Jump to content

DİYALEKTİK ve TARİHİ MATERYALİZM


Recommended Posts

Maalesef buradakı tatlı su sosyalıstlerı ve cennet vaadedıcılerının dunyada olan bıtenden haberı olmadıgı acıkca gorulmektedır.

Cın de halk kapıtalızme gerı donmek ıstemıstır ve beynı yıkanmıs kızıl muhafızlar mılyonları katletmıslerdır,karsı-devrımcı dedıklerı ıse aslında halktır,cunku bu kadar ıc savas vs nın ustune ılan edılmıs olan sosyalıst rejımın uzerınden 17 yıl gectıkten sonra Kultur devrımı baslamıstır.

Cın de organıze burjuvazı vardır,katlıamlardan kurtulmus ve 17 sene sonra bıle ayaktadır ve mılyonları orgutleyecek para,sılah vs gucune sahıptır demek abestır.

Zaten bu hareketın halk hareketı oldugu halkın 1976 da Mao nun olumunden sonra suratle kapıtalızme gerı donmesı ıle acıkca teyıd edılmektedır.

Kultur devrımınde katledılen halktır,dogaldır kı mılyonlarca burjuvası olacak degıldır Cın'ın !!

Bu Kızıl Muhafızların,vahsıce katlettıklerı halkın bır bolumunu kızartıp yedıgı de yuzlerce bınlerce degısık kaynaktan teyıd edılmıstır,unutulmasın kı o gun 20 yasında olan bugun altmıslarındadır.

Cenın yeme olayı ıse farklı bır husustur,saglık gerekcelerı ıle uygulanmaktadır ve gunumuzde de devam etmektedır,ınternet uzerınde bu konu ıle ılgılı belge ,bılgı ve resımler vardır.

Stalın donemınde Ukrayna da mılyonların aclıkla karsı karsıya kalıp,ınsan etı yedıklerı de onlarca degısık kaynaktan teyıt edılmektedır ve Ukrayna da hala ınsan etı yeme olayları olmaktadır.

Fınlandıya Genelkurmayı da ıkı sene once arsıvlerını resımlerı ıle actı ve 1942 dekı savasta Rus askerlerın Fınlı askerlerı yedıgını ortaya koydu !!

SSCB veya Cın de kı sozum ona devrımler de on mılyonlarca ınsan hayatını kaybetmıstır,kımsenın refahı artmadıgı gıbı ınsan etı yıyecek kadar da kıtlık cekmıslerdır.Hala sosyalıst asmaz,kesmez vs dıyen garıbanlara aldırıs eden olacagını sanmıyorum.

Dıyalektık ve Tarıhı materyalızm ıle ılgılı onlarca sorum cevapsız beklemektedır belkı Fuzulı gelınce onlar cevaba kavusacaktır.

PKK yı ornek vermısler ama PKK ıncelersenız ML bır orguttur yaptıkları da ortadadır ve PKK da kımsenın uzerıne gul veya karanfıl ıle gıtmemektedir.

Hakım sınıflar tum tarıh boyunca SSCB veya Cınde oldurulen ınsan sayısı kadar kayba yol acacak savas cıkarmamıslardır.

Bır seyler konusurken bılımsel olmak ısteyen ortaya belgelerı koyar,kılı kırk yararcasına arastırmadan hıc bır sey yazmıyorum,verdıgım lınkler de ortada hatalı veya yalan bır beyanım varsa yıne belgelerı ıle ortaya konabılır.

Ayakkabı fabrıkasında ekonomı polıtık yapmayı,hayatında tıcaret yapmamıs ınsanlara hıc tavsıye etmem !!

Zamanı gelınce burada Das Capıtal'ı nasıl pacavra ettıgımı de goreceksınız !!

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 867
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Yahu ne adamsınız?! Bir de bununla kalmayıp neden bu başlık Bilim Forum'unda açılmıyor bile diyebilirsiniz. Ne de olsa Bilimselmiş ya!

Evet ateist forum işi gücü bıraksın milletin siyasi görüşüne de el atsın. Asıl sana yazık be!

Forum yönetiminin neyi kavrayıp kavrayamadığını bir kenara bırak daha tutarlı bir öneride bulun.

Hodri Meydan'da ki yazılar işin bilir kişileri tarafından açılan- ki en azından benden daha çok bilenler- ve ateizm ile direkt alakalı olan konuları içermesi gerektiğinin neresini kavrayamıyorsunuz anlamış değilim. İsterseniz Ateist portal'da aynı şekilde Liberalizm,Sosyalizm,Demokrasi vs vs yazılarla dolup taşsın. Ziyaret edenler de şaşıp kalsın. Yahu bu site ne anlatıyor diye.

Kardeşim adam gibi kafede tartışmak mümkün değil mi? Fuzuli gelsin bir başlık açsın. Desin ki;'' Lütfen aşağıda isimleri geçen kişiler dışında bu başlığa yorumda bulunmasınlar.'' Millet eşşek değil ya!!! Adam olan Fuzuli'nin açtığı başlığa eğer davetli değilse yazmaz. Medeniyiz ya!!! Neden insanlar kendilerine ve diğerlerine biraz olsun güvenmezler ki! Başlığı sabote eden olursa da icabına bakmak ne kadar da kolay.

Ama tutupta bu konu ateizmin misyonu gibi göstermenin, yada bununla da kalmayıp bu konu bilim forumunda aslında tartışılmalı demenin ne alemi var!

Yeter artık tüm ateistler komunisttir imajından acayip derecede sıkıldım.

Teşekür ederim sevgili Dragon.

Sevgiler

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bu başlığı diyalektik ve tarihi materyalizmin bilimsel bir ideoloji olup olmadığını tartışacaktık.

diyalektik ve tarihi materyalizm bir ideoloji olarak sosyalist ve komünistlerin ideolojisidir.

Bilimsel olup olmadığını önce teorik düzeyde, sonra pratik düzeyde test edilebilir olup olmadığına bakacaktık.

Tarihi materyalizmden başladık.

Toplumların geçirdiği sosyal aşamaların analizini yapmaya çalıştık.

Ancak deha son çözümlemede aşamaları ve sosyal sınıfları inkar etti.

Üretim araçlarının mülkiyetini elinde tutan sınıfın diğer sınıfları sömürmediğini iddia etti.

Geldik sosyalizm ve komünizme.

20. yüzyılda pratik edilen ve sosyalizmi inşa edeceğim diye yola çıkan devletlerde, neler başarıldı, neler başarılamadı daha bunların analizini doğru dürüst yapamadık.

Pratik edilen sosyalizmi bir oranda karalayarak, bir oranda da yapılan şiddet, baskı ve öldürme olayları üzerinden sosyalizmin (kendilerince) çirkin yüzünü ortaya koyma gayreti göze çarpıyor. Bu tür baskı, şiddet, öldürme olaylarını savunmak akıl karı değildir.

Sosyalistleri cani, kan emici, baskıcı, terörist gösterme gayretinin gerçek nedeni sır değildir.

