Jump to content

TİSK araştırdı: Kızların 10'da yedisi evlerinde


Recommended Posts

"TİSK'in araştırmasına göre Türkiye'de 25-29 yaşları arasındaki kızların üçte ikisi ne çalışıyor ne de okuyor. Türkiye'de ev kızı sayısı 5.5 milyona yakın, yani 16 Avrupa ülkesinden kalabalık"

http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=246704

Konuya birde kızların ekonomiye katılım çerçevesinden bakılması gerekir.

Yapılan araştırma kızların yerinin toplumsal bakışla nersi olduğunun anlaşılması için yol göstericidir...

Her alanda çoğunlukla dışlanan kadınların;

üretkenliği genelleme yapmamak kaydıyla sadece çocuk doğurmak ve erkeğin dizinin dibinde oturmak olarak olarak anlaşılmakta ve baskılanmaktadır.

Buda erkek egemen olan toplumumuzun ve gelen, giden ve gidecek iktidarların kadına bakış açısını yansıtmaktadır.

Türban konusuda erkek egemenliğinin dışa vurumudur.

Bazı Kadınlar buna özgürlük olarak bakabilir!

Fakat şöyle bir çelişki var ortada sorunu yaratan ve çözmek isteyende erkektir!

Kadının inançları gereği ortaya atılan söylemsel ve pratik planda kadının yeri nedir?

Bu noktada özgürlüğünü elde edecek kadın ise erkeğin kazancı ne olacaktır?

Erkeğin bu anlamda yaptığı ve yapacağı teorik ve pratik eylemler saf bir iyi niyet göstergesi midir?

Saygılar

Link to post
Sitelerde Paylaş
Her alanda çoğunlukla dışlanan kadınların;

üretkenliği genelleme yapmamak kaydıyla sadece çocuk doğurmak ve erkeğin dizinin dibinde oturmak olarak olarak anlaşılmakta ve baskılanmaktadır.

Buda erkek egemen olan toplumumuzun ve gelen, giden ve gidecek iktidarların kadına bakış açısını yansıtmaktadır.

Tiski miski sevmem...

bu oranda onların parmağı var benim değil...

sakın ateistlerimiz, islamiyeti kadını nasıl ikinci plana ittiği, eve hapsettiği konusunda ki laf etmesin. Çünkü artık bu oranın artmasında islamiyet düşmanı ateistlerimizin de katkısı olacak...

Bilim yuvalarında (!!) laik kurumlarda (!!!) türbanlı eğitim olur mu diye evlerine yolladığınız genç kızların haklarını sakın savunmaya çalışmayın... islamiyette o kadınları evlerine kapatıyor ateistlerde... ortak paydanız güzelmiş...

Gerçi okul dışında sokaktaki türbanlılardan da rahatsız olanlar vardı değil mi. Hani iran'a yollamayı planlayanlarımız vardı... Ne diyor du RTE, "ananı al da git"... ne diyor ateistlerimiz "türbanını da al git"

Ateistlerimiz ile islamcılarımızın felsefesini buluşturan bu kavşakta kadının ne adı var ne de yeri...

saygılarımla

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu oranlarda kimin parmağının olduğu konusunda bende bir şey diyemeyeceğim:) Fakat araştırma ortadadır. Bu araştırma yapılmamış olsa ve biz verileri görmemiş olsak bile; çevremizi inceleyerekte bu sonuca ulaşabiliriz. Bireysel bakışımız, araştırma kadar detaylı olmazdı belki ama en azından belirli bir sonuca kısıtlı bir alanda da olsa varabilirdik.

