Jump to content

Ali Nesin'in açıklaması


Recommended Posts

Ben Hacı'nın ne düşündüğünü merak ediyorum.Ve önemsiyorum.

Hacı;

Size mantıklı geliyor mu bu yasak ? üniversite yaşı ortalama 20 diyelim, 20 yaşında bir adama nasıl giyineceğini söylemek mantıklı mı?Bu onu aşağılamak değil mi ?İnsanlık ayıbı değil mi ? Laiklik adına herşey yanlışken ülkede saçma sapan bir yasakla laikliği koruduğumuzu düşünmek saçma değil mi?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 169
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Top Posters In This Topic

Posted Images

"Türbanlı öğrencilerimize hak ettiği notu vermeyiz!"

Bunu türban yasağından yana laik bir rektör söylüyor.Buda türban yasağından yana olmanın altında yatan kin,nefret ve insan haklarına saygısızlığın ıspatıdır.

buda biseymi..?

din uygarlığın düşmanıdır, zaten amacımız öğrencileri dinden kurtarmaktır, yok etmek istediğimiz şeyin sembolünün önümüzde şakırdatılmasına izin veremeyiz

ulkenin lekesi bunlar..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Türkiye LAİK bir devlet değildir...

Laik bir devlet inançlı bir insanı başını örttü diye eğitim hakkından mahrum bırakmazdı..

Askerlerine şehit diyen,Asker ocağına peygamber ocağı diyen ,77 bin camisi,87 bin resmi diyanet çalışanıyla,Kurban derilerine sulanan devlet kurumlarıyla Laik değil dini sömüren bir ülkedir...

Hem dini sömürdüğü gibi bu dinin mensuplarına ayrımcılık yapacak kadarda gaddardır..

Özgürlüklere açığım ama bir tanıma sahip çıkacaksan adam gibi çıkmalısın..

Türkiye Laik değildir..

Selamlar..

tarihinde herakles tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Ben Hacı'nın ne düşündüğünü merak ediyorum.Ve önemsiyorum.

Hacı;

Size mantıklı geliyor mu bu yasak ? üniversite yaşı ortalama 20 diyelim, 20 yaşında bir adama nasıl giyineceğini söylemek mantıklı mı?Bu onu aşağılamak değil mi ?İnsanlık ayıbı değil mi ? Laiklik adına herşey yanlışken ülkede saçma sapan bir yasakla laikliği koruduğumuzu düşünmek saçma değil mi?

Sevgili Macchiato:

Birkaç yıl önceydi.. 6 yıl kadar önceydi sanırım.

Ankara Üniversitesinde ateist bir profesör arkadaşımı ziyaret ediyordum.

Türbanla sözlü imtihana giren talebelere zorluk çıkartıyorlardı ve profesör arkadaşım onlardan biriydi.

Bunu öğrenen talebeler sözlü imtihana türbansız girmeye başlamışlardı.

Ama türban takanlar biliniyorlar ve izleniyorlardı.

Ve cezalandırılıyorlardı......

Türkiye böyle bir dönemden geçmiştir.

Türbanın önemsendiği bir zaman yaşanmıştır.

Ali Nesin o zaman mutlaka türbana karşı geliyordu..

Buna nerdeyse eminim..

Şimdi ise aynı Ali Nesin, ya da onun benzerleri, türbana sıcak bakıyor...

Artık çok geç Ali bey derim kendisine..

Zamanında yumuşak davransaydın, bunlar başımıza gelmezdi.

Önce sert çıktın, sonra yumuşadın..

Çiftleşen erkeklik organı gibi.........

Çok ayıp ettin Ali Nesin.

Ya hiç sesini çıkarmaycak ve türbanı bir sorun yapmayacaktın..

Ya da sonuna kadar direnecektin..

Flip flop yapmakla ahlaksızlık yapmış olmuyor musun?

Çok ayıp Ali Nesin..i

Çok ayıp...

Ben Türk aydınları için böyle düşünüyorum..

Ne acı..

HACI

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu konu yıllardır gündemde. Ben de kendi içimde çok düşündüm ama bir türlü kararımı veremiyorum. Bir yandan üniversitelerin olabildiğince özgür olmaları gerektiğini düşünüyorum. Diğer yandan türbancı tayfanın yeteri kadar güçlendiğinde bizi bir kaşık suda boğacağını da biliyorum. Ama sanırım en ağır basan yanım yasakların hiçbir etkisinin olmayacağını düşünmem. 4-5 sene boyunca zorla başını açan veya şapka veya peruk takmak zorunda kalan kızın görüşlerimi değişecek. Aksine daha da bilenecek. Daha koyu bir dindar olacak nefret dolacak. Tabi olayın önemli ve beni de korkutan bir yönüde bu işi AKP gibi bir iktidarın yapması. Sol bir iktidar bu işe kalkışsa bu kadar çok kıyamet kopmazdı diye düşünüyorum. Yani kısacası böyle arada kaldım. :huh:

Link to post
Sitelerde Paylaş
Sevgili Macchiato:

Birkaç yıl önceydi.. 6 yıl kadar önceydi sanırım.

Ankara Üniversitesinde ateist bir profesör arkadaşımı ziyaret ediyordum.

Türbanla sözlü imtihana giren talebelere zorluk çıkartıyorlardı ve profesör arkadaşım onlardan biriydi.

Bunu öğrenen talebeler sözlü imtihana türbansız girmeye başlamışlardı.

Ama türban takanlar biliniyorlar ve izleniyorlardı.

Ve cezalandırılıyorlardı......

Türkiye böyle bir dönemden geçmiştir.

Türbanın önemsendiği bir zaman yaşanmıştır.

Ali Nesin o zaman mutlaka türbana karşı geliyordu..

Buna nerdeyse eminim..

Şimdi ise aynı Ali Nesin, ya da onun benzerleri, türbana sıcak bakıyor...

Artık çok geç Ali bey derim kendisine..

Zamanında yumuşak davransaydın, bunlar başımıza gelmezdi.

Önce sert çıktın, sonra yumuşadın..

Çiftleşen erkeklik organı gibi.........

Çok ayıp ettin Ali Nesin.

Ya hiç sesini çıkarmaycak ve türbanı bir sorun yapmayacaktın..

Ya da sonuna kadar direnecektin..

Flip flop yapmakla ahlaksızlık yapmış olmuyor musun?

Çok ayıp Ali Nesin..i

Çok ayıp...

Ben Türk aydınları için böyle düşünüyorum..

Ne acı..

HACI

Anladım Hacı.

Ben Ali Nesin'in geçmişte karşı olduğunu bilmiyordum.Açıkçası Ali Nesin'in karşı olup olmaması beni ilgilendirmiyor,ben yasağa karşıyım.Kdoman'ın alıntıladığı yazısında Ali Nesin'e katılıyorum.

Tabi şu da var insanlar değişir,daha önce yasağın yanında olup sonra bu saçma gelebilir,doğru olmadığını anlayabilir.Yine de Ali Nesin hakkında bilgim olmadığı için vardır sizin bir bildiğiniz diyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İnsanlar değişir elbette Macchiato kardeşim.

Düşünceler değişebilir.

Ve ülkemizde aydınlar tuzağa düşürülmüş bile olabilir.

Çünkü aydınların bir acendası yoktur.

Acenda sahibi olanlar bir dogmaya inananlardır.

Aydınlar mevcut yollardan birini, o zaman için en doğru olanını, seçmeye çalışırlar.

Ve çoğu kere hata yaparlar..

Ben Ali Nesin'i suçlamıyorum.

Suçlamaya hakkım yok..

Bugün ben onun gibi düşünüyorum.

Ama türban sorununun bu hale gelmesinden onun gibi flip flop yapanların sorumlu olduğuna da inanıyorum.

Bu aydınların neden olduğu bir sorun mu?

Elbette!

Her ülkede her sorunun nedeni aydınlardır!

Ve o sorunların çözümü için yine onlara baş vurulur....

İlginç bir ironi değil mi?

Selamlar..

