Uteybe 0 Oluşturuldu: Ekim 22, 2008 Raporla Share Oluşturuldu: Ekim 22, 2008 (düzenlendi) Said Nursi adlı Cumhuriyet düşmanı soysuzun Atatürk ve cumhuriyet düşmanlığı herkesce bilinir.. Bu terbiyesiz nankör Risale-i Nur isimli külliyatının Şualar adlı kitabında Atatürke acıkca deccal demektedir.. Lütfen dikkatlice okuyunuz ; Önce Deccalin İslami tanımına bakalım ; ?Sahih hadislerin ihbarı ve din büyüklerinin izah ve kabulleri ile, âhirzamanda gelecek ve Risâlet-i Ahmediyeyi inkar edip islâmiyet'i tahribe çalışacak ve dünyayı fesada verecek çok şerli ve küfr-ü mutlak yolunda olan dehşetli bir şahıstır.? Said Nursi?ye göre deccal iki çeşittir Yahudi deccali ve İslam deccali.. İslam deccali Müslüman toplumların arasından cıkacaktır , bundan sonrasını Şualar isimli kitabından dinliyoruz ; Beşinci Şua ; Hem her iki deccalin asıllarına ait olan harikaları onların bahsiyle ve münasebetiyle rivayet edildiginden onların şahıslarından sudur edecegi telakki ve tevehhüm edilmesinden o rivayet müteşabih olmuş manası gizlenmiş.Mesela tayyare ve şimendiferle gezmesi. Hem mesela meşhur olmuş ki , İslam deccali öldügü vakit ona hizmet eden şeytan İstanbulda dikili taşta (Beşiktaş dolmabahçeyi kastediyor) bütün dünyaya bagıracak ve herkes işitecekki O öldü..Yani pek acayip ve şeytanları bile hayrette bırakan radyo ile bagıracak ( Atatürkün ölümünün radyodan anons edilmesini kastediyor) Aşağıda gelecek olan birinci mesele yazıldıktan hayli zaman sonra zuhur eden bir hadise tam tevilini göstermiştir. Şöyle ki ; bir hadiste ? O süfyan (İslam deccali) bir su icecek eli delinecek ? denilmiş.. Yani bir çeşit su olan rakıyı su gibi icecek ( Atatürkün rakıya düşkünlügünü kastediyor) ve o sebepten batını su tulumbası gibi olacak ve o su hastalığı yüzünden ( Sirozu kastediyor ) zulüm ve hile ile topladıgı milyonlar mal su gibi elinden akacak ecnebi doktorların boğazına girecek.. Dördüncü Mesele : Rivayette var ki , Ahirzamanda Allah Allah diyecek kalmaz.. Bunun bir tevili şu dur ki ; Allah Allah diye zikreden tekyeler zikirhaneler medreseler kapanacak ( Atatürkün medreseleri kapatmasını kastediyor ) ve ezan kamet gibi şeairde İsmullah yerine başka isim konulacak.. .......... Türkiye Cumhuriyetini kurmuş Türk milletini sömürge olamaktan kurtarmış Ulu Öndere Deccal diyen bu soysuzlar büyük bir güc halinde devleti ele gecirme cabalarında sona gelmiş bulunmaktalar.. Biz hala durumun farkında degiliz ! Fenerbahceyi düsündügümüz kadar cumhuriyetimizi düşünsek bu gün bu halde olmazdık ! Said Nursi gibi nankör hainleri ilah gibi görenlerin ellerini eteklerini öpüyoruz.. Bunları baştacı edip yalanlarına inanıyoruz.. Yıkılıyoruz bitiyoruz haberimiz yok Ekim 22, 2008 tarihinde Uteybe tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
xzer 0 Ekim 22, 2008 gönderildi Raporla Share Ekim 22, 2008 gönderildi peki Atatürke göre saidnursi nedir? Link to post Sitelerde Paylaş
murteddd 0 Ekim 22, 2008 gönderildi Raporla Share Ekim 22, 2008 gönderildi peki Atatürke göre saidnursi nedir? meczubun teki... Link to post Sitelerde Paylaş
iLLeGaLTM 0 Ekim 22, 2008 gönderildi Raporla Share Ekim 22, 2008 gönderildi Söz konusu eser tarihi malumatlara göre kaç yılında yazılmış haberiniz var mı? meczubun teki... Ondan mı azalık teklif etmiş? Link to post Sitelerde Paylaş
Uteybe 0 Ekim 23, 2008 gönderildi Yazar Raporla Share Ekim 23, 2008 gönderildi illegal 1938- 1949 arası yazılmış Link to post Sitelerde Paylaş
yaman 0 Ekim 23, 2008 gönderildi Raporla Share Ekim 23, 2008 gönderildi Söz konusu eser tarihi malumatlara göre kaç yılında yazılmış haberiniz var mı? Ondan mı azalık teklif etmiş? öyle bir teklifi sizin minik beyniniz oluşturmuş olmasın çünkü Atatürk'ün meczuplarla işi olmaz. Link to post Sitelerde Paylaş
murteddd 0 Ekim 23, 2008 gönderildi Raporla Share Ekim 23, 2008 gönderildi Söz konusu eser tarihi malumatlara göre kaç yılında yazılmış haberiniz var mı? Ondan mı azalık teklif etmiş? atatürk saidin nüfuzunu kullanmak istemiş olabilir. said doğuda epey nüfuz sahibidir. gerçi istanbulda da önemli görevlerde bulunmuştur. unutmamalı ki atatürk yeri gelmiş çerkez etem gibi eşkiyaları ve topal osman gibi vahşi çapulcuları da kullanmasını bilmiştir. Link to post Sitelerde Paylaş
murteddd 0 Ekim 23, 2008 gönderildi Raporla Share Ekim 23, 2008 gönderildi illegal 1938- 1949 arası yazılmış uteybe, atatürkün deccal olduğunu söyleyen yazılarını sözüm ona birinci dünya savaşından bile önce yazmıştır. mustafa kemale denk gelmesi keramettir. onun iddiasına göre bu hadisleri tevil ederken atatürkten haberi bile yoktur. Link to post Sitelerde Paylaş
Uteybe 0 Ekim 23, 2008 gönderildi Yazar Raporla Share Ekim 23, 2008 gönderildi murtedcigim yaptıgım araştırmalar sonucu şualar kitabının 1939 dan itibaren yazıldığını tespit ettim.. bunu nurcularda söylüyor internette de yazıyor Link to post Sitelerde Paylaş
Sultangaliyev 0 Ekim 23, 2008 gönderildi Raporla Share Ekim 23, 2008 gönderildi (düzenlendi) atatürk saidin nüfuzunu kullanmak istemiş olabilir. said doğuda epey nüfuz sahibidir. gerçi istanbulda da önemli görevlerde bulunmuştur. unutmamalı ki atatürk yeri gelmiş çerkez etem gibi eşkiyaları ve topal osman gibi vahşi çapulcuları da kullanmasını bilmiştir. Said-İ Kurdi(Nursi) sürgün hayatı sürmüş biridir.Ölünce mezarının yerini bile değiştirtmişlerdir.Bugün mezarının yeri bilinmemektedir.Said-İ Kurdi, Şeyh Sait için methiyeler düzen,Kürt Teali üyesi, İngiliz Muhipeleri üyesi, işbirlikçi bir Kürt-İslam çetecisidir. Elbette Atatürk'e saldıracak, yakışıksız şeyler söyleyecektir. Bugün Nurcuların ve Fetocuların, "karda yürüyüp izini belli etmeme politkası" çerçevesinde, birtakım yalanlarla gerçekler örtbas edilmek istenmektedir.Fetocu propaganda modern kişilere Atatürk dostu, daha dinci kişilere "Atatürk düşmanı" bir tutum sergileyerek etki alanını yaymaktadır. Said-İ Kurdi, İşbirlikçi, yobazın tekidir.Kürt-İslam çetesinin temeleri ona aittir.Şeyh Arvasi,Şeyh Sait,Said-Kurdi, bu üç Kürt şeyhi, laik toplumun altına dinamit koyan düşüncelerin temelindedir. Ekim 23, 2008 tarihinde Sultangaliyev tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
murteddd 0 Ekim 23, 2008 gönderildi Raporla Share Ekim 23, 2008 gönderildi (düzenlendi) Risale-i Nur'dan Siracü'n-Nur namındaki üç yüz sayfadan ziyade mecmuanın âhirinde ve aslı çok zaman evvel yazılan ve on beş sayfa kadar olan ve Heyet-i Vekilece o mecmuanın toplanmasına vesile bulunan Beşinci Şua herkese, hususan musibetzedelere ve ihtiyarlara ve imanda şüphelere düşenlere pekçok faydaları tahakkuk eden Siracü'n-Nur'dan, o zararlı tevehhüm edilen parçayı çıkarıp yasak ederek, mütebâki üç yüz sayfanın neşrine izin verilmesini ve tesellisinden tam istifade eden bütün musibetzedeler ve ihtiyarlar ve iman hakikatlerine muhtaçlarla beraber Heyet-i Vekileden rica ederiz. http://www.sidreforum.com/Kitap/Risalei-Nu.../metin/1047.htm beşinci şuanın aslının çok önce yazıldığını söylüyor bak burada. --------------------------------------------------------------------------------------- http://www.risale-inur.org/yenisite/modull...dex.php?tid=102 burada da aslının çok önceleri yazıldığını 5.şuanın başında söylüyor. tabi yalan söylüyorr. Otuz sene evvel yazılan matbu' "Muhakemat-ı Bediiye"de bahsedilen "Sedd-i Zülkarneyn" ve "Ye'cüc Me'cüc" ve sair eşrat-ı kıyametten yirmi mes'ele, o Muhakemat'a bir tetimme olarak onüç sene (Haşiye) evvel bir kısım müsveddesi yazılmış idi. Aziz bir dostumun hatırı için tebyiz edildi, Beşinci Şua oldu. Ekim 23, 2008 tarihinde murteddd tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
murteddd 0 Ekim 23, 2008 gönderildi Raporla Share Ekim 23, 2008 gönderildi öncelikle şunu söyleyeyim: atatürkü sevmek elbette kimsenin tekelinde değil. ancak birazdan alıntılar yapacağım beşinci şuayı okuduktan sonra hem saide hem atatürke aynı anda saygı duyulamaycağını anlayacaksınız. dolayısıyla ben saidi de severim atatürkü de severim demek saçma olacaktır. said yazdığı eserlerde lafı pek çok kez dolaylı yada dolaysız şekilde m.kemale getirir ve m.kemale dolaylı yada dolaysız şekilde kin kusar. böyle davranmak için kendince gerekçesi vardı tabi ki. o da biliyordur yeni türk devletinde kendisi gibi yobaz din bezirganlarına yer olmadığını. beşinci şua saidin tipik hezeyanlarının din kılıfı içinde uydurma ve zayıf bile sayılamayacak hadislerle harmanlanmış bir halidir. Kaynak:5.Şua BEŞİNCİ ŞUA'IN İkinci Makamı ve Mes'eleleri BİRİNCİ MES'ELE: Rivayette var ki: "Âhirzamanın eşhas-ı mühimmesinden olan Süfyan'ın eli delinecek." Allahu a'lem, bunun bir tevili şudur ki: Sefahet ve lehviyat için gayet israf ile elinde mal durmaz, israfata akar. Darb-ı meselde deniliyor ki, "Filân adamın eli deliktir." Yani çok müsriftir. İşte, Süfyan israfı teşvik etmekle, şiddetli bir hırs ve tama'ı uyandırarak insanların o zaîf damarlarını tutup kendine musahhar eder diye bu hadîs ihtar ediyor. İsraf eden ona esir olur, onun dâmına düşer diye haber verir. burada said, süfyan yani islam deccali,küçük deccal olarak nitelendirdiği m.kemali müsriflikle itham ediyor. yani eli delik olan süfyan ifadesinden darbı meseli olaya dahil ederek(eli delik olunca elinde para hiç durmuyor) süfyanın çok israf eden bir insan olduğu anlamını çıkarıyor,hadisi bu şekilde tevil ediyor. belli ki atatürkün yaptığı bir kısım harcamalar kendisini rahatsız etmekte. herhalde gazi cami yerine bolca okul falan yaptırıyordu o dönemlerde. --------------------------------------------------------------------------------------------------------------- İKİNCİ MES'ELE: Rivayette var ki: "Âhirzamanın dehşetli bir şahsı, sabah kalkar; alnında "Hâzâ kâfir" yazılmış bulunur." Allahu a'lem bissavab.. bunun tevili şudur ki: O Süfyan, kendi başına firenklerin serpuşunu koyup herkese de giydirir. Fakat cebir ve kanun ile tamim ettiğinden, o serpuş dahi secdeye gittiği için inşâallah ihtida eder, daha herkes -yalnız istemeyerek- onu giymekle kâfir olmaz. hadisde ahir zamanda dehşetli bir şahsın sabah kalktığında alnında hâzâ kâfir yani bu kafirdir yazacağı anlatılıyor. said hadisi şöyle tevil ediyor: süfyan, kendi kafasına batılıların taktığı şapkayı geçirecek ve bunu başkalarına da giydirecek. tabi bunu zorla yaptığından istemeden giyenlerin kafir olmayacağı söylüyor. malum şeriata göre herhangi bir hareketiyle kafirlere benzeyen kişi onlardan sayılır. örneğin kafirler gibi giyinmek küfürdür. onların (dini)kutlamalar yaptıkları zamanlarda müslümanların bunlara iştirak etmesi de küfürdür. dolayısyla hristiyan batının taktığı şapkayı takan da kafirdir. burada hedefin kim olduğu çok açık: şapka(kılık-kıyafet) devrimini yapan ve bunu kanunlaştıran m.kemal. bir sabah kalkar alnında bu kafirdir yazar ifadesini daha iyi anlamak için gazinin kılık kıyafet devrimini kısa bir süre de kanunlaştırıp anında uygulamaya koyduğunu hatırlamak lazım. bir sabah bakılıyor ki kılık kıyaf olduğu gibi ansızın değişivermiş. ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- DÖRDÜNCÜ MES'ELE: Rivayette var ki: "Âhirzamanda, Allah Allah diyecek kalmaz." (Orjinal Sayfa:460) (...) bunun bir tevili şu olmak gerektir ki: "Allah!. Allah!. Allah!. deyip zikreden tekyeler, zikirhaneler, medreseler kapanacak ve ezan ve kamet gibi şeairde ismullah yerine başka isim konulacak" demektir. Yoksa umum insanlar küfr-ü mutlaka düşecekler demek değildir. Çünki Allah'ı inkâr etmek, kâinatı inkâr etmek kadar akıldan uzaktır. Umum değil, belki ekser insanlarda dahi vukuunu akıl kabul etmez. Kâfirler Allah'ı inkâr etmiyorlar, yalnız sıfâtında hata ediyorlar. Diğer bir tevili şudur ki: Kıyamet kopmasının dehşetini görmemek için, mü'minlerin ruhları bir parça evvel kabzedilir; kıyamet, kâfirlerin başlarında patlar. hadis ahir zamanda allah alah diyen kimsenin kalmayacak oluşundan bahsediyor. burdan herkes ateist olacak anlamı çıkmıyor. çünkü saide göre allahı inkar etmek akıldışıdır. kainatı inkar etmek kadar akıl dışı. kafirler bile onu inkar etmez, sadece ona uygun olmayan sıfatlar takarlar,şirke düşerler. yaygın tevil ikincisi. ancak m.kemale kin kusmak için kendince parlak bir fikir daha bulan said hadisi şu şekilde tevil etme yoluna gidiyor: tekke ve zaviyeler kapanacak. neden çünkü 'Türkiye tarikatlar, şeyhler, müritler memleketi olamaz.' ezanda ismullah yerine başka isim konacak. yani şu şekilde: tanrı uludur, tanrı uludur, tanrı uludur, tanrı uludur şüphesiz bilirim, bildiririm: tanrı’dan başka yoktur tapacak şüphesiz bilirim, bildiririm: tanrı’dan başka yoktur tapacak şüphesiz bilirim, bildiririm: tanrı’nın elçisidir muhammed şüphesiz bilirim, bildiririm: tanrı’nın elçisidir muhammed haydin namaza, haydin namaza haydin felaha, haydin felaha * (namaz uykudan hayırlıdır, namaz uykudan hayırlıdır -sabah namazında) tanrı uludur, tanrı uludur tanrı’dan başka yoktur tapacak. saldırmak için bahane arayan saidin bir hadisden neler çıkartıp da m.kemali hedef haline getirmeye çalıştığını görüyorsunuz. atatürkün en önemli derdi belki de dinsel bağnaazlığın bu milletin ruhundan çıkarılıp atılmasıydı. said gibilerse bunu çok iyi biliyorlardı. ------------------------------------------------------------------------------------- YEDİNCİ MES'ELE: Rivayette var ki: "Süfyan büyük bir âlim olacak, ilim ile dalalete düşer. Ve çok âlimler ona tâbi' olacaklar." Vel'ilmu indallah, bunun bir tevili şudur ki: Başka padişahlar gibi ya kuvvet ve kudret veya kabile ve aşiret veya cesaret ve servet gibi vasıta-i saltanat olmadığı halde, zekâvetiyle ve fenniyle ve siyasî ilmiyle o mevkii kazanır ve aklıyla çok âlimlerin akıllarını teshir eder, etrafında fetvacı yapar. Ve çok muallimleri kendine tarafdar eder ve din derslerinden tecerrüd eden maarifi rehber edip tamimine şiddetle çalışır, demektir. hadis, süfyanın alim,son derece bilgili bir insan olacağını söylüyor. süfyanın pek çok alimi de kendi tarafına çekeceğinden bahsediyor. said bu hadise şöyle yaklaşıyor: süfyanın doğuştan gelen bir saltanat vasıtası olmadığı halde çalışarak aklıyla,politik kabiliyetiyle,bilgisiyle en üst mevkiye çıkacağını söylüyor. zekasıyla da pek çok alimi etkileyip kendi tarafına çekeceğini de ekliyor. burdan o günler düşünüldüğünde saidin derdini anlamak zor değil. bir kısım islam alimleri atatürke sempati duyuyor. atatürk zaten herkes anlasın diye kuranın türkçeye çevrilmesi için ciddi çaba harcıyor. atatürkün din lehindeki bir kısım ifadeleri de onun gerçek ve samimi dindarlığa karşı olmadığı şeklinde bir hava oluşturuyor. saidse bu durumdan rahatsız haliyle. m.kemalin dini açıdan da olumlu gözüken bu imajını yıkmak için atatürkün bunları yani kendisine destek olan alimleri zekasıyla etkileyip kandırdığını iddia ediyor. üstelik bazı hocalar o dönemde risalelerin islam dışı olduğunun farkındalar ve bunu söylemekten çekinmiyorlar. son osmanlı şeyhüslamı mustafa sabri efendi bunlardan biri. ---------------------------------------------------------------------------------------- ÜÇÜNCÜ KÜÇÜK MES'ELE: Medar-ı ibret üç hâdisedir. (...) (Orjinal Sayfa:471) Üçüncü Hâdise: Bir rivayette "İslâm Deccalı Horasan taraflarından zuhur edecek" denilmiş. لاَيَعْلَمُالْغَيْبَاِلاَّاللّهُ Bunun bir tevili şudur ki: Şarkın en cesur ve kuvvetli ve kesretli kavmi ve İslâmiyet'in en kahraman ordusu olan Türk milleti, o rivayet zamanında Horasan taraflarında bulunup daha Anadolu'yu vatan yapmadığından, o zamandaki meskenini zikretmekle Süfyanî Deccal onların içinde zuhur edeceğine işaret eder. Garibdir hem çok garibdir. Yediyüz sene müddetinde İslâmiyet'in ve Kur'an'ın elinde şeref-şiar, bârika-asa bir elmas kılınç olan Türk milletini ve Türkçülüğü, muvakkaten İslâmiyet'in bir kısım şeairine karşı istimal etmeğe çalışır. Fakat muvaffak olmaz, geri çekilir. "Kahraman ordu, dizginini onun elinden kurtarıyor" diye rivayetlerden anlaşılıyor (...) hadis islam deccali olan süfyaninin horasan tarafından çıkacağını söylüyor. bakalım said nasıl tevil etmiş: muhammedin yaşadığı 7. asırda türk milleti horasan çevresinde yoğun bir şekilde yaşamaktaydı. malum türklerin anayurdu üç aşağı beş yukarı o civarlar(belki biraz daha doğusu) kabul edilir. o tarihlerde horasan çevresinde yaşayan türkler daha anadoluya (en azından toplu olarak) gelmemişlerdir. said bu hadisten, türklerin o zaman yaşadığı yeri referans alarak süfyanın türkler içinden çıkacağını iddia ediyor. sonrasında türk milletini bir güzel yağladıktan sonra, böyle bir milletin içinden süfyanın çıkışının hayret verici olduğunu söylüyor. bu zatın islamın alameti olan şeylere karşı çok yerde türkçülüğü ve türk milletini kullandığını iddia ediyor. meela ezanın türkçe okunuşu buna güzel bir örnek. hedef bariz şekilde gene atatürk. sonunda da süfyanın başarısız olacağını ve kahraman ordunun dizgini onun elinden kurtaracağını söylüyor. yeri geldi mi kürt milliyetçiliği yapmasını bilen sahtekar türkleri bir güzel poh pohlayıp,bu adamın türk milletini kullanıp suistimal ettiğini söylüyor. milletle m.kemalin arasını bu şekilde bozmaya çalışıyor aklınca. bugünkü yansımalarına bakarsak epey de başarılı olduğu kesin. ama neyip pahasına? düşünmeyi ve soru sormayı unutmuş sayısı milyonları bulan koskoca bir cemaat pahasına. ------------------------------------------------------------------------------------------------------------ önceden yazdığım bir yazıyı konuyu pekiştirmesi amacıyla buraya yapıştırmanın bir sakıncası olmadığını düşünüyorum. http://forum.ateizm2.org/index.php?showtop...20&hl=nursi Link to post Sitelerde Paylaş
iLLeGaLTM 0 Ekim 24, 2008 gönderildi Raporla Share Ekim 24, 2008 gönderildi (düzenlendi) Risale-i Nur'dan Siracü'n-Nur namındaki üç yüz sayfadan ziyade mecmuanın âhirinde ve aslı çok zaman evvel yazılan ve on beş sayfa kadar olan ve Heyet-i Vekilece o mecmuanın toplanmasına vesile bulunan Beşinci Şua herkese, hususan musibetzedelere ve ihtiyarlara ve imanda şüphelere düşenlere pekçok faydaları tahakkuk eden Siracü'n-Nur'dan, o zararlı tevehhüm edilen parçayı çıkarıp yasak ederek, mütebâki üç yüz sayfanın neşrine izin verilmesini ve tesellisinden tam istifade eden bütün musibetzedeler ve ihtiyarlar ve iman hakikatlerine muhtaçlarla beraber Heyet-i Vekileden rica ederiz. http://www.sidreforum.com/Kitap/Risalei-Nu.../metin/1047.htm beşinci şuanın aslının çok önce yazıldığını söylüyor bak burada. --------------------------------------------------------------------------------------- http://www.risale-inur.org/yenisite/modull...dex.php?tid=102 burada da aslının çok önceleri yazıldığını 5.şuanın başında söylüyor. tabi yalan söylüyorr. Otuz sene evvel yazılan matbu' "Muhakemat-ı Bediiye"de bahsedilen "Sedd-i Zülkarneyn" ve "Ye'cüc Me'cüc" ve sair eşrat-ı kıyametten yirmi mes'ele, o Muhakemat'a bir tetimme olarak onüç sene (Haşiye) evvel bir kısım müsveddesi yazılmış idi. Aziz bir dostumun hatırı için tebyiz edildi, Beşinci Şua oldu. Yalan oldugunu nerden anladın? 5.şuanın 1908 yılları civarında yazıldığı ver 1.said döneminde yazıldığını söylerler... Aslındaa 5şuanın ahir zamana bakan hadis tevillerinden bahsediyorum komplesi değil ha Ekim 24, 2008 tarihinde iLLeGaLTM tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
