Jump to content

Recommended Posts

trilobitler. Bunlar ilk bakışta, büyük böcek veya yengeçlere benzemektedirler, fakat yakından incelendiklerinde, hâlen yaşayan hiçbir canlıya benzemedikleri görülür. Trilobit fosillerinin boyu mikroskobik seviyeden 1 metreye kadar değişmektedir. Çok sayıda dikenleri, miğfere benzeyen başları, kendilerine has gözleri, bir dizi ayak, solungaç ve çeşitli eklem bacakları vardır. Sonuçta trilobitler karmaşık yapılı yaratıkların fosilleridir

ilk fosiller bir trilobitten daha basit olmalıydı. Fakat, dünyanın diğer birçok yerinde olduğu gibi , ilk fosiller fosilsiz tabaka dizisinin en üstünde bulunan trilobitlerdir. Bu durum, kompleks yapılı hayvanların yeryüzünde evrim öncüleri olmaksızın aniden oluştuklarını gösterir. Bunlara bir başka misâl, Kanada'nın Burgess Shale bölgesi'nde bulunan Hallucigensia'dır. Sırtı sıra halde yedi tantakül ile kaplı olan hayvan, sadece kendine mahsus bir hususiyet olarak, deniz tabanı üzerinde baston-ayak şeklindeki uzun yedi çift ayak ile hareket ediyordu. Bu istisnaî formlardan bir diğeri olan Opabinia ise beş göze sahipti; başının üzerinde, çatal şeklinde bir uç ile son bulan bir uzantı vardı ve hayvan avını yakalarken muhtemelen bundan yararlanıyordu.

alıntıdır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 99
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

trilobitler. Bunlar ilk bakışta, büyük böcek veya yengeçlere benzemektedirler, fakat yakından incelendiklerinde, hâlen yaşayan hiçbir canlıya benzemedikleri görülür. Trilobit fosillerinin boyu mikroskobik seviyeden 1 metreye kadar değişmektedir. Çok sayıda dikenleri, miğfere benzeyen başları, kendilerine has gözleri, bir dizi ayak, solungaç ve çeşitli eklem bacakları vardır. Sonuçta trilobitler karmaşık yapılı yaratıkların fosilleridir

ilk fosiller bir trilobitten daha basit olmalıydı. Fakat, dünyanın diğer birçok yerinde olduğu gibi , ilk fosiller fosilsiz tabaka dizisinin en üstünde bulunan trilobitlerdir. Bu durum, kompleks yapılı hayvanların yeryüzünde evrim öncüleri olmaksızın aniden oluştuklarını gösterir. Bunlara bir başka misâl, Kanada'nın Burgess Shale bölgesi'nde bulunan Hallucigensia'dır. Sırtı sıra halde yedi tantakül ile kaplı olan hayvan, sadece kendine mahsus bir hususiyet olarak, deniz tabanı üzerinde baston-ayak şeklindeki uzun yedi çift ayak ile hareket ediyordu. Bu istisnaî formlardan bir diğeri olan Opabinia ise beş göze sahipti; başının üzerinde, çatal şeklinde bir uç ile son bulan bir uzantı vardı ve hayvan avını yakalarken muhtemelen bundan yararlanıyordu.

alıntıdır.

Hala ahkâm kesmeye devam ediyorsunuz.

İlk fosillerini trilobitten daha basit olmalıydı şeklinde bir yorum yapılamaz..

Bu sizin kararınız değildir. Doğanın kararıdır..

Kabriyen çağında yaşamış, opabinia, anomalokaris, hallucigenia, pikaia gibi canlıların hiç birisi bugün artık yaşamıyorlar..

Çünkü onlar bugün yaşayanlara evrimleşmişlerdir.

Kabriyen çağının en büyük özelliği hayvan türlerinin çok az olması ama, vücut dizaynları farklı filumların ortaya çıkmış olamsıdır.

Kambriyen canlılarına ne olmuştur?

Bazıları yok olmuşlar, diğerleri evrilmişlerdir..

Bunun aksini kim iddia edebilir?

HACI

Link to post
Sitelerde Paylaş
trilobitlerde petek göz sistemi varmıdır yok mudur?

Trilobitlerde kompound göz sistemi vardır.

Birçok mercekten oluşmuştur.

