Jump to content

Dandik tasarım


Recommended Posts

Bir sürü ileti küfür içerdiği için raporlanmıştı. Bu iletiler başka yazarlar tarafından da alıntılandığı ve yazılar yazıldığı için direkt silmek yerine küfürleri ayıklayarak düzenledim.

 

@AteistBakish,

Küfür etmeye devam edersen uzaklaştırmak zorunda kalacağım. Uyarıyı dikkate alırsan hepimiz daha fazla rahat ederiz.

 

@rahip,

Size küfür edildiğinde küfürle karşılık vermek yerine raporlayın lütfen. Karşılıklı küfürleşme olduğunda ortalık gerçekten kirleniyor ve bir noktada kimin ilk ettiği önemini yitiriyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 421
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Başlık konusuyla ilgisi olmayıp kişisel kavgalar içeren iletiler temizlendi.

 

Bu başlık oldukça faydalı olduğu için güncellendi. Kişisel kavgaların, konuya en ufak bir katkısı olmayan iletilerin burada yeri olmamalı. Olursa silinir. Bütün bu uyarılara rağmen devam ederse de başka önlemler alınır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 23.08.2021 at 05:08, rahip said:

Forumda tonla konu var sen açıp okumadın o zaman. Tutarlı bir açıklama göremedim okuduklarım arasında. Sizin ahlakı temellendirme de dayanağınız yok çünkü. 

 

Okumak değil, çoğunun içine ben de yazdım zaten. Tutarlı açıklama görememen de hikaye. Eğer öyle olsaydı, tutar o açıklamaların neresinin tutarsız olduğunu yazardın. Geçiyoruz.

 

On 23.08.2021 at 05:08, rahip said:

Siz eğer doğa tarafından tesadüfen oluştuysanız o zaman bana mantıklı bir ahlak açıklaması yapamazsınız. Sen ile eşek yada sinek aynı maddeden oluşuyorken neden sen ahlaklı oluyorsun da eşek ahlaklı olmuyor bunları bir düşün. Evrim sana ahlaklı olmayı yükledi mi yada toplumdan korkup mu ahlaklı oluyorsun nedir. 

 

Bu yazdıkların da neresinden tutsan elinde kalır. Yapsak ne olur yapmasak ne olur? Gerçek tesadüfse eğer, bu ahlakın mantıklı bir açıklaması olsa da olmasa da değişmez. Çünkü gerçek senin insani öznel kavramların üzerinden belirlenemez. Gerçeği kendine göre bükemez, ona şirk koşamazsın. Gerçek, senin ahlak dediğin kavramla uyumlu olmak zorunda değil. Nerenden uydurdun bunu, seni kim kandırdı?

 

Doğa tarafından “önceden bir amaç güdülmeksizin” bağlamında tesadüfen oluştuk evet. Ama buna bağlı olarak ahlakın mantıklı bir açıklamasının olması ya da olmaması, ortaya koyduğumuz o gerçekliğin doğruluk değerini belirlemez ki..? Gerçek gerçektir. Ahlaktan falan bağımsızdır. Ahlak ise dolaylı ve zemini (doğal seçilimle)gayet tutarlı da olsa, en sonunda insan uydurması, onun anlamlandırdığı “dinamik” bir kavramdır. Ahlak, gerçeğin alt kümesidir. Gerçek, ahlakın değil. Tipik erekselci at gözlüklü dinci yaklaşımıdır bu seninki.  

 

Eşek ve sinekle bizi kıyaslayarak ise noksanlığını daha da ele vermişsin. Sineğin ya da eşeğin bizimkine benzer bir neo-korteksi, üst beyni var mı? Düşündüğünün üzerine düşünebiliyor, kendi kendinin farkında mı? Bir iç görüsü var mı? Nedir “Homo Sapiens Sapiens” ? Düşündüğünün üzerine düşünebilen insan. Bu hayvanlar konuşup da soyut kavramlar falan üretebiliyor mu? Daha bu kadarını düşünemiyor, bu kadarından da bihabersin mi ki böylesine rezil ediyorsun kendini..? Kaldı ki hayvanlarda dahi ahlakın temeli olan, ön-ahlak olabilecek davranış kalıpları zaten vardır?

 

Toplumdan korkup da ahlaklı olmuyorum. Ama ben ve insanların %90’ının ahlakı toplumun %90’ı ile eşdeğer, sence neden acaba? ;) Hukuksa zaten kalanı için var.

 

Senin evrimi, 4 milyar yıllık dizgeyi anlamak için on fırın ekmek yemen lazım görüldüğü üzere ama yazayım: Varyasyon üreten mekanizmalar sayısız davranış kalıplarını üretti. Doğal seçilim o davranış kalıplarını eleyip determine etti. Özellikle de sürüden, topluluktan yana. Biz de o kalıpları en nihayetinde “etiketleyerek” ahlakı ürettik. Bir nevi entegre tesis gibi. Anladın mı? Zannetmem.

 

 

On 23.08.2021 at 05:08, rahip said:

Benim ahlaki temelim dinimde haram olanlar ve yasaklananlar kötüdür bunları yapmam. Yine yetiştiğim ortamdaki örf ve adetlerde öğrendiğim şeyler ve topluma zarar verecek hareketler falan kötüdür bana göre. Ahlakın tamamı dinden oluşmaz insanların ortak çıkarlarına korumak için insanlar arasında belirlenen yazılı olmayan kanunlarda denebilir. 

Ama kişisel olarak bir ateistin iç dünyasına göre iyi olan bir şey diğeri için kötüde olabilir. Sizler aslında anlıyorsunuz ne demek istediğimi ama illa ki kelimesi kelimesine tek tek anlatmamı bekliyorsunuz. Lafın tamamı ahmaklara anlatılır. 

Senin gibi bir kelimeyi açmak için sayfalarca yazı yazmamı bekliyorsun. 

 

Temel yok vb. derken örftü adetti şeklinde tornistan başlamış.

 

Özetle ve görüldüğü üzere “senin” bir ahlakın yok. Bir listede neye iyi, neye kötü dendiyse ona göre belirliyor, belirleniyorsun. Orada tecavüz iyidir yazsa, o haltı da yiyeceksin. Ha o liste iyinin neden iyi, kötünün de neden kötü olduğunun nedenini de veremiyor. Yani onun da bir temeli yok. Ahlakınız sahte. Yok. Aslen ahlak"sız" olan sizlersiniz. Aç Kant oku biraz.

 

Peki o liste olmasa ne edeceksin? Potansiyel bir ırz düşmanı mı? Eğer değilim, olmam diyorsan, o olmadığını söylediğin ahlakın köklerini, bir anlamda temelini de vermiş oluyorsun zaten.

 

Genel geçer ahlak yoktur. Olamaz. Ahlak dinamiktir. Dünü geçmiştir. Yarınını ise henüz gelmemiştir. İçinde bulunduğu tarih ve olageldiği toplum bünyesinde ise seküler bir mutlaktır. Çünkü o davranış kalıbı o toplumu inşa etmiş, o toplum ise o ahlakı inşa etmiştir. Yönü ve istikametini ise doğal seçilim belirler. Hal odur ki, doğal seçilimin tercihi her daim sürü ya da topluluklar olduğu müddetçe ahlakın nüvesi, özü büyük oranda değişmeyecek, sadece dışı rötuşlanacaktır. Aksi durumda ortada toplum kalmaz, ahlak dediğin şe için bir gerekçe de.

 

İşte dinlerin en büyük falsolarından, uydurma olduklarının en büyük kanıtlarından biri de budur. Durağan, mutlak ve genel geçer olamayacak bir kavramı hatalı bir şekilde sanki öyleymiş gibi dikte etmeleri. İşte bu yüzden tarih ilerledikçe, toplumlar devindikçe çuvallamaya başlarlar, son ayet bükücüler de işte tam da bu yüzden türer.

 

Senin sorunun sayfalarca okumamak, düşünmemek.

 

On 23.08.2021 at 05:08, rahip said:

Bazı şeyleri neden iyi yarattı bazılarını neden kötü yarattın diye ahmakça bir soru sormuş olmazsın bence. İslam dini yüzeysel inceleyen biri bile bu cevabı hemen bulur. Sınav şartlarının oluşması için iyi kötü var bunu nasıl sorabiliyorsun.

 

Böyle bir şeyi kast etmedim heyecan yapma. Bunlar senin ezberin sadece. Yalnız “şartların oluşması için” de ne demek? Koşullu bir cümle, öyle olmasa böyle yani sınav olamazdı demek istiyor. Yalnız koşullar, kısıtlılıklar kısıtlı olana, mesela insana dairdir. Koşul, olması gerekeni belirler. E peki senin tanrın da böle kısıtlı, koşullara edilgen, onların belirlediği bir şe mi ki, oturup iyiliği kötülüğü yaratıyor? Bunlar olmadan sınav “yapamaz mıydı?” ..Hoş, sınav bile insana dair, insani bir kavram. O dahi bir kısıtlıktan dolayı yapılır.

 

On 23.08.2021 at 05:08, rahip said:

Neye göre iyi neye göre kötü. Yaratıcının insanlara yüklediği duygular, merhamet, öfke, hoşgörü falan bunların yaşadığımız hayatta yaşamamızı sürdürebilmemiz ve dünyada uyumlu bir şekilde yaşamamız için biz insanlara verilen özelliklerdir. 

 

Soru ağır gelmiş anlaşılan. Ben iyi kötü neden var demedim ama sen yine ezberini dökmüşsün ortaya. Neye göre iyi kötü deyip, akabinde iyilik ve kötülük neden var sorusunun cevabını vermişsin yine ilahi ..=) Ezberi bırakıp düşünmeye başlaman ise benim asıl gayem.

 

O yüzden soruyu tekrar edelim:

 

Bazı şeyler iyi bazı şeyler kötü ya;

 

1-    peki tanrı "neden" öyle yarattı?

 

Hatta bu soruyu dahi kenara alabiliriz şimdilik. Onun da bir önceki adımına geçecek olursak: 

 

2-    İyi neden iyi, kötü neden kötü? 

 

Bu sorular, daha doğrusu cevapları senin dininin yumuşak karnı. Kofti olduğunun kanıtı.

 

On 23.08.2021 at 05:08, rahip said:

Boy ölçüsü veriyorsun bence.

Sizin gibi algısı bozuk onlarında daha önce dedim ya ateistler ve işid, taliban falan bunlarla aynı algılara sahipsiniz. Aynı noktalarda aynı şeyleri görüyorsunuz. Onlar huri için insanları kesiyor sizde bunların algısı ile müslümanları ve yaratıcıyı eleştiriyorsunuz. 

 

Bu soru da kalın gelmiş anlaşılan veyahut aklın sıra taca atıyorsun. Demogoji gagara gugarayı geç. Diyorum ki: Taliban ya da herhangi biri allahın sözünü, ifadesini, kast ettiğini nasıl öyle değil de böyle, başka türlü anlar? Allah söylediği, kast ettiği şeyi başka türlü anlaşılamayacak şekilde ifade edemez mi? Ya da çarpıtılmaya müsaade etmeyecek şekilde? 

 

On 23.08.2021 at 05:08, rahip said:

Ben huri için cennet için adam öldürmeye gerek olmadığını kutsal kitabımdan ve dinimde yeri olmadığını bilmiyorum ama sizler bu şekilde algılıyorsunuz. Diyorsunuz aha bu ayette öyle diyor burada böyle diyor kendi kafanıza göre cımbızlayıp yorumluyorsunuz ve aynı taliban kafası gibi anlıyorsunuz.

 

Şu cümlelere bakacak olursak cımbızlayan, yaftalayan yani karşı tarafı itham ettiğin şey tam sen olmayasın sakın?! Maşallah bizlerin adına boyna atıp tutmuşsun.

 

On 23.08.2021 at 05:08, rahip said:

Benim iyi olmam ve Allah'a inanmamın yeterli olduğunu biliyorum. İnsanlara zarar vermiyorsam kimsenin malını, mülkünü namusuna göz dikmiyorsam benim için yeterli dinimin açısından. İbadet dediğimiz şey iman var olduktan sonra önemli olmaya başlar. İman olmadıktan sonra ibadetin de bir anlamı olmuyor zaten. 

Müslümanlık tarihini merak ediyorsan araştırıp bulabilirsin. Dijital çağda her şey parmaklarının ucunda. 

 

Kalın soru versiyon üç. Parmaklarımızın ucunda ama sende yok işte. Soru çok basit, yineliyorum:

 

Peki bu işin genel geçer bir "böylesi", yani genel geçer bir dayanak noktanız var mı peşi sıra? Tüm Müslümanlık aleminin, tüm İslam tarihi boyunca..? Tanık, kanıt ve de şahit olarak Müslümanlık alemi ile tarihini getireceksin bize. Kafandaki öznel yorumları değil.

 

Yani diyeceksin ki: Evet bu işin genel geçer dayanak noktası şudur. Tüm islam alemi tüm tarih boyunca da bunu şu şekilde anlamış ve uygulamıştır. Buyur yaz bakalım bekliyoruz. Yok yazamıyorsan eğer, sizin dininizin daha kendi içinde ortak bir dayanak noktası, yani temeli yok demektir. Geçmiş olsun.

 

Algılayamama ihtimaline karşı işini örnekle kolaylaştıralım:

 

Kölelik, cariye var mı yok mu. Kadına dayak var mı yok mu. Çok eşlilik var mı yok mu. Dinden çıkana ne olur? Bu liste uzar gider. Yapman gereken şey, bu konularda islam tarihi ve alimlerinin bütünlüğünü, “bir”liğini göstermek. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
5 saat önce, teflon yazdı:

 

Okumak değil, çoğunun içine ben de yazdım zaten. Tutarlı açıklama görememen de hikaye. Eğer öyle olsaydı, tutar o açıklamaların neresinin tutarsız olduğunu yazardın. Geçiyoruz.

Senin kadar bol vaktim yok tüm ahlakla ilgili konuları bulup temelsiz olduğunu göstermeklemi uğraşacağım.

5 saat önce, teflon yazdı:

 

Bu yazdıkların da neresinden tutsan elinde kalır. Yapsak ne olur yapmasak ne olur? Gerçek tesadüfse eğer, bu ahlakın mantıklı bir açıklaması olsa da olmasa da değişmez. Çünkü gerçek senin insani öznel kavramların üzerinden belirlenemez. Gerçeği kendine göre bükemez, ona şirk koşamazsın. Gerçek, senin ahlak dediğin kavramla uyumlu olmak zorunda değil. Nerenden uydurdun bunu, seni kim kandırdı?

 

Varsayımla olmaz bu iş gerçek tesadüf değildir. Ama gerçek tamda ahlak kavarmı ile uyumlu olmak zorunda lami cimisi yok. Cümle bükmekle bir yere varamazsın.

5 saat önce, teflon yazdı:

Doğa tarafından “önceden bir amaç güdülmeksizin” bağlamında tesadüfen oluştuk evet. Ama buna bağlı olarak ahlakın mantıklı bir açıklamasının olması ya da olmaması, ortaya koyduğumuz o gerçekliğin doğruluk değerini belirlemez ki..? Gerçek gerçektir. Ahlaktan falan bağımsızdır. Ahlak ise dolaylı ve zemini (doğal seçilimle)gayet tutarlı da olsa, en sonunda insan uydurması, onun anlamlandırdığı “dinamik” bir kavramdır. Ahlak, gerçeğin alt kümesidir. Gerçek, ahlakın değil. Tipik erekselci at gözlüklü dinci yaklaşımıdır bu seninki.  