HACI

Link to post
Sitelerde Paylaş
Sevgili Macchiato,

Galiba sen İslamı yeterince tanımıyorsun. Tanımadığın için de hafife alıyorsun. Şu bir gerçektir ki olay türban olayı değil. O dudak büktüğün laiklik olayı. Asıl bu olayın temelinde bu gerçek var.

Siz gayet iyi tanıyor ve onu örnek alıyor gibisiniz...

Defalarca dedik. Demokrasilerde özgürlük sınırsız değildir. Bu özgürlük dileyenin dilediği gibi hareket etmesi değildir.

Burada Nesin, Macchi ve benim üzerinde durduğu "özgürlüğü", her istediğini yapmak olarak sunmanızı neye bağlamalıyız? Özgürlük "sonsuz"dur diyen biz miyiz, yoksa özgürlük sonsuz değildir bahanesiyle, özgürlükleri elden almaya çalışan siz misiniz?

Bunun sınırları çizilmiştir. Şimdi bir düşün. Sen başı açık bir şekilde camiye girebilir misin? İşte bu sorunun yanıtını verdiğin zaman durumu daha iyi anlayacaksın. Eğer sen nasıl camiye o şekilde giremiyorsan devletin kurumlarına da o şekilde giremezsin.

Bu metafor iki açıdan yanlıştır:

Birincisi, camii, müslümanların ibadethanesidir, onlara "hizmet eder" ve haliyle oranın kurallarını, hukuk dışı olmamak kaydıyla elbette onlar belirleyecektir. Devlet kurumları ise, belli bir ümmete değil, tüm inançlara hizmet eder.

İkincisi, devlet kurumlarının camiiyi örnek almasını istemek, hangi laik anlayışın ürünüdür?

O kurumların kendi yapılarına göre anlayışları vardır. Bizlere de saygı duymak düşüyor. O kuralları zorlamanın kimseye bir faydası yoktur. Ama işte İslam bunu zorluyor. Bunda da sınır tanımıyor. Çünkü insan yaşamını düzenlemede iddialıdır. Devletin laiklik anlayışı umurlarında değil. Görmen gereken asıl gerçek bu olmalı.

Umurlarında olup olmamaları umurumda değil, çoğulcu kurallara uyulduğu taktirde, neyi umursarlarsa umursasınlar.

Onların bu zorlamaları devletin laiklik ilkesiyle bağdaşmaz.

Devlet nedir, birey nedir, Bir devletin laik olmasıyla, o devlete bağlı kişinin laik olması aynı şey midir?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Teori olan laikliğin ayakları yere basmalı önce...

Sadece türbanla çözülecek gibi değil sorunlar...

Eğer laik bir sistem özlemse ki benim özlemimdir!

Bunun için diyanet gibi bir kurum yersizdir.

Halk kendi kendine din işlerinin üstesinden gelebilir...

Devlet sadece denetim ve gözetim işini yönetebilir...

Zira devlet yardım olmaktan ziyede diyanetide ayak bağı olarak kullanmaktadır!

Gelinen noktada serbest bırakılması ve bırakılmaması;

İki türlüde siyasal islamcılara fayda getirecektir,

Tahminimce yasalanması siyasal islamcılar için daha olumlu getirilere sebep olacaktır.

İki yolda çözümsüzlük gibime geliyor.

Bununla ilgili olarak siyasal islamcıların gündemi zaten bu noktada harcatmak niyetinde.

Yoksa bu işin olur yanının olmadığının farkındalar.

Amaç sadece yapmaya çalıştık ama izin vermediler gibi bir tablo yaratmak.

Önceden beri böyle yapılıyor.

Bu hem laikçilik oynayanlara hemde siyasal islamcılara yarıyor.

İki kesiminde bu konuyu çözeceğini sanmıyorum.

Görünen o ki çözümsüzlük en iyi oy yatırımıdır:)

Benim düşüncem yarım yamalak bir laiklik anlayışından vaz geçilmeli;

Ve daha ciddi uygulamalarla laiklik her alanda ve her anlamda yaşanmalı ve yaşatılmalıdır!

Yoksa sadece türbanla bu iş çözülmez...

