AKLIMIZ MI DUYGULARIMIZ MI?

[baglanti 0]

NEDEN AKLIMIZI KULLANMAK YERİNE DUYGULARIMIZLA SÜRÜKLENİRİZ?

Beynimiz, duygular ve müşteri bağlılığı

Ne çok işitmişizdir: "İnsan akıllı hayvandır". Ama değildir. Yani aklımızı düşündüğümüzden çok daha az kullanırız. Örneğin; matematik problemi çözerken, plan program yaparken, bir sorun yaşadığımızda düşünürken ağırlıklı olarak aklımızı kullanırız.

İyi ki de böyle yaparız çünkü yaşam akarken her durumda aklımızı kullanmaya çalışıyor olsaydık başımız fena halde derde girerdi. Kırkayağa sormuşlar: Yahu kırkayak senin kırk ayağın var, bunları birbirine karıştırmadan nasıl yürüyorsun? Kırkayak; "Vallahi hiç aklıma gelmemişti, bir düşüneyim" demiş, paralize olmuş. Arabayı kullanırken 100 metre ilerdeki kırmızı ışıkta durmak için hiçbir hesap yapmam.

Aklım başka bir yerde olabilir. Telefonla konuşuyor olabilirim. Ama tam yerinde dururum. Benim güzel beynim gerekli tüm hesapları yapar. Sürtünme gücü, arabanın aerodinamik hesabı, rüzgarın hızı ve yönü, frene ne kadar güçle basacağım bunlara dahildir.

Müşteri bağlılığı ve duygular Neden İstanbul’da gidebileceğim ve memnun olacağım en az 20 restoran varken, kör değneğini bellemiş gibi üç tanesine giderim? Neden çok yakında bir sürü banka şubesi varken uzaktaki bir şubeyle işlerimi yürütürüm? Neden bir sürü mağaza varken hep birine gider alacağımı alırım? Alışveriş ettikleri mağazadan "çok memnun" olduklarını söyleyen müşteriler ikiye ayrılıyor: Firmayla çok sıkı duygusal bağı olanlar ve olmayanlar.

Müşteri kaybı, kullanım sıklığı, toplam ciro ve toplam harcama gibi kriterler açısından müşteri davranışını irdelediğimizde çok net bir resim ortaya çıkıyor: Duygusal açıdan memnun olanların getirisi, rasyonel açıdan memnun olanlara göre çok daha fazla oluyor. Yani daha çok ve daha sık satın alıyorlar. Oysa her iki grup da eşit derecede memnunlar. Ayrıca rasyonel açıdan memnun olanların davranışı, memnun olmayanların davranışından da pek farklı değil.

Beynimiz ve duygusal bağlılık Bir ürüne, hizmete veya bir markaya duygusal olarak bağlılık gösteren bir kişinin beyin aktivitesi, diğer müşterilerinkinden farklı olabilir mi? Evet farklı oluyor. Kişi bağlı olduğu ve olmadığı markayı düşündüğünde, beyin aktivitesi bağlı olduğu firma söz konusu olduğunda çok daha fazla oluyor. Bu aktivite beyinde duyguların işlendiği bölgede yer alıyor.

Bu da bize; duygusal bağlılıkla satın alma arasında güçlü bir nörolojik bağ olduğunu gösteriyor. Daha da ilginci duygusal memnuniyeti yüksek olan gruplarda:

1. Daha çok harcama yapılıyor. Bir otel zincirinde bu oran yüzde 100’e ulaşıyor.

2. "Müşteri kaybı" yüzde 37 daha az.

3. 12 ay içinde harcama oranını yüzde 67 daha fazla arttırıyor. Oysa bu artış rasyonel olarak memnun olanlarda yüzde 8 düzeyinde kalıyor.

4. Bir süpermarket zincirinde mağazayı ziyaret yüzde 20 daha fazla ve mağazaya katkı yüzde 100 daha fazla.

5. Bir TV kanalını bir misli daha fazla seyrediyorlar ve reklamları izleme oranı yüzde 100 daha fazla.

Kaynak: J.H.Fleming, C.Coffman, J.K.Harter. Manage Your Human Sigma. Harvard Business Review, July-August 2005

Yazan : Emre Konuk

Birçoğumuz bu yazıda kendini bulabilir değil mi? Tabii bu yazının içeriğinin dışında da çeşit çeşit duygu durumları vardır. Bunları hepiniz tahmin edebilirsiniz. Herkes duygularıyla hareket etme konusunda aynı değildir. Kimi insanlarda duygu kontrolü yüksek kimi insanlarda ise zayıftır. Kimi insanlar ise insanların duygusal zaaflarını bilir ve bunları kullanır. Ne çok örneği vardır hayatta. İşin garibi bu tür zaafların herkeste bir şekilde baskın olduğuna ve kullanılabileceğine inanmışlardır. Ne gaflet. Tabii bir gün baltayı taşa vurduklarında, içlerindeki hırsı nasıl dizginleyeceklerini bilemezler. Dumanı tüten bir zavallılık örneği işte. Neyse siz siz olun öyle insanlara sizinle oynama fırsatı vermeyin. Benden size tavsiye dalganızı geçin ve hallerine bol bol gülün sadece. Hayat böyle güzel.

Evet ankete katılımınızı bekliyorum.......

[drekinci 0]

Bu yazıdan yukarıdaki gibi bir anket çıkmaz ki sevgili bağlantı.

Bu yazı hayatımızdaki, alışkanlıklara parmak basıyor.

Bilgisayarda sık kullanılan butonu var ya işte onu söylemek istiyor.

Akıl, duygu vs bunlar çoğu kez birbirine ters, birbirinin alternatifi şeyler değil ki.

Alışkanlıklar çoğu kez işlerimizi daha rahat daha kolay yapmamıza neden olur.

Sık kullanılarak artık akla gerek kalmayacak şekle getirmişizdir birçok davranışımızı.

En kısa yol bildiğin yoldur diye bir söz var ya. İşte öyle bir şey.

Bildiğin yolda, sorunlar, rahatsız edici durumlar ortaya çıkarsa, O vakit akıl devreye girip yeni yollar bulmaya çalışır.

Sevgiler.

[hipnoz 0]

hahaha şu dönemim için çok uygun bir seçenek konmuş: "ben ne nane yediğimi bilmiyorum ki" ne yazık ki evet bilmiyorum..

[baglanti 0]

Bu yazıdan yukarıdaki gibi bir anket çıkmaz ki sevgili bağlantı.

Bu yazı hayatımızdaki, alışkanlıklara parmak basıyor.

Bilgisayarda sık kullanılan butonu var ya işte onu söylemek istiyor.

Akıl, duygu vs bunlar çoğu kez birbirine ters, birbirinin alternatifi şeyler değil ki.

Alışkanlıklar çoğu kez işlerimizi daha rahat daha kolay yapmamıza neden olur.

Sık kullanılarak artık akla gerek kalmayacak şekle getirmişizdir birçok davranışımızı.

En kısa yol bildiğin yoldur diye bir söz var ya. İşte öyle bir şey.

Bildiğin yolda, sorunlar, rahatsız edici durumlar ortaya çıkarsa, O vakit akıl devreye girip yeni yollar bulmaya çalışır.

Sevgiler.

Sevgili drekinci, yazının konusu rasyonel akla daha yakın olduğu için bunu seçtim. Yoksa aşkın kimyasından girip duygusal eğilimlerimiz ve kişilik bozukluklarına kadar giden bir yazı asabilirdim buraya. Sonuçta duygulardan, akıldan ve seçimlerden bahsediyor mu bahsediyor. Hem yukarıdaki konu; banka şubesi seçimi, alışveriş yeri seçiminde müşteri eğilimlerini duygusallık gibi bir açıdan ele alarak, duyguların hayatımızda ne kadar belirleyici olabildiğine vurgu yapmış. Daha bilgilendirici değil mi böyle? Diğer duygusal durumlarla insanlar daha fazla uğraşıyor zaten. Birazda böyle baksınlar dedim.

Hem bazen alışkanlıklarımız en çok sorgulanması gereken şeylerdir. Hele düşünme biçimimiz ile ilgili alışkanlıklarımız vardır ki, eyvah eyvah en zoru odur. Çokta duygusal kökleri vardır bunların aslında. Çocuk gibiyizdir bazen. Ben hala astığım yazıyı ilginç ve yerinde buluyorum.

Ekim 31, 2008 tarihinde baglanti tarafından düzenlendi

[baglanti 0]

hahaha şu dönemim için çok uygun bir seçenek konmuş: "ben ne nane yediğimi bilmiyorum ki" ne yazık ki evet bilmiyorum..

hipnozcuğum, sana ne demeli bilmem ki. Ne nane yediğini bilsen daha iyi değil mi? Sitede yazılarını görüyorum, epey akıllıca yazdığın şeyler var. Ama sanırım biraz kafan karışık. Biraz gayret et, büyüklerinin tavsiyelerini dinlemeye çalış. Umarım her şey senin için daha güzel olur.

[spejnza 0]

Ne kadar mantıkla gitmeye çalışsamda ikili ilişkilerde duygular ağır basıyor günlük yaşantımda.

[haci 0]

Aklımız ve duygularımız birbirlerinin alternatifi değillerdir.

Onlar birbirlerini tamamlarlar.

Bazan aklımızla, bazan duygularımızla hareket ederiz.

Ve bazan içgüdülerimizle......

[ad hominem 0]

Akıl duyguların, duygular içgüdülerin hizmetindedir genel olarak.

Akıl bir araçtır, içgüdüleri tatmin etmekte kullanılır.İçgüdüler olmaz ise akıl kendi kendini yok eder.

Amaç yoksa eylem de yoktur, içsel eksiklik yoksa düşünce de olmaz.

Ancak bu konunun daha farklı boyutları var tabi.Mesela fesefi düşüncede akıl yerine duyguları kullanamazsıız.genel olarak fesfe yapmanın nedeni duygular olabilir ancak üzerinde düşünülen 'şeyler'' için salt akıl kullanılır. -gibi-

Genel olarak duygular yaşamın genelide akıl detaylarda kullanılır.-Tabi genelin dışında olmak da imkansız değildir.

Ekim 31, 2008 tarihinde NiHiL tarafından düzenlendi

[baglanti 0]

Aklımız ve duygularımız birbirlerinin alternatifi değillerdir.

Onlar birbirlerini tamamlarlar.

Bazan aklımızla, bazan duygularımızla hareket ederiz.

Ve bazan içgüdülerimizle......

Elbette haci. Bende zaten ön planda olanı sordum bu sebeple. İçgüdülerimiz ise başlı başına evrimsel bir konu. Genetiğimizden kaynaklanıyor diyebiliriz. Biziz biz yapan olduğu ve bir temel olarak bizi her anlamda yönlendirdiği belli.

[BilgehanBengi 0]

"Habit rules the unreflecting herd." William Wordsworth

[MENSCH 0]

Aklım çoğu zaman duygularımı dizginlememi sağlamıştır.

Ama aklımı dinlemeyip duygularımın peşinden gittiğim de olmuştur.

Belki de hala öyle bir yolun içindeyimdir.

Ne diyebilirim ki,

biri beni durdursun...

[Cigdem 0]

hipnozcuğum, sana ne demeli bilmem ki. Ne nane yediğini bilsen daha iyi değil mi? Sitede yazılarını görüyorum, epey akıllıca yazdığın şeyler var. Ama sanırım biraz kafan karışık. Biraz gayret et, büyüklerinin tavsiyelerini dinlemeye çalış. Umarım her şey senin için daha güzel olur.

evet, uzunca bir zamandan sonra, yine bu başlıkta.. o zamanlar ne nane yediğimi bilmediğimi dile getirmiştim.. şimdi toparlandım ve iyiyim.. duygusal bir yapım var doğrudur, ama aklımla duygularımı karıştırmamayı öğrendim zaman zarfı içerisinde ve tavsiyene uydum sevgili bağlantı, teşekkür ederim.. umarım herşey herkes için güzel olur..

sevgilerimle..

[queenofhearts 0]

duygularım genelde baskındır.aklımız kendımıze karşı olan her türlü tehdıti engellemek için vardır duygularımız başkalarına tehdıt unsuru oluşturmamak için....yıne de bazen aklımla duygularım arasında kalıyorum her ınsanda olan bır gel git..

[inevitable 0]

Aslında cevap basittir. Duygulara mutlu olmak için kapılır insan. Akıl ise mutluluk vermez sadece engel çözer, problem çözer. Onun için akılsız da olmaz duygusuz da...