Jump to content

Ateist Forumların Amacı Nedir?


Recommended Posts

Hem haklısın, hem de haksızsın.

Uyarmazsak uyarmadı diyeceksiniz, uyarırsak, tehdit ediyorsun diyeceksiniz.

Yani bu işte haklı haksız yok.

Kurallar var.

Başka hangi forumda bu kadar özgürsünüz?

Bu özgürlüğü abüz etmek yakışık alır mı?

Evet burası özgür bir forum ve kimse bunun aksini idda edemez,

Malesef her cins insan geliyor şu sanal aleme,

Kurallara uymayanlarda oluyor doğal olarak,

Özgürlük istismar edilmemelidir tabiki,

tarihinde Siyahi tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 91
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Sevgili taklamakan,

Haci'nın benim yardımıma ihtiyacı yok.

Haci ise senin şu tekrar tekrar yazdığın soruya bir kaç sefer cevap verdi. Hem de daha soru sorulmadan. Kendi mantığına göre bir sonuca ulaşmış. Önümüzdeki aylarda çıkcak olan kitapları beklediğini ise daha kaç sefer tekrar etsin.

Hoş o kitaplarda kendisini veya seni doyuracak bilgilerin olup olmdaığını ne Haci biliyor ne ben ne de sen.

Yani ille de bilmek istediğin şey, şu anda cevaplanmış durumda. Sadece beklemek gerekiyor. Haci'nin sözünü tutacağından emi olabilirsin.

Kim bilir.. Belki yanılıyordur da. Ama ona bu fırsatı vermemiz gerek. Sık boğaz etmeden.

Hacı kahin olmadığı için, eline geçecek olcak olan kitapların içeriğini şimdiden yazamaz.

Bana gelince, benim Muhammed'in yaşamadığını kanıtlama gibi bir sorunum yok. Tersine inanırların Muhammed'in yaşadığını kanıtlama görevi var. Eğer benim konu hakkında eski başlıklarımı akuduysan oralarda resmi/geleneksel İslam Tarihinin bir çok konusunda çelişki, yalan dolan bulmuştum. Hepsi bu kadar. Bu süre içinde de benzer başlıklarda geçen yazarların kitapları ile tanıştım. Bu yazarların tekrar yazmaya çalıştığı İslam tarihi benim için çok daha sağlam temellere dayanıyor. Bu senin için böyle olmayabilir. ama benim için böyledir.

Sevgiler

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hiç dikkat ettiniz mi? Forumlardaki ateistlerle tartışan dincilerin, laf anlamak yada anlatmak gibi bir dertleri yok.

Neredeyse tamamı, "sen beni madara ettin, ben seni madara ettim" gibisinden iddia kazanma peşinde.

Tartışmaları gerçeği anlamaya veya anlatmaya çalışan birer tartışmacı olarak değil, birer futbol taraftarı havasında sürdürüyorlar.

Dikkat ediyor musunuz? Çoğunun iletisi hohhohhoh, hih hih hih, gibi bol sırıtmalı mimiklerle dolu. Fanatik futbol taraftarları birbirleriyle alay edip, birbirlerini kızdırıp, galip geldiklerini sanarlar ya hani! İşte aynen öyle.

Bütün tartışmaları, "Avrupa, Avrupa duy sesimiziiii, bu gelen İslamın ayak sesleriii" , "Ne Fener ne Beşiktaş nede Trabzooon, bu sene İİİİslam şampiiiyon, haydi bastıır." "İşte taraftaaar, işte şampiyoon" vs. havasında.

Bunların dine, mine inandığı filan yok. Bunlar, sürü psikolojisiyle, takım tutar gibi din tutan taraftarlardır.

Sen ona diyorsun ki; "ulan senin kitabında onu öldür, buna saldır, şunun kafasını, öbürünün ise kolunu bacağını kes diyor". O da bunu duyunca "karşı takımın taraftarı bizim takımı ezmeye çalışıyor, karşılığını vereyim de görsün bakalım kim daha yamanmış?" havasına giriyor. Çünkü kendisi takım tutar gibi din tuttuğu için, seni de ateizm takımını tutan taraftar sanıyor. Kendi maksadı, yaptığı konuşma ne kadar saçma olursa olsun, seni bastırmak olduğu için, senin de öyle bir ruh hali içinde olduğunu sanıyor.

Sen ona ne anlatırsan anlat, o seni dinlemiyor ki, anlasın. Onun derdi, seni bastırıp, hohoh hoh, hih hih hih yapmak.

Hiç bir rezillikten, hiç bir laftan utanmamaları da bu yüzden. Utanan taraf olursa maçı kaybetmiş oluyor, iddiayı kaybetmiş oluyor çünkü. Bu yüzden utanma duyguları kalmamış.

Bu dinin dünyanın en rezil dini olduğunu binlerce kez kanıtladık. Fakat onlar, kanıtladık mı, kanıtlamadık mı, buna bakmıyor ki. Onların derdi; kim bastırdı? kim altta kaldı?

Sevgili Hacı'ya "Muhammed'in yaşamadığı" açılımını ortaya attığı için çok teşekkürler ediyorum. Her görüşe, her ihtimale açık olmak zaten insan olabilme mecburiyetimizdendir.

Hacı arkadaşımızın bahsettiği kitapta yazanları merakla bekliyorum.

Fakat şunu da belirtmeden geçemeyeceğim. Eğer o kitap Muhammed'in yaşamamış olduğu konusunda çok sağlam deliller getirecek olursa, bundan tek karlı çıkacak olanlar müslümanlar olacaklardır. Bize düşen ise, gerçek olanı kabullenip, artık bundan sonra din denen zehiri bertaraf etmenin başka yolalrını aramak olacaktır.

Yine belirtmeliyim ki; işimiz artık eskisinden daha da zor olacak. Çünkü artık eskisinden daha uzun cümleler kurmak zorunda kalacağız.

Mesela şu anda "sizin peygamberiniz, ahlaksız, gece baskınları yaparak ganimet ele geçiren bir hayduttur" diyebiliyoruz. Çünkü İslam kaynakları onun bir haydut olduğunu gösteriyor.

Fakat Muhammed'in yaşamadığı kesin olarak kanıtlanırsa, o zaman yukarda kurduğum cümleyi artık şöyle kurmak zorunda kalacağız: "Sizin yaşadığını iddia ettiğiniz ama gerçekte yaşamamış olan Muhammed, gece baskınları yaparak ganimet ele geçiren bir haydut görüntüsü veriyor."

Muhammed tiplemesi ile ilgili olan her cümlenin başına "Sizin yaşadığını iddia ettiğiniz ama gerçekte yaşamamış olan" eklentisini koymak zorunda kalacağız. Aksi halde bir kere bile yazmayı unutsan, "yaşadığına inanmadığın adam hakkında nasıl böyle bir iddiada bulunursun?" diyecekler. Bunların hepsi şark kurnazıdır, senin ne demek istediğini anlasa bile, sırf mevzuyu dağıtıp, seni bastırmak için bu fırsatları asla kaçırmayacaklardır. Öyle ki, anlatmaya çalıştığın konuyu bile devre dışı bırakıp, her tartışmayı "Muhammed'in yaşadığına inanmıyorsun, niye öyle konuşuyorsun?" tartışmasına döndüreceklerdir.

Belki diyeceksiniz ki; "ama yaşamadığı kesin kanıtlanırsa, o zaman kendileri de dinden çıkacaklar". Asla öyle bir şey olamaz. Ne kanıt getirirsen getir, inkar edeceklerdir. Adamlar bu din uğruna neleri inkar ettiler? Matematik'i bile, inkar ettiler. İlkel mağara döneminde mağaralara çizili resimler bulunmuş olmasına rağmen, "taş devri diye bir devir yaşanmamıştır" diyecek kadar, bilimi inkar ettiler. Bu insanlara ne kanıt getirirsen getir inkar edecektir, hem de hiç düşünmeden inkar edeceklerdir. Size ne diyorum; Matematik'i bile inkar eden insan, neyi inkar etmez? Hangi kanıt bu adamı tatmin eder?

Geçtiğimiz yıllarda, İsa'nın da yaşamadığı kanıtlandı. Hem de çok sağlam delillerle kanıtlandı fakat bunun etkisiyle dinden çıkan bir hristiyan kitle olmadı. Olduysa da önemsiz bir rakam teşkil eder.

İnsanlar, dinlere, dinlerin gerçek olduğu için inanmıyorlar, bir sürü psikolojisi içinde, bir camianın içinde barınmak, dışlanmamak için inanıyorlar. Kendi akıllarına güvenmemenin getirdiği, "ya varsa" mantığı da cabası tabi ki. Buna göre, Muhammed'in yaşamadığı 50 kere de kanıtlansa, "ya yaşamışsa" diyerek inanmaya devam edeceklerdir. Yani; eskisi gibi, inanıyormuş gibi yapmaya devam edeceklerdir.

Geçen gün sokak köpeklerimden ikisine rastladım. Yanımda yiyecek yoktu aksi gibi. Köpek maması satan yer de uzaktı. Baktım orda bir büfe var. Hemen gidip ordan birkaç sosisli sandviç alıp köpeklerime verdim.

Oradan çağdaş giyimli; belli ki laik, Atatürk'çü bir kadın geçiyormuş. Beni köpeklere yemek verirken görünce yanıma geldi. Öyle bir sevinmiş ki ben köpeklere yemek veriyorum diye, gözleri dolmuş neredeyse ağlayacak.

Bana kendi yaşadığı ilçedeki belediyenin hayvan barınağından bahsetti. Orada belediye eliyle hayvanlara eziyet ediliyormuş, aç susuz bırakılıyorlarmış.

Belediye ne de olsa dinci belediye, hayvan düşmanı olacak tabi ki.

O arada yanımıza bir de şık giyiml, pırıl pırıl modern bir genç çocuk geldi. O da köpeklerimi sevmeye ve bizimle sohbet etmeye başladı.

Köpeklere eziyet edildiğini duyunca, tepemin tası bir attı. Kadına yüksek sesle(Etraftakiler de duysun diye) şöyle dedim: "Ne olcak ki?" dedim. "İnsanlık dışı bir kitaba tapan belediyeden ne beklenir ki?" dedim. "hayvanları aşağılayan bir kitabın müritlerinden ne beklenir ki?" dedim.

Ne oldu biliyor musunuz? O genç de, o kadın da, vın, vın anında yok oldular.

Yani öyle bir gittiler ki, şaşaşarsınız. Korkudan ödleri koptu.

Yani demek istediğim; İslam öyle bir din ki; resmen bir mafya. Zaten mafyalığı ile bu kadar tutunabiliyor.

Bu mafya; insanları öyle bir sindirmiş ki; insanlar artık din hakkında konuşmaktan ve hatta düşünmekten bile korkar olmuş.

Şimdi şu toplmu düşünün. En modern kesim bile konuşmaktan, hatta üzerinde düşünmekten bile korkuyor.

Üstünde düşünse vede "ya varsa" Allah putu yakacak. Konuşarak gerçeği anlamaya çalışsa dinci yakacak.

Dinciye anlatsan, onun zaten ekmeği ordan, mafya zaten kendisi, zaten dediğim gibi takım tutar gibi din tutuyor, hiç bir lafı anlamak onun işine gelmez.

Konuşan bir deliyi de, annesi, babası, veya yakınları, arkadaşları "aman sus, öldürürler seni" diyerek susturuyor. (Benim gibi zır delileri susturamazlar, o ayrı).

Eh şimdi gel de Muhammed'in yaşamadığını anlat bu millete. İmkanı yok anlatmanın.

Zaten yüzbin kere de ispatlasan, sanki hiç bir şey anlatmamışsın gibi; "ispatla o zaman" diyecek.

"Umarım yaşamıştır" diyemem. Gerçek neyse çıksın ortaya. Nasıl olsa, Muhammed'in rezilliklerini anlatsan da umurlarında değil. Muhammed yaşamasa da umurlarında olmayacak.

Bence Muhammed yaşamış da olsa yaşamamış da olsa dinle savaşmanın en iyi yolu dindeki saçmalıkları göstermek, veya gerçekleri ortaya koymak değil.

Dinlerle savaşmanın en iyi yolu, dini kendi silahıyla vurmaktır.

Dinin kendi silahı nedir?

Şudur: Din kendisine inanacak, ona itaaat edecek şekilde insan aramıyor. Çünkü bulamayacağını biliyor. Bunu bildiği için kendisine boyun eğecek insanlar aramak yerine, o şekilde insan imal ediyor. Bunlar, daha önce lafını ettiğim gibi; dingerekli ve dinmeraklı insan tipidir.

Yani kendisine inanacak biçimde cahiller imal ediyor.

Aslında bizim yapmaya çalıştığımız şey; bir nevi hırsızlık gibi bir şey. Çünkü din bir ürün yetiştirmiş, biz de o ürüne gözümüzü dikmişiz, onu kendi ürünümüz haline getirmeye çalışıyoruz.

Din de bize diyor ki; "nazar etme ne olur, çalış senin de olur."

Din'in kendisine, cahil lazım, cahil yetiştiriyor. Bizim yapmamız gereken ise, dinin cahillerini çalmak yerine, kendi ürünümüzü kendimiz yetiştirmedir.

Ne yetiştirmeliyiz? Dinin ne kadar saçmalık olduğunu anlayabilecek kapasitede ürünler yetiştirmeliyiz.

O kapasiteye getiremediğin insana zaten ne anlatırsan anlat vızıltıdır.

Evet, nadir de olsa bazılarına anlatınca anlıyor ve dini terk ediyor. Fakat onlar zaten anlayabilecek kapasitede insanlar. Yani alt yapısı var, gelişmiş insanlar. Bizim yapabildiğimiz, sadece onun anlayabilmesini hızlandırmak. Fakat böyleleri çok azdır. Bizim yapmamız gereken ise, böylelerini aramak değil, tıpkı dinin yaptığı gibi, üretmektir. Fakat bu üretim salt din saçmalığı anlatmakla olmaz, ona ilk önce insan olmayı anlatmak lazım, o zevki ona vermek lazım. Yani, dinden önce, başka konuları anlatmak lazım.

Biz dinden kapsak kapsak ancak dinin yeterince cahilleştiremediği ürünlerinden kapabiliriz, ama böyle şanslı kişiler çok azdır.

Her neyse, iş olacağına varır. Bekleyelim göreceğiz. Fakat sonuç ne olursa olsun hacı arkadaşımız, emeklerinden dolayı teşekküre layık olcaktır.

Sevgili arkadaşlar. Lütfen birbirinizi kırmayın. Bunu her iki taraftan da rica ediyorum. Çünkü hepinizi seven biri olarak; kırıcı laflarınızın hitap ettiğiniz kişiden fazla, sizi sevenleri kırdığını hatırlatmak isterim.

Saygılar, sevgiler

Link to post
Sitelerde Paylaş
Sevgili arkadaşlar. Lütfen birbirinizi kırmayın. Bunu her iki taraftan da rica ediyorum. Çünkü hepinizi seven biri olarak; kırıcı laflarınızın hitap ettiğiniz kişiden fazla, sizi sevenleri kırdığını hatırlatmak isterim.

Saygılar, sevgiler

Sevgili Notamatik, ne guzel yazmissin yine (hic bir mesajini kacirmam). Bu soyleminin altina imzami atiyorum. Son zamanlarda cok olumsuz bir atmosfer olustu. Arkadaslari olcululuge davet ediyorum. Taraf olmayan bizler kahroluyoruz.

tarihinde Aragon tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Ateistforum demedim.

Ateist forumlar dedim.Yazılış farkına dikkat edin lütfen.

Ateist forumların amacı, ateistforumun amacından çok daha geniş ve kapsamlıdır.

Ateist forumların amacı dinler konusunda otorite bu tarafsız bilim adamlarının bilimsel gözlemlerini yakından izlemektir.

.

Ateist forumların ve ateistforumun amacı dinlere ve İslam'a karşı onların karşı koyamayacağı kadar katı ve sert, acımasız eleştiriler yapmak değildir.

HACI

Yaw tamam anladık burası senin çöplüğün,isdediğin gibi ötebilirsin ama hangi cüretle diğer forumlar hakıında ahkam keserek manifesto ilan edebiliyorsun _?

Link to post
Sitelerde Paylaş
Lütfen birbirinize kirici olmayiniz , Bruce lee genellikle yazilarini merakla okudugum biri ,haci da öyle umarim bir küskünlük olmaz

Kardeşim ben üyeliğin silinmesini istenmeme rağmen slinmedi. Bu ne anlama gelir ?

Hacıya giydirmeye devam edebilirsin.Bende gerekeni yapıyorum.

tarihinde Bruce lee tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Kardeşim ben üyeliğin silinmesini istenmeme rağmen slinmedi. Bu ne anlama gelir ?

Hacıya giydirmeye devam edebilirsin.Bende gerekeni yapıyorum.

abi, demek ki gitmeni istemiyorlar.

ne güzel işte, gitmene gerek yok.

gitmek yerine gerekeni yapabilirsin. :)

gerçi bir yere varacağımız yok bu tartışmalardan.

en azından şu an için.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu paradigma/manifesto mevzuu iyi yere gitmiyor. Ateizm pozitif ya da negatif bir değer değildir. Ateizm insanın nötr halidir. Ateizm için bir ilkeler kılavuzu yazma çabasının ucu nereye varacak merak ediyorum... Önce "küstah" denen sihirli sözcük yeniden hortlatıldı, sonra da fiş çekme faslı başladı. Hadi bakalım...

Link to post
Sitelerde Paylaş
İşinize geldiği zaman nasıl da mantıklı olabiliyorsunuz ama değil mi?

Dediğin gerçekten doğru. Böyle mantıklı laf edin, kimse sizin tavuğunuza kışt demez. Ama sırf tuttuğun din ayakta kalsın diyerek yanlışlıkla ettiğin mantıklı sözü de sonradan kıvırırsan o zaman işte cahil damgasını yemeyi hak edersin.

Dediğin doğru. Bir tanrı eğer öldürülecek biri varsa onu kendi öldürmeli. Kulu kula öldürtüp arkasından gelen nesilleri de birbirlerine düşman etmemeli.

Buraya kadar doğru ama bakalım şimdi mantıkla mı devam edeceksin, yoksa mecburi kıvırma yöntemini mi uygulayacaksın?

Bak istediğini öldürmeye gücü yeten Arap'ın putu ne diyor?

Tevbe/111:

Şüphesiz Allah, mü'minlerden canlarını ve mallarını, kendilerine vereceği cennet karşılığında satın almıştır. Artık, onlar Allah yolunda savaşırlar, öldürürler ve ölürler. Allah bunu Tevrat'ta, İncil'de ve Kur'an'da kesin olarak va'detmiştir. Kimdir sözünü Allah'tan daha iyi yerine getiren? O halde, yapmış olduğunuz bu alışverişten dolayı sevinin. İşte asıl bu büyük başarıdır.

Ne demiş: "kullar Allah yolunda öldürürler". Yani; din için insan öldürürler. Niye kendisi öldürmüyor?

Başka ayetlerde, onu helak ettim, ötekinin başına taş yağdırdım, bir başkasının kökünü kuruttum, bir ötekini denizlerde boğdum demesini biliyor. Burda niye kendi cinayetini kendi işlemiyor da kiralık katil tutuyor?

Nisâ/74:

O halde, dünya hayatını ahiret hayatı karşılığında satanlar Allah yolunda savaşsınlar. Kim Allah yolunda savaşır da öldürülür veya galip gelirse, biz ona büyük bir mükafat vereceğiz.

Bak "mükafat da vereceğim" diyor. Tam bir kiralık katil uygulaması yani. Bedava değil, parasıyla öldürtüyor.

Tevbe/5:

Haram aylar çıkınca bu Allah'a ortak koşanları artık bulduğunuz yerde öldürün, onları yakalayıp hapsedin ve her gözetleme yerine oturup onları gözetleyin. Eğer tövbe ederler, namazı kılıp zekâtı da verirlerse, kendilerini serbest bırakın. Şüphesiz Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.

Niye Allah'a ortak koşanları kendisi öldürmüyor da kiralık katil tutuyor?

Hiç kusura bakma. Sen ne kadar da dürüst olsan da bu durumda kıvırmak zorundasın. Çünkü kıvırmazsan dinden olursun.

Bak gördün mü bir mantıklı söz ettin, başına iş aldın şimdi. Dürüstce bir laf söylediğin için şimdi 40 tane yalan söylemek zorundasın.

Dur ben sana yardım edeyim. Sen bana de ki; "ama onlar sebepsiz yere öldürülmüyor, suçlular, hak ettikleri için öldürülüyorlar". Güzel kıvırma değil mi?

Ama kusura bakma, bu kıvırmayı da bertaraf edeceğim, kendine başka kılıf bul.

Diyelim ki öldürülenler öldürülmeyi hak ettiler. Niye kendisi öldürmüyor? Zaten mesele bu, hak edip etmedikleri değil.

Ayrıca, diyelim ki hak ettiler.(Hak etseler de olmuyor ama). Peki hak edip etmediklerine kim karar verecek? Bunu yazmış mı? Hayır. Herkes kendi karar verecek yani. İşte o yukarda bahsedilen, asan, kesen, bombalayan da öyle yapıyor, yani kimin öldürülüp öldürülmeyeceğine kendi karar veriyor. Yani Kurana aykırı bir durum yok ortada.

Bu kitabı yazan ahlaksız iyi niyetli olsaydı eğer, bu ayetleri yazarken, "delinin biri çıkar, cahilin teki çıkar, gider okulları, kafeleri bombalar" diye düşünmesi lazımdı.

O bunu düşünseydi; sen de şu anda bu ayetlere kılıf aramak zorunda kalmazdın.

Bul bakalım kılıfını şimdi.

Saygılar, sevgiler.

Biz allahın izniyle her söylediğimiz sözün arkasındayızdır.Şu bır gerçek kı kuran ne zaman ve hangi durumlarda küffara karşı savaşılacağını açık ve net bir şekılde ızah etmiş.Peygamber hiç bir zaman masum canlara karşı savaşmamıştır.İnananlara karşı güç oluşturup savaşı ortaya çıkaranlar kafırlerın ta kendılerı olmuştur.Peygamber efendımız savaşla ılgılı ayetler ınene kadar sabretmiş ve savaştan yana olmamıştır.Savaş bir musluman için en son seçenektir.Bızım dınımız her zaman için sulhu,adaletı,iyiliği,kötülüğü iyilikle savmayı emreder.Bu savaşların çoğunda muslumanlar galıp geldiği halde masum canlara kıyılmamıştır.Okuma yazma öğreten esırlerın çoğuda serbest bırakılmıştır.

Bu dının yayılmasında en büyük etken yapılan savaşlar değil peygamber ve sahabılerın gösterdiği yüksek ahlak ve adaletlı davranışlardır.Bu örnek davranışlardan etkılenen bınlerce kafır ıslamı seçmiş hayatına temız bır sayfa açmıştır.Bir muslumanın en büyük sılahı ahlakıdır.Gercek manada ıslamın özünü beynıne işlemiş bir ınsan, belıne bomba sarıpta sözde kuffara karşı cıhat edıyorum deyıpte, bunun yanında masum canları almaya hakkı yoktur.Allahın emrını yanlış algılayıpta ıslamı karalayan zıhnıyetın sorumlusu yapanlardır allah değil.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Üyeliğin sonlandırılmadıysa belki bir anlık kızgınlıkla istemiştir diye düşünülüp, isteğin forum geçmişine hürmeten görmezden gelinmiştir. Üyeliğim sonlandırılmadı, o halde ben de birilerine giydireyim demek saçmalığın daniskasıdır.. Üyeliği sonlandırılanlar başlığı altında üyeliğinizin sonlandırılmasını yeniden talep edin.. Gereğini bizzat yapayım...

hacı gerekeni yaptı. zahmet etmeyin. :rolleyes:

Link to post
Sitelerde Paylaş
Ateist forumların ve ateistforumun amacı dinlere ve İslam'a karşı onların karşı koyamayacağı kadar katı ve sert, acımasız eleştiriler yapmak değildir.

Neden? Bu ayrımcılığı neden dinlere yapalım?

Şahsen beni veya birilerini bu konuda ikna edecek olman bile, sadece o şahısları bağlayacaktır ve aksi görüştekilere herhangi bir düzlemde yaptırımı olmayacaktır.

Ama bilimsel olarak ortaya konan somut delillere dayanan bazı gerçeklerden hareket edilirse, insanlığı aydınlatmada çok daha başarılı olunacağı kesindir.

Bilimde başı çekmesine rağmen, dinozorların hala yaşadığına, dünya ve evrenin 10000 yaşında olduğuna inananların azımsanmayacak kadar yüksek olduğu bir memlekette yaşıyorsun, ama hala dersini almamış görünüyorsun hacı.

Link to post
Sitelerde Paylaş

>>> Sadece din eleştirmekle olmaz. Bak adamın biri başka bir başlıkta bana paradigmanız ne diye soruyor. Haklı bir soru. Evet nedir bizim paradigmamız?

İyide ateizm bir paradigma koymaz ortaya, koyamazda..

Aksi de elbette mümkündür ama bu bir tür tanrısız din yaratmaya benzer.

Ateizm yaftası çok fazla genelleme ve indirgeme taşıyor. Çünkü "A" olduğu, yani karşı olduğu şey beraberinde bir sürü şey getiriyor. Ona karşı olunca, sanki onun getirdiği her şeye bir karşı tezi olmak zorundaymış gibi gösterilemeye çalışılıyor. İşte bu da ateizmin yumuşak karnı zaten. Bu karnını deşmek için, bu yoldan çok fazla korkuluk üretilebiliyor.

Görürüz işte şurada, iki mesajda bir "amanda evrim, ahadan evrim çöktü" vs. safsataları gelir karşımıza. Basitçe, teizm bir yaratılış masalı ortaya koyar. Ateizminde buna karşılık bir önerisi olması gerektiği şartmış gibi gösterilir. Güya evrimi çökertince ateizm çökmüş gibi zırvalanır. Oysa gerçek şudur, tezim bir tanrı var demektir. Ateizm ise, bir tanrı filan yok der. Eh, insan nereden geldi? Nereden geldiyse geldi, ne bileyim ben, müneccimiyim? Bana ne nerden geldiğinden. Nerden geldiğini bilmiyor olmam, bilemeyecek olmam, senin tanrı masalının doğru olmasını gerektirmez ki?

İşte bir diğer tarafta, bu "paradigma" meselesidir. Kardeşim, adam tanrıya inanmıyor. Soyguncu, yardım gönüllüsü, kahraman vs. her bir şey olabilir. Bununla ateizmin ne alakası vardır? Ateizm tanrı yok demek, hepsi o kadar?

Peki bizim paradigmamız? Atesit şöyle olmalı, böyle olmalı vs.bunlar hikayedir. Ateiste edilebilecek bir tek tavsiye vardır. Denize düşersen, kurtar beni diye yalvarabileceğin bir tanrı yok, ona göre hayatını düzenle.. Bu da, ateistin rasyonel olması gereğini ortaya koyar. Artık oher türlü dertte, baş sıkışmasında vs. rasyonel davranacağı için, olası en akıllıca çözümü getirecektir. Çünkü insan aklı geçte olsa, güçte olsa doğru yolu bulacaktır. Gerçi, doğru yol duruma ve şartlara göre değişebilir elbette. Ama bu tanrı ve tanrısal ahlak vs. hikayelerinin işte o değişen duruma göre doğruyu asla gösteremeyeceği gerçeği kesindir.

Ateistler olarak söylemek ve arkasında durmak gereken "Ateist iyiliksever olmalıdır, şöyle olmalıdır vs." teranesi değil, onun yanlışını gösterecek ve doğru yolu gösterecek tek şeyin aklı ve vicdanı olacağıdır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Neden? Bu ayrımcılığı neden dinlere yapalım?

Şahsen beni veya birilerini bu konuda ikna edecek olman bile, sadece o şahısları bağlayacaktır ve aksi görüştekilere herhangi bir düzlemde yaptırımı olmayacaktır.

Bilimde başı çekmesine rağmen, dinozorların hala yaşadığına, dünya ve evrenin 10000 yaşında olduğuna inananların azımsanmayacak kadar yüksek olduğu bir memlekette yaşıyorsun, ama hala dersini almamış görünüyorsun hacı.

Alacağım ders ne olabilir?

Belli ki ABD hakkında doğru bilgi sahibi değilsin.

Bazıları ABD'de evrenin 10 bin yıl olduğun düşünebilir.

Ama bu ABD'yi Türkiye kadar bağnaz bir ülke yapmaz.

Çünkü çoğunluk aydındır. Ne istediğini bilir ve bağnaz azınlığa karşı bir güç oluşturur.

Dünyadanın en bilimsel üniversiteleri ABD'dir. Onlar Türkiye'de yapıldığı gibi bilgi dağıtmakla kalmazlar. Bilgi üretirler.

Küçümsemeden önce ABD'yi tanımalısınız. Belli ki ABD hakkında doğru bilginiz yok.

İnsan düşmanını iyi tanımazsa onun esiri olur.

Bağırıp çağırarak, küfür ve hakaret ederek Müslüman'ları tımar etmenin mümkün olmadığını ne zaman anlayacaksınız.

Burası susturma platformu değil.

Karşılıklı fikir değiş tokuşu yapma platforumu.

Sana verilen cevaplardan dersini almamışa benziyorsun.

Kendini Müslüman yerine koy.

O zaman durumu daha iyi değerlendirebilirsin.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Alacağım ders ne olabilir?

Belli ki ABD hakkında doğru bilgi sahibi değilsin.

Bazıları ABD'de evrenin 10 bin yıl olduğun düşünebilir.

Ama bu ABD'yi Türkiye kadar bağnaz bir ülke yapmaz.

Çünkü çoğunluk aydındır. Ne istediğini bilir ve bağnaz azınlığa karşı bir güç oluşturur.

Dünyadanın en bilimsel üniversiteleri ABD'dir. Onlar Türkiye'de yapıldığı gibi bilgi dağıtmakla kalmazlar. Bilgi üretirler.

Küçümsemeden önce ABD'yi tanımalısınız. Belli ki ABD hakkında doğru bilginiz yok.

İnsan düşmanını iyi tanımazsa onun esiri olur.

Kurduğum cümle:

Bilimde başı çekmesine rağmen, dinozorların hala yaşadığına, dünya ve evrenin 10000 yaşında olduğuna inananların azımsanmayacak kadar yüksek olduğu bir memlekette yaşıyorsun, ama hala dersini almamış görünüyorsun hacı.

Yani, demişim ki:

Bilimde başı çekiyorlar ve dolayısıyla bilimde dünyanın en gerisinde olan islam dünyasının toplumlarına nazaran toplumu bilimsel bilgiye ulaşmakta daha fazla imkanı olmasına, bilimsel konulara daha hakim olması gerekirken; Dinozorların hala varolduğuna inanıyor toplumun yarısından az bir kesimi.

Bu arada, meşhur ID mahkemesinde ne masa üzerine yatırılmıştı: Bilimsel yöntem.

ABD'yi tanıyorum, hem de gayet iyi tanıyorum. Hatta Kanada'yı da tanıyorum. İngilizlerin neden panikle en büyük müttefikleri ABD kamuoyunu laikliğe inandırmayı çalıştığını gayet iyi gözlemleyebiliyorum. Sizin içerisinde bulunduğunuz sosyal çevre, amerikan muhafazakarlığı evanjelistleri görmenize engel oluyorsa orasını bilemem. ABD kurulurken bile, kurucularının görmezden gelememişti zira.

Bağırıp çağırarak, küfür ve hakaret ederek Müslüman'ları tımar etmenin mümkün olmadığını ne zaman anlayacaksınız.

Bağırıp, çağırıp, küfür ve hakaret mi? Kim savundu bunları?

Burası susturma platformu değil.

Karşılıklı fikir değiş tokuşu yapma platforumu.

Ben de onu diyorum.

Sana verilen cevaplardan dersini almamışa benziyorsun.

Hangileri? Daha dur, ilk iletim, destur!

tarihinde kodoman tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Kodoman

ABD hakkında ne dersen yanılabilirsin.

Çünkü ABD ne şudur, ne de budur.

ABD hepsidir.

ABD'yi tanımadığın belli oluyor. Sen istediğin kadar tanıdığını iddia et.

ABD'de 30 yıldır yaşayan birinden daha iyi tanıyamazsın.

Savunduğun şey benim cümleme olan yanıtın.

Onlara bir göz at istersen.

Sana hatırlatayım o zaman

Ben şunu demişim.

Ateist forumların ve ateistforumun amacı dinlere ve İslam'a karşı onların karşı koyamayacağı kadar katı ve sert, acımasız eleştiriler yapmak değildir.

Senin ona cevabın işe aşağıda:

Neden? Bu ayrımcılığı neden dinlere yapalım?

Şahsen beni veya birilerini bu konuda ikna edecek olman bile, sadece o şahısları bağlayacaktır ve aksi görüştekilere herhangi bir düzlemde yaptırımı olmayacaktır.

Bana laf olsun torba dolsun türünden bir yanıt gibi geliyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...