Jump to content

Kıyamet Gününde Ateist olanlar veya kafirler


Recommended Posts

Bir zamanlar eski sufiler boşa dememişler Macro kozmos micro kozmos diye..

Biraz olaylara bilimsellikte katmak isterim müsadenizle çünki insanoğlu uzayın sonsuzluğu karşısında nasıl aciz kaldıysa atomun içinde de kendini aynı şekilde adeta sonsuzluk içinde bulmuştur?

Gözle görünen fiziki alem,görülemeyen parçacıklardan oluşmuştur.Gözle görülebilen bu Alem ayrıca varolan alemin tamamı değildir.

Bilinenlere göre evren,farklı titreşim seviyelerine sahip olan boyutlardan oluşur.Bizler sadece belirli titreşim seviyelerine ait maddeleri görebiliriz.Örneğin Kur'anda yedi farklı boıyuttan yedi gök olarak bahsedilir.''Yedi kat gök,yer ve bunların içinde bulunanlarO'nu tesbih ederler.Herşey O nu tesbih eder ancak siz onların tesbihlerini anlamazsınız''..(İsra 17/44)

Maddenin yapı taşı Atom dur.100 milyon Atom birleştiğinde uzunluğu yaklaşık 1 cm dir.Atom'un da %99 u boşluktur.Geri kalanı ise atom altı parçacık dediğimiz proton,nötron ve elektron dan oluşur.Eletron bir mikroskobunn altında incelendiğinde bir toz bulutundan başka birşey değildir.Nötron ve proton birbirine kenetlenmiş durumdadır lakin onlarında altında quark adını verdiğimiz yapı vardır.Kısaca Atom'un içine baktığımızda dört temel kuvvet çıkar

1Çekim kuvveti

2elektomanyatik kuvvet

3Güçlü nükleer kuvvet

4 zayıf nükleer kuvvet

Birçok fizik profösörümesala Maxplank enstitüsü başkanı hans peter Dürr gibi ilim adamları Madde madde den yapılmamıştır sözleriyle dehşet verici itiraflarını belirtmek zorunda kalmışlardır.

Mesala 20. yy. Fizikçilerinden Sir. Arthur Eddington:

Bir masada oturuyorum ve bu yazıyı yazıyorum.Ancak bu masayı tarif ettiğimde bilim dilinde bu masanın bir hayalet olduğudur.Masa aslında büyük bir kısmı boşluktan oluşan atomlardan meydana gelmiştir.

Diyerek bir itirafta bulunmuştur.Termodinemiğin ilk kanunu '' hiç bir enerji yoktan varedilmez,varolonda yok edilmez '' prensibidir.

Fizik alem Ruhsal alemin bir yansıması bir gölgesi niteliğindedir.Dünya bir hayaldir.

Allah Alemlerin olmasını tahayyul etmiş ve herşeyiyle ''O ''tek hakimdir.Bu tahayyül küresi herşeyiyle en incesinden kabasına kadar,her türlü titreşimi içinde barındıran fizik ve ruh Alemlerini barındırır.Mevlana hz.:

''Bu cihan,Külli aklın bir düşüncesinden ibarettir''(Mesnevi,2/4) demiştir.

Tasavvufta, İnsan-ı Kâmil veyahut da “Ruh-u A’zam”- veyahut da “Akl-ı Evvel”diye hakikat itibariyle anlatılan; bizim “KÂİNAT” adını verip, o şekilde algıladığımız, sonsuz-sınırsız olarak değerlendirdiğimiz, tüm yaratılmışlardan oluşan evren, Allah indindeki “BİR AN’LIK YARATIŞ”dır!

Saygılar....

Bir İngiliz atasözü vardır;

"Çöreğin varlığının kanıtı o çöreği yememdir."

Sizin görüşünüzü, yani evrendeki her şeyin bir hayal olduğunu savunan ve aynı zamanda bir din adamı olan 18. yüzyıl filozofu Berkeley, maddenin varlığını reddeder. Bunu da şöyle açıklar;

"uzun, kısa, ağır ya da hafif yoktur. Mesela bana göre hafif ve kısa olan bir kumaş parçası, bir karıncaya göre ağır ve uzundur. Ya da benim renkli gördüğüm bir görüntüyü başka bir canlının farklı görmesidir. Yeryüzündeki her şey Tanrı'nın hayalidir."

İlk başta inandırıcı gibi geliyor. Ancak düşününce gerçek günyüzü gibi ortaya çıkıyor.

Mesela kumaş parçasıyla ilgili örneği, o kumaş parçası kendisi için küçük, karınca için büyük. Bu doğrudur. Ama neticede ikisi için de kumaş parçası vardır.

Ya da renk meselesi.

Sağlıklı bir insana göre bütün cisimlerin çeşitli renkleri vardır. Ama körlere göre her şey sadece karanlıktır. Yine de benim gri gördüğüm çatalla onun dokunarak anladığı çatal vardır. Yani madde vardır.

Yukarıda Görelilik kuramını özümseyen ve yayan ünlü bir fizikçinin masayla ilgili örneğini vermişsiniz. Ama dikkat edin verdiği örnekte maddeyi inkar edip dünya Tanrının hayalidir demiyor.

En üstteki atasözünde anlatmak istediğim gibi madde vardır, bunun hayal olmadığının kanıtı da o maddeyi her canlının boyutlar, renkler, ağırlıklar canlıya göre değişse de bir şekilde algılamasıdır.

tarihinde emekcan tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Konuyla ilgili:

Gerçekten dedikleriniz olursa ve beni cehenneme yollayacak olursa, tavrımı koyarım arkadaş!

Derim ki, Ulan allah, şaka mısın olum sen? Hiç mi empati duygusu yok sende? Lan ikide bir kitap yollayıb sonra geçersiz kılmışsın, son yolladığın da arap saçına dönmüş zaten.. matematik hatası mı istersin, insan hakları ihlali mi istersin, nefret ve ayrımcılık mı istersin her türlü pislik bulunur içinde. Bu arada ciddi merak ettim, Muhammedin karılarının yatma çizelgesinden nasıl bi ibret almamı bekliyordun yollarken? Ayrıca bunları direkt anlamam için de senelerimi verip arapça öğreneceğimi mi sanıyordun? Pek tabii ki, çeviriden okuyacaktım..

Dur. Daha bitmedi! Kaçma lan! İki dakika delikanlı ol da sonuna kadar dinle!

Resul olarak yolladığın Muhonun kılı, yünü, abası, kabası "muhafıza" edilirken, senin yolladığın sözler 300 senelik bir aradan sonra ortaya çıkıyorsa (bkz: en eski kuran) ve bunun orijinel olduğunu kanıtlayan(!) tek husus yeryüzündeki hepsinin bir-birinin aynısı olması ise 145 IQ verdiğin bir insan olarak buna inanmamı bekliyorsansa ya hesap bilmiyorsun ya dayak yememişsin. Sorarım sana elimdeki herhangi bir sahte belgeden bir milyon tane fotokopi çekersem, o belge sahte sıfatını kaybeder mi?

Öff be yoruldum! Bu kadar fırçadan sonra yine cehenneme yoluyorsansa da senin adaletini.. seveyim :)..

Derim ve paşa-paşa gider, Darvinin kaynadığı kazanın orda gözüme kestirdiğim boş bir kazana girerim..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben şimdi Allah inancıyla ikilemede kalan bir insanım arkadaşlar.

Şimdi Allaha inancım tam olsa iyi ne güzel kıyamet geldiğinde bişe olmadan atlatırım cennetde yasarım. diyelim

Birde ateis Allaha inanmayan biri olursam diyelim Kıyamet geldi Ve kıyameti arastırdım Arkadaşlar

Allah gercekten varsa Kıyamet geldiğinde Ateis ve kafir kişilerin düşeceği durumu tahmin etmek istemiyorum.

Şimdi bana kim verebilir kıyametin olmadıgı güvencesini?

Ve ayrıca ateist lerin nasıl bu dünyanın olustugu ile bi fikirleri olmadıgını öne sürüolar acıklayan olursa sevinirim.

Bir müslüman Haci adlı kişi bir de biri daha vardı önceki konuma yazmıslardı cok tesekkür ediyorum onlara bir daha cevap atarlarsa sevinirim bölece daha net bir acıklık olur.

