Avcioglu 0 Oluşturuldu: Şubat 5, 2008 Raporla Share Oluşturuldu: Şubat 5, 2008 SBF'de Şafak Bildirisi Dağıtılıyor... Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idamı kesinleşmişti. Hüküm her an infaz edilebilirdi.. Bunun üzerine Ankara SBF'deki bir grup devrimci genç ''Şafak Bildirisi'' adında bir bildiri yayımlamıştı. Fakültede bildiriyi dağıtanlar arasında esmer, zayıf, Urfalı bir genç vardı. Bu öğrenci 7 Nisan 1972 günü göz altına alındı ve 27 Nisan günü tutuklandı. Mamak Tutukevi'ne götürülen Urfalı öğrenci, 30 Haziran 1972 günü tahliye dilekçesi verdi: ''...Okulda meydana gelen bir toplum olayıdır. Toplum olaylarında, olayın müessibi tayin maddeten imkansızdır. Birtakım tahminlerle suça suçlu temini adaletle bağdaşmaz. Malesef suç bana mal edilmiş bulunmaktadır. İlerde olay aydınlandığı zaman suçsuz olduğum anlaşılacaktır. Haziran imtihanımı kaybettim. Eylül döneminin de yaklaştığı şu son sıralarda tutukluluk halimin devamının telafisi güç daha ağır sonuçlar doğurmaması için mağduriyetime mahal verilmemesi, tutukluluk halimin kaldırılıp tahliyeme karar verilmesini saygıyla arz ederim.'' Bu dilekçeyi veren Urfalı öğrencinin adı Abdullah, soyadı Öcalan'dı. Ankara SBF 1.sınıfında 993 nolu öğrenci Abdullah Öcalan, Ankara Mamak Askeri Tutukevi 2 Nolu Cezaevi'nin en uysal ve en yumuşak başlı tutuklusuydu. Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü İstanbul Bakırköy Tapulama Müdürlüğü'ndeki görevinden 1970 yılı Kasım ayında ayrılan Öcalan, gözalına alındığı günlerde, Genel Müdürlüğün Ankara Bahçelievler 1.cadde 56 numaradaki yurdunda kalıyordu. Öcalan'ın Diyarbakır Tapulama Müdürlüğü'ndeki görevi 1970 yılı Ekim ayına kadar sürdü. Göreve yeni başlayan bir memur en az iki yıl aynı görevde çalışırdı. Genel Müdürlük'te ilke haline gelmiş uygulama böyleydi. Atandığı görevde iki yılını doldurmayan memurlar başka bir il ve başka bir göreve atanamazlardı. Yeter ki büyük bir torpili olsun! Abdullah Öcalan bir yolunu bulmuş, bir yıl sonra İstanbul Bakırköy Tapulama Müdürlüğü'nde göreve başlamıştı! Ankara Tapu Kadastro Lisesi'nde okurken Maltepe Camii'nde namazlara gider, anti-komünist yazarların toplantılarına katılırdı. Öcalan, Doğu Perinçek ile görüşmesinde öğrencilik yıllarındaki eğilimlerini ''Necip Fazıl Kısakürek'in bazı konferanslarına gittim. Komünizmle Mücadele Derneği'nin düzenlediği Refik Korkut'un konferanslarına gittim'' diye anlatıyor. (Bkz: Doğu Perinçek, ''Abdullah Öcalan'la Görüşme'', Kaynak Yay., s: 18.) ALINTI : UĞUR MUMCU - KÜRT DOSYASI Link to post Sitelerde Paylaş
Yusufcuk 0 Şubat 5, 2008 gönderildi Raporla Share Şubat 5, 2008 gönderildi (düzenlendi) İlginç bir yazı. Abdullah Öcalan nam-ı diğer apo bir insan memleketine bu kadar mı zararlı olur sorusunun baş kahramanıdır. Kendisi öğrenciyken kütüphaneden aldığı kitapları bile iade etmemiştir.Geçtim terörden yargılanmasını en azından şu kitaplar yüzünden iki fırça çekilse yeter:) Nasıl olmuşta 1 yıl olmadan Bakırköy'e kapağı atmış?Var bir bit yemiği. Şubat 5, 2008 tarihinde Yusufcuk tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts