haci 0 Oluşturuldu: Kasım 25, 2008 Raporla Share Oluşturuldu: Kasım 25, 2008 Evet.. Işıktan hızlı gidilemez idiası için efsane dedim. Dedikodu da diyebilirdim. Yalan da diyebilirdim. Çünkü biliyoruz ki bazı koşullarda madde de ışıktan hızlı hareket edebilir, bilgi de. Öyle ise ışıktan hızlı hareket edilemez efsanesini kim çıkarmıştır? Bu efsanenin kaynağı nedir? Bazılarınız Hacı yine ortalığı karıştırıyor diyebilirsiniz... Deyin.. Helal olsun.. Ama bu soruları da yanıtlamayı ihmal etmeyin..... Selamlar.. HACI Link to post Sitelerde Paylaş
anibal 0 Kasım 25, 2008 gönderildi Raporla Share Kasım 25, 2008 gönderildi Cevap: Özel izafiyet teorisi.. Ve cidden ışıktan hızlı hareket edilemez.. Hiç bir koşulda dalga veya madde ışıktan hızlı gidemez. Bilgi mi? O zaten yok.. Ama mesela, gölgeler ışıktan hızlı hareket edebilir Link to post Sitelerde Paylaş
Trajito 0 Kasım 25, 2008 gönderildi Raporla Share Kasım 25, 2008 gönderildi Bilgi vardır ve o da ışıktan hızlı hareket edemez. Gölgeler de ışıktan hızlı hareket edemez. Vesselam. Link to post Sitelerde Paylaş
haci 0 Kasım 25, 2008 gönderildi Yazar Raporla Share Kasım 25, 2008 gönderildi Cevap: Özel izafiyet teorisi.. Ve cidden ışıktan hızlı hareket edilemez.. Hiç bir koşulda dalga veya madde ışıktan hızlı gidemez. Bilgi mi? O zaten yok.. Ama mesela, gölgeler ışıktan hızlı hareket edebilir Yanlış...... Neden yanlış? Çünkü Einstein'ın özel görelik kuramı ışıktan hızlı gidebilen parçacıkların yokluğunu savunmaz. Özel görelik kuramına göre ışıktan hızlı gidilebilir. Takiyon denen kuramsal parçacıkların ışıktan hızlı hareket ettiği ileri sürülmüştür. Gerçi bu parçacıklar gösterilememişlerdir. Bazı fizikçilere göre kuramsal olarak uzay dokusunun olağan dışı eğilip büküldüğü yerlerde fotonlar, hızları diğer yerlerde saniyede yaklaşık 300 bin km olarak ölçülen fotonlardan daha hızlı hareket edebilirler. Daha önce de belirttiğimiz gibi, EPR deneyinde dalaşık fotonların hızının sonsuz olduğunu biliyoruz. Buna bilgi değil demek yanlış olur. Bu bilgiden başka bir şey değildir. Saf bilgidir hem de.. Çerankov radyasyonunda da bazı parçacıklar ortamda mevcut ışıktan daha hızlı hareket ederler. Ama saniyede 300 bin km limitini geçemezler. Einstein'ın genel görelik kuramı da ışıktan hızlı gidilemeyeceği şeklinde bir sonuç çıkarmaz. Hiç bir şey ışıktan daha hızlı hareket edemez efsanesinin kaynağı yoktur. Bu durum uzun zamandır yanlış anlaşılmaktadır. E=MC2 denklemine göre maddenin ışık hızında hareket edebilmesi için, sonsuz enerjiye ihtiyacı olacağı için ışıktan hızlı gidilemez ilkesi ortaya atılmıştır. Oysa fotonlar yegane kütlesiz enerji birimleri olmayabilirler. Gravitonlar, eğer varlarsa, fotonlardan daha hızlı hareket edebilirler. Başka kütlesiz kuramsal parçacıklar da ışık hızını geçebilirler. Link to post Sitelerde Paylaş
