Jump to content

En Eski Kuran Nüshası Kaç Yıllık


Recommended Posts

en eski kuran nüshasi bence sahsi düsüncem ama büyük bi ihtimal ile vatikan da

dir

ayrica

sunu demeden de edemiycem

kuran in

ne orjinali vardir

nede yazili bir kitapdir

çok ararsiniz daha

zor bulursunuz

çünki

kuran diye bir kitap yoktur

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 154
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

en eski kuran nüshasi bence sahsi düsüncem ama büyük bi ihtimal ile vatikan da

dir

ayrica

sunu demeden de edemiycem

kuran in

ne orjinali vardir

nede yazili bir kitapdir

çok ararsiniz daha

zor bulursunuz

çünki

kuran diye bir kitap yoktur

Kuran ı yazan şahıs hep bir korkuyla yazmış.İnandıramazsam şu kıyaslamaları yaparım endişesi hakim.Ama tümünde var,hep dikkatimi çekmiştir.Biz kelimesini kullanması,bir grubun uydurduğunun kanıtı.Şimdi müslümanlar bunada bir kılıf ararlar

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 2 months later...

Kur'anın tarihine ilişkin kesin bir bilgi olmadığı, tümünü okuduğum bu başlıktaki yazılardan çıkarabildiği yegane sonuç oldu.

Arap saçı kadar karmaşık bu Arap mitleri ve onun ürünü olan Kuran...

Ama, öyle sanıyorum ki Sanaa Kuranı, bugün bilinen Kuran'ın atasıdır. Üzerinde detaylı araştırmaya izin verilmemesinden bu kadar korkulmasının nedeni de bu olmalıdır. Bu durumda Sana Kuran'ı üzerinde daha çok ve detaylı bilgiye gereksinim vardır; Muhammed'in gerçekte yaşamamış olduğunun delillendirilmesi açısından bu konu özel bir önem taşımaktadır.

Şimdi, şu sorular üzerinde düşünelim:

Sanaa Camisinin özel bir bölmesi içinde bulunan bu kuran tomarları, zamanın İslam ekollerinin temsilcileri tarafından mı yoksa İslam henüz yokken biriktirilmeye başlanmıştır?

Bu tomarlar içinde bulunan kuran yapraklarından en erken tarihli olanları 650'li yıllara kadar uzanırken en yaşlısı için 700-710 yılları arasında bir tarih biçildiğine göre, bunlar bu Arap Mitine gönül vermiş, kendini adamış bir ekolün müminlerince derlenmiş olmalıdır. Bu insanlar kimdir? Kimliklerine ve etkinliklerine ilişkin bildiklerimiz nelerdir?

Kanımca, Kuran'ın tekbir kodeks halinde kitaplaştırılması Emevi İmparatorluğunun yayılmaya başlıdığı tarihten önce gelmelidir. Zira, İslam'ın icadının bu emperyalist yayılma olduğu su götürmez bir gerçek gibi görünmektedir. Bu durumda, Sanaa Camisinde anılan kuran tomarlarını derleyenler bunu bir karşılaştırma yapmak amacıyla gerçekleştirmiş de olabilirler. Birbirinden farklı kuran metinlerinin o devirde de ortalıkta cirit atıyor olması diri bir olasılıktır :) Sanaa müminleri de, bu kafa karışıklığına soon vermek adına bir inceleme yapmak için Kuran'a benzeyen ne varsa ellerinde toplayıp incelemek istemiş olabilirler. Kim bilir belki de o zamanlar yaygın olan yeni bir din oluşturmak gibi bir amaç da gütmüş olabilirler.

Değerli forum sakinleri, ey düşünen topluluk!

Bu konuda bilgisi olup da yazmanyanlarınıza şüphesiz ki büyük azaplar vardır!

Hadi gelin neşteri basalım

tarihinde MrGuitar tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili MrGuitar,

yukardaki iletimi yanlış anlamışsın.

Sanaa tomarları ob binin üzerinde yapraklardan oluğuyor. Bunlar ama bütün bir Kuran değil, sadece Kuran sayfaları.

Bu sayfalarının tarihi 7. yüzyoldan 9.-10. yüzyıla kadar çeşitli tarihlerde yazılmışlar.

Bunların içinde en eskisi Kuran yaprağı için verilen iki tarih var:

1. Graf von Bothmerin tarihlemesi: 710-715 yılları arası

2. C14 metodu ile tarihleme: 657-690 yılları arası.

Her iki tarihin de doğru. C14 metodu derisi pörşimen olarak kullanılan hayvanın ölüm tarinini belirlerken, Bothmer'in tarihlemesi yazının pörşimen üzerini yazılış tarihini belirliyor.

..............................

7. yüzyılda İslam diye bir inanış yoktu henüz. İslam kelimesi ilk ancak 693 yılında Kaya Kubbesi'nde geçer. Burada ama bir din anlamında kullanılmıyordu.

Kuran'ın bir kitap olarak ortaya çıkışı 8. yüzyılın ikinci yarısından önce değildir. Bu zaman kadar Sanna Kodeksleri benzeri yapraklar dolaşıyordu piyasada. Ve Kuran henüz son halini almamıştı. Henüz bu kodexlere ekleme çıkarmalar yapılıyordu. Emeviler döneminde ortadoğu insanları Hristiyandı. Roma kilisesi ile anlaşamayn, ona zıt düşen bir Hritiyanlık anlayışına sahiptiler.

Sevgiler

EDİT:

Altını çizdiğim tarihi düzelttim. Yanlışlıkla oraya 677 yazmışım. Doğrusu 693 olacaktı.

İhtarı için Pante'ye teşekürler.

Not: Kaya Kubbesinin yapılış tarihi kaynaktan kaynağa 1-2 yıl farklı belirtiliyor.

tarihinde DreiMalAli tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Sevgili MrGuitar,

yukardaki iletimi yanlış anlamışsın.

Sanaa tomarları ob binin üzerinde yapraklardan oluğuyor. Bunlar ama bütün bir Kuran değil, sadece Kuran sayfaları.

Bu sayfalarının tarihi 7. yüzyoldan 9.-10. yüzyıla kadar çeşitli tarihlerde yazılmışlar.

Bunların içinde en eskisi Kuran yaprağı için verilen iki tarih var:

1. Graf von Bothmerin tarihlemesi: 710-715 yılları arası

2. C14 metodu ile tarihleme: 657-690 yılları arası.

Her iki tarihin de doğru. C14 metodu derisi pörşimen olarak kullanılan hayvanın ölüm tarinini belirlerken, Bothmer'in tarihlemesi yazının pörşimen üzerini yazılış tarihini belirliyor.

Sevgiler

Haklısın, tomarın içindeki bazı yaprakların tarihi dediğin gibi 1000'li yıllara denk geliyor.

Ama, diğer yandan bu Sanaa tomarlarının Kuranın atası olabileceğ gerçeğini değiştirmiyor. Ve, ben bu tomarların Kuran yazılmasında kullanıldığına inanıyorum. Siz ne dersiniz?

Link to post
Sitelerde Paylaş
Haklısın, tomarın içindeki bazı yaprakların tarihi dediğin gibi 1000'li yıllara denk geliyor.

Ama, diğer yandan bu Sanaa tomarlarının Kuranın atası olabileceğ gerçeğini değiştirmiyor. Ve, ben bu tomarların Kuran yazılmasında kullanıldığına inanıyorum. Siz ne dersiniz?

Doğrudur.

Bu tomarların öncülleri de olması gerekir.

Christoph Luxenberg'in makaleleri bu yönde bir izlenim veriyor.

Ayrıca Günter Lülig'de bu düşüncedeydi.

Sevgiler

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 5 months later...

Kuran'ın 1400 yıl evvele gittiği varsayılan ilk nüshalarının elimizde olduğunu zannedenler için güncelleyelim.

tarihinde Murteddin tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 5 months later...

Kur'anın ilk nüshası orijinal olarak bulunsa idi iman edecek miydiniz?

Niçin bu kadar ardına düştünüz anlayabilmiş değilim..

Önemli olan dünyada ki bütün Kur'an nüshalarının aynı nitelikte olmasıdır.

Bu da onun korunmuş olduğunun delilidir.

Oysa daha eski orijinalleri var dediğiniz incil ve kutsal kitapların kaç farklı nüshası var sadece Allah bilir.

Bu garip bir şeydir. Burada bir araştırma açlığı olmalıydı, en azından müslümanlar için.

Bilinen en eski bütün haldeki Kuran nerede? Bugünküsünün (en azından Türkiye'de olan Hafs versiyonunun) aynısı olan ilk Kuran nerede? Buna cevap verebilecek bir araştırma 14 yy sonra hala yok.

Taşkent yazmaları yarım, Sana'dakiler yarım, Taşkent'tekiler paramparça halde. Tayyar Altıkulaç Topkapı Sarayı'ndaki nüshalarda yaptığı araştırmaları yarıda kesti ve sadece Kuran'lar arasında "paralellikler" olduğunu söyledi. En eski Kuran nerede, daha bu bile yok. Gerçekten hiç merak etmiyor musunuz? Parçaları yok, bütünü yok, "en eskisi" budur denilebilecek bir tanesi de yok.

İnsancıklar çürümüş sakallara ulaşabilmek için birbirini parçalıyor. Bu en eski "değiştirilmemiş" ve tam Kuran'ı merak eden gerçekten hiç yok.

Garip değil mi?

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu garip bir şeydir. Burada bir araştırma açlığı olmalıydı, en azından müslümanlar için.

Bilinen en eski bütün haldeki Kuran nerede? Bugünküsünün (en azından Türkiye'de olan Hafs versiyonunun) aynısı olan ilk Kuran nerede? Buna cevap verebilecek bir araştırma 14 yy sonra hala yok.

Taşkent yazmaları yarım, Sana'dakiler yarım, Taşkent'tekiler paramparça halde. Tayyar Altıkulaç Topkapı Sarayı'ndaki nüshalarda yaptığı araştırmaları yarıda kesti ve sadece Kuran'lar arasında "paralellikler" olduğunu söyledi. En eski Kuran nerede, daha bu bile yok. Gerçekten hiç merak etmiyor musunuz? Parçaları yok, bütünü yok, "en eskisi" budur denilebilecek bir tanesi de yok.

İnsancıklar çürümüş sakallara ulaşabilmek için birbirini parçalıyor. Bu en eski "değiştirilmemiş" ve tam Kuran'ı merak eden gerçekten hiç yok.

Garip değil mi?

 

Hemde yürekleri buracak derecede garip.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tam ve bütün olup da tarihi bilinen en eski Kuran 1002 yılından kalma: http://www.usna.edu/Users/humss/bwheeler/quran/kufi_393.html

Benim bulabildiğim bu. Doğruluğunu kontrol etmem maalesef mümkün değil.

Sevgiler

Verdiğim linkden alıntı:

Complete Kufi manuscript dated to 393 AH

(Resmi buraya koyamadım. Uzantısı site tarafından kabul edilmiyor. Ama yukarda verdiğim linkde var.)

This is regarded as the earliest complete, dated Quran manuscript. It is written in the Kufic script and dated to 393 AH which is approximately 1002 CE. Scholars have not identified any other complete, dated Quran manuscripts written in the Kufic script. Located in the Tareq Rajab Museum in Kuwait.

Link to post
Sitelerde Paylaş

benim bildiğim en eski kuran emeviler dönemi 8.yüzyıla ait ve süryani lehçesiyle yazılmış olan

Bu bahsettiğin elde bulunan bir Kuran mı? Yoksa bir tahmin mi?

Tahmin diyorum. Çünkü Kuranın ilk öncüllerinin süryanice/aramice yazılmış olduğu ve bu öncüllerin bu dillere tam hakim olmayan kişiler tarafından arapçaya tercüme edildiği tahminleri var.

(Cümlemdeki öncül kelimesinden Kuranın bütünü anlaşılmasın. İlk kurani sayfalar anlaşılsın. Kuranın tamamalanması 200 yıl gibi bir süre içinde gerçekleşmiştir.)

Sevgiler

Link to post
Sitelerde Paylaş

utanmasalar;

ademin tarım yaptığı traktörün tekeri,

idrisin gece kıyafetleri diktiği dikiş makinesinin iğnesi,

nuhun gemisinin dümeni,

salihin devesinin yuları,

yusufun arkasından yırtılmış bulunan gömleği,

zekeriyanın testeresi falan diye

sağdan soldan bulduklarını insanlara yutturmaya çalışacaklar. <img src="http://forum.ateizm2.org/public/style_emoticons/<#EMO_DIR#>/tongue.gif" style="vertical-align:middle" emoid=":p" border="0" alt="tongue.gif" />

Aynı müzede Muhamede ait olduğu iddia edilen sandaletler de var. Sandaletlerin boyutlar o kadar farklı ki bir kişiye ait olmadıkları çok açık.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu bahsettiğin elde bulunan bir Kuran mı? Yoksa bir tahmin mi?

Tahmin diyorum. Çünkü Kuranın ilk öncüllerinin süryanice/aramice yazılmış olduğu ve bu öncüllerin bu dillere tam hakim olmayan kişiler tarafından arapçaya tercüme edildiği tahminleri var.

(Cümlemdeki öncül kelimesinden Kuranın bütünü anlaşılmasın. İlk kurani sayfalar anlaşılsın. Kuranın tamamalanması 200 yıl gibi bir süre içinde gerçekleşmiştir.)

Sevgiler

evet sevgili dreimaali öncül tabiri daha doğru olur, o döneme ait bulunanlar bir kaç sayfadan ibaret

Link to post
Sitelerde Paylaş
Kuranın ilk öncüllerinin süryanice/aramice yazılmış olduğu ve bu öncüllerin bu dillere tam hakim olmayan kişiler tarafından arapçaya tercüme edildiği tahminleri var.

Sevgin DreiMalAli; Christoph Luxenberg adlı kişi, Aramice yordam ile kur'anı okuyunca

"huri" sözcüğünü, "göğsü tomurcuklu kız" anlamından çekip alıyor ulayu/ve,

"göğsü tomurcuklu kız" anlamını çıkartarak yerine, "iri taneli beyaz üzüm" koyuyor.

Belki de kaynağındaki yalın anlamı gerçekten o'dur. Kur'ana kasıtlı azu/veya kasıtsız yanlış geçmiş olabilir

azu/veya kur'anı yazanlar, huri sözcüğünün Aramice kökenine bağlı kalmadan, ayrık bir anlam kazandırmışlar da olabilirler.

tarihinde BegTeginli tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgin DreiMalAli; Christoph Luxenberg adlı kişi, Aramice yordam ile kur'anı okuyunca

"huri" sözcüğünü, "göğsü tomurcuklu kız" anlamından çekip alıyor ulayu/ve,

"göğsü tomurcuklu kız" anlamını çıkartarak yerine, "iri taneli beyaz üzüm" koyuyor.

Belki de kaynağındaki yalın anlamı gerçekten o'dur. Kur'ana kasıtlı azu/veya kasıtsız yanlış geçmiş olabilir

azu/veya kur'anı yazanlar, huri sözcüğünün Aramice kökenine bağlı kalmadan, ayrık bir anlam kazandırmışlar da olabilirler.

Sevgili BegTeginli.

Christoph Luxenberg'den haberim var. Hatta Luxenberg benim bir eğlencemi elimden aldı. Ara sıra müslüman çevremi iğnelerdim: "Hadi yine bir huri daha kazandın." diye. Artık diyemez oldum. :D

Luxenberg'in bir kötülüğü daha oldu: Huri sevdasına ölümlere giden müslümanlar avuçlarını yalayacaklar. Öbür dünyada ellerine huri yerine bir salkım "taze üzüm/yemiş" tutuşturulacak sadece. Yazık değil mi bu yiğitlere(!)?

:D

Hera (Zeus'un karısı ve kız kardeşi) toplantılarda Zeusun yanında olur ve parti/eğlenceleriyle meşhurdur. Zeus'un hoşuna giden diğer kadınlardan ise nefret eder. Onların çocuklarına karşı kin doludur. Güzellik yarışın truvalı Paris yüzünden Afrodite kaptırdığı için de bütün truvalılara düşmandır. Bir tanrıça olarak Hera kadınların, evliliğin ve hamileliğin koruyucusudur. İlginç olarak da Hera'ya göre inek kutsaldır. İnek gözü gibi kocaman gözlerinden dolayı da Hera "inek gözlü" diye de isimlendirilir.

İnek çobanlığı yapan perslilerin, düğünlerini, eğlencelerini, toplantılarını inek etiyle süsleyen zerdüştlerin Kuran'ın cennetinde sulu ve iri gözlü "Hera'yı"... pardon " iri gözlü güzel hurileri eş" (52:20) olarak kendisini bekler olarak bulması normal.

Şehirli suriyeliler/süryani-aramiler ise sulu gözlü huri eşlere ihtiyaç duymuyorlardı. Onlar için serin asma gölgesinde İbrehim'in, İshak'ın, Yakup'un kucağında olmak ve bu büyükler tarafından serin, taze üzüm ile beslenmek yetiyordu.

Bak eski süryani kilisesi duvar resmi: http://upload.wikime...ryan_mural.jpeg

veya şu sitede: http://www.touregypt...ries/surian.htm

Sevgiler

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...