tem 629

30 Haz. 630

.

tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Plantistanbul Phoenix Canariensis-Hurma Ağacı 80 - 100 Cm

Ya Sin 39: Vel kamere...

kadderna hu menazile

hatta âde ke el urcûnil kadîm.

 

Ve ay...

meNaZiL (iNEN evreler) verdik ona

eski bir hurma yayı gibi olana kadar.

 

Hurma ağacının

tepesindeki yeni dalları henüz bükülmemiştir, dik dururlar;

aşağısındaki eski dalları ise bükülüp yay şeklini almıştır. 

urcûnil kadîm işte odur yani ayın HiLAL şeklindeki evresi.

 

O dolunay

) hilal

 

Ayın

dolunaydan karanlıkaya kadar

iNiP varan evreleri ("meNaZiL)

 

dolunay -----> şişkinay -----> çeyrekay -----> hilal 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hep aynı teraneleri tekrarlamak neyin nesidir?

Bu kaçıncı tekrar?

Bunlar, bu Arap kitabının insanların yumurtlaması olduğu gerçeğini değiştirmez.

 

Siz tekrarlamayı biliyorsanız, elbette bizler de biliriz:

Oturursunuz o kıymetli kıçınızın üstüne, sonra hergün 30 gün boyunca gökyüzüne bakarsınız.

Bu arada tabii ki güneş ve ay dedeyi de dikizlemeyi ihmal etmeyin.

Bu zaman diliminde neyi gözlemlersiniz?

Bu gözlem esnasında güneşin nereye siktirip gittiğini ve nereden tekrar bön bön geldiğini ve ay dedemizin hangi kılıklara girdiğini görmedim diyorsanız, aklınızdan zorunuz var demektir.

 

Hadi başlayın gözlemlemeye...

1. Gün: ne görüyorsunuz?

 

Not: bu iletiyi 30 gün boyunca buraya asacağım.

tarihinde kavak tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
3 saat önce, kavak yazdı:

Hep aynı teraneleri tekrarlamak neyin nesidir?

Bu kaçıncı tekrar?

Bunlar, bu Arap kitabının insanların yumurtlaması olduğu gerçeğini değiştirmez.

 

Siz tekrarlamayı biliyorsanız, elbette bizler de biliriz:

Oturursunuz o kıymetli kıçınızın üstüne, sonra hergün 30 gün boyunca gökyüzüne bakarsınız.

Bu arada tabii ki güneş ve ay dedeyi de dikizlemeyi ihmal etmeyin.

Bu zaman diliminde neyi gözlemlersiniz?

Bu gözlem esnasında güneşin nereye siktirip gittiğini ve nereden tekrar bön bön geldiğini ve ay dedemizin hangi kılıklara girdiğini görmedim diyorsanız, aklınızdan zorunuz var demektir.

 

Hadi başlayın gözlemlemeye...

1. Gün: ne görüyorsunuz?

 

Not: bu iletiyi 30 gün boyunca buraya asacağım.


 

Kavak, gökyüzünü gözlemlediğin zaman güneşin farklı saatlerde farklı konumlarda olduğunu idrak edebilirsin bunda vaay be dedirtecek bir durum yok zaten. Asıl vaay be dediğin nokta güneşin bir karar yerine veya kararlaştırılmış bir yere AKIP GİTMESİ ibaresinin geçmesidir. Bu akıp giden hareket zaten çok yeni keşfedilmiş bir gerçekliktir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 saat önce, kavak yazdı:

Hep aynı teraneleri tekrarlamak neyin nesidir?

Bu kaçıncı tekrar?

Bunlar, bu Arap kitabının insanların yumurtlaması olduğu gerçeğini değiştirmez.

 

Siz tekrarlamayı biliyorsanız, elbette bizler de biliriz:

Oturursunuz o kıymetli kıçınızın üstüne, sonra hergün 30 gün boyunca gökyüzüne bakarsınız.

Bu arada tabii ki güneş ve ay dedeyi de dikizlemeyi ihmal etmeyin.

Bu zaman diliminde neyi gözlemlersiniz?

Bu gözlem esnasında güneşin nereye siktirip gittiğini ve nereden tekrar bön bön geldiğini ve ay dedemizin hangi kılıklara girdiğini görmedim diyorsanız, aklınızdan zorunuz var demektir.

 

Hadi başlayın gözlemlemeye...

1. Gün: ne görüyorsunuz?

 

Not: bu iletiyi 30 gün boyunca buraya asacağım.


 

Ayrıca bir sonraki ayetteki ayın hareketini anlatan kurumuş hurma dalı örneği nokta atış bir örnektir. Aşağıda bunla ilgili yapılmış kapsamlı bir çalışmanın linkini paylaşıyorum. Ay, sabit bir noktadan 1 ay boyunca yapılan çekimlerden sonra S şekline benzer bir şekil alıyor ki tam da kuru hurma dalı gibi. Bunu çok dikkatli bir insan veya insan grubu gözlemleyebilir buna bir şey demem fakat bir önceki ayetteki güneşin akıp gitmesi ifadesi bu kitabın bir insan tarafından yazılmamış olduğunun birçok kanıtından sadece 1 tanesidir. 
 

 

http://www.answering-christianity.com/moon_orbit_miracle.htm

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 hours ago, Princeisland said:

 

 

Bu linkteki açıklamada "phases for the moon"a

ayın gûya S şeklindeki yörüngesi  bağlamında bir anlam yüklenmiş.

Değildir. Doğrusu:

 

Phases for (of) the moon

ayın doluluk oranına göre aldığı şekillerdir:

dolunay, şişkinay, çeyrekay, hilal.  

 

"And We have decreed set phases for the moon, until it ends up عاد looking like an old date branch كالعرجون القديم. It is not for the sun to overtake the moon nor for the night to outstrip the day; each one is swimming in a sphere. (Qur'an, 36:39-40)"

 

 

tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

 

 

THE MOON'S ORBIT

And We have decreed set phases for the moon, until it ends up looking like an old date branch. It is not for the sun to overtake the moon nor for the night to outstrip the day; each one is swimming in a sphere. (Qur'an, 36:39-40)

( 36:39 والقمر قدرناه منازل حتى عاد كالعرجون القديم )

  

  
Loops that resemble the number 8:

Moon_orbit_20_2.gif
(This image was added and modified by me.  I found it here and here)

ay_tutulmas.jpg
(Ample natural pictures are provided in section #4 below)


The Moon does not follow a regular orbit like the satellites of other planets. As it orbits the Earth, it sometimes moves behind it and sometimes in front. As it also moves with the Earth around the Sun, it actually follows a constant pattern resembling the letter "S" in space. This route, traced by the Moon in space, is described in the Qur'an as resembling an old date branch and does indeed resemble the twisted form of the date tree branch. Indeed, the word "urjoon" employed in the Qur'an refers to a thin and twisted date branch and is used to describe that part left after the fruit has been picked. The way that this branch is described as "old" is also most appropriate since old date branches are thinner and more twisted.

hurmadali1.jpg
(This is my modified image. See Dr.
Yahya's original image 
here)
 

Since the Moon revolves around the Sun together with the Earth, it follows a path through space which resembles the letter “S.” The appearance of this orbit resembles the twisted shape of a dry date branch, as is revealed in the Qur’an.

There is no doubt that it was impossible for anyone to have any knowledge about the orbit of the Moon 1,400 years ago. The way that this pattern, identified by modern technology and accumulated knowledge, was revealed in the Holy Book is yet another scientific miracle of the Qur'an.

An addition from me, Osama Abdallah:

Allah Almighty also Said about the moon's phases:

With this said, let us now look at what Allah Almighty Said in the Noble Quran:

10:5 هو الذين جعل الشمس ضياء والقمر نورا وقدره منازل لتعلموا عدد السنين والحساب ماخلق الله ذلك الا بالحق يفصل الايات لقوم يعلمون

"It is He Who made the sun to be a shining glory and the moon to be a light (of beauty), and measured out stages for it; that ye might know the number of years and the count (of time). Nowise did God create this but in truth and righteousness. (Thus) doth He explain His Signs in detail, for those who understand.  (The Noble Quran, 10:5)"

So there is no question that the moon's stages and phases, in Noble Verses 36:39 and 10:5, are referring to the moon's positions in space (i.e., its cycles and its various orbits).

For more proofs, please visit: The Lunar Calendar is the most accurate calendar - mentioned in the Noble Quran and confirmed by Science.

tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Kuranın yazarı, "düzelttim" demiş, "döşedim" demiş, "yaydım" demiş, "dürdüm" demiş. iki boyutlu ne varsa demiş. 10 türlü demiş. 

Ama
"Yuvarlak" dememiş, "top" dememiş, "Portakal" dememiş. Dünyaya benzer ne varsa dememiş.
O kadar ZENGİN bir dilde "yuvarlak" diye bir kelime yok mu? 
Yuvarlak bir şey "döşek gibi serdik" diye mi anlatalır? 
Saçma!!!

 


Midnight_Sun_by_zwischenlichten-300x158.jpg

 

Polar Night, Polar Day! 6 ay güneş doğmaz veya batmaz.
Kutuplarda altı ay gece altı ay gündüz olduğu için Kurandaki ilgili ayete göre orucun başlaması ve bitmesi de mümkün değildir.

 


World_map_with_arctic_circle.jpg

 

Kırmızı çizginin kuzeyinde yaşayanlar bazen günde 22 saat oruç tutmak zorundadırlar, bu altı aya kadar uzayabiliyor.
Norveçin kuzeyinde haritada mesela Tromso diye bir şehir var, nüfusu 70.000. Ve Tromso o çizginin arkasındaki tek şehir değil. Yani oralar hiç kimsenin yaşamadığı yerler değil. 

 
Kuran’da Namaz ibadeti Güneş ışığı baz alınarak düzenlenmiş bu nedenlede Kutuplara yakın bölgelerde yaşayan bir Müslüman’ın Kuran’nın hükümlerine uygun günde 5 vakit namaz kılması da mümkün değildir. Kuran’da yazan namaz hükümleri küre şeklindeki Dünya yüzeyinin tamamında uygulanamaz. Bu hüküm ancak düz Dünya modelinde doğru olarak uygulanabilir.
Namaz gibi bu "evrensel" dinin en önemli farzlarindan biri ve daha başka farzları küre şeklindeki Dünya yüzeyinin tamamında uygulanamıyor, ancak düz Dünya modelinde doğru olarak uygulanabiliyor.


Kuran yazarlarının, dünyanın yuvarlak olduğundan haberlerinin olmadığının en açık kanıtlarıdır,  getirdikleri ibadet vakitleri. Düz dünyaya göre ayarlı, güneş vakitlerine ayarlanmış ibadetler.

 


versuch-mondformen.jpg

 

Yukarda gecenin gündüzü hiç de sarmadığını, dünyanın gölgede kalan kısmında hep gece olduğu rahatça görülür.
 

 

TEKVÎR 1 - 2 Güneş bürülüp dürüldüğü zaman. Ve yıldızlar solduğu  zaman...
Dünyanın düz olarak düşünülmesini bir kenara bırakırsak Kuranda ve İslamda güneşin küre şeklinde olabileceği de düşünülememiştir. Defterini dürmek diye bir deyim vardır. Güneş küre olarak bilinse nasıl güneşin dürülmesinden söz edilebilir. Ancak düz yüzeyi olan nesneler dürülebilir. Dürüm yapılabilir. Siz hiç Top’unu dürdüm dendiğini duydunuz mu? Yufka dürülür. Halı dürülür. Döşek dürülür. Top dürülemez. Gök dürülemez. Ancak düz yer dürülüp yayılıp döşenebilir. Güneşin bile düz olduğunu düşünen İslam ve Kuranın Dünyayı yuvarlak olarak görebilir mi?


Ve göğü nasılda yükseltmişiz-GAŞİYE 18 KURAN
Onu yükseltti ve bir tavan gibi yaptı-NAZİAT 28 KURAN
Görmedin mi, Allah, yerdeki eşyayı ve emri uyarınca denizde yüzen gemileri sizin hizmetinize verdi. Göğü de o tutar, yer üzerine düşmesin diye . HACC 65 KURAN
Kuran yazarları göğü nesnel bir tavan olarak düşündüğü için, yeryüzüne düşecek bir şey sanıyor.

 

 

Dünyanın x yerinde biri gecenin gündüzü sardığını sanır...
Dünyanın x yerinde biri ibadetleri düz dünyaya göre ayarlar...
Dünyanın x yerinde biri güneşin de küre şeklinde olduğunu bilmez, güneşi bürüp dürmeye  çalışır...
Dünyanın x yerinde biri göğü tavan sanır ve üzerine "düşmediği" için sevinç duyar...


.BU KİTAP BİR TANRIDAN DEĞİL, DÜNYANIN X YERİNDE YAŞAYAN BİRİNİN KİTABIDIR!!!

 

 

tarihinde poiuz tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Kuran’ daki söylemlerin hepsi doğrudur. İfadelerde neden o kelime değil de bu kelime seçilmiş denilen bölümlerle ilgili hatrı sayılır bir kısmı için derin manalar kattığı müfessirlerce detaylı şekilde açıklanmıştır, bilgiye erişimin bu kadar kolaylaştığı bir devirde dileyenler doğru bilgilere ulaşacaktır. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, poiuz yazdı:

Kuranın yazarı, "düzelttim" demiş, "döşedim" demiş, "yaydım" demiş, "dürdüm" demiş. iki boyutlu ne varsa demiş. 10 türlü demiş. 

Ama
"Yuvarlak" dememiş, "top" dememiş, "Portakal" dememiş. Dünyaya benzer ne varsa dememiş.
O kadar ZENGİN bir dilde "yuvarlak" diye bir kelime yok mu? 
Yuvarlak bir şey "döşek gibi serdik" diye mi anlatalır? 
Saçma!!!

 


Midnight_Sun_by_zwischenlichten-300x158.jpg

 

Polar Night, Polar Day! 6 ay güneş doğmaz veya batmaz.
Kutuplarda altı ay gece altı ay gündüz olduğu için Kurandaki ilgili ayete göre orucun başlaması ve bitmesi de mümkün değildir.

 


World_map_with_arctic_circle.jpg

 

Kırmızı çizginin kuzeyinde yaşayanlar bazen günde 22 saat oruç tutmak zorundadırlar, bu altı aya kadar uzayabiliyor.
Norveçin kuzeyinde haritada mesela Tromso diye bir şehir var, nüfusu 70.000. Ve Tromso o çizginin arkasındaki tek şehir değil. Yani oralar hiç kimsenin yaşamadığı yerler değil. 

 
Kuran’da Namaz ibadeti Güneş ışığı baz alınarak düzenlenmiş bu nedenlede Kutuplara yakın bölgelerde yaşayan bir Müslüman’ın Kuran’nın hükümlerine uygun günde 5 vakit namaz kılması da mümkün değildir. Kuran’da yazan namaz hükümleri küre şeklindeki Dünya yüzeyinin tamamında uygulanamaz. Bu hüküm ancak düz Dünya modelinde doğru olarak uygulanabilir.
Namaz gibi bu "evrensel" dinin en önemli farzlarindan biri ve daha başka farzları küre şeklindeki Dünya yüzeyinin tamamında uygulanamıyor, ancak düz Dünya modelinde doğru olarak uygulanabiliyor.


Kuran yazarlarının, dünyanın yuvarlak olduğundan haberlerinin olmadığının en açık kanıtlarıdır,  getirdikleri ibadet vakitleri. Düz dünyaya göre ayarlı, güneş vakitlerine ayarlanmış ibadetler.

 


versuch-mondformen.jpg

 

Yukarda gecenin gündüzü hiç de sarmadığını, dünyanın gölgede kalan kısmında hep gece olduğu rahatça görülür.
 

 

TEKVÎR 1 - 2 Güneş bürülüp dürüldüğü zaman. Ve yıldızlar solduğu  zaman...
Dünyanın düz olarak düşünülmesini bir kenara bırakırsak Kuranda ve İslamda güneşin küre şeklinde olabileceği de düşünülememiştir. Defterini dürmek diye bir deyim vardır. Güneş küre olarak bilinse nasıl güneşin dürülmesinden söz edilebilir. Ancak düz yüzeyi olan nesneler dürülebilir. Dürüm yapılabilir. Siz hiç Top’unu dürdüm dendiğini duydunuz mu? Yufka dürülür. Halı dürülür. Döşek dürülür. Top dürülemez. Gök dürülemez. Ancak düz yer dürülüp yayılıp döşenebilir. Güneşin bile düz olduğunu düşünen İslam ve Kuranın Dünyayı yuvarlak olarak görebilir mi?


Ve göğü nasılda yükseltmişiz-GAŞİYE 18 KURAN
Onu yükseltti ve bir tavan gibi yaptı-NAZİAT 28 KURAN
Görmedin mi, Allah, yerdeki eşyayı ve emri uyarınca denizde yüzen gemileri sizin hizmetinize verdi. Göğü de o tutar, yer üzerine düşmesin diye . HACC 65 KURAN
Kuran yazarları göğü nesnel bir tavan olarak düşündüğü için, yeryüzüne düşecek bir şey sanıyor.

 

 

Dünyanın x yerinde biri gecenin gündüzü sardığını sanır...
Dünyanın x yerinde biri ibadetleri düz dünyaya göre ayarlar...
Dünyanın x yerinde biri güneşin de küre şeklinde olduğunu bilmez, güneşi bürüp dürmeye  çalışır...
Dünyanın x yerinde biri göğü tavan sanır ve üzerine "düşmediği" için sevinç duyar...


.BU KİTAP BİR TANRIDAN DEĞİL, DÜNYANIN X YERİNDE YAŞAYAN BİRİNİN KİTABIDIR!!!

 

 

Tabii ki bu kitabın içeriği dibine kadar insan ürünü!

Dostum, ben de söylemekten dilimde tüy bitti...

30 gün boyunca kıçlarının üstüne otursunlar ve hergün sabahtan akşama kadar çıplak gözle gökyüzüne baksınlar.

Tamam anladık...kış geldi, popo kıymetli.

O zaman yanlarına minder falan alsınlar, dii mi?! :D

 

tarihinde kavak tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
17 hours ago, poiuz said:

TEKVÎR 1: Güneş bürülüp dürüldüğü zaman...
Dünyanın düz olarak düşünülmesini bir kenara bırakırsak Kuranda ve İslamda

güneşin küre şeklinde olabileceği de düşünülememiştir.

 

 

image.jpeg.e50d7569723b5a4f14c6ed3140d75b60.jpeg

yerküre

 

Tekvir 1'deki izaş şemsü küvvire

güneş kürelendiği zaman demek,

kar yağdığında hani kar kürelenir ya

işte o kürelenen kar gibi kürelenmek.

 

Kürelenen  kar

küreğin önünde yuvarlanarak büyür;

kürünecek kar bittikten sonra ise 

dökülecek yere varıncaya kadar yuvarlanark küçülür.

 

kar kürümek (resim) ile ilgili görsel sonucu

 

Kar evin damında kürelenirse

buna dam kürümek deniyor.

.

tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
On 02.01.2020 at 22:07, poiuz said:

TEKVÎR 1 - 2 Güneş bürülüp dürüldüğü zaman. Ve yıldızlar solduğu  zaman...
Dünyanın düz olarak düşünülmesini bir kenara bırakırsak Kuranda ve İslamda

güneşin küre şeklinde olabileceği de düşünülememiştir.

 

 

Tekvir 1'deki KÜWiRET

güneşin

bir küre, bir top biçiminde olup

 yuvarlandığını dile getiriyor.

 

KÜRE kelimesi bizim dilimize Arapçadan geçmiş.

Bkz https://www.etimolojiturkce.com/kelime/küre1

 

KEWERE fiili 

Arapçanın kadim sözlüklerinde şu anlamlara geliyor:

 

(yol olarak) dolanmak,

(sarığı) dolamak

saat kurar gibi burkup çevirmek

Bkz http://www.studyquran.co.uk/PRLonline.htm

 

to twist a watch to set it (picture) ile ilgili görsel sonucu

 

 

60927_57229_800_auto_jpg.jpg

Link to post
Sitelerde Paylaş

Dördüncü gün...

 

Oturursunuz o kıymetli kıçınızın üstüne, sonra hergün 30 gün boyunca gökyüzüne bakarsınız.

Bu arada tabii ki güneş ve ay dedeyi de dikizlemeyi ihmal etmeyin.

Bu zaman diliminde neyi gözlemlersiniz?

Bu gözlem esnasında güneşin nereye siktirip gittiğini ve nereden tekrar bön bön geldiğini ve ay dedemizin hangi kılıklara girdiğini görmedim diyorsanız, aklınızdan zorunuz var demektir.

 

Tamam anladık...kış geldi, bu herşeyi bilirim edasındaki müslümanların poposu kıymetli.

O zaman yanlarına minder falan alsınlar, dii mi?!

Hadi gözlemlemeye devam...

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...