Bak işte size boşuna demiyoruz ahlaklı olmanızın temeli yok diye bu cümleler adeta itiraf olmuş. Diğer tüm bilgiler insan uydurması değil ama ahlak insan uydurması mı oluyor. Senin gerçek dediğin nedir. Gerçek kavramı nedir insanların uydurduğu bir cümle bir kavram değilmidir. Gerçek nedir neye göre gerçek kime göre gerçek.

Şu an konuştuğumuz kelimeler yazdığımız harfler hepsi insanların uydurması zaten. İşine gelen yerde insan uydurması diye atacksın ortaya ama diğer kavramlar nerden geldi peki. Senin ki de meteryalist kafanın temellendiremediği ahlak kavramına kılıf uydurmak oluyor öyleyse.

5 saat önce, teflon yazdı:

Eşek ve sinekle bizi kıyaslayarak ise noksanlığını daha da ele vermişsin. Sineğin ya da eşeğin bizimkine benzer bir neo-korteksi, üst beyni var mı? Düşündüğünün üzerine düşünebiliyor, kendi kendinin farkında mı? Bir iç görüsü var mı? Nedir “Homo Sapiens Sapiens” ? Düşündüğünün üzerine düşünebilen insan. Bu hayvanlar konuşup da soyut kavramlar falan üretebiliyor mu? Daha bu kadarını düşünemiyor, bu kadarından da bihabersin mi ki böylesine rezil ediyorsun kendini..? Kaldı ki hayvanlarda dahi ahlakın temeli olan, ön-ahlak olabilecek davranış kalıpları zaten vardır?

 

Sen bunu bilmiyorsun şunu bilmiyorsun ben sonuca bakarım benim işim detaylarla yok. Sana eşeğin biyografisini çekecek halim yok. Ben eşeğin konuşabildiğini falan söylemedim. Eşek ahlak kurallarını benimseyecek akla ve bilgiye neden sahip değil. Sende tesadüfen oluştun o da tesadüfen. Ama tesadüf sana konuşabilme düşünebilme kabileyeti falan verdi eşeğe vermedi nedense. Yani eğer eşeğin uymak zorunda olduğu kesin ahlak kuralları yoksa aynı maddeden oluşan insanın da çok fazla ihtiyacı olmamalıydı. Bak örnek kabilelere bak dinlerden ve diğer toplumlardan bihaber oldukları için çıplak geziyorlar. Eşek seks yapacaksa ayıp falan bilmez direk orta yerde ihtiyacını halleder. Ben ne anlatıyorum sen ne anlıyorsun ooo. Sen cümleyi kendi kafana göre algılarsan karşındakini cahillikle suçlarsın.

5 saat önce, teflon yazdı:

Toplumdan korkup da ahlaklı olmuyorum. Ama ben ve insanların %90’ının ahlakı toplumun %90’ı ile eşdeğer, sence neden acaba? ;) Hukuksa zaten kalanı için var.

 

Konumuz toplumun ahlakı değil konumuz ahlakın temeliydi. Toplumun büyük kısmı dindar ve sen istemesende dinlerin oluşturduğu ahlakı benimsemek zorundasın ve uymak zorunda olduğun için ortak ahlakı kabul etmiş olursun.

5 saat önce, teflon yazdı:

Senin evrimi, 4 milyar yıllık dizgeyi anlamak için on fırın ekmek yemen lazım görüldüğü üzere ama yazayım: Varyasyon üreten mekanizmalar sayısız davranış kalıplarını üretti. Doğal seçilim o davranış kalıplarını eleyip determine etti. Özellikle de sürüden, topluluktan yana. Biz de o kalıpları en nihayetinde “etiketleyerek” ahlakı ürettik. Bir nevi entegre tesis gibi. Anladın mı? Zannetmem.

Sen çok anladın sanki görende 4 milyar yıl yaşadın gözünle gördün ve deneyimledin sanacak. Bunları biliyoruz yazmana gerek yok. Ama ahlak ne yaparsan dinlere bağlanıyor. Çünkü senin geçmişin dindarlardan oluşuyor zaten. Hem dindar toplumların ahlakını benimse hemde bunu ret ed.

5 saat önce, teflon yazdı:

 

 

Temel yok vb. derken örftü adetti şeklinde tornistan başlamış.

 

Özetle ve görüldüğü üzere “senin” bir ahlakın yok. Bir listede neye iyi, neye kötü dendiyse ona göre belirliyor, belirleniyorsun. Orada tecavüz iyidir yazsa, o haltı da yiyeceksin. Ha o liste iyinin neden iyi, kötünün de neden kötü olduğunun nedenini de veremiyor. Yani onun da bir temeli yok. Ahlakınız sahte. Yok. Aslen ahlak"sız" olan sizlersiniz. Aç Kant oku biraz.

 

Tecavüz iyidir yazsa kötüdür yazsa falan geç bu ayakları çarpıtmaları. Öyle tutarsız bir kitap olsa ben zaten o dine inanmazdım. Eğer inanmışsam kalbimle yazılanları tasdik etmeden neye göre iman edecektim. Kalbimin aklımın tasdik etmediği bir dine neden inanmış olayım. Bırak Kant falan çevrene bak biraz. Kant okumadığımıda uydurdun. İnsanlar hakkında neden kendi bilincinizde oluşturduğunuz cümleleri kuruyorsunuz. Aç şunu oku bunu oku falan fisatan tatavadan ibaret at gözlüklü birine benziyorsun. Sen benim be okuyup ne okumadığımı neleri bilip bilmediğimin hükmünü kendi kafandan neden uyduruyorsun.

5 saat önce, teflon yazdı:

Peki o liste olmasa ne edeceksin? Potansiyel bir ırz düşmanı mı? Eğer değilim, olmam diyorsan, o olmadığını söylediğin ahlakın köklerini, bir anlamda temelini de vermiş oluyorsun zaten.

 

Kaç kere yazdık yine yazalım zaten bunlar dinlerde yazdığı için ahlakın içine yerleşmiş terimlerdir. Irza geçme neden çünkü kötüdür. Benim temel aldığım yereleri bana göstererek peki burada yazmazsa ne yapacaktın diye soruyorsun. İnana senin algın biraz düşük gibi. İşte benim ahlak temelim orada öyle yazıyor ki ben ahlaklıyım zaten diyorum. Sen yazmasa nee yapacaktın diyorsun yazmasa benimde senin gibi ahlakı temellerndirezdim emati, nöron falan der sallardım

5 saat önce, teflon yazdı:

Genel geçer ahlak yoktur. Olamaz. Ahlak dinamiktir. Dünü geçmiştir. Yarınını ise henüz gelmemiştir. İçinde bulunduğu tarih ve olageldiği toplum bünyesinde ise seküler bir mutlaktır. Çünkü o davranış kalıbı o toplumu inşa etmiş, o toplum ise o ahlakı inşa etmiştir. Yönü ve istikametini ise doğal seçilim belirler. Hal odur ki, doğal seçilimin tercihi her daim sürü ya da topluluklar olduğu müddetçe ahlakın nüvesi, özü büyük oranda değişmeyecek, sadece dışı rötuşlanacaktır. Aksi durumda ortada toplum kalmaz, ahlak dediğin şe için bir gerekçe de.

 

Bu sürü ve topluluklar hep dinlere inanmıştır hiç bir sürü ve topluluk ateist değildi. Bu cümle yeter bu boş tatavalara.

5 saat önce, teflon yazdı:

İşte dinlerin en büyük falsolarından, uydurma olduklarının en büyük kanıtlarından biri de budur. Durağan, mutlak ve genel geçer olamayacak bir kavramı hatalı bir şekilde sanki öyleymiş gibi dikte etmeleri. İşte bu yüzden tarih ilerledikçe, toplumlar devindikçe çuvallamaya başlarlar, son ayet bükücüler de işte tam da bu yüzden türer.

