Jump to content

Son Gelişmelerin Işığında İslam ve Kur'an'ı Nasıl Eleştirmeliyiz?


Recommended Posts

Bir Yalanı Ciddiye Almanın Şanssız Sonuçları başlığı altında ilginç tartışmalar oldu.

Ve taraflar arasında önceleri oldukça müphem olan sınır sonunda iyice belirli hale geldi.

Bu sınırın bir tarafında Muhammed'in yaşadığına inananlar yer alıyor. Onlar teist ve ateist olabilirler ve çoğunluğu oluşturuyorlar.

Sınırın diğer tarafında Muhammed'in yaşamadığına inananlar yer alıyor. Onları yalnız ateistler oluşturuyor. Aralarında Hristiyan'lar da olabilir ama, onları bizi şimdilik hiç ilgilendirmiyor. Sayıları çok az.

Ayrıca arada bu konuda kafaları karışık ateistlerin oluşturduğu küçük bir grup daha var. Onlar da Muhammed'in yaşamamış olabileceğini dikkate alıyorlar ama, bu konuda emin değiller ve İslam'ı nasıl eleştireceklerine henüz bilmiyorlar. Bu yüzden kafaları karışık. Susmayı yeğliyorlar ve gelişmeleri uzaktan izliyorlar.

Muhammed'in yaşadığına inananlar, Muhammed'in yaşamadığı iddialarına karşı nasıl bir tepki göstereceklerini bilmiyorlar.

Muhammed'in yaşadığına inanan teistler için sorun o kadar önemli değil. Onlar Muhammed'in yaşamadığı tezini savunanları tarihsel gerçekleri çarpıtmakla suçluyor ve bu tezi aptalca ve inanılmaz buluyorlar.

Aynı grubun ateistleri ise Muhammed yaşasın yaşamasın, onu eleştirerek İslam'ı kötülemeye devam etmek istiyorlar. Ve işte burada ilginç bir açmaza düşüyorlar. Bir yandan var olmaması mümkün bir mitolojik kahramanı eleştirmenin ne kadar absürd olduğunu reelize ederken, öte yandan bu olanağın ellerinden alınmasına şiddetle karşı geliyorlar. Bazılarının psikolojik buhranlar geçirdiğini de görüyoruz. Bu krizler gerçekleri görmelerini iyice önlüyor ve köpüklü salyalarını saklamaya bile gerek duymadan, şuursuzca saldırıyorlar.

Bu grup hakkında şunları düşünüyorum:

Bu grubu şimdiye kadar hiç düşünmedikleri müthiş bir olasılık karşısında şaşkına dönen ateistler oluşturuyor.

Bu şaşkınlığı elbette anlayabiliyorum.

Ama bu gruba ait bazı ateistlerin tepkisinin neden bu kadar sapkın olduğunu anlamada zorluk çekiyorum.

Güçlü bir tez karşısında antitez üretememenin düş kırıklığının bazılarını nasıl küçültebileceğine şahit olmak beni üzüyor doğrusu.

Her yeni düşünce tepki ile karşılaşmıştır.

Bu yeni bir gelişme değildir.

Bilimde çok sayıda örneği vardır.

Yeni teori ortaya atılır atılmaz tepkiler başlar.

Ve o tepkiler aslında son derece doğaldır. Yasaldır.

Muhammed'in yaşamadığına dair ilk iddia 1930'lu yıllarda iki Rus tarafından ortaya atılmıştır.

Bu iddia uzun yıllar önemsenmemiş ve ciddiye alınmamıştır.

Üzerinden yaklaşık 50 yıl geçtikten sonra yeniden gündeme getirilen bu iddia bu keresinde çok daha bilimsel bir araştırmaya maruz bırakılmış ve doğru olabileceği olaslılığı ciddiyet kazanmıştır.

Bu düşünce son yıllarda çığ gibi büyümüş ve yalnız Muhammed'in yaşamadığ değil, İslam ve Kur'an'ın bilindiği şekilde ortaya çıkmadığı gerçeği de 1400 yıl sonra gün ışığına çıkmayı başarmıştır.

Hiç kuşkusuz bu konuda yeni bir güneş doğmuştur. Doğan bu güneş, batmakta olan İslam güneşi yalanlarının yerini alacaktır.

Ve biz bu konuyu bu forumda enine boyuna tartışacağız.

Buna kimse engel olamaz.

Muhammed'in neden yaşamamış olduğuna değinmeden önce bu konuda bir iki yorum daha yapmak istiyorum.

Bütün dünya İslam'ı, İslam'ın kendi kaynaklarından öğrenmiştir.

Batı bilimi İslam'ı kendi bilimsel yöntemleri ile incelemek gereğini duymamıştır.

Bu büyük bir hatadır.

İslam'ı ve Kur'an eleştirenlerin hepsi-ki aralarında İlhan Arsel ve Turan Dursun da vardır- bütün bildiklerini İslam kaynaklarına borçludurlar.

Bunu kabul etmek bazı ateistlere zor gelebilir.

Ama bu reddi olanaksız, absolü gerçektir.

Ama Muhammed'in biyografisi ile İslam ve Kur'an'ın başlangıcına bilimsel olarak bir göz atınca, durumun çok farklı olduğunu görüyoruz.

Bu üçlü başlangıçta birbirleri ile senkronize değillerdir.

Emeviler zamanında bir araya getirilmişlerdir.

İslam ve Kur'an'ın başlangıcı, ortaya çıktıkları tarihden yüzlerce yıl önceye gider. Ve onlarla Muhammed adı çok sonraları bir araya getirilmiştir.

Bu benim veya tarih bilgisi olmayan birkaç ateist bozuntusunun kişisel görüşü falan değildir.

Bu bilimsel bir gözlemdir ve ancak başka bilimsel gözlemler tarafından reddedilebilir.

Muhammed'in yaşadığına ve İslam'ı başlattığına dair somut deliller olmadan kabul edilmesi mümkün değildir.

Bu gelişmeler karşısında İslam ve Kur'an nasıl eleştirilmelidir?

Tartışma konusu budur.

