Jump to content

ÇELİŞMEYEN TANRI TANIMI


Recommended Posts

Arkadaşlar bildiğiniz gibi, Tanrı tanımı çelişkilidir. Sıfatları ve tanımı itibarıyla Tanrı tanımında çelişkiler vardır. Şimdi ben çelişkisiz bir Tanrı tanımı mümkün müdür onu merak ediyorum. Yani kendi içinde çelişmeyen Tanrı tanımı yapabilecek arkadaş var mı burada? İnançlı veya inançsız olun deneme serbest.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 146
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Top Posters In This Topic

Önce çelişkiyi göster..

Çelişki çok Mask. Burada onlarca başlıkta tartışılıyor bunlar. Yazayım dedim ama hangi birisini yazayım. Şimdi mesele şu. İnsanlığın içinde bulunduğu hale göre, yani bildiklerimize göre, uygun bir Tanrı tanımı yapacağız. Yani bu öyle bir tanım olacak ki, varlığı mantıken mümkün olsun. Ben şahsen yapamıyorum o tanımı. Ama burada belki yapan biri çıkar.

Mantığımızın aldığı bir Tanrıyı anlarım. Ama mantığımın almadığı bir Tanrıya neden inanayım?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sorun ne kadar büyük olursa olsun; parçalara ayırabilirsen sorun kalmaz, tek tek hepsi çözülür.. O yüzden sen bir tek çelişki yaz, önce onu çözelim.. Sonra diğer çelişki sandığın şeylere bakarız..

Evet mantıklı bir çelişki göserin bana..

Link to post
Sitelerde Paylaş
Sorun ne kadar büyük olursa olsun; parçalara ayırabilirsen sorun kalmaz, tek tek hepsi çözülür.. O yüzden sen bir tek çelişki yaz, önce onu çözelim.. Sonra diğer çelişki sandığın şeylere bakarız..

Evet mantıklı bir çelişki göserin bana..

O kadar çok ki, peki bir tane ile başlayalım.

MÜTEALİ

Aklın alabileceği herşeyden pek Yüce

Şimdi madem aklın alabileceği her şeyden yüce, ben Allahı akılla nasıl bileyim? Hadi peygamber bildirdi, öylede olsa aklım almadıktan sonra nasıl iman edeyim? Hem Allah akılla bilinir hem aklı olmayanın dini olmaz diyorsunuz. Hemde aklın alabileceği herşeyden pek yüce diyorsunuz. O zaman insana inanma sorumluluğu hiç verilmemeliydi.

Link to post
Sitelerde Paylaş

:)

Öncelikle sizin aklınızın alamadığı bir hakikat çelişki olmaz.. Çelişki ya kendi vasıfları içerisinde olmalı; yada kendine ortak olabilecek başka bir yaradıcıya kıyas ile olabilir.. Bu bir çelişki değildir..

Zaten Aklın bütünü ile kendi aklımızı bile algılaması mümkün değilken; yaradıcısını mutlak manada ihata edebilmesi mümkün olmaz...

Link to post
Sitelerde Paylaş
Allah TEK tir; Kıyası mümkün değildir.. Çelişki yada kusur için alternatif bir yaratıcıya kıyaslanması gerek.. Oysa siz yaratıcıyı red ettiğiniz için bu zaten mümkün değil..

Hiçbirşey tanrı istemeden var olamazdı diyorsunuz. Buraya kadar silik bir mantık olsada,

Tanrı nasıl var olmuştur?

Tanrı yaratılmadı diyorsanız, bende evren yaratılmadı diyebilirim.

Var mı karşı bir teorisi olan?

Deve kuşlarının matematiği anlamaya çalışması gibi,

Bence hiçbirşeyin farkına varamayacağız, insan bu kadar zeki ve gelişmiş varlık değildir.

tarihinde Seyirci tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Aklımın almadığı ile beni sorumlu tutan Tanrı olmamalı. Bu büyük bir çelişkidir.

AHKAM-ÜL HAKİMİN

Hüküm verenlerin hakimi

Hüküm verenlerin hakimi Allah imiş. O zaman dünyadaki bütün küçük ve büyük güç sahiplerinin yaptığını o yaptırıyor, yani izin veriyor. Bu rahman ve rahim sıfatı ile çelişir. Merhametli olan Allah, masumları neden bu kadar güç ve acı durumlara düşürüyor. Örnek 17 aylık bebeğin tecavüze uğraması.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Kendisinden başka hiçbir şeye muhtaç olmayana tanrı denir.

Bu tanrının çelişkilerini bul.:)

Bir taşın kendisinden başka neye ihtiyacı vardır? Cansız bir çok şey bu yolla tanrı olur.

tarihinde Seyirci tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Öncelikle yazdıklarınızın hiç birisi yaradıcının kendi içerisindeki bir çelişkiyi ifade etmiyor.. Bizim mevcudiyetimize ve bilgilerimize kıyas ile çelişki ZAN ediliyor....

Yinede tek tek yazdıklarınıza cevap vericeğim..

Konu, aklin ulasamadigi hakikat degil, tanrinin, kendisine akil ile hakikat'i bulmaniz zor tanimlamasi yapmasi. Hakikat oldugunu dusunen sensin, diger sorun da bu.

Matt

Akıl ve aklın kullanımı salt bir hakikat değildir.. Aklın bir netice üretebilmesi için çeşitli ön referanslar gerekir.. Bilmek yada his etmek gibi ön tecrübeler gerekir.. Burda Akıl ile bulunamazdan kasıt; Bu ön referanslar yok ise AKIL bir yaratıcının varlığını bilmek ile mükelleftir ama onun vasıflarını ve yarattığı mahlukattan marziyatını bilemez... Akıl kainata bakarak bu kainatın bir yaratıcısı olmalı hükmünü verir; ama o yaratıcının vasfları hakkında mutlak bir hüküm veremez.. Bu noktada Akla muallim lazımdır.. O Muallimler ise Peygamberlerdir..

Diğer dediğin de ilk dediğimi teyit eder.. Benim Aklım edindiğim bilgi ve referanslarım sayesinde sadece Akıl boyutunda değil; his ve duygu boyutuna yükselmiş şekilde bir ALLAH varlığından emin.. Ama seninki sanırım farklı bir neticeye hükmetmiş..

Bu Allah gibi gaybi bir meseleyi geç; dünyevi çok basit bir meselede bile böyledir.. Her akıl aynı olay için farklı hatta birbirine zıt neticeler üretebilir...

Link to post
Sitelerde Paylaş
Hiçbirşey tanrı istemeden var olamazdı diyorsunuz. Buraya kadar silik bir mantık olsada,

Tanrı nasıl var olmuştur?

Tanrı yaratılmadı diyorsanız, bende evren yaratılmadı diyebilirim.

Var mı karşı bir teorisi olan?

Deve kuşlarının matematiği anlamaya çalışması gibi,

Bence hiçbirşeyin farkına varamayacağız, insan bu kadar zeki ve gelişmiş varlık değildir.

Kainat cinsinden olmadığı için hakkında varlık tanımı yapılamaz.. Rssim ressam cinsinden; heykel usta cinsinden; araba şöför cinsinden olmadığı gibi; Allah ta Vardır ama Varlık cinsinden değildir.. Bu bir ön kabuldür..

Kainatın tesadüfen ve hiçlikten oluşabileceğine inanan bir insanın; Vacib-ül Vucud bir yaratıcının yokluğunu iddia etmesi Akli değil; nefisi bir inkardır..

İnsan zeki bir varlık ama tekamül ediyoruz; Gelişiyoruz... Anne karnında geliştik, bu dünyada gelişiyoruz, ahirette gelişeceğiz ve taa asli vatanımıza gidinceye kadar ki uzun yolculukta gelişmeye ve öğrenmeye devam ediceğiz...

Belki ölüm kapısının arkasında bu hakikatleri daha iyi kavrıyacağız; sonra kabirden kalktığımızda daha fazlasını; sonra Mahşer meydanın da daha da fazlasını..... Taaaa Huzur-u ilahide onun rüyetine müşerref oluncaya kadar basmaklar var.. Her basamakta ise sayısız mertebeler var..

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...