Jump to content

Dünya Çarşısındaki Mallar


Recommended Posts

Geçenlerde bir marketteydim. Baktım ki binlerce çeşit yiyecek güzelce paketlenip raflara dizilmiş. Sonra şöyle düşündüm: İhtiyacımız olan her şey, güzelce paketlenmiş ve raflara dizilmiş. Bu marketteki yiyecekleri elbette bizi ve bizim ihtiyacımızı bilen ve gören biri paketleyip, raflara yerleştirebilir.

Aynen öyle de, bu dünya yüzünde hoş kokulu, güzel tatlı ve iştah açıcı ve besleyici ve tam ihtiyacımız olan binlerce çeşit meyve ve sebze bizim için paketlenip bize ikram ediliyor. Elbette bu meyve ve sebzeleri ancak bizi ve bizim ihtiyacımızı bilen ve gören bir zat ikram edebilir. Çünkü, tabiat, bizim hoşumuz gidecek tatları ve kokuları ve şekilleri bilemez. Ve bu üç şeyi bir anda bir meyveye veremez. Öyle ise, bizim dilimizin ve burnumuzun ve gözümüzün nelerden hoşlandığı bilen biri bu meyve ve sebzeleri paketleyip bize ikram edebilir.

Ayrıca, Allah, koskoca bir ağacın programını ve fihristini nokta kadar bir çekirdeğe dercederek, kendi damgasını ve imzasını o meyve ve çekirdek ve ağaç üzerine koymuştur. Çünkü, tabiat, koskocaman bir ağacın fihristini ve programını nokta kadar bir çekirdeğe hassas bir şekilde derc edecek kadar akıllı ve şuurlu değildir.

Elhasıl, güzel tat ve hoş koku ve iştihayı açacak şekiller ve ağacın programının nokta kadar çekirdekte dercedilmesi tesadüf ihtimalini tamamen ortadan kaldırıyor. Bilerek ve isteyerek yapılan bir ikramı aklımıza gösteriyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

insanın hakiki terakkisi bitti birde bunu mu açtın..aferim.

ama oradaki tartışmayı daha sonlandırmadıydık..bir konu hakkında fikrinizi öğrenmek istiyorum..ben senin konularına katılıyorum..ben konu açsam sen katılırmısın..

not:tavanarasına victoria s secret meleklerini nasıl buluyorsunuz diye bir başlık açacağımda..nokta..

zuhahahahaha

Link to post
Sitelerde Paylaş
.bir konu hakkında fikrinizi öğrenmek istiyorum..ben senin konularına katılıyorum..ben konu açsam sen katılırmısın..

Şimdi sen bu cevabınlar benim konularıma katıldığını mı zannediyorsun. Konuyu tekrar oku ve verdiğin cevaba bak. Ne alakası var bize izah edebilir misin arkadaşım..

Link to post
Sitelerde Paylaş

İlim işte olay öyle sandığın gibi değil.. Günümüzde yediğin meyveler, sebzeler bundan 4-5 bin sene öncesine kadar senin yediğin gibi değillerdi. Hepsi doğada ıslah edilmemiş olarak bulunuyordu.. İnsanoğlunun ıslahı sonucunda işte o marketlerde gördüğün meyve sebzeler ortaya çıkmıştır...

DÜNYADA meyveler ve sebzeler üç şekilde insan gıdası oldu; yabani türler doğadan toplanarak, doğa ve insanın yavaşça ıslah ettiği yerli türler kültüre alınarak ve neolitik çağdan günümüze kadar birbirini izleyen sömürge ve göçlerle taşınan türler geliştirilerek. 1600 yılına kadar Asya, Avrupa, Afrika ne patates biliyordu, ne mısır ne de domates.. Zira bunlar sadece Amerika kıtasında yetişiyordu..

Bir başka konu. Bütün meyve ve sebzeler yenmez.. Şimdi sana örnekler vereceğim ve sende hemen gidip bunları bulup yiyeceksin.. Tamam mı... Dünya çarşısına çık ve Amanita phalloides (Köygöçüren) mantarından bul ve afiyetle ye... Ya da Gyromıtra esculanta, (Beyin mantarı) yiyiver... Aynı şekilde zakkum yapraklarını kaynat ve içiver... Çöyle birde deve dikenini al ve ye...

Link to post
Sitelerde Paylaş
delisaidin pacavralarıyla foruma gelirsen tabiki seni doğru dürüst kimse iplemez..nokta..

Eğer yazdığım şeylere ehemmiyet vermeseydin, hiç bir cevap yazmazdın...Fakat cevap yazdığın halde, konuya cevap vermiyorsan, güüüüüüüüm........Haşa deli dediğin bir kişiye bile cevap vermekten acizsin. Bir de bu kişiyi akıllı kabul etseydin ne olurdu acaba..

Link to post
Sitelerde Paylaş
İlim işte olay öyle sandığın gibi değil.. Günümüzde yediğin meyveler, sebzeler bundan 4-5 bin sene öncesine kadar senin yediğin gibi değillerdi. Hepsi doğada ıslah edilmemiş olarak bulunuyordu.. İnsanoğlunun ıslahı sonucunda işte o marketlerde gördüğün meyve sebzeler ortaya çıkmıştır...

Mesela, narın tanelerinin ne kadar muntazam dizildiğini ve nasıl paketlendiğini ve tadının ve kokusunun ve şeklinin nasıl olduğunu biliyorsun...Bu narın tanelerini insanlar nasıl dizmişler ve bu şekli nasıl vermişler ve bu nara nasıl güzel koku ve güzel tat ve iştihayı açacak bir şekil vermişler? Ayrıca, insanlar bu nar ağacının programını nasıl çekirdeğine yerleştirmişler? Bunu bize izah edebilirsen seviniriz arkadaşım.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bütün bildiğin meyvelerin ve sebzelerin yabani hallerini bir düşün. Şu Allah şimdiki portakalı ve mandalinayı fındık kadar yaratmış... Hele o manav tezgahında ki koca koca çilekler nedense yabanıl olarak serçe parmağının tırnağı kadar yaratılmış...

O un yapılan buğdaylar var ya (çavdar, yulaf....v.b.) bak bakalım Allah ın ilk yarattığında ne haldeymiş. İçlerinde saç kılı kalınlığında tohumlarla yaratılmıştır...

Bütün o sebze ve meyveleri adam edip yenilecek hale getiren insandır. Oda öyle hop diye 10 yılda olmamıştır...

Bu arada Deli Sait okumaktan fırsatın kalırsa azcık Mendel oku... Okusaydın böyle şeylere şaşmaz kalkıp buraya bu meseleyi konu yapıp madara olmazdın..

Bu arada sorularıma cevap bekliyorum... Kaçmaca yok. Sadece EVET ve HAYIR diyeceksin. Kendi fikirlerin lazım bu arada.. Konuyuda saptırma..

Evet İlim buyur cevap bekliyorum.. Haydi...

İlim sana daha önce bu soruları sordum fakat cevap vermedin. Tekrar soruyorum...

1- Saidi Nursiyi ölümüne savunurum diyor musun ?..

2-Risaliye Nur olmadan Kuran anlaşılabili mi? Risaliye olmadan Kuran eksik mi kalır? Onu okumadan Kuran anlaşılmaz mı?

3-Deli Said bütün eksikliklerden arınmış , yüce, ulu bir kişi midir. Elinde avucunda ne varsa onun için harcar mısın?

4- Kadın ve kızın olduğu ortamlara girer misin? Onları arana alır mısın?

5-Said-i Nursi'nin tanrısal kişiliği konusunda tüm kuşkulardan, kaygılardan uzak mısın? Onunla Allah arasında peygamberler gibi özel bir bağ olduğuna inanıyor musun?

6-"Risale-i Nur" islamın özü müdür? O, bunu tanrının buyruğuyla yazmış, açıklamıştır., bu konu tartışılmaz, geciktirilmez midir?

7- Amacın yeni nurcular kazandırmak mı?

8-Her yerde Risali okunmalı okunurken gizlice içinden deli Saitin ismi zikredilmeli midir?

9- Müslüman da olsa Nurculuğa karşı çıkanlar nedir? Dinsizmi? Nur u reddedenler şeriatten ayrılmış mıdır? Gerçek İslam Nurculuk mudur?

10- Bütün devlet kurumları şeriat buyruklarına, yani Risale-i Nur bildirilerine dayanmalı mıdır?

Bu sorulara sadece evet ve hayır diye cevap ver lütfen..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bir eczanede, çeşitli maddelerle dolu, yüzlerce kavanoz bulunuyor. O maddelerden, canlı bir macun istenildi. Hem harika bir ilaç onlardan yapılmak îcab etti. Geldik, o eczanede, o macun ve ilaçlardan yüzlerce gördük. O macunlardan herbirisini inceledik. Görüyoruz ki: O kavanozların herbirisinden, hususi bir ölçü ile, bir iki gram bundan, üç dört gram ötekinden, altı yedi gram başkasından ve hakeza.. çeşitli miktarlarda maddeler alınmış. Eğer birinden, bir gram ya noksan veya fazla alınsa o macun canlı olamaz, özelliğini gösteremez. Hem o hayatdar ilacı da inceledik. Herbir kavanozdan hususi bir ölçü ile bir madde alınmış ki, zerre kadar noksan veya fazla olsa, ilaç özelliğini kaybeder. O kavanozlar elliden fazla iken, herbirisinden ayrı bir ölçü ile alınmış gibi, ayrı ayrı miktarda maddeler alınmış. Acaba hiçbir cihette imkân ve ihtimal var mı ki, o kavanozlardan alınan muhtelif miktarlar, şişelerin garib bir tesadüf veya fırtınalı bir havanın çarpmasiyle devrilmesinden, herbirisinden alınan miktar kadar yalnız o miktar aksın, beraber gitsinler ve toplanıp o macunu oluştursunlar? Acaba bundan daha hurafe, imkansız, bâtıl birşey var mı? Eşek kat kat bir eşekliğe girse, sonra insan olsa, "Bu fikri kabul etmem" diye kaçacaktır.

İşte bu misal gibi; herbir canlı, elbette canlı bir macundur ve herbir bitki, hayatlı bir ilaç gibidir ki; bir çok değişik ve gâyet hassas bir ölçü ile alınan maddelerden terkip edilmiştir. Eğer sebeplere, maddelere dayandırılsa ve "sebepler îcad etti" denilse; aynen eczanedeki macunun, şişelerin devrilmesinden vücud bulması gibi, yüz derece akıldan uzak, imkansız ve bâtıldır.

Elhasıl: Şu büyük alem eczanesinde, Ezelî Hakimîn kaza ve kader ölçüsü ile alınan hayat maddeleri, hadsiz bir hikmet ve nihayetsiz bir ilim ve herşeye kuşatan bir irade ile var olabilir. "Kör, sağır, hududsuz, sel gibi akan maddeler ve tabiat ve sebeplerin işidir" diyen bedbaht, "O ilaç, kendi kendine şişelerin devrilmesinden çıkıp olmuştur" diyen divane bir hezeyancı, sarhoş bulunan bir ahmaktan daha ziyade ahmaktır. Evet o küfür; ahmakane, sarhoşane, divanece bir hezeyandır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

tabi canım

adam kuranı anlaşılır hale getirmiş..o olmadan yolumuzu bulamayız..sen buraya bir laf atıyorsun ..sonra avareler gibi

gidiyorsun dolsıp geliyorsun..

deli said ve kitaplardan alıntılarını yapıştırıyorsun..

sonra cevapları da beğenmiyorsun..çünkü fındık beynin basit...basit..

tıpkı muhammedi savunanlar gibi..karşı argümanı koyunca önlerine onlarda sen gibi ya yeni konu açarlar..yada 3 -- 4 gün ortalıkta görünmezler..daha da olmadı foruma gizli girerler..çünkü her ateist deli saidin müritlerine ayar verecek kadar bilgilidir..sonra sizler ne yaparsınız hücre evlerinde balık istifi toplanırsınız..ne okuduğunuzu ne yazdığınızı reisleriniz bile anlamaz iş olsun işte..

örneklendirecek olursak farz olan sabah namazında 20 kişi olupta...gene farz olan cuma namazında 1000 kişi olmanız gibi..

hem sen sürekli soru soruyorsun ve deli saidin pacavralarını yapıştıtırıp duruyorsun ...olmaz bu..

biz sana soru sorduk mu ya delisaidin martavalları ile cevap veriyorsun..yada acizlile suçluyorsun..bu hiç olmaz..nokta..

Link to post
Sitelerde Paylaş

İlim sen hiç bok gibi kokan meyveler ve bitkiler olduğunu bilmiyorsun sanırım.. Durian denen bir meyve otellere sokulması yasaktır mesela.. Osuruk çiçeği vardır resmen osuruk gibi kokar..

Sana o meyvelerin tatları mucize gibi geliyorsa sebebi o meyveleri yemeye alışık olduğundandır ve o meyve ve sebzelerin insanlar tarafından yenmesinin sebebide o tatlarda ve kokularda olmalıdır..

Yabani erik yersen eğer turşu gibi ekşidir, ağzın burnun yamulur ekşiliğinden.. Patlıcanı tuzlu suda bekletmeden pişirirsen tadı pekde acıdır..

Bu arada meyveler insan beslensin diye tatlanıp etlenmemiştir. Bütün meyveler üreme amaçlı olarak tat ve koku kullanırlar. Hayvanlar gelsin yesin ve yenilen meyvenin tohumlarını uzaklara taşısın diye öyle çekici renk ve tattadırlar.

Yine bu meyveler atli ve suludurki içinde barındırdıkları tohumlara besin kaynağı olmaktadırlar.. Yani aynen yumurtanın akı gibi...

Konu meyvelerden eczane ila.larına gitmiş.. Ben sana onlarca soru sordum tekine bile cevap vermemişsin. Yine deli sait saçmalıklarını yazmışsın.. Cidden senin otomatiğe bağlanmış bir robot olduğun hakkında ciddi ciddi şüphelerim var..

Doğada ki doğal meyvelerde senin sandığın gibi kocaman kocaman değildir. Hepsinin içinde sert kabuklu çekirdekleri(tohumları) bulunur.. Özellikle kabak, patlıcan, domates gibi sebzelerin içi neredeyse sadece çekirdekten oluşmaktadır.. Madem Allah besin olsun diye yarattıysa bu sebzelerin içi neden tıka basa tohumla doludur? Hele karpuz, bamya, üzüm gibi meyvelerde yüzlerce çekirdek bulunur..

Minik miniktirler.. İnsanlar onları bugünkü bildiğin hale getirmiştir....

Kısacası meyveler sen beslenesin diye o halde değildir. Üremek amacıyla o haldedirler..

Link to post
Sitelerde Paylaş
Yabani erik yersen eğer turşu gibi ekşidir, ağzın burnun yamulur ekşiliğinden.. Patlıcanı tuzlu suda bekletmeden pişirirsen tadı pekde acıdır..

..

Yabani erik diye geçme...Çünkü, yabani erike de Cenab-ı Hak taklit edilmez turrasını koymuştur.. Mesela, tabiat, yabani bir erik ağacının programını ve fihristesini nokta kadar bir çekirdeğine niçin dercediyor arkadaşım..bunu bize izah edersen seviniriz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

isralin tohum genetiği hakkında ki çalışmaları bilse böyle konuşmayacak yazmayacak..ama o deli saidin pacavralarına takmış kafayı..bu pacavraları açıklama kabul ediyor..

ama bitki bilimcileri prefesörleri bilim adamlarının yaptığı çalışmaları kabul etmiyor..kafası yıkanmış bu adamın çünkü.

beyni özgür değil..

karşısına ne çıkarsa çıksın said nursi nin yazdıkları ile açıklamaya çalışıyor..çalışacak..

eğer delinin pacavralarında açıklama bulamazsa diyeceği tek bir laf var ..

allah bilir... :( senin için üzülüyorum yanlı ilim.

..nokta..

Link to post
Sitelerde Paylaş
isralin tohum genetiği hakkında ki çalışmaları bilse böyle konuşmayacak yazmayacak...

Sen biliyorsun herhalde öyle ise İsrailin yaptığı çalışma ile şu son soruma kısaca cevap verirsen sevinirim arkadaşım. Sorum şu?

abani erik diye geçme...Çünkü, yabani erike de Cenab-ı Hak taklit edilmez turrasını koymuştur.. Mesela, tabiat, yabani bir erik ağacının programını ve fihristesini nokta kadar bir çekirdeğine niçin dercediyor arkadaşım..bunu bize izah edersen seviniriz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bak şimdi sadece tek bir şeye cevap vermişsin olmadı bu şimdi... Bunu es geçelim...

İlk yazında insanı baz alıp kokulardan tatlardan bahsetmişsin. O yüzden bende sana yenmeyen bir sürü bitki ve meyve olduğunu hatırlattım... Şimdi ise lafı dolandırıyorsun..

Tabiat hiç bir şeye derc etmiyor.. Amaç üremek.. Sadece ve sadece o tohumun daha uzaklara gidip yayılması... Amaç çoğalmak, genlerin devamını sağlamak. Yoksa sen elma, armut ye diye değil.. Zakkum un olmasının amacı nedir madem dünya insanlar için yaratıldıysa? Zakkumun insan ve hayvanlar için yaratılış amacı nedir?

Allah neden bütün meyve ve sebzeleri şimdi ki gibi en baştan yaratmamış? Bütün bu meyve ve sebzeler 6-7 bin yıl önce neden minicikmiş? Günümüze gelene kadar milyarlarca insan açlıktan ölmüş bu yüzden.. Neden patates, mısır, domates gibi besleyici sebzeleri binlerce yıl dünyanın geri kalanından mahrum etmişte sadece Amerika kıtasında yaratmış?

Bu arada sorularıma cevap bekliyorum... Kaçmaca yok. Sadece EVET ve HAYIR diyeceksin. Kendi fikirlerin lazım bu arada.. Konuyuda saptırma..

Evet İlim buyur cevap bekliyorum.. Haydi...

İlim sana daha önce bu soruları sordum fakat cevap vermedin. Tekrar soruyorum...

1- Saidi Nursiyi ölümüne savunurum diyor musun ?..

2-Risaliye Nur olmadan Kuran anlaşılabili mi? Risaliye olmadan Kuran eksik mi kalır? Onu okumadan Kuran anlaşılmaz mı?

3-Deli Said bütün eksikliklerden arınmış , yüce, ulu bir kişi midir. Elinde avucunda ne varsa onun için harcar mısın?

4- Kadın ve kızın olduğu ortamlara girer misin? Onları arana alır mısın?

5-Said-i Nursi'nin tanrısal kişiliği konusunda tüm kuşkulardan, kaygılardan uzak mısın? Onunla Allah arasında peygamberler gibi özel bir bağ olduğuna inanıyor musun?

6-"Risale-i Nur" islamın özü müdür? O, bunu tanrının buyruğuyla yazmış, açıklamıştır., bu konu tartışılmaz, geciktirilmez midir?

7- Amacın yeni nurcular kazandırmak mı?

8-Her yerde Risali okunmalı okunurken gizlice içinden deli Saitin ismi zikredilmeli midir?

9- Müslüman da olsa Nurculuğa karşı çıkanlar nedir? Dinsizmi? Nur u reddedenler şeriatten ayrılmış mıdır? Gerçek İslam Nurculuk mudur?

10- Bütün devlet kurumları şeriat buyruklarına, yani Risale-i Nur bildirilerine dayanmalı mıdır?

Bu sorulara sadece evet ve hayır diye cevap ver lütfen..

Link to post
Sitelerde Paylaş

gene mi soru ulan

gene mi soru ulan

al bende sna soruyorum..

sence 17 aylık bir bebek tecavüze uğrarken allah ne yapıyordu

sence austwitc toplama kampında 4 milyon insan ölürken ne yapıyordu..

cevap ver len cevap ver delinin pacavralarına bakmak serbest

gene soru soruyor bize adam yawww..

soracağına git bul birader..nokta..

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bak şimdi sadece tek bir şeye cevap vermişsin olmadı bu şimdi... Bunu es geçelim...

İlk yazında insanı baz alıp kokulardan tatlardan bahsetmişsin. O yüzden bende sana yenmeyen bir sürü bitki ve meyve olduğunu hatırlattım... Şimdi ise lafı dolandırıyorsun..

Tabiat hiç bir şeye derc etmiyor.. Amaç üremek.. Sadece ve sadece o tohumun daha uzaklara gidip yayılması... Amaç çoğalmak, genlerin devamını sağlamak. Yoksa sen elma, armut ye diye değil.. Zakkum un olmasının amacı nedir madem dünya insanlar için yaratıldıysa? Zakkumun insan ve hayvanlar için yaratılış amacı nedir?

.

1. Yabani eriğinde Allah tarafından yaratıldığını böylece biliyoruz.

2. Amaç çoğalmak diyorsun. Fakat, tabiat akılsız ve şuursuz ve kör bir şeydir. Bu amacı bilemez. Bilse bile, koskocaman bir ağacın programını ve fihristini nokta kadar bir çekirdeğe nasıl dercedileceğini de bilemez. Öyle ise, bu amacı ve bu işi yapabilecek bir ilim ve kudret gerekli değil mi arkadaşım..

Link to post
Sitelerde Paylaş
sence 17 aylık bir bebek tecavüze uğrarken allah ne yapıyordu.

Şimdi önce şu konudaki bizim meselemiz Allah'ın varlığı. Konu da meyve ve sebzeler ve çekirdekler. Madem bu meyveler ve sebzeler ve çekirdekler içinde boğuldun ve Madem sonunda bütün yolların Allah'a çıktığını ve bunun aksinin olmadığını "Allah ne yapıyordu" sorusu ile kabul ediyorsun. Öyle ise, o kabul ettiğin Allah'ı bu soruna cevap vererek anlatayım:

O bebeğin ve o tecavüz eden adamın bütün zerreleri, ruhu ve kalbi ve hayatı Allah'ın elindedir. Onları görüyor ve biliyor. Fakat, bu dünyada kötülüklerin neticesinde çok büyük hayırlar ve gayeler olduğu için, Cenab-ı Hak kötülüklere müsade ediyor. Eğer Allah, kötülüklere engel olsa idi, aklın iradesi kalmaz, herkes ister istemez inanırdı. İmtihan sırrı kalkardı. Böylece, şeytan ve nefisle ve kötülüklerle mücadele kalmazdı. Bu sebeple insanın mahiyetine dercedilen tohumlar şeklindeki istidat ve yetenekler inkişaf etmezdi. İnsanın makamı melekler gibi sabit kalırdı. Zararlı hayvanlar nevindeki kafir ve münafıklar ile nefis ve şeytan ile mücadele ve mücahede ederek Allaha itaat eden insanlar aynı seviyede kalırdı. Bu da Allah'ın adaletine ve hikmetine uygun olmazdı.

Evet, bir sineğin kanadını ve bir mikrobun midesini çok hassas ölçülerle ve intizamla ve hikmetlerle yerleştiren bir zat, elbette dünyadaki kötülükleri cezasız bırakmaz. Öyle ise, saadet sarayları ve zindanlar insanları bekliyorlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...