Sorgulamanın Tetiklenmesi

[Elvis 0]

Hepimiz bir şekilde sorgulamaya başlayarak dinleri terk ettik. Bende şunu fark ettim ki insanları sorgulamaya iten şeyler var.

Bu sürekli bir şeye maruz kalarak ve belli şeyler üzerine kafa yormaktan kaynaklanıyor olabilir.

Birazda insanın kişilik yapısındandır. Düşünceli, maceracı, mutsuz, karamsar, ideoloji meraklısı, isyankâr, muhalefet vs vs.

Bizde insanların bir şekilde beynini tetikleyerek sorgulama sistemlerini harekete geçirebiliriz.

Örneğin burada sürekli din konularını okuyan teistlerin bazılarının beyninde kıpırdamalar oluşuyor ve dinlerin birer yalan olduğunun farkına varabiliyorlar. Eğer bu forumda çok vakit geçirmeselerdi yine müslüman olarak yaşamlarına devam edeceklerdi.

Özellikle taze beyinler sorgulamada öne çıkıyor. Çünkü henüz körelmemişlerdir ve değişime açıktırlar.

Şimdi önemli olan bu ince ayrıntıdır.

Bizimde onu bulmak için elimizdeki verileri dökmemiz gerekiyor. Ondan sonra kendi çapımızda planlar yaparak insanların sorgu sistemini harekete geçirebiliriz.

Bizi tetikleyenler nelerdi ve bizde olan bu şeyler teistlerde de oluyor mu?

İnsanı sorgulamaya iten şeyler olduğundan kesin bir şekilde emin değilim ama bu doğru değilse sorgulayan insanların beyninin diğerlerinden farklı olduğu düşüncesi ortaya çıkıyor.

Elvis

[haci 0]

Elvis...

Bu düşüncelerin hiç fena değil.

Bu sorgulama ve inanma süreçleri gerçekten gizemli...

Ve onlar insan beyninin farklı düşünebileceğini gösteriyor.

Katılıyorum.

[ikiaradabirderede 0]

Bence Kuran'dan en çarpıcı ayetler siteye gelenlerin gözünden kaçmayacak bir yerde yayınlanmalı. Az ama öz, tartışmaya gerek bile olmayan ayetler konmalı. Aynı şekilde İncil ve diğer kitaplar için de yapılabilir bu çalışma. Körü körüne bağlı olanlara etki etmek zaten çok zor ama Kuran'ı okumamış ve aslında neyi temsil ettiğini bilmeyen insanlarda kesinlikle ciddi bir etki yapacaktır.

[Kozmos 0]

Bu düşünce yapınızı hiç beğenmediğimi söyleyerek başlamak istiyorum. Sorgulamak deyince sanırım siz inanırların dinden çıkmasını bekliyorsunuz. Bu tamamen yanlış, dinini iyi bilmeyen birisi sorgulama yaparak dini hakkında derinlemesine bilgiler öğrenerek sizinle tartışabilecek seviyeye kendini getirebilir. Sorgulamak demek inanırların dinden çıkması demek değildir, aksine, dinine daha iyi bağlı olması demektir.

Burada bence kendi alehinize küçük bir hata yapıyorsunuz. Herkes ateist olursa ya da herkes teist olursa ortada konuşulacak, tartışılacak bir konu kalmaz ve kendimizi kalıplaştırırız. İleri düşünmenin tek yolu ve bu yoldaki kapıyı açan anahtarı "diyalektik düşünce"dir. Bu düşünce yapısına sahip insan istediği görüşü savunursa savunsun tartışmalar kısır olmaz, sürekli bir ilerle içine girer. Dolayısıyla tartışma hem verimli hem anlamı olur.

Esenlikler!

Aralık 23, 2008 tarihinde Kozmos tarafından düzenlendi

[Elvis 0]

Bu düşünce yapınızı hiç beğenmediğimi söyleyerek başlamak istiyorum. Sorgulamak deyince sanırım siz inanırların dinden çıkmasını bekliyorsunuz. Bu tamamen yanlış, dinini iyi bilmeyen birisi sorgulama yaparak dini hakkında derinlemesine bilgiler öğrenerek sizinle tartışabilecek seviyeye kendini getirebilir. Sorgulamak demek inanırların dinden çıkması demek değildir, aksine, dinine daha iyi bağlı olması demektir.

Burada bence kendi alehinize küçük bir hata yapıyorsunuz. Herkes ateist olursa ya da herkes teist olursa ortada konuşulacak, tartışılacak bir konu kalmaz ve kendimizi kalıplaştırırız. İleri düşünmenin tek yolu ve bu yoldaki kapıyı açan anahtarı "diyalektik düşünce"dir. Bu düşünce yapısına sahip insan istediği görüşü savunursa savunsun tartışmalar kısır olmaz, sürekli bir ilerle içine girer. Dolayısıyla tartışma hem verimli hem anlamı olur.

Esenlikler!

Sorgulamak demek sadece dinleri bırakmak değildir.

Dinden çıkmak sadece bir başlangıçtır. Sorgulamak sorgulayan insanın hayatı boyunca sürer. Bu her alanda olabilir.

Sorgulamayan bir ateistte olabilir. Yani sadece dinlere ve tanrıya inanmıyordur ama hayat üzerine düşünmüyordur.

Her dinsiz filozof değildir.

Konuşulacak konu düşünen insanlar arasında daha fazladır. Esas teistlerle tartışılacak bir şey yoktur. Onlar sadece şartlanmış ve bizde onlara bunun doğru olmadığını göstermeye çalışan kişileriz.

Benim varmak istediğim, sorgulamanın bazı insanların hayatının parçası olmasıdır.

Ama bunun sebepleri nelerdir? Bazı şeylerin insanı tetiklemesi mi, yoksa değişik bir beyin yapısı mı?

[Kozmos 0]

Sorgulamak demek sadece dinleri bırakmak değildir.

Dinden çıkmak sadece bir başlangıçtır. Sorgulamak sorgulayan insanın hayatı boyunca sürer. Bu her alanda olabilir. Sorgulamayan bir ateistte olabilir. Yani sadece dinlere ve tanrıya inanmıyordur ama hayat üzerine düşünmüyordur. Her dinsiz filozof değildir.

Tamam, sorgulamanın sizin beyninize nasıl yansıdığını şimdi daha rahat anlayabiliyorum. Elbette, sorgulamak bireyin kendini geliştirmesi için bir ön hazırlıktır. Sorgulamak bigiye giden yolda aksaklıkları en aza indirir, durağanlığından kurtarır. Burada dikkat etmenizi istediğim nokta, dinini sıkı sıkıya savunan birisinin de sorgulayabilmesi ve yinede sizin belirttiğinizin aksine dininden çıkmamasıdır. Bu insanlar önemlidir çünkü karşıt fikirlerin gelişmesine, yani dogmatik hâli almamasına yardımcı olur. Sadece tek bir görüşten tartışma doğmaz, tartışma doğmadığı gibi bireyin kendini geliştireceği bir alan olamaz. Karşıt fikirler olmalıdır ki konu hakkında yeterli "tutarlılığa" erişebilmeliyiz.

Her tanrıtanımazın bilgin olmadığını zamanında en ince ayrıntılarına kadar farkına vardım. Tanıdığım birçok tanrıtanımaz için kendimde olan bilişsel görüntüyü onlara yansıttım ve aynı karşılığı almayı bekledim; aldığım sonuçların iyi olmadığını söyleyebilirim. Yaşam adına hiçbir düşüncesi yok, dış dünya adına herhangi bir fikri yok. Tamamen edilgen bir yaşayıcı...

Konuşulacak konu düşünen insanlar arasında daha fazladır. Esas teistlerle tartışılacak bir şey yoktur. Onlar sadece şartlanmış ve bizde onlara bunun doğru olmadığını göstermeye çalışan kişileriz.

Benim varmak istediğim, sorgulamanın bazı insanların hayatının parçası olmasıdır.

Ama bunun sebepleri nelerdir? Bazı şeylerin insanı tetiklemesi mi, yoksa değişik bir beyin yapısı mı?

Sıradan inanırlardan bahsediyorsak: Evet, şartlanmış bir şekilde size bildiklerini anlatırlar ve sorgusuz olarak kabul etmenizi beklerler. Sorgulamanın bilincini kavrayan insanlar bunu yaşamında önemli bir yere koyarlar; çünkü doğru bilgiye ulaşma yolu sorgulamaktır. Peki bunun nedenleri nelerdir? İşte sorunun can alıcı noktası buradadır. "Neden" dediğimiz kavramı biraz daha açarak "tetiklemek" diyelim ve "beyin yapısını" da ekleyelim ya da Carl Sagan'a kulak verelim. Carl Sagan evreni anlatırken ona olan ilgimizi şöyle söyler;

Bütün o buluşlarla keşifler, kuşku ve hayal gücünden hız alarak gerçekleştirilmiştir. Hayal gücü bizleri çoğu zaman bilinmedik diyarlara götürür ve o olmadan hiçbir yere ulaşamayız.

Kuşku da bize, düş ürünüyle gerçek arasındaki farkı bulmamızı sağlar ve varsayımlarımızı sınamamızı sağlayan yolu açar.

Kozmos'un zenginlikleri sınırsızdır. Her çarkı ayrı bir hayranlık doğuran bu makinenin olağanüstü güzellikteki parçaları ve bu parçalar arasındaki büyüleyici bağlantı, sözünü ettiğimiz sınırsız zenginliğin kaynağıdır.

Yerküremizin yüzeyi, kozmik okyanusun kıyısını oluşturur. Bilgilerimizin çoğunu bu kıyılarda edindik. Son zamanlarda denize birazcık açıldık. Şöyle ayak parmaklarımızı ıslatacak kadar... ya da en çok ayak bileğimize kadar diyelim.

Bu suların çağrısını yadsıyamayız, çünkü benliğimizde oradan geldiğimizi kavrayan bir yan var.

Oranın çağrısını ta içimizde hissediyoruz ve bu duygumuz, hangi tanrı kızarsa kızsın, yine de kutsaldır.

Sanırım burada "nedenimizi" güzel bir bağlantıyla açıklamış olacağız: kuşku.. Tetiklemeyide şöyle açıklayacağız: benliğimizde oradan geldiğimizi kavrayan bir yan...

Doğru bilgiye ulaşmanın en iyi yolu "sorgulamak" demiştik. Evet, ister yaşam hakkında ister din hakkında olsun, insanların kalıplaştırdıkları ya da ailelerinden öğrendikleri bilgileri aşmaları gerekmektedir. Bunun en iyi yöntemi sorgulamak ve ilerlemektir. Sorgulama ve gerçek bilgileri öğrenme isteği insanın içinde yani özünde olmalıdır; çünkü insan dış dünyada özünü arar ve özü bulmanın en iyi yolu sorgulamanın ne kadar önemli olduğunun bilincinde olmaktır...

Esenlikler!

[iyicocuk 0]

tartışmanın anlamsızlığını ne zaman anlayacaksınız bilmiyorum

gerçeği görebilme yetisine sahip olan kimse zaten gerçeği görür

bu yeterliliğe sahip olmayan kimseye istediğiniz kadar dil dökün gerçeği göremeyecektir

yahu kendisi için "ben nasıl geldim ulan buraya" diye sorup sonra da "kesin bi yaratıcının eseriyiz" cevabını veren fakat

o yaratıcı için sorulan "ulan peki o nasıl varoldu" sorusuna inanarak "hikmetinden sual olmaz" diye cevap veriyorsa o kişi iflah olmaz...

ben tanrı olsam "nasıl geldim ulan buraya" diye sorardım...

tanrının başka bi yaratıcıya ihtiyacı yok ise ve tanrıya inananlar bunu aklileştirebiliyorsa bende bir tanrı tanımaz olarak sonsuzluğun yaratılmamış olduğunu aklileştirebilirim...

[baglanti 0]

Sorgulamak demek sadece dinleri bırakmak değildir.

Dinden çıkmak sadece bir başlangıçtır. Sorgulamak sorgulayan insanın hayatı boyunca sürer. Bu her alanda olabilir.

Sorgulamayan bir ateistte olabilir. Yani sadece dinlere ve tanrıya inanmıyordur ama hayat üzerine düşünmüyordur.

Her dinsiz filozof değildir.

Konuşulacak konu düşünen insanlar arasında daha fazladır. Esas teistlerle tartışılacak bir şey yoktur. Onlar sadece şartlanmış ve bizde onlara bunun doğru olmadığını göstermeye çalışan kişileriz.

Benim varmak istediğim, sorgulamanın bazı insanların hayatının parçası olmasıdır.

Ama bunun sebepleri nelerdir? Bazı şeylerin insanı tetiklemesi mi, yoksa değişik bir beyin yapısı mı?

Elvis bu görüşlerine katılıyorum, güzel yakalamışsın. Demek ki sen hayat hakkında epey kafa yoran birisin.

Ben sorgulayan insanların değişik bir beyin yapısı olduğunu değilde daha gelişkin bir beyin yapısı olduğunu düşünüyorum. Değişik olması zor, çünkü temel yapı herkeste aynı olmalı. Belli bir IQ ve EQ seviyesi ile açıklanabilecek durumda değil bu. Gerçi bunlarda belli bir ölçüde gereklidir elbette.

Günümüzde beyni sorgulamaya yönelik çalışan ve açık fikirli insanların ne gibi bir farklılıkları olduğunu açıklayacak bulgu yok sanırım. Beynin hücreleri, yapısı ve fonksiyonları üzerinde yapılan çalışmalarla zamanla belki bir şeyler bulunabilir. Bak şimdi bulunur mu bulunmaz mı öyle düşündüm kaldım. Zor konu ya.

Ayrıca , bazı şeylerin tetiklemesi demişsin. O ancak bilgi olabilir. Ama bilgi çok önemli olsada bilgiyi işleyen beyin daha önemli sanırım. Yani o bilgiden sonuç çıkartacak ufuk açacak kapasite yoksa, bilgiyi almakta yetmiyor. Ben öyle gözlemledim. Bilgiyi almak ayrı, işlemek ayrı. Hatta işleyenlerde farklı işleyebiliyor.

Bak şimdi bunları yazarken aklıma şu geldi. İnsanların parmak izi var. Damar dağılımı diye bir şeyde var. Gözde iris var. Sanırım bunlar her insanda farklı. Peki beyin izi diye bir şey var mı acaba? Yani beyin dalgalarını ölçen cihazlar var. Bunlarla bir iz tespiti gibi bir çalışma yapılmış olabilir mi acaba? Herkesin kendine ait bir beyin izi varmış mesela. Düşünme ve algılamamızı hep bu beyin izi yani aslında çalışma biçimi yönetirmiş. Olabilir mi dedim sadece.

Aralık 25, 2008 tarihinde baglanti tarafından düzenlendi

[Elvis 0]

Tamam, sorgulamanın sizin beyninize nasıl yansıdığını şimdi daha rahat anlayabiliyorum. Elbette, sorgulamak bireyin kendini geliştirmesi için bir ön hazırlıktır. Sorgulamak bigiye giden yolda aksaklıkları en aza indirir, durağanlığından kurtarır. Burada dikkat etmenizi istediğim nokta, dinini sıkı sıkıya savunan birisinin de sorgulayabilmesi ve yinede sizin belirttiğinizin aksine dininden çıkmamasıdır. Bu insanlar önemlidir çünkü karşıt fikirlerin gelişmesine, yani dogmatik hâli almamasına yardımcı olur. Sadece tek bir görüşten tartışma doğmaz, tartışma doğmadığı gibi bireyin kendini geliştireceği bir alan olamaz. Karşıt fikirler olmalıdır ki konu hakkında yeterli "tutarlılığa" erişebilmeliyiz.

Dinini tarafsız bir şekilde sorgulayarak inanan bir insan olduğunu sanmıyorum. Eğer öyle olsaydı dinde yazan; inanmayanları öldürme, sübyancılık ve çelişkileri kabullenmeleri gerekir. Bu forumda da hiçbir müslümanın bunları kabullendiğine rastlamadım.

Kabul eden kişiler zaten bunları sorgulamış değildirler. Beline bomba bağlayıp kendini kalabalık bir yerde patlatan bir insan bunun mantıklı olduğunu düşünerek yapmaz.

İnsan tarafsızca ve gerçeği bulmak amacıyla sorgularsa dinlere inanması mümkün değildir.

Günümüzde beyni sorgulamaya yönelik çalışan ve açık fikirli insanların ne gibi bir farklılıkları olduğunu açıklayacak bulgu yok sanırım. Beynin hücreleri, yapısı ve fonksiyonları üzerinde yapılan çalışmalarla zamanla belki bir şeyler bulunabilir. Bak şimdi bulunur mu bulunmaz mı öyle düşündüm kaldım. Zor konu ya.

Ayrıca , bazı şeylerin tetiklemesi demişsin. O ancak bilgi olabilir. Ama bilgi çok önemli olsada bilgiyi işleyen beyin daha önemli sanırım. Yani o bilgiden sonuç çıkartacak ufuk açacak kapasite yoksa, bilgiyi almakta yetmiyor. Ben öyle gözlemledim. Bilgiyi almak ayrı, işlemek ayrı. Hatta işleyenlerde farklı işleyebiliyor.

Bak şimdi bunları yazarken aklıma şu geldi. İnsanların parmak izi var. Damar dağılımı diye bir şeyde var. Gözde iris var. Sanırım bunlar her insanda farklı. Peki beyin izi diye bir şey var mı acaba? Yani beyin dalgalarını ölçen cihazlar var. Bunlarla bir iz tespiti gibi bir çalışma yapılmış olabilir mi acaba? Herkesin kendine ait bir beyin izi varmış mesela. Düşünme ve algılamamızı hep bu beyin izi yani aslında çalışma biçimi yönetirmiş. Olabilir mi dedim sadece.

Evet insanı tetikleyen şeyler bilgidir. Ama dediğiniz gibi bilgiyi işlemek gerekir. Yani bilgi sorgulayan kişilerin beyin süzgecinden geçiyor ama diğelerinin beyninde süzgeç işlemiyor olmalı.

Herkesin beyni birbirinden farklı çalışır.

Hiçbir zaman iki insan bütün konularda aynı düşünceye sahip olmaz.

Genel benzerlik birilerinin sorgulayan beyni olması diğerlerinin buna sahip olamaması.

Biyolojik olarak hepimizin beyni benzerdir ama çalışma şekilleri farklıdır.

Birde zeitgeist addendum’un başlarında şöyle bir söz geçiyor;

"Bu denli hastalıklı bir topluma iyi eklemlenmiş olmak, sağlıklı olmanın bir ölçüsü olamaz." Jiddu Krishnamurti

Buda konuyu iyice zorlaştıran bir şey.