Kötülük ve insanın karanlık yüzü

[baglanti 0]

Bu forumda iki ayrı başlıktaki açıklayıcı iki yazımı aşağıya ekleyerek, insanın karanlık ve aydınlık yüzünü tartışmak istiyorum. Yani iyi ve kötüyü, zıtlıkların dansını ve dengeyi... Dengeler bozulunca ne olur hepimiz biliriz. Çokluklada pek yerinde değildir. Ama süreç ilerler ve insanlık her şeye rağmen bugünlere gelmiştir.

Şimdi size sormak istiyorum, içinizdeki karanlığa hiç baktınız mı? Hiç ona bakacak cesaretiniz oldu mu? Doğanın size verdiği karanlık o. Ayın karanlık yüzünden bile daha karanlık o... Yüzleşme cesaretini kaç kişi gösterdi onunla.

İnsanın karanlık yüzü, çirkin yüzü... Gerçek profilin kökünün saklı olduğu yerin yarısı o. Aslında bilmeden bile olsa, hayat anlayışınızı, algınızı ve davranışlarınızı yöneten yer orası. Çünkü kaçamazsınız kumaşın diğer yüzü o.

Dinler nasıl yaklaşır insadaki kötülüğe ve insana nasıl bir algı dayatır, biraz onu sorguladım. Sizlerde gerek din gerekse ateist bakış açısından değerlendirmelerinizi yapabilirsiniz.

Hristiyanlık bildiğimiz gibi insanları doğuştan günahkar kabul eder. Tabii bu normal kabul edilecek bir şey değildir. Ama din işte ne yaparsınız, istediğini söyleyip insanlara dayatmıştır.

Ancak burada çok ilginç bir durumda ortaya çıkmaktadır. Çünkü bugün biliyoruz ki insanın kişiliği sadece gördüğümüz kişilik değildir. İnsanın bir de kişiliğinin karanlık yönü vardır. Hristiyanlık insanı doğuştan günahkar kabul etmekle, yanlış bir şekilde de olsa bu duruma gönderme yapıyor olmuştur. Tabii Hristiyanlığın amacı bu değildi. O sadece kendi dogmalarını yaratıyordu.

Dinlerde iyilik ve kötülük melek ve şeytan ile tasvir edilir. Tabii Tanrı mükemmelliği temsil eder.

Günümüzde batı kaynaklı bir çok filmde melek şeytan figürleri ve iyi kötü dengesi işlenir. Hatta bu iyi kötü dengesi fantastik olmayan filmlerde bile gayet güzel işlenir. Ben bunu çok başarılı bir iş olarak görüyorum. Çünkü hayatın gerçeğinde zaten zıtların dansı vardır. Bunun bu şekilde sorgulanması bizlerde elbette ufuk açmıştır.

İslam dininin bu tür zıtlıklarla ve sorgulamalarla ilgili olabilecek bir yönü yoktur. Daha sonradan da geliştirilmemiştir. Hayatta ki hiç bir konuyu sorgulama hevesi yoktur müslümanların. Daha çok üzerini örtme taraftarıdırlar. Tabii üzeri örtülen ne varsa, daha çok vahşileşerek dışarı yansır. Malum doğal bir durum.

İslam kendine göre bir kültür ve sanat meydana getirmiş, müslümanları daha da yüceltmiştir kendine göre. İslamla şereflenmek diye bir kavram vardır mesela. Ama arka bahçenizi ve bodrumu temizlemeden evin kalanını temizler ve süslerseniz, bir süre sonra evi haşereler ve fareler basar. İslam müslümanı güya yüceltir ve över, ama insana hayatta yol gösterebilecek, iç dünyasında açılımlara sebep olabilecek bir önderliği yoktur. İslam uyanıkların sefa sürdüğü, kalanının cefa çektiği bir dindir. Allah ise biliyorsunuz, ahirette günümüzü göstermek üzere bekler, O olaylara pek karışmaz.

Leyla ile Mecnun ve benzeri hikayelerden, evliya ermiş hikayelerinden ve cinlerle ilgili hikayelerden gerçek hayatla ilgili ne çıkartabiliriz ki. Bize şöyle dişe dokunur bir figür bile vermemektedir. Vaad edilen bir hayal dünyasına sürüklenmek değil mi?

Batı dünyasının bizlere sunduğu o kadar güzel filmler var ki. Fantastik olmaları bir şeyleri anlamamızda bize çok yardımcı oluyor. Çünkü zihnimiz bazı soyut kavramların abartılı olarak figürleşmiş hallerini karşısında görünce hem daha iyi anlıyor hem de bunu eğlenceli buluyor.

İyilik nereye kadar iyilik, kötülük nereye kadar kötülük. En iyi ne olabilir? En kötü nasıl olabilir? Şaşkınlık verecek senaryoların içinde bunları izlemedik mi soluk soluğa? Mesela bir çocuk romanı serisi olmasına rağmen Harry Potter daki kurgu başarısını, benim diyen bir çok kitapta görmemişimdir. O kurgu iskeleti o kadar sağlamdır ki, alınıp pekala bambaşka bir roman için kullanılabilir. Ayrıca Angel dizisi kadar iyilik ve kötülük kavramlarını didik didik eden bir dizi görmedim. Kötülüğün en karanlık noktasından bir iyilik kıvılcımının parlayıp ortalığı aydınlatmasını çok güzel gösterirdi. Ama hayatta kayıpların ve yenilgilerin, artık geri dönüşü olmayanların acımaszılığını da burnumuza dayatırdı. Buna rağmen derdi, evet buna rağmeni öğretirdi o güzel dizi.

İşte mesele hayatın dinamiklerini ve zıtlıklarını anlamaktır. Tabii Hristiyanlığın din olarak böyle bir şeyi insanlara verdiği yoktur. İnsanlar çalışarak ve üreterek bunları ortaya koymaktadır.

Burada hepimizde var olan karanlık yönümüzden bahsetmek istiyorum. Nedir bizim tüm insanlık olarak karanlık olan yönümüz? En karanlık insanlık manzarası olarak değerlendirdiğimizde aklımıza ne gelir? Vahşet değil mi? Oluk oluk akan kan. İlk akla gelen budur. Peki nedir insana, insan kanı döktüren o vahşi yönümüz. Kısaca hırs ve hükmetme arzusu diyebiliriz. Hırsın ve hükmetme arzusunun hastalıklı bir hale gelmesi, ortalığı güç dahilinde kıpkızıl yapabilir. Örnek aramaya gerek var mı? Tarihin kanlı sayfaları bunlarla dolu.

İnsanın diğer karanlık yönü nedir? Cinsel vahşet desek yeridir herhalde. Bir sapığın neler yapabildiğini bilmeyenimiz var mı? Zaman zaman haberlerde izliyoruz. Daha merak edenler bunların romanlarını okuyor. Bir sapığın gizli duyguları eşliğinde romanın sayfalarında dehşeti zihninde yaşamayı isteyenler, bunları okuyor. Karanlık kesif bir karanlık işte.

İnsanlık olarak daha başka karanlık yönlerimiz de var. Hepsi bundan ibaret değil elbette. Hastalıklı kıskançlık duygusu, haksız ve sebepsiz nefret duygusu, aşağılık kompleksinin yarattığı uzlaşmazlık tablosu, daha eklenebilir belki.

Peki nedir tüm bu saydıklarımın ortak noktası? Hayvanlarda bile rastlayamayacağımız, bazı insan manzaraları kanımızı dondururken, biz o insanlarla aynı dünyayı paylaşmak zorundayız. Bir insanı böylesi sapkınlığa götüren şey, empati duygusunun olmaması ve zulmetmekten duyduğu hazdır. Aslında empati duygusu tamamen yoktur diyemeyiz. Kurbanının yada kurbanlarının acısını ve yaşadıkları dehşeti bilir ve bundan zevk alır bu kişilikler. Adeta tersine bir empati duygusu diyebiliriz. Sadizm ve mazohizm ile ilgili bilgisi olanlar, bu anlattığımı daha iyi anlayacaklardır.

Bir insan neden zulmetmekten zevk alır? Bunun bir cevabının olduğunu zannetmiyorum. Bu var olan bir duygu. Aslında hiç kimse bu duygudan arınmış değildir. Bir insanlık halidir. Hiç birimiz karanlık yüzümüzü tamamen aydınlatamayız. Bu bizde de var. Eğer biraz içinize, derinliklerinize dalmaya cesaret edebilirseniz, onu orada bulacaksınız. Sakın sizde tersine empati olmadığını da söylemeye kalkmayın, o da orada, evet içinizde duruyor. Daha kimse çözemedi insan olma halinin sırlarını. Kimse benliğin temel yapısından uzak olabilecek durumda değil.

İşte biz insan olarak bir sürü duyguyu ve hali taşıyarak yaşarız. Yukarıda saydıklarımdan hepimizde öyle yada böyle vardır. Hangimiz çok kızdığımızda, zihnimizde kan dökmeyiz? Hangimizin aklına bir sapığın aklından geçebilecek korkunç tablolar gelmez? Hangimiz bazen hastalıklı bir kıskançlığa yakalanmamışızdır yada bize teğet geçmemiştir? Hangimiz durup dururken yada çok basit bir sebeple ölesiye nefret etmemişizdir? Hangimizin en az bir konuda aşağılık kompleksi yoktur? Hangimiz bir şeyi elde etmek için adice ve çirkin bir şeyi yapmayı düşünmemişizdir? İyi bakın kendinize. Mutlaka var sizde bunlar. Yoklayın biraz derinliklerinizi, işte orada duruyorlar.

Tüm mesele denetimdedir. Evet, sadece denetim. Ne kadar akıl, zeka, mantık, eğitim varsa ; o kadar denetim vardır insanda. Bu bahsettiğim insanlık hali, bu karanlık yüzümüz tüm ilişkilerimizde ve hatta kendimiz ile olan ilişkimizde varlığını sürdürür ve baş gösterir durur. O hep oradadır, hep bizimledir. Hep onu denetlemek zorundayızdır. Biraz ipin ucunu kaçırsak, yüz bulur, daha baskın olmak ister. Karanlık yüzün daha baskın olduğu bir çevreye gitsek yada bu tür bir şeyler izlesek, okusak; arsız karanlık yüzümüz beynimizde daha çok yer işgal etmeye başlar. Bizi kendi faaliyeti yönünde itelemeye başlar. Biliriz ki, iyi bir yöne gitmiyoruzdur. Farkındalığı yüksek olanlarımız, hemen pozitif yönde olan düşünce ve eylemlerle dengelemeyi yapar. Yapmayanlar biraz kapılırlar bu sürece. Tabii binlerce çeşit olasılık vardır her insana göre.

Tüm insan ilişkilerinde ve doğa ile olan ilişkimizde aramızda dolanan o karanlık yüzü unutmayın. O karanlık yüz sizin, sizinle olan ilişkinizde bile hep orada. Unutmayın ona karşı tek bir kozunuz var, o da denetim. Aklınızı bileyin, mantığınızı kuvvetlendirin, okuyun bilgilenin, kendinizi fırsat buldukça sınayın. İnsanın kendisi üzerinde denetimini arttıracak bazı disiplinler vardır. Onları araştırın bulun ve uygulayın. Çok faydasını görürsünüz. Bazen bir belayı savuşturmakta bile işinize yarar.

Bu yazıyı yazan kişi, bu yazdıklarını yazarken fark etti bazı şeyleri. Hayatımda şimdiye kadar yazdığım en zor yazı idi.

[Guest inevitable]

tüm bu yazı çok güzel.. ama birşey dicem.. neden inat ediyosun bak KURAN ne diyo..

''biz Ademe isimleri öğrettik'' sen aslında onun istediğini yapyosun onun projesini devam ettiriyosun kendini seninle anlatıyo.. bu yazıda anlattıklarının hepsi onun kuşatımı altında olduğuna göre ki o kabuk EVREN dir.. demekki..

Ekim 13, 2008 tarihinde inevitable tarafından düzenlendi

[baglanti 0]

tüm bu yazı çok güzel.. ama birşey dicem.. neden inat ediyosun bak KURAN ne diyo..

''biz Ademe isimleri öğrettik'' sen aslında onun istediğini yapyosun onun projesini devam ettiriyosun kendini seninle anlatıyo.. bu yazıda anlattıklarının hepsi onun kuşatımı altında olduğuna göre ki o kabuk EVREN dir.. demekki..

inevitable, yazıya güzel diyorsun ama şunu unutuyorsun. Ben müslüman olsaydım o yazıyı yazamazdım. Bunu anlamanı bekliyorum. Çünkü o zaman kafam dogmalarla dolu olacaktı. Ben özgür düşünebildiğim için bunları yazabildim. Tanrı korkusu içindeki bir insan kötü yüzünü hep derinlere saklar. Cehennem korkusu filan. Benim gibi eline ayna alıp bakamaz, cesaret edemez. Bu tür şeyleri ancak dinden uzak insanlar yapar. Bunu unutma.

[Guest inevitable]

inevitable, yazıya güzel diyorsun ama şunu unutuyorsun. Ben müslüman olsaydım o yazıyı yazamazdım. Bunu anlamanı bekliyorum. Çünkü o zaman kafam dogmalarla dolu olacaktı. Ben özgür düşünebildiğim için bunları yazabildim. Tanrı korkusu içindeki bir insan kötü yüzünü hep derinlere saklar. Cehennem korkusu filan. Benim gibi eline ayna alıp bakamaz, cesaret edemez. Bu tür şeyleri ancak dinden uzak insanlar yapar. Bunu unutma.

sen dinden uzak olduğunu nerden biliyosun.. ya sen dini yanlış tanıdıysan.. ya hzmuhammedin hayatı senin bildiğin gibi değilse..

ya da hz. muhammed de bir insansa ve o da doğru değilse.. ya allah herkesin istediği gibi kendisini bilmesini istiyorsa..

din ne demek.. din arı taş masa. sen masayı hep yemek yemek için mi kullanıyosun.. bak evide arı beslemiyosun belki de arılarla işin bile olmadı ama arılar olmazssa dünya 3 gün içinde yok oluyor.. neden inat ediyosun..hıh? minik bağlantı..

[baglanti 0]

sen dinden uzak olduğunu nerden biliyosun.. ya sen dini yanlış tanıdıysan.. ya hzmuhammedin hayatı senin bildiğin gibi değilse..

ya da hz. muhammed de bir insansa ve o da doğru değilse.. ya allah herkesin istediği gibi kendisini bilmesini istiyorsa..

din ne demek.. din arı taş masa. sen masayı hep yemek yemek için mi kullanıyosun.. bak evide arı beslemiyosun belki de arılarla işin bile olmadı ama arılar olmazssa dünya 3 gün içinde yok oluyor.. neden inat ediyosun..hıh? minik bağlantı..

inevitable, senin şu cevabından sonra, Tanrıya ihtiyaç duydum inan ki. Şu yazdıklarına bakıpta, "Tanrım bana sabır ver, yol göster, yoksa ben ne yapacağımı şaşırdım" demek için.

[ozgurruh 0]

sen dinden uzak olduğunu nerden biliyosun.. ya sen dini yanlış tanıdıysan.. ya hzmuhammedin hayatı senin bildiğin gibi değilse..

ya da hz. muhammed de bir insansa ve o da doğru değilse.. ya allah herkesin istediği gibi kendisini bilmesini istiyorsa..

din ne demek.. din arı taş masa. sen masayı hep yemek yemek için mi kullanıyosun.. bak evide arı beslemiyosun belki de arılarla işin bile olmadı ama arılar olmazssa dünya 3 gün içinde yok oluyor.. neden inat ediyosun..hıh? minik bağlantı..

Arılar yok olduğunda dünya 3 gün içerisinde nasıl yok oluyor;

1_"pıt" diye mi?

2_"güm" diye mi?

3_sessizce mi?

inevitable yeter artık çok sıkıyorsun...

[Guest inevitable]

inevitable, senin şu cevabından sonra, Tanrıya ihtiyaç duydum inan ki. Şu yazdıklarına bakıpta, "Tanrım bana sabır ver, yol göster, yoksa ben ne yapacağımı şaşırdım" demek için.

gerek yok.. ama merak etme dışardaki arıların 3 gün varlığına ihtiyacın var.. ama seni bayağa destekliyor ve sağlam bir şekilde meleklerine secde ettirmiş.. melekler ne demek bağlantı.. melekler seni koruyor demek bağlantı..

neden ölmüyorsun bağlantı neden beyinciğin var bağlantı.. melekler dengeni sağlıyor bak..melekler seni koruyor ama kanatlı değiller.. onlar kanatlı sandı... sen artık ne denmek istediğini anlıyorsun.. anla.. orada ne denmek istediğini anla.. melekler tansiyonunu ayarlıyor anala.. anla kuran da hormon yazamaz anla.. kuran da enzim yazamaz..

neden anlamıyosun senin melkelerin senin içinde senin aklın ve senin vücudundaki onc kimyasal reaksiyonu geröekleştiriyorlar... onlar elektirği bilmiyordu.. onlar için melekler elektriği ilerletir sen ise ne düşünürsün..

neden anlamıyosun minik bağlantı

[Guest inevitable]

Arılar yok olduğunda dünya 3 gün içerisinde nasıl yok oluyor;

1_"pıt" diye mi?

2_"güm" diye mi?

3_sessizce mi?

inevitable yeter artık çok sıkıyorsun...

yavaş yavaş .. tabi sen kıyametin de zırt diye olucağını sanıyosun dimi*

a canım benim gel kucağıma gel kucağıma...

[A$tur 0]

Bence yöneticiler İnevitable'ın forum yetkilerini değiştirsin ki tavanarası dışındaki bölümlerde yazamadım.Şu güzel konuya cevap yazacaktım herif içimdeki yazma isteğini yok etti saçmalıklarıyla.

[Guest inevitable]

Bence yöneticiler İnevitable'ın forum yetkilerini değiştirsin ki tavanarası dışındaki bölümlerde yazamadım.Şu güzel konuya cevap yazacaktım herif içimdeki yazma isteğini yok etti saçmalıklarıyla.

yuh be hocam ne dedik şimdi biz ne saçmalığı.. yavaş sakin ol.. ya:)

[Dehri 0]

inevitable böyle gidersen seni forumdan ben atacağım

geçen söz verdin her başlığa zıplamayacam diye bende mod kontrlünden çıkardım seni

Ama sözünde durmuyorsun

[redfinity 0]

yuh be hocam ne dedik şimdi biz ne saçmalığı.. yavaş sakin ol.. ya:)

Inevitable, bu hiper-aktiflik'ten vazgecsen iyi olur. Senin yuzunden kimsede birsey yazma istegi kalmadi. Chatroom muhabbeti yapmak istiyorsan sana gore baska forumlar vardir eminim. Aklina her geleni dusunmeden yazma. Senin yuzunden baskalarinin guzel fikirleri de arada kayboluyor.

Biraz saygi kardesim..

[Guest inevitable]

inevitable böyle gidersen seni forumdan ben atacağım

geçen söz verdin her başlığa zıplamayacam diye bende mod kontrlünden çıkardım seni

Ama sözünde durmuyorsun

redfinity Gönderildi Bugün, 12:51 PM

QUOTE(inevitable @ Oct 13 2008, 11:40 AM)

yuh be hocam ne dedik şimdi biz ne saçmalığı.. yavaş sakin ol.. ya:)

Inevitable, bu hiper-aktiflik'ten vazgecesen iyi olur. Senin yuzunden kimsede birsey yazma istegi kalmadi. Chatroom muhabbeti yapmak istiyorsan sana gore baska forumlar vardir eminim. Aklina her geleni dusunmeden yazma. Senin yuzunden baskalarinin guzel fikirleri de arada kayboluyor.

Biraz saygi kardesim..

tamam tamam .. bazen ayarı kaçırıyorum..okey bu ayarı tuttturucamm.. söz veriyorum..

çok ileti gönderiyorum.. hasklısınız ..

[cantona 0]

Yazı güzel tebrikler, katılmadığım yerler olsa da.

Ekim 13, 2008 tarihinde zion tarafından düzenlendi

[ozgurruh 0]

yavaş yavaş .. tabi sen kıyametin de zırt diye olucağını sanıyosun dimi*

a canım benim gel kucağıma gel kucağıma...

Ulan 3 günü sen söyledin dallama.

Alırım seni kucağıma o zaman görürsün kıyameti!

Bu herif nerden geldi bu foruma yahu. Değil bu adamın foruma gelmesi dünyaya gelip artık kaç yaşındaysa bu yaşa gelmesi başlı başına mucize.

İnsan bir zekasının sınırını bilir, bir kendine bakar be, offf!

[baglanti 0]

Yazı güzel tebrikler, katılmadığım yerler olsa da.

Teşekkürler. Keşke katılmadığınız yerleri belirtseydinizde görüşünüzü anlasaydım. Belki uygun bir açıklama yapardım.

[Guest inevitable]

Ulan 3 günü sen söyledin dallama.

Alırım seni kucağıma o zaman görürsün kıyameti!

Bu herif nerden geldi bu foruma yahu. Değil bu adamın foruma gelmesi dünyaya gelip artık kaç yaşındaysa bu yaşa gelmesi başlı başına mucize.

İnsan bir zekasının sınırını bilir, bir kendine bakar be, offf!

şşşş ağır ol serin gel.. ben o lafı ''küçüksün kucağıma gel'' gibi söyledim..

küfürlü birşey demek istemedim.. sen de küfür etmiyceksin..

dünya yok olur demek insanlar canlılık falan.. ya bu ne yaa..

yoksa sen yok olur deyince parçalanıcak bu gezegen falan dediğimi mi sandın..

aynen böyle kafa birşeye çalışmaz.. sonra da gelip sen yoksa ''bunu mu dedin '' derler..

özgüruh git ruhunu dinledir masaj yap ruhuna.. hadi bakimm ..

[ozgurruh 0]

şşşş ağır ol serin gel.. ben o lafı ''küçüksün kucağıma gel'' gibi söyledim..

küfürlü birşey demek istemedim.. sen de küfür etmiyceksin..

dünya yok olur demek insanlar canlılık falan.. ya bu ne yaa..

yoksa sen yok olur deyince parçalanıcak bu gezegen falan dediğimi mi sandın..

aynen böyle kafa birşeye çalışmaz.. sonra da gelip sen yoksa ''bunu mu dedin '' derler..

özgüruh git ruhunu dinledir masaj yap ruhuna.. hadi bakimm ..

Küfür değil seks isteği benimkisi, çoluk çocukla uğraşıyoruz burada yaa.

Yok mu senin uğraşacak bir projen falan git onla uğraş. Kendine masaj yap aklın çalışsın

Ekim 13, 2008 tarihinde ozgurruh tarafından düzenlendi

[Aragon 0]

Iyilik ve kotuluk bireyde genler tarafindan kontrol edilen, yani dogal secimle bicimlenmis iki ana evrimsel davranis biciminin grup tarafindan algilanis bicimleridir. Iyiligin temelinde "Ozgecilik" (ing. "Altruism"), kotulugun temelinde ise "Bencillik" (ing. "Selfishness") davranis bicimleri yatar. Genler degisik kosullarda bu iki yontemden herhangi birini bireye kullandirtarak sayilarini genetik havuzda cogaltmaya calisir. Bu taktikler ne kadar basarili olursa bireyin genlerinin secilip gelecek nesillerde devam etmesi sansi o kadar artar.

Dinler grup acisindan doneme gore en basarili taktik setini kodlamislar ve adina da kutsal kitap demislerdir. Ahlak diye algiladiginiz seyin kokeni dinsel degil evrimseldir. Iste hepsi bu.

Ekim 13, 2008 tarihinde Aragon tarafından düzenlendi

[cantona 0]

Aragon söylemek istediğini açar mısın ?

Bir insan iyi veya kötü yönde asla değişemez mi sabit midir ? Değişmesi çevre şartlarına mı bağlıdır ?

Ekim 14, 2008 tarihinde zion tarafından düzenlendi