Jump to content

Ispat nedir?


Recommended Posts

Karun,

Yazilarimda A god ve The God ayirimi yapiyorum,bunu biliyorsun,The God'i curuturum A god in nesini curuteyim diyorum.

Yani yazdiklarinin bir bolumu dogru Russel in teapot'unu vs ben de elestirdim.

Sen The God i da curutemezsin diyorsun buna delilin nedir,

The God babanin oglu mu?????

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 111
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

>>> İşte ne zaman ki birşey olmuş, ne olmuşsa olmuş deyip kestirip atarsan Tanrı da yoktur diyemezsin. O birşeyin tamamen Tanrıdan bağımsız, onun yokluğunu ispatlayacak birşey olması gerekir... Sizin o ne olmuşsa olmuş dediğiniz şeye biz zaten Tanrı diyoruz, sen böyle tanımla, farketmez. Ben hep diyorum, Tanrının varlığını yeryüzünde bilmeye yetecek nesnel bir belirteç yok, ancak, bilim, gördüğümüz herşey biz istesek te istemesekte bizi ona götürür.... Çünkü varolan birşey kendini ispata zorlamaz....

Gene alakası olmayan laf ediyorsun ateshbey. Ne olmuşsa olmuş, evet aynen böyle. Bu biz ne olduğunu bilmiyoruz filan anlamına gelmiyor. Zira biz neler olduğunu v ebunların nasıl hayatı ortaya çıkarabileceğini bilmiyoruz. Dağ başında adamın ölmesi için, yılan sokmasından kalp krizine kadar bir sürü şey varken, kafana göre salladığın uzayylıların gelip öldürmesi lafı, neyse, canlılığın ortaya çıkması için, onu allah yaptı lafı da aynen öyle bir şeydir.

Ne olmuşsa olmuş deniyorsa, öncelikle bir bilinmezlik vardır. Senin yaklaşımın bu yönde. Güya, "mevcutlar listesi" bu sonucu veremez diyorsun. Gerçek tam aksi, ama öyle olsun. Senin söylevine bakalım ve senin bu yanlışını doğru farzedelim. Bu sonucu veremezse, bu sonucun ortaya çıkması için gereken bir parametre daha var olmalı demektir. Doğru mu? Sen ahanda bu tanrıdır diyorsun ve zırvalıyorsun. Çünkü tanrının var olduğuna dair hiç bir şey yok.. Yani, sen bilinmeyen bir şeyden, bir bilgi çıkarıyorsun, cehalletten bilgi çıkmaz ateshbey. Sen o "ne olmuşsa olmuş" sürecinde, orada olduğu bilinen bir şey koyamıyorsan, bunun yerien hiç bir uydurma da koyamazsın. Kısaca, o husus, bilinmiyor olarak kalır. Bundan yok tanrıymış, ruhmuş, şuymuş buymuş gibi bir somut kavram çıkaramazsın.

Neden, eğer çıkarıyorsan, bu listeye ekliyorsan, öncelikle bu eklediğin şey her neyse, onun varlığına dair kanıtı ortaya koyman gerekir.

Bak tekrar bir liste yapalım. Bu defa ben yapayım, Canlılığın ortaya çıkması için, X,Y,Z maddeleri, A,B,C ve D süreçleri gerekir, ha birde DNAPEDI gerekir. DNAPEDI, her oluşan gezegende, gezegenle birlikte oluşan bir kalıptır ve bu kalıp 2 Milyar yıl içinde kendiliğnden, gezegeninin yıldızına düşerek kendini imha eder. Eğer 2 Milyar yıl içinde, bu DNAPEDI canlılık orataya çıkaramazsa, o gezgende canlılık başlamaz.

Ve, dünyada hayat olduğunun kanıtı, DNAPEDI'nin var olduğunun kanıtıdır.

Oldu mu şimdi, bilmem anladın mı?

Link to post
Sitelerde Paylaş
>>> İşte ne zaman ki birşey olmuş, ne olmuşsa olmuş deyip kestirip atarsan Tanrı da yoktur diyemezsin. O birşeyin tamamen Tanrıdan bağımsız, onun yokluğunu ispatlayacak birşey olması gerekir... Sizin o ne olmuşsa olmuş dediğiniz şeye biz zaten Tanrı diyoruz, sen böyle tanımla, farketmez. Ben hep diyorum, Tanrının varlığını yeryüzünde bilmeye yetecek nesnel bir belirteç yok, ancak, bilim, gördüğümüz herşey biz istesek te istemesekte bizi ona götürür.... Çünkü varolan birşey kendini ispata zorlamaz....

Gene alakası olmayan laf ediyorsun ateshbey. Ne olmuşsa olmuş, evet aynen böyle. Bu biz ne olduğunu bilmiyoruz filan anlamına gelmiyor. Zira biz neler olduğunu v ebunların nasıl hayatı ortaya çıkarabileceğini bilmiyoruz. Dağ başında adamın ölmesi için, yılan sokmasından kalp krizine kadar bir sürü şey varken, kafana göre salladığın uzayylıların gelip öldürmesi lafı, neyse, canlılığın ortaya çıkması için, onu allah yaptı lafı da aynen öyle bir şeydir.

Ne olmuşsa olmuş deniyorsa, öncelikle bir bilinmezlik vardır. Senin yaklaşımın bu yönde. Güya, "mevcutlar listesi" bu sonucu veremez diyorsun. Gerçek tam aksi, ama öyle olsun. Senin söylevine bakalım ve senin bu yanlışını doğru farzedelim. Bu sonucu veremezse, bu sonucun ortaya çıkması için gereken bir parametre daha var olmalı demektir. Doğru mu? Sen ahanda bu tanrıdır diyorsun ve zırvalıyorsun. Çünkü tanrının var olduğuna dair hiç bir şey yok.. Yani, sen bilinmeyen bir şeyden, bir bilgi çıkarıyorsun, cehalletten bilgi çıkmaz ateshbey. Sen o "ne olmuşsa olmuş" sürecinde, orada olduğu bilinen bir şey koyamıyorsan, bunun yerien hiç bir uydurma da koyamazsın. Kısaca, o husus, bilinmiyor olarak kalır. Bundan yok tanrıymış, ruhmuş, şuymuş buymuş gibi bir somut kavram çıkaramazsın.

Neden, eğer çıkarıyorsan, bu listeye ekliyorsan, öncelikle bu eklediğin şey her neyse, onun varlığına dair kanıtı ortaya koyman gerekir.

Bak tekrar bir liste yapalım. Bu defa ben yapayım, Canlılığın ortaya çıkması için, X,Y,Z maddeleri, A,B,C ve D süreçleri gerekir, ha birde DNAPEDI gerekir. DNAPEDI, her oluşan gezegende, gezegenle birlikte oluşan bir kalıptır ve bu kalıp 2 Milyar yıl içinde kendiliğnden, gezegeninin yıldızına düşerek kendini imha eder. Eğer 2 Milyar yıl içinde, bu DNAPEDI canlılık orataya çıkaramazsa, o gezgende canlılık başlamaz.

Ve, dünyada hayat olduğunun kanıtı, DNAPEDI'nin var olduğunun kanıtıdır.

Oldu mu şimdi, bilmem anladın mı?

Sevgili anibal:

Sana o yazıyı yazan ateshbey değil bendim... Yani ona değil bana cevap veriyorsun, her neyse...

Senin dediğin herşeyi doğru kabul ederek şunu sorabilir miyim? DNAPEDİ nasıl oluşmuştur, nelerden oluşmuştur, hangi aşamalardan geçmiştir, oluşturan maddeler nelerdir vs vs vs.....

Bunlara bir cevabın var mı? Ben bilmiyorum, o yüzden soruyorum...

Link to post
Sitelerde Paylaş

>>> Senin dediğin herşeyi doğru kabul ederek şunu sorabilir miyim? DNAPEDİ nasıl oluşmuştur, nelerden oluşmuştur, hangi aşamalardan geçmiştir, oluşturan maddeler nelerdir vs vs vs..... Bunlara bir cevabın var mı? Ben bilmiyorum, o yüzden soruyorum...

Elbette, o bir gezegen varolunca kendi kendine oluverir vs. vs. terane kolaydır..

Ama sen şuna bir cevap ver:

TANRI (yada allah) nasıl oluşmuştur, nelerden oluşmuştur, hangi aşamalardan geçmiştir, oluşturan maddeler nelerdir vs vs

Sonra kendi cevabını al, tanrı yazdığın yere DNAPEDI yaz, olsun bitiversin..

