Jump to content

Ateizm ve Estetik


Recommended Posts

Dinsizlikte hiç bir estetik ve güzellik yoktur. Tamamen karanlık ve vahşet vardır. Kainattaki en bedbaht mahluk dinsiz insandır.

Çünkü, dinsizlik çok ehemmiyetli ve yüksek manalar ve vazifeler ve hikmetler için yaratılan kainatı ve insanı, manasız, vazifesiz, başıboş, hikmetsiz olarak görür. İnsan gibi yeryüzünün halifesi ve ehemmiyetli vazifeler için bu dünyaya gönderilen insanı ise, bu dünyada kısacık ve elemli bir hayat geçirip, daha sonra kabir ejderhasının karnına girecek zavallı bir varlık olarak görür. Ölümü ise, bu yalancı dünya cennetinden ve bütün sevdiklerinden ebedi bir ayrılık olarak görür.

Ayrıca dinsizlik kendini yaratan ve yaşatan Rabbine karşı nankörlüktür. Bütün kainatın Allah'ın varlığına şehadetlerini yalanlamak olduğundan, kainat kadar bir yalancılıktır.

Bilim ve fenlerin en uzak olduğu şey dinsizliktir.

Madem dinsizlik insanı yukarıdaki manalar yüzünden hayvandan daha aşağı düşürüyor. Madem dinsizlik vahşet üzerine vahşettir ve karanlık üzerine karanlıktır. Öyle ise, bu yolu tercih eden, acınmaya müstehak değildir. Çünkü, zarara kendi rızasıyla girene acınmaz ve merhamet edilmez. Bu dinsizler, dünyada yokluk ve hiçlik ve ayrılık tokatlarını yedikten sonra, elbette ebedi bir Cehenneme gitmeleri tam bir adalettir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Dinsizlikte hiç bir estetik ve güzellik yoktur. Tamamen karanlık ve vahşet vardır. Kainattaki en bedbaht mahluk dinsiz insandır.

Çünkü, dinsizlik çok ehemmiyetli ve yüksek manalar ve vazifeler ve hikmetler için yaratılan kainatı ve insanı, manasız, vazifesiz, başıboş, hikmetsiz olarak görür. İnsan gibi yeryüzünün halifesi ve ehemmiyetli vazifeler için bu dünyaya gönderilen insanı ise, bu dünyada kısacık ve elemli bir hayat geçirip, daha sonra kabir ejderhasının karnına girecek zavallı bir varlık olarak görür. Ölümü ise, bu yalancı dünya cennetinden ve bütün sevdiklerinden ebedi bir ayrılık olarak görür.

Ayrıca dinsizlik kendini yaratan ve yaşatan Rabbine karşı nankörlüktür. Bütün kainatın Allah'ın varlığına şehadetlerini yalanlamak olduğundan, kainat kadar bir yalancılıktır.

Bilim ve fenlerin en uzak olduğu şey dinsizliktir.

Madem dinsizlik insanı yukarıdaki manalar yüzünden hayvandan daha aşağı düşürüyor. Madem dinsizlik vahşet üzerine vahşettir ve karanlık üzerine karanlıktır. Öyle ise, bu yolu tercih eden, acınmaya müstehak değildir. Çünkü, zarara kendi rızasıyla girene acınmaz ve merhamet edilmez. Bu dinsizler, dünyada yokluk ve hiçlik ve ayrılık tokatlarını yedikten sonra, elbette ebedi bir Cehenneme gitmeleri tam bir adalettir.

Bu çıkarsamalarınızın yanlış olduğu, ateistlerin sanat ve bilime olan katkıları dikkate alınırsa, kolaylıkla anlaşılır.

Siz kendiniz gibi düşünmeyen ve inanmayanları sizden aşağı görüyorsunuz..

Çünkü siz bu halinizle aşağılık bir varlıksınız..

Başkaları için aşağılığı düşünen her insan, kendi aşağılığını bilinçli veya bilinçsiz olarak düşünüyordur..

Siz bana göre değil, kendinize göre aşağı bir insansınız..

HACI

Link to post
Sitelerde Paylaş
Hiç kuşkusuz insan, güçlü olduğunu düşünmesine rağmen, birçok konuda zayıf ve nahif bir canlıdır.

Tanrı inancı, din ve maneviyat onun zayıf olduğu alanlardır.

Üstün aklı ile doğaya hükmeden insan, yine aynı akıl tarafından hükmedilmektedir.

Bu doğanın ilginç bir ironisidir.

Belki şimdiye kadar öyle düşünen olmadı ama, ben estetiği, insanlara mahsus bir zayıflık olarak düşünmeye başladım.

Karşılaştığı bazı olguların etkisi altında insanda uyanan hoş duygular, zevk ve güzellik olarak nitelendirilebilir.

Ve onlar birlikte estetiğin gerekli ilk öğelerini oluşturabilirler.

Onlar açıkca doğanın insana olan üstünlüğünün manifestasyonlarıdır.

İnsanda uyanan estetik duygu, onun üstün aklı ile birlikte, zayıf ve nahif doğasının kaçınılmaz bir ürünü olabilir.

Ateizm, bu doğal insansal eğilime karşı bir dirençtir.

Ateizmde estetiğin olmaması nedenlerinin belki de en önemlisi bu negatif tepkidir.

Selamlar..

HACI

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Merhaba Sayin Haci,

Kant, estetik yasantinin ayirt edici özelligininin “çikarsiz” oldugunu soyler. Bu dusunce, ayni zamanda çagdas estetiigin çikis noktasidir.

Yine Kant'a gore, ahlaki davranislarda bir “çikar” ögesi vardir; evrensel sayilan bir davranis ölçüsü, inanci bütün insanlara benimsetilmek istenir.( Buna teizm'in estetik anlayisini ornek gosterebiliriz sanirim).

Estetik deyimini "guzel", "cirkin" ve "haz" olarak baglaminda ele alirsak; Kant'a gore guzelin eregi kendisidir,.Guzel, guzel oldugu icin istenir. Guzel burada bir erege kosulmus oldugundan degil, sadece bir eregin bicimi oldugundan guzeldir. Bu da hicbir karsiligi gerektirmeksizin duyulan salt bir hazdir. Estetik yargi, bir begeni yargisidir. Guzel bir yarginin nesnesidir.

Buradan yola cikarak ateizmin dogasinda bir estetik oldugunu soyleyebilir miyiz?

Saygilar

Gaye

Link to post
Sitelerde Paylaş
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Merhaba Sayin Haci,

Kant, estetik yasantinin ayirt edici özelligininin “çikarsiz” oldugunu soyler. Bu dusunce, ayni zamanda çagdas estetiigin çikis noktasidir.

Yine Kant'a gore, ahlaki davranislarda bir “çikar” ögesi vardir; evrensel sayilan bir davranis ölçüsü, inanci bütün insanlara benimsetilmek istenir.( Buna teizm'in estetik anlayisini ornek gosterebiliriz sanirim).

Estetik deyimini "guzel", "cirkin" ve "haz" olarak baglaminda ele alirsak; Kant'a gore guzelin eregi kendisidir,.Guzel, guzel oldugu icin istenir. Guzel burada bir erege kosulmus oldugundan degil, sadece bir eregin bicimi oldugundan guzeldir. Bu da hicbir karsiligi gerektirmeksizin duyulan salt bir hazdir. Estetik yargi, bir begeni yargisidir. Guzel bir yarginin nesnesidir.

Buradan yola cikarak ateizmin dogasinda bir estetik oldugunu soyleyebilir miyiz?

Saygilar

Gaye

Sevgili Gaye..

Biz her fırsatta hemen her niteliğimizi övüp, göklere çıkararak, kendimize hayranlık duymaktan çekinmiyoruz.

Hume ve Kant’a göre estetik yargı, bir zevk sorunudur..

Zevk! Peki zevk nedir?

Zevk, estetik yargı üzerinde söz sahibi olan özel bir akılsal yetidir.

Estetik yargının kaçınılmaz iki temel özelliği vardır.

Bunların ilkinde estetik yargı, temel olarak bir objeye karşı olan duygusal yanıttır.

Bu estetik yargı başkalarından öğrenilmez ve başkalarına öğretilemez.

Kişisel tanımayı, bilmeyi ve deneyimlemeyi gerektirir.

İkincisinde ise kuralların ve ilkelerin estetik yargılamada rolü ya hiç yoktur, ya da bu rol çok kısıtlıdır.

Örneğin, bir müziği notalarının sıralanması, bir resmi bazı renklerin bir arada olması gibi bazı objektif ölçülerle değerlendirmek mümkün değildir.

Bazı kuralları izleyerek bir eseri estetik olarak yargılayamayız.

Estetik nitelikler objektif değillerdir. Subjektifdirler.

Bireylerin olduğu gibi, çeşitli kültürlerin de zevkleri farklıdır.

Estetik yargıda rolü olan deneyimlerden bir de hoşlanmadır.

Buda yine ağrı gibi kişisel bir mental deneyimdir ve objenin niteliklerini yansıtmaz.

Estetik subjektivizm, objelerde estetik niteliklerin bulunduğunu tümüyle reddeder.

Objeye güzelliğini veren, sujede uyandırdığı yanıttır.

Bir tabloya bakan insan kendide uyanan bir takım duygular dolayısıyla baktığı tablodan etkilenir.

Aynı tablodan herkesin aynı şekilde etkilenmesi söz konusu değildir.

Bir tablonun etkisi altında kalarak onu beğenmek tümüyle subjektif bir duygudur ve bu yüzden estetiğin subjektifliğinden bahsedilir.

Tabloyu beğenen onun hakkında diğerlerinden farklı bir bilgi sahibi olduğu için bu yargıya ulaşmaz.

Tablonun diğer ve estetik olmayan nitelikleri bu yargıyı etkilememelidir.

Estetik subjektivizm sofistikasyon gerektirir.

Estetik subjektivizmin varlığın destekleyen birçok gözlem vardır.

Hume’un gözlemlediği gibi zevkler, kişiden kişiye ve kültürden kültüre değişir.

Estetik güzellikler ve nitelikler objeye ait olsalardı, herkesin onlardan aynı şekilde algılanması gerekirdi.

Aynı objede herkes aynı güzelliği bulmadığına göre, estetik subjektivzm bir gerçek olmalıdır.

Hem zevkler farklıdır, hem de onları birbirleri ile uyumlu yapacak yöntemler mevcut değildir.

Daha önce kuralların ve ilkelerin estetik yargılamada rolü olmadığına değinmiştik.

Estetik objektivizm yoktur.

Çünkü evren metafizik olarak bizim zevkimiz göz önüne alınarak yaratılmamıştır.

Estetik nitelikleri anlamak ve kavramak son derece zordur.

Kişi oldukça dar kültüreü ve diğer sayısız faktörlerin etkisi altında bir yargıya varır.

Estetik nitelikler madem obje ile ilgili değildir, öyle ise aynı objeyi güzel ve çirkin olarak nitelendirmenin nedeni ne olabilir?

Bu soruyu Hume ilginç bir şekide yanıtlar.

Hume’a göre estetik yargılamada doğru ve yanlış yoktur. Estetik yargı kişinin o andaki estetik hislerini yansıtan bir seçenektir.

Hume’a göre zevk standardı diye bir şey vardır!

Ancak bu standart obje ile değil, onun hakkında bir yargıya varacak olan sujenin duyarlığı ile ilgili bir kavramdır.

Estetik duyarlığın inceliği kişiler arasında büyük farklılıklar gösterir.

Burada zevkin inceliği söz konusudur.

Bu zevk o kadar ince ve hassaa olabilir ki, çok az şey dikkatten kaçabilir.

Ancak doğru estetik yargıya yalnız hassas duyarlığın söz konusuu olduğu ideal koşullarda ulaşılır.

Bu koşullar ayrıca kişisel deneyimden, uyumlu karşılaştırmalar yapabilme yeteneğinden ve kişinin ön yargıdan kendini soyutlayabilmesinden de etkilenir.

Bu üstün incelik ve duygusallık sanat eleştiricilerinin sahip olduğu niteliklerdir.

Özet olarak diyebiliriz ki Hume’a göre estetik yargılar, objelerin yapısında bulunan objektif estetik nitelikleri ölçmez ama, tümüyle subjektif de değillerdir. Objenin içimizdeki bazı duygulara uymak üzere bazı niteliklerle teçhiz edilmiş olmaları da gerekmektedir. Başka bir deyişle Hume’a göre estetik subjektivizm, sofistike olmayan, olağan bir subjektivizm değildir..

Kant’a göre bu görüş doğru değildir.

Kant obje hakkında evrensel bir yargıya varmaya çalışır.

Objeyi çıplak olarak yargılamak ister.

Objeyi arzularımızdan, çıkarlarımızdan ve bilinçli olarak anlamamızdan (yani doğalarını bilmemizden) soyutlamak ister.

Kant’a göre objenin şekli içimizde bir takım duyguların uyanmasına yetebilir.

Obje ile ilgili bazı nitelikler stimüle ettikleri mental yetilerde harmonik yankılara neden olarak, objeden hoşlanmamızı sağlayabilir.

Hume’den farklı olarak Kant, estetiği bir tür metafizik meşgale olarak tasavvur etmektedir.

Kant’a göre güzellik, yarı dinsel ve moral önemi olan bir iyilik sembolüdür..

Hume ve Kant'ın estetik konusundaki görüşlerini tek kelime ile antroposentrik olarak nitelendirmek mümkündür.

Bu görüşler estetiğin evrimsel gelişmesi hakkında hiç bir şey söylemez ve estetik hakkında bize derinlemesine bilgi vermez.

Nereden çıkmıştır bu estetik?

Hangi ilkel veya kompleks duygudan evrimleşmiştir?

İnsanlar objeleri neden güzel bulurlar ve onlardan hoşlanırlar?

Yalnız insanlarda mı vardır, yoksa bazı hayvanlarda da var olup, ondan mı evrilmiştir?

Ben son yazımda estetiğin bu yönüne değinmeye çalıştım.

Ne olduğundan çok neden var olduğu konusunda bir kuram ortaya attım..

Antroposentrik düşünmekten usandım.. Hatta nefret etmeye başladım.

Nedense insanlaştıktan sonra, bizi insan yapan, az sofistike belki ama, gerçekten var olan ve bize hayvan atamızdan miras olarak kalan bütün değerleri inkar etmekten çekinmiyoruz.

Hayvanlar zevk almazlar mı?

Hayvanlar için güzellik kavramı yok mudur?

Hayvanlar mutluluğu algılamazlar mı?

İnsan hayvan olarak herşeyimizi insan olmayan hayvan atalarımza borçluyuz..

Estetik yargılarımızı bile..

Selamlar..

HACI

Link to post
Sitelerde Paylaş
Dinsizlikte hiç bir estetik ve güzellik yoktur. Tamamen karanlık ve vahşet vardır. Kainattaki en bedbaht mahluk dinsiz insandır.

Çünkü, dinsizlik çok ehemmiyetli ve yüksek manalar ve vazifeler ve hikmetler için yaratılan kainatı ve insanı, manasız, vazifesiz, başıboş, hikmetsiz olarak görür. İnsan gibi yeryüzünün halifesi ve ehemmiyetli vazifeler için bu dünyaya gönderilen insanı ise, bu dünyada kısacık ve elemli bir hayat geçirip, daha sonra kabir ejderhasının karnına girecek zavallı bir varlık olarak görür. Ölümü ise, bu yalancı dünya cennetinden ve bütün sevdiklerinden ebedi bir ayrılık olarak görür.

Ayrıca dinsizlik kendini yaratan ve yaşatan Rabbine karşı nankörlüktür. Bütün kainatın Allah'ın varlığına şehadetlerini yalanlamak olduğundan, kainat kadar bir yalancılıktır.

Bilim ve fenlerin en uzak olduğu şey dinsizliktir.

Madem dinsizlik insanı yukarıdaki manalar yüzünden hayvandan daha aşağı düşürüyor. Madem dinsizlik vahşet üzerine vahşettir ve karanlık üzerine karanlıktır. Öyle ise, bu yolu tercih eden, acınmaya müstehak değildir. Çünkü, zarara kendi rızasıyla girene acınmaz ve merhamet edilmez. Bu dinsizler, dünyada yokluk ve hiçlik ve ayrılık tokatlarını yedikten sonra, elbette ebedi bir Cehenneme gitmeleri tam bir adalettir.

Komik :rolleyes:

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bu tanrı kavramı gayet güzel evrimleşmiş..Peki tanrısızlık niye evrimleşememiş?

Alışılmış bir kavramdan kurtulmak zor..

Tanrı kavramı binlerce yıldır insanlığı ve insanları yönetmiş..

Ondan kurtulmak kolay değil.

Belki asla kurtulamaycak insanlık Tanrı kavramından..

Ama dinlerden kurtulmak nisbeten kolay.. Ama çok kolay değil.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Komik :rolleyes:

o komik dediğinin arkasında ne ciddi adamlar var bi bilsen...Ha yok o adamlar var diye bu komik değil demiyorum...Sadece buna "komik" diye bilmek bu kadar kolay mı??

Ek olarak:"Bilim ve fenlerin en uzak olduğu şey dinsizliktir."

Önermesine takılacak olursan önce benim "merak" hakkında açtığım konuya bir cevap vermelisin..Müslümanlar merak ederler..Niye ? Rabbimiz'in yarattığı incelikleri bir bir temaaşa etmek ister,Yeni bir icad ile insanlığa yardım etmek ister..ilkel olarak bunları sayabilirim ve bir çok neden daha mevcut....Fakat Dinsiz biri niye merak eder? İnsanlık adına mı?

Boşverse ya 3 günlük dünyada....

Ne demiş " Şu kısacık ömürde dert etmeye değer mi?" öyle değil mi?

saygılar

Link to post
Sitelerde Paylaş
o komik dediğinin arkasında ne ciddi adamlar var bi bilsen...Ha yok o adamlar var diye bu komik değil demiyorum...Sadece buna "komik" diye bilmek bu kadar kolay mı??

Ek olarak:"Bilim ve fenlerin en uzak olduğu şey dinsizliktir."

Önermesine takılacak olursan önce benim "merak" hakkında açtığım konuya bir cevap vermelisin..Müslümanlar merak ederler..Niye ? Rabbimiz'in yarattığı incelikleri bir bir temaaşa etmek ister,Yeni bir icad ile insanlığa yardım etmek ister..ilkel olarak bunları sayabilirim ve bir çok neden daha mevcut....Fakat Dinsiz biri niye merak eder? İnsanlık adına mı?

Boşverse ya 3 günlük dünyada....

Ne demiş " Şu kısacık ömürde dert etmeye değer mi?" öyle değil mi?

saygılar

Böyle düşünen birinin müsliman olması hiç şaşırtıcı gelmiyor.

demek asıl bilim müslümanlarda ha? islam ülkeleri hergün yaptıkları yeni buluşlarla ağzımızı açık bırakıyolar zaten.

Fakat Dinsiz biri niye merak eder?--Soruların cevabını bilmediği için merak eder.Dinsiz adam merak etmez de her soruya zaten cevap bulmuş, düşünmekten, öğrenmekten korkan, hertürlü eleştiriye kapalı hayata at gözlüğüyle bakan yobaz mı merak eder.

Bi kere olsun dürüst olun ya.Görüyoruz islam ülkelerinin s.ik.k halini bugün açıkca.

Sizde her bokun cevabı var ''allah öyle yaratmış--ol demiş olmuş'' diyosunuz.Bunu hiçbir eleştiri kabul etmeyecek şekilde savunuyosunuz.Şimdi buna inanan insan neyi merak eder ya?cevap ortada şüphe etmek günah ne merakı ne araştırması?

Kıçından konyuşuyosun.

Boşverse ya 3 günlük dünyada....

Ne demiş " Şu kısacık ömürde dert etmeye değer mi?" öyle değil mi?

--şunu söyleyen birinin müslüman olması zaten kaçınılmaz.Siz hiç ateistleri anladığınızı sanıp böyle salakça laflar yazmayın.Kendini bir ateistin yerine koyabilmen imkansızdır senin.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Böyle düşünen birinin müsliman olması hiç şaşırtıcı gelmiyor.

Böyle düşünen birininde ateist olması bana hiiç şaşırtıcı gelmiyor..Ayrıca Aristonun savunduğu teselsülün muhaliyetinden bahsederken verdiğim lokomotif örneğini anlamayan birinin zeka seviyesi hakkında ciddi şüphelerim var...(bu tip hakaretlerim hiiiç bitmez illa ki sen bitirene kadar..

demek asıl bilim müslümanlarda ha? islam ülkeleri hergün yaptıkları yeni buluşlarla ağzımızı açık bırakıyolar zaten.

Git..Erzurum FEF Kimyada ki İrfan Küfrevi oğlunun makalelerini bi oku sonra ağzın açık kalırsa filan kapatırsın..

Onlar müslümanlığı tam yaşamadıkları için o haldeler..Kur'an der "OKU" onlarda sağolsun 3 günlük dünyadan zevk almaya çalışan dinsizlerin yüzünden kahvehaneleri birahaneleri kerhaneleri doldurdular..yazık yazık acıyorum dindaşlarıma...

Soruların cevabını bilmediği için merak eder.Dinsiz adam merak etmez de her soruya zaten cevap bulmuş, düşünmekten, öğrenmekten korkan, hertürlü eleştiriye kapalı hayata at gözlüğüyle bakan yobaz mı merak eder.

Her soruya cevap bulmuş değil..sizin mantık yanılgıları ile oluşan"Allah kendinden büyük taşi yaratabilir mi? gibi" saçma sorularınızı anlıyor..Ayrıca o at gözlüğü ile bakan bilmem ne gibi ithaflar senin kendi yorumun...bana ne kimseye ne..

Bi kere olsun dürüst olun ya.Görüyoruz islam ülkelerinin s.ik.k halini bugün açıkca.

Sizde her bokun cevabı var ''allah öyle yaratmış--ol demiş olmuş'' diyosunuz.Bunu hiçbir eleştiri kabul etmeyecek şekilde savunuyosunuz.Şimdi buna inanan insan neyi merak eder ya?cevap ortada şüphe etmek günah ne merakı ne araştırması?

Kıçından konyuşuyosun.

"İNSAN NİYE MRAK EDER" iyi bunun merak et..Senin dediğin "bildiklerinin dışı"Merakın çalışma alanıdır..Ben sana niye oralarda çalışıyor diye soruyorum..

Boşverse ya 3 günlük dünyada....

Ne demiş " Şu kısacık ömürde dert etmeye değer mi?" öyle değil mi?

--

şunu söyleyen birinin müslüman olması zaten kaçınılmaz.Siz hiç ateistleri anladığınızı sanıp böyle salakça laflar yazmayın.Kendini bir ateistin yerine koyabilmen imkansızdır senin.

yalan mı?3 günlük değil mi dünya?? dert etmeye değer mi?zaten yok olmayacak mısın sen?? boşversene yaaa...ne fiziği kimyası..git 2 küçük daha devir..

Link to post
Sitelerde Paylaş
Onlar müslümanlığı tam yaşamadıkları için o haldeler..Kur'an der "OKU" onlarda sağolsun 3 günlük dünyadan zevk almaya çalışan dinsizlerin yüzünden kahvehaneleri birahaneleri kerhaneleri doldurdular..yazık yazık acıyorum dindaşlarıma...

Kınadığın birahaneler-kerhaneler yerine ölünce sana şarap içebileceğin sübyan hurilerle dolu Arap çöl cennetini verecekler bekle...

Link to post
Sitelerde Paylaş

.Kant’a göre bu görüş doğru değildir.

Kant obje hakkında evrensel bir yargıya varmaya çalışır.

Nereden çıkmıştır bu estetik?

Hangi ilkel veya kompleks duygudan evrimleşmiştir?

İnsanlar objeleri neden güzel bulurlar ve onlardan hoşlanırlar?

Yalnız insanlarda mı vardır, yoksa bazı hayvanlarda da var olup, ondan mı evrilmiştir?

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Sevgili Haci,

Bu sorularin yanitina giden yol psikoloji biliminden gecer. Cunku canlilardaki ic guduleri, beyin salgilarini, hazzin devreye giris asamasini, algilama olayini cozmeden sorularin cevabina yaklasamayiz..

Guzellik degisken bir tanimdir..Kesin bir tanimi yoktur. Gorecedir..O halde hazzin da kesin bir tanimini yapamayiz..Bir dusunur guzelligi matematiksel bir oranti olarak tanimlamis, digeri guzelligi bir idea olarak gormustur..

Bu noktada Kant, guzelligin salt bir estetik deger oldugunu, dogru ve iyi ile ozdeslesemiyecegini varsaymistir..Buna gore estetik yargilar sadece guzelin kendisine yoneliktir..Bunu metafizik gorus olarak degerlendirebilir miyiz? Pek emin degilim..Ama estetik konusunda ben Kant'a yakinim..Yine de sorulariniza en yakin cevabi psikoloji bilimi verecektir.

Sevgiler

Gaye

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili Gaye...

Benim soru temel bir sorudur.

Aslında yanıtı soruda bulabilirsiniz.

Ben bu konuda şunları yazmıştım.. Siz de quote etmişsiniz..

Nereden çıkmıştır bu estetik?

Hangi ilkel veya kompleks duygudan evrimleşmiştir?

İnsanlar objeleri neden güzel bulurlar ve onlardan hoşlanırlar?

Yalnız insanlarda mı vardır, yoksa bazı hayvanlarda da var olup, ondan mı evrilmiştir?

Burada soru var ama, sorunun cevabı da var.

Bence insanlarla ilgili hiç bir nitelik, bize ne kadar görkemli ve üstün gelirse gelsin, yalnız insanlarda yoktur.

Daha ilkel ve basit şekilde de olsa, hayvanlarda da vardır.

Bu bağlamda estetik bir istisna oluşturmaz.

Selamlar..

HACI

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 5 years later...
  • 3 years later...
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...