Jump to content

Recommended Posts

Kambriyen, yeryüzü yaşamı için bir dönüm noktasıydı. Yaşamın ortaya çıkışından Kambriyene kadar geçen yaklaşık üç milyar yıllık süreç içinde yaşam hücresel düzeyde pek çok gelişme kaydetti; fakat, bu gelişim bakterilerden, bir ve çok hücreli alglerden öteye geçemedi. Geç Proterozoikte başlayan hayvanların gelişimi ve çeşitlenmesi, Kambriyene damgasını vuran en önemli olaydı. Kambriyenden hemen önce Neoproterozoiğin sonunda en ilkel biçimleriyle ortaya çıkan hayvanlar, Erken Kambriyenin sonuna kadar geçen kısa zaman dilimi içinde, yaşamın tarihi boyunca bir daha asla tekrarlanmayacak bir hızla evrimleşip, çeşitlendi. Tartışmalara karşın "Kambriyen Patlaması" olarak adlandırılan bu olayın sonunda, sadece 25 milyon yıl içerisinde, bilinen hayvan şubelerinin neredeyse hemen hepsi ortaya çıktı.

alıntıdır:http://www.biltek.tubitak.gov.tr/bilgipaket/jeolojik/Fanerozoik/Paleozoik/

Kambriyen/index.htm

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 99
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Kambriyen, yeryüzü yaşamı için bir dönüm noktasıydı. Yaşamın ortaya çıkışından Kambriyene kadar geçen yaklaşık üç milyar yıllık süreç içinde yaşam hücresel düzeyde pek çok gelişme kaydetti; fakat, bu gelişim bakterilerden, bir ve çok hücreli alglerden öteye geçemedi. Geç Proterozoikte başlayan hayvanların gelişimi ve çeşitlenmesi, Kambriyene damgasını vuran en önemli olaydı. Kambriyenden hemen önce Neoproterozoiğin sonunda en ilkel biçimleriyle ortaya çıkan hayvanlar, Erken Kambriyenin sonuna kadar geçen kısa zaman dilimi içinde, yaşamın tarihi boyunca bir daha asla tekrarlanmayacak bir hızla evrimleşip, çeşitlendi. Tartışmalara karşın "Kambriyen Patlaması" olarak adlandırılan bu olayın sonunda, sadece 25 milyon yıl içerisinde, bilinen hayvan şubelerinin neredeyse hemen hepsi ortaya çıktı.

alıntıdır:http://www.biltek.tubitak.gov.tr/bilgipaket/jeolojik/Fanerozoik/Paleozoik/

Kambriyen/index.htm

25 milyon yıl az bir zaman değil..

Çok hücreli canlılar Kambriyen öncesinde de vardılar.

Ama kambriyen çağında yeni filumlar ortaya çıktı.

Birşeyler oldu bu çağda..

Ama ne olduğu kesin bilinmiyor..

Belki de hiç bilinemeyecek..

Bilim herşeyi kesin olarak bilmek zorunda değildir.

Değil mi?

Bilinmeyenlere kapitalize olmak bize hiç bir şey kazandırmaz..

Geçmişte değil, gelecekte yaşamalıyız..

HACI

Link to post
Sitelerde Paylaş
25 milyon yıl az bir zaman değil..

Bu zaman kavramını da iyice sakız ettiniz... İşinize geldimi çok uzun bir zaman işinize gelmedi mi "25 milyon yıl ne ki?" diyorsunuz...

25 milyon yılda hemen hemen bilinen bütün türler aniden evrimleşiverdi...

Ama

360 milyon yıldır akciğerli balıklarda bir gelişme yok...

50 milyon yıldır Baline ve Yunus balıklarında bir değişme yok...

150 Milyon yıldır köpekbalıklarında zerre gelişme yok...

vs.

vs.

vs.

Ben anlamadımki bu evrim ne menem bir şeydir...

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bu zaman kavramını da iyice sakız ettiniz... İşinize geldimi çok uzun bir zaman işinize gelmedi mi "25 milyon yıl ne ki?" diyorsunuz...

25 milyon yılda hemen hemen bilinen bütün türler aniden evrimleşiverdi...

Ama

360 milyon yıldır akciğerli balıklarda bir gelişme yok...

50 milyon yıldır Baline ve Yunus balıklarında bir değişme yok...

150 Milyon yıldır köpekbalıklarında zerre gelişme yok...

vs.

vs.

vs.

Ben anlamadımki bu evrim ne menem bir şeydir...

köpekbalıkları için işte çok avantajlı durumlarını devam ettiriyorlar .tutturmuş gidiyorlar denebilir.deniyorda..

ancak yunus ve balinalar belli ki karadan suya balık olmak için geçiş yaptılar.yani gidişat o yönde ve evrimin bu durumu bir türlü atlayamaması garip.

hele hele akciğerli balıklar.......neden daha duruyor anlamış değilim..25 nere 360 nere

tabi bu yan konu .başlık uzun olacağa benziyor..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Şu kambriyen patlaması problemine Mantıklı bir cevap verebilecek evrim teorisyeni oldugunu sanmıyorum... Ne ile açıklanabilirki...

Mutasyonların rastgele değilde çevre şartlarına bağlı olması ile belki... Ama onunda sıkıntıları var...

Ancak evrimin durmasını ya da dururcasına yavaşlamasının başka bir açıklaması gelmiyor aklıma... Sizin geliyor mu sayın Hacı... ?

Link to post
Sitelerde Paylaş
Şu kambriyen patlaması problemine Mantıklı bir cevap verebilecek evrim teorisyeni oldugunu sanmıyorum... Ne ile açıklanabilirki...

Mutasyonların rastgele değilde çevre şartlarına bağlı olması ile belki... Ama onunda sıkıntıları var...

Ancak evrimin durmasını ya da dururcasına yavaşlamasının başka bir açıklaması gelmiyor aklıma... Sizin geliyor mu sayın Hacı... ?

Geliyor ama, ben kimim ki sevgili kardeşim AteshBey!

Ben de bilimin bir kurbanıyım..

Kendini bilime adamış bir dinsizim..

Ben bilim bilinmezlikte aramıyorum..

Bilinmezlik bilimin dışındadır..

Bilim onların gizemin çözerek ilerler..

Ben bilinmeyenlere kapitalize olmuyorum.

Onları kurt yesin..

Ben yalnız bilinenlerle ilgileniyorum..

HACI

Link to post
Sitelerde Paylaş

Köpekbalıkları, bağışıklığı en güçlü ve kusursuz olarak bilinen hayvandır. Bildiğim kadarıyla.. Kolay kolay nezle olmaz, öksürmez..

Kambriyen.. Basit canlıların, yaşamın başlangıcına yakın bu devirde; bulundukları elverişli ortamların avantajlarından yararlanarak bir çok türe ayrılmalarıdır. Belki değişik bölgeler, ama aynı oranda elverişli koşullar..

Oksijen oranı şuankinden %15 daha fazlaydı milyon yıllar önce.. Bunun gibi bir çok değer şuankiyle eşit değildi.. Bunda bir çok değişik etken rol oynamış olabilir.. Ama bence bu konu, evrimi reddetmeye çalışanların tartışması uygun olan bir konu değil. Allah biranda yarattı, çıktı işin içinden diyebilirsiniz.

Elbet ki, bilim bu konuyla ciddi bir biçimde ilgilenecek ve ilgilenmek zorundadır. Kambriyen dönemi, ancak bir Harun için evrim karşıtı bir iddia olabilir.. Haruncuğum göz önüne alındığında; uçan kuş, duran böcek, osman, ahmet.. herbiri evrim karşıtı bir kanıttır..

İşte ben bu noktada; bu saçma sapan iddialara inanmak yerine, ebu lehebin ellerinin kurutulmasının (bilhassa arapça olarak) ilahi ve farz arz eden bir ibadet şekli olduğunu düşünmek yerine, boş gezegenlerde yaşayan cinler-periler olduğuna inanmak yerine, hatta tuvalette s.çarken, duşta yıkanırken bizi izleyen melekler-cinler olabileceği ihtimaline karşılık hiçbir zaman çıplak gezmememizi öğütleyen şizofreni inançlara prim vermek yerine, bilime inanmayı tercih ediyorum.. Gerçekçi ve dürüst olmayı tercih ediyorum.. Bir tanrı olsa bunu takdir ederdi, biliyorum:)

Siz hala kambriyenden bahsedin.. Ama kalamarcanın hakkını da yememek lazım.. Başlığı adam gibi açmış, saçma sapan iddialarda bulunmamış.. Araştıranlar için kesinlikle konuşulması gereken bir konu..

Sevgiler..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kambriyen kayalıklarında bulunan fosiller; salyangozlar, trilobitler, süngerler, solucanlar, denizanaları, denizyıldızları, yüzücü kabuklular, deniz zambakları gibi kompleks omurgasız türlerine aittir. İlginç olan, birbirinden çok farklı olan bu türlerin hepsinin bir anda ve hiçbir ataları olmaksızın ortaya çıkmalarıdır. Bu yüzden jeolojik literatürde bu mucizevi olay, "Kambriyen Patlaması" olarak anılır.

Bu tabakadaki canlıların çoğunda, günümüz örneklerinden hiçbir farkı olmayan göz, solungaç, kan dolaşımı gibi kompleks sistemler, ileri fizyolojik yapılar bulunur. Bu kompleks omurgasızlar, kendilerinden önce yeryüzündeki yegane canlılar olan tek hücreli organizmalarla aralarında hiçbir bağlantı ya da geçiş formu bulunmadan birdenbire ve eksiksiz bir biçimde ortaya çıkmışlardır...

alıntıdır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Köpekbalıkları, bağışıklığı en güçlü ve kusursuz olarak bilinen hayvandır. Bildiğim kadarıyla.. Kolay kolay nezle olmaz, öksürmez..

Kambriyen.. Basit canlıların, yaşamın başlangıcına yakın bu devirde; bulundukları elverişli ortamların avantajlarından yararlanarak bir çok türe ayrılmalarıdır. Belki değişik bölgeler, ama aynı oranda elverişli koşullar..

Eleştirdiğiniz düşünceden farkınız mı var şimdi :türe ayrıldı deyince ayrılınılıyor mu?kendilerinden önce yeryüzündeki yegane canlılar olan tek hücreli organizmalarla aralarında hiçbir bağlantı ya da geçiş formu bulunmadan birdenbire ve eksiksiz bir biçimde ortaya çıkmışlardır...desem bu bir sorun değil idir evrime göre???

Oksijen oranı şuankinden %15 daha fazlaydı milyon yıllar önce.. Bunun gibi bir çok değer şuankiyle eşit değildi.. Bunda bir çok değişik etken rol oynamış olabilir.. Ama bence bu konu, evrimi reddetmeye çalışanların tartışması uygun olan bir konu değil. Allah biranda yarattı, çıktı işin içinden diyebilirsiniz.

evrim bir anda yarattı demek de (size göre) daha saçma bir şey olmalı .çünkü En azından Allah o an hemen yaratıyor ve bu kambriyen ile paralellik gösteriyor.(KONUMUZ BU DEĞİL hacı uyarmadan kapatıyorum konuyu))ancak evrim de aşamalar bulunmalı ama yok.bu bir sorun değilmidir?

ayrıca oksigen dediniz...

""""İlk öne sürülen teori oksijen teorisidir. Kambriyen döneminde atmosferdeki ve okyanuslardaki oksijen seviyesinin, daha büyük boyutlardaki canlıların ortaya çıkmasını sağlayacak şekilde aniden kritik bir seviyeye artmış olabileceğini söylemektedirler.
oksijenin ani artışı ile ilgili jeolojik kanıtların olması gerekmektedir.

Elbette oksijenin ani artışı ile ilgili delillerin olmayışı, teori için bir sorundur. Ama asıl sorun, oksijenin ani artışının, canlıların bir anda patlamasına , var olmalarına herhangi bir şey sağlayıp sağlamadığıdır. Bir canlının oluşup yaşam sürebilmesi için, moleküler düzeyde pek çok şartın sorunsuz olarak meydana gelmesi, yeryüzü üzerindeki yaşam için gerekli sayısız dengenin tam olarak yerli yerinde olması gerekmektedir. Ayrıca tüm bu şartların aynı anda var olması gerekmektedir. Oksijenin varlığı, canlının hayatta kalabilmesi için gerekli olan milyonlarca sebepten sadece bir tanesidir ve tek başına varlığı yeterli değildir. hücrelerinin nasıl çeşitlendiği, kompleks sistemlerinin nasıl ortaya çıktığı ve bunun gibi daha pek çok soruya cevap bulman gerekmektedir. kompleks bir canlının aniden yeryüzünde belirip, kompleks sistemleri ile tam bir şekilde yaşamına devam etmesi için oksijenin tek başına varlığı hiçbir şey ifade etmemektedir."""

alıntıdır.

tarihinde kalamarca tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Oksijen oranı şuankinden %15 daha fazlaydı milyon yıllar önce.. Bunun gibi bir çok değer şuankiyle eşit değildi.. Bunda bir çok değişik etken rol oynamış olabilir.. Ama bence bu konu, evrimi reddetmeye çalışanların tartışması uygun olan bir konu değil. Allah biranda yarattı, çıktı işin içinden diyebilirsiniz.

oksijen de bir anda geldi ve yarattı diyemeyiz...

Link to post
Sitelerde Paylaş
Kambriyen kayalıklarında bulunan fosiller; salyangozlar, trilobitler, süngerler, solucanlar, denizanaları, denizyıldızları, yüzücü kabuklular, deniz zambakları gibi kompleks omurgasız türlerine aittir. İlginç olan, birbirinden çok farklı olan bu türlerin hepsinin bir anda ve hiçbir ataları olmaksızın ortaya çıkmalarıdır. Bu yüzden jeolojik literatürde bu mucizevi olay, "Kambriyen Patlaması" olarak anılır.

Bu tabakadaki canlıların çoğunda, günümüz örneklerinden hiçbir farkı olmayan göz, solungaç, kan dolaşımı gibi kompleks sistemler, ileri fizyolojik yapılar bulunur. Bu kompleks omurgasızlar, kendilerinden önce yeryüzündeki yegane canlılar olan tek hücreli organizmalarla aralarında hiçbir bağlantı ya da geçiş formu bulunmadan birdenbire ve eksiksiz bir biçimde ortaya çıkmışlardır... alıntıdır.

Kambriyen patlaması'nın açıklaması çok basit.

Anlamadığınız için tanrı arıyorsunuz. Tanrı aradığınız için de anlamaya çalışmıyorsunuz.

Kambriyen patlaması neden oldu?

Dünyanın yaşı 4,5 milyar yıl. İlkel hücreler başlangıçtan yaklaşık 500 milyon yıl sonra, çok hücreliler başlangıçtan yaklaşık 4 milyar yıl sonra oluşmuş. İkisi arasınd 3,5 milyar yıl var. Dile kolay. Bu 3,5 milyar yıl, hücre kimyasının evrildiği, değişik tek hücrelilerin belirdiği bir zaman. Hücre içi kimya bu 3,5 milyar yılda gelişmiş; öyle ki, bugünkü bakterilerin, tek hücrelilerin biyo-kimyası ile bizim hücrelerimizin biyo-kimyası arasında hiçbir fark yok. Bizden insulin geni alıp bakteride insulin üretilip tekrar bizde kullanılabiliyor.

Bu 3,5 milyar yıl sırasında olan bir şey daha var. Tek hücreliler, bütün dünyanın denizlerine yayılmışlar. Güneş ışığını kullanabilen bakteriler ve tek hücreli yosunlar denizleri doldurmuş. Denizler otlanmaya hazır bir otlak gibi. Atmosfer ve denizler, kullanılmaya hazır bir enerji kaynağı olan oksijenle dolmuş.

Bu hazır besin denizinde, bazı tek hücreliler koloni kurup, etraflarındaki tek hücrelileri içlerine alıp sindirmeye başlamışlar.

Bunu başarabilen hücre kolonilerinin önünde bütün dünya denizlerini dolduran bir besin ve enerji kaynağı var. Her türlü canlı yapısını besleyebilecek sınırsız bir besin ve enerji.

Bugünkü çeşitli vücut modelleri o zaman oluşmuş. Etraflarındaki tek hücrelileri yiyebilen her türlü yapı çoğalabilmiş. Besin ve enerji kıtlığı baskısı yok.

Bu durum, genel bir durumdur. Fizikte, kimyada, ekonomide .... aynı şekilde kendini gösterir. Hazır yaygın bir kaynak (enerji, para ...) kullanılmaya başlandığında, şu şekilde bir gelişme olur:

kambriyenpatlamasiws3.jpg

Kambriyen patlaması da bundan başka bir şey değildir.

Kambriyen çağında, kısa bir zaman (on milyonlarca yıl) için türler, baskısız çoğalabilmişler, çeşitlenebilmişlerdir. Besin azaldığında da sadece en iyiler yaşamlarını sürdürebilmişler, sürdüremeyenler elenmiştir. Kalanlar, bugünkü vücut yapılarının temelini oluşturmuşlar, bu vücut yapıları arasındam eklembacaklılar ve omurgalılar öne çıkmıştır.

-----

Araştırılırsa, sorgulanırsa, amaç açıklamak olursa hemen hemen her şey açıklanabiliyor. Henüz açıklanamayan şeyler de yeterli bilgi ve gözlem birikimi olduğunda açıklanacak.

Açıklayamamak, amacı açıklamak değil, açıklamayıp Tanrı var diyebilmek isteyenlere özgü.

.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Kambriyen çağında, kısa bir zaman (on milyonlarca yıl) için türler, baskısız çoğalabilmişler, çeşitlenebilmişlerdir. Besin azaldığında da sadece en iyiler yaşamlarını sürdürebilmişler, sürdüremeyenler elenmiştir. Kalanlar, bugünkü vücut yapılarının temelini oluşturmuşlar, bu vücut yapıları arasındam eklembacaklılar ve omurgalılar öne çıkmıştır.

Bu paragraftaki iddialar tamamen evrim ile çelişmektedir...

Neden..

- Dış etkenlerin evrimi hızlandırıcı ya da yavaşlatıcı yönde etkisi yoktur

- Dış etkenlerin doğal seleksiyon üzerinde etkisi vardır... Yani doğal seleksiyon eleminasyonu dış etkenlere göre yapar.

- Mutasyonlar Rastgeledir. Çevre şartlarının veya dış etkenlerin mutasyonların frekansına bir etkisi yoktur... Adı üzerinde rastgele....

Dolayısıyla yukarıda kambriyen porblemine cevap diye uzun uzun yazdıgınız şeyin sorun ile uzaktan yakından alakası yoktur...

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bu paragraftaki iddialar tamamen evrim ile çelişmektedir...

Neden..

- Dış etkenlerin evrimi hızlandırıcı ya da yavaşlatıcı yönde etkisi yoktur

- Dış etkenlerin doğal seleksiyon üzerinde etkisi vardır... Yani doğal seleksiyon eleminasyonu dış etkenlere göre yapar.

- Mutasyonlar Rastgeledir. Çevre şartlarının veya dış etkenlerin mutasyonların frekansına bir etkisi yoktur... Adı üzerinde rastgele....

Dolayısıyla yukarıda kambriyen porblemine cevap diye uzun uzun yazdıgınız şeyin sorun ile uzaktan yakından alakası yoktur...

Anlamamak isteyen nasıl belli oluyor!

Benim söylediğim de aynı şey.

Etrafta sınırsız besin ve enerji olursa, doğal seçilim yok gibidir.

"Daha iyi" olabilmek, ancak bir kıtlık olduğunda önemlidir.

Doğal seçilimin olmadığı ya da çok az olduğu durumlarda, elenen olmadığı için türlerin çeşitlenmesinde bir patlama olması kaçınılmaz.

Bu kadar basit bir düşünceye, tanrınızı kurtarmak için karşı çıkıyorsun. Tanrı neden daha sonra yokolacak olan türleri yaratsın?

.

Link to post
Sitelerde Paylaş
"Daha iyi" olabilmek, ancak bir kıtlık olduğunda önemlidir.

Doğal seçilimin olmadığı ya da çok az olduğu durumlarda, elenen olmadığı için türlerin çeşitlenmesinde bir patlama olması kaçınılmaz.

Bu ne demek şimdi?

Kambriyenden önce doğal seçilim vardı, kambriyen sırasında yoktu (bu sıra bir patlama gerçekleşti), sonra tekrar doğal seçilim mi devreye girdi?

Link to post
Sitelerde Paylaş

sn gezgin kısaca yemek boldu oldular demek uyduruk bir iddiadır .

söz söylemek yeterli değildir.bu sözün bazı sıkıntıları vardır.ben bu başlıkta 20 tane konudan bahsedecem.

tüm yazdıklarımızı görmezlikten gelip .yemek boldu oldular demek saçmalıktır.

Bu tabakadaki canlıların çoğunda, günümüz örneklerinden hiçbir farkı olmayan göz, solungaç, kan dolaşımı gibi kompleks sistemler, ileri fizyolojik yapılar bulunur. Bu kompleks omurgasızlar, kendilerinden önce yeryüzündeki yegane canlılar olan tek hücreli organizmalarla aralarında hiçbir bağlantı ya da geçiş formu bulunmadan birdenbire ve eksiksiz bir biçimde ortaya çıkmışlardır...

cevap veriniz genel konuşmayınız.tüm herşeyi besin boldu oldular diye kesip atmayınız.

Link to post
Sitelerde Paylaş

1. Çok sayıda ara form olmalıdır.

2. Fosil kayıtlarındaki değişim yavaş ve kademeli olmalıdır.

3. En erken canlıların basit yapıda yaşama başlamış olmaları ve basitten komplekse doğru gelişim göstermiş olmaları gerekir.

4. ilk hücre zaman içinde geliştikçe, yeni türler ortaya çıkmalı, bu türler zamanla giderek birbirlerinden uzaklaşmalı; genişleyen canlılar aleminde aile, takım, sınıf gibi daha yüksek kategoriler ortaya çıkmalıdır.

tüm filumlar birden ortaya çıkmamalıdır .ki çıkmıştır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
....

Bu tabakadaki canlıların çoğunda, günümüz örneklerinden hiçbir farkı olmayan göz, solungaç, kan dolaşımı gibi kompleks sistemler, ileri fizyolojik yapılar bulunur. Bu kompleks omurgasızlar, kendilerinden önce yeryüzündeki yegane canlılar olan tek hücreli organizmalarla aralarında hiçbir bağlantı ya da geçiş formu bulunmadan birdenbire ve eksiksiz bir biçimde ortaya çıkmışlardır...

....

"Bu tabakadaki canlıların çoğunda, günümüz örneklerinden hiçbir farkı olmayan göz, solungaç, kan dolaşımı gibi kompleks sistemler, ileri fizyolojik yapılar bulunur"

Bu çok iddialı ve kanıtlamış olmanız gereken bir söz.

Kanıtlarınızı bekliyorum.

.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bu paragraftaki iddialar tamamen evrim ile çelişmektedir...

- Dış etkenlerin evrimi hızlandırıcı ya da yavaşlatıcı yönde etkisi yoktur

- Mutasyonlar Rastgeledir. Çevre şartlarının veya dış etkenlerin mutasyonların frekansına bir etkisi yoktur... Adı üzerinde rastgele....

Dış etkenler: Genel olarak çevre.. Oksijen oranı, besin bolluğu-kıtlığı, yaşanılan bölge.. Demek bunların evrimle hiçbir alakası yok.. Öyle mi?

Sen "mutasyonlar rastgeledir" diyorsun ya.. Ya mutasyonun ne olduğunu bilmiyorsun, ya da rastgelenin anlamını bilmiyorsun.. Ya da evrim derken neden bahsedildiğini..

Evrim çevreyle ilgilidir. Mutasyonlar çevreyle ilgilidir. Doğal seçilim, bu mutasyonları ve mutasyonlar sonucu oluşan değişiklikleri eleyen unsurdur. Bunu iyi ayırt et. Doğal seçilim herzaman devrededir. Önemli olan canlının konumu; yaşadığı çevre, besin bolluğu, oksijen oranı v.s..

Bu evrim dış etkenlerle hiçbir şekilde alakalı değil madem; neden trilyonlarca gezegende canlılıktan ya da çeşitlilikten eser yok? Diye sorarım ben adama.. Sevgili dostum.. Ya çarpıtıyorsun, görmek istemediğini görmüyorsun; aptala yatıyorsun.. Ya da biraz safsın..

Sevgiler..

Link to post
Sitelerde Paylaş
sn gezgin kısaca yemek boldu oldular demek uyduruk bir iddiadır .

söz söylemek yeterli değildir.bu sözün bazı sıkıntıları vardır.ben bu başlıkta 20 tane konudan bahsedecem.

tüm yazdıklarımızı görmezlikten gelip .yemek boldu oldular demek saçmalıktır.

Bu tabakadaki canlıların çoğunda, günümüz örneklerinden hiçbir farkı olmayan göz, solungaç, kan dolaşımı gibi kompleks sistemler, ileri fizyolojik yapılar bulunur. Bu kompleks omurgasızlar, kendilerinden önce yeryüzündeki yegane canlılar olan tek hücreli organizmalarla aralarında hiçbir bağlantı ya da geçiş formu bulunmadan birdenbire ve eksiksiz bir biçimde ortaya çıkmışlardır...

cevap veriniz genel konuşmayınız.tüm herşeyi besin boldu oldular diye kesip atmayınız.

Bu bilimsel olmamaktan öte, yanlış, hatta yanıltıcı bir ifade...

Canlıların şöyle veya böyle davranması gerekir diye bir iddia yanlış, yanılgıcı ve önyargılı olmaya mecburdur.

Doğanın doğasını doğru dürüst bilmeden doğa hakkında ahkam kesmektir bu..

Saçmalamaktır..

Kambriyen dönemi öncesi çok hücreli canlılar vardır.

Bu dönemde onlar hızla farklılaşmışlardır.

Bunun nedenini araştırırken, onlardaki yumuşak dokuların fizyolojisine değinip, onların şimdikinden farklı olmadığını ileri sürmek yalan söylemekten farksızdır.

Yumuşak dokular fosillerşmezler. Buergess Shale de fosilleşen ve Kambrien çağına ait fosillerde göz, solungaçlar, kan dolaşımı gibi kompleks yapılarının analizi yapılamaz. Yapılmamıştır. Bu hayvanların fizyolojisi, davranışları, çoğalmaları hakkında bilinen hiç bir şey yoktur.

Onların arasında hiç bir bağlantı olmadığı da doğru değildir. Onlar müşterek bir atadan evrimleşerek çıkmışlardır.

Bunu biliyoruz ve bundan eminiz..

Bilinmeyenlere kapitalize olarak bilim yapılmaz.

Bunu söylemekten usandım artık..

Bilinenlerin yorumunu da yanlış yaparak, onları bilinmez yapmaya çalışmak da bilime ihanettir.

Bilinmiyor ve şu olabilir demekle yetinmek gerekmektedir.

Sapık Adnan Hoca'cıların motorları burada bilim yapmaya çalışıyorlar..

Aslında kendileri ile de çelişiyorlar..

Kabriyen çağı canlılarının hiç birisi oldukları gibi kalmamışlardır.

Günümüzde onların hiç birisi yaşamamaktadır.

Nereye gitmiştir onlar?

Bu soru ancak evrimle yanıtlanabilir..

O devirde yaşayan pikaia denen chordate, balıklara, dinozorlara, insanlara ve diğer omurgalılara evrimleşmiştir.

Bu yüzden onlar ortadan kalkmışlardır.

Demek ki yaratılan bütün canlılar oldukları gibi kalmıyorlar..

Değişiyorlar..

Evrimleşiyorlar..

HACI

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...