Jump to content

En Eski Kuran Nüshası Kaç Yıllık


Recommended Posts

  • İleti 154
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

taklamakan, bana neden bey diyorsun? Ben bey değilim.

Ya sen ne diyorsun, bırak 610-720 yılları arasını 591 yılından kalma Kuran var. İstersen bu başlığı baştan sona oku görürsün. Yaşadığı iddia edilen Muhammed 20 yaşındayken Kuran varmış. Ben daha eski bir Kuran bulunmasını bekliyorum. Bulunursa hiç şaşırmam. Yada bazı ayetlerin bulunması mesela. Ben bu konunun bu kadar dallanıp budaklanacağını düşünmemiştim. Gittikçe daha ilginç bir hale geliyor. Muhammed peygamber olmadan Kuran vardıysa, acaba Muhammed diye biri hiç oldu mu? Peygamberliği ile ilgili olaylar hiç yaşandı mı? Yoksa bu din bir mitler ve Arap geleneği derlemesi mi? Zamanla önüne gelenin bazı yollarla şekilden şekile soktuğu bir din uyutmacası ile mi karşı karşıyayız? Gerçi hangi din uyutmaca değil ki.

bağlantı,öyle birşey yok.

591e kaynak gösterilen sitede hicretten sonra ikinci yüzyıl yazıyor.

onu belli ki yanlışlıkla öyle yazmışlar.

591den kalma bir kuranın olma iddiası bile kıyameti kopartır.

sevgiler...

----------------------------------------------------------------------------------

yanlış yazılmış.

basit bir yazım hatası,aklınıza kötü şeyler getirmeyin hemen.

591 yazılıp da kaynak gösterilen metnin linkindeki başlık şu:

The "Qur'ān Of ʿUthmān" At Tashkent (Samarqand), Uzbekistan, From 2nd Century Hijra

hicretten sonra ikinci yüzyıl.

tarihinde murteddd tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
bağlantı,öyle birşey yok.

591e kaynak gösterilen sitede hicretten sonra ikinci yüzyıl yazıyor.

onu belli ki yanlışlıkla öyle yazmışlar.

591den kalma bir kuranın olma iddiası bile kıyameti kopartır.

sevgiler...

----------------------------------------------------------------------------------

yanlış yazılmış.

basit bir yazım hatası,aklınıza kötü şeyler getirmeyin hemen.

591 yazılıp da kaynak gösterilen metnin linkindeki başlık şu:

The "Qur'ān Of ʿUthmān" At Tashkent (Samarqand), Uzbekistan, From 2nd Century Hijra

hicretten sonra ikinci yüzyıl.

murteddd, ben gerçekten öyle zannettim iyi mi? Neyse, demek ki 610 yılından önceye ait bir Kuran yada bir ayet yazması bulunursa, kıyamet o zaman kopacak bu konuda. Araştırmalar derinleşirse bakalım öyle bir şey çıkacak mı?

sevgiler...

Link to post
Sitelerde Paylaş

taklamakan, görüldüğü üzere ve yapılan tartışmalarda sana anlatmaya çalıştığım gibi; bu iş öyle basit çıkarımlarla açıklığa kavuşamaz. Bir kere elde ne varsa hepsine C-14 testi yapılacak. Bu bile tam olarak yeterli değil aslında. Sanırım başka yöntemlerde var bu konuda. Neyse işte hepsi yapılacak, uzmanlar bilir. Daha sonra uzman tarihçiler tüm verileri değerlendirecek. Onların yazacağı bir rapor ve bildirecekleri görüşler önemli olabilir ancak. Yoksa, 610-720 yıllarına ait Kuran bulunmuş, metaryel bulunmuş bu tek başına bir şey ispat etmez. Bulunur elbette bunda ne var? O dönemler yaşanmadı mı? Bulunanların Muhammedin yaşadığına delil olması başka şeydir.

İddia Kuranın Arap toplumunun geleneklerinin bir derlemesi olduğu yönünde. Ancak bu derleme ne zaman yapıldı? Yoksa hep süregelen bir derleme mi var? Mesela buna en güzel örnek, üç vakit namazın beş vakite çıkmasıdır. Bu öyle bir din ki, en temel kurallarını bile, kimin eline geçtiğine göre değiştirebiliyor. Bunun yollarını bir şekilde buluyor.

Yine bu öyle bir din ki, 7. yüzyılda var olmayan bir yapının adı kutsal kitabında geçebiliyor. Henüz sağlıklı bir araştırmanın yapılmadığı bir konuda sen bana basit çıkarımlarla yanıldığımı söyleyemezsin. Bu konu zor ve karışık bir konu.

Link to post
Sitelerde Paylaş
taklamakan, görüldüğü üzere ve yapılan tartışmalarda sana anlatmaya çalıştığım gibi; bu iş öyle basit çıkarımlarla açıklığa kavuşamaz. Bir kere elde ne varsa hepsine C-14 testi yapılacak. Bu bile tam olarak yeterli değil aslında. Sanırım başka yöntemlerde var bu konuda. Neyse işte hepsi yapılacak, uzmanlar bilir. Daha sonra uzman tarihçiler tüm verileri değerlendirecek. Onların yazacağı bir rapor ve bildirecekleri görüşler önemli olabilir ancak. Yoksa, 610-720 yıllarına ait Kuran bulunmuş, metaryel bulunmuş bu tek başına bir şey ispat etmez. Bulunur elbette bunda ne var? O dönemler yaşanmadı mı? Bulunanların Muhammedin yaşadığına delil olması başka şeydir.

İddia Kuranın Arap toplumunun geleneklerinin bir derlemesi olduğu yönünde. Ancak bu derleme ne zaman yapıldı? Yoksa hep süregelen bir derleme mi var? Mesela buna en güzel örnek, üç vakit namazın beş vakite çıkmasıdır. Bu öyle bir din ki, en temel kurallarını bile, kimin eline geçtiğine göre değiştirebiliyor. Bunun yollarını bir şekilde buluyor.

Yine bu öyle bir din ki, 7. yüzyılda var olmayan bir yapının adı kutsal kitabında geçebiliyor. Henüz sağlıklı bir araştırmanın yapılmadığı bir konuda sen bana basit çıkarımlarla yanıldığımı söyleyemezsin. Bu konu zor ve karışık bir konu.

Sevgili baglantı,

yukarda linkini verdiğim pdf dosyasındaki (http://www.uni-saarland.de/mediadb/profil/veroeffentlichungen/ffmagazin/1-1999/Neue_Wege.pdf ) Hans-Caspar Graf von Bothmer'in makalesinde, tarihlemeyi kendisinin yaptığını ve tarih olarak 710-715 yıllarını verdiğini, daha sonra yapılan C 14 testinin ise 657 ile 690 tarihleri arasında bir sonuç çıktığını belirtiyor (sayfa 45). Aslında her C 14 testi için bir de olasılık yüzdesi verilmesi gerekir ama, bunu vermemiş. Bothmer; Sana Kuran sayfaları sorumlusu. Yani Puin bu görevden ayrıldıktan sonra yerine geçen kişi. Mesleğinden dolayı (başta sanat tarihi olmak üzere, semistik, arkeoloji, din bilimleri) tarihlemesi Sana Kuran yapraklarında, sureler arasında kullanılan resimlere/süslere dayanıyor.

Verilen her iki tarih de doğru olsa gerek. C 14 metodu, sayfa olarak kullanılan hayvan derisinin tarihini belirlerken, Bothmer, deri üzerindeki yazının yazılış tarihini belirliyor. Sana'da bulunan sayfaların on bini bulduğu düşünüldüğünde, aradaki fark anlaşılır oluyor.

Bu tarihler o sayfaların hepsi için geçerli değil. En yaşlı olan sayfaların tarihi. Diğer sayfaların tarihi ise 9. yüz yılı ve sonralarını buluyor.

Sevgiler

Link to post
Sitelerde Paylaş
taklamakan, bana neden bey diyorsun? Ben bey değilim.

Ya sen ne diyorsun, bırak 610-720 yılları arasını 591 yılından kalma Kuran var. İstersen bu başlığı baştan sona oku görürsün. Yaşadığı iddia edilen Muhammed 20 yaşındayken Kuran varmış. Ben daha eski bir Kuran bulunmasını bekliyorum. Bulunursa hiç şaşırmam. Yada bazı ayetlerin bulunması mesela. Ben bu konunun bu kadar dallanıp budaklanacağını düşünmemiştim. Gittikçe daha ilginç bir hale geliyor. Muhammed peygamber olmadan Kuran vardıysa, acaba Muhammed diye biri hiç oldu mu? Peygamberliği ile ilgili olaylar hiç yaşandı mı? Yoksa bu din bir mitler ve Arap geleneği derlemesi mi? Zamanla önüne gelenin bazı yollarla şekilden şekile soktuğu bir din uyutmacası ile mi karşı karşıyayız? Gerçi hangi din uyutmaca değil ki.

Sn Bağlantı Hanımefendi ,

Size BEY hitabımda ince bir eleştiri vardı. Ve sizde bunu anlamıştınız.

Yukardaki yazınıza az da olsa doğrular var.

Sizin yazınızdaki " 591 yılından..." la başlayan kısımlardan itibaren YANLIŞ.

Size iletimde verdiğim , ingilizce metni yeniden okumanızı önereceğim.

Bu sizi , daha fazla mahcup olmaktan kurtaracaktır.

Savunduğunuz ama yanlışlığını gördüğünüz bir fikri savunmak için , olmadık kelime ve akıl oyunlarına başvuruyorsunuz.

591 yılı ile ilgili olarak bir kurgu yapıyorsunuz , bu kurgudan hareketle fikir yürütüp , yanlış fikrinize dayanak olarak alıyorsunuz.

- Yanlış bir yıl alıyorsunuz.

- Üzerine de yanlış bir fikir yürütüyorsunuz

- Bu yanlışlara dayanarak yanlış bir çıkarımda bulunuyorsunuz.

Tarzınız bu. Siz buna showmenlık diyor ve bunu sevdiğinizi soyluyorsunuz.

Bizde hokkabazlık yada şarlatanlık diyoruz.

Sizin muriti olduğunuzu düşündüğümüz şahıs ta , aynı yöntemi uyguluyor.

Bırakın artık.

Karbon testlerındekı yıl hatalarının daha önceki yıllara doğru olduğunu da anlattım size.

Şimdilik bu kadar.

Bilginizi artırın gelin tartışalım.

Yoksa bırakalım.

Saygılar.

tarihinde taklamakan tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Dünyada en fazla tecavüz vakaları İSLAM ülklerinde görülürken, Müslümanların hala Kuranın Ahlakı kurallaştırdıgını düşünmeleri bir HAYAL ÜRÜNÜDÜR

Söylediğin doğru değil, tıpkı dindarlar gibi duygusal yorum yapmışsın.

Dünyada en fazla tecavüz olayları ABD ve Brezilya'da yaşanıyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Sn Bağlantı Hanımefendi ,

Size BEY hitabımda ince bir eleştiri vardı. Ve sizde bunu anlamıştınız.

Yukardaki yazınıza az da olsa doğrular var.

Sizin yazınızdaki " 591 yılından..." la başlayan kısımlardan itibaren YANLIŞ.

Size iletimde verdiğim , ingilizce metni yeniden okumanızı önereceğim.

Bu sizi , daha fazla mahcup olmaktan kurtaracaktır.

Savunduğunuz ama yanlışlığını gördüğünüz bir fikri savunmak için , olmadık kelime ve akıl oyunlarına başvuruyorsunuz.

591 yılı ile ilgili olarak bir kurgu yapıyorsunuz , bu kurgudan hareketle fikir yürütüp , yanlış fikrinize dayanak olarak alıyorsunuz.

- Yanlış bir yıl alıyorsunuz.

- Üzerine de yanlış bir fikir yürütüyorsunuz

- Bu yanlışlara dayanarak yanlış bir çıkarımda bulunuyorsunuz.

Tarzınız bu. Siz buna showmenlık diyor ve bunu sevdiğinizi soyluyorsunuz.

Bizde hokkabazlık yada şarlatanlık diyoruz.

Sizin muriti olduğunuzu düşündüğümüz şahıs ta , aynı yöntemi uyguluyor.

Bırakın artık.

Karbon testlerındekı yıl hatalarının daha önceki yıllara doğru olduğunu da anlattım size.

Şimdilik bu kadar.

Bilginizi artırın gelin tartışalım.

Yoksa bırakalım.

Saygılar.

taklamakan, ben yanlış anladığımı zaten yazdım. Sonraki iletileri okumuş olmalısın. Ayrıca burada bazı ifadeler kullanıyorsun. Bunlar hoş değil. Ortada bir tartışma var. Bununla ilgili fazla çekiştirmemek gerekli. İnsanların görüşleri olabilir. İfade tarzları şu yada bu şekilde olabilir. Fazla alınganlığa gerek yok. Üstelik bu alınganlık üzerinden saldırılara hiç gerek yok. Muhammed yaşamadı iddiası üzerinde bütün dünyada daha çok konuşulacak ve yazılacaktır. Elbette ilgi çekici bir konu. Bu biraz uzun bir süreç olacağa benzer. Bırakalım uzmanlar araştırmalarını yapsın. Yeri geldikçe forumda bunun hakkında tartışılır. Şimdilik çok fazla tartışmaya gerek yok.

Link to post
Sitelerde Paylaş
taklamakan, ben yanlış anladığımı zaten yazdım. ......çok konuşulacak ve yazılacaktır. Elbette ilgi çekici bir konu. Bu biraz uzun bir süreç olacağa benzer. Bırakalım uzmanlar araştırmalarını yapsın. Yeri geldikçe forumda bunun hakkında tartışılır. Şimdilik çok fazla tartışmaya gerek yok.

Sn Bağlantı Hanımefendi ,

İlla ilgi çekmek için ortaya yeni bir fikir atılmaz. Kaldı ki ortaya atılan fikir ne forumda nede dünyada yeni bir fikir değil.

Yapılansa sizin ifadelerinizle , harika bir SHOWMENLİK , reiting de artırdı. !!!!!

Ama , savunduğumuz SAV a öyle yada böyle zarar verdi.

Siz bu forumda herhangi iki müslümanın bizim önümüzde kıran kırana birbirine girdiğini gördünüz mü?

Sonuçta ta , AKIL kazandı. Ama bazıları İNANIRLILIĞINI yitirdi. Teistler arasında da , " Ateistler arada zırvalar" konuşmaları yapıldı.

Artık yeni fikir ileri sürelim , ilgi çekelim , reiting artsın peşinde koşulmamalı.

Bunlar yazılarda illaki olabilecek şeylerdir , ama ANA TEMA olmamalıdır.

Baştan beri dediğimiz yerde buluştuk artık. BİLİM birşeyi ortaya koyacak olur ise , başımız üstüne , kabul ederiz. Ama o zamana kadar bekleriz.

Bekleme konusunda sizle aynı fikirde olmak ta Hoş !!!!!!

Öte yandan bir tarihçinin " Yeteri kadar kanıt yok ama , BEN BÖYLE İNANIYORUM." sözünün , bize BİLİMSEL KANIT olarak yutturmaya kalkılmasını bizlerden beklemeniz de , bir o kadar Na-Hoş.

--0--

Neymiş ,

- Bilimsel olarak ortaya konana kadar , bekleyecek mişiz.

- İlla yeni fikir ortaya atmak için , fikri ortaya atmayacak mışız.

- SANI larımızı bilimsel kanıt olarak ortaya koymayacakmışız.

- İlgi çekmek için küfür ve hakaret etmeyecek mişiz.

Hokkabazlık ve şarlatanlık kelimelerini de açıkladım size , ve bu konunun kapanmasını bende sizin gibi sağlıklı buluyorum.

Anlayışınız için teşekkür ediyorum.

Saygılar.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Sn Bağlantı Hanımefendi ,

İlla ilgi çekmek için ortaya yeni bir fikir atılmaz. Kaldı ki ortaya atılan fikir ne forumda nede dünyada yeni bir fikir değil.

Yapılansa sizin ifadelerinizle , harika bir SHOWMENLİK , reiting de artırdı. !!!!!

Ama , savunduğumuz SAV a öyle yada böyle zarar verdi.

Siz bu forumda herhangi iki müslümanın bizim önümüzde kıran kırana birbirine girdiğini gördünüz mü?

Sonuçta ta , AKIL kazandı. Ama bazıları İNANIRLILIĞINI yitirdi. Teistler arasında da , " Ateistler arada zırvalar" konuşmaları yapıldı.

Artık yeni fikir ileri sürelim , ilgi çekelim , reiting artsın peşinde koşulmamalı.

Bunlar yazılarda illaki olabilecek şeylerdir , ama ANA TEMA olmamalıdır.

Baştan beri dediğimiz yerde buluştuk artık. BİLİM birşeyi ortaya koyacak olur ise , başımız üstüne , kabul ederiz. Ama o zamana kadar bekleriz.

Bekleme konusunda sizle aynı fikirde olmak ta Hoş !!!!!!

Öte yandan bir tarihçinin " Yeteri kadar kanıt yok ama , BEN BÖYLE İNANIYORUM." sözünün , bize BİLİMSEL KANIT olarak yutturmaya kalkılmasını bizlerden beklemeniz de , bir o kadar Na-Hoş.

--0--

Neymiş ,

- Bilimsel olarak ortaya konana kadar , bekleyecek mişiz.

- İlla yeni fikir ortaya atmak için , fikri ortaya atmayacak mışız.

- SANI larımızı bilimsel kanıt olarak ortaya koymayacakmışız.

- İlgi çekmek için küfür ve hakaret etmeyecek mişiz.

Hokkabazlık ve şarlatanlık kelimelerini de açıkladım size , ve bu konunun kapanmasını bende sizin gibi sağlıklı buluyorum.

Anlayışınız için teşekkür ediyorum.

Saygılar.

taklamakan, foruma girip öyle şeyler yazıyorsun ki, güya beni köşeye şıkıştıracaksın. Şu yazdıklarınla beni rezil edeceğini sanıyorsun. Ama edemeyeceksin. Yukarıda yazdıkların forumda yapılmış bir tartışma değil, bunu sende biliyorsun. Ama gelip yazarak beni cevap vermeye mecbur bırakıyorsun. Peki ben bundan çekinecek değilim. Cevap vereceğim.

Evet forumun reytingi arttı. İstatistikler bölümü bunu gösteriyor zaten. Burada herkes bunun farkında olmayabilir yada önemsemeyebilir. Ama ben burada yazıyorum ve buna önem veriyorum. Kişisel bir bakış diyelim.

Showmenlik meselesine gelince. Bilgiye ve şüpheye dayalı bir iddia ortaya koyup yada taraf olup, bunu ilgi çekici bir hale getirmek herkesin harcı değildir. Bu bilinen showmenlikten farklı bir şey ama karşılayacak başka kelimede pek yok. Sizlere hadi sizde bir iddia ortaya koyun ve savunun dediğimde, ortaya bir şey koyamadınız. Ancak buraya gelip konuyu böyle çekiştirip duruyorsun işte.

Burada benim bildiğim ve daha bile iyi ifade edebileceğim şeyleri yazıp ders vermeye kalkma. Tabii eklediğin hiç hoş olmayan ifadelerde var ayrıca. Verilere göre mantıklı bir şüphenin peşine düşmek yanlış bir şey değil. İnsanlar bunu yaparken şüphesine inanır ve tartışır. Ne var yani? İlla bunu insanların burnundan getirmek için uğraşıp durmayın. Forumda konu ile ilgili yazılar var, onları okuyup sizde bu işin içinde bir bit yeniği var diye düşünebilirsiniz. Ama okumak zor geliyor sanırım.

tarihinde baglanti tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
taklamakan...

...Showmenlik meselesine gelince. Bilgiye ve şüpheye dayalı bir iddia ortaya koyup yada taraf olup, bunu ilgi çekici bir hale getirmek herkesin harcı değildir. Bu bilinen showmenlikten farklı bir şey ama karşılayacak başka kelimede pek yok.

Haklısınız Sn bağlantı hanım.

Showmenlik , yaptığınız yere göre değişiklik gösteren bir eylemdir.

Burada sizin beğendiğiniz showmenlerı gördük , o şahsa da genç arkadaşlar inceden ders verdiler ve Show yaptılar.

Bu anlamda , gereksiz showmenlik yapmak yerine ,

Herkesin faydalanacağı , kanıtlanmış bilgilerle bir SAV ileri sürmek daha mantıklı olurdu.

Yoksa , forumdaki gençler , çok dişliler , çok zekiler , hazır cevap ve bilgililer , ve inanılmaz güzel cevaplar veriyorlar.

Burada ateist gençlerden bahsettim. Tesitler üzerine alınmasın.!!!!

İsterseniz daha fazla mahcubiyet altında kalmadan , bu konuyu kapatalım.

Hiçibir teist bizim ünümüzde bu kadar tartışmadı.

Umarım alnalışmıştır.

Bu size , bu konu ile ilgili son mesajımdır.

Saygılar efendim.

Taklamakan.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Haklısınız Sn bağlantı hanım.

Showmenlik , yaptığınız yere göre değişiklik gösteren bir eylemdir.

Burada sizin beğendiğiniz showmenlerı gördük , o şahsa da genç arkadaşlar inceden ders verdiler ve Show yaptılar.

Bu anlamda , gereksiz showmenlik yapmak yerine ,

Herkesin faydalanacağı , kanıtlanmış bilgilerle bir SAV ileri sürmek daha mantıklı olurdu.

Yoksa , forumdaki gençler , çok dişliler , çok zekiler , hazır cevap ve bilgililer , ve inanılmaz güzel cevaplar veriyorlar.

Burada ateist gençlerden bahsettim. Tesitler üzerine alınmasın.!!!!

İsterseniz daha fazla mahcubiyet altında kalmadan , bu konuyu kapatalım.

Hiçibir teist bizim ünümüzde bu kadar tartışmadı.

Umarım alnalışmıştır.

Bu size , bu konu ile ilgili son mesajımdır.

Saygılar efendim.

Taklamakan.

Öncelikle şunu söyleyeyim kanıtlanmış bilgi sav olmaktan çıkar zaten.

Yani bu yorumlar karşısında ne desem boş. Çok nahoş sözler. İster bu konuda ister başka konuda bu tür yazılarına cevap vermek istemiyorum. Konu ile ilgili normal tartışmalar için elbette cevap veririm. Forumda hangi başlıkta olursa olsun, bu tür yorumlarla ve sözlerle bana bir şey söyleme lütfen. Hiç hoş değil. jadının açtığı bu konu gereğince devam etsin.

Link to post
Sitelerde Paylaş
http://www.belgehaber.com/haber.php?haber_id=2799

(...)

İslâm medeniyetini doğru anlatmayı ve tanıtmayı hedefleyen, İslam Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi (IRCICA), yine önemli bir çalışmaya imza attı. Topkapı Sarayı’ndaki ve ‘Hz. Osman Mushafı’ olarak bilinen Kur’an-ı Kerim tıpkıbasımı, akademik nüsha olarak IRCICA tarafından yeniden basıldı. Bu Mushaf’ın ilmî tahkikini Türkiye’nin yetiştirdiği önde gelen Kur’ân ilimleri uzmanlarından Prof. Dr. Tayyar Altıkulaç gerçekleştirdi. Altıkulaç’ın on yıl gibi uzun bir sürede yaptığı çalışma, bundan sonra yapılacak Kur’an çalışmaları için önemli bir kaynak olacak. Bu araştırma sonucunda Kur’an’ın hiçbir harfinin değişmediği savı bir kez daha kanıtlanmış oldu. Ayrıca Topkapı’da bulunan Mushaf’ın Hz. Osman’ın şahsî nüshası olmadığı gibi, oluşturduğu heyete yazdırdığı Mushaf’lardan biri de olmadığı anlaşıldı. Mushaf’ın tıpkıbasımı için özel kâğıt ve orijinaline en yakın cilt kullanıldı. Mushaf’ın baskı masrafları ise Şarja Emiri, Şeyh Dr. Sultan bin Muhammed el Kâsımî tarafından karşılandı. Prof. Dr. Altıkulaç ve IRCICA Direktörü Dr. Halit Eren bize bu önemli çalışmayı anlattı.

(...)

istanbuldaki osamanın mushafı olmadığı gibi, o mushafın kopyalarından biri daha değilmiş.

bu bilginin bizzat müslüman kaynaklı olması onu önemli kılıyor zannımca.

G.R. Puin, bu çalışmayla nihayet Topkapı Sarayındaki Kuran'ın inceleye/halka açık hele getirilmesini övdükden sonra, Tayyar Altıkulaç'ın yayınladığı ingilizce eserine kısaca değiniyor: Al Mushaf al-Sharif. Atributed to Uthman bin Affan Prepared for publication by Dr. Tayyar Altıkulaç.

Altıkulaç'a göre, Suudi Arabistanda bastırılan ve Kahire Kuranı ile özdeş olan Altıkulaç tarafından Kral Fahd Mushafı diye adlandırılan Kuran Mushafı en doğru, en otoriter Kuran'dır. Diğer bütün Kuran mushaflarının, tarihi el yazmaları da dahil, ne kadar doğru/yanlış olduğu bu Kuran ile ölçülür. Bu yüzden yazar Topkapı Sarayı'ndaki musahfı Kral Fahd Mushafı ile karşılaştırıyor.

Bir tarihi el yazması Kuran'ın, elimizde olmayan bir Osman Mushafı olmadığına fakat Ohman Mushafına çok yakın olduğunu görüşünün acayipliğini/garipliğini bir tarafa bırakıyoruz. Ama yazar (Altıkulaç) çalışmasında, sayfa 81'de, 2 arapça kelimenin (kelimeleri byraya alamıyorum. Özür), Kral Fahd Mushaf'ından farklı olarak, 780 defaden fazla "elif" harfi ile yazdığını bildiriyor. Yine başka bir kelimenin 90 seferden fazla olmak üzere 1 yerine 2 "Ya"ile yazılmış olduğunu belirtiyor.

Fakat yazar bu farklı yazılımları açıklama zahmetine girişmiyor. Bunun yerine, Kuranın değişik yazılmış olsa da, hep aynı şekilde okunduğunu, çünkü "yetkili ağızlar" tarafından hep aynı şekilde okunarak yeni kuşaklara iletildiği açıklamasını getiriyor. Buna göre, yazılımdaki değişikler sadece tesadüfi ayrıntlardır. Bu ise yazının yetersizliğinden kaynaklanmaktadır.

Ama yine de, mushaflar arasındaki bu farklar, hoş olmayan, sinir bozucu olgulardır. Bu yüzden, internasyonal bir komite tarafından bir yazım birliği oluşturulmalı. Devletlerin resmi makamları, bu yazım birliğine uymayan bütün diğer mushaflara erişmeyi yasaklamalı (sayfa 84).

__________________________________

Buyrun cenaze namazına.

:P

Hem gazetelerde boy gösterip, "Kuran'ın tek bir harfi değişmemiştir" de

Hem kendi araştırmasında Kuran'ın binlerce harfinin değişmiş olduğunun listesini ver.

Hem 21. yüzyılda internasyonal bir komite yeni bir Kuran yazdırmaya ve bu orijinaldir diye yutturmaya yelten

Hem de, orijinal tarihi Kuran mushaflarını orijinal değil diye yasaklamaya kalk.

:blink::huh::angry:

Oooha

Bir müslümanaın "Allah bidir!" dediğine dahi inanmayacak, kendin sayacaksın Allah'ların kaç tane olduğunu.

Sevgiler

Link to post
Sitelerde Paylaş
G.R. Puin, bu çalışmayla nihayet Topkapı Sarayındaki Kuran'ın (...

(...)

Sevgiler

hadi yaa, vay utanmaz.

Suudi Arabistanda bastırılan ve Kahire Kuranı ile özdeş olan Altıkulaç tarafından Kral Fahd Mushafı diye adlandırılan Kuran Mushafı en doğru, en otoriter Kuran'dır.

neden ki? bunu bizaat orjinalinden mi kopyalamışlar? :)

Ama yine de, mushaflar arasındaki bu farklar, hoş olmayan, sinir bozucu olgulardır. Bu yüzden, internasyonal bir komite tarafından bir yazım birliği oluşturulmalı. Devletlerin resmi makamları, bu yazım birliğine uymayan bütün diğer mushaflara erişmeyi yasaklamalı (sayfa 84).

sahtekar bunlar ya...

tarihinde murteddd tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
hadi yaa, vay utanmaz.

Suudi Arabistanda bastırılan ve Kahire Kuranı ile özdeş olan Altıkulaç tarafından Kral Fahd Mushafı diye adlandırılan Kuran Mushafı en doğru, en otoriter Kuran'dır.

neden ki? bunu bizaat orjinalinden mi kopyalamışlar? :)

Ama yine de, mushaflar arasındaki bu farklar, hoş olmayan, sinir bozucu olgulardır. Bu yüzden, internasyonal bir komite tarafından bir yazım birliği oluşturulmalı. Devletlerin resmi makamları, bu yazım birliğine uymayan bütün diğer mushaflara erişmeyi yasaklamalı (sayfa 84).

sahtekar bunlar ya...

"yasaklamalı" yerine "yakmalı" veya "imha etmeli" deseydi, tam ve yeni bir Osman vakası olmuş olurdu.

Osman da, güya, zamanında deri, kemik, yaprak vs. üzerine yazılı olan sureleri, ayetleri bir araya getirterek, orijinalleri imha etmişti/ettirmişti.

.....................

Şu Kahire Kuran'ı ne zamandır aklımın bir taraflarında durup duruyor. Almanca kitap ve linklerde rasladığım kadarıyla, şu anda elimizde bulunan Kuran 1924/1925 yılında (bir yerde ama 1911 yılını da okudum) Kahire'deki El Ezher Üniversitesi tarafından gerçekden kapsamlı ve ince çalışmalar sonucu ortaya çıkmış olan Kuran. Çalışmayı öve öve bitiremiyen bazı linklee erişmiş olsam da, bu çalışmanın nedeni hakkında elle tutulur bilgi bulamadım.

Düğün değil bayram değil...

Elde, el yazması da olsa, Kuran mushafları olduğu halde...

Nedendir bu çalışma? Nedendir bu Kahire Kuran'ı? Piyasada 1925 yıllarına kadar birbirine uymayan çok sayıda Kuran mushafı bulunduğundan dolayımı? Bu mushafları ayıklamak amacıyla mı? Arapça yazılımında reform falan mı oldu bu yıllarda?

Bigisi olan var mı?

Sevgiler

Link to post
Sitelerde Paylaş

benim de aklıma ilk gelen zeyd bin sabite osmaının verdiği emir oldu.

demek ki farklılıklar ortaya çıktıkça müslmanlar bu tarz eylemlere girme gereği duyuyorlar. :D

bir de hafsanın kuranının emeviler zamanında yakılması meselesi var ki ona hiç girmeyelim.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 6 months later...
daha eskilerinin var oduğu şeklinde biliyorum.

ama onlar bile islamın doğuşundan bir kaç yüzyıl sonra yazılmış.

ne ebubekirin topladığı kuran,

ne de osmanın çoğaltıp dağıttıığı kuran nüshalarının hiçbiri günümüze gelememiş.

sevgiler...

sen öyle san al sana hz osmanın okurken şehid edildiği kuran ı kerim

http://img55.imageshack.us/img55/2667/hzos...sehitedimg6.jpg

Link to post
Sitelerde Paylaş
sen öyle san al sana hz osmanın okurken şehid edildiği kuran ı kerim

http://img55.imageshack.us/img55/2667/hzos...sehitedimg6.jpg

sia len, atma.

onun palavra olduğu ortaya çıkalı çok oldu.

nerdeymiş bu osmanın kuranı acaba?

istanbulda mı?

http://www.belgehaber.com/haber.php?haber_id=2799

(...)

İslâm medeniyetini doğru anlatmayı ve tanıtmayı hedefleyen, İslam Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi (IRCICA), yine önemli bir çalışmaya imza attı. Topkapı Sarayı’ndaki ve ‘Hz. Osman Mushafı’ olarak bilinen Kur’an-ı Kerim tıpkıbasımı, akademik nüsha olarak IRCICA tarafından yeniden basıldı. Bu Mushaf’ın ilmî tahkikini Türkiye’nin yetiştirdiği önde gelen Kur’ân ilimleri uzmanlarından Prof. Dr. Tayyar Altıkulaç gerçekleştirdi. Altıkulaç’ın on yıl gibi uzun bir sürede yaptığı çalışma, bundan sonra yapılacak Kur’an çalışmaları için önemli bir kaynak olacak. Bu araştırma sonucunda Kur’an’ın hiçbir harfinin değişmediği savı bir kez daha kanıtlanmış oldu. Ayrıca Topkapı’da bulunan Mushaf’ın Hz. Osman’ın şahsî nüshası olmadığı gibi, oluşturduğu heyete yazdırdığı Mushaf’lardan biri de olmadığı anlaşıldı. Mushaf’ın tıpkıbasımı için özel kâğıt ve orijinaline en yakın cilt kullanıldı. Mushaf’ın baskı masrafları ise Şarja Emiri, Şeyh Dr. Sultan bin Muhammed el Kâsımî tarafından karşılandı. Prof. Dr. Altıkulaç ve IRCICA Direktörü Dr. Halit Eren bize bu önemli çalışmayı anlattı.

(...)

istanbuldaki osamanın mushafı olmadığı gibi, o mushafın kopyalarından biri daha değilmiş.

bu bilginin bizzat müslüman kaynaklı olması onu önemli kılıyor zannımca.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...