Bunu herkes tahmin edebilir. Sosyalistler burjuvazinin mülkiyetinde tuttuğu üretim araçlarını ellerinden alacağını beyan etmektedirler. Ve iktidarı aldıklarında bunu gerçekleştirmek isterler. Tıpkı kapitalist düzende olduğu gibi yasa yapar yasaları uygularlar. Yasalara uymayanlara da yine yasalar çerçevesinde ceza verirler. Bu cezalar hiçbir zaman ölüm cezaları olmamalıdır. Dünyanın her tarafında ölüm cezasının kaldırılması için solcu ve sosyalistler mücadele vermektedirler. Asmak, kesmek, yok etmek sosyalistlerin işi olamaz.

Sosyalizm adına yola çıkarak, burjuva veya burjuva ideolojisini taşıyor diye insanları öldürmeyi hiçbir sosyalist kabul edemez. Bu türden olaylar olmuş ise bunları deha ile beraber lanetlemekten geri durmam.

Ama, Üretim araçları kamulaştırıldı diye silaha sarılıp iç savaş çıkaran kapitalistlere ne yapmak gerekir. Silaha sarılmış birilerine gül ve karanfillerle gidilmez.

PKK nın üzerine gül ile, karanfil ile gidilmediği gibi.

Üstelik kapitalistler yaşamlarının kıymetini biliyorlar. Bizzat kendileri silaha sarılmayıp, işçi köyle, işsiz insanları para karşılığında savaştırıyorlar.

Tarihin her döneminde büyük insan katliamları ile sonuçlanmış savaşları hakim sınıflar çıkarmıştır/çıkarmaktadır.

İşçilerin, köylülerin, kölelerin, serflerin çıkardıkları isyanlar birkaç tanedir. Ve çoğu kanla bastırılmıştır. Galip gelenler ise yerine ne koyacaklarını bilmedikleri için zaman içinde iktidarlarını kaybettiler.

Diyeceğim o ki. sevgili deha konuyu çirkin bir şekilde soğuk savaş stratejisine, soğuk savaş propagandasına taşımak istiyor.

Ermeniler türklerin soykırım yaptığını iddia ediyor. Bu iddiaları herkesi tatmin edebilecek şekilde doğrulamak veya yanlışlamak mümkün mü? Mümkünse dehanın iddiaları da mümkündür. Ama bu tür şeylerden bir sonuç çıkmaz. Üstelik öyle ilginç iddialar ki. Cenin yemeye kadar iş vardırılıyor. Eh ideolojik olarak, düşünsel bazda bir sonuca ulaşamayacaklarını anlayanların sarıldığı iftira kapmanyası olarak ortada duruyor.

Şimdi bizler de. Kapitalistlerin, emperlalist ülkelerin dünyayı defalarca kana boyamalarını, kitle imha silahlarını pervasızca kullanmalarını. Bütün savaşları bu sınıfların çıkardığını vs göstermek istesek ne olur. Bir yere, bir sonuca ulaşabilir miyiz? Hayır.

Evet ben biraz da kapitalizmin ekonomi politiğine gelmek istiyorum.

Tam da bu ayakkabı fabrikasının sahipliği üzerinden.

Devam edecek.

Sevgiler.

Ve birileri, kendi hayal dünyasındaki ilkel komünal toplumun yapısına bakarak, benim bu günkü kaderimi hemen bildi(!). Daha da ileri giderek, benim geleceğimi dahi bildi(!).

Sağ olsunlar. Var olsunlar.

Kendi adıma konuşayım:

Teorisyenlerin ve özellikle filozofların o deriiiin mi derin sırlarına ermiş birisi değilim. İşin pratik tarafı beni daha çok ilgilendirir.

Bir taraftan üzerine methiyeler düzülen sosyalist Cennet-ü Ala.

Diğer taraftan gidip gördüğüm sosyalist Cennet-ü Ala.

Birbirine hiç mi hiç uymayan bu iki olgu arasında bir seçim yapmak gayet basitti:

Kendi yaşam tecrübemi, filozofların o uzun mu uzun laf kalabalıklarına tercih ettim.

Bu kadar basitti bu iş.

Sevgiler

Link to post
Sitelerde Paylaş

DreiMalAli işleri bu kadar basite indirgeyebiliyorsak söyler misin, bir ateist olarak din ile ilgili problemin nedir? Ya da ırkçılıkla? Ya da üçkağıtçılıkla, hırsızlıkla, dolandırıcılıkla?

Ben bir kapitalistin bu tip şeylerle problem yaşamaması gerektiğini düşünüyorum. Ne de olsa teorik kavramlarla uğraşmayıp pratiğe bakıyoruz değil mi?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Pratikten Teoriye ulaşılmadığı için zaten sorun var. Bilim ile hareket edenler ilk önce olgulara bakarlar. Olgulara bakılmadan Teori oluşturulamaz. Oluşturanlarda yada oluşturduklarını sananlar da zaten hayal dünyasında yaşarlar. Ve bunlar nihayetinde gerçekliğin eleğine takılır, kalırlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Aynı fabrikada makine başında çalışan işçiye sorsak

-Ne iş yaparsın?

-İşçiyim

-Ne üretirsin?

-Ayakkabı

-Günde kaç ayakkabı üretebiliyorsun.

-10 çift

-Günlük ücretinle kaç ayakkabı alabilirsin.

-Tekini

Bu diyaloga dehanın ilave ettiği devam şeklinin son cümleleri aşağıda. Sayfa 13, 243 nolu ileti .

- ......okcesı boyası,bagı kartonu kutusu derken adama bı sey kalmıyor adam bı de makınelerı kredı ıle almıs bı de faız malıyetı var

-Patron mu ?? Dıslerı nerede?? Bu basbayagı normal ınsan yaw !!

Bu devam şeklinden ne anlıyoruz.

Patronunu savunan bir işçi. Deha bu işçi yerine kendini koyup soruları kendi yanıtlıyor.

Ben konuların diyalog şeklinde işlenmesini severim. Ara sıra kullanırım. (Ate ile Mate diyaloğu gibi) Ne de olsa diyalektik diyalogdan gelir.

Şimdi bu diyalogda. İşçi adına ileri sürülen tezlerin patronu temize çıkarmak için olduğu aşıkar. Ama farzedelim ki diyalog böyle sürdü. Bu hali ile kalır mı? İşçi patron ideolojisini benimsemiş olarak ömrünü tamamlar mı? Böyle işçiler yok değil. Zaten burjuva düzeninin sürdürülebilir olması bu tür işçilerin önemli oranda olmasındandır.

İşçinin adını deha koyup diyalogu devam ettireceğim. Tabi deha da sosyaliste ne isim koymak istiyor ise onu koyacağım. Kendi diyalogunde hödük, cahil-cühela, ulan armut, şeklinde hitaplar var. Hadi hatırı için sosyaliste hödük ismi verelim.

Hödük- deha, amortisman, hammadde gideri, elektrik, su, doğalgaz, paketleme, nakliyat, stok maliyeti, SSK, vergi, KDV, muhasebeci gideri. okcesı boyası,bagı kartonu kutusu derken adama bı sey kalmıyor adam bı de makınelerı kredı ıle almıs bı de faız malıyetı var. Diyorsun.

Deha-He ya ne sandın!

Hödük- Yaw ben hödüğüm anlamadım. Senin hesaba göre adama bir şey kalmadı öyle mi?

Deha- Hesabını yaptım ya. Bu kadar giderden sonra adama bir şey kalır mı?

Hödük- Kalmasına kalmaz da. Boğazdaki yalıyı hangi kazancı ile aldı.

Deha- Boğazda yalısı mı var bizim patronun? Bilmiyordum.

Hodük- Özel ucağı da varmış 2 milyon dolara almış.

Deha- Yok ya. Başka kazanç kapıları da vardır o zaman , bizim fabrikadan kazandıkları ile alamaz.

Hödük- He ya, sizin fabrikada zarar ediyormuş. Bir yenisini de Sarıyerde yaptırıyor.

Deha- Bak sen, nerden bulmuş bu kadar parayı? Kaynanasının çıkınından çıkmıştır.

Hödük- Yaw ben hödüğüm bilmiyorum. Sen çalıştığın fabrıkanın bütün girdisini çıktısını biliyorsun, nerden bulmuştur?

Deha- Valla ben de anlamadım. Bu fabrikadan zarar ediyor, ama niye bir başkasını daha yapıyor? Yatının, yalısının, uçağının parasını yoksa bizim fabrikadan mı kazanıyor.

Hödük- Valla ben hödüğüm, sen dahi. Sen daha iyisini bilirsin.

Deha-Offff Kazanırsa kazansın. Bize ne. Ben aldığım ücrete bakarım. Yarın zam isterim verirse verir, vermezse canı sağ olsun patronumun.

Hödük- Zam istedin verdi mi?

Deha- Bir iki kez istedim. Ama o kadar sıkışıkmış ki. Nerde ise işçi çıkaracak. Depo ayakkabı dolu, stok maliyeti de üstüne üstlük.

Hödük- Sendikanız da mı yok?

Deha- İttiret sendikayı. Sendika ne işimize yarar?

Hödük- Sizin adınıza pazarlık yapar, ücretinize zam alır.

Deha- Bana ne milletten. Ben kendim gider isterim verirse verir, vermezse canı sağ olsun patronumun.

Hödük-Hiç sendikalı olmak isteyen çıkmadı mı fabrikanızdan.

Deha- Oldu tabi. Bana da geldiler. Ben de üye olur gibi yaptım, baktım ki kimler üye olmuş, gidip patronuma haber verdim.

Hödük- Yok ya! Arkadaşlarını gammazladın yanı.

Deha- Evet ne olmuş, patronum sendika istemiyor. Söyledim hepsini işten attı.

Hödük-Arkadaşlarını işten attırmakla eline ne geçti.

Deha-Ben patronumu severim. Patronum da beni.

Hödük- Hadi bana eyvallah.

Oradan uzaklaşırken hödük. Bu patronlar çok yetenekli adamlar. Hem çalıştırıp sırtlarından para kazanıyorlar. Hem de gönüllü avukatlık yaptırıyorlar. Kendisi için sınıf olmayı beceremeyenler hiçbir yere varamazlar. Kendisi için sınıf olamayanlarla hiçbir yere varılmaz. Patronunun mutluluğu ile mutlu olan işçiler, Patronun zenginliği ile tatmin olan işçiler yetiştirmek, yetiştirebilmek az buz yetenek değil. Diye düşünür.

Köpekleri, filleri, ayıları, yunus balıklarını, kuşları nasıl eğittiklerini biliyordum. Ama işçileri de böyle eğitiyormuş bu patron milleti.

Devam edecek.

Sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Ve birileri, kendi hayal dünyasındaki ilkel komünal toplumun yapısına bakarak, benim bu günkü kaderimi hemen bildi(!). Daha da ileri giderek, benim geleceğimi dahi bildi(!).

Sağ olsunlar. Var olsunlar.

Kendi adıma konuşayım:

Teorisyenlerin ve özellikle filozofların o deriiiin mi derin sırlarına ermiş birisi değilim. İşin pratik tarafı beni daha çok ilgilendirir.

Bir taraftan üzerine methiyeler düzülen sosyalist Cennet-ü Ala.

Diğer taraftan gidip gördüğüm sosyalist Cennet-ü Ala.

Birbirine hiç mi hiç uymayan bu iki olgu arasında bir seçim yapmak gayet basitti:

Kendi yaşam tecrübemi, filozofların o uzun mu uzun laf kalabalıklarına tercih ettim.

Bu kadar basitti bu iş.

Sevgiler

Sevgili DreiMalAli

Senin geleceğini ben nerden bileceğim.

Kendi geleceğinizi kendiniz kuracaksınız.

Hepimizin geleceği için içinde bulunduğumuz konjonktürde iki seçenek var.

Ya sınıflı bir toplumda. İki sınıftan biri içinde yer alarak yaşayacaksın.

Patron olmayı becerebilmişsen ne ala. Çalıştırdıkların sayesinde rahat gelirlere ulaşabilirsin.

Veya Bir patronun evrinde çalışıp, işçi ve emekçilerin safında olacaksın. Sana verilenle yetinecek. Az ise az, çok ise çok ayağını yorganına göre uzatacaksın.

Bir üçüncü yol. Sosyalizm. Tabi sen kafanda nasıl canlandırmışsın. Gidip gördüğün yerlerde ne arayıp ne bulamamışsın o ayrı bir konu. Ama Eşitlik içinde, herkesin eşit kalkınmasını hedeflemiş bir toplumda. Kapitalist sistemin anormal gelişmiş yerlerini bulamazsın. Kapitalist ülkelerde. gelir dağılımındaki dengesizlik, sermaye birikimindeki dengesizlik. Bir ülkeyi, bir yöreyi anormal geliştirirken. diğer yöreler aynı oranda geri kalır. Sen gelişkin tarafı ile sosyalist ülkeleri karşılaştırırsan elbette aradığını bulamazsın. Ama bir de kapitalistlerin sefalet içinde bıraktığı ülkelere ve yörelere göre karşılaştırma yaptığında da sosyalizmin pek çok kazanımı göze çarpar.

yani senin kişisen değerlendirmelerin, kendi içinde bulunduğun konuma ve beklentilerine göre farklılık gösterir.

Sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Deha,

Çin'de olan sosyalist devrim değildir cahil adam!!! Milli Demokratik Devrimdir. Çünkü Çin köylü ağırlıklı bir ülke olduğu, yeterli gelişkinlikte endüstrileşmesi ve işçi sınıfı olmadığı ve de yarı sömürge bir ülke olduğu için, devrimin hedefi direkt olarak sosyalizmi kurmak değildi. İşçi sınıfının sadece ideolojik önderliği söz konusuydu, fiili önderlik ise köylülükteydi. Çin'deki anti-emperyalist ve anti-feodal nitelikli bir demokratik devrimdir. Bu devrim işçi sınıfı + köylülük + küçük burjuvazi + ulusal(orta) burjuvazi ittifakıyla kuruldu. Çin bayrağındaki 4 yıldız da bu dört sosyal sınıfın ittifakını temsil eder. Amaç, ulusal ve emperyalizmden bağımsızlaşmış bir kapitalizm yaratarak endüstrileşmeyi ve işçi sınıfının gelişimini sağlamak, tarımda feodal ilişkileri ortadan kaldırmak ve bu yönde mesafe alınıp ancak sosyalizmin maddi koşulları olgunlaştırıldığında sosyalizme geçmekti. Dolayısıyla Çin'de şu ana kadar hiçbir zaman sosyalizm varolmadı, çünkü altyapısı yoktu. Yapılan şey, ulusal ve bağımsız bir kapitalizm yaratarak sosyalizmin altyapısını oluşturmak idi. Şu an o kapitalizmi iyice oturtuyorlar ama sistem oturduktan sonra sosyalizme yönelecekler mi yoksa Çin Komünist Partisinin içinde burjuva unsurların etkinliği arttı mı orası biraz şüpheye düştü günümüzde. Çin'de doğal bir burjuva sınıfı gelişimi olmadığı ve emperyalizme bağlı oldukları için, Mao önderliğinde bağımsız bir burjuvazi ve kapitalizm geliştirme yoluna gittiler(bu açıdan Atatürk'e benziyor), fakat Mao'nun hedefi o gelişimi sağladıktan sonra eldeki iktidar gücünü kullanarak sosyalizme yönelmekti. Olay budur. Çin'de olan sosyalist devrim değildir. Bilip bilmeden saçma sapan konuşma rezil yaratık!!!...

Afferın sana degısen sartlara gore kıvırtan bır teorı demek kı bılımsel degıldır,yanıldıgınız anda vay efendım sartlar degıstı somut sartların somut tahlılı vs vs

Bilimsel bir doktrin değişen maddi koşullara göre kendini değiştirmelidir, ki marksizm de bunu yapar. Aksi halde bunun adı dogma olurdu. Şartlar değiştiği halde senin mücadele yöntemin ve çıkarımların gelişmiyorsa, asıl o zaman bilimin dışına çıkarsın. Her şartta aynı formülasyon olmaz. Sen marksizmi bir din mi sanıyorsun? Bak alıntıda koyu hale getirdiğim yazında bir teorinin değişen şartlara uymasını bilimsel olmamasına(!) bağlıyorsun. E yuh artık! Senin bilimden de haberin yok! Her şartta aynı kalan bir teori bilimsel değil, dinsel bir ''teori''dir. Gerçi bilimin materyalist olmadığını söyleyen bir ''adam''ın bu saçmalıkları da söylemesi normal sayılmalı...

Engels Sosyalızmın nereden ve nasıl baslayacagı konusunda cuvallamıstır,onun ongordugu hıc bır sanayılesmıs ulkede sosyalıst devrım olmadıgı gıbı,sozde sosyalıst devrımlerın hepsı egıtımsız,gerı kalmıs ve dogru durust proleteryası olmayan ulkelerde baslamıstır.

Sana bunun sebebini senin seviyenin anlayacacağı şekilde anlattım ama hiç cevap verilmemiş gibi aynı şeyleri tekrarlamaya devam ediyorsun. Engels senin sandığın gibi bir kahin değildir, marksizmin -yapısı gereği- somut durumda somut tahlil yapması gerektiğini hep söylemiştir. Marksizm her dönem için aynı formülasyonları veren bir dogmalar yığını değildir. Zaten diyalektiğin ilk özelliği ''her şey değişir'' şeklindedir. Engels'in o günkü çıkarımları emperyalizm öncesi kapitalizme ilişkindi ve doğruydu, dünyadaki işçi hareketleri de ilk olarak Avrupa'nın gelişmiş ülkelerinde başladı(en etkilisi de Paris Komünü'dür). Fakat başarılı olamadı. Başarılı olamamış, yani iktidarı alamamış olması Engels'in çıkarımlarını haksız göstermez. Sonuçta iktidarı hedefleyen işçi hareketleri olmuştur. 1900'lerden itibaren ise, kapitalistler büyük oranda tekelleşti, emperyalizm dönemi başladı ve yeni dönemin yeni tahlilini yapan Leninizm ortaya çıktı. Lenin devrimin ''zayıf halkalarda'', yani emperyalizmin sömürüsüne uğradığı için emek sömürüsünü çok daha fazla hisseden coğrafyalarda yayılacağını söyledi ve nitekim öyle de oldu. O halde sen ne ötüp duruyorsun?!!...

Proleterya dedıklerı sınıf ta butun zorlamalara karsı onların ıstedıgı gıbı davranmamıs ve hala davranmamaktadır !

Lenin bunu da öngörmüştür. Bunu, Leninist örgüt teorisinden biliyoruz. Leninist örgüt düşüncesi, sınıfa dışarıdan(yani partili militanlar tarafından) bilinç taşınmasını öngörür. Neden? Çünkü artık kapitalizm tekelleşerek ilericiliğini yitirmiş ve muhafazakarlaşarak toplumu çürütmeye başlamıştır. Elindeki tüm iktidar mekanizmasını emekçileri afyonlamak için kullanır(sadece dini değil, futbolu, magazini, televizyonu, bireyci-bencil ''kültürü'', milliyetçiliği, ırkçılığı, ataerkilliği v.b. ile). Bu yüzden işçi sınıfının bilinci, sistemin bunalım dönemleri dışında müdaheleye kapalı olur ve geridir. Lenin bunları öğretir. Ama sen bi halt bilmeden saçma sapan konuşup, o fındık kadar beyninle üste çıkmaya çalışıyorsun.

Şu diline doladığın ''insan yeme olayları''na gelince...Sosyalizmin ''insan yiyin'' diye bir kuralı mı var ki bunu tekrar edip duruyorsun?! Ayrıca alıntıladığın kaynaklarda bu olayları halkın desteklediği belirtiliyor. Kapitalist sistem ve ''ölüsü yenen'' burjuva sınıfı demek ki kendi iktidarlarında o halka neler yapmışlar ki halk fırsatını bulunca adamları yemekten bile çekinmemiş. Bir de işin bu tarafından bak!

Komünistler halka ''yiyin bunları'' diye baskı yapmamış ki, halk kendi gidip yemiş. Hani siz de ''Sovyetlerde sosyalizmi halk kendi bıraktı'' diye konuşup(çarpıtıp) bunu savunuyorsunuz ya, işte orada da halk kendi gidip kapitalisti pişirip yemiş, bunu da savunun madem! Afiyet olsun. :lol: Ayrıca ölüsünü yemeselerdi de gömüp toprağın altındaki solucanlara yedirselerdi senin için problem olmayacaktı, fakat insanlar yediğinde mi bunu sorun ediyorsun? Kapitalist diriyken halkı aç bırakmış ama hiç olmazsa ölüsü bi işe yaramış işte :P

Ayrıca akıl dışı bir sistem olan kapitalizmin sebep olduğu gerçek felaketlere niye değinmiyorsun? Mesela birinci ve ikinci dünya savaşları kapitalist tekeller arası paylaşım savaşlarıdır. Toplam kaç milyon kişinin ölümüne sebep oldu senin savunduğun sistemin kar kapısı olan o savaşlar biliyor musun? Hiroşima ve Nagasaki'ye iki tane atom bombası atıp kadın-çocuk demeden sivil insanları katledenler komünistler miydi yoksa şu meşhur ''özgürlükler ülkesi'' ABD miydi? Aralarında Türkiye'nin de bulunduğu onlarca ülkede NATO aracılığıyla kontrgerilla örgütleri kurup sola karşı kitle katliamı yapan, işkenceler, faili meçhuller, adam kaçırmalar v.s. tertipleyen senin savunduğun sistem değil miydi? Şili de devrimci kadınların cinsel organlarına fare sokulduğunu biliyor musun ey utanmaz kapitalist? Vietnam'a giren, bağımsızlığı için uğraşan Kore'ye saldıran, Yugoslavya'yı parçalayıp kanlı bir iç savaşa neden olan, Irak ve Afganistan ve Lüban'a dalan, Filistin halkına zulmeden senin kapitalist-emperyalist sisteminin manyaklıkları değil mi?!!!... Tüm bunlar gün gibi ortadayken iki tane marjinalize edilmiş ''yamyamlık'' olayıyla kendi sistemini onca pisliğine rağmen temize çekmeye çalışacak kadar mı miğdesizsin?!!

tarihinde Freddie tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Sevgili DreiMalAli

Senin geleceğini ben nerden bileceğim.

Kendi geleceğinizi kendiniz kuracaksınız.

Hepimizin geleceği için içinde bulunduğumuz konjonktürde iki seçenek var.

Ya sınıflı bir toplumda. İki sınıftan biri içinde yer alarak yaşayacaksın.

Patron olmayı becerebilmişsen ne ala. Çalıştırdıkların sayesinde rahat gelirlere ulaşabilirsin.

Veya Bir patronun evrinde çalışıp, işçi ve emekçilerin safında olacaksın. Sana verilenle yetinecek. Az ise az, çok ise çok ayağını yorganına göre uzatacaksın.

Bir üçüncü yol. Sosyalizm. Tabi sen kafanda nasıl canlandırmışsın. Gidip gördüğün yerlerde ne arayıp ne bulamamışsın o ayrı bir konu. Ama Eşitlik içinde, herkesin eşit kalkınmasını hedeflemiş bir toplumda. Kapitalist sistemin anormal gelişmiş yerlerini bulamazsın. Kapitalist ülkelerde. gelir dağılımındaki dengesizlik, sermaye birikimindeki dengesizlik. Bir ülkeyi, bir yöreyi anormal geliştirirken. diğer yöreler aynı oranda geri kalır. Sen gelişkin tarafı ile sosyalist ülkeleri karşılaştırırsan elbette aradığını bulamazsın. Ama bir de kapitalistlerin sefalet içinde bıraktığı ülkelere ve yörelere göre karşılaştırma yaptığında da sosyalizmin pek çok kazanımı göze çarpar.

yani senin kişisen değerlendirmelerin, kendi içinde bulunduğun konuma ve beklentilerine göre farklılık gösterir.

Sevgiler.

Sevgili Dr Ekinci, Sevgili DreiMalAli cevap verecektir sanırım ama aklıma gelen bir kaç noktayı bilmenizi istedim.

siz neden gerçeklere bakmak yerine umutlar ile kendinizi avutuyorsunuz?

Cennet yok dedikten sonra hayali bir cennet yarattığınızın farkında değilmisiniz?

Sözde ortak gelişimi hedefleyenin Komünizm olduğunu, bizzat Kominizmin yaşandığı ülkeyi gören insanlara zor anlatırsınız.

Ya da isterseniz bir Kazak vatandaşına anlatın bunu. Kıtlık döneminde Kazakların elinden alınan tek geçim kaynakları olan hayvanların sayısını biliyormusunuz? Ya peki kaç milyon Kazak İnsan'ın Moskova'ya taşınan hayvanlar yüzünden açlıktan öldüğünü.Ama nedense Moskovadakiler yaşamayı başarmış o dönem. Ya peki kültürel dejenarasyonu? Ruslaştırma politikalarını. Ya peki Moskova'nın Türki Cumhuriyetlerde oynadığı üretim politakası oyununu biliyormusunuz? İnsanların bulunduğu coğrafyada kendi ürettiğini işleyemez hale sokup kapitalizmin şekil değiştirmiş halini yaşamak zorunda bırakıldığını oraya gidip gözleri ile görenler çok çok iyi anlıyor. Pratikte yaşananan sadece kapitalizmdi. Şekil değiştirmiş kapitalizm. Evet bende cennet olmasını isterdim ama gerçeklere gözümü kapayamam.

İnsanların eşit olduğunun söylenmesi zaten bilime hakarettir. Üzgünüm ama bu böyle Sevgili Ekinci...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili Dragon

Bu anlattıklarını zaten dehadan yeterince dinliyoruz.

Ne anlattığınızın, neleri savunduklarınızın farkında mısınız?

Eşizsizliği savunuyorsunuz. Sosyalist düzende de eşitsizlik var tezi ile karşımıza çıkıyorsunuz.

Cennet yok diyorsunuz. O halde cehennem var ve geçerli, Sosyalist düzeni cehennem gibi göstermek için yırtınıyorsunuz.

Ruslaşma politikası, Tarım ürünlerini ellerinden alma politikası vs temcit pilavına döndü. İşte sovyetler dağıldı. Kazaklar kendi kazak politikalarını yürütsünler. Ruslar değil türk kapitalistleri gidip kazakları kalkındırsınlar. Geçenlerde gördük. Türk şirketinin işçileri kazakların elinden zor kurtuldu.

Yani öyle bir saçmalıklar yumağı ki savunduklarınız. Hem kötülükleri evrenselleştiriyorsunuz.

Ama kötülükleri sosyalist düzene mal ediyorsunuz.

O halde sizler, kendi savunduğunuz açıdan bakarsak sosyalist olmuş olmuyor musunuz?

Sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

1968 yılında küçük bir atölyede ahşap terlik üretimiyle başlayan serüvenine bugün Beylikdüzü'ndeki modern tesislerinde

devam eden Gezer Ayakkabı, bu tesislerde yılların birikimyle terlik, sandalet, çizme ve bot üretimi gerçekleştirmektedir.

Gezer Ayakkabı, 100.000m2 kapalı alanda yıllık 60 milyon çift üretim kapasitesiyle sektörünün lideri olmayı başarmıştır.Kaliteli ürünleri uygun fiyatla tüketicisine ulaştırmayı her zaman en önemli hedef olarak seçen Gezer,bu hedefine ulaşabilmek

için kurumsallaşma ve Ar-Ge çalışmalarına büyük önem vermekte ve bu alanda da sürekli yatırım yapmaktadır. 1000m2 kapalı

alan ve 75 kişilik uzman ekibiyle AR-GE departmanı, ayak sağlığına uygun, kullanıcıların kendilerini rahat ve özgün

hissedebilelecekleri tasarımları ortaya çıkarabilmek için yurt içi ve yurt dışında sürekli faaliyetlerini sürdürmektedir.