Muhammed'in yaşadığına inananlar da kendi fikirlerini söylemeden çekinmemelidirler.

Selamlar.

HACI

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 157
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

yav hacı abi muhammedin yaşadıgına inanmamak nerden cıkıyormuş ? İsa mesih eleştirilerine özenip muhammed yoktu demek kadar abes birşey olamaz , o kadar savaş yani tarih inkar edilebilir mi muhammed yaşamadıysa sahabede yaşamadı ömer alide yaşamadı , Muaviye yaşamadı, Muhammedin kızı fatma dolayısıyla torunları hasan hüseyin de yaşamadı.Hayber savaşı olmadı, safiyye diye bir yoktu.. şu haber bile yeter ;

Suudi Arabistan’da bulunan 1300 yıllık bir duvar yazısı, Kuran-ı Kerim hakkında yüzyıllardır akıllarda olan bir soruyu cevaplandırabilir: Kuran’a sonradan eklenen ve bazen anlam konusunda da tartışmalara neden olan aksan işaretleri, İslam’ın ilk çağlarında da kullanılıyor muydu?

SUUDİ Arabistan Turizm Yüksek Komisyonu’nda yer alan Arap araştırmacılardan Ali ibn İbrahim Gabban, ülkenin kuzeybatısında eşiyle birlikte yaptığı gezide, tarihi bir keşfe imza attı. Gabban söz konusu gezide, üzerinde şu ifadenin kazılı olduğu bir kayayla karşılaştı: "Allah’ın adıyla; ben, Züheyr, bunu Ömer’in öldüğü zamanda, dördüncü yılın 20’sinde yazdım."

Kızıl kumtaşı üstünde yer alan ve silik bir halde bulunan yazının, 1300 yıllık olduğu yapılan inceleme sonucu ortaya çıktı. Yazıda geçen tarih, miladi olarak 644 yılına rastlıyor. Bu durumda, bahsedilen Ömer’in, 644 yılında şehit edilen Hz. Ömer olduğu tahmin ediliyor. Yazıyı yazan Züheyr adlı şahsın ise, muhtemelen Suriye-Mekke arasında yol alırken mola veren bir hacı adayı olduğu sanılıyor.

http://www.nethaber.com/Yasam/81365/YENI-B...-en-eski-yaziti

Link to post
Sitelerde Paylaş

Muhammed'in yaşamaması ile ilgili fikirleriniz dikkatimi çekti fakat bunda tam olarak karar kılabilecek bir otorite veyahut sağlam bir kaynak olmadığı için es geçtim. Fakat söyledikleriniz bence bir süre sonra din seçimi ve dinler tarihi konularında bir fikir birikimi olacak. Bu gerçekleştiği zaman insanlar müslüman mısınız sorusuna artık farklı bir cevap verebilecekler. Muhammed yaşamadı diyebilecekler. Yani etkileri bakımından önemli fakat dinlerin Dünya'daki geçerliliğini bitirebilecek bir şey olduğunu düşünmüyorum. Gene konu aynı yerde tıkanacaktır.

Ateist arkadaşların bu konudaki şaşkın olduklarını ya da don kişot misali bir serüvencilik peşinde olduklarına inanmıyorum. Olay çok kişiselleşti ve insanların zeka düzeylerinden bu forumdaki amaçlarının tartışılmasına kadarki bence gereksiz bir sürecin başlamasına neden oldu. Yoksa gerginlik filan yok. Herkes tartışmak ve düşünmek istiyor bu konuyu..

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bu tam ateistcafelik bir konu. Çünkü biz müslümanları ilgilendirmiyor. Sadece güldürüyor.

Farkındayım.

Bazı Müslüman'ların güldükleri yer bile değişti...

Keeeeeeeeeh keh kehhhhhhhhhhhhhhhhh

Cübbeli...

Bu konu size göre değil.

Bazı ateistler için bile ağır bir konu.

Şimdiye kadar insanlığı aldattığınız yetmiyor mu?

Ateistleri bile ne hale getirdiniz?

Önce onlara İslam'ı öğrettiniz.

Sonra onlar sizden öğrendikleri İslam'ı size karşı kullanınca bundan hiç hoşlanmıyorsunuz.

Bu konu sizi de ilgilendiriyor aslında.

Hem eğlenin hem de biraz öğrenin..

Uteybe:

İslam kaynaklarından öğrendiklerini satma bize.

Biz burada bilimsel bir konuyu tartışıyoruz.

Muhammed ve halifeler yaşamış olsaydı, bu yaşam o kadar sinsi, somut delilsiz, bir iki kelimeden ibaret olmazdı.

Değil mi?

Biz koca bir peygamberden bahsediyoruz.

Ama bahsettiğin artefakt kıçı kırık bile olmayan bir meczuba işaret ediyor.

Jojo: Servantes'in Don Kişot'unun analojisini yaparsak......

Servantes'i İslam kaynakları, Don Kişot'u da bazı ateistler olarak düşünebiliriz.

Tabii yeldeğirmenlerini de Muhammed, Kur'an ve İslam simgeliyor..

Evet.. Komik ama, oldukça gerçekçi bir analoji....

Aman dikkat et. Bu sır aramızda kalsın. Bazı ateistler duymasın.

Sonra beni gizli Müslüman olmakla suçlarlar...

Keeeeeeeeeeh keh kehhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhh

Link to post
Sitelerde Paylaş

Muhammed, yaşamış veya hiç var olmamış? Bu neyi değiştirir..

Şimdi bakalım. Biz kimle uğraşıyoruz? Muhammed'le mi güya? Ben hiç burada muhammedle uğraşanı görmedim, ateist saflarından..

Hiç kimse burda çıkıp, amanda şu vakit yaşayan şu adam şöyle arsız, namussuz, zalim, şöyle vede böyleydi diye bir şey demiyor. Arayalım bakalım, çin imparatoru bilmem kim veya cengiz han için bir şeyler yazılıyor mu hiç buraya?

Burada kimse zaten şahıs olarak muhammedi tartışmadı, tartışmıyor. Muhammed (hayali veya gerçek) sübyanıc azgın sapığın biriymiş. Bize ne kardeşim? Devrinin ve toplumunun ahlak öngörüsü böyleymiş, o da elbette buna göre yaşamış. Şimdi 1400 yıl sonra çıkıp bugünün ahlak örgüsüne göre onu sorgulamak abesle iştigal olur, daniskasından..

Ve burada yapılan, edilen, o sanal veya gerçek şahsın, arkasında bıraktığı, islam denen öğretidir. Gelip bize "amanda sizde müslüman olun" diyenlere, islamın nasıl pis bir sapıklık olduğunu göstermek için ne yaparsınız? Derler ki, tüm padişahlar evliyadır. Eh, şu padişahta kayıtluı bir sapıktır (bkz, oğlancılık, şişko kadın düşkünlüğü vs.). Bu mu yani islam? Cevap hazırdır: "Onlar islamı bağlamaz.." Ve bu cevap, sonuna kadar haklıdır. Denecek hiç bir şey yoktur.

Tarihteki hiç bir uygulamadan islamı sorumlu tutamazsınız. Ancak, uygulamacı muhammed olursa, işte o zaman bu islamı kökünden bağlar. Eğer bir şeyi muhammed yapmışsa, söylemişse, bu hiç kimse tarafından "amanda islamı bağlamaz" diyerek inkar edilemez..

İşte o nedenle, iyi ki sanal veya gerçek muhammed denen bir şahıs var. Böylece, uygulamayı asla inkar edilemeyecek şekilde rapt edebileceğimiz bir zemin hasıl oluyor. Bu sayede, islamın nasıl bir pislik olduğunu gösterebilir oluyorsun..

Farzet ki, muhammed yaşamadı. Bunu "allahın yokluğunu ispatla o zaman" diyen bu tayfadan kime anlatacaksın ki?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sn Hacı ,

Aynı grubun ateistleri ise Muhammed yaşasın yaşamasın, onu eleştirerek İslam'ı kötülemeye devam etmek istiyorlar.

Ve işte burada ilginç bir açmaza düşüyorlar.

Bir yandan var olmaması mümkün bir mitolojik kahramanı eleştirmenin ne kadar absürd olduğunu reelize ederken, öte yandan bu olanağın ellerinden alınmasına şiddetle karşı geliyorlar.

Bazılarının psikolojik buhranlar geçirdiğini de görüyoruz.

Bu krizler gerçekleri görmelerini iyice önlüyor ve köpüklü salyalarını saklamaya bile gerek duymadan, şuursuzca saldırıyorlar.

Rahatladınız sanırım. !!!!

--0--

Ben bu konuda , Bruce Lee gibi düşünüyorum. Sizin de mesnetsiz ve hatta gereksiz bir tartışmayı açtığınızı düşünüyorum.

Amacınızın da ne olduğunu , anlamıiş değilim.

....öte yandan bu olanağın ellerinden alınmasına şiddetle karşı geliyorlar.

Derken... Sizin neye önem verdiğiniz de ortaya çıkıyor zaten.

Ateistlerin elinden Muhammedi almak... Hacı ya karşı olmakla aynı anlamda...

Hoppaaa !!!!!!

Demek bizim elimizden Muhammed argumanını aldınız. Bravo.

Neye hizmet ettiğinizi de söyleyin de bilelim.

Yaratılışçılık inancını mı çürüttünüz.?

İslamı mı çökerttiniz.?

Dinleri hayatımızdan mı çıkarsınız.?

Naaptınız.?

--0--

Bide Turan Dursun , İlhan Arsel den başlayarak , bizleri koyduğunuz yer belli.

Siz olmasanız Sn Hacı , bu insanlık , bu salaklıktan kurtulamayacaktı..

Saol. Çok yaşa.

--0--

Bazılarının psikolojik buhranlar geçirdiğini de görüyoruz. Bu krizler gerçekleri görmelerini iyice önlüyor ve köpüklü salyalarını saklamaya bile gerek duymadan, şuursuzca saldırıyorlar.

-Psikolojik buhran geçirmek

-Gerçekleri görememek.

-Köpüklü salyalarını saklamamak

-Şuursuzca saldırmak.

Evet...

Biz sadece , derdimizin insanlar la değil. Fikirlerle olduğunu söyledik.

Muhammed yaşamamış bile olabilir. Yaşamış ta olabilir.

Derdimiz bu değil ki.

Derdimiz DİN denilen bela...

Ve bunu bir ekip in , planladığı , uyguladığı kesin..

Ve dünyanın da başına bela ettiği de kesin.

Biz bunu dedik.

Sn Hacı da iltifat etti.. Saolsun.!!!!!!!

Bu arada bizim tek yaptığımız şey ise , Sn Hacının sav ını eleştirmek oldu.

--0--

Bu grubu şimdiye kadar hiç düşünmedikleri müthiş bir olasılık karşısında şaşkına dönen ateistler oluşturuyor.

Evet olasılık olarak var.

Olsa da olur.. olmasada..

Fakat Sn Hacı ın , aynı olasılık hesabı ile Muhammedin torunu olmadığını kim söyleyebilir. !!!!

Mesnetsiz bir hayal ortaya atacak sak. Muthiş bir HAYAL....

O ayrı bir konu...

Bizde bazılarını şaşırtacak , mesnetsiz HAYAL ler uydurabılırız.

Aslında , Muhammed İsa idi. Geri gelmişti...

Bunu da sadece Taklamakan gördü.. Yazık size. Desem olur mu..

Sn Hacı mantıgı ile düşünürsek olur.

Muthiş bir OLASILIK....

Göremeyenlere de yazıklar okunması lazım...!!!!!!

--0--

Her yeni düşünce tepki ile karşılaşmıştır.

Bu yeni bir gelişme değildir.

Bilimde çok sayıda örneği vardır

.

Neymiş...

Yeni bir teorı ortaya atarsanız.. Ve buna karşı çıkılır mış.

Sanki doğru da.. Karşı çıktığımız için eleştiriliyoruz durumuna düştük.

Bakarmısınız komedi ye...

Bide BİLİMSEL çok sayıda örnegi varmış.

Sn Hacı... Senin savındaki bilimsel noktaları bir saysan...Olmaz mı.

Başka bilimsel öğelere karşı duruşu örnek vererek ,

Muhammed yaşamamıştır UYDRUMASINA detek arama lütfen.

Baştan beri mantıktan yoksun , hayal mahsulu iddia.

Dogru bıle olabılır... O zaman kanıt gerekır.

--0--

Ben böyle inanıyorum , herkeste inanmalı demekle olmaz.

Eleştirenlere de Hacı tarzı iltifat etmek te olmaz...!!!!!

Saygılar

tarihinde taklamakan tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir Yalanı Ciddiye Almanın Şanssız Sonuçları başlığı altında ilginç tartışmalar oldu.

Ve taraflar arasında önceleri oldukça müphem olan sınır sonunda iyice belirli hale geldi.

Bu sınırın bir tarafında Muhammed'in yaşadığına inananlar yer alıyor. Onlar teist ve ateist olabilirler ve çoğunluğu oluşturuyorlar.

Sınırın diğer tarafında Muhammed'in yaşamadığına inananlar yer alıyor. Onları yalnız ateistler oluşturuyor. Aralarında Hristiyan'lar da olabilir ama, onları bizi şimdilik hiç ilgilendirmiyor. Sayıları çok az.

Ayrıca arada bu konuda kafaları karışık ateistlerin oluşturduğu küçük bir grup daha var. Onlar da Muhammed'in yaşamamış olabileceğini dikkate alıyorlar ama, bu konuda emin değiller ve İslam'ı nasıl eleştireceklerine henüz bilmiyorlar. Bu yüzden kafaları karışık. Susmayı yeğliyorlar ve gelişmeleri uzaktan izliyorlar.

Muhammed'in yaşadığına inananlar, Muhammed'in yaşamadığı iddialarına karşı nasıl bir tepki göstereceklerini bilmiyorlar.

Muhammed'in yaşadığına inanan teistler için sorun o kadar önemli değil. Onlar Muhammed'in yaşamadığı tezini savunanları tarihsel gerçekleri çarpıtmakla suçluyor ve bu tezi aptalca ve inanılmaz buluyorlar.

Aynı grubun ateistleri ise Muhammed yaşasın yaşamasın, onu eleştirerek İslam'ı kötülemeye devam etmek istiyorlar. Ve işte burada ilginç bir açmaza düşüyorlar. Bir yandan var olmaması mümkün bir mitolojik kahramanı eleştirmenin ne kadar absürd olduğunu reelize ederken, öte yandan bu olanağın ellerinden alınmasına şiddetle karşı geliyorlar. Bazılarının psikolojik buhranlar geçirdiğini de görüyoruz. Bu krizler gerçekleri görmelerini iyice önlüyor ve köpüklü salyalarını saklamaya bile gerek duymadan, şuursuzca saldırıyorlar.

Bu grup hakkında şunları düşünüyorum:

Bu grubu şimdiye kadar hiç düşünmedikleri müthiş bir olasılık karşısında şaşkına dönen ateistler oluşturuyor.

Bu şaşkınlığı elbette anlayabiliyorum.

Ama bu gruba ait bazı ateistlerin tepkisinin neden bu kadar sapkın olduğunu anlamada zorluk çekiyorum.

Güçlü bir tez karşısında antitez üretememenin düş kırıklığının bazılarını nasıl küçültebileceğine şahit olmak beni üzüyor doğrusu.

Her yeni düşünce tepki ile karşılaşmıştır.

Bu yeni bir gelişme değildir.

Bilimde çok sayıda örneği vardır.

Yeni teori ortaya atılır atılmaz tepkiler başlar.

Ve o tepkiler aslında son derece doğaldır. Yasaldır.

Muhammed'in yaşamadığına dair ilk iddia 1930'lu yıllarda iki Rus tarafından ortaya atılmıştır.

Bu iddia uzun yıllar önemsenmemiş ve ciddiye alınmamıştır.

Üzerinden yaklaşık 50 yıl geçtikten sonra yeniden gündeme getirilen bu iddia bu keresinde çok daha bilimsel bir araştırmaya maruz bırakılmış ve doğru olabileceği olaslılığı ciddiyet kazanmıştır.

Bu düşünce son yıllarda çığ gibi büyümüş ve yalnız Muhammed'in yaşamadığ değil, İslam ve Kur'an'ın bilindiği şekilde ortaya çıkmadığı gerçeği de 1400 yıl sonra gün ışığına çıkmayı başarmıştır.

Hiç kuşkusuz bu konuda yeni bir güneş doğmuştur. Doğan bu güneş, batmakta olan İslam güneşi yalanlarının yerini alacaktır.

Ve biz bu konuyu bu forumda enine boyuna tartışacağız.

Buna kimse engel olamaz.

Muhammed'in neden yaşamamış olduğuna değinmeden önce bu konuda bir iki yorum daha yapmak istiyorum.

Bütün dünya İslam'ı, İslam'ın kendi kaynaklarından öğrenmiştir.

Batı bilimi İslam'ı kendi bilimsel yöntemleri ile incelemek gereğini duymamıştır.

Bu büyük bir hatadır.

İslam'ı ve Kur'an eleştirenlerin hepsi-ki aralarında İlhan Arsel ve Turan Dursun da vardır- bütün bildiklerini İslam kaynaklarına borçludurlar.

Bunu kabul etmek bazı ateistlere zor gelebilir.

Ama bu reddi olanaksız, absolü gerçektir.

Ama Muhammed'in biyografisi ile İslam ve Kur'an'ın başlangıcına bilimsel olarak bir göz atınca, durumun çok farklı olduğunu görüyoruz.

Bu üçlü başlangıçta birbirleri ile senkronize değillerdir.

Emeviler zamanında bir araya getirilmişlerdir.

İslam ve Kur'an'ın başlangıcı, ortaya çıktıkları tarihden yüzlerce yıl önceye gider. Ve onlarla Muhammed adı çok sonraları bir araya getirilmiştir.

Bu benim veya tarih bilgisi olmayan birkaç ateist bozuntusunun kişisel görüşü falan değildir.

Bu bilimsel bir gözlemdir ve ancak başka bilimsel gözlemler tarafından reddedilebilir.

Muhammed'in yaşadığına ve İslam'ı başlattığına dair somut deliller olmadan kabul edilmesi mümkün değildir.

Bu gelişmeler karşısında İslam ve Kur'an nasıl eleştirilmelidir?

Tartışma konusu budur.

Muhammed'in yaşadığına inananlar da kendi fikirlerini söylemeden çekinmemelidirler.

Selamlar.

HACI

Hacı,o kadar iğrenç birisin ki kelime oyunları ile, suçlu olduğun halde güçlü olmaya çalışıyorsun. Bir kere açtığın konu yeni değil,senden önce DreimalAli bu konuya değinmişti.Kimse senin fikirlerine karşı değil,kendi fikirlerine katılmayanları aşağılamana itiraz edildi. Küstahlıktan tut,donkişotluğa varıncaya kadar demediğini bırakmadın,ölmüş insanlara bile hakaret etttin. Ve halende düşüncene katılmayanları ağaşılamaya devam ediyorsun pes doğrusu.

Eğer yeni bir fikre karşı olmak gibi bir saplantı olsa idi,aynı tepki DreimalAli,yede verilirdi,ama öyle bir şey olmadı.Herkes düşüncesini yazdı o kadar.

tarihinde Bruce lee tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

>>> Her yeni düşünce tepki ile karşılaşmıştır. Bu yeni bir gelişme değildir. Bilimde çok sayıda örneği vardır

Ve o yeni düşüncelerin %99'u fos çıkmıştır, balon gibi biraz şiştikten sonra patlamıştır.

Bilim, çocuk gibidir, hem meraklıdır, hemde balon patlatmayı pek sever. Fikrine karşı çıkılmasının bununla alakası yok sevgili Hacı. Dahası, fikrinin doğru çıkması veya çıkmamasının getireceği veya götüreceği hiç bir şey yok. Ortada gayet somut bir muhammed var. Yaşamış olması veya olmaması, hiç ama hiç bir şeyi değiştirmez, değiştirmeyecektir.

Taa ki ne zaman o somut muhammed öldü, son imam da son mimberin altında kaldı, işte o zaman senin mevzunu araştırmanın bir anlamı, bir esprisi olacaktır. Yoksa, muhammed hala sağken, her gün insanları her türlü kepazelikle boğup zulm ediyorken, bu rezilin hangi bedevinin belinden çıktığını aramak, abesle iştigal olacaktır.

Neden, ne alaaksı var? buluruz muyuz, ederiz miyiz? Afedersin ama, nah ederiz.. Bu muhammed müritleri bu kadar oldukça, medine veya mekkeye kazma vurabileceğini mi sanıyorsun? Biraz fikir üret, kafana bombayı atsınlar da ondan sonra gör..

Link to post
Sitelerde Paylaş
>>> Her yeni düşünce tepki ile karşılaşmıştır. Bu yeni bir gelişme değildir. Bilimde çok sayıda örneği vardır

Ve o yeni düşüncelerin %99'u fos çıkmıştır, balon gibi biraz şiştikten sonra patlamıştır.

Bilim, çocuk gibidir, hem meraklıdır, hemde balon patlatmayı pek sever. Fikrine karşı çıkılmasının bununla alakası yok sevgili Hacı. Dahası, fikrinin doğru çıkması veya çıkmamasının getireceği veya götüreceği hiç bir şey yok. Ortada gayet somut bir muhammed var. Yaşamış olması veya olmaması, hiç ama hiç bir şeyi değiştirmez, değiştirmeyecektir.

Taa ki ne zaman o somut muhammed öldü, son imam da son mimberin altında kaldı, işte o zaman senin mevzunu araştırmanın bir anlamı, bir esprisi olacaktır. Yoksa, muhammed hala sağken, her gün insanları her türlü kepazelikle boğup zulm ediyorken, bu rezilin hangi bedevinin belinden çıktığını aramak, abesle iştigal olacaktır.

Neden, ne alaaksı var? buluruz muyuz, ederiz miyiz? Afedersin ama, nah ederiz.. Bu muhammed müritleri bu kadar oldukça, medine veya mekkeye kazma vurabileceğini mi sanıyorsun? Biraz fikir üret, kafana bombayı atsınlar da ondan sonra gör..

Sevgili Anibal.

Bu iletinle açıkca Muhammed'in yaşayıp yaşamadığı konusunun önemsiz olduğuna işaret ediyorsun.

Bence yanılıyorsun.

Muhammed'in yaşayıp yaşamadığı çok önemli bir konudur.

Ve senin sandığın gibi fos bir iddia değildir.

Yaşadığının kabulü de önemlidir, yaşamadığının kabulü de.

Çünkü her ikisinin de sonuçları farklıdır.

Sonuçlar farklı olunca onların eleştirisi de farklı olacaktır.

Biz bu başlık altında İslam ve Kur'an'ı nasıl eleştireceğimizi tartışıyoruz.

Bazıları mugalata yapıyorlar. Kişisel saldırılarda bulunuyorlar.

Hak ettikleri yanıtı alacaklar elbette.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bakınız Sn Cubbelı ,

Biz Sn Hacı yı , yöntem konusunda eleştirebiliriz.

Bu ne onun mücadeledeki yerini , neden onun karşısındakileri düşürmez.

Biz ateistler , bırakın bu konuyu , atom altı parçacılarda , yada EPR deneyinde bile birbirimize gireriz.

Bu birbirimize karşı bizi kırmaz , aksine anlamaya çalıştığımızı gösterir. Bilgileri paylaşırız.

Sizin gibiler ise , bizim birbirimizi eleştirmemizden medet umar.

Bak sana tavsiyem.

Yüreğin var ise , islami bir konuda karşıma çık.

Tamam mı.

Da boyunun ölçüsünü görelim.

Saygılar.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Hacı,o kadar iğrenç birisin ki kelime oyunları ile, suçlu olduğun halde güçlü olmaya çalışıyorsun. Bir kere açtığın konu yeni değil,senden önce DreimalAli bu konuya değinmişti.Kimse senin fikirlerine karşı değil,kendi fikirlerine katılmayanları aşağılamana itiraz edildi. Küstahlıktan tut,donkişotluğa varıncaya kadar demediğini bırakmadın,ölmüş insanlara bile hakaret etttin. Ve halende düşüncene katılmayanları ağaşılamaya devam ediyorsun pes doğrusu.

Eğer yeni bir fikre karşı olmak gibi bir saplantı olsa idi,aynı tepki DreimalAli,yede verilirdi,ama öyle bir şey olmadı.Herkes düşüncesini yazdı o kadar.

Sana uzaktan iğrenç görünebilirim. Ve senin bakış açısından iğrenç görünmek beni hiç rahatsız etmiyor.

Çünkü seni kendime bir rakip görmüyorum.

Ben de seni iğrenç olarak nitelendirebilirim ama, buna teşebbüs etmeyeceğim.

İğrenç olman için önce öyle olman gerekiyor. Benim için iğrenç olamayacak kadar önemsiz birisin.

Ortada bir suç mu var?

Nedir o suç?

Benim düşüncelerime katılmayanları aşağıladığım iddiası ise temelsiz bir iddia.

Onları çürük demekle mi aşağılıyorum.

Ya da bazılarını eğitmek isteğim mi onları aşağılamak olarak yorumlanıyor.

İlhan Arsel ve Turan Dursun'un Kur'an ve İslam'ı, İslam kaynaklarına dayanarak öğrenmelerini mi aşağılama olarak nitelendiriyorsun?

Don Kişotluk ve küstahlık benzetmelerini neden üstüne alınıyorsun?

Muhammed'in yaşadığına inananlar için onlar aşağılamak değil.

Ama senin gibi, Muhammed'in yaşamadığına inanıp da, O'nu aşağılayanlar için onlar veciz benzetmeler.

İlhan Arsel ve Turan Dursun yanlış bir izi sürdürdüklerini bilemezlerdi.

Onlar kendilerine açık tek bir yolda ilerliyorlardı. Onlar için başka seçenek yoktu.

İslam'ı İslam kaynaklarından öğrenmişler ve yine o kaynaklara dayanarak İslam'ı ve kitabını eleştiriyorlardı.

Onlar senin gibi iki yüzlü ve hınzır değillerdi.

Onlar eleştirilerinin içeriği açısından yanlış bile olsalar, bildikleri muvacehesinde, doğru idiler.

Ben asla onları kitaplarından dolayı eleştirmiş değilim.

Benim eleştirdiklerim senin gibi yeni fikirlere açık olmayan, onları reddetmek için aptalca bahanelere sığınan, kompleksli, hırslı, yüzkarası ateistler.

Utanmadan DreiMalAli'nin adını ağzına alıyorsun.

Yaptığın aptalca polemiklere onun da adını bulaştırarak, kendine bir müttefik kazanmak istiyorsun.

DreiMalAli sevdiğim bir ateist. Bu tür tartışmalara pek bulaşmak istemez.

Hele aşağılık duyguları içinde çırpınan, Muhammed'in olmadığını bildiği halde bu konuda polemik yapan biri olsa da senin gibi bir ateistin üstüne gideceğini sanmıyorum.

Benim için de değersiz bir malzemesin.

Seni yanıtlamamın nedeni sana içine düştüğün çelişkiyi göstermek.

Umarım bu çelişkinin kökeninde bir karakteropati yoktur.

Yakında olup olmadığını anlayacağız.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Önceden şüpheleniyordum ama şimdi kesinlikle senin müslümanlar tarafından parayla alınan bir hain olduğuna inanıyorum.İslama yapılan eleştirileri engellemeye çalışan bir hainsin sen. Senin bir hain olduğunu,sexi huriyi banladığında anlamıştım zaten.Banlamanın sebebi hurini muhammedi acımasızca eleştirmesi idi.

Hacı,hainliğine bilimsel bir kılıf geçirmeye çalışıyorsun ama yemezler,benim gözümden kaçmaz.

Sahi ya sexyhuriyi niye banladın

haci abi, muhammed yaşamadı diyordu.

sexy hurininse varı yoğu muhammetti.

hacı abinin söyledikleri doğru çıkarsa sexy huri işsiz kalacaktı.

bu yüzden içten içe gıcıktılar birbirlerine.

hacı da sexy huriyi banlayarak onu safdışı etti. :D:D

ps:

banlamadan falan hebrim yok bu arada.

bu arada sexy huriye sevgiler...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Her başlık hemen yozlaştırılıyor.

dcan3 girdi araya. Konuyu dağıttı.

Başlığa geri dönelim.

Son Gelişmelerin Işığında İslam ve Kur'an'ı Nasıl Eleştirmeliyiz?

Bu sorunun içeriğini anlayamayanlar için kısa bir açıklama yapmam gerekiyor.

Son gelişmeler İslam'ın ve Kur'an'ın eleştirisini zorlaştırmıyor.

Kolaylaştırıyor.

Son gelişmelerin ışığında İslam'ı ve Kur'an'ı bilimsel olarak eleştirmeliyiz.

Beklediğim cevap bu kadar basit idi.

Bunu verecek babayiğit çıkmadı aranızdan..

Yazıklar olsun.............

Bilimsel olarak eleştirmek nihai olarak eleştirmek demektir.

Muhammed'e saldırarak eleştirmek bilimsel değildir.

Muhammed'in yaşamış ve Kur'an'ı yazmış olması durumunda bile Turan Dursun sitesi dahil, bazı çevreler tarafından, uygun görülmeyen bir eleştiri şeklidir.

Bu bağlamda bilimsel eleştirmek ne demektir?

İslam ve Kur'an'ın içeriğini ve tarihçesini bilimsel gözlemlere ve kanıtlara dayanarak eleştirmektir.

Bu basit ve direkt yaklaşımı neden kabul etmediğinizi anlamada güçlük çekiyorum.

Kur'an ayetlerini teker teker ele alarak eleştirmek elbette yasal ve doğal bir eleştiri şeklidir.

Yasal ve uygun olmayan onları yaşamamış olması muhtemel Muhammed'in yaşamı ile birleştirip, ayetleri değil, Muhammed'i eleştirmektir.

Muhammed yaşamış bile olsa onları eleştirirken eleştirileri ayetlerden uzaklaştırıp, Muhammed'e yöneltmek, pek akıllı ve hatta dürüst diyebileceğim bir eleştiri şekli değildir.

Çünkü sorun Muhammed değildir. Sorun insanlığın üstüne koyu bir sis gibi inen İslam dinidir.

Eleştirileri Muhammed'den uzaklaştırıp, İslam'a yönlendirmek, Muhammed'i savunmak anlamına da gelmez.

Böyle bir anlam çıkaranları ateizm davasını anlamamakla suçlamak mümkündür.

Muhammed'i aradan çıkarmak onu savunmak demek değildir.

Anladığım kadarıyla ateistlein çoğu ya Muhammed'in yaşamadığına inanıyor, ya da yaşayıp yaşamadığı konusunda tam bir fikir sahibi değiller. Çünkü o konuda bilgi sahibi değiller.

Ateistlerin çoğu oldukça temkinli.

Ve öyle olmaları da gerekiyor zaten.

Bu durumda diyebiliriz ki bu konuda ne yazarlarsa yazsınlar ateistlerin çoğu Muhammed'in yaşamadığı fikrine sıcak bakıyorlar.

İlerdeki gelişmelere göre bunu kabul edebilirler de etmeyebilirler de.

Kabul edip etmemeleri durumunu bilimsel kanıtlar saptayacaktır.

Deliller Muhammed'in yaşamadığını gösteriyorsa, ateistlerin tümünün o görüşü kabul edeceğine inanıyorum.

Önümüzdeki yıl içinde bu konunun bir çözüme bağlanacağını sanıyorum.

Gelişmeleri merak ve heyecanla beklediğimi itiraf ediyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş
İslam ve Kur'an'ın içeriğini ve tarihçesini bilimsel gözlemlere ve kanıtlara dayanarak eleştirmektir.

Bu basit ve direkt yaklaşımı neden kabul etmediğinizi anlamada güçlük çekiyorum.

Bu yaklaşımın ne kadar basit olduğu belli değil.Yeni bi yaklaşım, güçlü destekleri var gibi durmuyor.

Oysa muhammetin yaşadığını kabul ettikten sora sadece kurana ve hadislere bakarak islama saldırmak buna nazaran çok daha kolay gözüküyor.

Bence bu düşünce ilerde ateistleri islam konusunda ikiye bölecek.Sonuçta iki tarafında amacı islamdan kurtulmak olabilir, ama asıl sorun hangi tarafın daha geçeğe yakın konuştuğu değil hangi tarafın islamı batırmasının daha kolay olduğu olacaktır.

burda ayrım olmaması mümkün değil sanırım.

Eğer muhammetin yaşamadığı savlamaya başlarsak bu güne kadrki tüm ateist argüman kaynakları çöpe gider bi anlamı kalmaz ve bu birçok ateistin işine gelmez.Bence muhammetin yaşamadığını gösteren çok sağlam kanıtları bulmadan önce bu fikri müslimanlar hiç paylaşmamak gerekir.Sonra ateistlere de ''sizinde mesheplerini varmış ne bilelim hanginizin doğru söylediğini'' diyebilirler.

>>>>

Çünkü sorun Muhammed değildir. Sorun insanlığın üstüne koyu bir sis gibi inen İslam dinidir.

Çok doğru tabi aslında ''islam ortadan kaldırılsında nasıl kaldırılırsa kaldırsın'' demek de başka bi yöntem.Ben bunlardan biriyim zaten.Benim için kurandaki sapkınlıkların bi önemi yok her tarafı mucize bi kitap ta olsa bişey ifade etmez yokedilmesi gerekir.

Ama bu teist taraftan bakınca rahatlıkla uç noktalarda yorumlanabilir.Bu seferde ''ateistler dine sadece saldırmak için yaklaşıyorlar anlamak gibi bir uğraşları yok'' diyebilirler.(Tıplkı yobazların evrime anlamak yerine saldırmak için bakmaları gibi)

Neyse iyice karıştırm.Sonuçta ben paröalanma olacağına eminim. Yaşadığına inananlar, yaşamadığına inananlar, ve otomtik olarak ortaya çıkacak 3. taraf: kararsızlar ve iplemeyenler.

tarihinde NiHiL tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Haklısın da Nihil kardeşim...

Sorun yalnız ateistlerin bölümmesi değil.

Ateistler zaten hiç bir zaman tek sesli olmamışlardır.

Ateistlerin tek bir ortak paydası vardır.

O da bir tanrının olmamasıdır.

Paylaşılan başka hiç bir değer yoktur.

Muhammed'in yaşayıp yaşamadığı akademik bir konudur.

Bir kabul değildir aslında.

Bir olguyu kabul etmek zorunda kalmaktır.

Şimdikinden farklı bir durum değildir.

Şimdiki duruma göre ateistler Muhammed'in yaşadığını kabul etmekle yükümlüdürler. Buna zorlanmışlardır.

Çünkü bunun alternatifini dikkate almamışlardır.

Muhammed'in yaşamış olduğu iddiası ise, nerdeyse kendinden menkuldür.

İslam kaynaklıdır ve nesnel olarak kanıtlanmamıştır.

Muhammed'in yaşayıp yaşamadığı konusu ateistleri ikiye bölüyor diyorsan, o da pek doğru değil.

Ateistlerin önemli bir bölümünün, belki de çoğunluğunun, Muhammed'in yaşamadığına ınandıklarına eminim.

Çoğu bu konuda temkinli. Rengini belli etmek istemiyor. Bu da gayet normal.

Ben Muhammed'in ne yaşadığına inanıyorum, ne de yaşamadığına.....

Ben hiç bir şeye inanmıyorum.

Ben bilimsel delillerin peşindeyim.

Bence bu bir inanç değildir. Bilimsel bir konudur.

Bilimsel olduğu için onu afaki olarak eleştirenlere ters bir tepki göstermeye hakkım var.

Bilimsel bir konuya bilimsel bir yanıt beklemek hakkımdan fedakarlık etmeyeceğim.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Hacıyı ciddiye alırsanız olacağı buydu.

Ben hacıyı bilim feneri forumundan tanırım.

Hepinizin bildiği gibi hacı bir doktordur.Doktorluğu nasıldır bilemem.

Ama başka konuda bilgisi yoktur.Bilim feneri forumunda üç beş tane popüler bilim dergisi okuyarak master,doktora seviyesindeki arkadaşlara fizik,matematik öğretmeye kalktı,boyunun ölçüsünü aldı.Zira bilim öyle atıp tutmaya gelmez.Orada tutunamayancı sanırım ayrılmak zorunda kaldı.

Hacını çok önemli bir özelliği var;kendini olduğundan büyük göstermek.Bunu bir şekilde başarıyor.

Sanırım narsisit kişiliği var.Bir çeşit peygamber hastalığı.Bu hastalık gittiği her forumda sorun yaşamasına sebep olmuştur.

Sürekli bilimden bahsetse de bilimle uzaktan yakından alakası yoktur.Tam bir dinci mantığına sahiptir.Bir iddiadan yola çıkarak her şeyi ispat ettiğini sanır,bunu da herkesin kabul etmesini ister.Kabul etmeyenleri düşman olarak görür,hakaret eder.Herkesin yıllarını vererek elde ettiği bilgileri ,o beş dakikada çürüttüğünü sanır.Buna da bilim der.

Söz konusu forumda hacının ne yazdığı beni ilgilendirmez ama hacı hakında yaptığın tespitler doğru.

Narsist.

Hacının muhammede yapılacak eleştirilerin önünü kesmek istemesini nedeni şimdi daha iyi anlaşılıyor. Nede olsa muhammed hacının yoldaşı,aynı hastalığı paylaşıyorlar.Muhammede yapılan eleştirileri hacı kendine yapılmış gibi algılıyor. Muhammed güya dini konuda peygamber,hacı ise bilimsel konuda.

Muhammedin narsist kişiliğinden örnek verelim.

Hucurat suresi

1- Ey iman edenler! Allah'ın ve Resulünün huzurunda öne geçmeyin. Allah'tan korkun. Şüphesiz Allah işitendir, bilendir.

2- Ey iman edenler!Seslerinizi Peygamber'in sesinden fazla yükseltmeyin. Birbirinize bağırdığınız gibi, Peygamber'e yüksek sesle bağırmayın. Öyle yaparsanız, siz farkına varmadan amelleriniz boşa gider.

3- Allah'ın elçisinin huzurunda seslerini kısanlar, şüphesiz Allah'ın kalplerini takva ile imtihan ettiği kimselerdir. Onlara mağfiret ve büyük bir mükâfat vardır.

Hacının yapmak istediği de bundan afrklı değil.Al birini vur ötekine.

tarihinde Bruce lee tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Söz konusu forumda hacının ne yazdığı beni ilgilendirmez ama hacı hakında yaptığın tespitler doğru.

Narsist.

Hacının muhammede yapılacak eleştirilerin önünü kesmek istemesini nedeni şimdi daha iyi anlaşılıyor. Nede olsa muhammed hacının yoldaşı,aynı hastalığı paylaşıyorlar.Muhammede yapılan eleştirileri hacı kendine yapılmış gibi algılıyor. Muhammed güya dini konuda peygamber,hacı ise bilimsel konuda.

Muhammedin narsist kişiliğinden örnek verelim.

Hucurat suresi

1- Ey iman edenler! Allah'ın ve Resulünün huzurunda öne geçmeyin. Allah'tan korkun. Şüphesiz Allah işitendir, bilendir.

2- Ey iman edenler!Seslerinizi Peygamber'in sesinden fazla yükseltmeyin. Birbirinize bağırdığınız gibi, Peygamber'e yüksek sesle bağırmayın. Öyle yaparsanız, siz farkına varmadan amelleriniz boşa gider.

3- Allah'ın elçisinin huzurunda seslerini kısanlar, şüphesiz Allah'ın kalplerini takva ile imtihan ettiği kimselerdir. Onlara mağfiret ve büyük bir mükâfat vardır.

Hacının yapmak istediği de bundan afrklı değil.Al birini vur ötekine.

Bruce Lee

Hacı'nın narsisist olması Hacı'yı bağlar.

Seni bağlamaz.

Kendi sapkınlığını Hacı'nın narsisizmi ile açıklamaya çalışma.

Hacı narsisit olabilir. Bu neyi değiştirecektir?

Senin davranışlarını mı?

Olsa olsa sana olan tepkisini değiştirecektir.

Hacı'nın sana yönelik tepkilerinden hangisi narsisist?

Hacı'nın kendi savını savunması ve bunda başarılı olması mı?

Hacı'nın Muhammed'e yapılacak eleştirilerin önünü kesmesi gibi sapkın bir cümleyi Hacı'nın narsisizmi ile nasıl bağdaştırabiliyorsun?

Bu mantıksız çıkarsamanın desteği nedir?

Şu saçmalığa bakın siz..

Hacı Muhammed'e yapılmış eleştirileri kendine yapılmış gibi algılıyormuş?

Bunun kanıtı nedir?

Bence bu konuda daha ileri gitmemelisin.

Çünkü yazdıkça gerçekten batıyorsun.

Kendini küçültüyorsun.

Kimseyi bu saçma iddilarınla tatmin edemezsin.

Bu arada kendi ifadene göre muhtemelen yaşamadığına inandığın Muhammed hakkında ahkâm kesmekten de geri kalmıyorsun.

Muhammed narsisist mi bilemem ama, sen zavallının birisin.

Yazılanları da yeterince anlamadığın anlaşılıyor.

Disleksik olmayasın.....

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...