Bu işe öyle değil yiğen, çok üstün ve kutsal bir kitap olduğu için her çağa hitap ediyor. Her çağda anlamı çağa göre yorumlanabiliyor. Çünkü eski zaman ve şimdiki zamandaki bilgi aynı değil. Buna bükme değil çağın bilgisi ile anlam vermek denebilir ancak.

 

5 saat önce, teflon yazdı:

Senin sorunun sayfalarca okumamak, düşünmemek.

Yine at gözlüğünle hüküm giydirme çabaların.

5 saat önce, teflon yazdı:

 

Böyle bir şeyi kast etmedim heyecan yapma. Bunlar senin ezberin sadece. Yalnız “şartların oluşması için” de ne demek? Koşullu bir cümle, öyle olmasa böyle yani sınav olamazdı demek istiyor. Yalnız koşullar, kısıtlılıklar kısıtlı olana, mesela insana dairdir. Koşul, olması gerekeni belirler. E peki senin tanrın da böle kısıtlı, koşullara edilgen, onların belirlediği bir şe mi ki, oturup iyiliği kötülüğü yaratıyor? Bunlar olmadan sınav “yapamaz mıydı?” ..Hoş, sınav bile insana dair, insani bir kavram. O dahi bir kısıtlıktan dolayı yapılır.

Bizler kısıtlıyız kısıtlı olan sinava girer. Sınava giren biziz bu da gayet olağan bir durum. Yaratcı mı sınava giriyor ki haşa kısıt olsun. Bunlar olmadan neye göre sınav yapardı sence. Hadi çok bilgili yüze beyninle hayal dünyandan anlat bakalım nasıl bir sınava girerdik. Dünyadan kötülüğü kaldır ve insanların sınav olduğu bir dünyayı anlat.

5 saat önce, teflon yazdı:

 

Soru ağır gelmiş anlaşılan. Ben iyi kötü neden var demedim ama sen yine ezberini dökmüşsün ortaya. Neye göre iyi kötü deyip, akabinde iyilik ve kötülük neden var sorusunun cevabını vermişsin yine ilahi ..=) Ezberi bırakıp düşünmeye başlaman ise benim asıl gayem.

 

O yüzden soruyu tekrar edelim:

 

Bazı şeyler iyi bazı şeyler kötü ya;

 

1-    peki tanrı "neden" öyle yarattı?

 

Hatta bu soruyu dahi kenara alabiliriz şimdilik. Onun da bir önceki adımına geçecek olursak: 

 

2-    İyi neden iyi, kötü neden kötü? 

 

Bu sorular, daha doğrusu cevapları senin dininin yumuşak karnı. Kofti olduğunun kanıtı.

 

 

Bu soru da kalın gelmiş anlaşılan veyahut aklın sıra taca atıyorsun. Demogoji gagara gugarayı geç. Diyorum ki: Taliban ya da herhangi biri allahın sözünü, ifadesini, kast ettiğini nasıl öyle değil de böyle, başka türlü anlar? Allah söylediği, kast ettiği şeyi başka türlü anlaşılamayacak şekilde ifade edemez mi? Ya da çarpıtılmaya müsaade etmeyecek şekilde? 

Çarpıtılmaya müsade etmeyecek şekilde diye bir şey yok. Sınav ortamındaydık ya hani. İşte kafasını neye göre kullanacığına insanın kendisi karar verdiği için herkes aynı anlamalı. Bak sen okuyorsun başka anlıyorsun ben başka. Zaten kutsal kitabın kendisi diyor herkes beni anlamaz diye. Bazıları duyunca dalga geçer analayamaz diye açıklamış. Bu sorunun cevabı direk kitabın içinde var. Sen inanmak istemeyen bir kafayla okuyup kendi kirli iç dünyana göre yorumlarsan talibanın anladığı gibi anlarsın diyorum işte.

5 saat önce, teflon yazdı:

 

Şu cümlelere bakacak olursak cımbızlayan, yaftalayan yani karşı tarafı itham ettiğin şey tam sen olmayasın sakın?! Maşallah bizlerin adına boyna atıp tutmuşsun.

Senin yaptığın gibi mi ?

5 saat önce, teflon yazdı:

 

Kalın soru versiyon üç. Parmaklarımızın ucunda ama sende yok işte. Soru çok basit, yineliyorum:

 

Peki bu işin genel geçer bir "böylesi", yani genel geçer bir dayanak noktanız var mı peşi sıra? Tüm Müslümanlık aleminin, tüm İslam tarihi boyunca..? Tanık, kanıt ve de şahit olarak Müslümanlık alemi ile tarihini getireceksin bize. Kafandaki öznel yorumları değil.

 

Yani diyeceksin ki: Evet bu işin genel geçer dayanak noktası şudur. Tüm islam alemi tüm tarih boyunca da bunu şu şekilde anlamış ve uygulamıştır. Buyur yaz bakalım bekliyoruz. Yok yazamıyorsan eğer, sizin dininizin daha kendi içinde ortak bir dayanak noktası, yani temeli yok demektir. Geçmiş olsun.

Bunların cevabı yukarıda yazdıklarımın içinde var.

5 saat önce, teflon yazdı:

Algılayamama ihtimaline karşı işini örnekle kolaylaştıralım:

 

Kölelik, cariye var mı yok mu. Kadına dayak var mı yok mu. Çok eşlilik var mı yok mu. Dinden çıkana ne olur? Bu liste uzar gider. Yapman gereken şey, bu konularda islam tarihi ve alimlerinin bütünlüğünü, “bir”liğini göstermek. 

Eski zamanlarda bunlar vardı çünkü öyle olması gerekiyordu. Bir anda pat diye kaldıralacak şeyler değildi bunlar. Bilgi çoğladıkça ve insanlar ilerledikçe anlamlarda değişiyor. Bunu evirmenin çevirmenin bir manası yok.

Çok detaylı ve uzunca yzacak zamanım olsa inan bu kadar kısa yazmazdım. Ama ne enerjimi vermeme değecek kadar önem veriyorum nede ihtiyaç duyuyorum. Aslında cevap verip vermemekte teredüt ettim kaç dakikam boşa giecek diye hesap yapmadımda değil he.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 saat önce, rahip yazdı:

Eski zamanlarda bunlar vardı çünkü öyle olması gerekiyordu. Bir anda pat diye kaldıralacak şeyler değildi bunlar. Bilgi çoğladıkça ve insanlar ilerledikçe anlamlarda değişiyor. Bunu evirmenin çevirmenin bir manası yok.

Çok detaylı ve uzunca yzacak zamanım olsa inan bu kadar kısa yazmazdım. Ama ne enerjimi vermeme değecek kadar önem veriyorum nede ihtiyaç duyuyorum. Aslında cevap verip vermemekte teredüt ettim kaç dakikam boşa giecek diye hesap yapmadımda değil he.

 

eski zamanlarda bunlar vardı...

çünkü öyle olması gerekiyordu...

pat diye kaldırılacak şeyler değil bunlar...

insanlar ilerledikçe anlamlar da değişiyor...

bu sözlerle sen mi bize ahlak dersi vereceksin?

eskiden varmış, öyle olması gerekiyormuş...

bu söylediğin "ahlaksızların ahlakı"dır.

ne cahilliğinden utanıyorsun ne de ahlaksızlığından!

savunduğun dine bak:

ortak atadan ensest ilişkiyle türeyen insanlar...

evlatlığının karısına göz koyan bir peygamber!

cennette tomurcuk memeli huriler vadeden bir allah!

savaşta yakaladığı her kadın kızın ırzına geçen sahabeler!

 

4 saat önce, rahip yazdı:

Bu sürü ve topluluklar hep dinlere inanmıştır hiç bir sürü ve topluluk ateist değildi. Bu cümle yeter bu boş tatavalara.

 

dinler zaten ahlaksızlıklara kılıf uydurmak için vardır...

müridinin 10 yaşındaki kızını taciz eden şeyh bozuntusu da senin gibi düşünüyor.

örnek olarak da senin peygamberini gösteriyor!

bu şeyhin sapık olduğuna senin delilin nedir?

senin demene göre, bilgi seviyesi artmasaydı bu davranış ahlaksızlık olmayacaktı!

hâlâ dünyanın geri kalmış birçok yerinde ahlaksızlık sayılmaz bu.

ya parayı basar alırsın ya da güç kuvvet kullanarak yaparsın bunu.

seni engelleyecek bir devlet mekanizması ya da toplum bilinci yoksa pekâlâ yaparsın bunu!

çünkü bu, o toplumun "normal"idir! senin dininin "normal"i de budur!

benim "normal"imi belirleyen ise aklım ve vicdanımdır.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Dindarlara göre tüm bu sözde tasarımın(!) mucidi taptıkları tanrının ta kendisi. Tüm malzeme ve malzemenin tüm yapı taşları ondan. O olmadan hiçbir yaprak kıpırdayamaz, dünya dönmez; canlılar birbirini yemez, birbirine tecavüz etmez, birbirini öldürmez.

 

Ancak bu gezegende hergün yaşanan vahşetin (cinayet, tecavüz, savas vs.) haddi hesabı yok. Dün böyle idi, yarın da böyle olacak. Hal böyle iken, dindarlar taptıkları tanrıyı habire savunmakla meşguller. Azıcık da olsa onu kınamaya ne cesaretleri var ne de eleştirmeye.  Ona şirin gözükmek için birbirleri ile yarışırcasına her çeşit ritüeli uygulamakla meşguller. O kadar kendilerini kaybetmişler ki sırf onun rızasını kazanmak uğruna kurban kesmekten bile çekinmiyorlar.

 

Peki, taptıkları tanrı bu esnada ne yapıyor?  Hiçbir şey; eylemsizce dikizlemeyi çok seviyor olmalı.  Bunun başka bir açıklaması yok.

tarihinde kavak tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
17 saat önce, Geta yazdı:

 

eski zamanlarda bunlar vardı...

çünkü öyle olması gerekiyordu...

pat diye kaldırılacak şeyler değil bunlar...

insanlar ilerledikçe anlamlar da değişiyor...

bu sözlerle sen mi bize ahlak dersi vereceksin?

eskiden varmış, öyle olması gerekiyormuş...

bu söylediğin "ahlaksızların ahlakı"dır.

ne cahilliğinden utanıyorsun ne de ahlaksızlığından!

Sen ne yapıyordun o zamanlar uzay mekiği ile marsa falan mı gidiyordun. O çağın insanı o şekilde yaşıyormuş diyorum. Bunun neresinde ne var bre gafil ve cahil. Bundan sen ne çıkardın ne anladında bunları yazdın.

Boş yapma eğer ahlaklıysan bunda dinlerin çok büyük payı var.

Eski zamandaki insanlar bunlara atalarında dahil şimdiki bilgilere sahip değildi. Şimdiki zamandaki bilgi ile o zamandaki bilgi aynı değil diyorum. Martaval okuyup boş yapıyorsun. Bunu yazmakla ahlaksızlığı nasıl bir araya getirdin. Mallıkta çığır açıyorsunuz. Her seferinde daha çok şaşırtmayı başarıyorsunuz beni.

Alıntı

savunduğun dine bak:

ortak atadan ensest ilişkiyle türeyen insanlar...

evlatlığının karısına göz koyan bir peygamber!

cennette tomurcuk memeli huriler vadeden bir allah!

savaşta yakaladığı her kadın kızın ırzına geçen sahabeler!

 

 

dinler zaten ahlaksızlıklara kılıf uydurmak için vardır...

müridinin 10 yaşındaki kızını taciz eden şeyh bozuntusu da senin gibi düşünüyor.

örnek olarak da senin peygamberini gösteriyor!

bu şeyhin sapık olduğuna senin delilin nedir?

senin demene göre, bilgi seviyesi artmasaydı bu davranış ahlaksızlık olmayacaktı!

hâlâ dünyanın geri kalmış birçok yerinde ahlaksızlık sayılmaz bu.

ya parayı basar alırsın ya da güç kuvvet kullanarak yaparsın bunu.

seni engelleyecek bir devlet mekanizması ya da toplum bilinci yoksa pekâlâ yaparsın bunu!

çünkü bu, o toplumun "normal"idir! senin dininin "normal"i de budur!

benim "normal"imi belirleyen ise aklım ve vicdanımdır.

 

Hayatınız çarpıtma üzerine cevap vermeye değecek kayde değer bir şey yazmamışsın ama şu kadarını yazayım.

Aklın ve vicdanın normal çalışmıyorsa ve temel alacağın bir ahlakında yoksa senden her bok yemen bekelenebilir. Bizde sizlere bunu anlatmaya çalışıyoruz başından beri bireysel ahlak diye bir şey olmaz. Senin için kötü olan bir  şey diğer biri için iyi olabilir. Diyelim ki sen diyorsun bu benim ahlakım bunun dışına çıkma bende derim ki banane senin ahlakından vicdanından aklından. Senin için iyi olan bir başkası için iyi olmak zorunda olmaz. Anlatmak istiyorum bazı şeyleri ama onu anlayacak emmareyi göremiyorum.

tarihinde rahip tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Ahlak sadece insanlara özgü bir durum değil ve dinlerin ortaya çıkmasıyla oluşmadı, çünkü çeşitli bilimsel araştırmalar gösteriyor ki empati, sosyal dayanışma, yardımlaşma, paylaşma vs. hayvanlar da var. Tersi olsa şaşardım zaten, çünkü canlıların hepsinin akrabalığı var. Hem evrimsel olarak hem de sosyal ve bilişsel olarak.

 

İnsanlar yokken, bu dünyada sadece hayvanların borusu ötüyordu. Haliyle şu kendini bulunmaz hint kumaşı zanneden insanoğlu/insankızı hazıra, var olana kondu diyebiliriz. Var olanı daha da geliştirdik. Durum bundan ibaret aslında.

tarihinde kavak tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
13 saat önce, rahip yazdı:

Sen ne yapıyordun o zamanlar uzay mekiği ile marsa falan mı gidiyordun. O çağın insanı o şekilde yaşıyormuş diyorum. Bunun neresinde ne var bre gafil ve cahil. Bundan sen ne çıkardın ne anladında bunları yazdın.

Boş yapma eğer ahlaklıysan bunda dinlerin çok büyük payı var.

Eski zamandaki insanlar bunlara atalarında dahil şimdiki bilgilere sahip değildi. Şimdiki zamandaki bilgi ile o zamandaki bilgi aynı değil diyorum. Martaval okuyup boş yapıyorsun. Bunu yazmakla ahlaksızlığı nasıl bir araya getirdin. Mallıkta çığır açıyorsunuz. Her seferinde daha çok şaşırtmayı başarıyorsunuz beni.

Hayatınız çarpıtma üzerine cevap vermeye değecek kayde değer bir şey yazmamışsın ama şu kadarını yazayım.

Aklın ve vicdanın normal çalışmıyorsa ve temel alacağın bir ahlakında yoksa senden her bok yemen bekelenebilir. Bizde sizlere bunu anlatmaya çalışıyoruz başından beri bireysel ahlak diye bir şey olmaz. Senin için kötü olan bir  şey diğer biri için iyi olabilir. Diyelim ki sen diyorsun bu benim ahlakım bunun dışına çıkma bende derim ki banane senin ahlakından vicdanından aklından. Senin için iyi olan bir başkası için iyi olmak zorunda olmaz. Anlatmak istiyorum bazı şeyleri ama onu anlayacak emmareyi göremiyorum.

 

ahlaksızlığını ve cahilliğini ateistlere yamama.

senin yaptığın, sorulara cevap vermek değil!

ya kıvırıyorsun ya da cahilliğini marifetmiş gibi ortaya seriyorsun.

cahil geldin, cahil gidiyorsun...

ne türkçende bir hayır var ne de ortaya bir argüman koyabiliyorsun.

iftira, kıvırma, laf salatası...

boş tenekeden boş ses çıkar!

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
10 saat önce, Geta yazdı:

 

ahlaksızlığını ve cahilliğini ateistlere yamama.

senin yaptığın, sorulara cevap vermek değil!

ya kıvırıyorsun ya da cahilliğini marifetmiş gibi ortaya seriyorsun.

cahil geldin, cahil gidiyorsun...

ne türkçende bir hayır var ne de ortaya bir argüman koyabiliyorsun.

iftira, kıvırma, laf salatası...

boş tenekeden boş ses çıkar!

 

Saldırı pozisyonuna neden geçiyorsun peki cevap değilse. 

Senin Türkçende çok hayır var ki Türkçeyi küçük harfle yazıyorsun. Türkçe T harfi büyük yazılır. 

Cümleye küçük harfle başlıyorsun. Ulan Türkçeyi katledip birde bana bunu demen embesilliğini ortaya koyuyor zaten. 

Sen ortaya ne koydun bugüne kadar bu forumda boş boş yazıp duruyorsun. 

Kendini ne güzel anlatmışsın.

Şimdi ahlaksız ve cahil kimmiş öğrenebildin mi ama hayır sen kendini bilgili sanan cahilin tekisin. 

Ben sana Türkçe dersi veririm ama sen öğrenebilir misin bunu bilmem gerek. 

Sen kendini bilgili sanmaya devam ede dur. Ortaya koyduğun tek argüman yok aynaya bakmakta fayda var bazen.

tarihinde rahip tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Allah yaşam övücü, soy, sop, kuşak, oğul, torun edebiyatı yapan bir yapının ürünüdür. Örneğin bu zihin yapısına göre acı çeken, yoksunluk yaşayan varlıkların var edilmesi merhametsizlik değildir. Övülmesi gereken bir durumdur. Müslüman muhtaç edip, yoksunluk verip, sonra da sizi yediren, içiren benim, siz bana muhtaçsınız acizler, hangi nimeti yalanlıyorsunuz, bana boyun eğin, yalvarın, yakarın diyen kibirli ve küstah anlayışın da savunuculuğunu yapar. İslama göre allahın açlık, susuzluk yaşayan bir bedeni var edip, sorunu oluşturup, yoksunluk gidermek durumunda bırakıp, o kişiye su ve yemek vermesi de bir merhamettir. Susuzluk yaşatıp, su vermek. Merhamete bak. Peki birisi besin sıkıntısı yaşarsa, bu nedenle acı çekerse, o da sınav. Ne de olsa açlıkla sınıyor ya kurana göre allah. Sonuç olarak islama uygun bir eylem merhametli bir eylem demek değildir. Müslümanın biz ahlakı, iyiliği, kötülüğü, merhametsizliği, merhametliliği yaratıcı kavramına dayandırıyoruz, böyle temellendiriyoruz demesi durumu da, beşeri söylemlerin yaratıcı kavramına dayandırılmasından başka bir şey değildir tabi. Ayrıca maide 106da ölümü musibet, kötü bir durum olarak gören, musibete yol açan insan eylemlerini eleştiren, birçoğunu da bağışlayan allah, bu musibete yol açan yaratma eylemiyle övünür, yaratıp, yaratıp bu musibete uğratır. Neden bu böyle? Ölümlü çocuğu var eden, bunla övünen, ama çocuğun ölümünü musibet, kötü bir durum olarak gören anne, babayı düşünün. Ölümü musibet olarak gören, ama yaratarak da ölüm musibetine uğratan, ölüm musibetine yol açan eylemle övünen bir yapı. Evlat acısının yaşandığı bir yerde, evlat acısı yaşayan kimseler varken, evlat acısı yaşattığı söylenen allaha, allah kimseye evlat acısı vermesin diye de dua ediliyor burada. Milyarlarca kişinin var edildiği ve ölümün olduğu bir yerde evlat acısı yaşayan kimseler var işte. Dolayısıyla allah kusurludur. Çünkü onu oluşturan yapı kusurludur. Bu yapının zihinsel uyumsuzluğu, oksimoronluğu, tutarsızlığı allahta kendini göstermektedir.

tarihinde Buzul tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
5 saat önce, rahip yazdı:

Saldırı pozisyonuna neden geçiyorsun peki cevap değilse. 

Senin Türkçende çok hayır var ki Türkçeyi küçük harfle yazıyorsun. Türkçe T harfi büyük yazılır. 

Cümleye küçük harfle başlıyorsun. Ulan Türkçeyi katledip birde bana bunu demen embesilliğini ortaya koyuyor zaten. 

Sen ortaya ne koydun bugüne kadar bu forumda boş boş yazıp duruyorsun. 

Kendini ne güzel anlatmışsın.

Şimdi ahlaksız ve cahil kimmiş öğrenebildin mi ama hayır sen kendini bilgili sanan cahilin tekisin. 

Ben sana Türkçe dersi veririm ama sen öğrenebilir misin bunu bilmem gerek. 

Sen kendini bilgili sanmaya devam ede dur. Ortaya koyduğun tek argüman yok aynaya bakmakta fayda var bazen.

Allah yok olum

Seni kandırdılar

Cennet yiyip içip sevişmek hikayesi yalan :) 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Müslüman var edilişini över, ama şeytana da söver. İslama göre sizler şeytan tarafından kandırılan, şeytana uyan adem ile havvanın allah tarafından yaratılan çocukları değil misiniz? Sizin var edilişinizde bir şeytanlık var. Var edilişini övüyorsun, demek ki şeytanı da övüyorsun. Yaratan allah, tuzakçı şeytan. Havva ile ademi kandıran şeytana sövüyorsun, ama yaratılışını da övüyorsun. Nasıl oluyor bu iş? Tuhaf ama hem bir övme, hem de sövme durumu söz konusu. Bu evrenin oluşturduğu garabet durumlardan biridir. Bir başka garabette, insanların kendilerine eziyet eden bir tanrıdan bağışlanma dilemesi, onu övmesi, ona tapınmasıdır. Eziyet eden o, sorunu oluşturan o, merhametsizlik eden o, bağışlanma dileyen sensin. Bir dakika. Nasıl yani? Bir başka garabette, muhtaç, yoksunluk yaşayan bedenini var eden, seni yoksunluk gidermek durumunda bırakan anneye, babaya, sorunu oluşturan bu yapıya hakkınızı ödeyemem, size borçluyum diyip, şükür etmektir. Allah da zaten yaptıkları çocuktan şükür bekleyen anne, babanın ve annesine, babasına şükür eden çocuğun tanrısıdır. Bu yapıdan çıkmıştır. Lokman 14de allah ile birlikte anne, babaya da şükür istenmiyor mu? İsteniyor.

tarihinde Buzul tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
On 29.08.2021 at 04:01, rahip said:

Sen ne yapıyordun o zamanlar uzay mekiği ile marsa falan mı gidiyordun. O çağın insanı o şekilde yaşıyormuş diyorum. Bunun neresinde ne var bre gafil ve cahil. Bundan sen ne çıkardın ne anladında bunları yazdın.

Boş yapma eğer ahlaklıysan bunda dinlerin çok büyük payı var.

Eski zamandaki insanlar bunlara atalarında dahil şimdiki bilgilere sahip değildi. Şimdiki zamandaki bilgi ile o zamandaki bilgi aynı değil diyorum. Martaval okuyup boş yapıyorsun. Bunu yazmakla ahlaksızlığı nasıl bir araya getirdin. Mallıkta çığır açıyorsunuz. Her seferinde daha çok şaşırtmayı başarıyorsunuz beni.

 

O çağın insanı o şekilde yaşıyorsa o çağın ahlakı o demektir. Sen de buna göre bükülmüş kitap için ne var bre diyorsan eğer, "her çağın ahlakına" edilgen kitabı olağan ve normal kabul ediyorsun demektir. Genel geçer olanı değil. Nasıl yapacan ki aksini, o vakit küfre düşmen, kitabı çöpe atman gerek!

 

Yani kıvırdıkça kıvırıyor, önceki söylediklerini sürekli tekzip ediyorsun. Toplumların kabul ve buna bağlı olan normlarının sürekli değiştiğini, normal olanın da buna göre evrildiğini zaten kabul ediyorsun. Asıl nokta ise ahlakın değişmesi de değil, dinin de buna göre bükülmesi: Genel geçer ahlakı verdiği söylenen tanrısal bir din, bir metin nasıl oluyor da çağlara göre değişiyor, değişmek, bükülmek zorunda kalıyor? Tanrısal metin nasıl oluyor da indiği çağdaki ahlaki çeperinin az ötesinden fazla bir mesafede duramıyor? Farkındasın değil mi, senin kitabının ana kalıbı, 1400 sene öncesinin norm ve ahlakı! Tanrıya bak sen hele, bir anda pat diye kaldırmaya kadir değil..! Ahlak değil fırıldak mübarek.

 

Eğer yok, şimdiki ile uyumlu diyorsan -ki değil, ayet bükücüleriniz vasıtası ile bunu biliyoruz- o vakit o çağa hitap edemiyor demektir. Eğer o çağa uyuyorsa bu çağ için geçmiş olsun demektir. Bilgi şeklinde saçma bir bahane uydurmuşsun ama, şimdiki zamandaki vicdanla o zamandaki vicdan da mı aynı değil peki?!

 

Normal tekse eğer o zamanı bu zamanı olmaz, bir tane normal olur, kitapta da o yazar!

 

On 29.08.2021 at 04:01, rahip said:

Hayatınız çarpıtma üzerine cevap vermeye değecek kayde değer bir şey yazmamışsın ama şu kadarını yazayım.

Aklın ve vicdanın normal çalışmıyorsa ve temel alacağın bir ahlakında yoksa senden her bok yemen bekelenebilir. Bizde sizlere bunu anlatmaya çalışıyoruz başından beri bireysel ahlak diye bir şey olmaz. Senin için kötü olan bir  şey diğer biri için iyi olabilir. Diyelim ki sen diyorsun bu benim ahlakım bunun dışına çıkma bende derim ki banane senin ahlakından vicdanından aklından. Senin için iyi olan bir başkası için iyi olmak zorunda olmaz. Anlatmak istiyorum bazı şeyleri ama onu anlayacak emmareyi göremiyorum.

 

Bireysel olarak iyi kötü de yoktur. Sadece eğilimler ve davranış kalıpları vardır. İyi kötü toplumla, iki ve daha fazla kişiyle birlikte ortaya çıkar, anlam kazanır, kavramlaşır. Evet bireysel olarak birisinin olumladığını diğeri kabul etmez, zorunda da olmaz ama işte doğal seçilim grup, sürü ve toplum üzerinden birkaç milyar yılda o bütün bir davranış kalıplarını, iyi-kötüleri determine eder, süzgeçten geçirir, tesbih gibi ipe dizer, mum gibi hem de "zorunda" yapar. Milyar yıl sonra nurtopu gibi bir "ortak öznelliğin" olur. Yalın, gerçek, somut, seküler ahlak işte budur.

 

İşin özeti:

 

Gerçek, somut, seküler ahlak:

 

Toplumun olduğu yerde ahlak, ahlakın olduğu yerde toplum vardır. Ahlaksız bir toplum ya da toplumun olmadığı yerde kendi başına bir ahlak kavramı yoktur. Formül budur ve bu denkleme aksi durum hiçbir surette gösterilemez.

 

Masalsı, uydurma, sözde ve sahte ahlak:

 

Bir davranışı sadece bir listede öyle yazdığı, onun için ödül vadettiği veyahut tersi için cezai yaptırım olması nedeniyle o şekilde ifa ediyorsanız eğer kusura bakmayın ama siz çıkar adına hareket eden liste uşakları olarak tanrının fino köpeklerinden başkası değilsiniz. Bu ahlak değildir. Siz çıkarcı fino köpekliğini ahlak zannediyorsunuz. Velhasılı asıl ahlak(sız)lar sizlersiniz. Din olmadan içi boş bir kabuk, koca bir sıfır, bir hiçsiniz! 

 

Bunu örf adet de kurtarmaz. Örf ve adet ve nereden geldi? Dinden mi? Onun belirleyicisi de ahlak ya da zaten en başta da din olduğuna için sana göre dinin üzerinde olamaz çünkü. O vakit senin başın sonun din. Peki o olmasa sokakta gördüğün yavru bir kedinin üzerine basıp basmamanın iyi mi kötü mü olduğuna karar veremeyecek kadar içi boş bir mal mısın? Ya da karşına gelen senden güçsüz bir insana zarar verip vermemenin? Hem akıl ve vicdanın normal çalışmıyorsa herhangi bir ahlakı nasıl temel alacaksın üstün zeka?!

 

Cevap vermen gereken ama sürekli kaçındığın nihai ve belki de en mühim soru ise şu: 

 

Allah bir şeye iyi dediği için mi o şey iyidir, yoksa iyi olduğu için mi Allah öyle demiş, onu seçmiştir? 

 

Daha da kaçma, cevap yaz. Bakalım senin dinsel ahlakın ne kadar temelli? Bu allah iyi ve kötüyü, ahlakı nasıl temellendiriyor? Şu haliyle verdiği bir listeden ötesi değil çünkü. Onu nenem de yapar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

@rahip
 

   Gece ara sokaklarda yürürken birisi silahı kafanıza dayayıp şunu şunu yapacaksın yoksa seni kazığa oturtur ve derini yüzüp tuz basarım diyor (derini değiştire değiştire yakar, kaynar suyla haşlarım, kafanı topuzla ezerim vs. yerine)

Sen ise korkudan altına edip adamın dediklerini yapıyorsun veya yapmaya çalışıyorsun, bu durumda ahlaklı bir insan mı

Olmuş oluyorsun? Dinin sunduğu “ahlak” aynen bu ve sen buna ahlak diyorsan boşuna kürek çekiliyor.
 

Dindeki ahlak anlayışı ve günümüz ahlak anlayışı arasındaki derin uçurumdan (kölelik, cihat, çocuk istismarı, kadınların geri zekalı & mal yerine konması, insanların özgürce dinini seçememesi, tecavüze, hırsızlığa savaş bahanesiyle olur verilmesi, haraca bağlama vs. vs.) hiç bahsetmedim bile..

Link to post
Sitelerde Paylaş
25 dakika önce, Ebu Kafir yazdı:

Sen ise korkudan altına edip adamın dediklerini yapıyorsun veya yapmaya çalışıyorsun, bu durumda ahlaklı bir insan mı olmuş oluyorsun?

Her ahlaklı davranan ahlaklı değildir evet.

Ahlaklı davranmanın veya ahlaksızca davranmamanın nedeni yalnızca tanrıya dayanıyorsa o kişiye ne kadar ahlaklı diyebiliriz?

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 saat önce, Ebu Kafir yazdı:

@rahip
 

   Gece ara sokaklarda yürürken birisi silahı kafanıza dayayıp şunu şunu yapacaksın yoksa seni kazığa oturtur ve derini yüzüp tuz basarım diyor (derini değiştire değiştire yakar, kaynar suyla haşlarım, kafanı topuzla ezerim vs. yerine)

Sen ise korkudan altına edip adamın dediklerini yapıyorsun veya yapmaya çalışıyorsun, bu durumda ahlaklı bir insan mı

Olmuş oluyorsun? Dinin sunduğu “ahlak” aynen bu ve sen buna ahlak diyorsan boşuna kürek çekiliyor.
 

Dindeki ahlak anlayışı ve günümüz ahlak anlayışı arasındaki derin uçurumdan (kölelik, cihat, çocuk istismarı, kadınların geri zekalı & mal yerine konması, insanların özgürce dinini seçememesi, tecavüze, hırsızlığa savaş bahanesiyle olur verilmesi, haraca bağlama vs. vs.) hiç bahsetmedim bile..

Tamam işte zaten iyi şeyler yap diye tehdit ediyor insanları. Sırf korktuğun halde ve içine sinmeden ahlaklı olursan bu dediklerin geçerli. Yani sen bir ateist olarak inanmadığın halde korkudan ahlaklı olursan senin dediğin geçerli olur. Bunu inan biri için söyleyemezsin ki. Ben korktuğum için ahlak kurallarını benimsemiyorum iyi biri olmak için benimsiyorum ve vicdanıma uyuyor. Sen inançlı olmayan kafanda kurguladığın şeyleri düşünüyorsun ama inan bizler senin düşündüğün gibi bir dayatmaya göre yaşamıyoruz hayatımızı. 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
18 dakika önce, rahip yazdı:

Tamam işte zaten iyi şeyler yap diye tehdit ediyor insanları. Sırf korktuğun halde ve içine sinmeden ahlaklı olursan bu dediklerin geçerli. Yani sen bir ateist olarak inanmadığın halde korkudan ahlaklı olursan senin dediğin geçerli olur. Bunu inan biri için söyleyemezsin ki.

Gayet söylerim çünkü senin iddianın aksine dinde böyle bir yönlendirme yok, şahsi düşünceni dine mal edemezsin.

Aynı mantıkla dinin birinci şartı muhammede ve tanrısı allaha inanmak, inanmak içten gelir, zorla birisinin içine inanç enjekte edemezsin ama elde hiç bir kanıt yokken körlemesine inanmak islamın ilk şartı olabiliyor. İslamda mantık ararsan böyle kişisel yorumlarını dine sokmak zorunda kalırsın, başka türlü içinden çıkılamaz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 hours ago, rahip said:

Tamam işte zaten iyi şeyler yap diye tehdit ediyor insanları. Sırf korktuğun halde ve içine sinmeden ahlaklı olursan bu dediklerin geçerli. Yani sen bir ateist olarak inanmadığın halde korkudan ahlaklı olursan senin dediğin geçerli olur. Bunu inan biri için söyleyemezsin ki. Ben korktuğum için ahlak kurallarını benimsemiyorum iyi biri olmak için benimsiyorum ve vicdanıma uyuyor. Sen inançlı olmayan kafanda kurguladığın şeyleri düşünüyorsun ama inan bizler senin düşündüğün gibi bir dayatmaya göre yaşamıyoruz hayatımızı. 

 

 

 

Tamam işte zaten şu, bu.. ..Sürekli geri vites sürekli tornistan..:)

 

"Ben korktuğum için ahlak kurallarını benimsemiyorum iyi biri olmak için benimsiyorum ve vicdanıma uyuyor." Seküler ahlaktan ne farkı var bunun? Hele hele vicdanınla eşleştiği müddetçe?

 

Allah iyi şeyler yap diye "tehdit" ediyor. Trajikomik bir cümle, insansı bir tanrı. Bu durumda dahi insandan farklı yaptığı ne var? Daha iyinin neden iyi olduğunu ya da aksini dahi açıklayamıyor. Sorunca dut yemiş bülbüle dönüyorsunuz.

 

Ama ibret olsun, bundan sonra desturla alırsın ahlak kelimesini ağzına.

tarihinde teflon tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
33 dakika önce, rahip yazdı:

Tamam işte zaten iyi şeyler yap diye tehdit ediyor insanları.

 

yavrum benim bilgimi beğenmediğini söylemişsin, beğenme çocuğum.

bana saygı gösterme fakat teflon'un şu yazdıklarından bir şey öğrenmen senin menfaatinedir!

senin cahil olduğunu görmek için bir tek iletini okumak yeterli.

ne "dil"ini biliyorsun ne de "din"ini. yanlışlarını sıralasam buradan ankara'ya yol olur!

bak, tanrı tehdit ediyor demişsin! senin bütün iletilerin akıl, mantık ve ahlak dışı.

ben akıl ve ahlakı falancanın filancanın dinine göre temellendirmediğim için konulara nesnel bakabiliyorum.

örneğin bir ateist olarak tanrıya inanmasam da fikir bazında bir tanrı tezine muhalefet etmem.

çünkü bir tanrının olduğunu düşünmenin inansam da inanmasam da bir fikir değeri vardır.

ancak "tehdit eden bir tanrı" fikrinin benim gözümdeki değeri sıfırdır.

mesele, benim olaylara kişisel olarak nasıl baktığım değildir.

nesnel olarak o düşüncenin tartışılabilir ve ispatlanabilir olmasıdır.

bugün ispatlanamayan bir şeyin yarın ispatlanma olasılığı vardır.

ancak bu durum her saçma tezin ciddiye alınması anlamına gelmez.

tehditkâr bir tanrı tavrı eski yunan'da olur, mısır'da olur, bilmem nerede olur...

ben onları ciddiye almayacak kadar akıl, bilgi ve fikir sahibiyim.

bu evrenin sahibinin bir adı var ve de üstelik bir din göndermiş de ben onu inkâr etmiyorum.

piyasadaki bütün dinler atalardan mirastır.

yani düşüncenin yeterince gelişmediği, yağmurun bile nasıl yağdığının bilinmediği dönemlerden kalma.

dünyada 8 milyar insan var, bir tane bile peygamber gelmiyor şimdi!

ama zamanında bir kabileye bile peygamber gönderilmiş...

hatta bir değil, bakıyorsun peygamberin oğlu da peygamber, hatta kardeşi de peygamber!

evladım sana peygamberler tarihinden mi başlayayım anlatmaya, yoksa islam tarihinden mi?

uhud savaşı'nın kaybedilmesini, şehit edilen sahabeleri gözyaşları içinde okuduk yıllarca!

bir tanesi de demedi ki "lan bu sahabeler gece sabaha kadar içki içtiler!"

daha savaş bitmeden "ganimet kapacağım sevdasına düştüler!" demedi.

ben de müslüman olduğum dönemlerde bu adamların yasını tutuyordum adları her anıldığında!

iki cihan peygamberi öldüğünde cesedi kokana kadar kimse kılmadı namazını! Neden?

nasıl ki uhud'dakiler ganimet peşinde gittilerse hayatta kalanlar da halifeliği kapma derdindeydiler!

yeter yavrum yeter, cahillikte bu kadar ısrar edilmez, zorla da kimse sana bir şey öğretemez!

cümlelerin büyük harfle başlamasının dışında ne biliyorsun ki sen? 

sen bu toplumun ve dünyadaki çoğunluğu oluşturan geleneksel dinlerin taşıyıcılarından sadece bir tanesisin.

yahudilik, hristiyanlık, islamiyet, hinduizm, budizm... sırtınızda taşımaya devam edin!

hindistan gibi yoksulluğun yaygın olduğu bir ülkede dinler insanların tek umududur.

bu durum bizim ülke için de geçerli, daha birçok ülke için de...

bir cennete inanan milyonlara/milyarlara "yav aslında cennet yok!" dersen şok geçirir.

senin gibi, o zaman niye hırsızlık yapmıyorum, kimseye tecavüz etmiyorum gibi saçmalamaya başlar!

çünkü senin ahlakı temellendirmen tamamen dinler üzerinedir.

oysa hırsızlık yapmamak, tecavüz etmemek için dinlere ihtiyaç yoktur.

fakir olman da zenginin malını çalma hakkını vermez sana.

ama bir toplumun/devletin fakirlerine iş bulma görev ve sorumlulukları vardır.

ona zekat/sadaka vermek değil; açsa doyurma, eğitimsizse eğitme görevi vardır.

din üzerinden yapılan yardımların bir sömürü aracına dönüşmesi kaçınılmazdır!

bireyler olarak bizim de çevremizdeki yoksul insanları görmezden gelmemiz düşünülemez.

yardımlaşmak hem vicdani bir tavrın hem de ortak çıkarlarımızın bir gereğidir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...