Jump to content

TSK'nın durumu


Recommended Posts

askerlik yapmak gerekmiyor bazı şeyleri görmek için bunu bir önceki iletimde dile getirdim zaten.. ben hem "bayan" halimle hem "askerliğimi yapmadan" bazı şeyleri görebiliyorsam kaldı ki eğitimim de bu yönde değil sizlerin haydi haydi görmesi gerekli görmeseydin ve şu an savunuyor olsaydın aklından şaşardım xzer.. ama çok da hafife almamak gerekiyor gibi geliyor bazen ya da öyle görmek istediğimden güvenmek istediğimden..

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 121
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

askerliğini yapanlar ordunun durumunu daha iyi bilir..o yüzden öyle söyledim..

ben mesela askere gitmeden önce orduya laf söyletmezdim..ama gidip görünce lanet getirdim..

ve gerçek bir savaş çıkarsa ne olur halimiz diye kara kara düşünmeye başladım..

at gibi koşturarak eğitim veriliyor hala.

ve biz kaçıncı yüzyıldayız tahmin et..

zaten sana eğitim veren insanların ne bildiklerini anlayabiliyorsun..

.hakaret..ana avrat küfür..aşağılama da mastır yaptıkları kesin..

hepsi kuruntu esiri...dünyaya kapalı insanlar..sanırsın mollanın dergahında dört duvar arasında tesbih çekerek eğitim almışlar..hiç dünya görmemişler..

askerliğini yapanlar çıkıp konuşsun..

bir tane öven çıkarsa ben de yalancı olduğumu ilan edeceğim..

askerliğini yapan her kes subayların nasıl kuruntu esiri ve dünyayı algılayabilmekten aciz olduklarını bilir..

öyle olmasaydı burunlarının önünden geçen düşmanları görememeleri nasıl açıklanabilir..

bunların eline gerekli aleti versen kullanmayı beceremezler ki..

tam bir teknoloji özürlüsüdür ordumuz..nokta..

evet subay takımının alayı kuruntu..

dünyayı ben yarattım edası ile geziyorlar..

dağda arkadaşlar..

kışlada kabadayı..

hele albay ve üstleri.. amanın..

acemi birliğinde yalan yok gördüğümü de söyleyeyim..

kızları bile askere emrediyor..

albayı anladık tamam.. ben albay kızının ""asker bana babamın postasını çağır bilgisayarda oyun açtıracağım"" dediğini duydum..

bize fevzi çakmak gibi kazım karabekir gibi komutan ve yönetici lazım..

(( yöneticiden kasıt,ordu babında.))

Link to post
Sitelerde Paylaş
albayı anladık tamam.. ben albay kızının ""asker bana babamın postasını çağır bilgisayarda oyun açtıracağım"" dediğini duydum..

Ben neler duydum neler :)

Askerini kendi evinin hizmetçisi gibi kullananların haddi hesabı yok.Eeee böyle asker bolluğu sağlayan sistem olursa çimde yolarsın komutanın kızına oyunda açarsın.

tarihinde sokrates_ tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bazı şeyleri görmek için gerekiyor Hipnoz denilenler doğru , bak askeriyede 80 yıl öncen asılsa bugünde öyle herşey değişiyor ama ordunun mantıksız düzeni değişmiyor , belki bordo bereliler özele harekatcılarımız çok iyi tatbikatlarda derece alıyorlar ama inan subay ,astsubay uzman askerlerin durumunu görsen ve bunun abartısız her birlikte her tugayda aynı olduğunu duysan seninde bakış açın değişirdi.

Burda bir anlayış sıkışmasımı diyim ne dediğimi arkadaşlar anlayacaktır öyle bir yapı varki sivilde statüko dene şeyin askerde binbeteri var, ki o harp okulunda inanıyorumki çok iyi eğitim görmüş subaylarımız bile bu düzene mecburen uyup düzenin bir parçası oluyorlar ve pratikte 2 dk olacak bir iş 2saatte oluyor, ve silsile şeklinda bu bütün orduya yayılıyor.

Bunun olaylarla ne ilgisi var denebilir ama var eminim bu olayda da bu mantıksızlık , statüko devreye girdi , emir demiri keser oldu bir şeylerin yüzünden 15 gencecik evladımız öldü , bir can ya öyle şehit demekle olmuyor benim içim acıyor onların aillelerini düşün bide .

askerlik yapmak gerekmiyor bazı şeyleri görmek için bunu bir önceki iletimde dile getirdim zaten.. ben hem "bayan" halimle hem "askerliğimi yapmadan" bazı şeyleri görebiliyorsam kaldı ki eğitimim de bu yönde değil sizlerin haydi haydi görmesi gerekli görmeseydin ve şu an savunuyor olsaydın aklından şaşardım xzer.. ama çok da hafife almamak gerekiyor gibi geliyor bazen ya da öyle görmek istediğimden güvenmek istediğimden..
Link to post
Sitelerde Paylaş
Hipnoz bu gazla askere bende gidicem demesin bence :D

yok ilk ergenlik zamanlarımda diyordum ama artık demem.. büyüdüm :P asrıncım ısrarlıyım askere gitmek gerekmiyor.. ne yazıkki artık ülkemizde sağlık, eğitim, vs herşey çarpık olduğu için gün içerisinde bir ton olay deneyimlediğimiz için ve askere çok kişi uğurlayıp beklediğimiz için (kaldıki askerlik anıları bitmez mıntıkayla başlar mutfakta patates soymaya gider hava atmayla sonuçlanır ben dayak yemedim) biliyoruz az çok bişeyleri.. ama genede deneyimlersek evet daha iyi anlarız işleyişi.. nasıl kasım kasım kasıldıklarını gözlemlemek zor değil git harbiye ordu evine ordaki askerler bana bile komutanım dediğinde şoka girmiştim ben, kafası karıştı herhalde diye.. meğer öyle demeleri gerekiyormuş ne alakaysa.

tarihinde Hipnoz tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

TSK'nın ülkeden büyük bir bütçe götürdüğü, israf yapıldığı, erlere iyi davranılmadığı konusu genel olarak doğrudur..

ama öte yandan TSK yı böyle eleştirenlerin derdi, ordu içinde kadrolaşmak ve ele geçirmektir...yarın ele geçirseler daha müsrif ve katı olacakları kesindir..zihniyet aynı sömörgen zihniyettir..

bunun yanında Askerliğim sürecinde cidden iyi eğitilmiş, nitelikli ve insancıl komutanlarda gördüm. Doğuda bir çatışmada yaralanan Eri taşımak isterken şehit düşen üstteğmen haberleride geliyor..

bu yüzden bu tip ufak şeylere kitlenip meselenin özünü kaçırmamak gerekir gibime geliyor..

Ak Parti çok matah bir parti ise, bağımsızlığımıza düşkünse, öncelikle türkiyenin dışa bağımlılığı konusunda adımlar atmalıydı ama tam tersi ülkenin tüm stratejik noktalarını peş keş çektiler...yetmedi kendileri talan ettiler..

Link to post
Sitelerde Paylaş
gönderildi (düzenlendi)
TSK'nın ülkeden büyük bir bütçe götürdüğü, israf yapıldığı, erlere iyi davranılmadığı konusu genel olarak doğrudur..

ama öte yandan TSK yı böyle eleştirenlerin derdi, ordu içinde kadrolaşmak ve ele geçirmektir...yarın ele geçirseler daha müsrif ve katı olacakları kesindir..zihniyet aynı sömörgen zihniyettir..

bunun yanında Askerliğim sürecinde cidden iyi eğitilmiş, nitelikli ve insancıl komutanlarda gördüm. Doğuda bir çatışmada yaralanan Eri taşımak isterken şehit düşen üstteğmen haberleride geliyor..

bu yüzden bu tip ufak şeylere kitlenip meselenin özünü kaçırmamak gerekir gibime geliyor..

Ak Parti çok matah bir parti ise, bağımsızlığımıza düşkünse, öncelikle türkiyenin dışa bağımlılığı konusunda adımlar atmalıydı ama tam tersi ülkenin tüm stratejik noktalarını peş keş çektiler...yetmedi kendileri talan ettiler..

bir ordu yıllardır bütçeden en fazla pay almasına rağmen hala kendine ait adamakıllı istihbarat teknolojileri oluşturamamışsa tayyibin yapacağı hiç bir şey yoktur..

şu dinci bu değil tarzı fişleme işlemlerini büyük bir titizlik ve özveriyle yapan ordunun iş PKK konusuna gelince istihbarat konusunda böyle rezil bir duruma düşmesini kimse açıklayamaz.

boşuna bu rezilliği savunmayın..

kral çıplak işte

tarihinde xzer tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

ohooo milli piyango vs şans oyunlarındanda müthiş bir dilim gidiyor oraya.. ama harcamalar da yüksek.. o kadar asker onların maaşları.. maaşsız olanların tren yol paraları.. çeşitli teçhizata ayrılan bütçe yeni alınan silahlar.. ithal hep ne yazıkki.. biz niye silah üretemiyoruz???

Link to post
Sitelerde Paylaş
ohooo milli piyango vs şans oyunlarındanda müthiş bir dilim gidiyor oraya.. ama harcamalar da yüksek.. o kadar asker onların maaşları.. maaşsız olanların tren yol paraları.. çeşitli teçhizata ayrılan bütçe yeni alınan silahlar.. ithal hep ne yazıkki.. biz niye silah üretemiyoruz???

silah üretiyoruz üretmesine de istihbarat konusu çok daha önemli..

burnunun dibini göremedikten sonra elinde uzi olsa ne yazar..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Asimetrik tehditler ile mücadele kolay iş değil...Kendinden çok daha büyük arap kuvvetlerini defalarca darmadağın eden gayet modern bir ordu olan israil ordusu da aynı şekilde hamasa karşı zorlandı,yerleşim yerlerinden sivillere uyduruk roketlerle saldırı yapıp halka karışan adamı sivillere zarar vermeden etkisiz hale getirmek zor iş çünkü.Eleştirilecek nokta elbette dolu,o bölgedeki karakollar gecekondu gibi değil kale gibi olmalıydı,sınırdaki askerler daha deneyimli olmalıydı,her birinde modern bir piyade tüfeği ve kevlar yelek olmalıydı vs. ama bütün bunlar olsaydı bile bu kolay bir mücadele olmazdı.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu ülkede T.c vatandaşı olan her erkek askerlik görevini yapmak zorundadır dimi?

o zaman ordudan şikayet eden zart zurt eden gider başka ülkeye başka vatandaşlık alır kardeşim?

hani herşeyi işinize geldiği gibi yorumlayıp davranıyorsunuz ya ,aynen öyle yapın yine :)

mesela bende gecenin köründe uykumu bölen ramazan davulcusundan ve camilerde eşek gibi anıran imamlardan şikayetçiyim ,oruç tutumadı diye dayak yiyenleri görmekten ,kafamız açık diye salya sümük asılan müslolardan şikayetçiyim ve bu ülkeden gitmek istiyorum ,sizde işinize gelmiyorsa defolup gidersiniz ! bu kadar basit !

Link to post
Sitelerde Paylaş

Asker'in O-hal yetkilerini yeniden istediği anlaşılıyor.

Yani:

- Dilediği aracı dilediği zaman arayabilecek

- Dilediği eve dilediği zaman girebilecek

- 4 gün boyunca mahkemeye suç bildirimi yapmaksızın zanlıyı tutuklu tutabilecek

- Avukatlarıyla 3 gün boyunca görüştürülmeyecek

Bunları kendinize uygulayın, bir yolda giderken tutuklanıyorsunuz, kayıtsız şartsız, aracınıza evinize giriliyor, sonra tutuklanıyorsunuz, sonra 3 gün psikolojik harbi yaşadıktan sonra yakınlarınıza ve avukata haber veriliyor, dört gün sonra da bırakılıyorsunuz. Size yapılanlar tamamen hukuki, yasal.Beğenmedinizse yapacak bir şey yok.

Özgürlükler zor kazanılabilir şeylerdir, onlardan kolay vazgeçmek istemezsiniz...

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bu ülkede T.c vatandaşı olan her erkek askerlik görevini yapmak zorundadır dimi?

o zaman ordudan şikayet eden zart zurt eden gider başka ülkeye başka vatandaşlık alır kardeşim?

hani herşeyi işinize geldiği gibi yorumlayıp davranıyorsunuz ya ,aynen öyle yapın yine :)

mesela bende gecenin köründe uykumu bölen ramazan davulcusundan ve camilerde eşek gibi anıran imamlardan şikayetçiyim ,oruç tutumadı diye dayak yiyenleri görmekten ,kafamız açık diye salya sümük asılan müslolardan şikayetçiyim ve bu ülkeden gitmek istiyorum ,sizde işinize gelmiyorsa defolup gidersiniz ! bu kadar basit !

senin derdin anlaşıldı

konuşulanları anlamaktan bile aciz birinden daha iyi ne beklenebilirdi ki :lol:

Link to post
Sitelerde Paylaş
http://www.sabah.com.tr/haber,E4F8C84F1C08...6045EA7319.html

Çözüm umudunuz var mı?..

Kendinizi 70 yaşındaki Zülfü Çelebi'nin yerine koyar mısınız bir.. Diyarbakır'ın Dicle ilçesinde yaşayan Zülfü Çelebi'nin.. İkiz oğulları var.. Aslanlar gibi büyütmüş onları..

Birisi şimdi, Türk Silahlı Kuvvetlerinde vatan görevini yapıyor..

Öteki..

Öteki Kandil'de.. 3 yıldır PKK militanı.. Elinde silah emir bekliyor, kardeşinin ordusuna saldırmak için.. Aktütün'ü basanlardan biri de oydu kim bilir.. Aktütün'de şehit olanlardan birinin kardeşi olabileceği gibi..

"Allah çocuklarımı karşı karşıya getirmesin.. Allah oğullarımı birbirinin katili yapmasın" diye sabah akşam dua eden Zülfü Baba'nın yerine koyun bir an kendinizi.. Koyun ve düşünün..

Olaydaki dramı değil, lütfen gerçeği düşünün..

Ayni aile, ayni çevre içinde büyüyen, ayni çevrede, ayni dost ve arkadaşlarla yetişen, ayni eğitimi alan iki kardeşten birini Türk Silahlı Kuvvetlerine, ötekini bir terör örgütüne götüren ince çizgi nedir?.

Güneydoğu sorununun çözümü bu sorunun yanıtını verebilmemizden geçiyor.. Silahtan, askerden falan değil..

Şimdi, yeni Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un karargâhının ve yeni iletişim bürosunun yanıtlamasını istediğim bir sorum var..

PKK ile otuz yıldan beri süren savaşın bilançosunu öğrenmek istiyorum..

1-Bu savaş için bugüne dek harcanan para nedir?.

2-Bu savaşta bugüne dek verilen zayiat nedir?. Kaç şehit?. Kaç gazi?..Kaç gencimiz, kolunu, bacağını, gözünü kaybetti ve çalışamaz hale geldi?. Kaç yaralımız oldu?.

İstediğim kesin rakamlar gelene dek beklememe gerek yok aslında.. Çünkü her iki sorunun yanıtının da çok ama çok büyük sayılar olduğunu herkes tahmin edebiliyor.. Ki bu bilançonun içinde boşaltılan köyler ve batıya göçlerin yarattığı sosyal maliyet yok..

Peki, bunca büyük maliyetin karşılığında bugün gelinen yer neresidir?. Çözüme ne kadar mesafedeyiz?.

Söyleyeyim. Başladığımız noktada.. Ufukta çözüm mözüm de görülmüyor.. "Görülüyor" diyen var mı?.

Olayın askeri tarafını yöneten Genelkurmay'ın yaptığı açıklamalar sizi tatmin ediyor, umut veriyor mu?.

Siyasal ve sosyal yönünden sorumlu sivillerin dedikleri içinize bir damla su serpiyor mu?. Zerre umutlanıyor musunuz?.

Terörle Mücadele Yüksek Kurulu imiş (TMYK).. Yayınladıkları bildiriye bakar mısınız?.

"Terörle mücadelemiz bütün mülahazaların üstünde devletimizin tüm kurumlarının etkin işbirliği ile her koşulda sürdürülecek ve alınan bütün tedbirlerin uygulanmasına kararlılıkla devam edilecektir.."

Vay anasını Sayın Seyirciler..

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Orta Asya gezisini apar topar kesti. TMYK'yı topladı ve bu bildiriyi yayınladılar.. Dinleyince ne kadar rahatladınız, başınızı yastığa ne kadar rahat koydunuz değil mi?..

Hele bir de üstüne Devletin Başkanı Abdullah Gül'ün "Sözüm ona terör örgütü ayakta olduğunu göstermek için bu saldırıyı yapmıştır. Bedeli ne olursa olsun bu mücadeleye devam edilecektir. Bu saldırının hesabı sorulacaktır" dediğini duyunca içiniz nasıl buz gibi olmuş, nasıl derin bir "Ohh!.." çekmişsinizdir.

Geçiniz beyler.. Geçiniz ağalar.. Geçiniz paşalar!..

30 yıldır bu edebiyatı her şehidin ardından duya duya ezberledik.. Ama dönüp arkamıza baktığımızda durum masal.. Bir arpa boyu yol gitmemişiz..

Palavraya, edebiyata, hamasete karnımız tok..

Asker, sivil bir araya gelip, kamuoyunu tatmin edecek bir çözüm planını ortaya koymanız gerek.. Tutarlı ve hepsinden önemlisi inandırıcı..

Asker yıllardır "Ben savaşıyorum, ama dağa çıkış engellenmediği sürece bu savaş bitmez" diyor. Haklı olduklarını herkes kabul ediyor..

Peki dağa çıkış nasıl önlenecek?.. Zülfü Baba'nın bir oğlu bu vatan için silaha sarılırken, ötekinin Kandil'de kardeşine karşı silah kuşanmasının önüne nasıl geçilecek?.

Çözüm için savaşan asker de sözünü açıkça söylemeli.. Şehitleri verenler onlar. Onlara rağmen çözüm üretilemez, kendimizi kandırmayalım. Bu yüzden asker çözüm için neler düşündüğünü açıkça ifade etmelidir.

Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ "Bu benim işim değil. Ben savaşırım. Ötesini siviller bilir" demesin sakın..

Göreve geldiği hafta Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin yetki ve sorumluluğu altındaki bir konuda asker adına kırmızı çizgiyi çeken "Genel af, menel af olmaz" diyen o değil mi, hem de savaşı kazanmanın yolunun PKK'ya katılımı önlemekten geçtiğini anlatırken..

O zaman, içinde af olmayan bir çözüm yolunu biliyor ve düşünüyor demektir.. Bize de açıklasın, biz de bilelim.. Tüm siviller bilsin bakalım, PKK'ya katılımın en kısa yolla önlenmesinin yolu askere göre nedir?.

Şimdi bakın!..

TMYK falan değil, içinde Cumhurbaşkanının, başbakan ve ilgili bakanların ve de tüm komutanların yer aldığı Milli Güvenlik Kurulu, DTP dahil, Meclis'teki muhalefet liderlerinin de davet edildiği tek gündemli bir toplantıda çözümün temel ilkelerini belirlemeli ve açıklamalıdır.

Kamuoyu artık, inanılır ve güvenilir bir çözüm planı bekliyor.. Yeni şehit listeleri ve dizi dizi cenaze törenleri değil..

Lütfen kendinizin bile inanmadığınız klişe nutukları ve bildirileri unutun.

Millet 30 yıl ve bunca kayıptan sonra gerçekçi bir çözüm planı ve nihai çözüm istiyor..

Tamam mı?.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bu ülkede T.c vatandaşı olan her erkek askerlik görevini yapmak zorundadır dimi?

o zaman ordudan şikayet eden zart zurt eden gider başka ülkeye başka vatandaşlık alır kardeşim?

hani herşeyi işinize geldiği gibi yorumlayıp davranıyorsunuz ya ,aynen öyle yapın yine :)

mesela bende gecenin köründe uykumu bölen ramazan davulcusundan ve camilerde eşek gibi anıran imamlardan şikayetçiyim ,oruç tutumadı diye dayak yiyenleri görmekten ,kafamız açık diye salya sümük asılan müslolardan şikayetçiyim ve bu ülkeden gitmek istiyorum ,sizde işinize gelmiyorsa defolup gidersiniz ! bu kadar basit !

Her türk vatandaşı erkeğin askerlik yapması sorunu çözmedi.20 yaşında hayatlarını kaybeden gencecik acemi insanların sayısı artıyor sadece.Askeriyelerde gün sayan, şafak sayan dağlarda etkin olamayan niteliksiz yığılmalar var.Reform ve değişime her zaman açık olunmalı.Terörle mücadele için etkin ve donanımlı ordu şart.

Bu ülkeden gidipte saçmalıklara seyirci kalacağıma mücadele ederim.Sorunlar var çekip gidelim istemiyorsak demek doğru olmaz.Sonsuza dek kurallar aynı kalacak diye bir saçmalıkta olmaz.Bizim dindarlardan ne farkımız kalır o zaman?

1400 yıl öncenin kanunları bize dayatılamaz diyorsak,60-70 yıl öncenin reforme edilmeyen çağa uymayan durumlarını da bize ve bizden sonra çocuklarımıza dayatamayız.O zaman biz de yobaz olmuş oluruz dayatırsak.

Evet davul çalmakta Osmanlı'dan kalma gereksiz bir gelenek.Mahkemeye taşıyabilirsin mesela bu durumu gerçekten mücadele etmek istiyorsan.Ama laf olsun diye söylüyorsan zaten çözülmez.

Selam.

Link to post
Sitelerde Paylaş

amerika/israil olmadan arizalanan ucaklarin parcalarini bulamayan, ucaklari aldigi halde nereyi vuracagina karar veremeycek bir orduya sahipsek varin gerisini siz dusunun..

hem okadar butce alcak, hem tek adim ileri gidilemicek..

kendi burnunda olan olaylar icinde gidip taa dunyanin öbur ucundaki devletten istihbarat isticek..

basaramadigi konular oldudami ne guzel amerika bize istihbarat saglamadi derler...hicte yuzleri kizarmaz..!

sehit cenazelerinde bulunan/aglayan subaylarimiz birguzel ana avrat ettigi kufurleri ne cabukta unutuyor..

pkk nin yaptigi hainlikte, bunlarin yaptigi ne..?

heleki anayasayi cigneyip yeni anayasa yazan ordumuz ne serefli bir ordu degilmi..?

Kurtuluş Savaşı sırasında, 20 Ocak 1921'de Teşkilat-ı Esasiye Kanunu adıyla yeni bir anayasa kabul edildi. Bu anayasada egemenliğin kayıtsız şartsız milletin olduğu belirtiyordu. Yasama yetkisi de Büyük Millet Meclisi’ne bırakılmıştı. Cumhuriyet’in ilanından sonra daha kapsamlı bir anayasaya gereksinim duyuldu. 20 Nisan 1924'te bu amaçla, gene Teşkilat-ı Esasiye Kanunu adını taşıyan yeni bir anayasa hazırlandı. 1924 Anayasası’yla yasama ve yürütme yetkileri Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne bırakıldı. Meclis yasama yetkisini kendisi, yürütme yetkisini de cumhurbaşkanı ve bakanlar kurulu eliyle kullanıyordu. Cumhurbaşkanının onayıyla göreve başlayan bakanlar kurulu meclise karşı sorumlu sayılmıştı. Kurtuluş Savaşı döneminden başlayarak anayasa sözcüğü karşılığında teşkilat-ı esasiye kanunu kullanıldı. Anayasa sözcüğü ise, 1960'tan sonra hukuk sisteminde kullanılmaya başladı.

27 Mayıs 1960’taki askeri darbeden sonra yeni bir anayasa hazırlandı. 1961 Anayasası olarak bilinen bu anayasa, halkoylamasıyla yürürlüğe girdi. Bu anayasada egemenliğin ulusa ait olduğu ve ancak yetkili organlarca kullanılabileceği ilkesi benimsendi.

ordunun sifirdan yapilanmasi sart..!

Link to post
Sitelerde Paylaş
senin derdin anlaşıldı

konuşulanları anlamaktan bile aciz birinden daha iyi ne beklenebilirdi ki :lol:

noldu niye üstüne alındın birden ? :D acaba sende bahsettiklerim gibi sürekli anırdığın için yada salyalarını oraya buraya akıtarak gezdiğin için olabilirmi? :D sazan yaa :D:D

tarihinde butterflyeffect tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Durum yine dönmüş dolaşmış TSK'ya saldırmaya dönmüş..

Amaç belli, cevap vermeye gerek yok.. cevaplar eski sayfalarda bulunmakta..

Her kurumu eleştirmek hakkınız, ancak birgün bu işlevi yerine getirirken her kuruma eşit uzaklıkta ve objektif davranmanız dileğiyle..

tarihinde anaksagoras tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Burada yazılanların hiçbiri ordunun gerçekten eleştirilecek noktalarına değinmiyor.Aksine ordu düşmanlığı "hümanizm", "milli menfaat" veya "barışseverlik" kılfları altında sürdürülüyor.

Olaylar saptırılıyor,burnunun dibini görememekle suçlanıyor.O kadar para harcanıyormuş,neden teknolojimiz yokmuş..

Ulan bunları görende sanırsınızki Japonya'dayız...Yada silikon vadisindeyiz..Ülkenin her tarafı teknolojik yenilikler üretiyor ve kullanıyor,bir ordu ne yapacağını bilememiş...

Devlet doğu'da asfalt döşemiyor,PKK mayın döşüyor toprak yola,askerler ölüyor,bunlar "devlet yeniden yapılanmalı" demiyor..hükümet oraya asfalt döşemeli bir an önce demiyor.

Dağları kontrol altına almakmış...O kadar kolay ki bu,bunların beyni çalışmıyor.

Gece karanlığında nasıl savunursunuz bir dağı, thermal kameralarınız vardır,gece görüşü vardır...Ancak bunlarda belli şartlarda çalışmaz veya doğru bilgi vermez,burada bunları anlatacak değilim uzun uzun,nasılsa anlatsakda şartlanmış beyinler var karşımızda,düşünmeye değil yargılamaya gelmişler.

Ordu'nun en büyük zaafiyeti Nato'dur.Bunu eleştirmezler mesela...Bizde olmayan NATO mayınlarının PKK'nın nasıl kullanabildiğini sorgulama zahmetine girmezler.

ABD'nin PKK'ya verdiği desteği hep pas geçiyorlar...Kara harekatının sınırları,güvenliğimizin gerektirdiği gibi davranamamız,hep ABD baskısı yüzünden,bu baskıya karşı koyacak olan Hükümetlerdir,Hiçbir general hükümet izni olmadan ordusunu herhangi bir yere yollayamaz.

Neyse uzatmayalım;

Ama siz Kürtçü ve İslamcıların istedikleri olmayacak...Mürit ve Mümin subaylara bu ordu izin vermiyecek...

Kuyruk acınızın büyüklüğünün farkındayım.Ama o acı hiç dinmeyecek.

Saygılarla...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...