ÇELİŞMEYEN TANRI TANIMI

[Guest inevitable]

Arkadaşlar bildiğiniz gibi, Tanrı tanımı çelişkilidir. Sıfatları ve tanımı itibarıyla Tanrı tanımında çelişkiler vardır. Şimdi ben çelişkisiz bir Tanrı tanımı mümkün müdür onu merak ediyorum. Yani kendi içinde çelişmeyen Tanrı tanımı yapabilecek arkadaş var mı burada? İnançlı veya inançsız olun deneme serbest.

tanrının tanımını yapamayız. çünkü sonsuz olasılık var ne olduğu hakkında. sadece bu düzenin ondan geldiğini düşünürüz. ve onu kafamızda hayal ederiz.

[baglanti 0]

Tanrı bin yıl önce de sorgulanırdı, hem de ne sorgulama.

Hele Üstad Hayyam'ın sorgusu bambaşka idi. Yani anlıyacağın halimiz yeni değil.

Aklınla başının çaresine bakabiliyorsan bak.

Tanrıyı bin yıl önce kaç kişi sorguluyordu? Hayyam kelleyi kaybetmediği için çok şanslı. Hem bu bilgiye dayalı sistematik bir sorgulama değil, daha çok felsefik yaklaşımlardı. İnsanlığın Tanrının olmadığını anlayacak bilgi birikimi yoktu. Çünkü Tanrı düşüncesi binyılların beyin yıkamasına dayanıyordu. Ancak bilgi, mantık ve sistematik düşünce ile yıkılabilirdi. Bir hayaleti yada efsaneleşmiş birisini öldürmek somut bir varlığın gerçekte ne olduğunu ortaya çıkarmaktan daha zordur.

Bunca zaman aklımla başımın çaresine bakmadımda ne yaptım acaba? Tanrıyı var zannettiğim zamanlarda, Tanrının bana ne faydası olmuş olabilir acaba? Sen nice insanların yaşadıkları zorlu bir olayda, Tanrıdan yardım geleceğine güvenip sürekli dualar ettiklerini ve sonuçta olay kötü bir şekilde sonuçlanırsa imanlarını kaybettiklerini biliyor musun acaba? İlginç durumlardan biriside, yaşını başını almış insanların gerçekçiliğidir. Hani gençlerin başında kavak yelleri eserya, büyükler ise öğüt verir, yol gösterir. Adeta büyükler Tanrı inançlarına rağmen, Tanrının yardımlarından pek ümitvar değillerdir ve gerçekçidirler. Eeeee herhalde tecrübeden kaynaklanıyor olsa gerek. Tanrının kendilerine yıllarca yardım etmediğini biliyor olsalar gerek. Elde ettikleri iyi şeylerin mantıklı sebeplerle yada içine doğdukları ortamla açıklanabileceğini anlıyorlar herhalde bir zaman sonra.

Tanrı düşüncesi içsel olarak ve psikolojik olarak kolay vazgeçilecek bir şey değildir. Her insanın bir düşüncesi ve bunun yarattığı bir tesir alanı vardır. Yani pozitif düşünce ve negatif düşünce örneğine bakarsak bunu anlarız. Çok negatif düşünceler içinde olan birisi gerek ruhsal gerek bedensel olarak uzun süre sağlıklı kalamaz. Pozitif düşünmeyi mesela bir uzman yardımı ile öğrenen birisi daha iyi hissettiğini ve hayatına daha iyi yön verdiğini görür. Tanrı meselesinde ise bizler bize öğretildiği gibi düşüncelerimizi Tanrıya gönderip ondan geri yansıtmaya alışmışızdır. Bu tamamen düşünsel ve hayali bir şeydir tabii. İnsanlar Tanrıyı red ederlerse, var olan düşüncelerini kime göndereceklerini bilemezler. Yani bir dilek, bir istek, bir sıkıntılı hal yada öylesine düşünceler kime gönderilecek? Oysa bir insan Tanrının olmadığını bilgi çalışması sonucunda anladı ise, artık kendini kandırdığının farkına varır. O sebeple düşüncelerini Tanrıya göndermenin gereksiz ve anlamsız olduğunu anlar. Düşüncelerin seninledir, Tanrıya gönderiyorum zannederek evrende uzun bir tur atıp sana dönmesine gerek yoktur. Reel düşünür ve düşüncelerini yapabildiğin gibi yada olması gerektiği gibi düzenlersin. Ve inan çok daha güzel ve iyidir.

[baglanti 0]

tanrının tanımını yapamayız. çünkü sonsuz olasılık var ne olduğu hakkında. sadece bu düzenin ondan geldiğini düşünürüz. ve onu kafamızda hayal ederiz.

Tabii bu kadar zengin bir hayal gücü karşısında ne desem boş. Elbette senin düşüncendeki Tanrı karşısında söyleyecek bir söz bulamam ben inevitable.

[feynman 0]

İşte aramızdaki fark ta bu zaten, biz hayallerle değil gerçeklerle ilgileniyoruz.

saygılar.....

[Guest inevitable]

Tabii bu kadar zengin bir hayal gücü karşısında ne desem boş. Elbette senin düşüncendeki Tanrı karşısında söyleyecek bir söz bulamam ben inevitable.

bak şimdi:

-Açılın açılın ben doktorum. Sorun ne?

-Tanrının tanımını yapamıyor

-Ne zamandan beri?

-5 dakikadır.

-Tamam millet açılın ben doktorum. Açılın da nefes alsın.

-Anlaşılıyor ki tüm bu zamanlarda ortaya çıkmış alimler ve müctehitler ile muhtelif inanç sahiplerinin ileri gelenleri Tanrı'nın tanımını yapmakta bayağa zorlanmış. Ve bu da 2 şeyi gösteriyor.

1) Ya Tanrı tamamen insan zihninin üretimi bir hayal ve umut çünkü onu yine aklıyla ve hayalleri ile açıklamaya çalışıyor ya da,

2) Allah'a ulaşamadıı ve gerçekten duyuları ile algılayamayıp aklına ve hissedişine yaklaştıramadığı için fikir boyutunda ve hayal dünyasında bir Tanrı formu inaşa edip ona inanıyor. Bu inşa esnasında ilham aldığı şeyler hayat ve kendi yaşamı ve gördüğü her şey olabilir.

Evet görülüyor ki eğer Tanrı varsa da bundan farklı olmuycaktı ve eğer varsa o bunun pek derdinde değil. Bildiğim tek şey damarlarımı oluşturan ve onların içinde gezinen hücreler ile gözlerimin içindeki irise o rengin nasıl bilinçliymiş gibi ilerleyerek yerleştiğini anlamak. Evet insan bunu arıyor. Ateisti de, deisti de, teisti de. Çok ilginçdeğil mi?

sevgiler...

[Dehri 0]

tanrının tanımını yapamayız.

Ne işe yarar o zaman?

[spejnza 0]

Bir işe yaradıgı yok ki öyle milleti uyutmak için uydurulan bir noel baba tarzı hayal.