Eğer siz, hayatın ortaya çıkması için gerekenler listesine bir tanrı ekliyorsanız, önce bu tanrının var olduğunu göstermelisiniz. Bunu gösteremediğiniz sürece, o liste bir zırvalıktan ibarettir. İşte mesele de budur, bilmem anladın mı?

Link to post
Sitelerde Paylaş
>>> Senin dediğin herşeyi doğru kabul ederek şunu sorabilir miyim? DNAPEDİ nasıl oluşmuştur, nelerden oluşmuştur, hangi aşamalardan geçmiştir, oluşturan maddeler nelerdir vs vs vs..... Bunlara bir cevabın var mı? Ben bilmiyorum, o yüzden soruyorum...

Elbette, o bir gezegen varolunca kendi kendine oluverir vs. vs. terane kolaydır..

Ama sen şuna bir cevap ver:

TANRI (yada allah) nasıl oluşmuştur, nelerden oluşmuştur, hangi aşamalardan geçmiştir, oluşturan maddeler nelerdir vs vs

Sonra kendi cevabını al, tanrı yazdığın yere DNAPEDI yaz, olsun bitiversin..

Eğer siz, hayatın ortaya çıkması için gerekenler listesine bir tanrı ekliyorsanız, önce bu tanrının var olduğunu göstermelisiniz. Bunu gösteremediğiniz sürece, o liste bir zırvalıktan ibarettir. İşte mesele de budur, bilmem anladın mı?

niye sinirlendin ki anibal

gerçekten dna pedi ne demek bilmiyorum ve öğrenmek için soruyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş
>>> Senin dediğin herşeyi doğru kabul ederek şunu sorabilir miyim? DNAPEDİ nasıl oluşmuştur, nelerden oluşmuştur, hangi aşamalardan geçmiştir, oluşturan maddeler nelerdir vs vs vs..... Bunlara bir cevabın var mı? Ben bilmiyorum, o yüzden soruyorum...

Elbette, o bir gezegen varolunca kendi kendine oluverir vs. vs. terane kolaydır..

Ama sen şuna bir cevap ver:

TANRI (yada allah) nasıl oluşmuştur, nelerden oluşmuştur, hangi aşamalardan geçmiştir, oluşturan maddeler nelerdir vs vs

Sonra kendi cevabını al, tanrı yazdığın yere DNAPEDI yaz, olsun bitiversin..

Eğer siz, hayatın ortaya çıkması için gerekenler listesine bir tanrı ekliyorsanız, önce bu tanrının var olduğunu göstermelisiniz. Bunu gösteremediğiniz sürece, o liste bir zırvalıktan ibarettir. İşte mesele de budur, bilmem anladın mı?

Eğer evren ve canlılık yaratılmışsa, Bunu yaratan şey hem mekandan hemde zamandan bagımsız olmalıdır... Zamandan bağımsız olmak ne demek anibal? Çalıştır bakalım saksıyı...

Link to post
Sitelerde Paylaş
Eğer evren ve canlılık yaratılmışsa, Bunu yaratan şey hem mekandan hemde zamandan bagımsız olmalıdır... Zamandan bağımsız olmak ne demek anibal? Çalıştır bakalım saksıyı...

Bunu yaratan şey hem mekandan hemde zamandan bagımsız olmalıdır...---NEden?

tarihinde NiHiL tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu baslik benim amacladigimdan farkli turde bir tartismaya donusmus, ama olsun. Boyle seyler sikca oluyor zaten forumda.

Canliligin kokenini bilip bilmemenin Tanri'nin varligina bir kanit olup olmadigi uzunca tartisilmis mesela. O konuya cok fazla girmeye gerek gormuyorum. Diger arkadaslar yeterince egilmisler cunku.

Bir seyin sebebini bilmemek, o konuda kanitsiz herhangi bir spekulasyonu cevap kabul etmeye yeterli degil elbette. Bunu aciklamak bile gereksiz zaten.

Ki zaten canliligin kokeni konusunda durum bu bile sayilmaz, cunku anlayan icin ve konunun uzmanlari icin, bilimsel veriler bu isin nasil olabilecegini yeterince tatminkar bir bicimde acikliyor. (Her ayrintisinin anlasilmis oldugunu iddia etmiyorum ama bizim burada ilgilendigimiz anlamda, ya da Ateshbey'in veya baska birinin inanclarina dayanak gorup gormemesi anlaminda bize yeterli bilgiyi verecek duzeyde anlasilmis oldugu soylenebilir bu konunun).

Hatta bilim adamlari yapay bir canli yaratmaya bile yaklasti: http://news.yahoo.com/s/afp/20080125/ts_al...ch_080125001832

Yani olay bizim peri hikayesinde bilimin yagmurun sebebini aciklamasina ragmen, periist'in yine de bunu yeterli gormeyip periye inanmasina benziyor. "Bulutlardaki suyun yogunlasip yagmur olmasi da ne demekmis, ben inanmam oyle seye, benim yagmur perim olmadan bu is aciklanamaz" demeye benziyor inanclinin yaptigi sey.

Baslik konusuyla daha ilgili kabul edilebilecek yorumlar Karun'dan ve marcus'dan gelmis. Onlara da ayrica deginecegim.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir seyin sebebini bilmemek, o konuda kanitsiz herhangi bir spekulasyonu cevap kabul etmeye yeterli degil elbette. Bunu aciklamak bile gereksiz zaten.

Ki zaten canliligin kokeni konusunda durum bu bile sayilmaz, cunku anlayan icin ve konunun uzmanlari icin, bilimsel veriler bu isin nasil olabilecegini yeterince tatminkar bir bicimde acikliyor. (Her ayrintisinin anlasilmis oldugunu iddia etmiyorum ama bizim burada ilgilendigimiz anlamda, ya da Ateshbey'in veya baska birinin inanclarina dayanak gorup gormemesi anlaminda bize yeterli bilgiyi verecek duzeyde anlasilmis oldugu soylenebilir bu konunun).

Cevabın o olduğunu kabul etmiyorumki... Cevabın o olduğuna inanıyorum... Yanılıyorda olabilirim... Eğer bu sorunun cevabı Abiyogenez olarak kanıtları ile ortaya konulursa Tanrı fikrinden ilelebet vazgeçmeyide peşinen kabul ediyorum... Bana göre Tanrı nın gerekliliğin tek ölçütü "Hayat" tır... Eğer Hayat Laboratuarda üretilebilirse benim için Tanrı biter... ;)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Merhaba Arkadaşlar:

Biri bize masada peri var derse, aaaa inanalım demiyoruz. Masanın üstünde, dışarıdan hiçbir baskı ve etki olmadan birşeyler oluyorsa o zaman peri vardırı kabul ediyoruz. Mesela masanın üstünde bir bardak dolusu su var ve kimse dokunmadan, masa sarsılmadan vs hiçbir etken olmadan o bir bardak su dökülürse biz bu periye inanırız. Ancak bilim ne kadar zorlarsa zorlasın o bardağın nasıl döküldüğü konusuna asla cevap bulamaz.

Aynı yoldan Tanrı ya gidelim. Biz canlılık tek hücreli ile başladı diyelim, o tek hücrelinin kökekini, başlangıcını, nasıl hayat bulduğunu bilemediğimiz sürece Tanrı fikrini kabul etmek durumundayız. Ya da Bing Bang dan yola çıkalım, zaman ve mekan kavramı bu olay ile oluştu, bilim de bugün bu konuda hemfikir. Ondan öncesi nedir, hiçlik diyemeyiz. Hiçlik böyle bir oluşumu meydana getiremez. Hiçlik kabul etmek için bizim bugün burada olmayıp bunları yazıyor olmamamız gerekir. Çünkü bir kuvvet olmalı orda o patlamayı yapabilsin, yani birinin şalteri kaldırması lazım. Eğer bu Tanrı değilse o zaman o şalteri de kaldıran peridir deriz:)

Biz inananlar buna Tanrı diyoruz, siz ister metafizik güç deyin, ister doğaüstü deyin, ne isim takarsanız takın varış noktamız aynıdır....

Link to post
Sitelerde Paylaş
Merhaba Arkadaşlar:

Biri bize masada peri var derse, aaaa inanalım demiyoruz. Masanın üstünde, dışarıdan hiçbir baskı ve etki olmadan birşeyler oluyorsa o zaman peri vardırı kabul ediyoruz.

Tek açıklamanın "peri vardır" olduğuna emin misiniz? Mesela bundan 3000 yııl önce şimşekler çakınca da bunun tek açıklaması Zeus'tu biliyorsunuz ve Olympos'ta ikamet ederdi...

Link to post
Sitelerde Paylaş
ve kimse dokunmadan, masa sarsılmadan vs hiçbir etken olmadan o bir bardak su dökülürse biz bu periye inanırız. Ancak bilim ne kadar zorlarsa zorlasın o bardağın nasıl döküldüğü konusuna asla cevap bulamaz.

Hiçbir etken olmadan o bir bardak su dökülmez. Dökülmüşse bir etken vardır. Ve bilim o etkenin ne olduğunu er-geç bulur. Nedeni bulunmadığı sürece o bilinmeyen etkiye peri yada Tanrı demek UFO'ya uzay gemisi demekle aynı şey.

Aynı yoldan Tanrı ya gidelim. Biz canlılık tek hücreli ile başladı diyelim, o tek hücrelinin kökekini, başlangıcını, nasıl hayat bulduğunu bilemediğimiz sürece Tanrı fikrini kabul etmek durumundayız.

Bilmediğiniz şeylere Tanrıdır Tanrı demek gibi bir zorunluluk olduğunu nereden çıkarıyorsunuz? Bu kafa ile bilime nasıl hizmet edilebilir ki? 100 bin haneli x sayısının asal köklerini de bilmiyoruz.. Tanrıdır diyip geçelim. Bir karadelikten girdiğimiz zaman hangisinden çıkacağımızı da bilmiyoruz.. o zaman herhalde bu zihniyetle Tanrıya çıkacağız. :)))

Biz inananlar buna Tanrı diyoruz, siz ister metafizik güç deyin, ister doğaüstü deyin, ne isim takarsanız takın varış noktamız aynıdır....

Ne alakası var.. varış noktalarımız çok farklı. Bilim insanı bilmiyorsa vardığı bir nokta da yoktur. Öyle kolaylıkla kestirip atmak gibi birşey olamaz bilimde. O zaman ne güzel.. bilmediğimiz herşeye Tanrıdır Tanrı diyelim.. ne araştırmaya gerek olsun ne de bilime. Ortaçağ'da bazı kadınları cadıdır cadı diyip yakan mantaliteyle aynı paralelde ilerliyorsunuz maalesef.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Tek açıklamanın "peri vardır" olduğuna emin misiniz? Mesela bundan 3000 yııl önce şimşekler çakınca da bunun tek açıklaması Zeus'tu biliyorsunuz ve Olympos'ta ikamet ederdi...

Bana Zeusu tanımlarmısın peki Andromeda? Kimdir Zeus....

Hiçbir etken olmadan o bir bardak su dökülmez. Dökülmüşse bir etken vardır. Ve bilim o etkenin ne olduğunu er-geç bulur. Nedeni bulunmadığı sürece o bilinmeyen etkiye peri yada Tanrı demek UFO'ya uzay gemisi demekle aynı şey.

Bilmediğiniz şeylere Tanrıdır Tanrı demek gibi bir zorunluluk olduğunu nereden çıkarıyorsunuz? Bu kafa ile bilime nasıl hizmet edilebilir ki? 100 bin haneli x sayısının asal köklerini de bilmiyoruz.. Tanrıdır diyip geçelim. Bir karadelikten girdiğimiz zaman hangisinden çıkacağımızı da bilmiyoruz.. o zaman herhalde bu zihniyetle Tanrıya çıkacağız. :)))

Ne alakası var.. varış noktalarımız çok farklı. Bilim insanı bilmiyorsa vardığı bir nokta da yoktur. Öyle kolaylıkla kestirip atmak gibi birşey olamaz bilimde. O zaman ne güzel.. bilmediğimiz herşeye Tanrıdır Tanrı diyelim.. ne araştırmaya gerek olsun ne de bilime. Ortaçağ'da bazı kadınları cadıdır cadı diyip yakan mantaliteyle aynı paralelde ilerliyorsunuz maalesef.

Bilim o etkeni bulursa (ki bulamayacak) o zaman bunları konuşmanın yani senin açından bir mantığı yok. Ben mantıkla bir yere varıyorum ancak sen bilimi kullanarak işi belirsizliğe atıyorsun, yani bana karşı kanıt getiremiyorsun. Ben insanın üstünde bir gücün olduğuna inanıyorum, bendeki ismi Tanrıdır, Allahtır vs değişmez. Hepsi aynı yere varıyor, bende tabi....

Tanrı algılanır, gözle görülmez, elle tutulmaz, bilmediğim şeylere tabi Tanrı demiyoruz, ne kadar saçma bir önerme bu. Senin asal sayılara ve kara deliklere yaptığın atıflara bilim elbet bir yanit bulur, biz bunları göremeyiz, ancak bilimin tek yanıt bulamayacağı konu da canlılığın nasıl başladığıdır, ilk başlangıç yani....

Ortada bir tablo var, bir kısım diyor ki, bu tablo kendi kendine rastgele oluşmuştur? Hadi onu da kabul edelim, kendi kendine, ama nasıl?

Bilimin bu soruya bir cevabı var mı?

Yok, bulamayacakta.

Ortada olan tablo, ressamını ispata zorlayabilir mi? Buna da gerek yoktur, çünkü o tabloyu ressam yapmıştır, bilimin en son geleceği nokta budur...

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bana Zeusu tanımlarmısın peki Andromeda? Kimdir Zeus....

Bilim o etkeni bulursa (ki bulamayacak) o zaman bunları konuşmanın yani senin açından bir mantığı yok. Ben mantıkla bir yere varıyorum ancak sen bilimi kullanarak işi belirsizliğe atıyorsun, yani bana karşı kanıt getiremiyorsun. Ben insanın üstünde bir gücün olduğuna inanıyorum, bendeki ismi Tanrıdır, Allahtır vs değişmez. Hepsi aynı yere varıyor, bende tabi....

Tanrı algılanır, gözle görülmez, elle tutulmaz, bilmediğim şeylere tabi Tanrı demiyoruz, ne kadar saçma bir önerme bu. Senin asal sayılara ve kara deliklere yaptığın atıflara bilim elbet bir yanit bulur, biz bunları göremeyiz, ancak bilimin tek yanıt bulamayacağı konu da canlılığın nasıl başladığıdır, ilk başlangıç yani....

Ortada bir tablo var, bir kısım diyor ki, bu tablo kendi kendine rastgele oluşmuştur? Hadi onu da kabul edelim, kendi kendine, ama nasıl?

Bilimin bu soruya bir cevabı var mı?

Yok, bulamayacakta.

Ortada olan tablo, ressamını ispata zorlayabilir mi? Buna da gerek yoktur, çünkü o tabloyu ressam yapmıştır, bilimin en son geleceği nokta budur...

O zamanın teistlerine soracaksınız bu soruyu... Onların da demek ki halkı ikna edebilecek argümanları varmış ki inanmışlar ve inandırmışlar...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Mesele bilinmeyene yaklaşımdır. Teistler yüzyıllardır bilinmeyene üstün güç,tapınılacak şey olarak yaklaşmıştır. Güneş'e,yıldızlar'a kısacası birçok açıklanamayan doğa olaylarına yaklaşımları bu şekilde olmuştur. Mesele yaklaşım meselesidir. Bilinmeyene verdiğiniz isim ne olursa olsun o bilinmezdir. Bilimsel yaklaşım bilinmeze yöneltilen bilinçli bir anlama metodudur. Ateizmin neden bilim ile kolkola olduğunu hatta ayrılmaz bir parçası olduğunu buradan da anlayabilirsiniz. Geçmişte teistlerin bilinmezleri bilimsel yaklaşım ile bilinmezlik olmaktan çıkmış ve Tanrı özelliğini yitirmiştir. Güneş'e tapmadığınız için nasıl bugün içinizde bir rahatsızlık hissetmiyorsanız gelecekte de şu anda ki bilinmezlerinizin çoğu bilinir olacak ve tarihte ki yerinizi alacaksınız. İşte bunun için bu bilinmezdir dedikten sonra kestirip atmak bilimin işi değil teistlerin işidir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...