Günümüzde yaşayan artopodlarda yani böceklerde de bu göz vardır.

Hareketi daha kolay görebildikleri için sofistike bir göz sistemi sayılır.

Trilobitler ayrıca stereoskopik vizyona da sahiptirler.

Objeleri ve hareketlerini üç boyutlu görürler.

Trilobitler için şu adrese bakınız.

http://www.trilobites.info/trends.htm

Trilobitlerin gözü için de aşağıdaki adrese bakınız.

http://www.trilobites.info/eyes.htm

Link to post
Sitelerde Paylaş
"Bu tabakadaki canlıların çoğunda, günümüz örneklerinden hiçbir farkı olmayan göz, solungaç, kan dolaşımı gibi kompleks sistemler, ileri fizyolojik yapılar bulunur"

Bu çok iddialı ve kanıtlamış olmanız gereken bir söz.

Kanıtlarınızı bekliyorum.

.

hacı:

""""""""""""""""Trilobitlerde kompound göz sistemi vardır.

Birçok mercekten oluşmuştur.

Günümüzde yaşayan artopodlarda yani böceklerde de bu göz vardır.

Hareketi daha kolay görebildikleri için sofistike bir göz sistemi sayılır.

Trilobitler ayrıca stereoskopik vizyona da sahiptirler.

Objeleri ve hareketlerini üç boyutlu görürler.

Trilobitler için şu adrese bakınız.

http://www.trilobites.info/trends.htm

Trilobitlerin gözü için de aşağıdaki adrese bakınız.

http://www.trilobites.info/eyes.htm""""""""""""""""""""""""

kanıt hacı dan yeterlimi?

Link to post
Sitelerde Paylaş

"""Washington D.C.'deki ünlü Smithsonian Müzesi'nin müdürü olan Walcott, elde ettiği fosilleri bilim dünyasına açmak yerine, gizlemeye karar verdi. . Evrim teorisine göre bu denli eski kayalarda nispeten basit yapıda fosillerin bulunması beklenirdi. Oysa bulduğu fosillerin komplekslik açısından günümüzde yaşamakta olan yengeç, denizyıldızı, solucan gibi canlılardan hiçbir farkı yoktu. İşin Darwinistler açısından en endişe verici yanı ise, Burgess Shale'de de, daha eski kayalarda da, bu canlıların atası olabilecek hiçbir fosil örneğinin bulunamamış olmasıydı. Bu açmazlarla karşılaşan Walcott, elde ettiği fosillerin evrim teorisine büyük bir sorun oluşturacağından emin olduğu için, bunları açıklamak yerine, çektiği bazı fotoğrafları, birtakım notlarla birlikte Smithsonian Institution'a yolladı. Fosiller burada yetmiş yıl kadar unutulacakları çekmecelere kilitlendiler. Burgess Shale fosillerinin gün ışığına çıkması, ancak 1985 yılında, müzenin arşivlerinin yeniden incelenmesi sayesinde oldu. İsrailli bilim adamı Gerald Schroeder bu konuda şu yorumu yapar:

target="_blank">Eğer Walcott isteseydi, fosiller üzerinde çalışmak üzere bir ordu dolusu öğrenciyi görevlendirebilirdi. Ama evrim gemisini batırmamayı tercih etti. Bugün Kambriyen devri fosilleri Çin'de, Afrika'da, İngiliz Adaları'nda, İsveç'te ayrıca Grönland'da da bulunmuş durumdadır. (Kambriyen devrindeki) Patlama, dünya çapında yaşanmış bir olaydır. Ama bu olağanüstü patlamanın doğasını tartışmak mümkün olmadan önce, bilgi gizlen miştir."""

alıntıdır.olayı anlatmak içindir.

sn hacı ,walcott olayı neden saklama yoluna gitmiştir?düşündüğü nedir?

evrimin önüne bir engel çıktığını mı sanmıştır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bu tabakadaki canlıların çoğunda, günümüz örneklerinden hiçbir farkı olmayan göz, solungaç, kan dolaşımı gibi kompleks sistemler, ileri fizyolojik yapılar bulunur"

Ben gözden bahsettim. 300 milyon yıl önce ortaya çıkan trilobitlerdeki gözün yeterince sofistike olmasını out of context alıyorsunuz.

Siz fizyolojiden bahsediyorsunuz...

Fizyoloji nasılı araştıran bir bilimdir.

Göz nasıl görür, kan dolaşımı nasıl gerçekleşir.

Canlılar nasıl çoğalırlar, nasıl beslenirler ve diğerleri..

Onlar hakkında bilinen çok az şey vardır.

Canlıların hiç değişmeden kaldığı ve evrimin gerçekleşmediği bilimsel olmayan bir uydurmadır.

Harun Yahya sapığının ağzından düşmez..

O zaman yukarda sorduğum soruyu tekrarlıyorum.

Kambriyen canlılarına ne oldu?

Onlar neden artık yoklar?..

Bir anda ortaya çıkıp, bir anda yok mu oldular?

Göz canlının durumuna göre evrimleşir veya regresyona uğrar.. Atrofiye uğrayarak körelir ve kaybolabilir.

Günümüzde yaşayan bazı mağara balıklarında gözler gerilemişler ve kaybolmaya başlamışlardır.

Daha önce var olan gözler mağaradaki sularda yaşayan hayvanlar için bir yarar sağlamadığı gibi, bir handikap olmaya başlamışlardır.

Mağaradaki sivri kayalara çarparak zedelenen gözler, balıkların ölmesine neden olmuş, gözü küçük olanlara yaşama avantajı sağlanmıştır.

Zamanla gözleri daha da küçülen balıklar genlerini yeni nesillere geçirmişlerdir.

Göz evrimi her zaman ileri doğru değildir.

Geriye doğru da olabilir..

Solucanlar için de aynı şey söz konusudur..

HACI

Link to post
Sitelerde Paylaş
"""Washington D.C.'deki ünlü Smithsonian Müzesi'nin müdürü olan Walcott, elde ettiği fosilleri bilim dünyasına açmak yerine, gizlemeye karar verdi. . Evrim teorisine göre bu denli eski kayalarda nispeten basit yapıda fosillerin bulunması beklenirdi. Oysa bulduğu fosillerin komplekslik açısından günümüzde yaşamakta olan yengeç, denizyıldızı, solucan gibi canlılardan hiçbir farkı yoktu. İşin Darwinistler açısından en endişe verici yanı ise, Burgess Shale'de de, daha eski kayalarda da, bu canlıların atası olabilecek hiçbir fosil örneğinin bulunamamış olmasıydı. Bu açmazlarla karşılaşan Walcott, elde ettiği fosillerin evrim teorisine büyük bir sorun oluşturacağından emin olduğu için, bunları açıklamak yerine, çektiği bazı fotoğrafları, birtakım notlarla birlikte Smithsonian Institution'a yolladı. Fosiller burada yetmiş yıl kadar unutulacakları çekmecelere kilitlendiler. Burgess Shale fosillerinin gün ışığına çıkması, ancak 1985 yılında, müzenin arşivlerinin yeniden incelenmesi sayesinde oldu. İsrailli bilim adamı Gerald Schroeder bu konuda şu yorumu yapar:

<a href="
http://"
target="_blank"></a>Eğer Walcott isteseydi, fosiller üzerinde çalışmak üzere bir ordu dolusu öğrenciyi görevlendirebilirdi. Ama evrim gemisini batırmamayı tercih etti. Bugün Kambriyen devri fosilleri Çin'de, Afrika'da, İngiliz Adaları'nda, İsveç'te ayrıca Grönland'da da bulunmuş durumdadır. (Kambriyen devrindeki) Patlama, dünya çapında yaşanmış bir olaydır. Ama bu olağanüstü patlamanın doğasını tartışmak mümkün olmadan önce, bilgi gizlen miştir."""

alıntıdır.olayı anlatmak içindir.

sn hacı ,walcott olayı neden saklama yoluna gitmiştir?düşündüğü nedir?

evrimin önüne bir engel çıktığını mı sanmıştır.

Walcott olayı saklamamıştır.. Bu aptalca bir iftira..

Saklamasına da olanak yoktur...

Çünkü Burgess shale'e bir heyet gitmiştir.

Walcott fosilleri yanlış yorumlamıştır..

Bunu Jay Gould'un ünlü Wonderful Lıfe kitabında bulabilirsiniz..

Burgess Shale fosilleri hakkında İngilizce bilen herkesin anlayabileceği mükemmel bir kitaptır Wonderful Life..

Umarım Türkçeye de çevrilmiştir. Veya çevrilir...

Orada Walcott'un dedikodularına yer vermiştir Jay Gould..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Walcott, zamanının en önemli paleontoloğu olmasına rağmen, 1909 yılında bulduğu Burgess Shale'de bulduğu fosillerin önemini idrak edememiştir.

Bu yüzden dinozor kemiklerinden bile önemli olan bu fosiller sansasyon yaratmamıştır.

Onların önemi kısa bir süre sonra anlaşılmştır.. Jay Gould'a göre Walcott Burgess Shale fosilleri hakkında emekliye ayrıldıktan sonra yazmaya karar vermiştir.

Bu ihmalinden dolayı kendisi epeyi suçlanmıştır.

Walcott bulduğu fosilleri yen bir bakış açısı ile değerlendirmemiş, geleneksel açıklamalarla yetinmiştir.

Bu muhteşem fauna Walcott'un hayal gücünü stimüle edememiştir.

20 yıl içinde İngiliz ve İrlandalı paleontolojistler duruma hakim olmuşlar ve Walcott'un yorumlarının teker teker düzeltmişlerdir..

Bunun Walcott'un bazı sırları halktan sakladığı şeklinde yorumunu ilk defa burada duyuyorum.

Bu Harun Yahya'nın sapık iddialarından biri olmalı..

HACI

Link to post
Sitelerde Paylaş
Walcott, zamanının en önemli paleontoloğu olmasına rağmen, 1909 yılında bulduğu Burgess Shale'de bulduğu fosillerin önemini idrak edememiştir.

Bu yüzden dinozor kemiklerinden bile önemli olan bu fosiller sansasyon yaratmamıştır.

Onların önemi kısa bir süre sonra anlaşılmştır.. Jay Gould'a göre Walcott Burgess Shale fosilleri hakkında emekliye ayrıldıktan sonra yazmaya karar vermiştir.

Bu ihmalinden dolayı kendisi epeyi suçlanmıştır.

Walcott bulduğu fosilleri yen bir bakış açısı ile değerlendirmemiş, geleneksel açıklamalarla yetinmiştir.

Bu muhteşem fauna Walcott'un hayal gücünü stimüle edememiştir.

20 yıl içinde İngiliz ve İrlandalı paleontolojistler duruma hakim olmuşlar ve Walcott'un yorumlarının teker teker düzeltmişlerdir..

Bunun Walcott'un bazı sırları halktan sakladığı şeklinde yorumunu ilk defa burada duyuyorum.

Bu Harun Yahya'nın sapık iddialarından biri olmalı..

HACI

ok.sadece yan bir soru idi.size inanıyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş
onlara ne oldu:soyları tükendi.

sizde hayır evrimleşti diyorsunuz .bizde tartışıyoruz..

şimdi Trilobit gözü kompleks bir organdı.buna sonra değinmek isterim.

....bu ve bunun gibi canlılardan önce bunların ataları neden görünmemektedir fosil kayıtlarında?

Precambrian Kambriyen öncesi dönemde de çok hücreli hayvanlar vardı.

Rusya'da Tomatian, Avustralya'da Ediacara faunaları ile Çinde bazı faunalar vardı..

Kambriyen öncesinde göz gelişmemişti.

Kambrien patlamasından gözün evrimleşmesini sorumlu tutanlar vardır.

Kambrien hayvanlarının ataları fosilleşmemiştir.

Çünkü yumuşak vücutlu hayvanların fosilleşmesi özel koşulları gerektirir.

Burgess Shale fosilleri son derece özel koşullarda oluşmuşlardır. Bir örneği daha yoktur.

Denize toprak kaymış ve deniz yaratıkları anoksik koşullarda fosilleşmişlerdir.

Kambriyen hayvanlarının soyu tükenmesi demek, onların başka canlılara evrimleşmiş olması demektir.

Bazılarının soyu tükenmiş olabilir. Ama hepsinin suyu tükenseydi, hayvanların soyu kururdu..

HACI

Link to post
Sitelerde Paylaş
sn gezgin kısaca yemek boldu oldular demek uyduruk bir iddiadır .

söz söylemek yeterli değildir.bu sözün bazı sıkıntıları vardır.ben bu başlıkta 20 tane konudan bahsedecem.

tüm yazdıklarımızı görmezlikten gelip .yemek boldu oldular demek saçmalıktır.

....

Bunu söyleyerek evrim mekanizmasını anlamadığınızı gösteriyorsunuz.

Doğal seçilim, neden olur?

Canlılar arasında yarışma olduğundan.

Yarışma ne için olur?

Besin için, enerji için (örneğin bitkilerin güneşte yer kapma yarışı), yaşam alanı için.

Tek hücrelilerle dolu, besin ve oksijeni bol, hiçbiryeri çok hücreli canlılarla işgal edilmemiş bir dünya, her çeşit vücut yapısının oluşup gelişebileceği, yarışmanın (doğal seçilimin) hemen hemen hiç olmadığı bir dünya.

Çok hücreli canlı türlerinin patlaması böyle bir ortamda oldu.

İngilizce anlayanlara, belki anlayabilecekleri bir filim:

.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bunu söyleyerek evrim mekanizmasını anlamadığınızı gösteriyorsunuz.

Doğal seçilim, neden olur?

Canlılar arasında yarışma olduğundan.

Yarışma ne için olur?

Besin için, enerji için (örneğin bitkilerin güneşte yer kapma yarışı), yaşam alanı için.

Tek hücrelilerle dolu, besin ve oksijeni bol, hiçbiryeri çok hücreli canlılarla işgal edilmemiş bir dünya, her çeşit vücut yapısının oluşup gelişebileceği, yarışmanın (doğal seçilimin) hemen hemen hiç olmadığı bir dünya.

Çok hücreli canlı türlerinin patlaması böyle bir ortamda oldu.

İngilizce anlayanlara, belki anlayabilecekleri bir filim:

.

Tamam gezgin, ben senin bu iddialarını evrim mantığı açısından tutarlı buluyorum... Ona bir itirazım yok... Tutarsızlık nerede biliyor musun?

25 milyon yılda müthiş bir patlama ile hemen hemen tüm türlerin oluşması

Ama 150 milyon yılda Büyük Beyaz Köpekbalığında zerre değişme meydana gelmemesi, 360 milyon yıldır akciğerli balıkların karaya çıkmaması, 50 milyon yıldır balina ve yunuslarda değişiklik olmaması, 500 milyon yıldır kabuklularda fazla bir değişikliğin görülmemesi...

Bu paradoksu nasıl açıklar evrim?

Daha önce dediğim gibi

Mutasyonların çevresel şartlara bağlı olması ile olabilir; Bu hem o patlamayı açıklar hemde köpek balığının evrimleşmemesini ama başka ciddi sorunlar doğurur...

Ya da evrimin tamamen keyfi olması ile açıklanabilir ki herhalde bunu kimse kabul etmez...

Hani diyorduk ya; Evrim hiç bir koşul altında durmaz... Koşullar altında duran doğal seçilimdir... Doğal seçilimin devreye girmesi için koşulların değişken olması gerekir...

Eğer evrim hiç durmuyorsa bugün gördügümüz Amip ne ayaktır? Eğer evrim duruyorsa bunun nedeni ne olabilir... ?

Link to post
Sitelerde Paylaş
....

Eğer evrim hiç durmuyorsa bugün gördügümüz Amip ne ayaktır? Eğer evrim duruyorsa bunun nedeni ne olabilir... ?

Amipler, kendilerine uygun ortamlar var oldukça ve bu ortamlar beşka canlılar tarafından tamamen işgal edilmedikçe var olacaktır.

Neden yok olsunlar?

Bağırsaklarda bile amipler için uygun ortam var.

.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Amipler, kendilerine uygun ortamlar var oldukça ve bu ortamlar beşka canlılar tarafından tamamen işgal edilmedikçe var olacaktır.

Neden yok olsunlar?

Bağırsaklarda bile amipler için uygun ortam var.

.

Ama evrim durmuyorki...

Evrim ortamın uygunluğundan ya da uygunsuzluğundan bağımsızdı... Ortamın uygunluğu Doğal seleksiyon için önemli idi...

Ama diyorsanki mutasyonlar restgele değildir ortam şartlarına bağımlıdır, o zaman benim sorumun cevabını vermiş olursun...

Link to post
Sitelerde Paylaş
25 milyon yılda müthiş bir patlama ile hemen hemen tüm türlerin oluşması

Ama 150 milyon yılda Büyük Beyaz Köpekbalığında zerre değişme meydana gelmemesi, 360 milyon yıldır akciğerli balıkların karaya çıkmaması, 50 milyon yıldır balina ve yunuslarda değişiklik olmaması, 500 milyon yıldır kabuklularda fazla bir değişikliğin görülmemesi...

Bu paradoksu nasıl açıklar evrim?

Herşeyden önce oluşan bütün türler değil.

Filum'lar... Ve her filumda yalnız bir veya birkaç tür var..

Diğer ifadeler tümden yanlış..

Köpekbalıkları hem değişmiş hem de bir sürü türü yok olmuştur.

Her zaman değişiklikleri fosil kayıtlarınan anlamak mümkün değildir.

Zaten köpek balıkları fosilleşen kemiklerinden çok fosilleşen dişlerinden tanınmaktadırlar.

Akciğerli balıkların karaya çıkması gerekmez. Hava kesesinin başka işlevleri vardır.

Balina ve yunusların 50 milyon yıl içinde değişmediği de palavra..

Onlar çok değişikliğe uğramışlardır..

500 milyon yıl değişmeden kalan bir canlı türü yoktur..

Görüyorsunuz.. Bu tür yalanlarla kendinizi kandırıyorsunuz..

Başkalarını değil..

Evrim temel olarak kimyasal bir süreçtir.

Canlının kemikleri değişmeden, metabloizması ve biyokimyası değişebilir.

Biyoloji eğitimi almayan birilerinin bu şekilde ve cehaletin korkaklığına sığınarak yaptığı yorumlar için daha fazla yorum yapmak istemiyorum.

Haddinizi bilmeniz temennisi ile..

HACI

Link to post
Sitelerde Paylaş
Herşeyden önce oluşan bütün türler değil.

Filum'lar... Ve her filumda yalnız bir veya birkaç tür var..

Diğer ifadeler tümden yanlış..

Köpekbalıkları hem değişmiş hem de bir sürü türü yok olmuştur.

Her zaman değişiklikleri fosil kayıtlarınan anlamak mümkün değildir.

Zaten köpek balıkları fosilleşen kemiklerinden çok fosilleşen dişlerinden tanınmaktadırlar.

Akciğerli balıkların karaya çıkması gerekmez. Hava kesesinin başka işlevleri vardır.

Balina ve yunusların 50 milyon yıl içinde değişmediği de palavra..

Onlar çok değişikliğe uğramışlardır..

500 milyon yıl değişmeden kalan bir canlı türü yoktur..

Görüyorsunuz.. Bu tür yalanlarla kendinizi kandırıyorsunuz..

Başkalarını değil..

Evrim temel olarak kimyasal bir süreçtir.

Canlının kemikleri değişmeden, metabloizması ve biyokimyası değişebilir.

Biyoloji eğitimi almayan birilerinin bu şekilde ve cehaletin korkaklığına sığınarak yaptığı yorumlar için daha fazla yorum yapmak istemiyorum.

Haddinizi bilmeniz temennisi ile..

HACI

Şu ifade size ait...

Bir balığın Devonian veya daha önceki bir zamanda yaşayan bir benzeri olması o baliığın o zamandan beri evrilmediğinin kanıtıdır.

Bunun çeşitli örnekleri vardır. Horseshoe crab da öyledir. Başka yaratıklar da öyledirler..

Siz örneklere takılıyorsunuz... Ve beni yalancılıkla itham ediyorsunuz... Halbuki ben kaynakların yalancısıyım bunların hiç birisi benim iddiam değil...

İstediğin kaynağı aç bak, Köpekbalıklıar, çeşitli kabuklular ve çeşitli sürüngenler, evrim en az görüldüğü canlılardır... Bazı evrimci sitelerde bunun nedeninin Köpekbalıklarının mükemmele yakın bir metabolizmaya ulaşması olarak gösteriliyor... Hiç hasta olmamaları en gelişmiş bağışıklık sistemine sahip olmaları vs...

Hatta hepsini geçtim...

Evrimin durdugunun en büyük kanıtı bugün gördügümüz tek hücreliler değil mi?

Neden hala amip, terliksi, öglena türü canlılar var? Neden hala bakteriler var? Hani evrim durmuyordu! Duruyorsa neden?

Hatta şunu da sorabilirim...

Bakteriler kompleks bir canlıya oranla çok çok daha elverişsiz ortamlarda yaşamlarını sürdürebilirler, Peki hangi avantajlı mutasyonlar bazılarının bu özellikleri terketmelerine neden olmuş olabilir? Bu özellikleri terketmeden de bu canlılar evrileşemez miydi? vs. vs....

Link to post
Sitelerde Paylaş
Şu ifade size ait...

Siz örneklere takılıyorsunuz... Ve beni yalancılıkla itham ediyorsunuz... Halbuki ben kaynakların yalancısıyım bunların hiç birisi benim iddiam değil...

İstediğin kaynağı aç bak, Köpekbalıklıar, çeşitli kabuklular ve çeşitli sürüngenler, evrim en az görüldüğü canlılardır... Bazı evrimci sitelerde bunun nedeninin Köpekbalıklarının mükemmele yakın bir metabolizmaya ulaşması olarak gösteriliyor... Hiç hasta olmamaları en gelişmiş bağışıklık sistemine sahip olmaları vs...

Hatta hepsini geçtim...

Evrimin durdugunun en büyük kanıtı bugün gördügümüz tek hücreliler değil mi?

Neden hala amip, terliksi, öglena türü canlılar var? Neden hala bakteriler var? Hani evrim durmuyordu! Duruyorsa neden?

Hatta şunu da sorabilirim...

Bakteriler kompleks bir canlıya oranla çok çok daha elverişsiz ortamlarda yaşamlarını sürdürebilirler, Peki hangi avantajlı mutasyonlar bazılarının bu özellikleri terketmelerine neden olmuş olabilir? Bu özellikleri terketmeden de bu canlılar evrileşemez miydi? vs. vs....

Sizin hatanız bir şeyin olması lazım demeniz.

O şey olmak zorunda değil..

Evrimin de olması zorunluğu yok..

Kaldı ki fosil kayıtları değişmese de, evrim mutlaka oluyordur.. Ama biz onu bilemeyiz.

Kimyasal ve moleküler bir düzeyde olan evrimi bilmemiz mümkün değil..

Köpekbalıkları değişmiş midir? Evrime uğramışlar mıdır?

Elbette.. Ama görünüş olarak değişmediklerini biliyoruz.

Hiç bir şekilde evrime uğramamıştır diyemeyiz..

Kambriyen çağında 30 küsür filum ortaya çıkmıştır.

Mevcut tür sayısı da onunla sınırlıdır. Belki 50 hayvan türü vardır.

Bugüne kadar yaşayan hayvan türlerinin sayısı 10 milyonlarla ölçülür.

Bu ne demektir?

Kambriyen hayvanları evrimleşmişler demektir.

O hayvanların evrimleştiği hayvanlar da evrimleşmişler demektir.

Neden tek hücreli canlılar var?

Neden olmasın?

Siz onların olmamaları için bir neden biliyor musunuz?

Biliyorsanız o nedeni bize açıklayın... Veya sorun..

Bugün var olan tek hücreli yaratıklar evrimin durduğunun kanıtı değillerdir.

HACI

Link to post
Sitelerde Paylaş
Neden tek hücreli canlılar var?

Neden olmasın?

Siz onların olmamaları için bir neden biliyor musunuz?

Biliyorsanız o nedeni bize açıklayın... Veya sorun..

Bugün var olan tek hücreli yaratıklar evrimin durduğunun kanıtı değillerdir.

HACI

Ben bu soruyu sormadan önce özellikse konu açmıştım...

Çevre şartlarının hiç değişmediği bir ortamda yaşıyan canlılar evrim geçirir mi?

Siz cevap verdiniz mi hatırlamıyorum ama cevap verenler: "Evrimin(mutasyonların) çevre şartlarından bağımsız olduğunu, ayrıca şartların değişmemesi yani sabit özellikli ortam diye bir şeyin söz konusu olamayacağını üzerine basa basa belirtmişlerdi... Ben bu bilgiye dayanarak sorumu soruyorum...

Ama siz şimdi diyorsunizki; "Herhangi bir A popülasyonundaki bireylerin HEPSİ evrim geçirecek diye bir şey yok"

Doğru mu anladım şimdi?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...