önemli olan yaradana şnanmak değilki iradesini tecelli ettirmek .....

iyi bir insan ol yeter ......

inan inanma ne önemi var .....

bence daha bi makbul düşünsene sana inanmıyor cennetinin peşinde değil ....

mükafatsızda olsa iyi biri oluyor........

cenentin baş kösesini hak ediyor bence

Link to post
Sitelerde Paylaş

Konuyla ilgili:

Gerçekten dedikleriniz olursa ve beni cehenneme yollayacak olursa, tavrımı koyarım arkadaş!

Derim ki, Ulan allah, şaka mısın olum sen? Hiç mi empati duygusu yok sende? Lan ikide bir kitap yollayıb sonra geçersiz kılmışsın, son yolladığın da arap saçına dönmüş zaten.. matematik hatası mı istersin, insan hakları ihlali mi istersin, nefret ve ayrımcılık mı istersin her türlü pislik bulunur içinde. Bu arada ciddi merak ettim, Muhammedin karılarının yatma çizelgesinden nasıl bi ibret almamı bekliyordun yollarken? Ayrıca bunları direkt anlamam için de senelerimi verip arapça öğreneceğimi mi sanıyordun? Pek tabii ki, çeviriden okuyacaktım..

Dur. Daha bitmedi! Kaçma lan! İki dakika delikanlı ol da sonuna kadar dinle!

Resul olarak yolladığın Muhonun kılı, yünü, abası, kabası "muhafıza" edilirken, senin yolladığın sözler 300 senelik bir aradan sonra ortaya çıkıyorsa (bkz: en eski kuran) ve bunun orijinel olduğunu kanıtlayan(!) tek husus yeryüzündeki hepsinin bir-birinin aynısı olması ise 145 IQ verdiğin bir insan olarak buna inanmamı bekliyorsansa ya hesap bilmiyorsun ya dayak yememişsin. Sorarım sana elimdeki herhangi bir sahte belgeden bir milyon tane fotokopi çekersem, o belge sahte sıfatını kaybeder mi?

Öff be yoruldum! Bu kadar fırçadan sonra yine cehenneme yoluyorsansa da senin adaletini.. seveyim :)..

Derim ve paşa-paşa gider, Darvinin kaynadığı kazanın orda gözüme kestirdiğim boş bir kazana girerim..

Dizlerinin bağı çözülecek bağı... Böyle uzun cümleler kuracan ha. :lol:

Ben sana inanışını değiştirmezsen diyeceklerini kelime kelime söyleyeyim.

Rabbim beni geri gönder de salih amel işleyeyim. Şüphesiz peygamber doğru söylemiş...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Dizlerinin bağı çözülecek bağı... Böyle uzun cümleler kuracan ha. :lol:

Ben sana inanışını değiştirmezsen diyeceklerini kelime kelime söyleyeyim.

Rabbim beni geri gönder de salih amel işleyeyim. Şüphesiz peygamber doğru söylemiş...

Musa bin tayyare uc git cennete,masalimizin gelelim kerevetine,gökten 3 elma düsmüs hepsi bene :lol:

Link to post
Sitelerde Paylaş

Dizlerinin bağı çözülecek bağı... Böyle uzun cümleler kuracan ha. :lol:

Ben sana inanışını değiştirmezsen diyeceklerini kelime kelime söyleyeyim.

Rabbim beni geri gönder de salih amel işleyeyim. Şüphesiz peygamber doğru söylemiş...

İblis'in dizlerinin bağı çözülmediğine göre bizimki de çözülmez, merak etme! Maşallah İblis'de de papuç kadar dil varmış! Bakınız SAD suresi. Bu arada hangi peygamber doğru söylemiş? Ben böyle bir durumda şöyle derdim Şüphesiz peygamberlerin doğru söylemişler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

ARAF suresi ayet 40:

GERÇEK şudur ki, ayetlerimizi yalanlamaya kalkışan ve onlara tepeden bakan kimselere cennetin kapıları açılmayacaktır; ve onlar , halatın iğne deliğinden geçebilmesinden daha kolay cennete giremeyeceklerdir.Günaha gömülüp gidenleri işte biz böyle cezalandırırız.

ARAF suresi ayet 44:

Cennetlikler: ateştekilere, "Rabbimiz bize ne söz verdiyse, bütünüyle gerçekleşmiş bulduk;ya siz, siz de rabbinizin size vaad ettiğişeyi gerçekleşmiş buldunuz mu?" diye seslenecekler. Cehennemdekiler:"Aaahh.. malesef evet" diye karşılık verecekler. Bunun üzerine cennetlikler haykıracak "Allah'ın laneti zalimlere elverir"

ARAF suresi ayet 50:

Ateşte kalıcı olanlar , cennetliklere "Lütfen üzerimize biraz su dökün", veya "Allah'ın size bahşettiği cennet azıklarından atın bize diye" seslenecekler. Cennetlikler ise onlara,

"Doğrusu, Allah gerçeği inkar edenleri her ikisinden de yoksun kılmıştır.

Yukarıda yazmış olduğum ayetlerin gerçekliğinden şüpe edenler açıp kendileride okuyabilirler.

Değerli arkadaşlar eyer birisi bana bu metinleri getirseydi ve sorsaydı ki kim yazmış olabilir bunları diye, muhtemelen 5 yaşındaki bir çocuk yazmıştır derdim. Peki neden? bakınız yukarıda araf 44 ve 50 de bahsedilen cennetliklerin tavırları, "baakk sende bunlan var mıı" yada " baakk demiştim benim babaam senin babanıı döverrr" gibi bir yaklaşım.

Değerli arkadaşlar inançların efendileri olan tanrıları besleyen tek unsur korkudur. Hangi döneme bakarsanız bakın tanrılara tapınmaktaki en büyük sebebinin korku olduğunu göreceksiniz. Çünkü semavi inançların gerçek amacı insanlara yol göstermek değil, tanrıyı memnun etmektir.

Peki nereye varıyoruz, eyer gerçekten iyi bir şekilde araştıracak olursanız peygamberlerin birçoğunun aslında hiçbir zaman var olmamış kimseler oldukları sonucuna varacaksınız.Ama bunu yapamazsınız, zira bu site bile sadece fikir paylaşmı yaptığı halde defalarca kez saldırıya uğradı gerisini siz düşünün. Hz. Muhammed'in 21 ile 40 yaşları arasında nerede ne yaptığı konusunda kimsenin bir bilgisi yoktur. Kendisi hayatı boyunca ticaretle uğraşmış, zengin bir eşle evlenmiş, 40 yaşına gelmiştir. Düşünmek ve huzur bulmak için hira dağına çıkacak kadar arayış içinde birisidir. Lakin o çağda bir çok tüccarın biliyor olmasına ve önünde hiçbir engel olmamsına rağmen o yaşta okuma yazma bilmemektedir.Bu tarifin tek sebebi kuran-ı kerimi Muhammet yazmadı dedirtmek içindir.

Sonuç olarak arkadaşlar, Gerçekten bir tanrı var olabilir ve tüm herşeyi yaratmış olabilir.Birçoğumuz bunu kalben hissedebiliyoruz. Fakat sözünü ettiğim tanrı insanlarla insanmış gibi iletişim kuran, erkeksi bir tavırla onlara emirler veren bi obje olamaz. Canı sıkıldığından kendisine tapacak varlıklar yaratacak kadar basit olamaz. Ben çok merhametli bir tantıyım lakin bana inanmayanları yakıcam ve hep beraber izliycez diyecek kadar sadist olamaz, en azından ben sonsuza kadar yakamazdım benden merhametsiz olamaz..

Gerek semavi dinler gerekte batıl inançlar olsun tamamı antik mısır ve yunan dinlerinin sentezlenmiş halleridir, hepsinde birer tanrı ve ona düşman olarak betimlenmiş bir şeytan vardır..Tanrı şeytanı yaratır sonra da(sanki olacaklara önceden bilmiyormuş gibi) onu cennetinden kovar. Böylece satranç tahtasında siyahlar ile oynayacak olan kişi belirlenmiş olur. Dünya birçeşit tiyatro sahnesidir Tanrı herşeyi bilen egemen varlıktır.Tanrı insanları cennetten bir defa kovmuştur. Belli olmaz kafası eserse kıyametten sonra da kovabilir.Belki de kendine ibadet edecek yeni bir tür yaratmaya karar verip herşeyi baştan alabilir.Kısacası siz sadece sa de ce Tanrının kölelerisiniz :) O ne derse onu yemeli ne isterse onu söylemelisiniz..Peki nasıl oluyorda bu absürt dinler hala varlıklarını sürdürüyorlar derseniz, cevabım tanrılarına duyulan korku olacaktır.İyi ve doğru bir insan olmanın yolu tanrılara tapınmaktan değil evrenin doğasından geçmektedir.

Hepinize saygılar, okuduğunuz için teşekkür ederim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sayın amakusa hoşgeldin,öncelikle şunu soruyum;

ARAF suresi ayet 40:

GERÇEK şudur ki, ayetlerimizi yalanlamaya kalkışan ve onlara tepeden bakan kimselere cennetin kapıları açılmayacaktır; ve onlar , halatın iğne deliğinden geçebilmesinden....

Merak ettim koskoca "deve"yi hangi hoca halat yaptı :D

Sonra da şunu;

Sonuç olarak arkadaşlar, Gerçekten bir tanrı var olabilir ve tüm herşeyi yaratmış olabilir.Birçoğumuz bunu kalben hissedebiliyoruz.

Deistmisiniz?! Biz bu tip konularda pek hisslerimizle hareket etmeyizde! Yaratıldığımıza dair delil varsa getirmesini isteriz!

tarihinde shef tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Birde ateis Allaha inanmayan biri olursam diyelim Kıyamet geldi Ve kıyameti arastırdım Arkadaşlar

Allah gercekten varsa Kıyamet geldiğinde Ateis ve kafir kişilerin düşeceği durumu tahmin etmek istemiyorum.

Şimdi bana kim verebilir kıyametin olmadıgı güvencesini?

neden böyle bir güvenceye ihtiyacın var ?

durumu garantiye almak mı istiyorsun mesela..

ya varsa'cılık, ya yoksa'cılık felan...

bir kumar mı hayat sence yzı tura gibi bişi mi ?

eh haklısın bi anlamda.. ölüp de dirilen yok..

gidipte gelen yok..

doldyısıyla bilimsel bir deney, kanıt yok ölümden sonrası ile ilgili..

varolan kanıtlarda seni tatmin etmez fosilleşmeler gibi..

yani ruh, ilahiyat, ebediyet gibi bi arayış seninki sanırım..

bak sen kıyamet günü hakkında güvence istiyorsun ya,

aslında bende güvence istiyorum verebilicenmi bi bakalım..

bilmem kaç sene sonra küresel ısınma sonucu olarak:

kıtaların birbiriyle çarpışmayacağını,

bu çarpışma sonucu ilerleyen süreçte insanın ve doğanın yokolmayacağını,

toprağın "meyve verir" vasfını yitimeyeceğini,

hatta mesela nükleer bir savaş sonucu insanların yokolmayacağını,

güneşin enerjisini tüketip bir daha doğmayacağını,

dünyanın merkezindeki magma'nın enerjisini yitirip artık toprağa hayat vermeyeceğini,

bana nasıl kanıtlayabilirsin..

güvence istiyorum arkadaşım..

çok korkuyorum yani öyle böyle değil..

riske girmek istemiyorum (:

Link to post
Sitelerde Paylaş

Muhammed Esed

Gerçek şu ki, Ayetlerimizi yalanlamaya kalkışan ve onlara tepeden bakan kimselere göğün kapıları açılmayacaktır; ve onlar, halatın iğne deliğinden geçebilmesinden daha kolay giremeyecekler cennete. Günaha gömülüp gidenleri Biz işte böyle cezalandırırız.

Ali Bulaç

Şüphesiz ayetlerimizi yalanlayanlar ve onlara karşı büyüklenenler, onlar için göğün kapıları açılmaz ve halat (ya da deve) iğnenin deliğinden geçinceye kadar cennete girmezler. Biz suçlu-günahkarları işte böyle cezalandırırız.