Gezer ayakkabı en buyuk tesıslerden bırısı,adam 40 sene once atolye ıle baslayıp ıanaılmaz dev bır tesıs kurmus Turkıye nufusu kadar uretım yapıyor.

Iste sıfırdan kım zengın olmusun cevabı !!

Sımdı bu adam bogazda yalıda mı oturuyor,otursa hakkı degıl mı?

Ibrahım tatlıses ozel ucaga bınecek te bılmem kac ulkeye ıhracat yapan ıs ılıskılerı olan bu adam bınmeyecek mı??

Sımdı bu adam 60 mılyon cıft ayakkabı ve terlık yapıyor cıft basına 1 USD kalsa senede 60 mılyon USD kazanması lazım var mı oyle bır kazancı??

Ortalama ayakkabı fırmaları Cın rekabetı karsısında soluksuz ve batma noktasında,nereden yalı alacak ozel ucaga bınecek??

Basıt bır ornek ,tekstıl sektorunu az cok hepımız bılıyoruz mılyarlarca USD ıhracat yapıyorlar,hangısı para kazanıyor,bırer ıkıser kapanıyorlar,bunların sahıplerı bırakın yalı almayı varlıklarını kaybedıp ıflas edıyorlar,tabıı kı zararlarını ıscıler cıkarıp vermıyor.

Tekstıl sektorunun onde gelen fırmalarının cogunun bılancosuna vakıfım ısteyenle tartısırm kım kımı somuruyor??Adamlar ıs yapamadıgı gıbı bır de Teksıf ın grevlerı ıle bogusuyor !!

Her fabrıka kuranı yalı ucak alacak kadar cok kazanır sananlar ancak zavallılardır bır de fabrıka kurma acemılerı!!

Bunu ben bızzat deneyımledım,ılk fabrıkamı(Atelye de denebılır) kurdugumda 6 ay ıcınde kendısın amortı edecegını hesaplamıstım ,ama bır kac sene sonra dortte bır fıatına ve 15 ay vade ıle ancak satabıldım,ve elımden cıkardım,ısın acıklı tarafı bazı makınelerı almadılar hurdacıya kılo ıle sattım alıs fıatımın tam kırkta bırıne!!

Madem ıscılerın sırtından para kazanılıyor rant elde edılebılıyor neden bınlerce tekstıl fabrıkası zorda???

Fırma para kazanırsa bızı somurdunuz derler pekı zarar edınce ne derler???

Fırma kar etse de zarar etse de onların verdıgı emek degısmıyorsa demek kı kar veya zararın olcusu veya temelı ıscının emegı degıldır.

Bır zaman once ımalat yonunde ıslerın ıyı gıtmedıgını gordum ve ımalatın basına gectım,vaktımı orada harcamaya basladım kısa surede aksaklıkları tespıt edıp yenılıkler bularak,pratık yollar vs ıle uretımı ayaga kaldırıp karlı hale gecırdım,sonra da kazancımın bır bolumu ıle arabamı yenıledım,bunu goren ustabası 'sen sayemızde para kazanıp araba aldın,bıze de zam yapmalısın' dedı ben kendısıne 'ulan hoduk ben gelmeden de burada sız calısıyordunuz ama ben para kazanamadıgım gıbı zarar edıyordum,eger ben gelmeden kazandırmıs olsa ıdınız zaten bu sızın hakkınız olurdu, ben sıze ıstemeden zam yapardım,sen sımdı tazmınatını al yuru omur boyu surunursun,hadı bakııım anca gısersın ' dedım ve ınanılacak gıbı degıl tam 4 sene sonra perısan bır halde geldı,eskı maasının reel bazda dortte bırıne calısacagını soyledı ve salt bunu deneyımlemek ıcın bır kac ay calıstırdım.

Bu kesınlıkle yasanmıs bır olaydır ve bız goruslerımızı yasayarak pratıkten cıkardık,hayal dunyasında yasayan bırısı olmak en ıstemedıgım hadıse ıdı,konusabılıyorsam bu yuzden bır cok konuda basım dıktır.

Zaten burada belırlı bır deneyım sahıbı olan arkadaslar veya Rusyayı vs gormus arkadaslar umumıyetle aynı gorusu paylasıyor ama hayattan kopuk,ogrencı veya kafasını kuma sokmus hayal kuranlar nedense hayal dunyasından oteye gecemıyorlar.

Bıze cennet vaadeden dındarlar yetmıyor bır de onlar vaadedıyor,sınıflar kalkacak kırlarda kosup oynayacagız,mutlu mesut !!

Ayakkabı ornegı veren sahıs bılmelı kı ben o ımalatı da cok ıyı bılırım !!

Hıc para kazanılabılecek bır sektor degıldır,okcecıler vs kurusla calısır mesela bır okce 80 kurustur,sızın bellı magazalardan aldıgınız en gosterıslı abıye bayan ayakkabılarının ımalattan cıkıs fıatı 20-25 ytl dır en kabadayısı 40 ytl dır

Gezer gıbı bır fırma varsa bınlerce de orta olceklı fabrıka vardır cogu yat almayı bırakın ayakta duramıyor !!

Evet soruyorum madem karın kaynagı ıscının emegı, neden ıscı aynı emegı verdıgı halde tekstıl fırmaları batma noktasında !!

Link to post
Sitelerde Paylaş
Sevgili Dragon

Bu anlattıklarını zaten dehadan yeterince dinliyoruz.

Ne anlattığınızın, neleri savunduklarınızın farkında mısınız?

Eşizsizliği savunuyorsunuz. Sosyalist düzende de eşitsizlik var tezi ile karşımıza çıkıyorsunuz.

Cennet yok diyorsunuz. O halde cehennem var ve geçerli, Sosyalist düzeni cehennem gibi göstermek için yırtınıyorsunuz.

Ruslaşma politikası, Tarım ürünlerini ellerinden alma politikası vs temcit pilavına döndü. İşte sovyetler dağıldı. Kazaklar kendi kazak politikalarını yürütsünler. Ruslar değil türk kapitalistleri gidip kazakları kalkındırsınlar. Geçenlerde gördük. Türk şirketinin işçileri kazakların elinden zor kurtuldu.

Yani öyle bir saçmalıklar yumağı ki savunduklarınız. Hem kötülükleri evrenselleştiriyorsunuz.

Ama kötülükleri sosyalist düzene mal ediyorsunuz.

O halde sizler, kendi savunduğunuz açıdan bakarsak sosyalist olmuş olmuyor musunuz?

Sevgiler.

Birincisi ben o şirketi çok yakından tanıyan ve orada geçen olayları birinci ağızdan ve Kazakistan Hükümetinden insanlarla konuşarak öğrenen bir insanım. (Mesleğim de bu zaten) Buna açıklık getirelim ilk önce. Orada ki vahim olayın arkasında tamamı ile provakasyon mevcut. Detaylara inince ağzınız açık kalacak cinsten şeyler de var.

Herneyse Kazaklar yollarında öyle hızlı ilerliyorlar ki, yakında dünya da çok önemli bir konuma gelecekler. Hatta ve hatta bizleri geride bırakarak. Komünizm'in acısını fena çıkaracak onların yeni nesli. Göreceksiniz.

Eşitsizlik zaten var. En aza indirmenin yollarını arayacağız. Ama bu hiç bir zaman eşitsizliğin en altındakini korumak için en üsttekinin hakkından çalarak yapmayacağız yada yapmamalıyız diyorum. İnanın en iyi olanlara yapılan en büyük haksızlıktır bu. En kötü olanı kollayacağım diye en iyi olanın hakkını gasbetmektir bu.

Emin olun nice insan tembelleştirilmiştir o kominist ülkelerde. Nice cevher beyinler kendilerini ülke dışına atarak kurtarmaya çalışmıştır. Atamayanlar da miskin miskin bir yaşam sürmüşlerdir. İnanın Türk arkadaşlarımın sayısı oraların insanlarından daha az. Yani çok çok iyi tanıyorum oranın insanlarını.

Sevgiler...

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bilip bilmeden saçma sapan konuşma rezil yaratık!!!...

Oncelıklı olarak bu hakaret ıcın varsa yaptırım sanırım uygulanır !!

Ikıncısı bu senın caresızlıgını gosterır !!

Şu diline doladığın ''insan yeme olayları''na gelince...Sosyalizmin ''insan yiyin'' diye bir kuralı mı var ki bunu tekrar edip duruyorsun?! Ayrıca alıntıladığın kaynaklarda bu olayları halkın desteklediği belirtiliyor. Kapitalist sistem ve ''ölüsü yenen'' burjuva sınıfı demek ki kendi iktidarlarında o halka neler yapmışlar ki halk fırsatını bulunca adamları yemekten bile çekinmemiş. Bir de işin bu tarafından bak!

Komünistler halka ''yiyin bunları'' diye baskı yapmamış ki, halk kendi gidip yemiş.

Hani siz de ''Sovyetlerde sosyalizmi halk kendi bıraktı'' diye konuşup(çarpıtıp) bunu savunuyorsunuz ya, işte orada da halk kendi gidip kapitalisti pişirip yemiş, bunu da savunun madem! Afiyet olsun. :lol: Ayrıca ölüsünü yemeselerdi de gömüp toprağın altındaki solucanlara yedirselerdi senin için problem olmayacaktı, fakat insanlar yediğinde mi bunu sorun ediyorsun? Kapitalist diriyken halkı aç bırakmış ama hiç olmazsa ölüsü bi işe yaramış işte :P

Zavallı ne hallere dustu ınsan yemeyı savunuyor !!

ben hıc ıscı yıyen burjuva gormedım !!

Ustelık kapıtalızm de savas yapmıs bomba atmıs ınsan oldurmusmus,

EE o yapar o kapıtalızm ama Sosyalızm dekı ıddıa ne bunlara son vermek verdı mı??

Sankı SSCB Cekoslovakyayı ısgal etmedı Afganıstanı ısgal etmedı,Ikıncı Dunya savasına gırmedı!!

Yurtta sulh Cıhanda sulh mu dedı Stalın !!

kapıtalızm bızı ac bırakıyor demek sosyalızmdekı aclıgın ozru degıl kı,kapıtalızmın yok ama sosyalızmın ıscılere refah vaadı var !!

Elma ıle armut toplanmaz !!

Cın devrımı hakkında san basıt soru sordum

Ozel mulkıyet var mı yok mu???

Ozel mulkıyet yoksa nereden burjuvazı olacak,kapıtalıst olacak,Mao sosyalıst devrım yapmıstır ve bunu koylulerle yaptıgını da programına almıstır,

Engels'ın neyını savunuyorsun buz gıbı sapa oturdu 160 yıl gectı hala gelısmıs ulke proleteryasında tık yok,yazın Turkıye onlarla dolu bır kacı ıle konus ıstersen !!

Link to post
Sitelerde Paylaş

Eşizsizliği savunuyorsunuz. Sosyalist düzende de eşitsizlik var tezi ile karşımıza çıkıyorsunuz.

Onu bızzat Marx soyluyor esıtlık ancak komunızmın ust evresınde dıyor !!

Bosa hayal gorme once marksızmı ogren !!

Esıtsızlıgın sebebı de gereksınımıne gore degıl verdıgı emege gore karsılık alacagından

Kazaklar kendi kazak politikalarını yürütsünler. Ruslar değil türk kapitalistleri gidip kazakları kalkındırsınlar. Geçenlerde gördük. Türk şirketinin işçileri kazakların elinden zor kurtuldu.

Kazakıstan da cok fazla Turk fırması ıs yapıyor,yalnız orada tum ısler mafıa da !!

yanı merak etme zaten kalkındırıyorlar,bahsettıgın olayı da bılıyorum o olay yenı degıl 2-3 sene oldu

Chevron orada 8 mılyar USD yatırımla petrol platformu ınsaa edıyordu ve butun tedarıkcıler hemen hemen Turkıyedendı,santıye Tengız de ıdı,Ankara Kazan dakı bır fırma aracılıgı ıle mobılya beyaz esya ve hazır prefabrık bına olarak butun sevkıyat Turkıyeden gıttı,olayın ıcyuzu oradakı Turk fırması(sadece bırı) bır takım rusvetlerı ve avantaları vermedıgı ıcın bır takım bahanelerle yapılan saldırı ıdı

ben olayı bılıyorum cunku bır sekılkde ıcınde ıdım

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kazakıstan da cok fazla Turk fırması ıs yapıyor,yalnız orada tum ısler mafıa da !!

yanı merak etme zaten kalkındırıyorlar,bahsettıgın olayı da bılıyorum o olay yenı degıl 2-3 sene oldu

Chevron orada 8 mılyar USD yatırımla petrol platformu ınsaa edıyordu ve butun tedarıkcıler hemen hemen Turkıyedendı,santıye Tengız de ıdı,Ankara Kazan dakı bır fırma aracılıgı ıle mobılya beyaz esya ve hazır prefabrık bına olarak butun sevkıyat Turkıyeden gıttı,olayın ıcyuzu oradakı Turk fırması(sadece bırı) bır takım rusvetlerı ve avantaları vermedıgı ıcın bır takım bahanelerle yapılan saldırı ıdı

ben olayı bılıyorum cunku bır sekılkde ıcınde ıdım

Sevgili Deha, bu kadar derin bilgiler verme kimlik ortaya çıkacak. :)

Gerçi söyleyene bak:-)))

tarihinde Dragon tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Sankı SSCB Cekoslovakyayı ısgal etmedı Afganıstanı ısgal etmedı,Ikıncı Dunya savasına gırmedı!!

Yurtta sulh Cıhanda sulh mu dedı Stalın !!

Ben birkaç arkadaşla Sovyetler'in Polonya'yı, Baltık Ülkelerini işgallerini, Finlandiya'ya saldırılarını ve de Macaristan'daki ihtilali vs. tartışmaya çalışmıştım forumda bir kez de tahmin edileceği üzere tartışma "tıkandı". Size sabır diliyorum sayın DEHA.

tarihinde Astur tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Sevgili Deha, bu kadar derin bilgiler verme kimlik ortaya çıkacak.