Ateistler islamın kadını ikinci plana ittiği konusunda laf etme hakkına doğal olarak sahip olabilir veya olamaz! Bence asıl tartışma bu olmamalı. Bir kesimin değer yargılarından ziyade; ortak bir sebep/sonuç çıkarılmalıdır. Bugün gelinen nokta geçmişin birikimlerinin dayattığı ve ortaya koyduğu bir sonuçtur. Bu noktada herkes kendinde hata payı aramalıdır. Çünkü bu coğraf hepimizin paylaştığı bir alandır. Ortaya çıkacak herhangi bir sonuç tüm kesimleri ilgilendirir ve ilgilendirmelidir. Her kesiminde bu sonuçla alakalı yorum yapma isteği doğal karşılanabilir. Aynı şekilde toplumun her kesimininde oluşan bu sonuçta, sebebin ne olduğunu araştırması lazımdır.

Aslında bilim yuvalarının bu tavrı takınması normal görülebilir! Farklı bir sorun daha varki oda türbanlılarla aynı fikirden ve inançtan beslenen erkeklerin bilim yuvalarında yetiştirildiğidir. Ben bu noktada kadın erkek ayrımı yapmanın çokta doğru olmadığını görüyorum. Çünkü üniversitelerdeki tarikat eksenli erkekler bayanlardan daha güçlü bir koldur ve kendilerini her alanda daha yüksek sesle ortaya koyabilmektedirler. Sorun geçmişte ve kökenlerdedir. Sorun bu durumu ortaya çıkaran mekanizmanın varlığıdır. Öncelikle halledilmesi gerekende budur.

Ülkemizin öncelikli sorunu her yerinden yamalı olan laiklik sorunudur. Coğrafyamızda laiklik olabilir temele ulaşmamıştır ve teorik olarak laiklikde yoktur denebilir. Üniversiteler bu tavrı almalıdır fakat bu tavır almakla sorun çözülecek gibide değildir. Eğer böyle bir tavır almadan sonra gerekli diğer çalışmalar sosyolojik, psikolojik, eğitim, slogan vs baz alınarak; sorunu yaratan temele inilmezse bu yasağın hiçbir faydası olmayacağını düşünüyorum. Eğer laiklik ile alakalı çözümler “parti” propagandasına indirilerek ve tüm topluma yayılmadan adımlar atılırsa işin ucu dahada kaçacaktır.

Sevgili Hallac gelinen noktada söylediklerinin doğruluğunu görüyorum. Dediğin gibi islamiyet o kızları eve kapatıyor fakat aynı şekilde olmasada laiklerde o kızları eve kapatıyor. Fakat o kızlara başını açıp girebileceğinide söylüyor. Ama dediğim gibi başını açıp gir denmesi ana kaynağı ve bu sorunu oluşturan sebepleri çözecek bir tavır değildir.

Sokaktaki türbanlılardan rahatsız olmak biraz değil hayli abartı bir söylemdir. Mesele devlet denen soyutluğun laiklik denen soyut uygulanmasının teorideki geçerliliğinin pratiğe dökülmesidir. Eğer bu gerçekleşirse devlet mekanizmasının toplumsal alandaki giyim kuşama müdahale etmesi savunulamaz. Mesela resmiyetteki uygulamaların halk tarafından benimsenir bir hale getirilmesidir. Bunun içinde halkı kenara itmeden ona bu uygulamalrın faydalarından bahsedilebilir. Böyle bir çalışmada tüm kesimler tarafından yürütülmelidir.

Benim görüşüm türben meselesi öylece kalacaktır. Yani ileriki dönemlerde de tartışılacaktır. Simgesel tartışmalar ve simgesel yasaklarda bir sonuç getirmeyecektir. Var olduğu söylenen laiklikte bir başka yerinden ve yerlerinden aşındırılmaya devam edilecektir. Laiklik toplumun büyük bir kesimince içselleştirilmediği sürece bu coğrafyada laik bir yönetimin olmasıda her zaman ütopik bir yaklaşım olarak kalmaya devam edecektir.

Kimse anasını alıp gitmemeli ve aynı zamanda türbanınıda alıp gitmemeli. Eğer varsa sorunlar ki var o zaman sorunun ana kaynağına giderek toplum bu konuda bilinçlendirilmelidir. Laikliğe sakin ve sağlam adımlarla gidebilmek için hem toplumsal bir çalışma hemde bilimsel bir çalışma yapılmalıdır. Bu süreç diyanetin kalkmasıyla sonuçlanmalıdır. Devlet sadece denetim ve gözetim görevi için yeterlidir. Dinin dediğim son noktada devletin manivelası olması engellendiği zaman sorunlar önemli ölçüde azalacaktır. “Aydınlara” her zamanki gibi iş düşüyor fakat lütfen her zamanki gibi olmasın:)

Kadının adı ve yeri sadece bir kesimle değil bahsettiğim gibi ortak bir özveri ile ve kadınlarında içinde olduğu:) bir tavırla sağlanabilir...

Eski adıyla nektardan saygılar. Adım değişti ama sadece adım! Böylece önceden nektar olarak yazdığımıda hatırlatmak istedim! Toplumumuz çok unutkandır da:)

Link to post
Sitelerde Paylaş

yav nektar olduğunuzu söylemekle iyi ettiniz.. toplumsal hafızam güçlüdür ama isimsel hafızam çok uyduruktandır... :)

bencede kimse ne anasını ne da türbanını alıp gitmemeli ama bazı ateistlerimiz bunu öneriyor.. bu forumda yazılar duruyor...

NOT: yav nektar nicki iyiydi ne diye değiştiriyorsunuz kardeşim :)

sevgilerimle

Link to post
Sitelerde Paylaş
"TİSK'in araştırmasına göre Türkiye'de 25-29 yaşları arasındaki kızların üçte ikisi ne çalışıyor ne de okuyor. Türkiye'de ev kızı sayısı 5.5 milyona yakın, yani 16 Avrupa ülkesinden kalabalık"

http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=246704

Konuya birde kızların ekonomiye katılım çerçevesinden bakılması gerekir.

Her alanda çoğunlukla dışlanan kadınların;

üretkenliği genelleme yapmamak kaydıyla sadece çocuk doğurmak ve erkeğin dizinin dibinde oturmak olarak olarak anlaşılmakta ve baskılanmaktadır.

Buda erkek egemen olan toplumumuzun ve gelen, giden ve gidecek iktidarların kadına bakış açısını yansıtmaktadır.

Ortak dinin içinden gelen bir "Arap" kültürü...Ve emin olun bunun en önde savunucusu da yine "anne" ler...Erkek çocuğu (aynı anlayışın ürünü olarak...) ne kadar iş sahibi olmaya yönlendirilirse; kız çocukları da aynı oranda okumuş olsa bile "ev kadını" olmaya endekslenerek yetiştiriliyor...Kız çocuğunun öncelikli görevi: iyi bir eş ve anne olmaktır! Açıkça anne olmaya şartlandırılıyor... Dolaylı olarak da, eş...

Eğitim sistemi de buna destek veriyorsa?????????

Türban konusuda erkek egemenliğinin dışa vurumudur.

Bazı Kadınlar buna özgürlük olarak bakabilir!

Fakat şöyle bir çelişki var ortada sorunu yaratan ve çözmek isteyende erkektir!

Kadının inançları gereği ortaya atılan söylemsel ve pratik planda kadının yeri nedir?

Bu noktada özgürlüğünü elde edecek kadın ise erkeğin kazancı ne olacaktır?

Erkeğin bu anlamda yaptığı ve yapacağı teorik ve pratik eylemler saf bir iyi niyet göstergesi midir?

Saygılar

Dedik ya; dişi, sadece eş ve anne olmaya zorlanan bir kültür içinde... Eeee! özgürlüğünün sınırlarını koyması da zor ... Baştan, bağımlı... Bağımlı olmayanlarsa zaten üretimin içinde... :P

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili Hallac yeri gelmişken yeni ismimin açıklamasınıda yapayım!

Hümanist arkadaşlar pek sevmeyecek ama ben yazayım yinede...

Procroustes: Atina'da Megana yolu üzerinde yaşayan bir haydutmuş muhterem şahsiyettir.

Haydut olması hemen aklımıza kötü fikirler getirmesin...

Yakaladığı yolcuları bir yatağa yatırıyor, boylarını yatağa uydurmak için uzun gelirse ayaklarını kesiyor,

kısa gelirse boylarını uzatıyordu...

Bu elemanın yaptıkları;

Sosyal, özgürlükçü ve katılımcı demokrasinin pratikteki uygulamalamalarına bir özet olduğu için bu ismi seçtim!

Olmazsa keseriz yine olmadı uzatırız:)

Bu arada bu mesajı yazdıktan sonra Pinkfloyd'un yazısını farkettim.

Pinkfloyd yaptığın açılıma katıldığımı söylemek istiyorum.

Aynı zamanda teşekkürümüde iletiyorum. Çünkü farklı ve anlamlı bir bakış açısı olmuş.

Bizi doğuran analarımızın sorunlardaki payını belirtmen yerinde ve anlamlı oldu!

Saygılar

tarihinde Procroustes tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Tiski miski sevmem...

bu oranda onların parmağı var benim değil...

sakın ateistlerimiz, islamiyeti kadını nasıl ikinci plana ittiği, eve hapsettiği konusunda ki laf etmesin. Çünkü artık bu oranın artmasında islamiyet düşmanı ateistlerimizin de katkısı olacak...

Bilim yuvalarında (!!) laik kurumlarda (!!!) türbanlı eğitim olur mu diye evlerine yolladığınız genç kızların haklarını sakın savunmaya çalışmayın... islamiyette o kadınları evlerine kapatıyor ateistlerde... ortak paydanız güzelmiş...

Gerçi okul dışında sokaktaki türbanlılardan da rahatsız olanlar vardı değil mi. Hani iran'a yollamayı planlayanlarımız vardı... Ne diyor du RTE, "ananı al da git"... ne diyor ateistlerimiz "türbanını da al git"

Ateistlerimiz ile islamcılarımızın felsefesini buluşturan bu kavşakta kadının ne adı var ne de yeri...

saygılarımla

Sevgili Hallac.

Bu yas ortalamasi Evkizlarinin,Basörtüyle Dinle Imanla hic bir ilgisi yok.Niye yok,ben size söyleyeyim.

Benim Tanidigim benimle Akran 35,40 yas arasi tanidigim en az 15 Ev kizi var.

Niye biliyormusunuz:Zamaninda,Armudun cöpü var,Üzümün cekerdegi var diye onu bunu begnmemisler.

Onlar hem Zengin,hem Güzel hemde Namuslu Erkek aramislar bulamamislar.

Hemde 15 ide Üniversite Mezunu.Modern Giyimli Kizlar,baslarida hic Kapanmadi(acik)Babalarinin Kücücük Dükanlarai ve Tarlalari,Tapalari var.

Baba Parasi yiyip hazir oturuyorlar.Birde TR de,Bekar Kizlar,Kadinlar yaslari kac olursa olsun,Babalarinin üzerinden Hastalik Sigortalilar,vede Babalari ve Anneleri Vefat ettiginde Emekli Maaslarini alabiliyorlar.

Bu hic bir Avrupa Ülkesinde böyle degil,sadece Tr de böyle.

Yani Kizlar Koca kahri cekmekten se.Bekar durmayi tercih ediyorlar.

SAYGILAR.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bu arada bu mesajı yazdıktan sonra Pinkfloyd'un yazısını farkettim.

Pinkfloyd yaptığın açılıma katıldığımı söylemek istiyorum.

Aynı zamanda teşekkürümüde iletiyorum. Çünkü farklı ve anlamlı bir bakış açısı olmuş.

Bizi doğuran analarımızın sorunlardaki payını belirtmen yerinde ve anlamlı oldu!

Saygılar

Ben; anneyim...Amma:

Farklı bir anne olmaya çalıştım...Bu kültürün dışında kaldım.

Doğurmak ve doğurganlığın isim tanımı anne olmak ile anneliği,anneliğin ötesine taşımak çok farklı...Ama işte yine bildik "kültür" devrede olunca sonuçlarda pek farklı olmuyor,çoğunluk adına...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...