1.parafgraftaki açıklaman için;Shef kardes senin Muhammed Esed'in yada Dursun Ali YÜKSEL'in kim olduğu konusunda zerre kadar bilgi sahibi olduğunu sanmıyorum, ama yinede soruna cevap vericem..

İlgili âyet Araf Suresi 40. Âyettir. Âyetin meâli şöyle: “Bizim âyetlerimizi yalanlayıp da onlara karşı kibirlenmek isteyenler var ya, işte onlara gök kapıları açılmayacak, deve iğnenin deliğine girinceye kadar cennete giremeyeceklerdir! Suçluları işte böyle cezalandırırız.” Âyette geçen hattâ yelice’l cemelü fî semmi’l hıyât ibâresindeki cml kelimesi cemel (deve) olarak okunmuş ve bu okunuşa istinaden deve olarak çevrilmişti. Cemil Meriç’in dikkatlerinden yola çıkarak, acaba bu kelimenin başka türlü bir okunuşu olabilir mi, eğer varsa bu okunuşun acaba halatla bir ilgisi var mıdır diye araştırmaya başladık. Yanımda ilk başvuracağım sözlük, Ahter-i Kebir adlı sözlüktü. Oraya baktığımda bu kelimenin başka türlü de okunduğunu, bu okunuşun da El-cümmel olduğunu gördüm. Cümmel kelimesi “gemilerin kalın halatı” anlamına geliyordu. İşin garibi, Ahter-i Kebir’de yazıldığına göre İlk müfessirlerden, sahabiden İbn-i Abbas âyetteki bu kelimeyi cümmel (halat) olarak okumuştu. (Dursun Ali YÜKSEL)

2. paragraftaki açıklamanı ise kale almayacağım

ikna edici bulmayanlar araf suresinin 40 ayetini internetten araştırıp ayrıntılı bilgiye ulaşabilirler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Muhammed Esed

Gerçek şu ki, Ayetlerimizi yalanlamaya kalkışan ve onlara tepeden bakan kimselere göğün kapıları açılmayacaktır; ve onlar, halatın iğne deliğinden geçebilmesinden daha kolay giremeyecekler cennete. Günaha gömülüp gidenleri Biz işte böyle cezalandırırız.

Ali Bulaç

Şüphesiz ayetlerimizi yalanlayanlar ve onlara karşı büyüklenenler, onlar için göğün kapıları açılmaz ve halat (ya da deve) iğnenin deliğinden geçinceye kadar cennete girmezler. Biz suçlu-günahkarları işte böyle cezalandırırız.

1.parafgraftaki açıklaman için;Shef kardes senin Muhammed Esed'in yada Dursun Ali YÜKSEL'in kim olduğu konusunda zerre kadar bilgi sahibi olduğunu sanmıyorum, ama yinede soruna cevap vericem..

İlgili âyet Araf Suresi 40. Âyettir. Âyetin meâli şöyle: “Bizim âyetlerimizi yalanlayıp da onlara karşı kibirlenmek isteyenler var ya, işte onlara gök kapıları açılmayacak, deve iğnenin deliğine girinceye kadar cennete giremeyeceklerdir! Suçluları işte böyle cezalandırırız.” Âyette geçen hattâ yelice’l cemelü fî semmi’l hıyât ibâresindeki cml kelimesi cemel (deve) olarak okunmuş ve bu okunuşa istinaden deve olarak çevrilmişti. Cemil Meriç’in dikkatlerinden yola çıkarak, acaba bu kelimenin başka türlü bir okunuşu olabilir mi, eğer varsa bu okunuşun acaba halatla bir ilgisi var mıdır diye araştırmaya başladık. Yanımda ilk başvuracağım sözlük, Ahter-i Kebir adlı sözlüktü. Oraya baktığımda bu kelimenin başka türlü de okunduğunu, bu okunuşun da El-cümmel olduğunu gördüm. Cümmel kelimesi “gemilerin kalın halatı” anlamına geliyordu. İşin garibi, Ahter-i Kebir’de yazıldığına göre İlk müfessirlerden, sahabiden İbn-i Abbas âyetteki bu kelimeyi cümmel (halat) olarak okumuştu. (Dursun Ali YÜKSEL)

2. paragraftaki açıklamanı ise kale almayacağım

ikna edici bulmayanlar araf suresinin 40 ayetini internetten araştırıp ayrıntılı bilgiye ulaşabilirler.

Doğrusu devedir.

Ben de geçmiş yıllarda deveyi anlamsız bulmuş ve halat olması gerektiğini düşünmüştüm ama öyle değil.

O söz İncil'den alınmadır.

"Yine şunu söyleyeyim ki, devenin iğne deliğinden geçmesi, zenginin Tanrı Egemenliği`ne girmesinden daha kolaydır.” (Matta, 19:24)

"Devenin iğne deliğinden geçmesi, zenginin Tanrı Egemenliği`ne girmesinden daha kolaydır.” (Markos, 10:25)

"Nitekim devenin iğne deliğinden geçmesi, zenginin Tanrı Egemenliği`ne girmesinden daha kolaydır." (Luka, 18:25)

Ayrıca müslümanların aldatıldığı bir konuyu da tekrarlamakta fayda var: "Her müslüman cezasını çektikten sonra cennete girer" bilgisi yalandır. Kur'an'da ebedi cehennem vardır ve Allah'a inanmak yetmez. Örneğin faiz yediysen ebedi cehennemliksin, müslüman olmayanla dost olduysan, günahların sevaplarından fazlaysa vs. yine öyle.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1.parafgraftaki açıklaman için;Shef kardes senin Muhammed Esed'in yada Dursun Ali YÜKSEL'in kim olduğu konusunda zerre kadar bilgi sahibi olduğunu sanmıyorum, ama yinede soruna cevap vericem..

Beni tanıyormuş gibi yorum yapmışsınız,birde “zerre kadar “ diyerek küçümsemeye kalkmanız ukalalıktır…Neyse size sizin anlayacağınız dilden cevap vermeyeceğim….

Aslında benim hakkımda atıp tutmanıza gerek yoktu, soruma cevap vermeniz kafi idi!

Sayın Pante açıklamış durumu, teşekkür ederim kendisine....

tarihinde shef tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

İblis'in dizlerinin bağı çözülmediğine göre bizimki de çözülmez, merak etme! Maşallah İblis'de de papuç kadar dil varmış! Bakınız SAD suresi. Bu arada hangi peygamber doğru söylemiş? Ben böyle bir durumda şöyle derdim Şüphesiz peygamberlerin doğru söylemişler.

Şu anda sadece iblis değil mühlet verilen.

İblisi sınıfta bırakacak kadar iblis olanlar var. Hakaretler, küfürler... Kime ? Alemlerin Rabbine..

Tıpkı iblis gibi ağzı olan konuşacak hüküm verecek tabi.

Ama o gün yalnız Allah hüküm verecek. Malik-i yevme-d-din.

Her peygamber kendi çağında doğru söyledi. Çünkü muhakkak Allah doğruyu söyledi. Lakin şu anda bizim muhatabımız Hz. Muhammed Mustafa'dır. Çünkü O geldiği andan itibaren ya O'na tabi olursun, ya da helak olursun.

Resulum ! Her ümmetten bir şahid, hepsinin üstüne de Seni şahid getirdiğimiz zaman onların hali nice olur. ( nisa 41 )

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 5 years later...

Müslümanlar, başkalarına yaptıkları aşağılayıcı eylemler ile karşılaştıklarında, gayrimüslimleri aşağıladıkları olaylar ile kendileri karşılaşınca, ağlak olmayı seçmeleri, onların, yapabilecekleri 2nc bir eylem yaptırımlarının olmamasından dır.

  İslam arap kültürünün yemeğidir.

  Royal Dinner in Saudi Arab Royal Family.

14441021_574930342708446_420319456192891

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 2 months later...

Allah gercekten varsa Kıyamet geldiğinde Ateis ve kafir kişilerin düşeceği durumu tahmin etmek istemiyorum.

Sayın Squatro,
Dinin - islamın Tanrısı ile alakalı bir korku yaşıyorsun.
Başka bir Tanrı'ya inanmayı dene, ahiret korkunu bu şekilde yenebilirsin.
Tanrı bir din argümanıdır ve din, peygamber olan birisi için toplumu kullanma kılavuzudur.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...