Dragon,

Bunları anlatmamızdakı amac nacızane goruslerımızı, teorık donanımımızı, hayatın muhtelıf pratıgınde bızzat test ederek olusturdugumuzdur kı !!

Hıc bır sekılde ıcınde bır sekılde bulunmadıgımız surecler hakkında yorum yapmıyoruz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Dragon,

Bunları anlatmamızdakı amac nacızane goruslerımızı, teorık donanımımızı, hayatın muhtelıf pratıgınde bızzat test ederek olusturdugumuzdur kı !!

Hıc bır sekılde ıcınde bır sekılde bulunmadıgımız surecler hakkında yorum yapmıyoruz.

Farkındayım. Hürmetle...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Deha,

Zavallı ne hallere dustu ınsan yemeyı savunuyor !!

Yazdıklarımdan bunu mu anladın(anlayamadın)? Bir de isim olarak ''deha''yı seçmişsin. Neyin üzerini örtmeye çalışıyorsun acaba? :lol:

Ustelık kapıtalızm de savas yapmıs bomba atmıs ınsan oldurmusmus,

EE o yapar o kapıtalızm ama Sosyalızm dekı ıddıa ne bunlara son vermek verdı mı??

''O yapar o kapitalizm'' diyor isen o zaman kendi savunduğun sistemin bir pislik olduğunu kabul ediyorsun demektir. Kendi sistemini savunamadan, sosyalizmin de sizin kadar ''pislik'' olduğunu güya gösterip kendinize razı etme yoluna gidecek kadar acizleşmişsiniz.

Sankı SSCB Cekoslovakyayı ısgal etmedı Afganıstanı ısgal etmedı,Ikıncı Dunya savasına gırmedı!!

S.S.C.B işgal etse ne olacak? S.S.C.B.'nin sömürücü bir sınıfı yok ki! Afganistan'daki zavallıların durumuna bakıp oranın emekçilerinin devrim yapmaya gücü yetmeyeceğini görerek kendisi iktidarı alıp Afgan emekçilere vermek istemiş, gayet de iyi düşünmüş. ABD, komünizme karşı yeşil kuşak adı altında Afagnistan'a Taliban illetini musallat etmişti. S.S.C.B. de, başta kadınlar olmak üzere Afgan işçi sınıfını şeriattan kurtarmak için müdahele etti. Komünist evreye, sosyalizm evrensel ölçekte yayılmadıkça ve ülkeler arasında gelişmişlik farkları ortadan kaldırılmadıkça geçilemez. S.S.C.B.nin Afganistan'a girmesi, orayı sömüreceğinden değil(ki zaten sömürmek için gerekli burjuva sınıfsal mekanizmalara sahip değil), hem Afganistan'ı emperyalizm ve şeriat tehlikesinden kurtarmak hem de o bölgeyi kalkındırarak komünizm ideali doğrultusunda yürüdüğünü tüm dünya emekçilerine göstermek amacı güdüyordu. Çekoslovakya konusu da benzer şekildedir...

2. Dünya Savaşı'na gelince...Bu savaşı da tıpkı birincisinde olduğu gibi emperyalist tekeller çıkarmıştır. Savaşın bir noktasında Hitler S.S.C.B.ye de saldırınca S.S.C.B. mecburen savaşa girdi. Ne yani? Kendisine saldırıldığı halde savaşa girmeyecek miydi? İnsanlığı Nazi vahşetinden Stalin kurtarmıştır. Sovyet vatandaşları Hitler zulmünü durdurmak için 20 milyonun üzerinde ölü vermiştir. Stalin'e teşekkür edeceğine, ölen Sovyet halklarını da Stalin'in sorumluluğuna yükleyip pislik yapmaya mı uğraşıyorsun?!! Hitler, Yunansitan'ın üzerinden silindir gibi geçmiş ve bizim kapımıza dayanmıştı. Boğazlar onun için önemliydi ama o sırada S.S.C.B. Hitler'e saldırdığı için bizimle anlaşma imzalamak zorunda kaldı ve bize saldıramadı. Yani Stalin olmasaydı Hitler bizim üzerimizden de silindir gibi geçmişti. Sen yat kalk da Stalin'e dua et şuursuz!...

Link to post
Sitelerde Paylaş
S.S.C.B işgal etse ne olacak? S.S.C.B.'nin sömürücü bir sınıfı yok ki! Afganistan'daki zavallıların durumuna bakıp oranın emekçilerinin devrim yapmaya gücü yetmeyeceğini görerek kendisi iktidarı alıp Afgan emekçilere vermek istemiş, gayet de iyi düşünmüş. ABD, komünizme karşı yeşil kuşak adı altında Afagnistan'a Taliban illetini musallat etmişti. S.S.C.B. de, başta kadınlar olmak üzere Afgan işçi sınıfını şeriattan kurtarmak için müdahele etti. Komünist evreye, sosyalizm evrensel ölçekte yayılmadıkça ve ülkeler arasında gelişmişlik farkları ortadan kaldırılmadıkça geçilemez. S.S.C.B.nin Afganistan'a girmesi, orayı sömüreceğinden değil(ki zaten sömürmek için gerekli burjuva sınıfsal mekanizmalara sahip değil), hem Afganistan'ı emperyalizm ve şeriat tehlikesinden kurtarmak hem de o bölgeyi kalkındırarak komünizm ideali doğrultusunda yürüdüğünü tüm dünya emekçilerine göstermek amacı güdüyordu. Çekoslovakya konusu da benzer şekildedir...

2. Dünya Savaşı'na gelince...Bu savaşı da tıpkı birincisinde olduğu gibi emperyalist tekeller çıkarmıştır. Savaşın bir noktasında Hitler S.S.C.B.ye de saldırınca S.S.C.B. mecburen savaşa girdi. Ne yani? Kendisine saldırıldığı halde savaşa girmeyecek miydi? İnsanlığı Nazi vahşetinden Stalin kurtarmıştır. Sovyet vatandaşları Hitler zulmünü durdurmak için 20 milyonun üzerinde ölü vermiştir. Stalin'e teşekkür edeceğine, ölen Sovyet halklarını da Stalin'in sorumluluğuna yükleyip pislik yapmaya mı uğraşıyorsun?!! Hitler, Yunansitan'ın üzerinden silindir gibi geçmiş ve bizim kapımıza dayanmıştı. Boğazlar onun için önemliydi ama o sırada S.S.C.B. Hitler'e saldırdığı için bizimle anlaşma imzalamak zorunda kaldı ve bize saldıramadı. Yani Stalin olmasaydı Hitler bizim üzerimizden de silindir gibi geçmişti. Sen yat kalk da Stalin'e dua et şuursuz!...

Savaştan önce Almanya ile "aradaki" ülkeleri paylaşması da zaten emekçilere iyilik olsun diyeydi.Demokrasi götürdü hatta sovyetler. Yazdığını okuyor musun Freddie !? İşin komiği ABD yardımları olmasa Almanlar Sovyetlerin üstünden silindir gibi geçecekti.

tarihinde Astur tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...