Jump to content

KEMALIZME BAKIS ACINIZ


Recommended Posts

Kemalizmi başkalarının gözünden değil, başkalarının yarattığı ideolojilerden değil, kendi gözünüzden görmeye ve eleştirmeye başladığınız an objektif olabilirsiniz ancak.

Kalpakkaya, Mahir, Marks, vb. insanların ne düşündüğünden size ne?

Onların fikirleri olmadan sizin aklınız yeterince çalışamayacak mı?

Kendinize ait, özgün bir bakış açınız hiç mi olmayacak?

Neden kendinizi bu kadar küçümsüyorsunuz?

IFeelGood, ben yaziyi yazarken,sormussun göremedim.Cevabida zaten galiyev vermis sana.

Ideolojiler vardir.Etkilesimler vardir.Kabullenmeler vardir,bakis acilari vardir.Baska ideolojileri kendine göre yorumlama vardir.Senin gercekten düsündüklerini düsünenler vardir.bircok örnek yani.

Ben kendi özgür düsüncemi yukarida yazdim.Ters gelir size veya gelmez.Ama bu benim bakis acim.

"Mahir,kalpakkaya,marks vb insanlarin ne düsündügünden size ne" gibi bir laf etmeniz ,biraz saygisizlik olur derim.Bu fikir akimlari ile dünyada siyaset yapiliyor.Ben de size "kemalist düsünceden size ne "dersem sizinle ayni pozisyona düserim.Konuya böyle bakmamamk lazim.Eger etkilesimler,paylasimlar olmasa idi belli kriterler yok olup gidecekti.

Kendimize ait bakis acimiz tabiki var.Ve kedimize göre yorumlar yapiyoruz zaten.Ki bunu görüyorsunuz.

uzatmayalim neyse....

saygialr

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 150
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

ABDullah Gül'ün cumhurbaşkanı, TAyyip'in Başbakan olduğu ve AKP nin %47 oy aldığı, diyanetin fetva verdiği, Toplumun Dincileşip Sadaka kültürne muhtaç kaldığı şu günlerde Kemalizmi tartışmanın ne anlamı vardır..

Buyurun sıkıyorsa gidin, Ümraniyede bir kahvehanede İSlamın ZEkat ve sadaka kültürünü eleştirin (muhammedin sex hayatı bile değil onu yapsanız moleküllerinize ayrılırsınız)

Sıkıyor mu?????

Sıkmaz tabii..

Atatürk ve Kemalizm'e saldırmanın dayanılmaz hafifliği içinde gericilere çift yönlü prim vererek bir yere varamayız..Gerçekçi olalım ve ÜLKENİN ŞARTLARINA GÖRE TAVRIMIZI BELİRLEYEYİM..

Atatürk ve kemalizme saldirmiyoruz.Bilakis öz elestiri yapyioruz.Ve yapmalyiyizda.Bu elestiriyi yaparken,kirici olmamaya ve atatürkün zamanla yaptigi yanlislara parmak basiyoruz.Derince girmeyecegim.Takdir ediyorum bu mücadeleyi ama yeterli degil diyorum.

modern mistic,bugün senin sikayet ettigin AKP-dinci kesim baskinligi,gecmisten gelen ve alinamayan önlemlerden ibarettir.Bir toplumda köklü revizyonizm

olamzsa kapitalizmin;emperyalizmin dinkanadini,fasizan kanadini,feodal kanadini kiramazsin. Bilakis olusumuna önayak olursun.

Ben muhammmedle sunla bunla ugrasmak iistemiyorum. Bu muhammedi ,fettoculugu,dini,tayyibi,AKPyi buraya kadar getirten taban eksikliklerini tartismak istiyorum. Demistim,agaci kökten dikmezseniz agactaki cürümelerede katlanacaksiniz.Bu din cürümesi olur,kürt cürümesi olur,fakirlik cürümesi olur...vs

Konularin dagilmasin istemyiorum.

Bugün ümraniyede falan filan Din konusulamiyorsa, LAISIZM in eksikligindendir.Tamam hilafet kaldirildi. Peki ya gerisi.......

Nerde köklü cözümler. Diyanet IsleriBaskanligi acildi.Yön degistirildi.Devlet elini dinden cekmedi,bir eli yagda bir eli balda. Sayet bugünkü gelinen noktada

tipki bir"HILAFET YÖNETIMI" gibi degilmi. Degisen ne oldu. Sadece kokan yemegin üzeri ambalajla kapatilmaya calisildi. Ama artik ambalajda cürümeye baslayinca,kokusmus yemek dahada keskin kokmaya basladi. Biraz daha objektif olalaim.

saygilar

tarihinde IFeelGood tarafından düzenlendi
Yazarın isteği üzere...
Link to post
Sitelerde Paylaş

Tom, ben yıllardır bu ülkenin Tarihin okuyorum, sana tavsiyem bunu kemalizmde aramaman..

Bunlar yüzyılların gelenekleridir ve Kemalizm bunları yoketmeye çalışmıştır...Adamları, Jakoben ve tepeden inmeci olarak eleştiriyorlarken sizlerde çıkmışsınız Bugünki GEriciliği Kemalizme bağlıyorsunuz..

Bugünki GEricilik, yakın plan siyasi tarihimizde Menderes'den itibaren somut olarak başlar...

12 Eylül FAşizmi ve getirdikleride yeni bir Karşı DEvrimdir...Türkiye dedikleri gibi Eski Türkiye değildir artık...

Hesaplaşacağımız yer 12 Eylül FAşizmi ve arkasındaki ABD emperyalizmidir..

Link to post
Sitelerde Paylaş
Tom, ben yıllardır bu ülkenin Tarihin okuyorum, sana tavsiyem bunu kemalizmde aramaman..

Bunlar yüzyılların gelenekleridir ve Kemalizm bunları yoketmeye çalışmıştır...Adamları, Jakoben ve tepeden inmeci olarak eleştiriyorlarken sizlerde çıkmışsınız Bugünki GEriciliği Kemalizme bağlıyorsunuz..

Bugünki GEricilik, yakın plan siyasi tarihimizde Menderes'den itibaren somut olarak başlar...

12 Eylül FAşizmi ve getirdikleride yeni bir Karşı DEvrimdir...Türkiye dedikleri gibi Eski Türkiye değildir artık...

Hesaplaşacağımız yer 12 Eylül FAşizmi ve arkasındaki ABD emperyalizmidir..

bende konunun bastan alinip irdelenmesi gerktigini savunuyorum.Benim iddiam kemalizme düsmanlik yapmak degil,yapamamda.Cünkü topyekün dogrular yok diyemiyorum.Yüzyillar geleneklerine canak tutan bir olguyu elestiriyorum.Yani yüzyillardir gelen bir gelenektir demek baska,bu yüzyilardir gelen gelenegi kökten silip atip ,yeni bir gelenek baslatmak baska. Acaba anlatabildimmi bilemiyorum.Belkide ifadelerimi yapamyiorum.

Kemalizm emperyalist isgali savusturmustur,Ama bu sineklikle sinekleri kovalamak gibi birsey olamustur yani.Tabansal cözüm yapilmamistir bence.Ama sizinde düsüncelerinize saygi gösteriyorum.

Menderese gelince az önce bahsettigimiz AKP hanedanindan ne farki var.Bastaki yabanci sermaye askinin bir parcasidir menderes.Menderesten baslamiyor

Menderesle akip giden bir sömürü devam ediyor.Bence osmanlidaki sömürüyle ,menderes ve AKP sömürüsü arasinda pek bir fark yok yani.

Ama kalici ve etik cözümler bu aradaki devrimlerle tam halledilememistir.Sadece biraz örtülmeye calisilmistir.Ama nereye kadar..........

saygilar

Link to post
Sitelerde Paylaş
.Yüzyillar geleneklerine canak tutan bir olguyu elestiriyorum.Yani yüzyillardir gelen bir gelenektir demek baska,bu yüzyilardir gelen gelenegi kökten silip atip ,yeni bir gelenek baslatmak baska. Acaba anlatabildimmi bilemiyorum.Belkide ifadelerimi yapamyiorum.

Kemalizm emperyalist isgali savusturmustur,Ama bu sineklikle sinekleri kovalamak gibi birsey olamustur yani.Tabansal cözüm yapilmamistir bence.Ama sizinde düsüncelerinize saygi gösteriyorum.

Menderese gelince az önce bahsettigimiz AKP hanedanindan ne farki var.Bastaki yabanci sermaye askinin bir parcasidir menderes.Menderesten baslamiyor

Menderesle akip giden bir sömürü devam ediyor.Bence osmanlidaki sömürüyle ,menderes ve AKP sömürüsü arasinda pek bir fark yok yani.

Ama kalici ve etik cözümler bu aradaki devrimlerle tam halledilememistir.Sadece biraz öartülmeye calisilmistir.Ama nereye kadar..........

saygilar

Tom, o dönemlerde İşçi Sınıfı yoktur...Tabandan kastın Sınıfsalsa eğer..

Tabansal değil diyor diyorsun ama KUVAYI MİLLİYE nedir peki?? Halkın Özgün Tepkisidir Kuvayı Milliye..

Milliyetçilik Çağına Geç Girmiş bir Halkın, GEç uyanışıdır...

Ama nihayetinde uyanmışlardır..

Onları eleştirmek, Fransız Komünist Partisinin, Fransız İhtilalini ve Jakobenleri eleştirmesi kadar SAÇMA olur..

Link to post
Sitelerde Paylaş
Tom, o dönemlerde İşçi Sınıfı yoktur...Tabandan kastın Sınıfsalsa eğer..

Tabansal değil diyor diyorsun ama KUVAYI MİLLİYE nedir peki?? Halkın Özgün Tepkisidir Kuvayı Milliye..

Milliyetçilik Çağına Geç Girmiş bir Halkın, GEç uyanışıdır...

Ama nihayetinde uyanmışlardır..

Onları eleştirmek, Fransız Komünist Partisinin, Fransız İhtilalini ve Jakobenleri eleştirmesi kadar SAÇMA olur..

tabansal sinifin icinde sadece isci sinifi girmez.Fakir,cahil,caresiz,bicare,hasta,ac,issiz...vs de girer.

Evet Kuvayi milliye bir toplu karsi koymadir.Ama hangi sistemin önderliginde.Hangi kalici cözüm getirecek sistemin önderliginde.

Peki sonra ne olmustur?Dallanip budaklanmistir.Icindeki azinliklarin haklarina nasil yaklasilmistir?

Toplu savasim birlik beraberlik ayridir,saydigim alt tabandaki problemleri bu savas sonrasi kalici cözümlere götürmek ayridir.

Yani ben bir ters yön degistirmeden bahsediiyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş
IFeelGood, ben yaziyi yazarken,sormussun göremedim.Cevabida zaten galiyev vermis sana.

Ideolojiler vardir.Etkilesimler vardir.Kabullenmeler vardir,bakis acilari vardir.Baska ideolojileri kendine göre yorumlama vardir.Senin gercekten düsündüklerini düsünenler vardir.bircok örnek yani.

Ben kendi özgür düsüncemi yukarida yazdim.Ters gelir size veya gelmez.Ama bu benim bakis acim.

"Mahir,kalpakkaya,marks vb insanlarin ne düsündügünden size ne" gibi bir laf etmeniz ,biraz saygisizlik olur derim.Bu fikir akimlari ile dünyada siyaset yapiliyor.Ben de size "kemalist düsünceden size ne "dersem sizinle ayni pozisyona düserim.Konuya böyle bakmamamk lazim.Eger etkilesimler,paylasimlar olmasa idi belli kriterler yok olup gidecekti.

Kendimize ait bakis acimiz tabiki var.Ve kedimize göre yorumlar yapiyoruz zaten.Ki bunu görüyorsunuz.

uzatmayalim neyse....

saygialr

Aynı şeyleri düşünmemiz gerekmiyor tabii ki.

Böyle birşey söylemedim, ima da etmedim.

Fakat herhangi bir ideoloji ya da fikri, başka ideolojilerden bakarak değerlendirmek de çok doğru bir sonuç vermez diyorum.

Siz o zaman Marks'ın ya da Dr. Kıcvılcımlı'nın gözünden bakmış olursunuz diyorum.

Bütün söylediğim budur.

Kemalizm diye birşey yoktur.

M. Kemal'in aydınlanmacı devrimleri vardır; O'ndan sonra gelenlerin bu devrimlerin gereğini yerine getiremeyip ülkeyi daha da öteye taşıyamadıklarından ötürü sığındıkları ve "izm" haline getirdikleri bir M. Kemal vardır.

Kemalizm (var olduğunu farzederek kullanıyorum bu sözcüğü), devrini, devrimleri itibariyle tamamlamıştır.

Son birkaç yüzyılın en büyük üç devriminden bir tanesidir, hatta en büyüğüdür.

Atatürk'ün yarattığı "ideoloji" değildir Kemalizm.

Atatürk bir ideolog değil, bir eylem adamıdır çünkü.

Yüzde yüz başarılı bir eylem adamı...

Şimdi olması gereken de bugünkü İslamlaşma tehlikesine karşı kendi başarısızlığımızı O'na yüklemek değil, O'nun ilericiliği ve cesaretini model alıp bilimin öngördüğü biçimde ülkeyi ileriye taşımak olmalıdır.

M. Kemal büyük bir dehadir.

Eleştirilecek bir tek tarafı yoktur.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Aynı şeyleri düşünmemiz gerekmiyor tabii ki.

Böyle birşey söylemedim, ima da etmedim.

Fakat herhangi bir ideoloji ya da fikri, başka ideolojilerden bakarak değerlendirmek de çok doğru bir sonuç vermez diyorum.

Siz o zaman Marks'ın ya da Dr. Kıcvılcımlı'nın gözünden bakmış olursunuz diyorum.

Bütün söylediğim budur.

Kemalizm diye birşey yoktur.

M. Kemal'in aydınlanmacı devrimleri vardır; O'ndan sonra gelenlerin bu devrimlerin gereğini yerine getiremeyip ülkeyi daha da öteye taşıyamadıklarından ötürü sığındıkları ve "izm" haline getirdikleri bir M. Kemal vardır.

Kemalizm (var olduğunu farzederek kullanıyorum bu sözcüğü), devrini, devrimleri itibariyle tamamlamıştır.

Son birkaç yüzyılın en büyük üç devriminden bir tanesidir, hatta en büyüğüdür.

Atatürk'ün yarattığı "ideoloji" değildir Kemalizm.

Atatürk bir ideolog değil, bir eylem adamıdır çünkü.

Yüzde yüz başarılı bir eylem adamı...

Şimdi olması gereken de bugünkü İslamlaşma tehlikesine karşı kendi başarısızlığımızı O'na yüklemek değil, O'nun ilericiliği ve cesaretini model alıp bilimin öngördüğü biçimde ülkeyi ileriye taşımak olmalıdır.

M. Kemal büyük bir dehadir.

Eleştirilecek bir tek tarafı yoktur.

Yazdiklariniza göre cevaplayayim.

Baska ideolojilerden bakip degerlendirme konusundaki fikirlerimizi galiyevle zaten bahsetmistir.bir dahada bahsetmeye gerek yok.

Kemaliz yoktur diyorsunuz ama yazdiklarinizla aslinda tam bir Kemalist olup onun rüzgariKemalizmi yaratiyorsunuz.Iste kemalizm burda cikiyor.

Bir mücadeleyi taktir etmek ayri ve o mücadeleyi , idolü" elestirilecek bir tarafi yoktur" deyip ,putlastirmak gibi bir duruma getirmek ayri. Bu suna benzer

kuran elestirilemez, muhammed elestirilemez ve M.Kemal elestirilemez dmekle aynidir.Nasilki bir insan kendini dahi elestirebiliyorsa,karsidakinide elestirme hakki vardir.

Iste bizim ayrildigimiz noktalar buradadir.E-L-E-S-T-I-R-I olmamasi.

Dogrular yokmudur vardir ama bu elestirilmez anlaminada gelmiyor.Kurunun yaninda yasta yanmistir bu Devrimsel harekette.

En basit örnek; cumhuriyet sonrasi ailemin kendi topraklarindan sürülmesi gibi hadiseler olmustur.Mecbur birakilmisizdir.Diyet ödemisizdir.Ve bunun nedenlerini arastirmak ve elestir yapmak hakkimi kendimde bulmusumdur.Yukardaki yazilarimdan birinde"dagli türkler" ibaresi bununla ilgilidir.

Simdiki islamlasmanin basarisizligini topyekün Atatürke yüklemyioruz.Laisizmin tama anlamiyla uygulanamadigidir.

Laisizmin temel gerçek öğeleri gizlenerek,kısmen tekke ve zaviyelerin kapatılması(ama el altından desteklenip örgütlenmesi),hilafetin kaldırılması,Latin harflerinin kabulü vs öte yandan Din İşleri Başkanlığı gibi bir kurum kurup devletin din işleri üzerindeki egemenliğini sağlama araçları yaratmanın laisizm ile ilgisi olmayan uygulamalardır.Laik bir devlet,din işlerinden tümüyle elini eteğini çeker ve beri yandan tüm dinlere,mezheplere eşit mesafededir.Bu durum bugün olduğu gibi dün de vardı.Bunun önünü açan Kemalizmdir.

Yani bir degerlendirme yaparken.Kesin yargiyla olaylara girmek yanlistir.

Tabiki takdire saynadir kuvayi milliye hareketi,bir devrimci mücadele alkislanir.Ama mesela kuvayi milliyedeki Ittihat terakki de elestirilmeli.Ben bundan bahsediyorum.Hareketin icinde göz ardi edilen ve bizlerden yillarca Tarih kitaplarinda MILLIYETCILIK gibi yutturulmaya calisilan bir elestirirsiz tarihin ,elestirilmesi gerektiginide söylüyorum.

