Jump to content

El-Hasani Bey Emreder...!


Recommended Posts

Bilgi Notu: Asagida sunacagim yazi, ateistforum bolumunde, "Sep 21 2008, 10:31 PM" tarihinde, "Notamatik" adli kullanici tarafindan yazilmistir. Yazi bircok yonden anlamli ve sitemizdeki konulari yakindan ilgilendirdigi icin, baslik icindeki iletiler arasindan cikarip, baslik olarak aciyorum.

-------------------------------------------------------------------------

Aşağıdaki anlatımımdaki çeşme, kainat manasındadır.

Çeşme başında köylüler bir yandan su doldururken, bir yandan da sohbet ederler:

-- İyi ki de köyümüzde bu çeşme varmış. Olmasa ne yapardık? Kim yapmış bu çeşmeyi acaba?

-- Çok eski tarihlerde Reşat bey adında biri varmış, o yapmış. Bizim akrabalar böyle anlatır.

-- Yok sen, yanlış biliyorsun, Leyla hanım diye biri varmış, o yaptırmış. Bizim akrabalar böyle anlatır.

-- İkiniz de yanlış biliyorsunuz, bu çeşmeyi bundan 500 yıl önce, Şinasi bey adında birisi yapmış. Bizim akrabalar böyle anlatır.

Bu tartışmalar, sürerken çeşmenin başına Recep adında bir köylü gelmiş.

-- Hoop, hoop bir dakka, napıyorsunuz yaa? Çekilin bakayım ordan, bu çeşmenin müdürü benim, benim kurallarıma göre su alabilirsiniz ancak.

-- Nassı yani?

-- Ne demek "Nasıı yani?" saygılı konuş çeşme müdürüyle. Bu çeşmeyi yapan, benim büyük büyük babamdır ve bana bıraktığı bir mektup var, size okuyayım:

"Eyyy Recep, yaptığım çeşme sana emanet. Çeşmeden su alanları uyar. Bu su benim onlara sağladığım bir nimettir. Suyumdan içsinler, faydalansınlar ve her gün en az 5 kere bana teşekkür etme amacıyla amuda kalkarak; "Bu çeşmenin sahibi yücelerin yücesi El-Hasanidir, Recep ise onun vekilidir." diyerek nankör olmadıklarını belli etsinler."

-- Sen bu mektubu nerden buldun? Niye şimdiye kadar bize söylemedin?

-- Dedemden kalan eski bir sandık vardı, sandık kırılınca kapağının arasından çıktı.

-- Mektubu senin yazmadığını nerden bilelim?

-- Mektubun içinde "bu mektubu Recep yazmadı" yazıyor.

-- Pekiyi mektubu yazanın senin büyük büyük baban olduğunu nerden biliyorsun?

-- Mektubun içinde, "bu mektubu El-Hasani yazdı" yazıyor.

-- Pekiyi bu çeşmeyi yapanın o olduğunu nerden bileceğiz?

-- Mektubun içinde bu çeşmeyi yapanın o olduğu yazıyor.

-- Başka ne yazıyor mektupta?

-- Bu mektup hangi torunumun eline geçmişse, çeşmenin müdürü odur yazıyor.

-- Başka?

-- Dur size sayayım:

** Çeşmenin müdürü, çeşmeye su almaya gelen kızların hepsini başlık parası vermeden düdükleyebilir.

** Bu çeşmenin sahibinin El-Hasani olduğuna inananlar akıllıdır, inamayanlar ise aşağılık, pisliktir. Fesatlıklarından dolayı inanmazlar.

** İnamayanlar nankördür, nankör oldukları için dünyaya her türlü kötülük yayabilirler. Bu yüzden onları yakaladığınız yerde öldürün. İnamayanların malları da size helaldir. İstediğiniz gibi yağmalayabilirsiniz. Ancak öldürmede çok da ileri gitmeyin, merhametli olun. Çünkü merhametsiz olup, hepsini öldürürseniz, onları köle gibi çalıştırma ve tecavüz etme fırsatını kaçırmış olursunuz.

-- Tecavüzcüler: Nee? "İnanmayanlara tecavüz etmek serbest hee?" ben inanıyorum.

-- Hırsızlar: Nee? Hırsızlık serbest hee? Ben de inanıyorum.

-- Evet serbest ama birbirinize karşı adaletli olun, merhametli olun, birbirinizin malını çalmayın, birbirinizin malına tecavüz etmeyin ki, sizi idare etmemde bana bir zorluk olmasın. İnanmayanlara istediğinizi yapabilirsiniz. Yalnız, çaldıklarınızın beşte biri büyük büyük babama ve bana aittir ona göre. Mektupda öyle yazıyor.

-- Diğerleri: Yahu git kardeşim işine, delimisin nesin? Bir de hırsızı arsızı üstümüze kışkırtıyorsun.

-- Deli mi? Bana kalan mektupda; benim deli olmadığım yazıyor. Eğer bana inanırsanız, hem aklınızı ispat etmiş olursunuz, hem nankör olmadığınızı belli edersiniz, hem de mallarınızı canlarınızı, karılarınızı ve kızlarınızı kurtarmış olursunuz.

-- Sana neden inanalım? Elindeki mektupdan başka hiç bir delilin yok.

-- Aaa ne demek hiçbir delilin yok. Olmaz olur mu hiç? Koskoca çeşmeyi görmüyormusunuz? Yalan mı yani o çeşmenin var olduğu?

Oluk yapılmış, yalak açılmış, tee dağların ötesinden kanal açılmış. Bütün bunlar kendi kendine mi oldu? Tesadüf mü bunların hepsi?

O çeşmeyi öylece gördüğünüz halde hala nasıl da inanmazsınız? Benim dedem yapmadıysa kim yaptı öyleyse?

-- Refika hanım yapmış, bizim akrabalar öyle anlatır.

-- Yok yaa! Nerde Refika hanımın mektubu? Nerde şahit? Nerde ispat?

-- Senin de ispatın yok ama.

-- Benim mektubum var.

-- Yalan atıyorsun, o mektubu sen yazdın.

-- Yok yaa! yalan atıyormuşum. Bak mektubun içinde benim yalan atmadığım yazıyor.

-- Onu da sen yazmışındır.

-- Bana bak, tepemi attırma, bu kadar insan salak mı da bana inanıyor? Bak, Ali, Veli, hasan, Hüseyin, hepsi inandı.

-- Onlar zaten hırsız, çeşme sayesinde hırsızlıklarını legalleştirmek istiyorlar.

-- Nee benim inananlarıma hırsız mı dedin? Ey bana inananlar, şu saygısızı benim için kim öldürecek? Şüphesiz ki kim öldürürse, inanmayanların kızlarını en çok o düdükleyecek, inanmayanların mallarından en çok o çalacak. Mektupda öyle yazıyor.

-- Hırsız: ben öldüreceğim.

-- Sapık: Hayır ben öldüreceğim.

-- İlk önce hırsız öldürmek istedi, haydi hırsız bitir şunun işini.

-- Hırsız: tamam hallettim.

-- Var mı başka inanmayan?

-- Ben inanıyorum.

-- Ben de.

-- Ben de.

-- Ben de.

-- Ben de.

-- Şu falanca inanmıyor.

-- Onu da gebertin.

-- Başka inamayan var mı?

-- Yok, yok yok, aman aman.

-- Heh şöyle yola gelin. Çocuklarınıza da böyle anlatacaksınız. "Bu çeşmeyi, E-hasani bey yaptırmıştır ve Recep de onun vekilidir" diyeceksiniz. Ben ölünce arkamdan başka vekil bırakacağım. Ganimetlerin beşte biri onun olacak.

Şimdi bu köyde inanmayan kalmadı. Ganimet tükendi. Büyük büyük babamın mektubunda, çevre köylerin çeşmelerini de onun yaptığı yazıyor. O Çeşmelerin de müdürü benim.

Şimdi işi gücü bırakın, hep beraber yandaki köylere gideceğiz. Ordaki çeşmeleri dedemin yaptığını ilan edeceğiz.

İtiraz ederlerse; (umarım ederler), ganimetimiz sağlam olur. Ganimetlerden hepinizin payı vardır.

Bu köydeki kazancınızdan size hayır gelmez, diğer köylerin ganimetleriyle şimdi kazandığınızın 10 katını kazanırsınız.

Haydiii, hucüüüüm.

-- Hoop, birader, sen niye katılmıyorsun savaşa?

-- Benim çoluk çocuğum var.

-- Nee? Demek sen inanmakta hala şüphelisin hee? Mektupda, "haklı davamız uğruna savaşa katılmayanları gebertin" yazıyor. Bitirin şunun işini.

-- Var mı başka gelmeyen?

-- Yok

-- Yok

-- Yok

Aradan yüzyıllar geçer.

-- Bu çeşmeyi El-Hasani bey yapmadıysa kim yaptı? Ne yani şimdi siz bu çeşme kendi kendine mi oldu sanıyorsunuz? Tesadüfen mi oluştu bu çeşme?

-- Sen nerden biliyorsun El-Hasani bey'in yaptığını?

-- Bu kadar insan salak mı ki inanıyor?

-- O insanlar görmüş mü çeşmeyi El-Hasani beyin yaptığını?

-- Görmemişler ama El-Hasani beyin, torunu Recep'e bıraktığı bir mektup var, orda öyle yazıyor.

-- Ya mektubu Recep kendi yazdıysa?

-- Yok kendi yazmamış, mektupda öyle yazıyor.

-- Pekiyi ya mektubu sonradan birisi değiştirmişse?

-- Yok, değiştirmemiş, "mektupda bu mektubu kimse değiştirmemiştir, değiştiremez" yazıyor.

-- Pekiyi sen şimdi ne istiyorsun?

-- Çeşmeyi El-Hasani beyin yaptığına inamanı istiyorum.

-- İnamazsam?

-- Bana cizye verirsin. Veya seni gebertirim, mektupda öyle yazıyor.

-- İnanırsam?

-- O zaman sen de bizdensin. Yalnız, inandığını ispat etmen için, her gün beş kez amuda kalkarak; "Bu çeşmeyi El-hasani bey yapmıştır ve Recep de onun vekilidir" diyeceksin.

-- Başka?

-- Çocuklarına da böyle anlatacaksın.

Aradan daha yüzyıllar geçer. Alenen hırsızlık dönemi kapanır.

-- Bu çeşmeyi Recep'in dedesi El-Hasani yapmıştır.

-- Eeee?

-- E'si M'si yok. Sen de buna inanacaksın.

-- İnamazsam?

-- İnamazsan inanma, bizde zorlama yok. Ama çocuğuna okulda zorla Hasani bey'in mektubunu okuturum. Onu Hasani bey'in geleneklerine göre yetiştiririm, günde beş kere kulelere çıkıp "en büyük hasani bey, başka büyük yok" diye bangır bangır bağırırım ve bütün bunların parasını da senin vergilerinden alırım.

-- mmm soygun hee?

-- Yok canım soygun olur mu? Sen de inanırsın olur biter.

-- İnanırsam?

-- Aklını ispatlarsın, saygıdeğer olursun.

-- İnandım.

-- Aferin. Şimdi beni iyi dinle. Benim bir TV kanalım var, orada Hasani beyin maceraları anlatılıyor. Sürekli o TV'yi izle, Hasani beyi öğrendikçe daha da şükredeceksin. Ordadaki reklamları iyi izle, alışverişlerini ona göre yap. Arasıra VCD satışlarımız var, sakın kaçırma.

Benim ayrıca Hasani beyin köyüne tur düzenleyen bir de seyahat firmam var. Hasani bey, mektubunda "benim köyümü ziyaret eden en namuslu insandır" demiş. Seni oraya en uygun fiatla götürürüm.

Ayrıca Hasani bey'in köyünün örf ve adetlerine göre giyinmen gerekiyor, yoksa namussuz olursun. Benim bir de konfeksiyon mağazam var, orayı da sık sık ziyaret et.

Ayrıca Hasani bey'in mektubunu anlatan kitapların satıldığı bir de kitap evim var. O kitapları da okuman lazım.

Bir de Hasani medyam var, sakına başka gazete okumayasın. Hasani bey'e destek olasın.

Hasani bey, iyilik yapanları çok sever. Benim "Keriz Dozeri" adında bir hayır derneğim var, bağışlarını oraya yap ki; Hasani beyin ruhuna gitsin.

Bir de benimle bağlantını hiç koparma, başka işyerleri de açabilirim.

Hee bir de kızım mızın var mı senin? Şööyle taze 12'lik filan? Varsa arasıra bana Kursa gönder, ona Hasani beyin bazı sırlarını uygulamalı olarak öğreteyim.

Yukarda anlattıklarım sadece bir örnekti.

Ama şimdi size gerçek olan bir şeyi anlatayım. Tekerleği kim icad etti? Kimi öyle der, kimi böyle der. Gerçeğini bilen var mı?

Gerçeğini ben size söyleyeyim. Bizim ailede bir gelenek vardır. Bir tane taştan bir kutu vardır babadan oğula geçer. Baba kutuyu oğula teslim ederken, "bu kutuyu açan cehennemlik haindir" diyerek teslim eder. O yüzden nesilden nesile kimse açmamış.

Geçenlerde ben o kutuyu kırdım. Bir de baktım ki, içinde eski mısır dilinde birşeyler yazan, papirus bir kağıt var.

Kağıdı uzmanlara tercüme ettirdim.

İçinde aynen şöyle yazıyor: "Benim adım Teakrisus. Tekerleği ben icad ettim. Telif hakkımı ise, bu mektubu okuyan torunuma miras bırakıyorum".

Şimdi artık, tekerleği kimin icad ettiğini ve telif haklarının kime ait olduğunu öğrenmiş oldunuz.

Bu günden itibaren bana telif hakkı ödemeden, kimse tekerlekli vasıta kullanmasın, otobüslere, tranlere, hatta tekerleği olduğu için uçaklara bile binmesin. At arabaları, bebek arabaları, bisikletler, el arabası vs. bunları da kullanmayın.

Kullanan ahlaksızdır, zaten mektupda da öyle yazıyor.

Ne yani, tekerlek kendi kendine mi icad oldu? At'ın mı aklına geldi yükü arabaya yüklemek? Tekerleğin var olduğunu inkar mı ediyorsunuz?

Tekerleği bana mektubu ulaştıran büyük büyük büyük dedem Teakrisus icad etmediyse kim etti? Var mı kanıtı olan? Var mı elinde mektubu olan?

Benimkinden sonra ortaya çıkan mektuplar geçersizdir ona göre. Benim mektupda öyle yazıyor.

-------------------------------------------------------------------------

Ilgili ileti: http://forum.ateizm2.org/index.php?s=&...st&p=195389

Link to post
Sitelerde Paylaş
Çeşmeyi yapan çeşmenin projesini bilir ve suyun nerden geldiğini de suyun ne zaman kesileceğini de.

Cok onemli bir nokta!

Cesmeyi yapan kisiden bilgi aldigini idda eden kisinin, cesme hakkinda detayli bilgilere sahip olmasi gerekir. Herkesin anlayacagi ve gozlemleyebilecegi bir sekilde bilgiler verirse, bu adam uckagitci olabilir sadece.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Cok onemli bir nokta!

Cesmeyi yapan kisiden bilgi aldigini idda eden kisinin, cesme hakkinda detayli bilgilere sahip olmasi gerekir. Herkesin anlayacagi ve gozlemleyebilecegi bir sekilde bilgiler verirse, bu adam uckagitci olabilir sadece.

Evet demekki sunulan plan ile çeşmeyi örtüştürmek lazım..

Muhammed Kuran'ı sunmuş..Örtüşüyor mu örtüşmüyor mu bakmak gerekiyor..

Çeşme meselesi olayı pratikleştiriyor sadece.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...