Jump to content

CANLILIĞIN CANSIZ MADDELERDEN KENDİLİĞİNDEN OLUŞABİLMESİ İHTİMALİ


Recommended Posts

Yani bu hesabın canlı varlıkların asla kendiliğinden olamayacağına çıktığını söylüyorsun :lol:

Bu ihtimalin düşüklüğünü sorun etmeyen ateistler burayı kaçırmasın...

Yaw sen anlayış özürlü müsün?

Evet öylesin.

Bu ihtimalin çok düşük olması, onun gerçekleştiği ihtimali karşısında ne ifade eder bre cahil?

Canlı varlıklar var..

Onlar cansız maddeden ibaret..

Sen olamaz diyorsun..

Ama olmuş..

Bunu nasıl açıklıyorsun?

Sen gerçekten bir idiotsun..

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 139
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Bize anlat o zaman..

Bilmek istiyoruz..

Masallarını bekliyoruz..

Bildiğini iddia edenler sizlersinizki tanrı asla olamaz diyorsunuz

Ben tanrıya inanıyorum...yani daha fazla ihtimal veriyorum...yani tanrı olmayabilirde...yani canlılık kendiliğinden oluşmuş olabilir

ama ihtimalin düşük olduğu gibi bir saçmalığa!! kandırılmışız

aksini biliyorsanız bu başlığı ateistforuma taşıyıp bizkeri aydınlatacaksınız

bu korku niye?

tarihinde TylerDurdenn tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Yaw sen anlayış özürlü müsün?

Evet öylesin.

Bu ihtimalin çok düşük olması, onun gerçekleştiği ihtimali karşısında ne ifade eder bre cahil?

Canlı varlıklar var..

Onlar cansız maddeden ibaret..

Sen olamaz diyorsun..

Ama olmuş..

Bunu nasıl açıklıyorsun?

Sen gerçekten bir idiotsun..

Benim olamaz dediğim iletiyi alıntılamazsan ettiğin tüm hakaretlere sen maruz kalırsın anlama özürlü bunak seni :D

Link to post
Sitelerde Paylaş
türlerin evrimi gün gibi ortadadır.

bunu reddetmek ve aksine birşeyler ortaya koymak asla mümkün değildir.

canlıların ilk ortaya nasıl çıktıklarının tam olarak çözülememiş olması

bu işi bir tanrının yada herhangi bilinçli bir varlığın yapmış olmasını gerektirmez.

şuan yaşamımızı sürdürmemeizi sağlayan fizik yasaları dışarıdan bilinçli bir müdahale olmadan

pekala ilk canlının ortaya çıkmış olmasını da sağlamış olabilir.

murteddd, tabii ki olabilir. Bu madde ve enerjinin yapısından ve özelliklerinden kaynaklanabilir. Tanrı veya bilinçli bir varlık aramamız şart değil. Zaten arasakta bulamıyoruz. Biz sadece bugün henüz canlılığın nasıl ortaya çıktığı ile ilgili tam bir bilgiye sahip değiliz. Evet olmuş ki olmuş. Evrimle bugünlere gelmişiz. Evrim ile ilgili ve canlılık ile ilgili bilgiler zamanla çok daha iyi anlaşılacaktır. Hatta bir çok bilimin canlılık ile ilgili açıklamalara katkısı olacaktır muhtemelen.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Biyogenez 1862 de Louis Pasteur ’un yaptığı deneylerle kabul edilmiştir..Daha bundan demogoji yapacam diye Aristo amcanın atomlarını sızlatmaya gerek yok..

| türlerin evrimi gün gibi ortadadır. |

Nasıl ortada? Tümdengelim bir teoridir evrim..Yok ole 3 kuruşa 5 köfte..Evrimi 50 nesil bir araya gelse yine de gün gibi gözlemleyemez..De mevzu evrim değil zaten..Evrimin(cilerin) ilk canlı hakkında konuşup-konuşmamayı işine geldikleri gibi tercih etmeleri veya etmemeleri..Ha ilk canlı hakkında bir sürü hipotez var..Soğuk varoluş, uzaydan gelen ilk hücre (hatta usa nın elinde fotolar felan var), ototrof hipotezi vs..Bunların bizi oluşturmak için bir iradeye ihtiyaç duyup-duymaması çok tartışılır..Ama bilinmeyendir..Arasından Tanrı çıkma ihtimali de vardır..Tanrı olamaz diyorsanız bilinmeyeni biliyorsunuz demektir..Neyse yav siz bilim diye dolmalarınıza pardon doğmalarınıza sarılın ne diyeyim.. :)

Link to post
Sitelerde Paylaş
Benim olamaz dediğim iletiyi alıntılamazsan ettiğin tüm hakaretlere sen maruz kalırsın anlama özürlü bunak seni :D

Dedim ya..

Sen bir idiotsun..

Sana benim hakaret etmem mümkün değil..

Herşeyden önce sen hakaretten anlamazsın..

Canlı varlıklar var..

Onlar cansız maddeden ibaret..

Sorun nedir bre dangalak?

Onları Tanrı mı yarattı?

Peki nasıl?

Bize masal anlatmak ister misin?

Link to post
Sitelerde Paylaş
Dedim ya..

Sen bir idiotsun..

Sana benim hakaret etmem mümkün değil..

Herşeyden önce sen hakaretten anlamazsın..

Canlı varlıklar var..

Onlar cansız maddeden ibaret..

Sorun nedir bre dangalak?

Onları Tanrı mı yarattı?

Peki nasıl?

Bize masal anlatmak ister misin?

Sorunun/konunun ne olduğunu herkes anladıda bir sen anlayamadın...nedenini kendinde aramayı düşünüyormusun?

Ve hala benim asla olamaz dediğimi nereden çıkardığını gösteremedin :lol:

Konuyu en başından tekrar oku belki hatanı anlarsın ...

Link to post
Sitelerde Paylaş
Sorunun/konunun ne olduğunu herkes anladıda bir sen anlayamadın...nedenini kendinde aramayı düşünüyormusun?

Ve hala benim asla olamaz dediğimi nereden çıkardığını gösteremedin :lol:

Konuyu en başından tekrar oku belki hatanı anlarsın ...

Dedim ya..

Sen bir idiotsun..

Sen asla olamaz demedin ve ben senin asla olamaz dediğini söylemedim.

Senin hesabına göre bu durum asla olamayacak kadar uzak bir ihtimaldir dedim.

O kadar uzak bir ihtimaldir ki, olması mümkün değildir demek istiyorsun..

Bre dangalak..

Olması olanaksız dediğin şey olmuş..

Bre rezil..

Daha ne bekliyrosun..

Daha ne konuşuyorsun.

Sen önce yazılanlara bir bak.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Dedim ya..

Sen bir idiotsun..

Sen asla olamaz demedin ve ben senin asla olamaz dediğini söylemedim.

Senin hesabına göre bu durum asla olamayacak kadar uzak bir ihtimaldir dedim.

O kadar uzak bir ihtimaldir ki, olması mümkün değildir demek istiyorsun..

Bre dangalak..

Olması olanaksız dediğin şey olmuş..

Bre rezil..

Daha ne bekliyrosun..

Daha ne konuşuyorsun.

Sen önce yazılanlara bir bak.

Nereden benim hesabım olduğunu çıkarıyorsun gerizekalı konuyu baştan oku diye boşuna demiyorum

Başlığa bak;

CANLILIĞIN CANSIZ MADDELERDEN KENDİLİĞİNDEN OLUŞABİLMESİ İHTİMALİ

Çarpıtma mı?Yoksa gerçek mi?

yazdıklarıma bak

İnsanların bir tanrıya inanma ihtiyaçlarının günümüzdeki gerekçelerinden en önemlilerinden biri

canlılığın cansız maddelerden kendiliğinden oluşabilme ihtimalini çok düşük görmeleridir.

Aşağıdaki olasılık hesabı ve verilen örnekler bu açıdan bir çarpıtma mıdır...eksik yada tamamen yanlış mıdır?yoksa gerçek midir?

Eeee bizde bu ihtimalin gerçekliğini tartışmak için alıntıladık zaten

Kitabı okuduysan ve cevapları varsa neden bizimle paylaşmıyorsun? :D

Eğer bu hesap çarpıtmalarla dolu bir saçmalıktan ibaretse forum müslümanlarınıda aydınlatmış oluruz...

ama sen ne yaptın

bu ihtimal hesabının yanlışlığını gösteremediğin gibi

bu hesaptan asla kendiliğinden canlılığın oluşamayacağını çıkarıp üstümüze attın :lol:

hala geç kalmış değilsin

hakaretlerinden özür dileyip tekrar konuyu ateistforuma taşıman için artık bir engel kalmamıştır umarım

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hacı doğru söylüyor sorun nerde,

Canlı varlıklar cansız maddelerden oluşuyorlar burda anlaşılmayacak birşey yok ki..Ateistler buna tesadüf değil zorunlu diyorlar doğal seçilim diyorlar vs..E bak canlı varlıklar gözümüzün önünde oluyor zaten , adamlar burda yalan birşey söylemiyorlar ki..Bence yanılıyorlar.

Biz bu oluşuma yaratılıyorlar diyoruz tekamül kanunu diyoruz ..gerekçelerimizide gösteriyoruz..düzen diyoruz ölçü diyoruz vs..Heleki canlı biri oluyorsa ..! bence bakış açısı önemli ..

matematiksel,fiziksel , felsefi , aslında düşünmeye değer güzel bir konu..neden tavanarası olmuş halan anlamadım..hacının matematiksel ihtimallerden kaçacağını sanmıyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş
İstatistiksel olarak olamaz dediklerin olmuş..

O zaman bize kakalamaya çalıştığın istatistik tümüyle geçersiz.

En başa geçelim..

Cansız maddeden canlıların çıkması olasalığı ne kadar düşük olursa olsun, canlılar var mı?

Ve onlar cansız maddeden oluşmuşlar mı?

Sorun nedir?

Soruyu senin anlayacağın basitlikte yazıyorum

1.İhtimali düşük olan canlılığın cansız maddelerden bilinçli bir tasarımcı olmadan kendiliğinden oluşması

2.Bu ihtimali hesaplayan bilim adamlarından alıntılar yaptım...benim iddiam değil...önyargısız bir şekilde gerçekliğini öğrenmeye çalışıyorum

3.Olasılık hesabı yanlış değilse bundan imkansızlık sonucu çıkaran sensin...o halde bir ''tanrı'' gerekliliğini kabul ediyorsundur :D

4.Bu olasılık hesabı ''ama canlılık var öyleyse cansız maddelerden kendiliğinden oluşmuş demektir...olasılık hesapları saçmalıktır'' teziyle çürütülemez

5.Öncelikle sana göre imkansız sonucunun çıktığı bu olasılık hesabının yanlışlığını ...asıl gerekli şartları belirtmelisin.

Britannica Bilim Ansiklopedisi

... Yeryüzündeki tüm canlı organizmalardaki proteinler gibi karmaşık polimerlerin yapı blokları olan aminoasitlerin tümü, aynı asimetri tipindedir. Adeta tamamen sol-ellidirler. Bu, bir bakıma, milyonlarca kez havaya atılan bir paranın hep tura gelmesine, hiç yazı gelmemesine benzer. Moleküllerin nasıl sol-el ya da sağ-el olduğu tamamen kavranılamaz. Bu seçim anlaşılmaz bir biçimde, yeryüzü üzerindeki yaşamın kaynağına bağlıdır. (Fabbri Britannica Bilim Ansiklopedisi, cilt 2, Sayı 22, s.519)

Prof. Dr. Ali Demirsoy

(Biyolog, Hacettepe Üniversitesi):

Özünde bir Sitokrom-C'nin dizilimini oluşturmak için olasılık sıfır denecek kadar azdır. Yani canlılık eğer belirli bir dizilimi gerektiriyorsa, bu tüm evrende bir defa oluşacak kadar az olasılığa sahiptir denebilir. Ya da oluşumunda bizim tanımlayamayacağımız doğaüstü güçler görev yapmıştır. Bu sonuncusunu kabul etmek bilimsel amaca uygun değildir. O zaman birinci varsayımı irdelemek gerekir... Sitokrom-C'nin belli bir aminoasit dizilimini sağlamak, bir maymunun daktiloda hiç yanlış yapmadan insanlık tarihini yazma olasılığı kadar azdır (maymunun rastgele tuşlara bastığını kabul ederek). (Prof. Dr. Ali Demirsoy, Kalıtım ve Evrim, Meteksan Yayıncılık, Ankara, 1995, Yedinci Baskı, s. 61)

Bir enzim ortalama 1000 aminoasitten meydana gelmiştir. 100 aminoasitten meydana gelmiş bir enzimin 20 aminoasitle verdiği kombinasyon 20100'dür. Tüm evrendeki atom sayısının 1080, evrenin oluşumundan bugüne kadar geçen saniyelerin sayısının 1016 olduğu düşünülürse, belirli bir dizilime sahip bir enzimin ortaya çıkma şansının ne kadar düşük olduğu anlaşılabilir. Bu durumda enzimler nasıl ortaya çıkmıştır? (Prof. Dr. Ali Demirsoy, Yaşamın Temel Kuralları, Genel Biyoloji/Genel Zooloji, Cilt 1, Kısım 1, 5. Baskı, Sf. 569)

Esasında bir proteinin ve çekirdek asidinin (DNA-RNA) oluşma şansı tahminlerin çok ötesinde bir olasılıktır. Hatta belirli bir protein zincirinin ortaya çıkması şansı astronomik denecek kadar azdır. Birçoğu bu oluşumların Tanrısal olduğunu savunur. (Prof. Dr. Ali Demirsoy, Kalıtım ve Evrim, Meteksan Yayıncılık, Ankara, 1995, Yedinci Baskı, s.39)

Prof. Fred Hoyle:

Fred Hoyle'ün cansız maddelerden hayatın kendi kendine oluşmasının imkansızlığını açıkladığı kitabı; "The Intelligent Universe (Akıllı Evren)". Bütün evreni kaplayan bir hurda yığını olduğunu varsayın. Ve bu hurda yığınının içinde Boeing 747'ye ait parçalar ve elektrik devreleri karışık ve birbirinden bağımsız olarak bulunsun. Bu hurda yığınına bir kasırga isabet etsin. Bu kasırganın ardından tüm parçaları biraraya gelmiş uçuşa hazır bir Boeing 747 çıkabilir mi? (Fred Hoyle, The Intelligent Universe, Dorling Kindersley Limited, 1983, s. 19)

Michael Pitman:

Bilindiği üzere evrende 1080 kadar atom var ve Big Bang'in patlamasından bu yana 1017 saniye geçti. Yaşamın devam edebilmesi için de 2000 tane temel enzime ihtiyaç var. Bu enzimlerden bir tanesinin bile tesadüfen oluşması için 1020 den daha fazla bir olasılık gerekir. Bütün hepsinin tesadüfen oluşması için ise 1040000 ihtimal de bir ihtimal oluşmalıdır. Böyle bir ihtimalin oluşması için bütün evrenin organik bir çorba olduğunu düşünsek dahi bu imkansızdır. (Michael Pitman, Adam and Evolution, 1984, s. 148)

Zamanın hiçbir faydası yoktur. Canlı bir sistemin dışındaki biyomoleküller zamanla çözülmeye eğilimlidirler, yapılanmaya değil. Biyomoleküllerin tümü çoğunlukla birkaç gün dayanacaklardır. Zaman kompleks sistemleri ayrıştırır. Eğer büyük bir kelime (bir protein) ya da bir paragraf tesadüfen meydana gelmiş olsa da, zaman onu bozmak için işleyecektir. (http://www.pathlights.com/

ce_encyclopedia/08dna04.htm; Scientists Speak About DNA; [Michael Pitman, Adam and Evolution, 1984, s. 233)

Prof. Cemal Yıldırım:

Yaşamın rastgele ortaya çıkamayacağını kanıtlamak için öne sürülen savlardan birisi de, işe yarayabilecek bir enzimin oluşma olasılığının inanılmaz düşüklüğüdür. Tipik bir enzim 100 aminoasitten oluşur. 20 tane aminoasit bulunduğuna göre, 20100 kombinasyon söz konusudur. Bu kadar kombinasyon içinde bir seferde şans eseri belli bir enzimin oluşma olasılığı 10130'da birdir. Yine göz ardı edilen nokta, moleküler kinetiğin rastlantısal (şans eseri) olmadığı, işlevsel enzimlerin sürekli oluştuğudur. (http://yolgezer.fisek.com.tr/

renkler/evrim.html - Cemal Yıldırım, Evrim Kuramı ve Bağnazlık, Ankara 1998)

Prof. Chandra Wickramasinghe:

New York Üniversitesi kimya profesörü ve DNA uzmanı Robert Shapiro, sadece basit bir bakteride bulunan 2000 çeşit proteinin rastlantısal olarak meydana gelme ihtimalini hesaplamıştır. Elde edilen rakam, 10 üzeri 40.000'de 1 ihtimaldir. Chandra Wickramasinghe bu rakam karşısında şu yorumu yapar:

Bu rakam (10 üzeri 40.000) Darwin'i ve tüm evrim teorisini gömmeye yeterlidir. Bu gezegenin ya da bir başkasının üzerinde hiçbir zaman (hayatın doğabileceği) bir ilkel çorba olmamıştır ve yaşamın başlangıcı rastlantısal olarak gerçekleşemeyeceğine göre, amaçlı bir aklın ürünüdür. (F.Hoyle, C.Wickramasinghe, Evolution from Space, Simon and Schuster, s.148)

W. R. Bird:

Eşi olmayan dizilim 102.000.000 alternatiften yalnızca bir seçenektir. İlk yaşamın kaynağının eşsiz bir olay olduğu ve olasılık ile tartışılamayacağı sonucunu kabul etmek zorunda kalıyoruz. (W. R. Bird, The Origin of Species Revisited, sf. 303)

Virüs seviyesinin üzerinde yaşayan en basit birim inanılmayacak derecede komplekstir. Sanki amip basit bir başlangıç işlemine sahipmiş gibi amipten insana evrim sık sık konuşuluyor. Tam bunun tersine, eğer hayatın basit moleküler bir sistemden geliştiği doğru ise, bu durumdan amip durumuna kadar gelen sistem en azından amip - insan arasındaki kadar büyüktür. (129. W. R. Bird, The Origin of Species Revisited, sf. 298)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Normalde Tavanarası konularına yazmam.. Ama burada konu anlamsız bir inatlaşmaya dönmüş. Müdahale etme gereği duydum.

Birincisi, konunun tavanarasına taşınma nedeni.. Konu tavanarasına taşındı, çünkü demagojik çarpıtma içeren alıntılar içeriyor. Yapılan alıntının nereden yapıldığı belli. Ve alıntıların içindeki alıntılar da ya bizzat yaratılışçı şaklabanların demagojileri ya da Ali Demirsoy'dan yapılanlar gibi, aslında başka bir şey kastedilen bir yazıdan, artniyetli olarak eksik alıntılama yaparak, yazarın anlatmak istediğinin tam tersini söylüyormuş izleniminin okuyucuya verilmesi.

Bir boeing 747'yi oluşturan parçalar, dışarıdan bir etmen olmadan bir araya gelmez. Çünkü bunların bir araya gelmesi sonucunu doğuran ve parçalar arasında çalışan kimyasal/fiziksel bir mekanizma yoktur. Ama bunu organik moleküllere genellemek yalancılığın daniskasıdır. Sir Fred Hoyle zamanında proteinlerin nasıl kodlandığı, mRNA'nın DNA'dan nasıl kopyalanıp ribozoma geldiği, ribozomda mRNA'nın koduna göre tRNA'ya bağlanmış aminoasitlerin nasıl bir araya getirildiği.. bilinmediği için, Hoyle'un bunu söylemesi, biliminsanına yakışmayan bir öngörüsüzlük ve felsefi bir eksiklik sayılabilir.. Ama günümüzde birisi bu sözleri hala gelip "efendim protein sentezi, embriyonun oluşması.. vb için dışarıdan müdahale gelir yoksa bu parçalar asla kendi dinamikleri ile bir araya gelmez" gibi bir -ilkel- savı desteklemek için kullanıyorsa, sahtekardır. Çünkü uçak parçaları uçak parçasıdır, aminoasitler aminoasit. Uçağın parçalarının bir beynin yönettiği bir elle birleştirilmesi, aminoasitler için de aynısını gerektirmez. Bunu söyleyen Hoyle'unki dargörüşlülüktür. Ama aminoasitlerin nasıl bir araya geldiğinin en ince ayrıntılarıyla bilindiği günümüzde hala bu sözlerin zikredilmesi, şarlatanlıktır, sahtekarlıktır, yalancılık ve dolandırıcılıktır.

Gelelim Ali Demirsoy'a.. Ali Demirsoy'un kitabını alın okuyun. Sanki Demirsoy, sitokrom C enzimi Allah tarafından yaratılmıştır demiş gibi bir izlenim verilmiş.. Oysa Ali Demirsoy, bu sözleri, evrimin mekanizmaları konusunda yaygın bir yanlış anlamayı bertaraf etmek için kullanıyor. Birisi, sitokrom C enzimi, durduk yerde bileşenlerinin rasgele bir araya gelmesi ile ortaya çıkar/çıkmıştır diyorsa apaçık bir yanlış ifade kullanıyordur. Evrim kuramı da bunu öne sürmez. Evrim kuramının böyle bir şeyi söylediğini öne süren ya zavallı bir cahildir ya da utanmaz bir sahtekar. Sitokrom C enzimi bu hali ile pat diye bileşenlerinin bir araya zar atılır gibi rasgele gelmesi ile oluşamaz. Sitokrom enzimi, üç milyar yıllık bir evrimin, çok basit halinin -fizik ve kimya kurallarına tamamen uygun ve dolayısıyla rastlantı olmayıp zorunluluğun sonucu olan- çok ilkel mekanizmalarla bir araya getirilmesi ile başlayan bir sürecin bugüne ulaşmış muazzam karmaşıklığıdır.

Canlılığın ilk olarak nasıl başladığını kesin haliyle bilmiyoruz. Ama nasıl olabileceği yolunda bir çok öngörü var. Bunlar, tamamen, bilinen fizik ve kimya işlemleri sonucu doğada bulunan inorganik malzemelerden başlayarak kendini kopyalayabilen ve ortamdan kendini bir şekilde yalıtlayıp ortamla seçici madde alışverişi yapan yapıların nasıl ortaya çıkabileceği ile ilgili. Ve bunların bir çoğu da son derece başarılı ve üstelik laboratuarda uygulaması olan öngörüler. Henüz tam olarak hangisinin doğru olduğunu bilmememiz, yaşamın bunlardan biriyle ya da henüz keşfetmediğimiz bir yolla bilinçli müdahale gerektirmeden başlamadığı anlamına gelmez.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sayın deicide

>>>Birincisi, konunun tavanarasına taşınma nedeni.. Konu tavanarasına taşındı, çünkü demagojik çarpıtma içeren alıntılar içeriyor

Konuyu açma sebebini defalarca vurguladığım gibi bu demagojik çarpıtmalarla oluşturulmuş ihtimal hesabının gerçekliğini tartışmaya açmak

Forumda sıklıkla kullanılan bir argumanı çürütmek

Madem hepsinin cevapları var neden tavanarasına kaldırılıp korktuğunuz izlemini veriyorsunuzda

ateistforumda bunun aydınlatılmasına imkan vermiyorsunuz?

Link to post
Sitelerde Paylaş
haci kardeş

sen anibal, bağlantı, ozrurruh, ve diğer ateistler sıkışınca sürekli hakaret edip duruyorsunuz

inandıklarınızı savunamamanın bir öfkesimi bu, üzülüyorum halinize yaaa

ayrıca işine gelmeyince atarım, uzaklaştırırım, cazalandırırım, falan filan diyerek tehdit ediyon sen kendini ne sanıyorsun

Hakaret mi?

Bilimi iğfal eden sizlere hakaret etmek? Asıl büyük hakareti kendinizi yaptığınızın farkında mısınız?

Kaç milyar insan yaşıyor?

6 Milyar mı? Peki kaç milyar insan gelip geçti?

O hesabını yaptığının bilmem ne molekülünün bu kadar insanda herbirinde başka olduğunu biliyor muydunuz?

Örneğin, hemoglobine bakın bakalım. Her insanın hemoglobini farklıdır.. Nasıl yani, nasılı şöyle..

Hemoglobin veya benzeri böyle uzun proteinler, hurda moleküllerden oluşur. Yani, mesela %80'i işe yaramaz.

Ve bu nedenle, onları sentezletecek dizide oluşan/oluşacak mutasyonlar etkisiz olarak kalır. Bu yüzdende her insanda bu protein farklıdır. Velev ki, oluşan mutasyon, işe yarayan bölümde, olmadık bir yerde ortaya çıkarsa.. O zaman insan anemi olur, hiç yaşayamaz veya kanın oksijen taşıma kabiliyeti artar, daha hızlı koşabilir olur..

Ve emin olun, her insanda bu molekül farklıdır. Ama az, ama çok. Ve farklılıklar belli başlı noktalara toplanır ki, bu noktalar, insan ırklarına göre gruplanır.

Şimdi bu hesabı bir baştan yap bakalım.. Senin işini, o 10 üzeri 650 molekülden 10 üzeri 629 tanesi görebiliyor.. Bu ne iş olacak? Yani, 300 elemanlı bir proteinin, sadece 18 elemanı doğru yerde olsa yetiyor zaten.. Ötesi traş, hikaye..

Sizin böyle cehaletle, böyle bir aymazlıkla gelip bunları yazıyor olmanız, biyokimya bilmeyen ve bilmek zorunda olmayan insanları böyle kandırmaya, aldatmaya çıkmanız, acaba hangi sıfatla izah edilebilir?

Kaldı ki, bilim bunun tesadüfen değil, evrimle ortaya çıktığını söyler, neyin tesadüf hesabıdır bu?

Sizin, insanları açıkca, cehaletlerinden faydalanarak kandırmaya çalıştığınız aşikar. Sizce bu acaba iyi niyet mi? Böyle yapan, insanları kandırmaya çalışan sizler için, söyleyebileceğimiz en iyi söz, soytarı olacaktır. Aklı sıra komiklik yapmaya çalışan zavallılar diyebiliriz size. Ki bunu da ancak çok iyi niyetle düşünürsek..

Ama biz sizin niyetiniz biliyoruz. Bu aldatmaca, basit bir palyaçoluk vakası değil ki.. Sizler, bunu bilerek ve isteyerek yapmaya çalışna, bunu artniyetli olarak, insanları kandırıp dolandırmak, onların hayatlarını zehir etmek için yapıyorsunuz.. Böylece, H.ÜZmez gibi yapacak, ufacık çocukları derin derin teneffüs edecek, sonrada allah, o molekülü yaratan buna cevaz vermiş diyerek kendinizi aklayacaksınız.

İşte sizin bu aldatmacadaki niyetinizin, milletin ırzı, namusu, malı, mülkü, emeği, şerefi vs. bunlaır gaspetmek, iğfal etmek olduğunu biz biliyoruz. Ve sizin bu niyetinizi ve bu niyete olan amelinize yakışan sıfatı size takıyoruz: Şapşal, sapık, utanmaz, rezil, adi ve şerefsiz..

Eğer siz, niyeti tecavüz, yağma, talan, mal, can ve ırz gaspetme olan birinin şerefsiz olmadığını iddia ediyorsanız, o sizin insanlıktan nasip almamış olmanız sorunudur..

Link to post
Sitelerde Paylaş
haci kardeş

sen anibal, bağlantı, ozrurruh, ve diğer ateistler sıkışınca sürekli hakaret edip duruyorsunuz

inandıklarınızı savunamamanın bir öfkesimi bu, üzülüyorum halinize yaaa

ayrıca işine gelmeyince atarım, uzaklaştırırım, cazalandırırım, falan filan diyerek tehdit ediyon sen kendini ne sanıyorsun

influenza, seni tanımıyorum, tavrını tarzını bilmem. Görüşünü ve inancını da bilmiyorum. Ancak benim hakkımda yanlış bir şey söylüyorsun. Benim forumda şimdi çok sevdiğim bir bayan katılımcı ile tartışmam esnasında bir iki hoş olmayan sözüm olmuştur. Fakat forumda hakaret sözüm yoktur. Varsa bulup getirsinler buraya. Ben burada görüp görebileceğin en yumuşak konuşan ve tartışan insanlardan biriyim. Hele bir müslümana asla en ufak ters bir sözüm olmamıştır. İnançlarına katılmasamda insan olarak ve buraya katılıp kendilerini sorgulayabildikleri için saygı duyarım onlara.

Bu ne şiddet bu ne celal diye bende söylüyorum. Yani son günlerde bende şaşırıyorum bu duruma. Şu başlık açıldı ve tartışılıp kendi halinde zamanını doldurunca arşive kayıp gidecekti. Oysa öyle bir tepki ile karşılaştı ki, şimdi çoğu kişi daha çok ilgilenir oldu. Nedir yani bu kadar öfke? Saçma soru diye bir şey olmaz. Bu haci nin kendi sözü. Bu forumda o kadar uzun tartışmalar yapılıyor. Gelir üç beş bilgili kişi konu hakkında görüşlerini söyler, bilgiler verir. Herkes görüşlerini anlatır, savunur, tartışır. Yani her zaman ki gibi işte. Ben bu kadar sinirli olanları daha sakin olmaya ve tartışmaları olağan karşılamaya çağırıyorum. Çağrım kimin umurunda ise artık...

Link to post
Sitelerde Paylaş

vhdt

Çıldırtan ihtimal hesapları

Evrimcilerin diğer bir çıkmazı da, yeni bir genin tesadüfen meydana gelmesinin ihtimal dahilinde olmamasıdır. Bildiğimiz gibi en küçük genler 100 civarında nükleotidden yapılmışken, binlerce nükleotidden yapılmış genler de vardır. En basitinden 100 nükleotidden oluşan bir geni düşündüğümüzde, 100 nükleotid için 4100 değişik sıralanma ihtimali vardır. Bunlardan sadece bizim aradığımız nitelikte bir genin ortaya çıkması için, 2 ussu 499 kadar deneme yapmak gerekir (60 basamaklı bir sayı). Bu kadar ihtimali denemek isteseniz ve her saniyede bir deneme yapsanız, bırakın dünyanın 5 milyar yıl yaşını, kâinatın 15 milyar yıllık yaşı bile yetmez. Arka arkaya milyarlarca kâinat yaşı kadar bir süre gerekiyor. 1.000 nükleotidden oluşan bir geni elde etmek için de, ortalama olarak 2 ussu 4999 tane denemeye ihtiyaç vardır (600 basamaklı bir sayı). Bunun için l0580 kâinat yaşı kadar süre gerekiyor. Ayrıca bu denemeyi yapacak ve mantıklı sonucu bulduğu zaman onu imha etmeden kullanacak ve ondan gelecek nesillere aktaracak bir mekanizmaya da ihtiyaç vardır. Sadece 100 nükleotidden oluşan en ufak bir genin bile bir araya gelmesi bu kadar imkânsız ise, nasıl olur da 30-40 bin gen tesadüfen ortaya çıkar ve sanki ne yapacaklarını biliyorlarmış gibi bir araya gelerek uyumlu bir sistem oluştururlar?

anibal:

Vay anasını sayın seyirciler.. Demek bizim ömrümüz kainattan uzunmuşta haberimiz yok. Bu hesap külliyeten yanlış biraderim. Amino asitlerden protein çıkmaz. Bir DNA Geni hiç çıkmaz. Böyle bir ihtimal yoktur. Şu kadar düşük filan değildir bu, sıfırdır.. Bu hesabı yapan salağa söyle, önce biraz kimya okusun..

Aminoasitlerden polimerler oluşur. Bu aşamadan sonra protobiyont ve progenoteların oluşumuna doğru olan yol önüne çıkar. Bu iki uzun zincir ise hexanükleotitler aşamasıyla RNA zincirine temel olan peptitler gibi kendini kopyalayaiblen molekülleri ortaya çıkarır. Sonuçta RNA oluşur ve RNA protein sentezi yapabilir. Ötesi mi? Sana bedava biyokimya dersimi vereceğiz, git kendin öğren. Bu işlerin üstadı Kaufmann'dır. Kendisi en son Pensilvanya Üniversitesinde idi. Git, müridi ol, öğren nasıl olurmuş..

Doğru hesap: 300 aminoasit uzunluğundaki bir molekülün oluşumu ihtimali 2.04 x 10^390 değil, Yüzde yüzdür. Çünkü hypercycle olmayacak şekilde bu aminoasitler monomerleşemez. Monomerler ise polimer olmaya başlamadan rahat duramaz. Bu yüzden aminoasitlerin uygun sıcaklık, yoğunluk, kimyasal çevre vs. ortamında RNA'ya dönüşüp canlanması bir ihtimal, düşük bir ihtimal değil zorunluluktur.. Bu uygun koşulların bir gezegende ortaya çıkma çıkma ihtimali gezegen sistemi başına... Git Sagan oku öğren, onu da kendin bul...

Link to post
Sitelerde Paylaş

vhdt:

Ya mikrop pes yani.

Yanlis anliyorsun beni. Hepsi 1 olunca kartistirdin galiba. Soyle diyelim :

Adenin: A

Guanin :G

Timin: T

Bir DNA yapcez. ATGGTAATGGATGG dizisini olusturcez.

Kac ihtimalimiz var 3.

ATGGTAATGGATGG olusmasinin ihtimali kac ?

1234567890123456

(1/3)^16 = 2.3 e-8 Yani. yaklasik 230 milyarda 1 ihtimal

MichRoph:

Yine yanlış hesap. (1/3)^16'yı 4!*4!*6! ile çarpman gerekirdi. Permutations çalışmalısın...

İkinci yanlış, bizim bir şeyin ihtimalinin deneme sayısıyla olan ilişkisiyle ilgili konuşuyor olmamız. O şeyin ihtimali, kendi içinde bu hesaplara sahiptir zaten. Direk olarak evrimin ihtimali on üzeri eksi bilmem kaç diyerek başlıyoruz biz. Bunun sorgulanması daha sonra. En azından ben şu anda işin bu kısmıyla ilgilenmiyorum. Desen ki "ben onu sana demedim, anibal'a verdiğim cevaptı bu, sen kendi soruna verildiğini sandın," o zaman tamam.

anibal:

vhdt, yanlış hesap.. Bu diziler böyle torbadan çekerek oluşmaz. Bu diziler parça parça oluşur, üstelik öyle random filan da değildir. Bu şekilde uzamaya çıkan moleküller kopar, uzayıp gidemez. Ancak peptid gibi formlar ortada kalabilir. Ve onlar ise, kendini kopyalar. Böylece NNNN gibi 4 vs. adımlı gruplar oluşur. Bunlarda kendi arasında bağ kurarak uzun zincirleri, polymerleri oluştururlar.

Bak, şu noktadan söyleyeyim. Torbadan çekerek uzun zincirler yapamazsın. Önce kısa ve "self-replicated" zincirler oluşur. Bunlar ise replikasyon ile birlikte uzun zincirleri oluşturur..

Sana en başında, doğada tesadüf yoktur demedik mi? Tesadüf senin kafanın içindedir. Kafan o kadar boş ki, tesadüf ve hesabı hespini kaplamış. Sorunun acayipliğine bak: 600 AA'lı protein nasıl oluşabilir? Pes, bu sorunun mevzusu konu kim sen kim? Protein doğal yollardan bu şekilde amino asit tepkimesi ile oluşmaz. Ancak amino asitlerden RNA oluşur ve RNA katalizörlüğünde basit DNA formuna ulaşılır. Bu form ise proteini kendi kataliz ederek kendi üretir. Yani, ortada bir tesadüf değil, bir kaide vardır. Eğer uygun enerji, madde vs. ortamı varsa doğada herhangi bir dış müdahale olmadan DNA oluşup protein sentezini başlatabilir ki ötesi gelir.

Senin aptal hesabın burada takılmaktadır. Protein oluşması ihtimali %100'dür. Soru "Nerde ve ne zaman?" olabilir. Ayda protein oluşamaz. Venüste protein oluşamaz. Ama marsta oluşabilir, tanrı filan gerekmeden.. Neden? Atmosfer ve suya sahip o büyüklükte bir gezegende dönemsel ve sürekli enerji madde varyasyonları çok fazladır. Ekvatoru pişiyor olabilir, ama kutupları donuyor olacaktır. Bu atmosfer ve su varsa, gezegendeki sıcaklığın denge aramasına yol açar ve ekvatordan kutba kadar çeşitli ısılarda kuşaklar oluşur. Dahası bu kuşaklar durağan değildir. Enerji farkları iklimleri ortaya çıkarır ve bir yerdeki madde (su, toprak, karbon vs) atmosferik hareket, likitlerin hareketi ve tektonik/volkanik hareketle gezegen yüzeyinde boyuna dolaşır. Bu demektir ki, mesela -50 dereceden +1500 dereceye kadar her hangi bir sıcaklıkta bu maddeler işlenecektir. Dahası burada oluşacak aminoasitlerde aynı etmenlerle daha farklı koşullarda olan yerlere taşınacaktır. Yani, suda aminoasitler birleşemez mi? Karada birleşir, denize taşınır, çünkü yağmur yağar ve bunları toplar.

Demekki, su ve daha iyi bir atmosfere sahip olduğu devirlerde Mars'ta protein oluşması gayet muhtemeldir. Eee, X milyar yıl önce mars'tan kopup gelmiş bir göktaşında ilkel bakteri fosillerine benzer oluşumlar bulunuyor. Bu ne demektir?

İşte bu varyasyonu ortaya koyduğunuzda yaşamın başlaması bir ihtimal filan değildir. Yaşamın iki ihtimali vardır: Var veya Yok. Uygun koşullar varsa, var. yoksa yok.. Ve eski dünyada uygun koşullar gani gani mevcuttu. Demek ki var..

Kısaca, tuzruhu ve çinko varsa, çinko tuz ruhuna düşerse, hidrojen çıkma ihtimali gibi bir sorgu abesle iştigaldir. Bu 2+2 nin 4 etme ihtimali nedir gibi bir sorudur. Bu maddeler, enerji vs. orada olduğuna göre, RNA'ya uzanan polimer seyahatinin başlaması zorunludur. RNA'dan öteside aynı şekilde.. Çünkü şartlar bunu gerektirmektedir. Hidrojen çıkacaktır Tuz ruhuna atılan çinkonun olduğu yerde. Oturup böyle aptalca ihtimalleri hesaba çıkmak...

Bak ihtimal hesabı.. Tuz ruhunun derişimi şu.. Sudaki oranı bu.. H+ ve CL- iyonlarının istatistik dağılımı şu. Bileşik kovalent su moleküllerinin dağılımı ise bu. Su kütlesine göre çinkoya ulaşabilecek Klor sayısı budur, tirlyonda bir, o halde H serbest kalamaz, hidrojen çıkmaz... İşte yaptığın aynen böyle bir hesap.. O kapta ısı var mı? Mutlak sıfır değilse, molekül hareketi var. O halde? Klor ve Hidrojen serseri mayın gibi gezinecek gidip çinkoyu bulacaktır, hiç merak etme. İşte bu tesadüftür. Senin hesabın yoluyla şimdi otursak, bu tepkimenin ihtimali sıfır çıkar be...

Evet, şaşırdığın husus şu. Entropi denen bir meret vardır. Bu yüzden de koşullar mikro ve makro ölçekte değişir. Hem iyi, hem kötü yöne. Bu değişen koşullar bilinmeden zarın kaç geldiği bilinemez. Koşulları biliyorsan, zarın kaç geleceği bellidir. Ama koşulları tam olarak ölçmek için zaman ve paran yoksa olası ihtimaller kümesi üzerinden gidersin. Buna raslantı hesabı denir. Ama hikayedir. Zarın 1 gelme olasılığı 1/6 değildir. Atış açısı, sürtünme, zarın ağırlığı vs. vs. bakarsan zarın 1 gelme olasılığı ya evet, ya hayırdır. O kadar ki iki ihtimal bile yoktur. Bu zar bu yörünge ile bu noktaya gidiyorsa 1 gelecektir. Veya 3, yada 6... Başka hiç bir ihtimal yoktur..

Ve aynı şekilde. Bu maddeler ve enerji biraradaysa peptidlerle başlayan yolculuk hücre ile ilk mola yerine varacaktır. Senin bakacağın bu hem matematik olarak hemde biyoloji olarak yanlış ve ahmakça hesaplar değildir. Bakacağın yer ve zamanda uygun koşulların mevcudiyetidir. Ötesi, ossuruktan teyyaredir. En başından beri diyoruz, hala zort zort kokutuyorsun ortalığı..

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...