Hersey elestirilir ben,sen,anamiz,babamiz,belediye baskanimiz,vekillerimiz,develtimiz,-istler ve -izm ler.

Sunuda syölüyorum marksizm elestirilemezmi elestirilir.Yan etkileri cok zararli olmustur.

Ama benim demek istedigim tek tarafli bakis acilarimizi degistirelim drim-

saygilar

Link to post
Sitelerde Paylaş

Osmanlı İmparatorluğu'nda cari olan paradigma, 17 ve 18. asırlard,a çağın gereklerini karşılamaktan çok uzak bir noktaya düşmüştür.

19. asıra geldiğinde devlet askeri ve ekonomik olarak iflas etmiştir.

Kırım savaşıyla başlayan (1853-1854) dış borç alma maceramız 1875'te moratoryum -yani devletin iflası- ilanı ile zirve yapmış ve 1881'de düyun-u umumiye'nin ihdasi ile intac etmiştir.

M. Kemal'i Osmanlı'nın içinde bulunduğu bu koşullarla birlikte anlamaya çalışmak gerekir.

M. Kemal, Osmanlı'nın yaşadığı sorunların yapısal nitelikte olduğunu görecek kadar uzak görüşlüydü.

Ve cesurdu... cari olan Osmanlı paradigmasını (sünni islam-fütuhhatçılık) değiştirmeye ve yeni bir kurucu paradigma inşa etmeye cür'et etmiştir. Bu cesaret değme padişahta/devrimcide bulunmaz.

Bir Prens gibi davranmasını bilmiştir (Weber'in prensler üzerine söylediklerinden hareketle "prens" nitelemesini kullanıyorum. Prensler'in yenilikçi olduğu bir dönem vardır Avrupa tarihinde. Bkz. Protestanlığın yayılışı.).

Sonuç itibarıyla Cumhuriyet tarihimizde zuhur eden hainlere rağmen, Türkiye, dünya siyasetinde bugün itibarıyla anlamlı bir yere oturmuştur.

Bunu M. Kemal Paşa'nın kararlılığına borçluyuz.

İstiklal Harbi'ni saymıyorum bile.

İzmir İktisat Kongresiyle başlayan ekonomi politikamız da devletçilik (sosyal-demokratik ekonomi anlayışı) üzerine oturtulmuş, 1950'lere kadar geçen süreçte Osmanlı'dan tevarüs eden borçlar ödendiği gibi bu dönem de devlet borçlanmamış, cari açık vermemiş ve cari fazla vererek ekonomiyi/milli geliri büyütmeyi becermiştir.

İğne bile üretemeyen arap toplumunu bir de bizim memleketi düşünün.

tarihinde Fuzûlî tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Osmanlı İmparatorluğu'nda cari olan paradigma, 17 ve 18. asırlard,a çağın gereklerini karşılamaktan çok uzak bir noktaya düşmüştür.

19. asıra geldiğinde devlet askeri ve ekonomik olarak iflas etmiştir.

Kırım savaşıyla başlayan (1853-1854) dış borç alma maceramız 1875'te moratoryum -yani devletin iflası- ilanı ile zirve yapmış ve 1881'de düyun-u umumiye'nin ihdasi ile intac etmiştir.

M. Kemal'i Osmanlı'nın içinde bulunduğu bu koşullarla birlikte anlamaya çalışmak gerekir.

M. Kemal, Osmanlı'nın yaşadığı sorunların yapısal nitelikte olduğunu görecek kadar uzak görüşlüydü.

Ve cesurdu... cari olan Osmanlı paradigmasını (sünni islam-fütuhhatçılık) değiştirmeye ve yeni bir kurucu paradigma inşa etmeye cür'et etmiştir. Bu cesaret değme padişahta/devrimcide bulunmaz.

Bir Prens gibi davranmasını bilmiştir (Weber'in prensler üzerine söylediklerinden hareketle "prens" nitelemesini kullanıyorum. Prensler'in yenilikçi olduğu bir dönem vardır Avrupa tarihinde. Bkz. Protestanlığın yayılışı.).

Sonuç itibarıyla Cumhuriyet tarihimizde zuhur eden hainlere rağmen, Türkiye, dünya siyasetinde bugün itibarıyla anlamlı bir yere oturmuştur.

Bunu M. Kemal Paşa'nın kararlılığına borçluyuz.

İstiklal Harbi'ni saymıyorum bile.

İzmir İktisat Kongresiyle başlayan ekonomi politikamız da devletçilik (sosyal-demokratik ekonomi anlayışı) üzerine oturtulmuş, 1950'lere kadar geçen süreçte Osmanlı'dan tevarüs eden borçlar ödendiği gibi bu dönem de devlet borçlanmamış, cari açık vermemiş ve cari fazla vererek ekonomiyi/milli geliri büyütmeyi becermiştir.

İğne bile üretemeyen arap toplumunu bir de bizim memleketi düşünün.

Selam.konuya izmir iktisat kongresyile baslayalim.Sonuclari ne olmustur.Osmanli borclari kapanmismidir yoksa yerli ve yabanci sermaye akisi kuvvetlendirilmismidir;

sanayi devrimini ıskalayan ve batılı anlamda bir burjuvaziye sahip olmayan türkiye'de devlet eliyle burjuva yaratmaktır bu kongrenin amaci.bunun nasıl yapılacağı görüşülmüştür.

kararları ise:

"hammaddesi yurt içinde olan endüstri kollarının kurulması,

özel girişimcilerin desteklenmesi,

yatırımcılara kredi sağlayacak bankaların kurulması,

günlük tüketim mallarına öncelik verilmesi,

önemli kuruluşların millileştirilmesi,

sanayii teşvik edici yasaların çıkarılması, özellikle gümrük tarifelerinin milli sanayiin kalkınma ihtiyaçlarına göre değiştirilmesi,

yerli malların karada ve denizde ucuz tarife ile taşınması,

milli sanayi ve milli banka kurulması."

olarak deklare edilmiştir.

işte koçlar, eczacıbaşılar bu zihniyetin mahsuludur ve besleme burjuvalar olarak palazlanmışlardır.

Yani fakir halk palazlanmamistir.Mesela sümerbank vardi bilirsiniz.Kapatildi.Cünkü artik kamburlasan bir ekonomi ortaya cikmisti.

Halka hitaben degildir.Sermayenin dahada sermayelenmesidir.

Tabiki M.Kmalin o günkü sartlardaki durumunu göz önüne alinmasi gerekir.Iste ben bu durum icindeki yapiabilcek ve yapilabilen hatalari kritize etmek egilimindeyim.Yoksa M.kemali elestirip kendime puan kazandirma taraftari degilim.Haddimede degil.

Cumhuriyet tarihimizdeki zuhur eden hainler kimlerdir?Seyh sait diyorsan o seriatci saidi kürdinin bir yolu idi.Dersim katliami diyorsan kaynaklar atatürkün müdahalesi olup olmadigi kesin degil ama Inönünün emin verdigi kesindir.Inönü kimdir?M.kemalin yakin silah arkadasidir.uzarda gider.......

saygilar

Link to post
Sitelerde Paylaş

arkadaslar konu ataturk degıldır yada onun kahramanlıkları degıldır

ama herkesın unuttugu bır sey var o donemde elınde sılah yokken nasıl kazandın bu savası

abd rusya ıtalyanın destegı olmadımı bu savasta

ben bır ara ataturkun abdye seslenısını bıle ızledım

bırılerı denızı kabul edıyor lenını kabul edıyor ama goruslere gelınce yok orda dur ben hepsını kabul etmem dıyor

daha ezılen ırkcılıgıyla ezen ırkcılıgın farkına varmamıs cakma solcular sızı

neyse konu kemalızımdır

ozellıkle darbelı donemden sonra asker elıne gecmıs turkculugun kutsal sayıldıgı bır ıdolojıye donusmustur

Link to post
Sitelerde Paylaş
tabansal sinifin icinde sadece isci sinifi girmez.Fakir,cahil,caresiz,bicare,hasta,ac,issiz...vs de girer.

Evet Kuvayi milliye bir toplu karsi koymadir.Ama hangi sistemin önderliginde.Hangi kalici cözüm getirecek sistemin önderliginde.

Peki sonra ne olmustur?Dallanip budaklanmistir.Icindeki azinliklarin haklarina nasil yaklasilmistir?

Toplu savasim birlik beraberlik ayridir,saydigim alt tabandaki problemleri bu savas sonrasi kalici cözümlere götürmek ayridir.

Yani ben bir ters yön degistirmeden bahsediiyorum.

tabansal sınıf diye bir tabiri ilk defa senden duyuyorum...Kastın eğer sadece Sınıfsa ve işçi-emekçi sınıfı ise kapitalizmin K sının olmadığı bir toplumda bunlardan bahsedemeyiz..

Osmanlıdan kalan üretim ilişkileri ilkel-çarpık feodal ilişkilerdir...Ticaret Burjuvazisi İstanbul ve İzmir'le sınırla Gayri-müslümlerdedir..Onlarında büyük kısmı ülkeden kaçmışlardır...

Osmanlı panaroması, dışa bağımlı-sömürge-geri bir ülkedir...İstanbul dışında hiç bir şehir doğru dürüst yatırım görmemiştir..Özellikle Anadolu..

Anadolu Tarihi boyunca, Selçuklular'dan sonra ilk defa Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte Yatırım ve inşa görmüştür..

Link to post
Sitelerde Paylaş
ABDullah Gül'ün cumhurbaşkanı, TAyyip'in Başbakan olduğu ve AKP nin %47 oy aldığı, diyanetin fetva verdiği, Toplumun Dincileşip Sadaka kültürne muhtaç kaldığı şu günlerde Kemalizmi tartışmanın ne anlamı vardır..

Buyurun sıkıyorsa gidin, Ümraniyede bir kahvehanede İSlamın ZEkat ve sadaka kültürünü eleştirin (muhammedin sex hayatı bile değil onu yapsanız moleküllerinize ayrılırsınız)

Sıkıyor mu?????

Sıkmaz tabii..

Atatürk ve Kemalizm'e saldırmanın dayanılmaz hafifliği içinde gericilere çift yönlü prim vererek bir yere varamayız..Gerçekçi olalım ve ÜLKENİN ŞARTLARINA GÖRE TAVRIMIZI BELİRLEYEYİM..

Sen hangi memlekette yaşıyorsun bakayım Modern Mystic.

Niye bu kadar korkuyorsun Istanbul'dan!

Gel ben seni elinden tutup götüreyim o kahvehanelere.

Oralarda büyüdüm; yaşıyorum ben.

Gündüzleri -bilhassa kahvehaneler- tırsılacak yerler değil.

Dilediğini edepli bir biçimde konuşabilirsin. En fazla takılırlar sana. Tabii seni incitmeden.

Sen de onları incitmeden takılabilirsin onlara.

Yani terbiye sınırlarını ihlal etmezsen onlar da etmezler.

Ne sanıyorsun sen o insanları!

Çoğu feleğin çemberinden geçmiş, yol yordam bilen insanlardır.

Sende samimiyet görürlerse arkadaş da olurlar seninle.

Eğer insanların inançlarına karşı terbiyesizleşirsen seni kahvehane ahalisinin benim elimden alması gerekir.

Onlara kalmaz o iş!

O ayrı!

Gece çöktüğünde sokaklar için söz veremem bak!

Bırakırım elini! :) Korkma korkma. Bırakmam.

Ben yanındayken kimse dokunmaz sana.

Buralarda geceye söz geçirebilenlerden biriydim eskiden ben!

Aileden kalma bir gelenek bu! Kredimizden yeriz biraz. :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

kemalizm ismi çok yanlış bir isimdir.

Ben kimsenin ben kemalistim dediğini duymadım.

Ben atatürkçüyüm diyor herkes bunlarda Türkiye cumhuriyeti devletinin tüm vatandaşlarıdır.

Bu kemalizm lafını ortaya atanlardan nefret ediyorum. Kimse bir kemalist düşnceye sahibim demiyor ancak birileri bir ayrım yapmak için kemalistler lafının kullanıyor ve beni deli ediyor.

Atarük'ün ne yaptığını ve ne yapmaya çalıştığını anlatmaya gerek yok yaşamı boyunca düşüdükleri ve hedefledikleri ve gerçekleştirdikleri ortadadır.

Malasef insanımıza bunu anlatamadığımız için insalar başka başka şekilde düşünüyorlar.

Atatürk'ün yaptıkları bir düşünce sistemi değildir. Ateizm gibi düşünürsek daha iyi anlayacağız.

Ülkeniz için iyi ve gerçek ne ise onu yapmalıyız.

ŞU KEMALİZM LAFINDAN NEFRET ETTTİĞİM KADAR BAŞKA HİÇ BİR ŞEYDEN NEFRET ETMİYORUM İSLAMDAN BİLE (bu yanlı oldu. :))

Bana kemalistim diyen birini gösterin lütfen birileri birilerine atıfta bulunuyor. Atıf nereye gidiyor onu saklamak için.

Atatürk ayrıymış kemalizm ayrıymış demek mi istiyorlar sıkışınca bunun arkasına saklan. süper bir fikir aslında

Link to post
Sitelerde Paylaş
Sen hangi memlekette yaşıyorsun bakayım Modern Mystic.

Niye bu kadar korkuyorsun Istanbul'dan!

Gel ben seni elinden tutup götüreyim o kahvehanelere.

Oralarda büyüdüm; yaşıyorum ben.

Gündüzleri -bilhassa kahvehaneler- tırsılacak yerler değil.

Dilediğini edepli bir biçimde konuşabilirsin. En fazla takılırlar sana. Tabii seni incitmeden.

Sen de onları incitmeden takılabilirsin onlara.

Yani terbiye sınırlarını ihlal etmezsen onlar da etmezler.

Ne sanıyorsun sen o insanları!

Çoğu feleğin çemberinden geçmiş, yol yordam bilen insanlardır.

Sende samimiyet görürlerse arkadaş da olurlar seninle.

Eğer insanların inançlarına karşı terbiyesizleşirsen seni kahvehane ahalisinin benim elimden alması gerekir.

Onlara kalmaz o iş!

O ayrı!

Gece çöktüğünde sokaklar için söz veremem bak!

Bırakırım elini! :) Korkma korkma. Bırakmam.

Ben yanındayken kimse dokunmaz sana.

Buralarda geceye söz geçirebilenlerden biriydim eskiden ben!

Aileden kalma bir gelenek bu! Kredimizden yeriz biraz. :)

hangi semtten bahsediyoruz bu da önemli bir ayrıntı :)

toplumumuz hoşgörüyü yitiriyor artık....bunun terbiyeyle alakası yok, İslamın Sadaka ve Zekat anlayışını eleştirmek Terbiyesizlikse zaten hoşgörü bitmiştir..

Ben arkadaşlara bazı acı gerçeklere dikkat etmelerini istedim....Toplumun gidişatı gerçeği...katılırsınız katılmazsınız sizin bileceğiniz iş..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Fuzûlî, kahvehaneden kastın Starbucks mı? : ) ..

Hadi, gerçekci olalım.

Kahvehaneleri bende iyi bilirim.

Çok güzel insanlar olabilir ama eğitim oranı düşük yerlerde din konularının tartışılması sağlıklı değildir.

tarihinde Seyirci tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
hangi semtten bahsediyoruz bu da önemli bir ayrıntı :)

toplumumuz hoşgörüyü yitiriyor artık....bunun terbiyeyle alakası yok, İslamın Sadaka ve Zekat anlayışını eleştirmek Terbiyesizlikse zaten hoşgörü bitmiştir..

Ben arkadaşlara bazı acı gerçeklere dikkat etmelerini istedim....Toplumun gidişatı gerçeği...katılırsınız katılmazsınız sizin bileceğiniz iş..

Sadaka ve zekat kısmını konuşman elbette terbiyesizlik değil sevgili Modern Mystic.

Ancak Peygamberin cinsel yaşamına ne idüğü belirsiz hadislerden kalkarak eleştiri getirmeye kalkarsanız, diğer verileri görmezden gelerek ona hakaret ederseniz bir refleks gelişir insanlarda. Bunu terbiyesizlik ve saldırı olarak algılarlar.

Ki bu da gayet normal!

Demem o ki kahvehanelerden korkarak güçlü bir sol siyasi hareket oluşturamazsınız.

Solun en büyük problemi retorik sorunudur.

Solcuların davalarına olan inançsızlıkları dillerine de yansımaktadır.

Bunu nereden mi çıkarıyorum!

Solcuların büyük bölümü yaşamlarından memnun, oradan... lafta değil tabi... sorsan şikayet etmekteler cihandan ve hökümetten.

Ancak Kapitalizme meşru yollardan muhalif olmak onu devirmekten daha cazip geliyor pek çok solcuya.

Kapitalizmin nimetlerinden faydalanıyorlar yani!

Geri kalan bir kısım sol ise ideolojilerine zaten körü körüne bağlı olmanın getirdiği sorunlarla maluller.

Her iki durum da sorunludur.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Fuzûlî, kahvehaneden kastın Starbucks mı? : ) ..

Hadi, gerçekci olalım.

Kahvehaneleri bende iyi bilirim.

Çok güzel insanlar olabilir ama eğitim oranı düşük yerlerde din konularının tartışılması sağlıklı değildir.

:)

Espiriyi algılayana kadar Starbucks'ta batak oynayan mahalle delikanlıları geldi bir anda gözümün önüne.

Çok güzel insanlar falan değiller sevgili Seyirci.

Çoğu beş para da etmez.

Lakin adam da yemezler.

Ve eğitilebilirler...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...