Ortaöğrenimdeki mescitleri kim neresine sokacak!

Ya resmi dairelerdeki!

Diyanet!

vs...

Benim fikrim;

Bu konularda devlet ve dinin sınırları belli, net ve açık olmalıdır!

Olmayan laiklik üzerinden değilde olması gereken laiklikten bahsedilmelidir.

Çünkü zihinler karışmakta ve kavramların içi boşaltılmakta...

Halka oluşacak durumun daha hayırlı olacağı anlatılmalıdır...

Laiklik bir gurubun değil tüm kesimlerin amacı olmalıdır!

Parti propagandası olarak laiklik karşı bir propaganda yaratır...

Milletin kıçının başının devletin bir numaralı gündemi olması acıdır...

Fakat böyle olmasında edebiyat ehli, laf aşığı, iş güzar vb. kesimlerinde vs birçok geçmiş hatanında payı vardır...

Doğurduğun ve yetiştirdiğin çocuğa piçmiş gibi davranmak yerine geçmiş hatalardan ders alarak yeni açılımlar yaratmak daha doğru olabilir.

Ama kimsede halkın kıçı ve başı için anayasal yollarla bir takım girişimlerde bulunmamalıdır.

Sorun olmayan laiklik ve onun kısır döngüsüdür...

Kanunlar ve laiklik her yerinden delinirken;

Deliği/delikleri görememek ve ısrar etmekte ironinin babası olsa gerek...

Son olarak oluşan bu sıkıntılı ortamda yasaklamak veya yasaklamamak anti-laik dediğin rantçılara yarayacak...

Ağacın köküne inmeden bu iş çözülmez...

Ben dini simge, giyim, ibadet vb herşeye eğer “ciddi” iseler resmiyette yasak getirilmesinden yanayım... Tabi bu diyanetin işlevini kaybetmesi ve kaldırılmasına kadar giden bir süreç olmalı...

Yok ciddi bir tavır sergilemiyorlarsa ki geçmişte böyleydi; o zaman laikliği parti söylemlerine indirmeyin kardeşim...

Bir şey yapmayacaksanız bari kavramları değersizleştirmeyin...

Yoksa vay efendim, türban geldimi laiklik elden gidecek; şeriat gelecek gibi söylemlerde komik olmaktadır...

Laiklik noktasında sorun yaratan sadece türban mı;

Diğer sorunlar içinde girişimlerde bulunulmalı ve olumlu neticeler alınmalıdır.

Eğer bu yapılmıyorsa bunun altında başka bir rant vardır!!!

Saygılar

Link to post
Sitelerde Paylaş

Procroustes çok güzel özetlemiş..

Katılıyorum..

Laikliği toplumun her kesiminde uygulamalıyız.

Gerçek anlamda laik olamamak bizim en önemli sorunumuzdur.

Yoksa türban ve tesettür değildir sorunumuz.

Hatta İslam'sal kurumlar ve tarikatlar bile değildir.

Onları devlet işlerinden ayırmada karşılaştığımız zorluklardır sorunlarımız..

Dünyadaki en eski toplulardan biriyiz..

Ama bugün bile kelimenin tam anlamı ile özgür değiliz.

Aslında esiri olduğumuz yalnız İslam değildir..

Kendimize olan korkumuz ve güvensizliğimizdir.

Ne acı...

HACI

Link to post
Sitelerde Paylaş
Ne düşünmeye başladınız müslüman olduğumu mu?Ben insanların kıyafetlerine karışarak karşı olduğumuz dinlerden farkımız kalmıyor demişken böyle düşündüyseniz yapcak bişey yok.

Valla ben lise son sınıfa kadar boynumda büyükbabamın hediyesi olduğu için Hz. Ali'nin kılıcını taşıdım,kaybetmeseydim hala taşıyor olacaktım.Hiç çıkarmadım hep de ortadaydı hiç kimse bişey demedi,deseydi en fazla okul değiştirirdim yine de takardım.

Tekrar söylüyorum yaşını başını almış insanlara nasıl giyineceğini söylemek onu aşağılamaktır.İnsanlık ayıbıdır ve savunulacak hiçbir yanı yoktur.

Cami örneği komik olmuş,biz dinlerin insanları kısıtlamasına karşı değil miyiz yahu ? Neden kendi kısıtlamalarımızın nedenini söylerken dinlerden yardım alıyoruz,camileri örnek gösterip ee bakın onlarda yapıyor diyoruz ? Bunda bir yanlışlık yok mu? İslam kafası ile davranan sizsiniz (yasakçı,insan haklarına saygısız) olduğundan farklı görünen benim iyi valla.

Macchiato,

Ben de uzun yıllar devlet memurluğu yaptım. Kılık kıyafeti hiç de sorgulamadım. Bana ters gelmesine rağmen. Devletin kurumuysa ve devlet kural koymuşsa buna benim de uyma zorunluluğum vardır. Bu zorunluluğa uymuyorsan yapacağın bir şey var. Yasal yollardan hakkını aramak. Ki türban sorunu ülkemizi de aşarak AİHM ne kadar götürüldü. Buradan da sonuç alamadılar. Şimdi ise Anayasayı değiştirerek sonuç almaya çalışıyorlar. Ortada Yargıtayın, Anayasa Mahkemesinin ve AİHM kararı olmasına rağmen bu girişimde bulunmaktalar. Bu ne demektir. İşte benim çoğunluğum var bundan dolayı hukuku takmam demektir. Demokrasi çoğunluğun dilediği gibi hareket etmesi midir? Böyle bir demokrasi anlayışı olabilir mi? Alınan bu kararlara rağmen türbanı ikide bir ülke gündemine getirmek doğru mudur? Siz bunların asıl amacının demokrasi olduğuna inanıyor musunuz?

Cami örneğini anlayamadın. Ben ordaki anlayıştan söz ettim. Nasıl dini bir anlayış temelinde o camide kural varsa laik devletin de kendine özgü kuralları vardır. Bu bağlamda ben o örneği verdim. Bunun neresi komik oluyor. Asıl komiklik bunu görmezden gelmek değil midir? Benim oradaki dini kuralla bir itirazım mı var. Olması gereken de odur.

Tekrar söylüyorum. Türban sorunu yoktur bu ülkede. Devlet kimsenin kılık kıyafetiyle uğraşmıyor. İsteyen özel yaşamında istediği gibi giyiniyor. Kimsenin öğrenim hakkı engellenmiyor. Eğer okumak istiyorsan oradaki kurallar neyse onlara uyacaksın. Olay budur. Sen bir din devletinde yaşamıyorsun ki. Kalkıp da benim dinim böyle emrediyor diye kuralları zorlayamazsın. Buna hakları yoktur.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Burada Nesin, Macchi ve benim üzerinde durduğu "özgürlüğü", her istediğini yapmak olarak sunmanızı neye bağlamalıyız? Özgürlük "sonsuz"dur diyen biz miyiz, yoksa özgürlük sonsuz değildir bahanesiyle, özgürlükleri elden almaya çalışan siz misiniz?

Bu metafor iki açıdan yanlıştır:

Birincisi, camii, müslümanların ibadethanesidir, onlara "hizmet eder" ve haliyle oranın kurallarını, hukuk dışı olmamak kaydıyla elbette onlar belirleyecektir. Devlet kurumları ise, belli bir ümmete değil, tüm inançlara hizmet eder.

İkincisi, devlet kurumlarının camiiyi örnek almasını istemek, hangi laik anlayışın ürünüdür?

Devlet nedir, birey nedir, Bir devletin laik olmasıyla, o devlete bağlı kişinin laik olması aynı şey midir?

Kodaman,

İslamı tanıdığın zaten belli oluyor!... Hakkını vermem lazım!...

Arkadaşım bu neyin özgürlüğüdür. Kimin özgürlüğü elinden alınmış. Ben eğer çağdaş ve uygar bir ülke olmak istiyorsam yasalarımı da ona göre belirlerim. Senin bir birey olarak görevin de buna saygılı olmak. Senin inancın seni ilgilendirir. İnanç özgürlüğüyle zaten bu hakkın garanti altına alınmıştır. Bu ülkede kimin ibadet ve inancı önünde bir engel vardır.

Cami konusunda bir üst iletide ne demek istediğimi açıkladım. Ona girmeyeceğim.

Ben türbana karşı çıkarken sanılmasın ki bu çarpık laiklik anlayışını savunuyorum. Dünyanın hiç bir yerinde böyle bir laiklik yoktur. Asıl sorgulanması gereken de budur. Tabi bu da ayrı bir tartışma konusu. Bir arkadaşımız gayet güzel izah etmiş. Ona katılıyorum. Bu ülkede türban sorununu da yaratan bu çarpık anlayıştır. Ama bu demek değildir ki türban savunulmalıdır. Dini bir simge olarak okullara sokulması laikliğe aykırıdır.

Bir eğitim emeklisi olarak bu dini simgelerin eğitime zarar vereceğinin bilincindeyim. Kesinlikle okullara sokulmamalıdır. Bu üniversite olsa bile. Basını izlerseniz olumsuz örnekleri eğitim kurumlarında zaten yaşamaya başladık. Hele hele demokrasi kültürü daha yerleşmemiş ülkemizde dini simgelere izin verilirse oluşacak karmaşayı tasavur bile etmekte zorlanıyorum. Onun için de mantıklı düşünmekte yarar vardır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Ben de uzun yıllar devlet memurluğu yaptım. Kılık kıyafeti hiç de sorgulamadım. Bana ters gelmesine rağmen. Devletin kurumuysa ve devlet kural koymuşsa buna benim de uyma zorunluluğum vardır. Bu zorunluluğa uymuyorsan yapacağın bir şey var. Yasal yollardan hakkını aramak. Ki türban sorunu ülkemizi de aşarak AİHM ne kadar götürüldü. Buradan da sonuç alamadılar. Şimdi ise Anayasayı değiştirerek sonuç almaya çalışıyorlar. Ortada Yargıtayın, Anayasa Mahkemesinin ve AİHM kararı olmasına rağmen bu girişimde bulunmaktalar. Bu ne demektir. İşte benim çoğunluğum var bundan dolayı hukuku takmam demektir. Demokrasi çoğunluğun dilediği gibi hareket etmesi midir? Böyle bir demokrasi anlayışı olabilir mi? Alınan bu kararlara rağmen türbanı ikide bir ülke gündemine getirmek doğru mudur? Siz bunların asıl amacının demokrasi olduğuna inanıyor musunuz?

Devlet memuru ile öğrenci arasında fark vardır. Memur mesai saatleri içerisinde devleti temsil eder ve ona göre giyim kuşamına dikkat etmelidir. Ama öğrenci yalnızca kendini temsil eder, siyasi görüşüde dahildir. Memurlara serbestlik gelmesi laikliğe ters düşer, öğrenciye değil.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Devlet memuru ile öğrenci arasında fark vardır. Memur mesai saatleri içerisinde devleti temsil eder ve ona göre giyim kuşamına dikkat etmelidir. Ama öğrenci yalnızca kendini temsil eder, siyasi görüşüde dahildir. Memurlara serbestlik gelmesi laikliğe ters düşer, öğrenciye değil.

Kodaman,

Geçenlerde Denizlide açık ilköğretim ve lise sınavlarında kılık kıyafet yönetmenliği delinerek izin verildi. Resim koymayı bilemediğim için alamadım buraya. Nasıl bir görüntü oluştu biliyor musunuz? Kara çarşaflısından tutun da türbanlısına kadar, sarıklısından tutun da salvarlısına kadar bir görüntü oluştu. Sahi siz bunu mu istiyorsunuz? Sizce özgürlük bu mudur?

Özgürlük özgürlük diyoruz ama bazı gerçekleri görmekte yarar var. Böyle bir tablodaki bir ülkenin çağdaş uygar ülkeler içerisinde yer alması düşünülebilinir mi? Böyle bir görüntünün oluşması bu ülkenin imajına zarar vermez mi?

Şunu samimi söylüyorum. Siz ne kadar özgürlükten yanaysanız ben de o kadar yanayım. Bu özgürlük kavramının hakkını vermek gerek diye düşünüyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ezkamo, verdigin link acilmiyor.. Duzeltebilir misin ?

Nasil rezalet goruntuler oldugunu tahmin edebiliyorum.Haberi buldum ama video yok

NTV

Güncelleme: 18:23 TSİ 28 Ocak 2008 Pazartesi

KONYA/DENİZLİ/ERZURUM - İlk başta sınava girmelerine izin verilmeyen öğrenciler, tepki gösterince, salonlara türbanlarını çıkarmadan alındı. Hatta sınava, kara çarşaf benzeri bir kıyafetle giren bile oldu. Denizli?de ise sınava şalvarlı ve takkeli bir erkek öğrencinin alınması dikkat çekti.

Konya?da haftasonu açık lise sınavının yapıldığı okullardan biri Karatay Karma İlköğretim Okuluydu.

Sınava girmek için gelen kız öğrencilerin neredeyse tamamının türbanlı olduğu okulda bazı öğrencilerin kıyafeti kara çarşafı andırıyordu.

rezalet..

tarihinde Cutie tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Ali Nesin güzel bir açıklama yapmış, bir itirazımız yok. Dediği çoğu şeye de katılırım ama şunu hiç anlamıyorum;

Ali nesin neden o metne imza atmıştır? Görmezden gelmesi daha doğru olmaz mıydı? Yani illa böyle bir tartışmanın içinde neden olmak istemiştir? Bazı kesimlerden bağış mı beklemektedir? Nedir?

Link to post
Sitelerde Paylaş

yahu tuttunuz tüm forum Türk devletini arap devletine çevirdiniz ,

ha bunu niye yaptınız

bir kısmınızın din beyin hücrelerini öldürmüş

diğer taraftan etnik komünistcilik oynayan kısım sözde özgürlükçüyüm edasıyla Türke karşı nerden vurursak ordan kardır mantığıyla forum sürüp gidiyor.

ama unutmayın bu ülkenin kapı gibi Kemalist TSK' sı var.

________________________________________________________________________________

____________________

TSK" a,Yakinda el atcak zaten.

Temizlik yapacak.

Burdaki cogu Arkadaslarin,göremedikleri gercekler var.

Bizim Milletimiz,Kuran der Din Iman der zirvalar.Amma ne olduklarini,bilmezler.Pasiv kimlikler coktur.Hemen alirlar,düsünmeden.

Nerde bir Yobaz,bir laf söylerse,onu Allah söylemis gibi algilar.Cogu Düsünme ve yargilama yetenigi olmayan Insanlardan olusur,Türk Toplulugu.

Sorun bakalim,ben Müslümanin diyenlerin Yüzde kaci Kurani Türkce okumus ve Dinnini biliyor.Hepsi kulaktan duymayla yetiniyor.

Siz böyle Insanlara Insan Haklari diye,Basörtüsü giysinler diye Kanun cikarirsaniz,bu Millet yarin Türban la Kamu alaninda

calismaya basliyacaktir.

Yarin öbürgün,basi acik Kadinlara saldiracaklar,sonra Meyhaneleri basip icndekileri dövecek ve Kapatacaklar.

Bundan 10 sene Önce benim Kasabama 5 Otobüs dolusu gelmisler.Birahaneleri basip icindekileri dövmüsler..ERBAKANIN ZAMANINDA.

Yavas yavas Seriati getirecekler.

Araplar gibi Müslüman kesilip,Amerikanin kucaginda oturacaklar.Haremler acip 10 Adet kadin alacaklar,Cocuklarinin adlarini kendileri bile bilemiyecek.

Tolere edenler.Lütfen Cocuklarinizin gelecegi icin,Insanhaklari falan karistirmayin.Hak Fanatik,pasiv (Cahil)Insanlarin isteklerini vermekle olmaz.

Insan Haklari,Insan olanlara vardir..Düsenebilen ve Aktiv Insanlara.

NOT.Cogunluk kelimesi ile 51% in üzerini belirtmek istedim.

SAYGILAR.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...