Zecalufinon 0 Mart 23, 2008 gönderildi Raporla Share Mart 23, 2008 gönderildi güneşi lamba sananlar dünyayı evrenin merkezi sanarlar,dünyanında insan için yaratıldıgını vs... Böyle bir sistemi yaratan Tanrı'nın; Benim o'na inanmama, Yarattığı sonsuz sistemde bit kadar küçük olan insanın; göreceli bir kavram olan "iyi-kötü" için adaletsiz bir düzenle sınamaya, Ölümden sonra diriltip mükafatlandırmaya, 17 aylık bebeğe tecavüz edilirken seyredip, sonra bir insan gibi "öc" almaya, İhtiyacı olamaz...! Benim varlığım onun umurunda bile olmaz..! Link to post Sitelerde Paylaş
Rexino 0 Mart 24, 2008 gönderildi Yazar Raporla Share Mart 24, 2008 gönderildi Bir de hatalı çevirilerde, "gezegen" yani "kevkeb" diyen ayetlerin yanlış bir şekilde "yıldız" olarak çevrilmesine sığınmıyorsun öyle değil mi . Bu bağlamda, bir kelimenin dildeki anlamı için "aslında anlamı şu" demek, sanki kelimelerin insan zihninden ve davranışlarından bağımsız, zihinlerüstü bir anlamı varmış gibi bir şey oluyor. Efendim, "kevkeb" (ne olduğu hakkında ufak bir fikrim yok, "kevakib" bilirim ben) kelimesinin Kuran'daki anlamının ne olduğunu araştırmak için 7. yüzyıl şartlarına, Arap toplumunda o kelimenin hangi anlamlarda kullanıldığına (kısaca antropolojik bir inceleme) bakmak gerek. 6-7. yüzyıllarda Arabistan yarımadasında, gökte yıldız gördüklerinde "kevkeb" demişler ise, demek ki, "kevkeb" Kuran'da "yıldız" anlamına geliyor. Çünkü o zaman inmiş ve insanlar "kevkeb"den yıldız anlamını çıkaracaklardır. Dilde eğer o zamanlar da gezegenleri tanımlamak için ayrı bir kelime varsa ve genellikle o kelime gezegenleri tanımlamak için kullanılıyorsa, şu an için de Kuran'daki "kevkeb"in yıldız anlamına geldiğini söyleyebiliriz. (Artık Allah mı göndermiş, Muhammed mi kullanmış, Osman mı ekletmiş, Zeyd mi uydurmuş hiç önemli değil!) Yok eğer gezegenleri tanımlamak için ayrı bir kelime yok ise, üstelik gökte gördükleri her şeye "kevkeb" diyorlarsa, bir bakıma bu insanlar gezegen ve yıldız ayrımını bilmiyorlardır, dolayısıyla da "kevkeb" kelimesi ilkel bir anlayışın kullanımında, 21. yüzyıl bakış açısı ile, ne idüğü belirsiz bir kelimedir. Kuran'da bu kelimenin niye geçtiğini hakkında açıklama getirirsek, Kuran'da kelimenin geçtiği bağlamı ele almak gerek, o zaman için neye uygun olacağını, içinin nasıl doldurulması gerektiğini incelemek lazım. Bu, Kuran'ın ilahi olup/olmadığı üzerine bir yorum getirmemizi gerektirmiyor, eğer "kevkeb" ne idüğü belirsiz bir şey ise, Allah yeni kelime icat edecek değil herhalde ve onu doğru gördüğü bağlamda kullanmıştır. Muhammed kullanmışsa, aynı ilkel anlayış çerçevesinde kalarak kullanmıştır. Bu analizi çeviriyi de kapsayacak şekilde tamamlayalım. Emre, yanlış olarak çevrilme demiş. "Kevkeb" şu an için Arapçada gezegen anlamına geliyorsa, buradan, Kuran'da geçen "kevkeb" kelimesinin de gezegen olarak çevrilmesi gerektiğini çıkarsayamayız. Bu hataya düşmemek gerek. Bunun tersi de geçerlidir. Kelimelerin anlamı dildeki kullanımıdır, kabul gören görüşe göre. O zamanlar hangi bağlamda kullanıldığı araştırılmalı, kısaca. Link to post Sitelerde Paylaş
kenzo 0 Mayıs 29, 2009 gönderildi Raporla Share Mayıs 29, 2009 gönderildi Güncelleme... Link to post Sitelerde Paylaş
kenzo 0 Haziran 13, 2010 gönderildi Raporla Share Haziran 13, 2010 gönderildi Güncelleme... Link to post Sitelerde Paylaş
osho 0 Mart 4, 2012 gönderildi Raporla Share Mart 4, 2012 gönderildi (düzenlendi) Alıntı: Forımeydan Yokluktan varlık oluşamaz.Var olandan dönüşüm olabilir.Bu bir mantıksal zorunluluk değildir. Bu da bir kabuldür sadece. Bu bir mantıksal ilksavdır. İlksavlar ispatlanamazlar; doğrulukları akıl gözü ile görülür ya da görülmez; Görülmezse yapılacak bir şey yoktur. Mart 4, 2012 tarihinde osho tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts