Jump to content

Evrimcim nerdesin


Recommended Posts

  • İleti 422
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Andromeda, 40 yaşına kadar müslüman olduğunu söylüyorsun. Evrim zırvalarını unut ve tekrar islam dinine dön. Evrimcilerin seni enayi yerine koymasına izin verme.

Onu kandırdık biz eheueheu

Ama sen çok zekisin kandıramıyoruz seni

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hücreyi incelemeye devam edeceğiz.. Ancak bir ara verip, sürekli atıp tutan abiyogenezci samurayların nasıl çaresizlik içinde olduklarını göstermek istiyorum değerli kardeşlerim.

Nedir bu abiyogenez? Neden bizim evrim tarantulaları ikide bir ‘Bir kereye mahsus oluşuverdi’ derler. Bakın açıklayayım.

Bunların 1950’li yıllardan beri övündükleri bir deneyleri var. Miller’in öncül olduğu daha sonrada ardılları tarafından tekrarlanan aminoasit sentezledikleri deneyler.

Evrimci bilim adamımız bir düzenek kuruyor. Bu düzenekle 3 temel amino asiti elde ediyor. Ardıllarıda çeşitli labaratuvar ortamlarında 20 amino asiti sentezliyorlar. Ne güzel değil mi, evrimcilerimiz zafer kazandılar.

Miller, ilk deneylerinde , Azot, Hidrojen ve Metan gazlarını kullanmamıştır. Karbondioksit ve Oksijen ile yapılan deneyler başarısızlıkla sonuçlanınca, bu gazlara başvurmuş ve amino asit elde etmiştir. Buradan çıkan sonuca göre, evrimciler, tesadüfen oluşan amino asitlerin, korunup yanyana gelerek peptid bağla proteinleri oluşturduğunu öne sürmüştür. Sevinç naraları atmışlardır. Bu deneylerin sonuçlarını tartışmaya gerek yok. Zaten yeterince tartışılmıştır. Bilim adamları için temel fıkrasından farkı yoktur.

Sentezlenen amino asitlerin, yan yana dizilip proteinleri oluşturması olayı var. İlkel dünya şartlarında, bol miktarda su molekülü var. Diyelimki amino asitler bir şekilde tesadüfen oluştu. (Labaratuvar şartlarında her şey dört dörtlük gitti diyelim) Oluşan bu aminoasitlerin , su molekülleri karşısında dizlerinin bağı çözülerek, çil yavrusu gibi dağılmaları gerekiyor. Ama bizim kahraman amino asitlerimiz, su moleküllerine direnerek, birlikten kuvvet doğar diyerek yan yana diziliyorlar. Vay anasına be. Kurtuluş savaşı gibi bir şey. Bu evrimciler kimyanında içine ettiler. Bizim Japon askerleri, sulu ortamda bile protein oluşturacak güce sahiptirler.

Sonra Fox diye biri çıktı. Amino asitler denizden dalgalarla kıyıya vurdu. Oradan volkanik sıcak kayalara rasgeldi, kurudu ve su moleküllerinden kurtuldu dedi. Keşke demeseydide bu kadar madara olmasaydı. Fırında kuruttuğu amino asit karışımlarına Protenoid dedi. Gerçek bir protein bile değil.

Bir proteinin oluşma olasılığı nedir? 20 rakamını 105 kez yan yana çarpacaksınız. Bu bile tek başına yeterli olmayacak. Yararlı bir protein elde etmek için bu işlemi 2900 kez (her bir enzim için) tekrar edeceksiniz. Nasıl, hesaplayabildinizmi proteinin oluşması için gereken rakamı?

Konuyla ilgili evrimci Alman Nörofizyoloji profesörü Hoimer Won Ditfurth’un görüşü :

"sitokromları evrime delil olarak gösteriyoruz ancak sitokromların tesadüferle oluşma olasılığı 20 üzeri 104 dür (stoktromda 104 amino asit vardır.). Bu rakam, sitokrom madalyonunun diğer yüzüdür. Problem yanlızca sitokromla sınırlı değildir. Sitokromun sentezi sırasında iş gören onlarca enzimin tesadüflerle oluşma olasığı için aynı rakamlar geçerlidir. Bu proteinleri oluşturmak için dünyanın her tarafını amino asit deniziyle (ilkel çorbayla) kaplasaydık, yinede bir tek Sitokrom-C proteinin oluşması için geçecek olan zaman, evrenin yaşının çok üzerinde olacaktı. O halde hayat, ancak bir kereye mahsus olmak üzere mucizevi bir şekilde ortaya çıkmalıydı. "

(Dinazorların Sessiz Gecesi-1974-Hamburg).

Sihirli kelime bu herhalde. Bir kereye mahsus mucizevi olarak ortaya çıkan hayat !!!!!!!!!!!!!!

Bakın daha işin içinde DNA yok, RNA yok. Yok oğlu yok.

Şimdi anladınız mı bizim forum evrimcilerinin neden sürekli bir kereye mahsus oluşuverdi demelerinin sebebini. Ne kadar bilimsel değil mi kardeşlerim? Neden Pasteuru bu kadar sevmemelerinin sebebini.

İşte buda bizim samurayların minik bir hikayesi.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Dindar,

Oncelikle, "TÜM CANLILARI ALLAH YARATTI. İşte bilim bu" lafini ettikten sonra hala ne yuzle burada hucreden filan bahsettigini anlamiyorum.

Kitaplı dinlerin üçü de (Yahudilik,hıristiyanlık ve islamiyet) sadece tanrının canlı yaratmaya muktedir olduğunu söyler.Bu dinlere göre Tanrı kadiri-mutlak (omnipotent) alimi-mutlak(omniscient) ve adili-mutlaktır.Bunların aksi düşünülemez.Papa XVI Benedict  bilim insanlarını'tanrının dikte ettiği yaşam dilini değiştirmeye'çalışmakla suçlamıştır.'Tanrı olamadan kendini tanrı yerine koyma çılgınca bir ukalalıktan başka bir şey değildir' diyerek Stephan Hawkigs de dahil bir gurup bilim insanını suçlamıştır.[b]17'inci yüzyılda Galileo'nun başına gelen 21'inci yüzyılda sentetik biyolojistlerin başına gelmektedir[/b]. Prof Dr.Cengiz Yalçın.

http://www.hurriyet.com.tr/teknoloji/81061...29&sz=79090

4854434.jpg

edit: imaj ekledim

tarihinde redfinity tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Bak bak bak bak al sana , yeni nesil kurtuluş savaşçıları böyle oluyor demek. Yahu bu abiyogenezmidir ne haltdır her ne menem şeyse kim gözlemlemiş yahu? Pasteur bu hilkat garibesini seneler önce çöplüğe atmadımı? İlginç ya şimdi sana sorsam bi abiyogenez vakası göster, kimbilir ne bahaneler uydurursun. Eminim abiyogenez bir kereye mahsus oldu bile dersin.

Pasteur "canlıları Allah yarattı" mı demişti? Kendi saçma görüşlerinizi kanıtlamak için yine bilimden destek arıyorsunuz. Abiyogenez sadece yaşadığımız koşulların ürünü olmayabilir. Laboratuvar deneylerinde inorganik karışımlardan organik moleküller elde edilmiştir. Canlının temel yapıtaşlarını oluşturan karmaşık organik moleküller de en basit organik moleküllerden üremiştir. Evrim gerçektir. Bir ucu kırılmış tuz(NaCl) krstali doymuş NaCl eriyiği içine atılınca kendini onarıyor! İtirazlarınız bilgi eksiğinizden kaynaklanıyor.

Korkarım bir gün "Allah canlıları bir evrim sürecinde yarattı." diyeceksiniz. Zaten bir çok konuya önce "olmaz" diye itiraz edilir; güçlü kanıtlar ortaya çıknca bir süre kem küm edilir; en sonunda "Kur'an 'da bildirilmişti denir. İtiraz edilecek yeni konu bulunur. Evrim teorisine (aslında artık teori değil, bir gerçeklik) itrazın bu kadar çok olması son derece karmaşık olmasındandır. Dindar20 gibiler bilimin güçlü ilerleyişi önünde sele kapılmış çöp gibidir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Dindar'in olasilik denilen seyi kavrayamamis oldugu da goruluyor.

Su ornege bakalim: Dunyada 6 milyar insan var diyelim. 6 milyar piyango bileti basip butun insanlara dagitalim. Cekilisi yaptigimizda bir kisiye piyango cikmasi olasiligi nedir: Cevap: 100% . Diyelim ki bu bilet dindar'a cikti. Bu durum sasirtici gurunur mu size? Yani, "..dindar'a cikma olasiligi 1/6milyardi, inanilmaz kucuk bir olasilik gerceklesti.." mi dersiniz? Eger bunu solyluyorsaniz olasiliklar isinden anlamiyorsunuz demektir.

tarihinde redfinity tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bakın müslüman kardeşlerim

Ben burada evrimcilere, abiyonez konusunda açıkça meydan okuyup, çaresizliklerini, bizzat en ünlü evrimci profesörlerden biriyle, yüzlerine vurdum. Bu tokat karşısında tümü süt dökmüş kediye dönerken redfinity ve muallim mırın kırın ederek bir şeyler karalamışlar.

Öncelikle şunu sorayım kendilerine. İlkel dünyadaki şartlar, amino asit üretilen deneydeki şartlarla birebir uyuşuyor muydu? Oluşan amino asitler karbondioksit, oksijene , su moleküllerine rağmen nasıl peptid bağ oluşturdu. Bir proteinin oluşması için rakam olarak maçanız yiyorsa rakamı yazar mısınız? Hücre değil, sadece bir protein için. Hem rakamı yazın, hemde gereken şartları yazın. Bu öyle 6 milyardan 1 kişiye çıkacak sayısal loyoya benzemez.

Bunları yazında biraz gülelim , neşelenelim minik samuraylarım benim.

"Bir kereye mahsus mucizevi olarak ortaya çıkan hayat " ne demektir? Fıkra mıdır , masal mıdır?

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bakın müslüman kardeşlerim

Ben burada evrimcilere, abiyonez konusunda açıkça meydan okuyup, çaresizliklerini, bizzat en ünlü evrimci profesörlerden biriyle, yüzlerine vurdum. Bu tokat karşısında tümü süt dökmüş kediye dönerken redfinity ve muallim mırın kırın ederek bir şeyler karalamışlar.

Öncelikle şunu sorayım kendilerine. İlkel dünyadaki şartlar, amino asit üretilen deneydeki şartlarla birebir uyuşuyor muydu? Oluşan amino asitler karbondioksit, oksijene , su moleküllerine rağmen nasıl peptid bağ oluşturdu. Bir proteinin oluşması için rakam olarak maçanız yiyorsa rakamı yazar mısınız? Hücre değil, sadece bir protein için. Hem rakamı yazın, hemde gereken şartları yazın. Bu öyle 6 milyardan 1 kişiye çıkacak sayısal loyoya benzemez.

Bunları yazında biraz gülelim , neşelenelim minik samuraylarım benim.

"Bir kereye mahsus mucizevi olarak ortaya çıkan hayat " ne demektir? Fıkra mıdır , masal mıdır?

Tarih boyunca tanrı ve din propagandaları işte böyle bilimin henüz çözemediği noktalardan hareket etmişti. Dindarlar tarih boyunca işte tam bu noktaları bulmayı çok iyi bilirler... Bundan 4000 yıl önce de şimşekleri ve yıldırımları kullanarak dinlerine adam toplarlardı :rolleyes: Tarih akar ama dinciler değişmez ...

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bakın müslüman kardeşlerim

Ben burada evrimcilere, abiyonez konusunda açıkça meydan okuyup, çaresizliklerini, bizzat en ünlü evrimci profesörlerden biriyle, yüzlerine vurdum. Bu tokat karşısında tümü süt dökmüş kediye dönerken redfinity ve muallim mırın kırın ederek bir şeyler karalamışlar.

Öncelikle şunu sorayım kendilerine. İlkel dünyadaki şartlar, amino asit üretilen deneydeki şartlarla birebir uyuşuyor muydu? Oluşan amino asitler karbondioksit, oksijene , su moleküllerine rağmen nasıl peptid bağ oluşturdu. Bir proteinin oluşması için rakam olarak maçanız yiyorsa rakamı yazar mısınız? Hücre değil, sadece bir protein için. Hem rakamı yazın, hemde gereken şartları yazın. Bu öyle 6 milyardan 1 kişiye çıkacak sayısal loyoya benzemez.

Bunları yazında biraz gülelim , neşelenelim minik samuraylarım benim.

"Bir kereye mahsus mucizevi olarak ortaya çıkan hayat " ne demektir? Fıkra mıdır , masal mıdır?

Dindar, "abiyonez" nedir? Herhalde Abiyogenez demek istiyorsun.

Sadece kendi yazdiklarini okuyorsun. Biraz da dinlemeyi denersen iyi olur.

Bakiyorum artik evrime saldiramiyorsunuz. Evrim bitti, simdi abiyogenez'e kaldiniz oyle mi?

Sana verdigim linkte bilimadamlari laboratuarda canli uretiyor sen hala burada suphaneke, elham filanla bilim yapmaya calisiyorsun. Bilim senin gibilere kalsaydi bugun hala odunlari birbirine surterek ates yakiyor olurduk.

Urey-Miller deneyindeki kosullarla ilkel dunyadaki sartlarin farkini soruyorsun. Herseyden once sunu anlaman lazim, o deney bu konudaki ilk deneydi. Laboratuar kosullarinda canlinin yapi tasi olan amino asitin uretilmesi basta Vatikan olmak uzere butun dincileri panige sevketti. Daha sonra benzer bir suru deney farkli kosullarda cok carpici sonuclarla tekrarlandi. Dunyanin ilkel kosullarinin saptanmasi kolay bir is degil. Cunku dunyada kosullarin dellileri silme gibi bir ozelligi var. Ama sana ilginc bir haber vereyim: Dunyaya ait parcalarin ayda bulunma ihtimalinden soz ediliyor. Bir carpismanin bu tur parcalari dunyanin yorungesine sokmus olabilecegi ve o zamanlar dunyaya cok daha yakin olan ayin bunlari toplamis olabileceginden bahsediliyor. Ayda da atmosfer olmadigi icin bu parcalar korunmus oluyor. Bu tur parcalar bulunursa dunyanin o donemki kosullari ile ilgili cok daha fazla biligimiz olacak.

Senin gibi "..efenim abiyogenez cok dusuk bir ihtimaldir.." filan diye ortalikta dolasan adamlar dunyanin her yerinde var. Zamaninda bu adamlar iddialarinin ciddiye alinip okullarda ogretilmesini filan zorladilar. Sonra ne oldu biliyor musun? Amerika gibi dinci bir ulkede bile mahkeme kararlariyla "BUTUN" eyaletler de "TEK TEK" yasaklandilar. Sizin bu art niyetli masallarinizi hic bir ciddi bilim-adami veya -organizasyonunun ciddiye almadigini artik anlayin.

Abiyogenez konusunda bilim adamlari arasinda cesitli gorusler var ama bunlarin hic biri Allah'a cikmiyor. Kesin cevabi henuz bilmiyoruz. Ama en azindan sizin yaptiginiz gibi sallamiyoruz. Bak bu link abiyogenez olasiliklarini incleyen bir yazi:

http://www.talkorigins.org/faqs/abioprob/abioprob.html

Sen faydali bir sey yapmak istiyorsan kendi alternatif teorinle gel dinleyelim: Yoksa "Butun canlilari allah yaratti. Iste bilim budur." diyecek kapsitedeki birinden cok mu sey bekliyorum?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bir takım angut laflar ve gene Urey-Miller deneyi.. Siz ne boş, ne zıcahil adamlarsınız ki böyle, size acımak lazım..

Boş verin Urey-Miller deneyini.. Çürütmüşlermiş güya, deme ya.. Bakalım nasıl "çürütmüş" bizim aklı evvelimiz:

>>> Sentezlenen amino asitlerin, yan yana dizilip proteinleri oluşturması olayı var. İlkel dünya şartlarında, bol miktarda su molekülü var. Diyelimki amino asitler bir şekilde tesadüfen oluştu. (Labaratuvar şartlarında her şey dört dörtlük gitti diyelim) Oluşan bu aminoasitlerin , su molekülleri karşısında dizlerinin bağı çözülerek, çil yavrusu gibi dağılmaları gerekiyor. Ama bizim kahraman amino asitlerimiz, su moleküllerine direnerek, birlikten kuvvet doğar diyerek yan yana diziliyorlar. Vay anasına be. Kurtuluş savaşı gibi bir şey. Bu evrimciler kimyanında içine ettiler. Bizim Japon askerleri, sulu ortamda bile protein oluşturacak güce sahiptirler.

Kimya, bilhassa jeokimya nasıl iğfal edilir, işte bunun güzel bir örneği.. Sen git biraz demir-sülfür tepkimelerini öğren, öyle gel buraya..

Ben de sana şunu sorayım? Aminoasitlerin doğal ortamda, canlıların enzimleri olmadan ortaya çıkabileceğini kabul ettin mi? Etmiyorsan, bu hidrolizasyon saçmalığını nerden çıkarıyorsun?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Selamun aleyküm kardeşlerim

Bakın klasik bir direnişçi daha ortalıkta. Nasıl direniyor hala. Evrimin çoktan çöplükteki yerini aldığının farkında bile değil. İşte abiyogenezin delili diye bir link vermiş. Verdiği linkte başka bir abiyogenezci fosil çıkmış, yalanlar , lanet yalanlar diye başlık atıp, debeleniyor. Bilime, profesörlere, mantığa meydan okuyor. Hayır diyor, bir olasılık daha düşük bir olasılıkda var diyor. Hemen meraklanıyoruz neymiş acaba bu daha düşük olasılık. Meğer bizim Japon askerlerini böyle kandırıyorlarmış. İşin özü, evrimci diyorki aynı kişiye arka arkaya 2000 hafta sayısal loto çıkması gerekmiyor, bunu yaradılışcılar uyduruyor. Arka arkaya 500 hafta aynı kişiye sayısal loto çıkarsada protein oluşabilir diyor. Sakin ol orangutanım benim sakin ol, bak psikoloğunu çağırdım, birazdan gelir, sakin ol herşey geçti.

Bu arada zavallı emrimcilerimizin işi, ayda bulunacak parçalara kalmış. Allahtan umut kesilmez kardeşlerim ama biraz ayaklarınızı yere basın, uyanın artık bu uykudan.

Bir başka evrimcide gelmiş, demir sülfür tepkimelerinden bahsediyor.

Yahu tamam batıl inançlarınız var, evrimciler tarafından enayi yerine kondunuz ama bari biraz kimyacılarla barışık olun. Kimyada tersinir tepkime diye bir kavram var be samuraylarım .

Tepkime nedir? İki veya daha fazla maddenin, başka madde veya maddelere dönüşmesidir. Peki her madde ürüne dönüşür mü? İki yönlü tepkimeler yok mu? Tersinir tepkimeler diye bir şey yok mu kimyada? Tersinir tepkimeyide elinizin tersiyle bir kenara itiyorsunuz be a benim aldatılmış evrimcilerim

Aminoasiti lab. da ürettiniz. Hayırlısı olsun. Yanyana dizildiğini varsayalım.

Amino1 + Amino2 + Amino3 + Amino4 AminoN ---> Protein + Su

Peki ortamda su olunca ne olur ? tersinir tepkime olur. Yani aminoasitlerin dizlerinin bağı çözülüp çil yavrusu gibi dağılırlar.

Sonuç? Sulu ortamda illa aminoasitler yanyana dizilip protein oluşturmuşsa, sizce bu nasıl olabilir? Ancak ve ancak fizik , kimya, biyoloji kuralları çöpe atıldığında olabilir? Ne dersiniz Allah’a biraz olsun yaklaşabildiniz mi?

Bizim samuraylarımız labaratuvar ortamlarında amino asit oluşturmaya devam etsinler e nede olsa kimisi labaratuvarında mutludur, kimiside doğada, toplumda mutludur. Bakın moralinizi bozmamak için sağ el-sol el mevzusuna hiç girmiyorum.

Evet kardeşlerim, ara sıra bu bambamlara moral vermek lazım. Aşağıdaki linkte bizim samurayların evrimini görelim.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Selamun aleyküm kardeşlerim

dindar20, amino asit filan yazdigini goren de bilimden anladigini sanir. Anlamadigin konularda sallamayi birak.

Sana bir suru link verdik git oku diye zahmet edip de baktin mi?

Yok... Tembelsinizdir. Okumayi sevmezsiniz.

Varsa bir teorin dinleyelim diyorum, ses yok. Nerede alternatif teorin?

Evimi kafan basmadigi icin kabul etmiyorsun anladim.

Bari en iyi bildigin yeri anlat.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Dindar kardeş, senki ordinaryus profesör olmuş bir insansın.Biz inanmayan cahiller gibi batıla sapmamış ,bilimin yolundan gidip hidayete ermişsun...Gardaş hakikattende senin bu kuranında herşey var yahu. nerde nezaman anlaşılmaduk birşey kafana takulursa internette neymuuuuşşş.gidip kurana bakacaksuuun.

gardaş senin engilizcende vardur...

ahanda şu site senin gibi ,bilime önderlik etmiş ordinaryusların ordinaryusu prof michael pehe nin sitesi...

hele bi ofişal dizklayymır başlığı altında ne yaziyur paha bi tercüme ette görelim bakalım ne kadar aydın oldiğunu...

pehe pehe pehe :D:D:D

http://www.lehigh.edu/~inbios/faculty/behe.html

Official Disclaimer

My ideas about irreducible complexity and intelligent design are entirely my own. They certainly are not in any sense endorsed by either Lehigh University in general or the Department of Biological Sciences in particular. In fact, most of my colleagues in the Department strongly disagree with them.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Official Disclaimer

My ideas about irreducible complexity and intelligent design are entirely my own. They certainly are not in any sense endorsed by either Lehigh University in general or the Department of Biological Sciences in particular. In fact, most of my colleagues in the Department strongly disagree with them.

Dindar20, "anlamadim" filan gibi bir numara yapma.

BEHE, yani senin fikir abin olan ama musrik oldugu icin aslinda arkadaslik bile yapmaman gereken kisi, bak ne yazmis:

"....Bu fikirler sadece bana aittir. Ne Lehigh universitesi ne de Biyoloji Bilimleri Bolumu tarafindan hic bir sekilde onaylanmamistir. Hatta, bolumdeki arkadaslarimin cogu bu fikilerimi kesinlikle kabul etmemektedirler..."

Gordugun gibin bu adamla ayni kaldirimda yurumek bile bir bilimadami icin utanc verici bir sey.

Hadi simdi sutunu ic, uyu..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Selamun aleyküm kardeşlerim

Umarım evrimci profesörlerin ‘Bir şekilde canlı tesadüfen oluştu’ söyleminin hikayesini ve aldatılan evrimcilerin nasıl enayi yerine konulduğunu okumuşsunuzdur. Abiyogenez denen saçmalığı , çöplüğe attıktan sonra önce keyif sigaramızı tüttürüp , hücre konumuza geri dönelim.

KROMOZOMLAR :

Hücremizde, çekirdek içinde, kromozom denilen ipliksi parçalar vardır. Ancak bunlar, öyle bildiğimiz ipliklere benzemez. Şu ana kadar gördüğümüz tesadüfler, kromozomların yanında esas duruşa geçer. Ölçü birimi mikrondur. Minininnacık kelimesi yetersiz kalır. DNA zincirleri, genler, protein zincirleri hepsi bu mini minnacık kromozom içinde yer alır, bunları daha detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.

Kromozom sayısı her canlı türünde farklılık gösterir. İşte evrimcilerinin bir zamanlar yüzlerinde şaplayan en büyük tokatlardan biride budur. Eğer bakteriden tutun, balinalara kadar bütün canlılarda aynı sayıda kromozom olsaydı nasıl sevineceklerdi ama evdeki hesap her zaman çarşıya uymuyor. Ah Fleming’cim neden keşfettin şu kromozomları da , evrimcileri sudan çıkmış balığa çevirdin!!!! Ne vardı bu kadar acele edecek?

Kardeşlerim , canlı türlerinde kromozom sayısı 2’den başlar, eğrelti otunda 500 ile zirveye ulaşır. Ancak, kromozom sayısının gelişmişlikle ilgisi yoktur. Küçük bir kromozom, daha fazla gen taşıyabilir. İnsanın kromozom sayısı 46’dır. Her bir kromozomun görevi ayrıdır. Bu ne muhteşem bir görev paylaşımıdır, bu ne muazzam bir tasarımdır. İnsanın yapabileceği tek şey vardır. Gıpta etmek. Ama bakın ben evrim samuraylarına biraz moral vereyim . Moli balığındada 46 kromozom vardır. O halde insan, moli balığından gelmiştir. Hadi iyisiniz gene bu kıyağımı unutmayın!!!!!!! Ah zavallı evrimcilerim benim.

Bakın şimdi bu kromozomlar görevlerini yapmazlarsa neler oluyor. Örneğin 21. kromozom diyelimki görevlerini yerine getirmedi. Al sana down sendromu. Günümüzde jinekologlarımız, bu konuda şüpheye düştülermi, ebeveynlerimizi uyarıyorlar. 2’li, 3’lü testlerle, riski anlamaya çalışıyorlar. Mini minnacık bir kromozomun eksikliği, evlatlarımız için bir felaket olabiliyor. 1. kromozommu görevini yapmıyor, al sana alzheimer. 9. kromozommu eksik al sana cilt kanseri. 17. kromozommu görevini yapmıyor, al sana göğüs kanseri. Hepsinin ayrı bir vazifesi var. İşte kromozomlarımız bu görevlerini yerine getirmek için, çooooooooooooooooooooooookkkkkkkkkkkkkk uzun tesadüflerden geçerek koşa koşa geldiler. Nice aminoları, nice proteinleri aştılar. 24 saat, 365 gün görevlerini yaparlar kahraman kromozomlarımız. Samuraylara her saniye nanik çekerek.

İki kromozomumuz ise, cinsiyet kromozomumuzdur. Erkekler XY, Kadınlar XX olur. Peki neden tesadüfler okyanusunda farklı cinsler yok. Mademki tesadüf çorbası içeceğiz yüzlerce cinsiyet olsun be evrimcilerim benim. Evrendeki her şey gibi, cinsiyet konusundada denge var. Söyleyin be kardeşlerimiz, bu bambamlar ne zaman uyanacak? Ne zaman enayi yerine konmaktan vazgeçecek? Ne zaman?

Sevgili kardeşlerim, evrimcilerimizin pek bahsetmek istemedikleri, en çok kızdıkları bilim adamlarından birinin neden Fleming olduğunu anladınız mı? Kromozom kelimesini duydukları anda , hepsi çil yavrusu gibi dağılır bu orkinoslar ama bunlardan bahsetmek zorundayız.

Link to post
Sitelerde Paylaş

dindar yirimi bu başlığı herhalde te öbür tarafa kadar uzatmayı istiyon boş ver sen bunlarla kafa yormayı bizimle uğraşıp üçbeş fazla sevap kazanacam diye canını sıkma namazını kıl orucunu tut cennetdeki hurilerle parlak olğlanları düşle veya git sapık pygamberin gibi colukla çocukla yat evlat edin sen ondanda ileri gidip direk evlatlığınla evlenirsin belki sevabı daha çoktur sana laf anlatılmaz çünkü nato kafa nato mermer

Link to post
Sitelerde Paylaş
Selamun aleyküm kardeşlerim

Umarım evrimci profesörlerin ‘Bir şekilde canlı tesadüfen oluştu’ söyleminin hikayesini ve aldatılan evrimcilerin nasıl enayi yerine konulduğunu okumuşsunuzdur. Abiyogenez denen saçmalığı , çöplüğe attıktan sonra önce keyif sigaramızı tüttürüp , hücre konumuza geri dönelim.

KROMOZOMLAR :

Hücremizde, çekirdek içinde, kromozom denilen ipliksi parçalar vardır. Ancak bunlar, öyle bildiğimiz ipliklere benzemez. Şu ana kadar gördüğümüz tesadüfler, kromozomların yanında esas duruşa geçer. Ölçü birimi mikrondur. Minininnacık kelimesi yetersiz kalır. DNA zincirleri, genler, protein zincirleri hepsi bu mini minnacık kromozom içinde yer alır, bunları daha detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.

Kromozom sayısı her canlı türünde farklılık gösterir. İşte evrimcilerinin bir zamanlar yüzlerinde şaplayan en büyük tokatlardan biride budur. Eğer bakteriden tutun, balinalara kadar bütün canlılarda aynı sayıda kromozom olsaydı nasıl sevineceklerdi ama evdeki hesap her zaman çarşıya uymuyor. Ah Fleming’cim neden keşfettin şu kromozomları da , evrimcileri sudan çıkmış balığa çevirdin!!!! Ne vardı bu kadar acele edecek?

Kardeşlerim , canlı türlerinde kromozom sayısı 2’den başlar, eğrelti otunda 500 ile zirveye ulaşır. Ancak, kromozom sayısının gelişmişlikle ilgisi yoktur. Küçük bir kromozom, daha fazla gen taşıyabilir. İnsanın kromozom sayısı 46’dır. Her bir kromozomun görevi ayrıdır. Bu ne muhteşem bir görev paylaşımıdır, bu ne muazzam bir tasarımdır. İnsanın yapabileceği tek şey vardır. Gıpta etmek. Ama bakın ben evrim samuraylarına biraz moral vereyim . Moli balığındada 46 kromozom vardır. O halde insan, moli balığından gelmiştir. Hadi iyisiniz gene bu kıyağımı unutmayın!!!!!!! Ah zavallı evrimcilerim benim.

Bakın şimdi bu kromozomlar görevlerini yapmazlarsa neler oluyor. Örneğin 21. kromozom diyelimki görevlerini yerine getirmedi. Al sana down sendromu. Günümüzde jinekologlarımız, bu konuda şüpheye düştülermi, ebeveynlerimizi uyarıyorlar. 2’li, 3’lü testlerle, riski anlamaya çalışıyorlar. Mini minnacık bir kromozomun eksikliği, evlatlarımız için bir felaket olabiliyor. 1. kromozommu görevini yapmıyor, al sana alzheimer. 9. kromozommu eksik al sana cilt kanseri. 17. kromozommu görevini yapmıyor, al sana göğüs kanseri. Hepsinin ayrı bir vazifesi var. İşte kromozomlarımız bu görevlerini yerine getirmek için, çooooooooooooooooooooooookkkkkkkkkkkkkk uzun tesadüflerden geçerek koşa koşa geldiler. Nice aminoları, nice proteinleri aştılar. 24 saat, 365 gün görevlerini yaparlar kahraman kromozomlarımız. Samuraylara her saniye nanik çekerek.

İki kromozomumuz ise, cinsiyet kromozomumuzdur. Erkekler XY, Kadınlar XX olur. Peki neden tesadüfler okyanusunda farklı cinsler yok. Mademki tesadüf çorbası içeceğiz yüzlerce cinsiyet olsun be evrimcilerim benim. Evrendeki her şey gibi, cinsiyet konusundada denge var. Söyleyin be kardeşlerimiz, bu bambamlar ne zaman uyanacak? Ne zaman enayi yerine konmaktan vazgeçecek? Ne zaman?

Sevgili kardeşlerim, evrimcilerimizin pek bahsetmek istemedikleri, en çok kızdıkları bilim adamlarından birinin neden Fleming olduğunu anladınız mı? Kromozom kelimesini duydukları anda , hepsi çil yavrusu gibi dağılır bu orkinoslar ama bunlardan bahsetmek zorundayız.

Kromozomlar evrimin en önemli delillerindendir ...Özellikle insan 2. kromozomu bu konuda mükemmel bir örnektir. Hadi kal bakalım sağlıcakla arkadaşım ...

Chromosome 2 (human)

Link to post
Sitelerde Paylaş
İki kromozomumuz ise, cinsiyet kromozomumuzdur. Erkekler XY, Kadınlar XX olur. Peki neden tesadüfler okyanusunda farklı cinsler yok. Mademki tesadüf çorbası içeceğiz yüzlerce cinsiyet olsun be evrimcilerim benim. Evrendeki her şey gibi, cinsiyet konusundada denge var. Söyleyin be kardeşlerimiz, bu bambamlar ne zaman uyanacak? Ne zaman enayi yerine konmaktan vazgeçecek? Ne zaman?

kız dindar sen ciddimisin kız?.. Kadınlar essahdanda XX mi olurmuş ba ba ba ba baaaaaaa?

ozaman söle bakalım kurana göre babasız doğan ve XY(erkek) olan isa nın annesi meryem XX se isanın Ysi nerden geldi... puhahahaaaa:D :D :D :D

Ordinaryusum benim süpersin bilimselsin.. En bilimci sensin... nasıl oldu isa?tanrın ol dedi oldu dimi? bu bilimsel açıklamaydı dimi?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...