anibal 0 Kasım 25, 2008 gönderildi Raporla Share Kasım 25, 2008 gönderildi >>> Bazı fizikçilere göre kuramsal olarak uzay dokusunun olağan dışı eğilip büküldüğü yerlerde fotonlar, hızları diğer yerlerde saniyede yaklaşık 300 bin km olarak ölçülen fotonlardan daha hızlı hareket edebilirler. Bu biraz yanlış öngörü hacı.. Uzay dokusu eğilip bükülüyorsa, hız o doku üzerinde gene ışık hızı olarak kalacaktır. Işıktan hızlı gidemezsiniz. Ama uzayı becerip bükerek arada bir delik açıp oradan gideceğiniz yere daha çabuk gidebilirsiniz, belk, neden olmasın? Özel izafiyet derki, kütlesi olan hiç bir parçacık, hiç bir şey, ışık hızına ulaşamaz. Bunun için sonsuz enerji gerekir. Ama kütlesiz olan şeyler için bir öngörüsü yoktur haliyle. Neyse.. Kütlesiz bir şey ışık hızını aşabilir mi? Aşamadığını görüyoruz işte: Foton.. Link to post Sitelerde Paylaş
haci 0 Kasım 25, 2008 gönderildi Yazar Raporla Share Kasım 25, 2008 gönderildi Biraz karışık bir konu.... Fotonların evrenin ilk anlarında daha hızlı hareket ettikleri konusunda kitap haline getirilmiş bir iddia bile var. Uzayın bir yerinde koşullar uygun ise ışık hızı geçilebilir. Bu konuda ilginç bir iddia var.. Ondan da kısaca bahsedeyim. Einstein’ın özel görelik kuramına göre ışığın hızı sizin hızınızdan bağımsız olarak hep aymıdır. Bu hız vakümde ölçülen bir hızdır. Özel görelik kuramı bu hıza bir sınır koymaz. Deneylerle ölçülen hız ne ise odur. Bu hızın ölçüldüğü vakümde, vaküm enerjisi denen bir enerji vardır. Bu enerjinin düzeyi değişebilir. Bir değere sahipse, o değer az veya çok olabilir. Veya bu enerji manüple edilerek, azaltılabilir. Vaküm enerjisi azaltılırsa, ışığın o ortamda daha hızlı gitmesi gözlemlenmelidir. Çünkü ışığın hızını ortamın elektromanyetik özellikleri saptamaktadır. Aslında buna Scharnhorst etki deniyor. İki metal plağı birbirlerine çok yaklaştırarak böyle bir ortamı oluşturmak mümkündür. Buna Casimir vaküm deniyor. Ünlü Casimir etki de bu şekilde yapılıyor zaten. Bu ortamda ışığın daha hızlı hareket edeceği kurgulanıyor. Ama henüz ölçülmüş ve kesinlik kazanmış bir kuram değil. Sadece bir iddia. Ama mantıksız da değil. Madem ışık ortamın elektrik ve manyetik niteliklerine göre yavaş veya hızlı hareket ediyor, onları manüple edersek, ışığın da hızını manüple etmiş oluruz diye düşünebilmeliyiz.. Hangi durumlarda ışığın geçileceğine dair başka gözlemler ve iddialar da var.. Ben yukarda sadece birine değindim. Link to post Sitelerde Paylaş
drekinci 0 Kasım 25, 2008 gönderildi Raporla Share Kasım 25, 2008 gönderildi Kütle uzayı büküyor ise, ışık uzayda hareket ederken bu bükülmeye uygun hareket ediyor ise. Gökyüzünde gördüğümüz hiçbir yıldız ve galaksi görünen yerde değiller demektir. Çeşitli uzay bükülmelerinin ortaya çıkardığı bileşke bir doğrultuda bulunurlar. Böyle olunca yıldız ve galaksilerin birbirinden uzaklaştığı sonucuna hiçbir zaman ulaşılamaz. Çünkü uzayın topografyasi bile doğru dürüst çıkarılamaz. Yıldız ve galaksilerin gerçekte nerde olduğunun kesin bilinebimesi için uzaydaki tüm kütlelerin bilinmesi gerekir. Hiç ışık üretmeyen büyük kütleler de olabilir. Bu kütlelerin uzayı bükmesi nedeni ile yakınından geçen ışıklar da büküleceği için bir tür mercek görevi görecek, bu merceklerin bileşkesi ile baktığımız doğrultunun tam tersi bir yerin, arkamızdaki bir yıldızı önümüzde görebiliriz. Veya başka bir açıda. Eh böyle olunca neyin gerçekte nerede olduğunun bilinmediği bir tablo ortaya çıkar o zaman da uzayın büyüdüğü, küçüldüğü konusunda ışıklara, ışıkların tayfına bakarak karar veremeyiz. Ne diyorsunuz? Sevgiler. Link to post Sitelerde Paylaş
haci 0 Kasım 25, 2008 gönderildi Yazar Raporla Share Kasım 25, 2008 gönderildi Uzay dokusu bükülüyor ama, çok az deforme oluyor. Zaten neyin tam olarak nerede olduğunu bilmemize gerek de yok. Oraya gitmeyeceğimize göre.... Bizim için önemli olan güneş sistemi. Onu da yeterince kesin görebiliyoruz. Link to post Sitelerde Paylaş
turan 0 Kasım 25, 2008 gönderildi Raporla Share Kasım 25, 2008 gönderildi suda geçiliyor ışık hızı. Link to post Sitelerde Paylaş
Trajito 0 Kasım 25, 2008 gönderildi Raporla Share Kasım 25, 2008 gönderildi Suda ışığın sudaki hızı geçiliyor, evrensel bir sabit olan c değil. Link to post Sitelerde Paylaş
kutsalyaratik 0 Kasım 25, 2008 gönderildi Raporla Share Kasım 25, 2008 gönderildi Kimileri isik manyetizmden etkilenmez der , kimileri manyetizm isigi buker der. Kimi isik hizi gecilmez der, kimileri isik hizi gecilebilir der. Iyide isigin hizini saniyede 300000 km ile sinirli tutan nedir? Higs parcaciklarimi? Manyetik alanlarmi? Vakummu? Bir belgeselde izledim, anlatan kisi genc bir astrologdu ve su ilginc tanimlamayi yapti; isik ilk serbest kaldigi anda, su anki hizindan kat kat daha hizliydi. Yani Big-bang anindaki isigin hizi gunumuze kadar azaldi gibisinden bir sey soyledi. Bu isik davasi hic anlamadigim halde benim cok ilgimi cekiyor. Link to post Sitelerde Paylaş
haci 0 Kasım 26, 2008 gönderildi Yazar Raporla Share Kasım 26, 2008 gönderildi Kimileri isik manyetizmden etkilenmez der , kimileri manyetizm isigi buker der. Kimi isik hizi gecilmez der, kimileri isik hizi gecilebilir der. Iyide isigin hizini saniyede 300000 km ile sinirli tutan nedir? Higs parcaciklarimi? Manyetik alanlarmi? Vakummu? Bir belgeselde izledim, anlatan kisi genc bir astrologdu ve su ilginc tanimlamayi yapti; isik ilk serbest kaldigi anda, su anki hizindan kat kat daha hizliydi. Yani Big-bang anindaki isigin hizi gunumuze kadar azaldi gibisinden bir sey soyledi. Bu isik davasi hic anlamadigim halde benim cok ilgimi cekiyor. Herşeyden önce ışığın sabit bir hızı yoktur. Her ortamda farklı hızlarla hareket eder. Bu yüzden ışığın ölçülen en yüksek değerinin hızın sınırı olduğu iddiası yanlıştır. Zaten öyle bir iddia da yoktur. Öyle bir ortam oluşturulur ki, orada ışık çok daha hızlı hareket edebilir. Yukarda buna değindim. Casimir vakümundan bahsettim. Evrenin ilk anlarında da ışığın hızının çok daha fazla olabileceğine değindim. Link to post Sitelerde Paylaş
kenzo 0 Kasım 26, 2008 gönderildi Raporla Share Kasım 26, 2008 gönderildi http://physicsworld.com/cws/article/print/482 Link to post Sitelerde Paylaş
haci 0 Kasım 27, 2008 gönderildi Yazar Raporla Share Kasım 27, 2008 gönderildi Işıktan hızlı hareket edilemez efsanesi...... Burada iki ayrı sorun var.. İlkinde hiç bir şey ışıktan daha hızlı hareket edemez. Aslında bu iddiada bir gerçek payı var. Çünkü bu iddia ışığın hızına bir limit koymuyor. İkincisi ilginç bir sorun ve ışığın hızına limit koyunca ortaya çıkıyor. Buna göre ışık yaklaşık saniyede 300 bin km hızla hareket ediyor. Ama biliyoruz ki, ışığın hızı içinde yayıldığı ortamla çok yakından ilgili. Bu iddia ortamın niteliklerini hiç dikkate almıyor. Işığın kendisi için sınır olarak kabul edilen hız limiti olan saniyede 300 bin km hızdan daha hızlı hareket edebileceği bir ortamın olmadığını varsayıyor. Yani burada iki öngörü var.. İlkinde ışığın hızının saniyede 300 bin km olduğu.. İkincisinde ise ışık hızının saniyede 300 bn km'den daha hızlı hareket edebileceği bir ortamın mevcut olmadığı..... Umarım sorunu şimdi daha iyi anlamışsınızdır. İddia tek değil. Çift. Link to post Sitelerde Paylaş
anibal 0 Kasım 27, 2008 gönderildi Raporla Share Kasım 27, 2008 gönderildi Sevgili Hacı; ışık hızı != Işığın hızı. Teoriye göre, hiç bir şey ışığın hızını geçemez değil, ışık hızını geçemez. Işık hızı denen herhangi bir kütlesi olan parçacığın asla ulaşamayacağı en düşük hızdır. Kütlesiz parçacıklar içinse onların ulaşabildiği maksimum hızı ifade eder. O nedenle, ışık camda yavaş gidiyor ama olayı bu konuda bir kıyas olmaz. O sorun ışığı bağlar. Başka bir kütlesiz parçacık, orada çok daha hızlı hareket edebilir. Ama o hızda hiç bir şekilde ışık hızını geçemez. Işık hızı sabiti, ışık hızı değeri ile, ışığın hızını karıştırmak çok yapılan bir yanlıştır. Şimdi şu ipin ucunda dönen bilya deneyini tekrar yapalım. Ama bu kez bilya değilde, bir laser kullanalım. Laser diodunu bir diskin kenarına takalım. Sonra diskteki bu LEDi ışık hızına yakın bir hıza çıkartalım. Bu noktada, lazerin fotonları kütlesiz olacakları için kütle genişlemesinden etkilenmezler. Ve öyleki, gözlemci için karşıdaki duvardaki ışının/gölgenin hareketi ışık hızından daha yüksek olabilir. Yada olabilir mi acaba? Benzer bir olgu, bazı süpernova/galaksi jetlerinde görülür. Bu jetler madde püskürtür. Bir yıl sonra tekrar bakarsanız, bu maddenin bir ışık yılından fazla mesafeye ulaştığını görürsünüz. Amanin, ne olacaktır şimdi? Link to post Sitelerde Paylaş
gorkemgorkem 0 Kasım 27, 2008 gönderildi Raporla Share Kasım 27, 2008 gönderildi Yanlış...... Neden yanlış? Çünkü Einstein'ın özel görelik kuramı ışıktan hızlı gidebilen parçacıkların yokluğunu savunmaz. Özel görelik kuramına göre ışıktan hızlı gidilebilir. Takiyon denen kuramsal parçacıkların ışıktan hızlı hareket ettiği ileri sürülmüştür. Gerçi bu parçacıklar gösterilememişlerdir. Bazı fizikçilere göre kuramsal olarak uzay dokusunun olağan dışı eğilip büküldüğü yerlerde fotonlar, hızları diğer yerlerde saniyede yaklaşık 300 bin km olarak ölçülen fotonlardan daha hızlı hareket edebilirler. Daha önce de belirttiğimiz gibi, EPR deneyinde dalaşık fotonların hızının sonsuz olduğunu biliyoruz. Buna bilgi değil demek yanlış olur. Bu bilgiden başka bir şey değildir. Saf bilgidir hem de.. Çerankov radyasyonunda da bazı parçacıklar ortamda mevcut ışıktan daha hızlı hareket ederler. Ama saniyede 300 bin km limitini geçemezler. Einstein'ın genel görelik kuramı da ışıktan hızlı gidilemeyeceği şeklinde bir sonuç çıkarmaz. Hiç bir şey ışıktan daha hızlı hareket edemez efsanesinin kaynağı yoktur. Bu durum uzun zamandır yanlış anlaşılmaktadır. E=MC2 denklemine göre maddenin ışık hızında hareket edebilmesi için, sonsuz enerjiye ihtiyacı olacağı için ışıktan hızlı gidilemez ilkesi ortaya atılmıştır. Oysa fotonlar yegane kütlesiz enerji birimleri olmayabilirler. Gravitonlar, eğer varlarsa, fotonlardan daha hızlı hareket edebilirler. Başka kütlesiz kuramsal parçacıklar da ışık hızını geçebilirler. kuramsal parçacık ne demek? Link to post Sitelerde Paylaş
haci 0 Kasım 27, 2008 gönderildi Yazar Raporla Share Kasım 27, 2008 gönderildi kuramsal parçacık ne demek? Var oldukları sanılan. Var olmaları olası..... Einstein özel görelik kuramına göre ışık hızının altında bir hızla hareket eden parçacıklar, ışık hızına ve üstüne ivmelenemezler. Ancak aynı kuram simetri ilkesinden dolayı, ışıktan hızlı hareket eden parçacıkların varlığına izin vermektedir. Bu parçacıkların en yavaş hareket edeni bile, ışık hızından daha hızlı hareket etmek zorundadır. Tachyon (takyon) denen ve gözlemlenen parçacıkların niteliklerinin ayna hayalini taklit eden bu kuramsal parçacıkların varlığı, gösterilememiştir. Kuramsal olarak bu parçacıklar ışıktan hızlı hareket ederlerken, enerji kaybederler. Ve daha da ilginci zamanda geriye doğru seyahat ederler. Link to post Sitelerde Paylaş
anibal 0 Kasım 27, 2008 gönderildi Raporla Share Kasım 27, 2008 gönderildi >>> Var oldukları sanılan. Var olmaları olası..... Sevgili Hacı, var oldukları sanılan filan bir şey değil bunlar.. Quantum simetrisi babında düşünerek, eğer ışık hızı bir sınır ise, bu sınırın bir simetriği olabilir mi? Olmayabilir, oladabilir. Mümkündür. Hah işte bu sınırın ötesindeki parçacıklardır bunlar. Zira bu tarafın simetriği öyle olmalıdır. Buradaki sorun, ışık hızı bir sınır mıdır? sorunsalıdır herşeyin başında. Diğer yandan simetrinin kapalı olması ve birden uçak boyutun kesişmeside mümkündür. Yani, bu çizgi birden fazla çerçeveyi ifade ediyor ve her çerçevede sınır ışık hızı ile kalıyor olabilir. Yani ters simetri değil, düz simetride mümkündür. Ve bunlar, olabilirlikleri sorgulayan spekülasyonlardır. Olabilirlikleri şu anda yoktur, o yüzden de gösterilememiştir. Ama bu bizim bunları sorgulamamızı saçma kılmaz, bunları sorgulamalı, sanal sınırlarımızı topa tutup, reel sınırlarımızı aşmanın yolunu aramalıyız. Link to post Sitelerde Paylaş
gorkemgorkem 0 Kasım 28, 2008 gönderildi Raporla Share Kasım 28, 2008 gönderildi Var oldukları sanılan. Var olmaları olası..... Einstein özel görelik kuramına göre ışık hızının altında bir hızla hareket eden parçacıklar, ışık hızına ve üstüne ivmelenemezler. Ancak aynı kuram simetri ilkesinden dolayı, ışıktan hızlı hareket eden parçacıkların varlığına izin vermektedir. Bu parçacıkların en yavaş hareket edeni bile, ışık hızından daha hızlı hareket etmek zorundadır. Tachyon (takyon) denen ve gözlemlenen parçacıkların niteliklerinin ayna hayalini taklit eden bu kuramsal parçacıkların varlığı, gösterilememiştir. Kuramsal olarak bu parçacıklar ışıktan hızlı hareket ederlerken, enerji kaybederler. Ve daha da ilginci zamanda geriye doğru seyahat ederler. o zaman madde yada nesne ozelliği yok bu parcacıkların...yani gösterilemiyor..sadece var olduğu tahmin ediliyor...o zaman sanal bir kuram bu...yani kağıt üzerinde var ama pratikte yok:)o zamanda işin bilimsel bir değeri yok en azından pozitivizm için Link to post Sitelerde Paylaş
mantik 0 Kasım 28, 2008 gönderildi Raporla Share Kasım 28, 2008 gönderildi Takyon'lar sanal parcaciklardir. Onlarin isiktan hizli gidebilmesi normal bir maddenin gidebilmesi anlamina gelmez. Zaten takyon'larin gercek dunyada birseye karsilik gelip gelmedigi belli degildir. Isiktan hizli gidememek, isiktan hizli gitme durumunda nedensellik yasasinin cignenecek olmasindan kaynaklanir. (Yani sonucun nedenden once gelmesi). Nedensellik yasasinin cignendigine hic tanik olunmadigindan, isiktan hizli gitmenin de mumkun olmadigi ortaya cikmaktadir. Bir populer fizik kitabinda okudugum, bunun sebebini anlatan bir ornek hatirliyorum. Bu forumda daha once de vermistim bu ornegi. Bir kavsak dusunun. Kuzey - guney dogrultusunda bir yol var ve dogu - bati dogrultusunda baska bir yol ile kesisiyor. Kavsagin guney ucunda, biraz geride bir gozlemci var. Kuzeyden, guneye dogru, kavsagin obur tarafindan kavsaga dogru hareket etmekte olan bir bisikletliyi gozlemliyor. Bir de dogudan batiya dogru hareket etmekte olan bir araba var, ve o da kavsaga yaklasiyor. Farzedin ki bisikletli tam kavsaga ulastiginda, araba da kavsaga ulasiyor ve bisikletliye carpiyor, bisikletli de yere dusup oluyor. Simdi bir de isin su yonunu dusunun. Arabadan gozlemciye gelen isik C hiziyla gelmektedir. Bisikletlinin kavsaga dogru geldigi bir V hizi vardir, ve bisikletliden gozlemciye gelen de bir isik vardir. Eger isik hizi asilabilsedi, bisikletliden gozlemciye gelen isigin C+V hiziyla gelmesi gerekecekti. Bu durumda ise, bisikletlinin isigi, gozlemciye arabanin isigindan daha erken ulasacagindan (arabanin isigi C hiziyla, bisikletlinin isigi ise C+V hiziyla geliyor cunku), gozlemci once bir bisikletin kavsaga geldigini, sonra durup dururken yere dustugunu ve bisikletlinin oldugunu, sonra da kavsaga bir arabanin vardigini gorecekti. Halbuku gozlenen hicbir zaman bu degildir. Sonuc sebepten once hicbir zaman gozlenmez. Dolayisiyla, hem bisikletliden, hem de arabadan gozlemciye gelen isik C hiziyla gelmektedir, C'ye baska hiz eklenememektedir. Bu yuzden de isiktan hizli hareket mumkun degildir. Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts