latimer 0 Kasım 9, 2008 gönderildi Raporla Share Kasım 9, 2008 gönderildi Kasım 2007 bilim teknik dergisinde zebra balıkları üzerinden uykuyla ilgili bir yazı var. Aşağıda. Yenibir çalışma zebra balıklarının uykusuz oldukları zamanlarda memeliler gibi gündüzleri daha fazla uyuma eğilimi göstermediklerini işaret ediyor. Çalışmaya göre balıklar gündüz saatlerinde uyanık kalmak için ışıktan memelilere göre daha fazla yararlanıyorlar. Çalışmanın yürütüldüğü Standford Üniversitesi'nden Emmanuel Mignot ve ekibinin zebra balıklarını incelemelerindeki amaçlardan biri, uykunun sırlarını çözmeye bir adım daha atmak. "çünkü" diyor Mignot, "kimse aslında neden uyuduğumuzu bilmiyor. Uykunun evrim sürecinde nasıl değiştiğini ve hayvanlar arasında ne tür farklılıklar gösterdiğini öğrendikten sonra, artık uykunun nedenini de anlamaya başlayabiliriz" Gece boyunca uykusuz kalan balıkların ışıklı ortamda nasıl rahatlıkla uyanık kalabiliklerini, neden uykusuzluğu telafi etmeye yönelik bir davranış göstermediklerini anlamak isteyen ekip, dikkatini uyku kimyasalı "hipokretin" üzerine yoğunlaştırmış ve hipokretin için var olan tek almacı etkisiz hale getiren bir mutasyonla neler olup bittiğini incelemiş. Memelilerde hipokretin sistemindeki böyle bir açık, "narkolepsi" adı verilen ağır bir uyku sorununa yol açıyor: gündüzleri engellenemez bir uykululuk durumu, gece uykusuzluğu, kas sisteminde aksaklıklar, vb... Zebra balıklarınınsa durumu yalnız gece uykusuz kalarak atlatabildikleri ortaya çıkmış. Mignot'un yorumuna göre, ışık ve tetiklediği hormon melotonin, bu balıklarda uykuyu öylesine baskılıyor ki, bir gece öncesinden kalan uykusuzluğu rahatlıkla görmezden gelebiliyorlar. Hipokretine duydukları gereksinim de , yalnızca gece uykusunun düzenlenmesi için. Araştırmacı aynı şeyin bazı kuşlar içinde geçerli olduğunu söyleyerek, aslında melatoninle yönetilen gündüz uykusuzluk davranışlarının, memeli olmayan hayvanlar arasında yaygın olabileceğine göndermede bulunuyor. Sonuçlarla ilgili genel yorumuysa şöyle: "Işık ve melatoninin rolünün evrim sürecinde bir kavşak noktasına geldiğini düşünüyorum Bu noktadan sonra daha az etkili hale geldi ve hayvanlar, uyanık kalma stratejileri için farklı yöntemler geliştirmek zorunda kaldılar" Nature News Online 16 Ekim 2007 Link to post Sitelerde Paylaş
bydanger34 0 Ocak 29, 2009 gönderildi Raporla Share Ocak 29, 2009 gönderildi vücut laktik asit salgılarda ondan hiç mi biyoloji, okumadınız Link to post Sitelerde Paylaş
NomadUn 0 Ocak 29, 2009 gönderildi Raporla Share Ocak 29, 2009 gönderildi BilgehanBengi başlarda biyolojik saat döngüsünün neden tam olarak 24 saat olmadığını sormuştu.. Ne kadar doğru olur bilemiyorum ama sanırım Dünya'nın kendi çevresindeki dönüş hızı milyonlarca yıl önce daha fazlaydı ve 24 saatten kısa zamanda dönüş tamamlanıyordu ve biyolojik saatte o şekilde evrildi.. Link to post Sitelerde Paylaş
NomadUn 0 Ocak 29, 2009 gönderildi Raporla Share Ocak 29, 2009 gönderildi Ayrıca çok az uyuyup çok büyük işler başarabilen insanlarla da tanıştım. Günde en fazla 2-3 saat uyuyup diğer insanlar gibi rahat yaşayan uç bazı insanlarla tanıştım:) Link to post Sitelerde Paylaş
CherokeKd 0 Haziran 23, 2009 gönderildi Raporla Share Haziran 23, 2009 gönderildi Neden sirkadyen ritmimiz 24 saatten uzun bilge han? Müslümanlar gibi soruyu sorup kaçıyosun. Cevap yok bişi yok. Böyle olmaz hiç etik değil. Neden sirkadyen ritim 24 saat 11-16 dakika. Yedin bitirdin sirkadyen ritmimi. Link to post Sitelerde Paylaş
CherokeKd 0 Haziran 23, 2009 gönderildi Raporla Share Haziran 23, 2009 gönderildi Sabahın bu saatinde chronotype, 25 saat sirkadiyen ritim miti, sirkadiyen ritim deneyleri, gece bazlı kontrol, ışıkla resetlenme her bi haltı okuduk. Ama kimse "Kardeşim bak biz bunu 24 saat 11-16 dakika bulduk. Bunun da sebebi şu şu şudur." dememiş. nedir bunun hikmeti? Niye uzun? Afrikadan çıktığımızda, farklı gece-gündüz sürelerine mi uyum sağlayamadık? Dünyamız yavaşladı mı? Modern hayat ampul, ateş mi bozdu bizi dicem onu da okuduk. O da değilmiş. Işık yetersizmiş sirkadyen ritmi etkilemek için. Ne yahu bu? Niye uzun? Link to post Sitelerde Paylaş
HomieSapiens 0 Haziran 23, 2009 gönderildi Raporla Share Haziran 23, 2009 gönderildi bilgehanin da dedigi gibi uyku genlerimizin vucudun kendini fiziksel olarak yenilemesini hizlandirmalaridir... asil sorun "bilinc"tedir,yine basa donmek lazim yani Link to post Sitelerde Paylaş
ofkardes 0 Haziran 23, 2009 gönderildi Raporla Share Haziran 23, 2009 gönderildi Hücre yenilenmesi uykuya ve istirahate bağlı değildir. Bazı hücreler sürekli olarak yenilenirler. Örneğin bağırsakları döşeyen hücrelerin ömrü bir gündür. Dokuya göre bu ömür bir günle birkaç yıl arasında değişir. 6 AYDAN DAHA FAZLA ÖMÜRLÜ HÜCRE VAR MIDIR,VARSA ÖRNEK VERİR MİSİNİZ?? Link to post Sitelerde Paylaş
ofkardes 0 Haziran 23, 2009 gönderildi Raporla Share Haziran 23, 2009 gönderildi Bu arada sirkadiyen ritm tam olarak 24 saat değildir... Bir düşünün bakalım niye değil? [/ TAM OLARAK KAÇ SAATTİR VE NEDEN??? Link to post Sitelerde Paylaş
alpcakir 0 Haziran 23, 2009 gönderildi Raporla Share Haziran 23, 2009 gönderildi 6 AYDAN DAHA FAZLA ÖMÜRLÜ HÜCRE VAR MIDIR,VARSA ÖRNEK VERİR MİSİNİZ?? Ölmeden hemen öncesine kadar sahip olduğun sinir ve kas hücrelerini hayatın boyunca bu hücreler bölünmeden taşımışsındır. Link to post Sitelerde Paylaş
CherokeKd 0 Haziran 23, 2009 gönderildi Raporla Share Haziran 23, 2009 gönderildi Sirkadiyen ritim 24 saat 11-16 dakikadır. Bir gün ise 23 saat 56 dakikadır. Yani arada yaklaşık 15-20 dakikalık bir fark var. Sirkadiyen ritim, bir dünya gününden daha uzundur. Bilgehandan acilen bu sorunun cevabını bekliyorum. Benim tezime göre, ya insanın afrikadan, yani sürekli gece ve gündüzün 12 saat olduğu ekvatordan, çıkışı ve dünyaya yayılışı ile ilgili bir adaptasyon artığı; ya da dünyanın dönüş süresi sürekli yavaşlıyor, bu yüzdende sirkadyen ritim bu yavaşlamayı bir süre geriden takip ediyor. Merakla bilgehanı bekliyorum. Sormuş kaçmış. BU nasıl aymazlık, bu nasıl utanmazlıktır? Soruyu sor, milelt meraktan kudursun; sonra cevap verme. Olacak iş değil. Link to post Sitelerde Paylaş
inevitable 0 Haziran 23, 2009 gönderildi Raporla Share Haziran 23, 2009 gönderildi Ben soruya bir cevap veremem üzerinde düşünmedim fakat metodoloji olarak Che gibi bir yaklaşım ancak sağlıklı sonuç verir diye düşünüyorum. Diğer türlerin uykularını araştırarak, hatta ilk uykunun ortaya çıktığı canlıya giderek onu incelemek gerek. Sinir sistemi ile birlikde ortaya çıktığı kesin tabi. Mesela bitkilerde de uykuya benzer bir yapı, gece oksijen alıp, gündüz karbondioksit almaları. Gündüz farklı gece farklı olan bu değişimi ışık meydana getirmiş ise, Che nin dediği gibi muhtemelen şu an görünen bu uyku örgüsünü de ışığın varlığı ve yokluğu örmüştür. Büyük ihtimalle. Ama ilk doğan bebek neden bu sistemi içinde barındırıyor. Ama o da zaten an an uyukluyor. Acaba bebekler gece uyumayı biliyorlar mı? Link to post Sitelerde Paylaş
UluCuvcuv 0 Haziran 23, 2009 gönderildi Raporla Share Haziran 23, 2009 gönderildi (düzenlendi) Sirkadiyen ritim 24 saat 11-16 dakikadır. Bir gün ise 23 saat 56 dakikadır. Yani arada yaklaşık 15-20 dakikalık bir fark var. Sirkadiyen ritim, bir dünya gününden daha uzundur. Bilgehandan acilen bu sorunun cevabını bekliyorum. Benim tezime göre, ya insanın afrikadan, yani sürekli gece ve gündüzün 12 saat olduğu ekvatordan, çıkışı ve dünyaya yayılışı ile ilgili bir adaptasyon artığı; ya da dünyanın dönüş süresi sürekli yavaşlıyor, bu yüzdende sirkadyen ritim bu yavaşlamayı bir süre geriden takip ediyor. Merakla bilgehanı bekliyorum. Sormuş kaçmış. BU nasıl aymazlık, bu nasıl utanmazlıktır? Soruyu sor, milelt meraktan kudursun; sonra cevap verme. Olacak iş değil. BilgehanBengi; Abi bu sorunun cevabını bende çok merak ediyorum. Neden 24 saat değil? Cevaplarsan sevinirim. Mesela bitkilerde de uykuya benzer bir yapı, gece oksijen alıp, gündüz karbondioksit almaları. Gündüz farklı gece farklı olan bu değişimi ışık meydana getirmiş ise, Che nin dediği gibi muhtemelen şu an görünen bu uyku örgüsünü de ışığın varlığı ve yokluğu örmüştür. Büyük ihtimalle. Bitkiler gündüzde oksijen alır gece de. Burada kırmızı çizginin altında kalan fotosentez hızında, Ürettiği O2 , tükettiğinden az oduğu için, geceleri oksijen alır, gündüzleri carbondioksit denmektedir. Aslında solunum her daim devam etmektedir. ( O2 alıp CO2 verme ) Haziran 23, 2009 tarihinde CasTRo tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
inevitable 0 Haziran 23, 2009 gönderildi Raporla Share Haziran 23, 2009 gönderildi BilgehanBengi; Abi bu sorunun cevabını bende çok merak ediyorum. Neden 24 saat değil? Cevaplarsan sevinirim. Bitkiler gündüzde oksijen alır gece de. Burada kırmızı çizginin altında kalan fotosentez hızında, Ürettiği O2 , tükettiğinden az oduğu için, geceleri oksijen alır, gündüzleri carbondioksit denmektedir. Aslında solunum her daim devam etmektedir. ( O2 alıp CO2 verme ) Yaw Castro ne yaptın abi? Ben onu demek istemedim ki. Öldürüdün bizi ya. :acute: Link to post Sitelerde Paylaş
BA'AL 0 Haziran 25, 2009 gönderildi Raporla Share Haziran 25, 2009 gönderildi Mehmet Dede 84 yaşında ama son elli senesinde hiç uyumadığı için iki kat daha fazla yaşamış sayılır. Başına gelenler çok ilginç; Doktorlar bana dünyada bir benim, bir de Afrika kökenli İtalya'da yaşayan bir kişinin bu tür rahatsızlığının bulunduğunu söyledi. Bana önerilen her yolu denedim. Hipnozdan tıbbi tedavilere kadar her şey uygulandı, ancak uyuyamama sorunuma çözüm bulunamadı. Doktorlar beni Amerika Birleşik Devletleri'ne göndereceklerdi. Ancak çevremdeki bazı insanlar bana 'Gidersen kafatasını açarlar' deyince korkup gitmedim.� http://www.haberform.com/haber/mehmet-dede...-dede-18349.htm Link to post Sitelerde Paylaş
UluCuvcuv 0 Haziran 25, 2009 gönderildi Raporla Share Haziran 25, 2009 gönderildi Mehmet Dede 84 yaşında ama son elli senesinde hiç uyumadığı için iki kat daha fazla yaşamış sayılır. Başına gelenler çok ilginç; Doktorlar bana dünyada bir benim, bir de Afrika kökenli İtalya'da yaşayan bir kişinin bu tür rahatsızlığının bulunduğunu söyledi. Bana önerilen her yolu denedim. Hipnozdan tıbbi tedavilere kadar her şey uygulandı, ancak uyuyamama sorunuma çözüm bulunamadı. Doktorlar beni Amerika Birleşik Devletleri'ne göndereceklerdi. Ancak çevremdeki bazı insanlar bana 'Gidersen kafatasını açarlar' deyince korkup gitmedim.� http://www.haberform.com/haber/mehmet-dede...-dede-18349.htm Asparagas gibi duruyor. Zira fareler üzerinde ki testlerde 17 gün ( tam hatırlamıyorum bunu) uykusuz kalanların öldükleri ortaya çıkmış. Link to post Sitelerde Paylaş
haci 0 Haziran 25, 2009 gönderildi Raporla Share Haziran 25, 2009 gönderildi Uykusuzluk hiç uyumamak değildir. Yeterince uyuyamamaktır. Bu haber kesin olarak asparagus.. Hiç kuşkusuz. Hiç uyumama ile nitelikli öldürücü bir hastalık vardır. Deli dana hastalığının bir türüdür. Hasta 7-36 ay içinde ölür. http://www.merck.com/mmhe/sec06/ch090/ch090c.html Link to post Sitelerde Paylaş
drekinci 0 Haziran 25, 2009 gönderildi Raporla Share Haziran 25, 2009 gönderildi Uyumamanın kriteri göz kapaklarını kapamamak değildir. Gözler açıkken de uyunur. Sevgiler. Link to post Sitelerde Paylaş
UluCuvcuv 0 Haziran 26, 2009 gönderildi Raporla Share Haziran 26, 2009 gönderildi Birde sirkadiyen ritmin neden 24 saat olmadığını anlatan çıksa Merak içersinde bekliyorum Link to post Sitelerde Paylaş
haci 0 Haziran 26, 2009 gönderildi Raporla Share Haziran 26, 2009 gönderildi Birde sirkadiyen ritmin neden 24 saat olmadığını anlatan çıksa Merak içersinde bekliyorum Sirkadian ritm kabaca 24 saattir. Bu ritmin ne zaman başladığını bilirseniz, neden tam olarak 24 saat omadığını da bilirsiniz? Evrimsel olarak sirkadian ritm ne zaman başlamıştır? Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts