IFeelGood 0 Haziran 18, 2010 gönderildi Raporla Share Haziran 18, 2010 gönderildi Aslında haklısın Hallac..Cemşit'i Samet seçiyor zaten.Asya'da son derece mutsuz görünüyor finalde.. ama cemşit'i samet'in seçimi olarak düşünmek de haksızlık gibi geliyor..demekki ben film finaline göre değil de okumadığım aytmatov romanına göre düşünmüşüm. Tate, yanlış hatırlamıyorsam ölümünden kısa bir süre önce Cengiz Aytmatov da "yanılmışım,sevgi emek değilmiş"demişti ama ben hala doğru bir final olduğunu düşünüyorum..yakın bir zamanda da kitabını okumak istiyorum. Ben o filmi izledim herkes gibi ama gördüğüm şeyin sevgiyle, vefayla uzaktan yakından ilgisi yoktu. Çocuk Ahmet Mekin'i seçtiği için kadın ona gitti, yoksa aklı diğerindeydi çünkü onu seviyordu. Kitabı ya da öykünün orijinalini bilmiyorum ama filmde gördüğüm şey buydu. Sonra hemen bir dış ses "sevgi emek ister" falan demeye başlayınca verilmek istenen bir mesaj olduğunu anlamış ama filmle o mesajı oturtamamıştım. Her ilişki emek ister aslında. Neden ille de sevgi emek ister diyoruz bilmiyorum. Sevgi sevgidir ve insan sevince onu kaybetmemek için zaten kendi anladığı anlamda ya da aklının erdiğince emek verir. Yani sevdiğin kişiyle bir ilişkin varsa, ilişkinin de kaçınılmaz sorumlulukları var zaten. O sorumluluklardan daha da fazlasını yüklenmek ayrı bir hoşluk belki ama mesele sevgiye emek vermek değil gibi görünüyor. Bana biraz geyik geliyor bu laf. Çok ağdalı gibi.. Link to post Sitelerde Paylaş
zensen 0 Haziran 18, 2010 gönderildi Raporla Share Haziran 18, 2010 gönderildi (düzenlendi) Ben o filmi izledim herkes gibi ama gördüğüm şeyin sevgiyle, vefayla uzaktan yakından ilgisi yoktu. Çocuk Ahmet Mekin'i seçtiği için kadın ona gitti, yoksa aklı diğerindeydi çünkü onu seviyordu. Kitabı ya da öykünün orijinalini bilmiyorum ama filmde gördüğüm şey buydu. Sonra hemen bir dış ses "sevgi emek ister" falan demeye başlayınca verilmek istenen bir mesaj olduğunu anlamış ama filmle o mesajı oturtamamıştım. Her ilişki emek ister aslında. Neden ille de sevgi emek ister diyoruz bilmiyorum. Sevgi sevgidir ve insan sevince onu kaybetmemek için zaten kendi anladığı anlamda ya da aklının erdiğince emek verir. Yani sevdiğin kişiyle bir ilişkin varsa, ilişkinin de kaçınılmaz sorumlulukları var zaten. O sorumluluklardan daha da fazlasını yüklenmek ayrı bir hoşluk belki ama mesele sevgiye emek vermek değil gibi görünüyor. Bana biraz geyik geliyor bu laf. Çok ağdalı gibi.. Ben filmi farkında olmadan aytmatov gibi değerlendirmişim ifeelgood..hikayenin aslı gibi yani Filmde bütün karakterler çok mutsuz.Dilek hanım'da,cemşit de,İlyas da ve tabii Asya da..Ama bu üç karakterin mutsuz olmasının asli sebebi İlyas.Çünkü çok anlamsız gidişleri var.Dilek hanım da ilyası gerçekten sever ve çok üzgündür örneğin.. Romanda detayların çok daha güçlü vurgulandığına eminim.Mesela Asya'nın cemşitle evlendiği gün aslında ilk kocasıyla yani ilyasla olan nikahının resmi nikah olmadığını anlaması ve üzülmesi vs.. Sıradan bir köylü kız olan Asya'nın cinselliği,evliliği anlamlandırma biçimi çok değişiyor.Ama filmde alt metin olarak kalıyor bunlar..üst metinde ataerkil(işyerine geldiği için asya'ya tokat atabilen)bir türk erkeği ve onu her haliyle kabul eden saf bir kadın var.Halkın kabulleridir bunlar.. finalde samet cemşit'i seçtiği için asya da seçimini bu yönde kullanıyor..fakat ilyasa "hala seni seviyorum"mesajı veriyor..final böyle bitiyor çünkü seyirci bunu görmek istiyor. Haziran 18, 2010 tarihinde zensen tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
KAM 0 Haziran 18, 2010 gönderildi Raporla Share Haziran 18, 2010 gönderildi -Ben cezaevindeyken farkettim ki televizyon çok iyi bir şey insanı içerde olduğunu unutturuyordu ama dışarı çıkınca farkettim ki dışarda izleyince de dışarda olduğunu unutturuyor, o yüzden yok yok yapamıyacam ben bu işi... Kanal-i-zasyon Link to post Sitelerde Paylaş
BA'AL 0 Haziran 18, 2010 gönderildi Raporla Share Haziran 18, 2010 gönderildi (düzenlendi) Ben filmi farkında olmadan aytmatov gibi değerlendirmişim ifeelgood..hikayenin aslı gibi yani Filmde bütün karakterler çok mutsuz.Dilek hanım'da,cemşit de,İlyas da ve tabii Asya da..Ama bu üç karakterin mutsuz olmasının asli sebebi İlyas.Çünkü çok anlamsız gidişleri var.Dilek hanım da ilyası gerçekten sever ve çok üzgündür örneğin.. Romanda detayların çok daha güçlü vurgulandığına eminim.Mesela Asya'nın cemşitle evlendiği gün aslında ilk kocasıyla yani ilyasla olan nikahının resmi nikah olmadığını anlaması ve üzülmesi vs.. Sıradan bir köylü kız olan Asya'nın cinselliği,evliliği anlamlandırma biçimi çok değişiyor.Ama filmde alt metin olarak kalıyor bunlar..üst metinde ataerkil(işyerine geldiği için asya'ya tokat atabilen)bir türk erkeği ve onu her haliyle kabul eden saf bir kadın var.Halkın kabulleridir bunlar.. finalde samet cemşit'i seçtiği için asya da seçimini bu yönde kullanıyor..fakat ilyasa "hala seni seviyorum"mesajı veriyor..final böyle bitiyor çünkü seyirci bunu görmek istiyor. Sadece seyirci görmek istediği için değil. Ben kitabını okumadım ama filmde emeğin en yüce değer olduğu düşüncesi desteklenmek istenmiş bu açık. .Marksist propogandaya uygun mesaj verilmeye çalışılmış.Belkide Aytmatov'un kitabı yazarken ki amacı marksist teorinin propogandasıydı. Onuda bilmiyorum. Marksizimle hiç bir sorunum yok bencede emek değerlidir.Hatta en başta saygı duyulması gereken şeydir. Fakat dikkat çekmek istiyorum tekrar ''saygı'' duyulması gereken bir şeydir. Sevgi ise emekle ölçülmemeli, Eğer öyle olursa başlık parası eşittir sevgi gibi bir sonuca doğru gideriz. Çünkü bu yol oraya kadar gider. Sevgi konusunda fiziksel değil ama duygusal bir emekten bahsedilebilir ama onu da nasıl ölçebiliriz ki? O yüzden Asya'nı yaptığı yanlıştı. İlyas gençti ve sevgisini ifade etmek konusunda başarısız olmuştu.Am yıllar geçmişti ikinci bir fırsat için hazır olduğunu da göstermişti. Asya'da Cemşiti değil hala İlyası seviyordu. Asya yüreğini dinlemeliydi. Bu açılardan bakınca hesapçı Cemşit'in tercih edilmesini bence haklı değil. Film bu mesajı verseydi topluma daha faydalı olurdu. Haziran 18, 2010 tarihinde BAAL tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
marcos 0 Haziran 18, 2010 gönderildi Raporla Share Haziran 18, 2010 gönderildi diyeceksiniski madem haritada yoksunuz o zaman siz niye varsınız terbiyesizler ay lav yu---filminden İzlemenizi tavsiye ederim.Kekolar kırıp geçiriyor.Çok komik Link to post Sitelerde Paylaş
KAM 0 Haziran 18, 2010 gönderildi Raporla Share Haziran 18, 2010 gönderildi Aptal; aptallık yapana denir.. Forrest Gump Link to post Sitelerde Paylaş
zensen 0 Haziran 18, 2010 gönderildi Raporla Share Haziran 18, 2010 gönderildi Sadece seyirci görmek istediği için değil. Ben kitabını okumadım ama filmde emeğin en yüce değer olduğu düşüncesi desteklenmek istenmiş bu açık. .Marksist propogandaya uygun mesaj verilmeye çalışılmış.Belkide Aytmatov'un kitabı yazarken ki amacı marksist teorinin propogandasıydı. Onuda bilmiyorum. Marksizimle hiç bir sorunum yok bencede emek değerlidir.Hatta en başta saygı duyulması gereken şeydir. Fakat dikkat çekmek istiyorum tekrar ''saygı'' duyulması gereken bir şeydir. Sevgi ise emekle ölçülmemeli, Eğer öyle olursa başlık parası eşittir sevgi gibi bir sonuca doğru gideriz. Çünkü bu yol oraya kadar gider. Sevgi konusunda fiziksel değil ama duygusal bir emekten bahsedilebilir ama onu da nasıl ölçebiliriz ki? O yüzden Asya'nı yaptığı yanlıştı. İlyas gençti ve sevgisini ifade etmek konusunda başarısız olmuştu.Am yıllar geçmişti ikinci bir fırsat için hazır olduğunu da göstermişti. Asya'da Cemşiti değil hala İlyası seviyordu. Asya yüreğini dinlemeliydi. Bu açılardan bakınca hesapçı Cemşit'in tercih edilmesini bence haklı değil. Film bu mesajı verseydi topluma daha faydalı olurdu. Tate sensin galiba..seninle hayata bakışımız hep zıt olmuştur zaten Bak tate bu filmin final sahnelerinin çekim aşamasının defalarca düşünülmüş olduğunu Atıf Yılmaz'ın kendi ağzından dinledim ben.Türkan Şoray'a olan aşkının ne zaman son bulduğunu da herneyse.. Medyacılar ve tabii sinemacılar toplumu çok iyi analiz ederler.Atıf Yılmaz finalde Asya'nın İlyas'a dönmesi ve mutlu biten bir sonu Aytmotov'a saygısızlık olarak değerlendirdiği için tercih etmemiştir.Fakat en azından Asya'nın"seninim işte al götür beni"iç sesiyle halkta hayal kırıklığı yaşatmamıştır. Aytmatov üzerine ürettiğin komplo teorisi de pek komik tate..marksist propaganda ha Cemşit'in emeği fiziksel emek oluyor da,okuma yazma bilmeyen yersiz yurtsuz bir kadının çocuğuyla yıllarca(şayet cemşit olmasa)sokaklarda bırakılması ilyas'ın duygusal emeği mi oluyor? üstelik karısını neden terkediyor?sebebi ne?gidişleri çok anlamsız değil miydi? Asya ilyasla evliliğinin hükümet onaylı olmadığını anlayıp şok oluyor.. ayrıca mutfak camından ilyasla dilek hanım'ın sevişmelerine bir anlam veremiyor...vs.. dediğim gibi çok belli ki hikayede aslında değişen bir kadın var fakat sinemaya alt metin olarak geçiyor. Üst metin olarak ataerkil türk erkeği'nin kadınının üzerindeki hakimiyeti ve vazgeçilmezliği gösteriliyor.Ama senin farkında olmadığın ataerkil kafan buna basmıyor Link to post Sitelerde Paylaş
BA'AL 0 Haziran 18, 2010 gönderildi Raporla Share Haziran 18, 2010 gönderildi Tate sensin galiba..seninle hayata bakışımız hep zıt olmuştur zaten Bak tate bu filmin final sahnelerinin çekim aşamasının defalarca düşünülmüş olduğunu Atıf Yılmaz'ın kendi ağzından dinledim ben.Türkan Şoray'a olan aşkının ne zaman son bulduğunu da herneyse.. Medyacılar ve tabii sinemacılar toplumu çok iyi analiz ederler.Atıf Yılmaz finalde Asya'nın İlyas'a dönmesi ve mutlu biten bir sonu Aytmotov'a saygısızlık olarak değerlendirdiği için tercih etmemiştir.Fakat en azından Asya'nın"seninim işte al götür beni"iç sesiyle halkta hayal kırıklığı yaşatmamıştır. Aytmatov üzerine ürettiğin komplo teorisi de pek komik tate..marksist propaganda ha Cemşit'in emeği fiziksel emek oluyor da,okuma yazma bilmeyen yersiz yurtsuz bir kadının çocuğuyla yıllarca(şayet cemşit olmasa)sokaklarda bırakılması ilyas'ın duygusal emeği mi oluyor? üstelik karısını neden terkediyor?sebebi ne?gidişleri çok anlamsız değil miydi? Asya ilyasla evliliğinin hükümet onaylı olmadığını anlayıp şok oluyor.. ayrıca mutfak camından ilyasla dilek hanım'ın sevişmelerine bir anlam veremiyor...vs.. dediğim gibi çok belli ki hikayede aslında değişen bir kadın var fakat sinemaya alt metin olarak geçiyor. Üst metin olarak ataerkil türk erkeği'nin kadınının üzerindeki hakimiyeti ve vazgeçilmezliği gösteriliyor.Ama senin farkında olmadığın ataerkil kafan buna basmıyor Sende hatırlıyorsundur ki Asya'nın İlyas'ın çalıştığı yerdeki müdürünün odasına gitmesi ,o ortamda hatalıydı. İlyas'ın arkadaşlarının gözünde Asya artık müdüre sunulmuş bir ikram olarak telakki edilecekti. İlyas buna dayanbilir miydi? Asyanın bu davranışı yanlış değil miydi? Madem İlyas bu kadar kötü, Asya'ya da etmediğini bırakmamış. Asya neden hala onu seviyor.? Neden aklında soru işaretleri var.? Zensen yaptığın analiz bu soruya da cevap verebiliyor mu?. Şöyle bir düşün bakalım. İlyas sevgisinde tabiki samimi ve Asya da bunu adı gibi biliyor. Fakat İlyas, cemşit gibi ''ununu eleyip eleğini duvara asmış''biri değil. O zamanları toymuş ve hatalar yapmış . ama pişmanda olmuş.. Film o pişmanlığı ve hala karşılıklı duyguların varlığını seyirciye sunduğu halde, İlyas ve Asya'yı bir araya getirmeyerek resmen saçmalamıştır. Bu zorlamanın tek bir amacı olabilir emek herşeyden üstündür propogandası.. Bizimde gözümüz var ve izledik yani sevgili Zensen... Link to post Sitelerde Paylaş
zensen 0 Haziran 18, 2010 gönderildi Raporla Share Haziran 18, 2010 gönderildi (düzenlendi) Tate Başlık tek film üzerinde odaklandı ama cevap vereyim genede..son kez. Asya'nın müdürün odasına girmesi şeriate yani toplumsal kabullere uygun değildir.İlyas'ın buna verdiği tepki tam da şeriatin onay biçimidir.Herkesin gözü önünde kadına tokat atar ve erkeklik şerefini kurtarır. Aslında bir çocukla yanlız kalmış bir kadının belirli bir zaman sonra başka bir adama ilgi duyması çok olağan bir durumdur Tate.Cemşit'in hesapçı bir tavrı yok,sadece aşık olduğu kadına,kadının daha önce alışık olmadığı bir biçimde yaklaşımı var.Yani asya için emekler üstü bir davranış biçimi yok zaten cemşitin.Seven ve sabreden bir adamdır o sadece.Uzun bir zaman geçmiş,çocuk 4-5 yaşlarına gelmiştir.Asya'nın cemşit'e aşık olması da gayet mümkündür. Fakat özellikle filmin çekildiği 70 li yıllarda halk "asyaya ikinci bir erkeği"yakıştırmaz.Dilek hanım değil ama Asya bizden biridir çünkü.Başka bir adama aşık olması mümkün değildir. Atıf Yılmaz'da ancak bu kadar sadık kalabilir hikayenin özüne..fazlasını yapamaz. Tateciğim değil 70li yıllardaki türk sineması bugün televizyonlarda prime time'da en yüksek ratingleri alan televole tarzı programların en aykırı hayatları sunma biçimleri bile Türk toplum kabullerine göre belirlenir. mesela can tanrıyar..hayatta tanıdığım en zeki adamdır.Çok da ciddi eğitim almıştır. sevgi emektir tate Haziran 18, 2010 tarihinde zensen tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
berguzar 0 Haziran 18, 2010 gönderildi Raporla Share Haziran 18, 2010 gönderildi Organize, işler. Organize İşler. Link to post Sitelerde Paylaş
NOIR 0 Haziran 18, 2010 gönderildi Raporla Share Haziran 18, 2010 gönderildi Belki bu dünyada kimse için huzur diye birşey yoktur. Ama biliyorum ki, yaşadığımız sürece kendimize dürüst davranmamız gerekiyor. "Spartacus" Ek olarak. ''Kurtlarla Dans'' Düşünüyorum da bu hayattaki bütün yollar arasında sadece biri çok önemli.Gerçek bir insan olmanın yolu. Kevin Costner Link to post Sitelerde Paylaş
</akrep> 0 Haziran 18, 2010 gönderildi Raporla Share Haziran 18, 2010 gönderildi - Eşşoğeşegh ıhıhıhıhii - Güdük bırak bu kel mahmut numaralarını, çıgharsaam an....nıı Hababam sınıfı Link to post Sitelerde Paylaş
pisinge 0 Haziran 18, 2010 gönderildi Raporla Share Haziran 18, 2010 gönderildi Yeter ya,lütfen ya.Kiz Abiye sen yazma... Link to post Sitelerde Paylaş
RamizDayı 0 Haziran 18, 2010 gönderildi Raporla Share Haziran 18, 2010 gönderildi (düzenlendi) "Hadi o kara kıçını topla da defol burdan ahbap " Tüm ucuz amerikan filmleri. Haziran 18, 2010 tarihinde Ramirez tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
pisinge 0 Haziran 18, 2010 gönderildi Raporla Share Haziran 18, 2010 gönderildi "Hadi o kara kıçını topla da defol burdan ahbap " Tüm ucuz amerikan filmleri. Yine gelecem... Link to post Sitelerde Paylaş
BA'AL 0 Haziran 19, 2010 gönderildi Raporla Share Haziran 19, 2010 gönderildi Cemşit'in hesapçı bir tavrı yok,sadece aşık olduğu kadına,kadının daha önce alışık olmadığı bir biçimde yaklaşımı var.Yani asya için emekler üstü bir davranış biçimi yok zaten cemşitin.Seven ve sabreden bir adamdır o sadece. sevgi emektir tate Cemşit'in sevgisi nasıl bir sevgi anlamıyorum. Benim sevgi anlayışımla yakınlaşır bir yanı yok belki ondan anlayamıyorum. İnsan sevdiğinin mutlu olmasını istemeli.. Faraza Cemşitin yerinde olsam Asya'nın İlyas'la gitmesine engel olmazdım. Asyanın mutlu olmasını istediğim için öyle davranırdım. Film topluma doğru mesajı verememiştir.. İçinde fedakarlığın olmadığı bir sevgi tuhaf geliyor bana. Link to post Sitelerde Paylaş
SirOrphaned 0 Haziran 19, 2010 gönderildi Raporla Share Haziran 19, 2010 gönderildi Les Quatre Cents Coup : Balzac'tan calmayin, okuldan atilirsiniz. Cet obscur objet du désir : Hadi, hadi, az kaldi, geliyoor, haaaaa sktir yine kacti. The Hurt Locker: Biz amerikan militaristleri sonsuza kadar salak kalacagiz Link to post Sitelerde Paylaş
elnino_ 0 Haziran 24, 2010 gönderildi Raporla Share Haziran 24, 2010 gönderildi Tek cümleyle sinemaları özetliyoruz : Her kategori sinema olur. İlkinden başlıyorum : "Oyun başlasın." SAW. sanki hayatın boyunca saw. die bir film izlemişligin vardı. ban burada sırf bır konu olsun diye. muhabbet acmıslıgın vardı. Link to post Sitelerde Paylaş
Mr.Kont 0 Haziran 24, 2010 gönderildi Yazar Raporla Share Haziran 24, 2010 gönderildi sanki hayatın boyunca saw. die bir film izlemişligin vardı. ban burada sırf bır konu olsun diye. muhabbet acmıslıgın vardı. Saw diye bir film yoktur Saw film serisidir. Hepsini izledim. "ban şurada bir yazım bulunsun, değer göreyim" diye bir fikirle başlığa bir yazı yazdın o da imla hatalarınla dolu, ne demek istediğin bile anlaşılmıyor. Türkçe öğren abilerinden, ablalarından gel konuşuruz. Link to post Sitelerde Paylaş
kanizares 0 Temmuz 5, 2010 gönderildi Raporla Share Temmuz 5, 2010 gönderildi Kibar feyzo film'inden: "Öküz diye tutturdı. Öküz alırsak kimin tarlasını sürüciğik? Maho ağanın. mahsulatın üç payı onun bir payı bizim. Ama Güloyu alırsak, gülonun tümü bizim. Tepe tepe kullan. ömür boyu sür ha sür. Afatta bassa, kuraklık da olsa, heç şaşmaz. Dokuz ayda bir kunlar, yani anlayacağın tarlada bizim, mahsulatta bizim." Bir de Müjde Ar'ın en güzel olduğu ve gözüktüğü filmlerden biridir. Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts