Jump to content

Muhammed ve Halifeler Neden Yaşamamışlardır?


Recommended Posts

British müzesinde olup olmadığına dair bir cevap yok ama olmadığı yönünde artık genel kanı oluşmuş gibi.

Birde sitedeki(TD) arkadaş çok kesin ifadeler içerecek şekilde çevirmiş.

It is possible that they never existed.

hiç varolmadıkları mümkün.

Yani cevap veren de bu mektuplardan umudunu kesmiş:)

kesinlik değil de. ben orada hatalı çevirmişim.

It is possible that they never existed. cümlesini "Onların burda var olması mümkün değil." diye çevirmişim. burdasını atmak lazım. ya da "var olmaması olası" şeklinde... neyse ana fikri etkilemiyor.

saygılar sevgiler..

tarihinde Gucistenci tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 430
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Top Posters In This Topic

Posted Images

M. Hamidullah "Hz. Peygamber Döneminin Siyasî-İdarî Belgeleri" isimli bi kitap yazmış. Verdiği kaynakların çoğu hadisler... ama bazı belgelerin de aslının olduğunu iddaa ediyor.

kitabın indirme linki: http://www.darulkitap.com/indir/kulliyatla...lkitap/git.html

M. Hamidullah pek tekin biri değil. İlk anayasanın medine anayasası olduğunu söylemişti. (artık ne kadar anayasaysa) Hammurabi yasalarından haberinin olmaması mümkün değil. Büyük ihtimalle kasıtlı yalan söylüyor.

kitabını okumadım ama bi kaç alıntı yapıyorum... British museum ve bir kaç el yazmasından bahsediyor. ama kaynaklarının neredeyse hepsi hadislere dayanıyor. iyi araştırmalar :)

Ebu Sufyan'n Hendek Savaşı Sırasında Hz. Pey-gamber'e (s.a.) Mektubu

Vâkıdî, Megâzl (British Museum yazması.), v. 113 (basılıda, s. 492-493); Makrizî, en-Nizâ ve't-Tehâsum Jî-mâ beyne Beni Umeyye ve Beni Hâşim, (İstanbul/Nuruosmaniye yazması), v. 9; Belâzurî, Encâbu'l-Eşrâf, 1/344; Makrîzî, İmtâu'l-Esmâ, 1/239-240.

11 Hudeybiye Banş Andlaşması

İbn Hişam, 747-8; İbn İshâk (farsça), v. 170; Taberi, Tefsir, 26/55; Vâkıdî, Megâzl (British Museum yazması), v. 140 (basılıda, s. 611-12); İbn Sad, 2/1, s. 70-71, 73-74; Taberi, Tarih, s. 1046-7; Câhız, er-Risâletu'l-Osmâniyye, s. 70,77,81 (iki kez); İbn Zenceveyh, Kitabu'l-Emvâl (Türkiye/Burdur yazması), v. 54/a-b; Bâkıllânî, İ'cazul-Kufan (Mısır 1315), s. 64; Ab-dulmun'im Han, no: 60 (Ahmed bin Hanbel ve başkalarından üç rivayet); Taberi, Siret (Bekri rivayeti), Hudeybiye faslı (Aya-sofya yazması); İbn Kesir, Bidaye, 4/168-169; Belâzurî, Ensâbu'l-Eşrâf, 1/349-51; Makrizî, Îmtâu'l-Esmâ, 1/297-298; İbnu'l-Cevzî, Ve/d, s. 698-9; Halebî, 2/23-25; Ahmed bin Hanbel, 4/325,328,331.

57 el-Munzir bin Sâvâ'ya Başka Bir Mektup

İbn Tûlûn, İ'lâmu's-Sâilîn, no: 2 (3); Kalkaşendi, 6/368 (Süheylî'den); Zeylaî, no: 8/4; İbnu'l-Kayyım, Zâdu'l-Meâd, 3/61-62; Kastallânî, 1/294; Abdulmun'im Han, no: 101; Feridun Bey, 1 /33; Tarih (yazan belirsiz elyazma, British Museum, no: Or. 8281); Zurkânî, 2/351; Halebî, 3/349.

Krş. İbn Sa'd, 1/2, s. 19 (no: 9c); Kettânî, 1/166 vd. (eş-Şems bin Muhammed bin Abdilcevad el-Kâyâtî el-Mısri'nin gezi anılarında bundan sözettiğini belirtir: "Ravdatu'l-Beşşâm fi'r-Rüıleüe'ş-Şâm", s. 130.

Bkz. Sprenger, 3/279 vd. Dımaşk'taki aslının bulunuşu için bkz. ZDMG, 17 (1863), s. 385-388; İslamic Review, (Viking), January 1917; Mecelle-i Osmaniyye, "c.9 (1936). Fotokopisi için bkz. ZDMG; Muhammed Hamidullah, "Mektûbât-ı Nebevi ki Dû Asıl, Mecelle-i Osmaniyye (Haydarabad-Dekkan), urdu-ca, 9/3, Yonyo 1936. Bu mektubun aslının sıhhati için bkz. M. Hamidullah, "Some Arabic Inscription of Medine of the Early Years of Hijrah", Mecelle-i Osmaniyye ve islamic Culture, Oc-tobre 1939; M. Hamidullah, he Prophete del'İslam, no: 646-652; M. Hamidullah, Muhammed Rasulullah; M. Hamidullah, Six Originavx des Lettres du Prophete, ve bu derlemenin girişi.

165 Eşlem Kabilesine Mektup

İbn Sad, 1/2, s. 24 (no: 29); İbn Habîb, Muhabber, s. 75 (British Museum yazması), Haydarabad basımının s. 111'ine tekabül eder.

Bkz. Caetani, 8/22 (ikinci altyazı); Sprenger. c. 3s. 241;

Sperber, s. 19.

Hz. Peygamberin (s.a.) Sakîf teki Bütün Müslümanlara Mektubu

Deybulî, no: 17: İbn Hişam, s. 918 919: İbn Sail. 1/2, s. 33-34 (no: 62/2): Vâkıdı, Megâzi (British Museum yazması), v.

218/b. (basılı s. 973); İbn Kesîr, Bidâye, 5/344; Kastallânî, 1/307; Abdulmun'im Han, no: 114; İbnu'l-Kayyım, Zâdu'l-Meâd, 2/198; Ebu Ubeyd, Emval, no: 507; İbn Zenceveyh, Emval (yazma), v. 68/a; Makrîzî, İmtâu'l-Esmâ, 1/493-494, ay-nca basılmayan bölümde s. 1041.

Krş. Ebu Davud, 19/26; Semhûdî, Vefâu'l-Vefâ (yeni basım), s. 1036; İbnSa'd, 4/1, s. 69.

Bkz. Caetani, 589 (dördüncü altyazı); Sperber, s. 72; Spren-ger, c. 3, s. 486.

Rahip Bahira ila alakalı olan;

Peygamberlik emri gelince, rahibi hatırladı, tapınağa girmesine izin verdiğinde gösterdiği konukseverliği dolayısıyla sözünü tuttu. Tür manastırı rahiplerine bir takım özellikler verdi ve ikramlar yaptı. Bunlardan birisi de, kâtibi Ali bin Ebî Talib'e (k.v.) yazdırdığı ahit idi. Ahde, yanında mühür bulunmadığı için. parmak bastı.

Ahdin Kopyası

1) Tür manastırındaki kopya. Bu, gerçekte asıldan kopyadır. Çünkü Sultan Selim, aslı İstanbul'a aldı. Rahiplere onaylı bir kopya verdi. Şu andaki, işte bu kopyadır.

2) Feridun Bey'in Münşeatında bulunan örnek.

3) Kurşun kalemle yazılı, Tarihu Lübnan adlı kitaptadır.

4) Londra'da basılan örnek [Şeyh Muhammed Ab-dulkâdir'in cevabı, el-Vekâiu'l-Mısnyye, 28 Şevval 1298 h./22 Sebtember 1881].

5) Londra'daki British Museum'un Şarkiyat bölümü 3392 numaradaki sahife... Bu sahifenin en altında daha çok kadın eline benzer el resmi vardır, ancak doğal ve ahenkli olmaktan uzaktır. Sahifenin pekçok yeri, altın yaldızlıdır. El ise, güzel renkler ve çizgilerle süslüdür.

Ahid, 1630'da Paris'te, doğu dilleri hocası Cebrail es-Sohyonî'nin Latince çevirisiyle, şu başlık altında yayımlandı:

Testamentum et Pactiones initae inter Mohamedem et Christiane Fidci Cultores.

Daha sonra 1655te, öğretmen Yuhanna Corciyus Nesliyus tarafından, Londra'da Arapça ve Latince olarak, şu başlıkla yeniden yayımlandı:

2.3 Hendek Savaşı:

4-5

Ebu Sufyan'ın Hendek Savaşı'ndan Önce Hz. Pey-gambererfs.a.) Mektubu

İbn Cerir et-Taberî, Kitabu's-Siret (Ebu'l-Hasen el-Bekri rivayeti, İstanbul/Ayasofya yazması, no: 3248) - Bu yazının, eldeki kitaplarda bir izine rastlamıyoruz. Büyük bir olasılık -la.üslûbu açısından, sahih değildir.

Hayber Yahudilerine Mektubu

İbn Hişam, s. 376-7; İbn Tûlûn, İ'lâmu's-Sâ'üîn, no: 9/1; Abdulmun'im Han, no: 126 (Ebu Nu'aym'dan); Zeyla'î, no: 7 (Ebu Nu'aym'dan); Kenzu'l-Ummâl, c. 5, no: 5513-4; Makrîzî, İmtâu'l-Esmâ, (İstanbul/Köprülü Küt. yazması), v. 1038.

Habeş Hükümdarı Necâşî'ye Mektubu

Taberî, s. 1069; Kastallâni, 1/291-2; Kalkaşendî, 6/379; Abdulmun'im Han, no:.060; İbn Kesîr, Bidâye, 3/83-4; İbn Tûlûn, İ'lâmu's-Sâ'llîn, no: 2; Zeylaî, no: 10/1; Feridun Bey, 1/32; es-SiretuT-Hcdebiyye, 3/343-4;Ömer el-Mavsılî, c. 8, v. 7/b; Bâkıllâni, İ'câzul-Kufan, s. 203; Makrîzî, İmtâu'l-Esmâ (İstanbul/ Köprülü Küt. yazması), s. 1021; İsmail et-Teymî, el-Meb'as ve'l-Megâzî (Köprülü yazması), v. 114/b; Suyûtî, Rafu Şe'ni'l-Hubşân (Bursa/Kurşunlu Küt. yazması) (İbn İshâk'tan, v. 11 O/a, İbnu'l-Cevzî, Vefa, s. 734-5; İbnu'1-Esîr, Nihâye, 1/62 (Ermâ bin Asham maddesi)

Necâşî'nin Hz. Peygamber'e (s.a.) Cevabı

Taberî, s. 1069-70 (İbn İshâk'tan); Kalkaşendî, 6/466-7; İbn Kesir, Bidâye, 3/84; İbnu'l-Kayyım, Zâdu'l-Me'âd, 3/60-61; Abdulmun'im Han, no: 108/b; İbn Tülün, İ'lâmu's-Sâ'ilîn, no: 3; Zeylâ'î, no: 10/2; Sevâtiu'l-Envâr, ilgili yerde; İsmail et-Teymî, el-Meb'as ve'l-Megâzî (yazma), v. 114/b-115/a; Suyütî, RafuŞe'ni'l-Hubşân (yazma), v. 110/b; Makrîzî, İmtâu'l-Esmâ (Köprülü yazması), s. 1021; Halebî, 3/344; İbnu'I-Esîr, Usu-du'l-Gâbe, 1/62 (Ermâ bin Asham maddesi) (Erhâ?); İbnu'l-Cevzî, Vefa, s. 735.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Muhammed Hamidullah,denen şahsiyet peygamber dönemine kadar giden taş yazıtlardan bahsediyor sevr kayalıklarına yazılan.Foto vs varmış.

Bu taş yazıtlarda Muhammed'in(Abdullah oğlu Muhammed şeklinde) Ebu Bekir'in ve Ömer'in isimlerinin harekesiz noktasız harflerle taş yazıtlara yazıldığını da iddia ediyor.Ve Ömer yazmış o yazıtları ona göre.

Hamidullah'ın "Hz. Peygamber'in Altı Orjinal Diplomatik Mektubu"adlı eserinde imiş bu iddia.

tarihinde hrkls tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
M. Hamidullah pek tekin biri değil. İlk anayasanın medine anayasası olduğunu söylemişti. (artık ne kadar anayasaysa) Hammurabi yasalarından haberinin olmaması mümkün değil. Büyük ihtimalle kasıtlı yalan söylüyor.

kitabını okumadım ama bi kaç alıntı yapıyorum... British museum ve bir kaç el yazmasından bahsediyor. ama kaynaklarının neredeyse hepsi hadislere dayanıyor. iyi araştırmalar

Güçistenci,

Öncelikle foruma hoşgeldin:)

Desene birileri hayali belgelerden yahut asılları belirsiz belgelerden söz edecek birilerinin ömrü de bunların olmadığını ortaya koymakla geçecek.

Adam kasıtlı yalan söylüyor ama ciddi olarak tartıştığım müslüman arkadaşlar sürekli bu adamdan kanıt getirmeye çalışıyor.

Selamlar.

tarihinde hrkls tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili Gucistenci,

gerçi "iyi araştırmalar" demişsin ama, bunları o kadar ciddiye almaya deymez. Yani, ille de çürütmek amacıyla peşinden koşturmaya, vakit harcamaya deymez.

Ama bir yerlerden gözüme çarparsa, değinirim tabi.

Senin de belirttiğin gibi, "M. Hamidullah pek tekin biri değil."

Zatı-ı şahaneleri ile bir sefer muhattap olmak zorunda kalmıştım: http://fikirsel.ipbfree.com/index.php?show...=1000&st=40

Real nickli birisi, Muhammed konusunda, Hanmidulah'ın hayat hikayesinden, Hamidullah'ı ve doktorasını öve öve biteremediği bir ileti getirmişti (31 08 2007, 12:15 tarihli ileti). Adam sahtekar çıktı (31 08 2007, 23:56 tarihli ileti).

Sevgiler

Link to post
Sitelerde Paylaş
Güçistenci,

Öncelikle foruma hoşgeldin:)

Desene birileri hayali belgelerden yahut asılları belirsiz belgelerden söz edecek birilerinin ömrü de bunların olmadığını ortaya koymakla geçecek.

Adam kasıtlı yalan söylüyor ama ciddi olarak tartıştığım müslüman arkadaşlar sürekli bu adamdan kanıt getirmeye çalışıyor.

Selamlar.

hoşbulduk. :) 6 aydır forumdayım zaten. ama kimse beni göremiyor. yazıları okuyodum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yakın zamana kadar Muhammed'in yaşayıp yaşamadığı aktif olarak araştırılmıyordu.

Çünkü yaşadığı kabul ediliyordu

Ve bu durum şimdi sorun yaratıyor.

Yaşamış olan bir insanın yaşadığının delilleri olması gerekiyor...

Muhammed'in de yaşayıp yaşamadığı son zamanlarda daha da yoğun bir şekilde araştırılmaktadır.

Uzun bir araştırmaya rağmen Muhammed'in yaşadığına dair delil bulunamazsa, delil yokluğu, yokluğun delili olarak kabul edilmek zorundadır...

Bu bağlamda soru şudur:

Ne kadar uzun bir araştırmaya gereksinim vardır?

Kanımca bundan sonra artık araştırmalardan fazla bir umut beklenmemelidir.

Yeni arkeolojik buluşların yapılacağını umudu her an azalmaktadır.

Ve zaten Suudi Arabistan, Muhahmmed ve zamanı ile ilgili araştırmalara izin vermemekte, sahte delil ve belgelerle insanlığı aldatmaktadır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 3 weeks later...
  • 1 year later...

<img src="http://forum.ateizm2.org/public/style_emoticons/<#EMO_DIR#>/laugh.gif" style="vertical-align:middle" emoid=":lol:" border="0" alt="laugh.gif" /> <img src="style_emoticons/<#EMO_DIR#>/laugh.gif" style="vertical-align:middle" emoid=":lol:" border="0" alt="laugh.gif" />

<!--sizeo:4--><span style="font-size:14pt;line-height:100%"><!--/sizeo-->Kırk<!--sizec--></span><!--/sizec--> kartal , <!--sizeo:4--><span style="font-size:14pt;line-height:100%"><!--/sizeo-->kırkı<!--sizec--></span><!--/sizec--> iner <!--sizeo:4--><span style="font-size:14pt;line-height:100%"><!--/sizeo-->kırkı<!--sizec--></span><!--/sizec--> kalkar...

Hehe buna ne demeli... <img src="style_emoticons/<#EMO_DIR#>/laugh.gif" style="vertical-align:middle" emoid=":lol:" border="0" alt="laugh.gif" />

Kırk kürk, kırkının da kürkü kırkık kürk.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 2 months later...

Muhammedin mezarı

Dolaşan sakalı

Bunlar üzerinden neden testler yapılmıyor. Sakal kime ait mezardaki kişi ile dnası tutuyor mu? Mezardaki kişi kaç yaşında ölmüş neden ölmüş ne zaman yaşamış gibi.

Bu test sonuç vermez.

DNA bu kadar uzun bozulmadan kalmaz. Çok özel koşulların olması gerekir.

Muhammed'in sakalı kıl kökü içermediği için DNA da içermez.

Ama kimse zaten Muhammed'in yaşamadığından kuşkulanmıyor ki...

Muhammed'in yaşamadığı bilimsel bir iddia ve yalnız bilimsel çevrelerden destek alıyor.

Onun dışında Muhammed bugün bile aramızda yaşamakta olan bir kahraman.

Kimse yaşadığından kuşkulanmıyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Arkadaşlar öncelikle konudaki tarihi verileri okumadan cevap verdiğim için herkesten özür diliyorum ama ben Muhammed'in yaşadığına dair kanıtları su götürmez bir şekilde bir kitapta gördüm zaten.

Bu kitabın adı : Kuran'ı Kerim

Ulan Allahsızlar (evet size diyorum)

Madem bu adam yaşamadı, öyleyse bu dini VE Muhammed'i başkaları uydurdu demek değil mi?

O zaman soruyorum bu dini uyduranlar uydurma karakterleri Muhammed'in uçkurunu neden bu kadar önemsemişler? Neden karısıyla tartışmaya girmesi üzerine "hepsi sana helaldir koçum" gibi ayetler yazmışlar?

Neden önce Kafirun suresini yazmışlar sonra Muhammed yahudilere kızınca "Öldürün lan kahpelerin hepsini" olayına geçmişler?

Neden Muhammed'in evlatlığı Zeyd, Zeynep'ten ayrılınca rahatça evlensin diye ayet koymuşlar?

Yani bu adamlar gerçekçiliğe o kadar önem veriyorlarmış ki dini uydururken, demişler bu uydurma peygamber de sonuçta bir insan figürü olmak zorunda bu uydurma dinin uydurma kitabının içine uydurma peygamberin uydurma karıları ile ilgili ayetler koyalım da uydurma olduğunu çakanlar da bizden şüphe etmesinler bütün b.k bu uydurma Muhammed'de patlasın :)

Yahu sizin aklınız bunu alıyor mu?

Sadece isyan olsun diye reddediyorsunuz herşeyi

Muhammed yaşamıştır, bu dini toplumu düzene sokmak için uydurmuştur, arada uçkurunu da düşünmüştür.

Nokta.

Sabaha kadar olmayan tarihi belgeleri tartışın siz

Link to post
Sitelerde Paylaş

>>> Yani bu adamlar gerçekçiliğe o kadar önem veriyorlarmış ki dini uydururken, demişler bu uydurma peygamber de sonuçta bir insan figürü olmak zorunda bu uydurma dinin uydurma kitabının içine uydurma peygamberin uydurma karıları ile ilgili ayetler koyalım da uydurma olduğunu çakanlar da bizden şüphe etmesinler bütün b.k bu uydurma Muhammed'de patlasın

Böyle değil ama, başka türlü olabilir. Muhammed diye biri yaşamıştır. Ama belki hıra'da vahiy almamış, belki uhudda savaşmamıştır. Ve hırada vahiy aldım diye çıkan bir meczup, uhudda bir hır gür olayına karışan bir kabile şefi vs. eş zamanlı veya yakın zamanlarda var olmuştur. Ve bu hikayelerde onların hikayelerinden derlenip toplanmıştır. Mesela, aslı sadece kabedeki putlardan allahı kollamak olan birinin hikayesi diğerleriyle birleştirilmiş bu muhammed hikayesi ortaya çıkmıştır.

Muhammedin yaşamış olup olmadığını bulmak güç. Varlığına dair sözlü delillerden başka pek bir şey yok. Velakin bu noktada şöyle bir husus var, o düneme dair zaten eli ayağı tutulur pek bir delil, kayıt, kürek yok. Biz Ramses'in yaşadığını biliyoruz, adamın cesedi bile duruyor hala. Ama muhammed için durum karışık.

Eğer o döneme mısırlılar gibi doğru dürüst kayıtlar tutulmuş olsaydı, bu kayıtlarda muhammedin izi görülmeseydi, muhammedin yaşamadığını söylemek çok kolaydı. Ama maalesef bu mümkün değil. Sorun, o döneme ait kayıtların hemen hiç olmaması.

Fakat şöyle bir şey var. Roma kayıtlarında muhammedin dedesi olduğu iddia edilen haşimi'lerin kaydı mevcut. Yani iddia edilen dedenin varlığını roma'lılar kayda düşmüş. Ama torunun varlığına dair bir şey yok. Dedesinin dönemi, romalıların bitmek bilmeyen perslilerle savaşında mevzi bir üstünlük kurdukları döneme denk gelir. Haşim'i roma mekke'ye bir tür vali, bir tür piskopos olarak tayin eder, daha doğrusu kabul eder. Fakat ardından sassaniler gelir, arkasından persliler, ardından ebrehe derken muhammedin doğduğu ve büyüdüğü iddia edilen yılların hikayesi karışıklaşır. Mekke'de başıboş kalır çoğu durumda.

Böyle karışık, başsız kalmış, ikide birde el değiştiren bir bölgede muhammed gibi efsaneler eşyanın tabiatındandır. Fakat bunun efsane olup olmadığını bilmek maalesef mümkün değil.

Fakat pratikte muhammedin yaşadığını kabul etmek, herkes için en kolay sonuç olacaktır. Ama bu kabul, bu işin aslının araştırılması gerektiği gerçeğini gölgelememelidir. Ateş olmayan yerden duman çıkmaz. Koskoca bir dinin böyle ortada olmasıyla görülen duman, öyle bir ateşin varlığını gösteriyor. Elbette, bazen duman çıkan yerde ateş olmaz. Fakat bunlar aklın öncelikle kabul edeceği şeyler değil. Meşhur laftır: Nal seslerini duyunca aklınıza zebralar gelmesin.

Şu anda emareler muhammedin yaşadığını gösteriyor, yani böyle kabul etmek daha makul. Ama yaşadığını ispat etmiyor. Hatta kuvvetle muhtemel demeye bile kafi değil. Velakin %51 belki ama genede yaşadığı ihtimali yaşamadığı ihtimalinden daha büyük.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sabaha kadar olmayan tarihi belgeleri tartışın siz

Yaşadığını ve bu dini yazdığını gösteren tek bir tarihi delil, belge, artefakt vs. varsa siz gösterin, derhal ikna edin herkesi.

Çok basit gördüğünüz gibi..

Muhammed herhangi biri değil ki..

Vardır herhalde kıyıda köşede kalmış ufak bir şey.

Siz buluverin Allah rızası için de, bitsin şu tartışma.

Noktayı da ondan sonra koyarsınız.

Link to post
Sitelerde Paylaş

>>> Yaşadığını ve bu dini yazdığını gösteren tek bir tarihi delil, belge, artefakt vs. varsa siz gösterin, derhal ikna edin herkesi.

Aslında şu sakalı şerif ve hırkaı şerif konusu var.

Bunların var olması ise, "Evladım muammer, evde dedenin eski hırkası var, birde sakalından bir kaç tel kopar gel şurdan çaktırmadan, hadi sıvış" muhabbetini takib eden "Muhammed diyoz looo, aha bakın bu da sakalı, şu da hırkası, var dediydik size di mi?" şeklinde olması daha kuvvetle muhtemel. Bu boş çıkışların ki aslen islam etiğine de uygun değil pek, bir olmayanı kanıtlamak için bir şeyler uydurma çabası olması bir hayli güçlü bir durum.

İsanın kanı, yok kefeni gibi benzer örneklerini avrupada çok görüyoruz malum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

>>> Yaşadığını ve bu dini yazdığını gösteren tek bir tarihi delil, belge, artefakt vs. varsa siz gösterin, derhal ikna edin herkesi.

Aslında şu sakalı şerif ve hırkaı şerif konusu var.

Bunların var olması ise, "Evladım muammer, evde dedenin eski hırkası var, birde sakalından bir kaç tel kopar gel şurdan çaktırmadan, hadi sıvış" muhabbetini takib eden "Muhammed diyoz looo, aha bakın bu da sakalı, şu da hırkası, var dediydik size di mi?" şeklinde olması daha kuvvetle muhtemel. Bu boş çıkışların ki aslen islam etiğine de uygun değil pek, bir olmayanı kanıtlamak için bir şeyler uydurma çabası olması bir hayli güçlü bir durum.

İsanın kanı, yok kefeni gibi benzer örneklerini avrupada çok görüyoruz malum.

Keeeeeeeeeeeeeh keh keeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeehhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhh

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 2 weeks later...

....

Fakat şöyle bir şey var. Roma kayıtlarında muhammedin dedesi olduğu iddia edilen haşimi'lerin kaydı mevcut. Yani iddia edilen dedenin varlığını roma'lılar kayda düşmüş. Ama torunun varlığına dair bir şey yok. Dedesinin dönemi, romalıların bitmek bilmeyen perslilerle savaşında mevzi bir üstünlük kurdukları döneme denk gelir. Haşim'i roma mekke'ye bir tür vali, bir tür piskopos olarak tayin eder, daha doğrusu kabul eder. Fakat ardından sassaniler gelir, arkasından persliler, ardından ebrehe derken muhammedin doğduğu ve büyüdüğü iddia edilen yılların hikayesi karışıklaşır. Mekke'de başıboş kalır çoğu durumda.

...

Sevgili anibal.

Roma kayıtlarında haşimilerin geçtiğini bildiren bildiğin bir kaynak var mı?

Mekke konusuna gelince...

7. yüzyıla dek Mekke ve Medine isimleri hiç bir tarihi kaynakta geçmezler. Buna romalıların kayıtları da dahil. Bu yerlerin isimleri 8. ve 9. yüzyılda ilk olarak duyulur. Yani Muhammedin yaşadığı iddia edilen tarihten 150-200 yıl sonra.

Bu yüzden romalılar Muhammedin dedesinin Mekkeye vali olarak atadılar söylemi biraz garip duruyor.

Eğer o döneme mısırlılar gibi doğru dürüst kayıtlar tutulmuş olsaydı, bu kayıtlarda muhammedin izi görülmeseydi, muhammedin yaşamadığını söylemek çok kolaydı. Ama maalesef bu mümkün değil. Sorun, o döneme ait kayıtların hemen hiç olmaması.

Az da olsa kayıt mevcut. Ama bu kayıtlar bize öğretilen Erken İslam Tarihini yalanlayacak nitelikte.

Sevgiler

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...