murteddd 0 Ekim 24, 2008 gönderildi Raporla Share Ekim 24, 2008 gönderildi Yalan oldugunu nerden anladın? 5.şuanın 1908 yılları civarında yazıldığı ver 1.said döneminde yazıldığını söylerler... Aslındaa 5şuanın ahir zamana bakan hadis tevillerinden bahsediyorum komplesi değil ha şimdi bunların 1908 de yazıldığını kim söylüyor? said nursi söylüyor. said nursinin diğer fiillerine bakıp yalancı olduğu kanaatine vardığım için burda da yalan söylediğinden eminim. eğer bu zırvaların attatürkten çok önce yazıldığını ispat edersen ben özür dilerim. mesele o yazıların o yıllarda yazıldığını ispat edecek başka bir kitabı var mı? yani orda da yazmış olsun ki eskiden yazıldığını bilelim. sevgiler... Link to post Sitelerde Paylaş
iLLeGaLTM 0 Ekim 24, 2008 gönderildi Raporla Share Ekim 24, 2008 gönderildi şimdi bunların 1908 de yazıldığını kim söylüyor? said nursi söylüyor. said nursinin diğer fiillerine bakıp yalancı olduğu kanaatine vardığım için burda da yalan söylediğinden eminim. eğer bu zırvaların attatürkten çok önce yazıldığını ispat edersen ben özür dilerim. mesele o yazıların o yıllarda yazıldığını ispat edecek başka bir kitabı var mı? yani orda da yazmış olsun ki eskiden yazıldığını bilelim. sevgiler... tmm sevgili murtedd. Bu konuda said nursinin yargılandığı davalar bize yardımcı olabilir.Çünkü atatürke deccal demesi sebebiyle yargılanmış fakat söz konusu eser atatürk daha o icraatları yapmadığından beraat etmişti..Bu konuda bir araşırma güzel olur gerçekten Link to post Sitelerde Paylaş
murteddd 0 Ekim 24, 2008 gönderildi Raporla Share Ekim 24, 2008 gönderildi tmm sevgili murtedd. Bu konuda said nursinin yargılandığı davalar bize yardımcı olabilir.Çünkü atatürke deccal demesi sebebiyle yargılanmış fakat söz konusu eser atatürk daha o icraatları yapmadığından beraat etmişti..Bu konuda bir araşırma güzel olur gerçekten ben de aksini hatırlıyorum. beşinci şua atatürk öldükten sonra tab edildi diye hatırlıyorum. sevgiler... Link to post Sitelerde Paylaş
ozgur_tutsak 0 Ekim 24, 2008 gönderildi Raporla Share Ekim 24, 2008 gönderildi ben bu konuyu cok bos bır konu olarak goruyorum bız hıc bırseyı kanıtlayamayız Link to post Sitelerde Paylaş
Freddie 0 Ekim 24, 2008 gönderildi Raporla Share Ekim 24, 2008 gönderildi Söz konusu eser tarihi malumatlara göre kaç yılında yazılmış haberiniz var mı? Ondan mı azalık teklif etmiş? iLLeGaLTM, ''azalık'' ne demek? Atatürk ile Said-i Nursi arasındaki ilişkiyi ve şu azalık teklifi olayını biraz daha açıklar mısın lütfen? Sevgiler... Link to post Sitelerde Paylaş
Guest inevitable Ekim 25, 2008 gönderildi Raporla Share Ekim 25, 2008 gönderildi Said Nursi adlı Cumhuriyet düşmanı soysuzun Atatürk ve cumhuriyet düşmanlığı herkesce bilinir.. Bu terbiyesiz nankör Risale-i Nur isimli külliyatının Şualar adlı kitabında Atatürke acıkca deccal demektedir.. Lütfen dikkatlice okuyunuz ; Önce Deccalin İslami tanımına bakalım ; ?Sahih hadislerin ihbarı ve din büyüklerinin izah ve kabulleri ile, âhirzamanda gelecek ve Risâlet-i Ahmediyeyi inkar edip islâmiyet'i tahribe çalışacak ve dünyayı fesada verecek çok şerli ve küfr-ü mutlak yolunda olan dehşetli bir şahıstır.? Said Nursi?ye göre deccal iki çeşittir Yahudi deccali ve İslam deccali.. İslam deccali Müslüman toplumların arasından cıkacaktır , bundan sonrasını Şualar isimli kitabından dinliyoruz ; Beşinci Şua ; Hem her iki deccalin asıllarına ait olan harikaları onların bahsiyle ve münasebetiyle rivayet edildiginden onların şahıslarından sudur edecegi telakki ve tevehhüm edilmesinden o rivayet müteşabih olmuş manası gizlenmiş.Mesela tayyare ve şimendiferle gezmesi. Hem mesela meşhur olmuş ki , İslam deccali öldügü vakit ona hizmet eden şeytan İstanbulda dikili taşta (Beşiktaş dolmabahçeyi kastediyor) bütün dünyaya bagıracak ve herkes işitecekki O öldü..Yani pek acayip ve şeytanları bile hayrette bırakan radyo ile bagıracak ( Atatürkün ölümünün radyodan anons edilmesini kastediyor) Aşağıda gelecek olan birinci mesele yazıldıktan hayli zaman sonra zuhur eden bir hadise tam tevilini göstermiştir. Şöyle ki ; bir hadiste ? O süfyan (İslam deccali) bir su icecek eli delinecek ? denilmiş.. Yani bir çeşit su olan rakıyı su gibi icecek ( Atatürkün rakıya düşkünlügünü kastediyor) ve o sebepten batını su tulumbası gibi olacak ve o su hastalığı yüzünden ( Sirozu kastediyor ) zulüm ve hile ile topladıgı milyonlar mal su gibi elinden akacak ecnebi doktorların boğazına girecek.. Dördüncü Mesele : Rivayette var ki , Ahirzamanda Allah Allah diyecek kalmaz.. Bunun bir tevili şu dur ki ; Allah Allah diye zikreden tekyeler zikirhaneler medreseler kapanacak ( Atatürkün medreseleri kapatmasını kastediyor ) ve ezan kamet gibi şeairde İsmullah yerine başka isim konulacak.. .......... Türkiye Cumhuriyetini kurmuş Türk milletini sömürge olamaktan kurtarmış Ulu Öndere Deccal diyen bu soysuzlar büyük bir güc halinde devleti ele gecirme cabalarında sona gelmiş bulunmaktalar.. Biz hala durumun farkında degiliz ! Fenerbahceyi düsündügümüz kadar cumhuriyetimizi düşünsek bu gün bu halde olmazdık ! Said Nursi gibi nankör hainleri ilah gibi görenlerin ellerini eteklerini öpüyoruz.. Bunları baştacı edip yalanlarına inanıyoruz.. Yıkılıyoruz bitiyoruz haberimiz yok bakın Bediüzzaman Said Nursi kötü bir adam değildir ama Atatürkü deccal sanmış ki bu normal olaya bilimsel bakın..ya.. offff, offff ya.. Link to post Sitelerde Paylaş
murteddd 0 Ekim 25, 2008 gönderildi Raporla Share Ekim 25, 2008 gönderildi bakın Bediüzzaman Said Nursi kötü bir adam değildir ama Atatürkü deccal sanmış ki bu normal olaya bilimsel bakın..ya.. offff, offff ya.. uçma inevitable,uçma. ortada bilimsel bir durum yok. adam resmen çoğu uyduruk,sahih sayılan hadis kitaplarında geçmeyen hadisleri alıp atatürke uyarlamış. hangi bilimsellik? komik olma inevitable. Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts