Jump to content

'Ermenilerden Özür Dilemiyoruz' Taraflısı Alevileri Uyarıyorum.


Recommended Posts

Başlık, tam bir şapşalca başlık doğrusu...

Osmanlı Alevilerin atalarını katletmişte, o yüzden Ermenilerden özür dileme konusunda destek vermeleri gerekirmiş...

Kafaya bakar mısınız?

Osmanlı, tamam, Alevi Türkmenleri katletmiştir...

Alevilere yüzlerce yıl baskı kurmuştur...

Ama bu haksız bir konuda, haklı taraf karşısında yer almayı gerektirmez...

Gerektirdiğini düşünenlerde aptalın önde gidenidir...

Açıkçası eyetisen, senin bu boş kafalılığın karşısında şaşırıyorum...

Kafa yok, bilgi yok, adalet duygusu yok...

Sevmediğin bir tarafın aleyhine olsun da, nasıl bir eylem olursa olsun mantığındasın...

Ayrıca, "Osmanlı Alevilerden özür dilememiştir" diyorsun da, şu an Osmanlıyı temsil eden bir devlet mi var ki Aleviler özür dilenmesini beklesin?

Kim, Osmanlı adına Alevilerden özür dileyecek?

Mal bulmuş mağribi gibi bir ipin ucunu tutturmuşsun, açıkçası ipe sapa gelir bir şey bulduğunu sanıyorsun.

Zerre kadar birşey bildiğin yok, ayıptır yaa...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 92
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Verdiğin örnekler okadar alakasız ve vahşi portreler ki . tengeriin seninde , toplum içindeki psikopatlar gibi tedavi olman gerektiğini düşünüyorum.

daha önce savaş ve askerlik ile ilgili tartışmalarımızı düşündüğümde iletilerinde bahsettiğin , tecir , katliamlar(tabii bu senin tabirinle olağan savaş hakkı) ve başka çareleri yoktu yaklaşımlarını hangi mantıkta yaptığını anlayabiliyorum. tarih şovenizmi besleyen bir daldır. tabii ki kullanırına göre.

Kafana göre soykırım yada katliam çizgilerini belirleyemezsin. Bakınız ben daha önce tanımını asmıştım soykırım tanımını.

Dyorsun ki ;

"aldı ki, asla bir soykırım olmamıştır, çünkü soykırım başlı başına bir teşkilatlanma, eğitim süreci, ideoloji ve silaha gerek duyan bir eylemdir.

Tehcir kanununu kabul eden İttihat ve Terakki'nin bunları yapacak gücü, iktidarı ve geçmişi yoktur ve yapamazdı da zaten."

Bunlar külliyen palavra .hemde kafadan çıkardığın palavralar.

insanlar nasıl tehcir edildi. Bunları kim yaptı .nasıl oldu .

Ermeniler kendi kendilerini mi tehcir ettiler.

Bu kadar şoven yaklaşımları bir tarihçiye değil bir insana yakıştıramıyorum.

neyden ve nasıl kaçılıyor. efendim ermeniler de bizi kesti . Zati onlar tehcir edilmişti. Savaş hukukuna göre herşey normal .zati bunu kabul edersek , ki kabul etmemeliyiz , bize bi ton tazminatlar uygulayacaklar .Bu yüzden kendimize kapanıp kendimize yetmeliyiz mantığı nereye kadar sürcek

dediğm gibi yaklaşım olarak Cahil, aciz ve ucuz

İnsanları yaftalamadan önce algılayabiliyorsanız kimliğinizi ve kıyafetlerinizi çıkarıp düşünün.

Tribus... abi, hakkaten maval okumaya başladın ya hu...

Ya hu İttihat ve Terakki partisi ne zaman başa gelmiş, soykırım yapacak bilinçteki askerleri ve subayları hangi ara yetiştirmiş, kaynakları nereden bulmuş, o asker ve subayları "Soykırım" bilinci ile yetiştirecek ideolojisi neymiş?

Bana bunları açıklar mısın ya hu?

Tehcir yasası, savaş döneminde, eldeki kaynakların yönlendirilmesi ile, bölgedeki mevcut jandarma kolluk kuvvetlerinin görevlendirilmesi ile yapılmıştır.

Soykırım, ha deyince yapılabilecek bir şey değildir, Soykırım ilk örneği Almanlarda, İkinci Dünya Savaşında görülmüştür, subaylar ve askerler belirli bir ideoloji çerçevesinde, yıllarca yetiştirilmiştir.

Hitler 1930larda başa geldikten sonra, 1940lara kadar 10 yıl boyunca Faşizan eğitim doğrultusunda bireyler yetiştirmiştir. Soykırım, sistemli olur, bir sistematiği vardır. Bir kaynak olmak zorundadır, para ve silah olmak zorundadır.Soykırım böyle olur, o şekilde yapılır, Sistematik olmazsa, soykırım olmaz. Soykırım, bir ideoloji çerçevesinde yapılır, amacı vardır.

Osmanlı askeri ve subayları ne bir ideolojik eğitim görüştür ve ne de bir ideoloji çerçevesinde eylem yapabilecek çaptadır. Subayları ise bırak eğitim görmeyi, bir kısmı alaylıdır ve eğitim görenleri de genelde padişahçıdır.

Soykırımı hangi kadro ile yapacaklar?

Yakın tarihlerde, sarıkamışa gönderdikleri askerlere verecek mühimmatı bile olmayan, yine aynı tarihlerde çanakkale'de sıkacak kurşun bulamayan Osmanlı, Soykırımı nasıl ve hangi birikimle gerçekleştirdi?

Bir insana Şovenist ya da Irkçı demek çok kolay, kolay olmayan şey olgu ve olayları yorumlayıp, kavramlarla tutarlı bir şekilde açıklamak sanırım...

Abi bırakın tarihçiliği tarihçiler yapsın yaa...

Bu kadar düz mantıkla gidip provakatörlük yapmayın...

Gülünç duruma düşüyorsunuz.

Türkiye Cumhuriyetinin ve bu devletin tek bir bireyinin bile özür dilemesi için geçerli tek bir nedeni yoktur ve olduğunu da kimse ispatlayamaz.

Herşeyi ve okuduğunuz mavalları bir tarafa bırakın, en önemli nedeni, Türkiye Cumhuriyeti, İttihat ve Terakki partisinden ve onların eylemlerinde zaten sorumlu değildir.

Diğer bir neden; hiç kimseden, yapmadığı bir şey yüzünden özür beklenemez.

Üçüncüsü de, zaten bir soykırım olmamıştır ve özür dilenecek bir şey yoktur, gerekiyorsa bizden özür dilensin, bizde varsa hatamız o doğrultuda özür dileriz...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Özür bekleyen gitsin Osmanlıyı bulsun..

Ayrıca gerçek aleviler Türk dür..Bir Türkoğlu Türk vatanına ihanet etmez..İşkence çekse de..

Link to post
Sitelerde Paylaş
Osmanlı aynı Osmanlıydı, devlet aynı devletti ve gerekçeler de aynıydı: 'Savaş halindeyiz', 'Safevilere yardım ettiler', 'Devlet-i Osmaniye'yi arkadan hançerlediler'. Klasik Osmanlı kurnazlığı...

Anadolu'daki Alevi-Kızılbaş isyanlarında Osmanlı'nın kaç yüz bin kişiyi kırıma uğrattığını okuyunca, umarım kendinize gelirsiniz de şimdiki Osmanlı hempalarıyla aynı safta yer alma utancından kurtulursunuz...

Bilmiyorlar ki Alevilerin katledildiği dönemde Türklere ne gözle bakıldığını, Nefi'nin şiirlerinde, Naima'nın tarihinde, Fatih'in-Yavuz'un dilinde nasıldı Türkler-Türkmenler?

İşte bir şiir örneği, Hafız Hamdi Çelebi'den:

"Sakın Türkü insan sanma.

Bir an bile olsa Türkle birlikte olma.

Türk eline şeker olsa o şeker zehir olur.

Türkün başını keserken sakın gam yeme.

Baban da olsa Türkü öldür."

"Doğru söylemişler" diye düşünebilen İtilafçı varsa çekinmesin yazsın. :lol:

Link to post
Sitelerde Paylaş

Evet sana özür borçluyum .Çünkü bu cevabını malesef kaçırmışım .(yani kalkıpta sizin yüzünüzden kaçırdım 50 konu açıldı hepsine yetişemem zati pişkinliğini gösteremem ) alıntın içinde teşekkür.

Tribuss maddeleri vererek Ermenilere soykırım uygulandığını kanıtlamaya çalışmış.

Ne diyor 6. maddede: "bir milletin, etnik, dini bir grubun veya bir ırkın tamamını veya bir bölümünü yok etmek amaçlı yapılan"

Ermeni tehcirinde yoketme amacına dayalı bir plan olduğunu kanıtlayabilirmisin?

Önce bunu kanıtlayacaksın ki sayılan maddelere geçebilesin.

Ama bu şartı sönük tutup, maddeleri milletin gözüne sokarsan ve "Bir grubun üyelerine ciddi fiziksel zararlar vermek" dahi soykırımsa, tehcir haliyle soykırımdır" zannına yöneltebilirsin tabi insanları.

Hayır, önce soykırım amacı ve planı olacak. Gelelim maddelere:

Maddelerdeki grup sözcüğünün yerine "Ermeniler" i koyalım;

a) Ermeniler öldürülerek yokedilmiş midir?

Evet

B- Ermenilerin tümünün uzuvları örneğin sağ kolları kesilerek sakat bırakılmış ya da tümüne ilaç verilip zihin bozukluğu oluşturulmuş mudur?

hayır.onları yollarda aç susuz , doğa şartları ile yüzüstü bırakılmış ,saldırılar ve yağmalar engellenmemiş , vahşice katledilmelerine göz yumulmuştur.(göz yummak nedir ? görüp görmezden gelmek , yani bişekildeplan var ise ortak olmak , tsuça yataklık etmek )

c) Ermenilerin sularına zehir atılmış, topraklarına kimyasal atılmış mıdır?

hayır ,Grup üyelerinin yaşam şartlarına, grubu fiziksel olarak yok etme amaçlı zarar verilmesine ya göz yumulmuş yada ortak olunmuştur

d) Ermenilerin doğum yapmaları engellenmiş midir? Doğan çocukları öldürülmüş müdür?

Bu yukardaki koşullarda tabiikide mümkündür.

e) Ermenilerin çocukları ellerinden alınıp Türklere, Kürtlere transfer edilmiş midir?

Birçok kaybolan çocuk da kaçınılmazdır.

Demagoji yapmadan, çarpıtmadan, yalnızca gerçeği koyun ortaya.

İnsanları yurdundan, yuvasından etmek, tanımadığı başka diyarlara parasız, mülksüz sürmek çok acı bir olaydır. Gerçekten de büyük faciadır. Bunun sebebi de yokolası savaşlardır. Halklar, uluslar değil.

Ben hiç bir yerde bunun sorumlusunu bir ulus olarak nitelendirmedim .Eğerki dedin diyorsanız gösterrsiniz.Bir çok unsurdan bahsettim.Tabii biraz kopuk olmuş olabilir. Ama ben her türlü açıklamamı yapmış bulunuyorum.hani bu konular sıktı biraz .yaftalamalar aynı da , dinleme biraz az

tekrar ediyorum ya siz beni anlamamakta direniyorsunuz yada proveke ediyorsunuz.uluslararası hukuk ve andlaşmalara göre bunu tarifi soykırımdır. Ama ve ama ve ama benhiçbir yerde bunun soykırım olduğunu söylemedm .Ben buna kat-li-am dedim.Pek akıllılar çıktı ve bana yada eleştirenlere hayır bu soykırım değildir diye iddia edildi. tekrar diyorum eğer soykırım değildir diyorsanız bunun adı soykırımdır.

Ama bir dünya savaşının piyonları durumundaki hükümet üyelerinin tehcir kararları soykırım olarak nitelenip, 90 yıl sonra yeni bir devletten, yeni bir ulustan hesabı sorulamaz. O ulusun vatandaşlarından, aydınlarından da özür beklenemez.

işte burda hemfikirim. Burda T.C yi etkileyen bir durum gözükmüyor zati.(diyasporacı , ırkçı ermeni yaklaşımlarını da sallamam ) Bundan da bahseden olmadı. Bu konuların başlamasının özüne dönersek, bir grup insanın , olaylara karşı duyarsız kalınmasından kaynaklı özür diliyor. Yani , soykırım yapılmıştır bunu T.C yapmıştır , türklerde sorumludur gibi bir yaklaşımı ben göremedim de siz nerden ve nasıl gördünüz bunu anlamak gerçekten zor.

T.C. özür dileyecekse 6-7 Eylül için Rumlardan, Sivas, Maraş, Çorum katliamları için Alevilerden özür dilemelidir. Vatandaş ya da aydınlar özür dilemez. Sorumluluğu olanlar, suça iştirak edenler, suça alkış tutmuş olanlar özür dilesin, acı duyanlar değil.

Üzüldük değilmi bu olaylardan . peki milliyetçi cephe kalkıpta dese ki bu olaylara karşı duyarsız kaldık bundan dolayı özür diliyoruz(bunu kendini sol diye ifade eden bir çok insan zati müdahale etmeye çalışmıştı ve tarihe utanç tablosu diye bastırılarak geçti) , sence nasıl bir yaklaşım olur ?

tarihinde tribuss tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Şahsen ben ermenileren özür dilemem devletlerin yaptıkları günahları niye üstleneyim özür dilemek te ermeni devletine hizmet etmektir her devlet soykırımcıdır yeterki fırsatını bulsun

Link to post
Sitelerde Paylaş

Iste böyleeeeeeee

"Ecnebi devletlere yaranmak için beni asıyorlar. Eğer adalet buna diyorlarsa kahrolsun böyle adalet!..."

Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey'in, "Ermeni soykırımı" iftirasıyla ipe gönde-rilmesinin 89. Yıldönümü. İngiliz, Fransız ve İtalyanlara uşaklık yapan Sadrazam Damat Ferit, Nemrut Mustafa Paşa ve Ermeniler...

10 Nisan 1919'da, Perşembe günü, Beyazıt Meydanı'nda yiğit bir Türk evladını darağacına gönderdiler.

Kemal Bey, sandalyesini tekmelemeden önce şöyle haykırdı:

Ecnebi devletlere yaranmak için beni asıyorlar. Eğer adalet buna diyorlarsa kahrolsun böyle adalet!.

... Ve dün

Unuttuk sandılar...

Asla!

Unutacağız sanıyorlar...

Asla!...

Unutturacağız sanıyorlar...

Asla!

...Ve bugün

İktidar, 301. maddeyi değiştirmek için harekete geçti.

Gerekçe; AB kriteri...

Ecnebilere yaranacağız...

Peki sonra!...

"Türkler 1 milyon Ermeni, 30 bin Kürt öldürdü"

demek serbest olacak.

Demokrasi, insan hakları ve çağdaşlık için...

Tabii yerseniz..

Ama biz yemeyeceğiz...

Türk milliyetçileri Kemal Bey'i asanları unutmadı.

Türk milletine ve Türklüğe "soykırımı iftirası" atılmasına yol verenleri de asla

unutmayacaktır...

Tarih bunu da kaydedecektir..

Kemal Bey'in aziz naaşı, Türk münevverleri tıbbiyeliler tarafından evinden (üstte) alınarak, Sirkeci'ye kadar (altta) omuzlarda taşındı.

Cenaze, babası Arif Bey (öndeki) tarafından sandalla Kadıköy'e geçirilerek Kuşdili'ndeki Mahmut Baba Mezarlığı'nda toprağa verildi.

Milli Şehidimiz'i anıyoruz, 301. madde değişiklik önerisini kınıyoruz.

MİLLİ ŞEHİDİMİZ KEMAL BEY 89 YIL ÖNCE EMPERYALİST BASKILARA KURBAN EDİLDİ

Son sözleri ile milli direnişin kıvılcımı oldu

idamı Anadolu'da milli bir hareketin doğmasına sebep olan Kemal Bey'in uğradığı haksızlık Türk milletinin canla başla yürüttüğü Milli Mücadeleyi derinden etkiledi. Anadolu'da kendi istiklali için çalışan, uğraşan ve can kan veren bir halkın ilk kurbanı oldu. Anadolu'da kurtuluş hareketi başladı.

İşgalci Rus ordusuyla işbirliği yaparak Türk Ordusunu arkadan vuran, masum halka katliam uygulayan Taşnak çetelerine karşı dönemin askeri yöneticileri ; Osmanlı Hükümetine, Rus ve Balkan ülkelerinin Türklere yaptığı gibi Ermenileri Rusların üzerine sürme veya cephe gerisine sevk etme tercihini sunar.

Osmanlı hükümeti harp döneminde alınabilecek barışçı tedbirlerden biri olan "geçici sevk ve iskan kanununu" çıkarır. Bir kısım Ermenileri ülkenin güvenli bölgelerine nakleder.

Bu kanunun gereğini uygulayan Türk yöneticileri mahkemeye verilir, önce suçsuz bulunur.

Istanbul'un işgal edildiği Damat Ferit hükümetinin işbaşında bulunduğu bir ortamda, İngilizlerin baskısıyla uygulanan "kurban arama siyaseti" sonucunda, Türk yöneticiler hakkında yeniden soruşturma açılır.

İtilaf devletlerinin kontrolündeki İstanbul'da Ermenileri göç ettirmeye zorlama suçu bahane edilerek vatanseverler her yerde aranır, sıkıştırılır.

Yargılamalar "Ermeni intikam hareketine" dönüşür.

Daha sonra Atatürk ve silah arkadaşları hakkında da idam kararı verecek olan Nemrut Mustafa Divan-ı Harbi; Ermeni yalancı şahitlerin delaletiyle Boğazlıyan Kaymakamı Mehmet Kemal Bey, Urfa Mutasarrıfı Mehmet Nusret Bey, Diyarbakır Valisi Mehmet Reşit Bey hakkında idam kararı verir.

Beyazıt'ta infaz

Dr. Mehmet Reşit Bey soruşturma devam ederken Bekir Ağa Bölüğünden kaçar, yakalanacağını anladığı anda 6 Şubat 1919 günü intihar eder.

İlk idam edilen Boğazlıyan Kaymakamı Mehmet Kemal Bey olur, oysa görevini yapmakla yöre halkını katliamdan kurtarmıştır.

Hüküm 10 Nisan 1919 günü Beyazıt Meydanı'nda yerine getirilir.

Urfa Mutasarrıfı Mehmet Nusret bey de 5 Agustos 1920 günü idam edilir.

Mehmet Kemal Bey idam sehpasında son sözlerini söyler, etkileyici bir konuşma yapar yazılı vasiyetini de teslim eder. Milletine hesap verir.

Çocuklarımı asil Türk milletine emanet ediyorum eminim bu kahraman millet gereğini yapacaktır"

der.

Meydanı bir matem manzarası sarar. Her adımda artan cenaze alayının geçtiği sokaklarda evlerden kadınlar hıçkırarak gözyaşlarıyla mateme iştirak eder.

İnfaz normal uygulamanın aksine sabaha karşı değil, öğleden sonra yapılmıştır.

Her gün yaptığı gibi cezaevine oğlunu ziyarete giden babası Arif Bey Beyazıd Meydanı'ndan geçerken oğlunun idam edildiğini görür, çılgına döner. Cenaze kendisine teslim edilir.

Millet sahiplendi

Bu hadise Kemal Bey'i bir millet kahramanı mertebesine yükseltir. Merhumun naaşı milli bir kurban gibi, darağacından Türk gençliğinin muhabbetli kollarına düşer.

Bir kısım gazeteler Kemal Bey'in idamını geniş bir şekilde yayımlar.

O devire göre alışılagelmişin dışında cenaze töreninde çelenk taşınır, fotoğraf çekilir, tabut'a Türk bayrağı örtülür, intikam yeminleri edilir.

İngilizlere hoş görünmek, yaranmak maksadıyla gerçekleştirilen idam kamu vicdanını derinden yaralar ve çok önemli sonuçları da beraberinde getirir.

Boğazlıyan Kaymakamı Mehmet Kemal Bey'in idamı Mütareke dönemi İstanbul'unda ortaya çıkan ilk protesto gösterisi, idam sehpasındaki siyasi vasiyet niteliğindeki son sözleri de milli direnişin kıvılcımı olur.

Istanbul'un işgal altında olduğu bir ortamda düzenlenen cenaze törenine bir Türk askeri birliği eşlik eder.

Milletin masum kurbanına" bir başka kaynağa göre .Türklerin büyük Şehidi Kemal Bey" yazılı çelenk taşınır. Tabut geçerken Kadıköy karakolunun zaptiye efradı "bayrağı yarıya indirerek" askeri tören yapar.

Askeri Tıbbiye öğrencileri, Mülkiyeliler, eski Teşkilat-ı Mahsusa ve Mim Mim grubu mensupları, çok kalabalık bir halk kitlesi cenazeye katılır, İngilizler halkın gösterdiği ilgiden telaşa düşer.

Halk kendi arasında Şehit ailesi için yardım toplar.

Meclis'ten vefa

Mehmet Kemal Bey gibi mağdur duruma düşen bütün Şehit aileleri için Atatürk'ün TBMM, Türk milletinin kadirşinaslık ve vefa duygularının ifadesi olur.

TBMM 27 Haziran 1926 tarih 405 sayılı resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren kanunla

"Ermeni suikast komiteleri tarafından şehit edilen veya bu uğurda duçar-ı gard olan ricalin ailelerine verilecek emlak ve arazi hakkında kanun

çıkartılır.

Talat Paşa, Cemal Paşa, Cemal Azmi Bey, Bahaeddin Şakir, Cemal Paşa'nın yaverleri Süreyya ve Nusret Bey, Sait Halim Paşa'nın ailelesi olan 21 kişiye maaş bağlanır.

Aynı şekilde

"Tehcir meselesinden dolayı Nemrut Mustafa'nın riyaset ettiği Divan-ı harb kararıyla idam edilen rical ve efrad-ı ailesi hakkında kanun"

çıkartılır.

Urfa mutasarrıfı Nusret Bey, Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey ve Reşit Bey'in aile fertlerinden yirmi kişiye de aylık bağlanır.

Meclis şehit ailelerine Milli Emlakdan değil, firari Ermenilerin emvali metrukesinden yardımda bulunmaya özen gösterir.

Kanun teklifinin 1.maddesi

"Ermeniler tarafından siyasi maksatlarla şehit edilen Türk rüesayı siyasiyesinin zevce veya çocuklarına Ermeni emval ve emlaki metrukesinden bir mesken temlik olunur". İkinci madde "İşbu mesken'in kıymet ve mahiyeti, şehit edilen zevatın en müreffeh zamanındaki hal ve şanı nazarı dikkate alınarak"

takdir olunacağı açıklanır.

Atatürk'ün TBMM ilgili kanunun gerekçesini;

" Memleketin kurtuluşunu, geleceğini, saadetini ilerleme ve gelişmesini hayat tarzı kabul eden ve suikaste maruz kalarak şehit edilen yöneticilerin geride bıraktığı eş ve çocukları milletin ve devletin emanetindedir.

Büyük idealler peşinde hayatlarını feda eden büyük insanların aile ve evlatlarının acılarını teselli etmek, onları mükafatlandırmak benzerlerini gayrete getirmek ve milletin şükran hislerini göstermek, kuvvetlendirmek, onların fakir fukara durumuna düşmemesi için gereğini yapmak."

şeklinde açıklar.

" TBMM bu kanunları çıkartırken Ermeni komiteleri tarafından görevi gereği hedef olarak seçilen veya düzmece mahkemelerde yargılanarak idam olunan tek suçları devlete hizmet etmek için çabalamak olan yetkililerin geriye bıraktıklarının yanında olduğunu vurgular.

Suç işleyerek firar eden Ermenilerin mallarından bir kısmını şehit ailelerine veren kararıyla Meclis şehitlerin bu cezaları hak etmediklerini, mahkeme kararlarının düzmece olduğunu ve esas suçluların Ermeni komiteleri olduğunu gösterir.

Türkiye Cumhuriyeti Şehitlerine sahip çıkarak Ermeni çeteleri ve taraftarlarına gözdağı verir.

Bu şekilde sözde soykırım iddialarının düzmece olduğunu ve suçlu görülerek idam edilen veya suikaste kurban edilenlerin de bir suçları olmadığını Meclis kararıyla teyid eder.

TBMM 25 Aralık1921 de eski Urfa Mutasarrıfı Nusret Bey'i çıkarttığı bir kanunla Milli Şehit ilan eder.

14 Ekim 1922 tarihinde çıkarttığı bir kanunla Mehmet Kemal Beyi de Milli Şehit ilan etti.

Eş ve çocuklarına vatani hizmet tertibinden ömür boyu Şeref aylığı bağlar.

Atatürk'ten övgü

Mehmet Kemal Bey'in idamı Anadoluda milli bir hareketin doğmasına sebebiyet verir. TBMM Kemal Bey'in idamı neticesinde doğar. Anadolu da kendi istiklali için çalışan ve uğraşan kan döken bir halkın ilk kurbanı olur ve Anadolu da hareket başlar.

Alinti

tolonbeg

Link to post
Sitelerde Paylaş
3) Ermenilerin sürgün sırasında bırakıp bölge Türklerinin el koyduğu gayrimenkullerin (ev, tarla, bahçe, mera, değirmen, vb.) bugünkü rayicinin 150 milyar dolar civarında olduğu konusunda veriler var. Bunlar bölge halkınca işgal edilmiş ve karşılığında sürgün edilen Ermenilere hiçbir bedel ödenmemiştir. Resmi görüşün olayın bu yönünden hiç söz etmemesi size ilginç gelmiyor mu?

Ermeni kırımını kabul etmeme yönündeki güçlü direnişin kilidi, bu sorudur. Çünkü Osmanlı, uyruğundan bir kısmını (Ermeniler) yaşadıkları yerden sürgün etmek suretiyle, onların bıraktığı tapulu gayrimenkulleri, uyruğundan diğer kısmının (Türkler) gasp ve zapt etmesini teşvik etmiştir. Osmanlı Devleti, Ermenilerin mallarını kamulaştırmamış fakat işgal edilmesine göz yummuştur.

Olayın özel mülkiyeti delen uygulaması buradadır. Devlet ve bölge Türkleri, bu suçu birlikte işlemişlerdir...

Link to post
Sitelerde Paylaş

O yıllarda ortada bir zorunlu göç ettirme durumu olduğu ortadadır ve bu olay yaşanırken Ermeni halkının can ve mal kaybı yaşamamasına devletçe dikkat edilmeliydi. Sen bir taraftan Ermeni örgütlerin işlerinden tüm Ermeni halkını sorumlu tutup kendi pan-Türkist emellerin doğrultusunda göç ettiriyorsun diğer taraftan da zorla yurdundan yuvasından ettiğin bu insanların ne can güvenliğini sağlıyorsun ne de geride bıraktıkları malları için tazminat ödüyorsun! Eğer Ermenilerin bu göç sırasında can kayıpları nüfuslarına göre çok fazla bir orandaysa bunun adı soykırımdır. Çünkü kendin öldürmek yerine, bu insanları ölüme gönderiyor ve ''kendiliklerinden'' ölmelerini sağlıyorsun. Bu tarz bir ali cengiz oyunuyla suçtan yırtamazsın. Üç tane paşayı asınca işin sorumluluğundan kurtulduğunu sanıyorsan, bu yanlıştır. O zaman bizde her kafamızı bozan halkı zorla ölecekleri kesin olan bir yolculuğa çıkaralım, sonrada üç politikacıyı asalım ve hiç sorumluluk almayalım. Oh ne ala memleket! Ermeni halkı burada açıkça mağdur edilmiştir.

Fakat onu mağdur eden Türk ve Kürt halkları değil, emperyalizm ve işbirlikçisi Osmanlı yönetimidir. Osmanlı zaten tarihten silinerek cezasını buldu fakat esas suçlu emperyalizm olduğu yerde duruyor! Bu özür metninde emperyalizmin e'sini bile ağzına almayıp da, özür dilemesi gerekenin Türk halkı olduğunu iddia etmek ise hem esas suçlu olan emperyalizmi temize çekmek anlamına gelir hem de halkları birbirine düşmanlaştırır, milliyetçilikleri körükler... Özürcülerin arasında pekçok işbirlikçi liboş vardır ve temel dertleri, Ermeni olaylarından Türk halkını sorumlu tutarak emperyalizmin kirli yüzünün üzerini örtmektir. Bunun adı satılmışlıktır.

Peki ne yapacağız? Emperyalizme karşı, halkların eşitlik ve kardeşliğini temel alan bir mücadele vereceğiz. Çocuklarımıza(Türk, Kürt ve Ermeni çocuklara) enternasyonal ve eşitlikçi bir ülke bırakacağız. En iyi özür budur. Geleceği iki halk açısından yaşanılır kılmadığımız sürece istediğiniz kadar özür dileyin sadece boş laftır, emperyalizmin işine gelir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Iste böyleeeeee--------------------------------------------------------------------------------

Re: Ecnebi devletlere yaranmak için beni asıyorlar. Eğer adalet buna diyorlarsa kahro lsun adalat.

--------------------------------------------------------------------------------

Kemal Bey'in uğradığı haksızlık Türk milletinin canla başla yaptigi Milli mücadeleyi derinden etkiler. Kemal Bey'in kızı merhum Müşerref Gürenci'nin anlattığına göre, Atatürk, dedesini Konyada kabul eder.

Atatürk - "gel bakalım devletin babası".

Arif Bey - "Aman Paşam devletin babası sizsiniz".

Atatürk - "Sen öyle bir evlat yetiştirdin ki oglun bu meşaleyi tutmasaydı biz ateşi yakamazdık. Işık tutan senin oğlundur"

der.

Hepimizin hatırını sorar ve dedeme evlatlarını "baba ver ben ilgileneyim" teklifinde bulunur.

Dedem - Onlar bana vediadır Paşa Hazretleri siz iaşelerini temin edin

cevabını verir.

Atatürk - Istanbul'a git 20000 liralık bir mülk beğen, yalnız Ermeni malı olsun.

Şeklinde bir konuşma gectiğini bize de nakletmişti.

Duyarsız siyasiler

Günümüzde Emperyalizmin asılsız Ermeni soykırımı iddialarını sahiplenen cevreler, kitaplarında Milli Şehit Mehmet Kemal Bey'i "kasap ve katil" sıfatlarıyla anmaktadır.

Sцz sцyleme durumundaki yetkililer ise "tehcirden sorumlu tutulanlar idam dahil ceşitli cezalara carptırıldılar" diyerek konu geciştirilmektedir.

Fakat hicbiri Atatürk'ün TBMM nin cıkarttığı kadirşinastlık ve vefa örneği kanunlara değinmemektedir.

Günümüz siyasetзilerinin de Milli Şehit Mehmet Kemal Bey ve arkadaşlarını , ilgili kanunları sahiplenecek bilgi ve cesaretleri yoktur. Türklügü savunuyor görüntüsü arkasında kacak güreşmektedirler.

Nitekim yakın tarihte vefat eden Boğazlıyan Kaymakamı Milli Şehit Mehmet Kemal Bey'in kızı Müşerref Gürenci hanımefendi, her iki kanun gurubundan hayatta kalan son şahsiyet "şehit emaneti, en yaşlı şehit kızı olma özelliği" konumunda iken, ilgililerin ilgisizliğini yaşadı.

Türk dünyası Kültür ve İnsan Hakları Derneği Şeref üyesi olan Müşerref Gürenci Hanımefendiyi tanıtma yönünnde projeler üretti.

Dernek, asılsız soykırım iddialarına karşı Türk devletinin kesin tavrını gösterecek bir davranışla Milli Şehidimiz Mehmet Kemal Bey'in şahsında Müşerref Hanım'a Devlet övünc Madalyası verilmesi konusunda M.S.B Vecdi Gönül'e öneride bulunuldu.

Sıradan bir cevap geldi.!

Plaketi cok gördüler

Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri Tuncer Kılınc,

Yiğit Alpogan,

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ilgili kanunlar belirtilerek "en yaşlı şehit kızını" ziyaret etmelerinin Türk milleti adına saygı ifadesi olacağı belirtilerek, bilgilendirildi.

Cevap alınamadı.!

Boğazlıyan Kaymakamı Milli Şehit Kemal Bey'in idam edildiği Beyazıt Meydanı'na uygun bir yere plaket konulması girişimine de İstanbul Büyükşehir Belediyesi izin vermedi.!

(Acık İstihbarat : En son ; "Ergenekon" soruşturması kapsamında onlarca kişi ile birlikte iddianamesiz olarak iзerde tutulmakta olan Av. Kemal Kerincsiz bu meydana bir plaket konulması girişiminde bulundu ama sonuc alınamadı.)

Son söz; Ermeni soykırımı yaptığımızı kabul etmeye yakın cevreler ve siyasetciler Atatürk'ün TBMM nin kadirşinaslık vefa örneği kanunları yok kabul edecek kararları alamazlar.

10 Nisan 1919 Boğazlıyan Kaymakamı Milli Şehit Kemal Bey'in idamının 89.imci yıldönümüdür.

Merhum Mehmet Kemal Bey Emperyalizmin asılsız soykırım iddialarına karşı Türklüğün fedakarlığının, kararlılığının ifadesi sembol şahsiyettir.

Saygı ve rahmetle anıyoruz.

Faydalanılan kaynaklar:

1- TBMM nin Ermeni Komiteleri tarafından Şehit edilenlerin ailelerine yaptığı yardımlar. Yrd.Doc.Dr.Erdal AcIKSES Ermeni Araştırmaları S.6 2002

2- Türk Dünyası Tarih Dergisi-Milli Şehit Kaymakam Kemal Bey'in kızıyla sohbet

-Celal öCAL 1994 Nisan 88 S.38

3- Ermeni Tehciri ve Boğazlıyan Kaymakamı Mehmet Kemal Bey'in yargılanması

-Necdet BİLGİ S.IX

4- Malta Belgeleri İngiltere Dışişleri Bakanlığı Türk Savaş Sucluları Dosyası

-Vartkes Yeghia

------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Merhumun naaşı milli bir kurban gibi, darağacından Türk gencliğinin muhabbetli kollarına düştü. O devire göre alışılagelmişin dışında cenaze töreninde celenk taşınır, fotoğraf cekilir, tabuta Türk bayrağı örtülür, intikam yeminleri edilir.

Boğazlıyan Kaymakamı Mehmet Kemal Bey'in idamı sonrasında düzenlenen cenaze töreni Mütareke dönemi İstanbul'unda ortaya cıkan ilk protesto gцsterisiydi.

Kızının cenazesinde vefasızlık

cocuklarını Türk Milleti'ne emanet eden Kaymakam Kemal Bey'in kızı Gürenci'nin cenazesine Ankara'dan katılan olmamıştı

Milli şehidimiz Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey, soykırımı yalanıyla suclanıp 10 Nisan 1919'da İstanbul Beyazıt Meydanı'nda idam edilmişti.

Sandalyesini tekmelemeden önce,

"cocuklarımı asil Türk Milletine emanet ediyorum"

diyen Kemal Bey'in emanetlerinden biri olan kızı Müşerref Gürenci, Şubat 2008'de İzmir'de hayatını kaybetti.

Son yolculuğuna Alsancak Hocazade Camisi'nden uğurlanan Gürenci Hanımefendi'nin cenaze törenine katılanların gözleri, Ankara'dan beklenen yetkili zevatı aradı...

Ama nafile, emanete sahip cıkmadılar.

Müşerref Gürenci'nin tabutunu, İzmir Valisi Cahit Kırac ile İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu omuzladı.

"Milli Emanetimiz", eşi İhsan Gürenci'nin yanına defnedilmek üzere Bornova Mezarlığı'na götürülürken, vefasızlığa isyan eden vatandaşlar gözyaşlarına hakim olamadı.

Celal Ocal - Yenicağ Gazetesi

http://www.acikistihbarat.com/Haberler.asp?haber=7553

__________________

Her Türk ferdinin son nefesi,Türk Milletinin nefesinin sönmeyeceğini,onun ebedi olduğunu göstermelidir.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk

Link to post
Sitelerde Paylaş
Başlık, tam bir şapşalca başlık doğrusu...

Osmanlı Alevilerin atalarını katletmişte, o yüzden Ermenilerden özür dileme konusunda destek vermeleri gerekirmiş...

Kafaya bakar mısınız?

Osmanlı, tamam, Alevi Türkmenleri katletmiştir...

Alevilere yüzlerce yıl baskı kurmuştur...

Ama bu haksız bir konuda, haklı taraf karşısında yer almayı gerektirmez...

Gerektirdiğini düşünenlerde aptalın önde gidenidir...

Açıkçası eyetisen, senin bu boş kafalılığın karşısında şaşırıyorum...

Kafa yok, bilgi yok, adalet duygusu yok...

Sevmediğin bir tarafın aleyhine olsun da, nasıl bir eylem olursa olsun mantığındasın...

Ayrıca, "Osmanlı Alevilerden özür dilememiştir" diyorsun da, şu an Osmanlıyı temsil eden bir devlet mi var ki Aleviler özür dilenmesini beklesin?

Kim, Osmanlı adına Alevilerden özür dileyecek?

Mal bulmuş mağribi gibi bir ipin ucunu tutturmuşsun, açıkçası ipe sapa gelir bir şey bulduğunu sanıyorsun.

Zerre kadar birşey bildiğin yok, ayıptır yaa...

Üslub-u beyan / Ayniyle insan.

(İfade biçimi, kişiliği yansıtır.)

Link to post
Sitelerde Paylaş
Peki ne yapacağız? Emperyalizme karşı, halkların eşitlik ve kardeşliğini temel alan bir mücadele vereceğiz. Çocuklarımıza(Türk, Kürt ve Ermeni çocuklara) enternasyonal ve eşitlikçi bir ülke bırakacağız. En iyi özür budur. Geleceği iki halk açısından yaşanılır kılmadığımız sürece istediğiniz kadar özür dileyin sadece boş laftır, emperyalizmin işine gelir.

Biz hep bunu anlatmaya calistik ,ama irkcilikla suclandik veya suclandilar.Peki sence bu olacakmidir Fredie?

Olmasi gereken budur ancak bu su an "umut" olmaktan baska birsey degil.

Bence enbasta anlattiklarina ilaveten daha önce denildigi gibi "Gercek Tarih ve Gercek Egitim" yapilmalidir.

Kücüklükten empoze edilen gercek disi egitimin sonuclari ileride telafisi olmayan olaylara yol acmiyormu?

Seninle hemfikirim..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Osmanlı'nın suçları için özür dilemeye kalkarsak bunun arkası gelmez. Osmanlı'nın mirası reddedilmeli ve Osmanlı ile T.Cnin bir alakası olmadığı vurgulanmalıdır(bu konuda milliyetçi-muhafazakar itirazlar umursanmamalıdır. Sağcı yönetimlerin ve sağcıların Osmanlıyı sahiplenen tutumu yüzünden, yüzyıllar öncesinin acılarından bile T.C. ve Türk halkı sorumlu tutuluyor!).

Fakat T.C.'nin işlediği suçlar da vardır: 6-7 Eylül olayları için Ermeni ve Rumlardan özür dilenmelidir; Maraş, Çorum, Sivas katliamları için Alevilerden ve ateistlerden(sosyalistlerden) özür dilenmelidir v.s...

Daha T.C.'nin hesabı sorulmamış suçları dururken taaa Osmanlı'ya gitmek ne alaka??? Ayrıca mesela Maraş katliamının suçluları arasında sadece müslüman derin devlet değil, ABD emperyalizmi de vardır. Özür meraklısı liboşlar, emperyalizmin adını ağızlarına alabiliyorlar mı???

Link to post
Sitelerde Paylaş

tolonbeg muhalefet olsun torba dolsun hesabı her yere asmayın bence bu yazıyı

eyetisen arkadaşın yaptığı gibi sizinkide yanlışlıktır

tabi iyi niyetlidir ikiside ama

eyetisen alewilere sırf alewi oldukları için destek werin diyor bu iki bakımdan yanlıştır

bir bu tarz mantığı kamplaştırmayı arttırdığı için doğru bulmam etik olarak

iki arkadaşlarında belirtiği gibi osmalının alewi katliyamları ermeni sorunu için kanıt değildir

sizinki de duygusal yazı olduğu için işin doğasına aykırıdır adam suçluysa yine suçludur ayrıca çözülmüş bir olaydır

atatürkünde uzlaşma dönemlerinde misakı milliye karşı soykırım suçlularının cezalandırılmasına olumlu baktığını hatırlatırım

Link to post
Sitelerde Paylaş
Kendi yaptıklarınızı inkar etmeyin ki, bu tür sorgulamalarınız anlamlı ve samimi olsun.

İnkar ettiğiniz müddetçe bu yaptığınız yalnızca yaptıklarınıza bahane aramak olarak algılanacak ve ciddiye alınmayacaksınızdır.

"Herkes yaptı, biz de yaptık, gerekirse tekrar yaparız"...

Sayın kodoman argümanlarınız iyice saçma bir hal aldı. Sorduğum soruya cevabınız yok demagoji yapmaya başlıyorsunuz!

Ben mi yaptım babam mı yaptı kim yaptı? Neyi inkar ettim!?

Siz Ermeni tarafının, Rusların, Almanların, Amerikalıların vs.nin yaptıklarını inkar etmeyin esas ki sorgulamalarınız anlamlı ve samimi olsun!

Yazdığımdan bu anlamı çıkarabilmek için müslüman falan olmak lazım. Size artık cevap yazmıyorum bu konularda, adam gibi tartışmak isterseniz Hodri Meydan'da tartışmaya da hazırım... En azından zaman harcayıp yazdığım boşa gitmez...

Link to post
Sitelerde Paylaş
Son 'Ermenilerden Özür Diliyoruz' kampanyasına hakaret ve küfür edenler arasında Aleviler ve Alevi kökenlilere de rastlayınca, gözlerime inanamadım...

Dostlarım; sizin atalarınız da aynı Osmanlı tarafından, çok değil, Ermenilerden 300-400 yıl önce gerek Yavuz Sultan Selim zamanında gerekse sonrasında, çeşitli kereler yerinden yurdundan sürgün edilip kırıma uğratılmıştı. Bunları herhalde okumuş ya da duymuş olmalısınız. Eğer bu soykırımlardan haberiniz yoksa, Google'a 'Yavuz Sultan Selim', 'Kuyucu Murat Paşa', 'Baba İshak İsyanı', 'Şahkulu İsyanı' veya 'Celali İsyanları' yazıp taratın, çıkan sayfaları okuyun, tarihinizi öğrenin.

Osmanlı aynı Osmanlıydı, devlet aynı devletti ve gerekçeler de aynıydı: 'Savaş halindeyiz', 'Safevilere yardım ettiler', 'Devlet-i Osmaniye'yi arkadan hançerlediler'. Klasik Osmanlı kurnazlığı...

Anadolu'daki Alevi-Kızılbaş isyanlarında Osmanlı'nın kaç yüz bin kişiyi kırıma uğrattığını okuyunca, umarım kendinize gelirsiniz de şimdiki Osmanlı hempalarıyla aynı safta yer alma utancından kurtulursunuz...

Son bir söz: Osmanlı, katlettiği Aleviler için de asla özür dilememiştir...

İnanasım gelmiyor...

Osmanlı'dan öcümüzü almak için Ermenilerle işbirliği yapalım yani....

Benim ailem alevi, dolayısıyla atalarım da...

Alevi pek çok arkadaşım, yakınım da var.

Yavuz sultan Selim'i öfke, nefret ve acıyla anarlar

Ama hiçbiri öç almayı düşünecek kadar ilkel değil...

Sen bırak öç almayı, gidin ülkenizi satın diyorsun...

Özür dileme isteğiniz hastalığa dönüşmeye başladı...

Link to post
Sitelerde Paylaş
Saçma başlık ve konu. Osmanlı ermenileri de katletmiş alevileri de, aleviler ermeni soykırımını desteklesin demeye çalışmışsın. Bi kere osmanlı alevilere gerçekten çok eziyet etmiş ve çok can almış bu doğru. Bu ermeni soykırımı da yapıldığını mı kanıtlıyor sence?
Link to post
Sitelerde Paylaş

Öncelikle soykırım nedir onu belleyiniz...

Bana kalırsa Ermenilerden özür dilemesi gerekenler Rus, Fransız ve Amerikalılardır....

Devlete karşı ayaklanmayı kışkırtanlar onlardır..

Yahudiler devlete karşı isyan mı etmişti?

Sapla samanı karıştırmayınız...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Aleviler; başlıktaki konuyu bir daha okuyup milliyetçilerin gazına gelmeden önce, bir daha düşünün...

Osmanlı gaddar bir baba. Aleviler ve Ermeniler adlı çocukları var. 1500'lü yıllarda Aleviler adlı çocuğunu 'sen suç işledin' diye kıyasıya dövüyor, ağzını burnunu kırıyor... Ondan sonraki dönemlerde de bunu sık sık tekrarlıyor.

400 yıl sonra, gene aynı gerekçeyle ama bu kez Ermeniler adlı çocuğunu kırıp geçiriyor.

Milliyetçilerimiz, Alevilere diyorlar ki: 'Sen babandan yüzyıllardır sürekli dayak yedin, sürgün edildin, katledilip kuyulara dolduruldun. Ama baban bu kez seni değil, Ermenileri dövüyor; şimdi senin babanı desteklemen, hatta alkışlaman gerekir !!'

Sizi gidi eyyamcı Osmanlı yalakaları; havanızı alırsınız...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...