Jump to content

Ateistler mutlu mu?


Recommended Posts

psikolog konusuna katılıyorum , boş işler psikologa gitmek insanın acizliginin tavana vurdugunu gösterir , senin gibi etten kemikten yapılma bir canlıdan yardım istemek abestir söyleyecegi şeyler bellidir hayata pozitif bakın olumsuz düşünmeyin vs..

tamam da serracıgım allahtan acaba insanlar ne kadar cevap alıyorlar.. Bunalımlı zamanlarında acıp kuran denen kitabı okusan azaplar cehennemler kafirler müşrikler... adam her iki laftan birinde kafir diyip duruyor sırf negatif enerji , bu kitabı okuyarak mı mutlu olacaksın , bence incil cok daha pozitif ben bazen incil okurum hoşuma gider

İçinde hiç sevgi olmayan nefret ve negatif enerji dolu bir kitap... Bir "hayvanları sevin" diye bile yazmayan bir kitap... "Onları kesin etini yiyin" diye yazar sadece...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 104
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Kimisi için mutluluk köle olmaktır.

Kimisi için ise özgürlük mutluluktur.

Hepinizin ortak düşüncesi aşağı yukarı böyle.

Allah inancı her hangi bir insana köle olmak ile kıyaslanamaz bence.Dünya hayatında kimse kimse kimseye köle olamaz doğru.Seni yaratan varlık köleliği zaten red etmiş,yasaklamış zaten.

Yarattığı kulları arasında kimsenin kimseye köle olmasını istememiş.Şöyle düşünelim annemiz bizim var olmamıza sbep olan varlık,biz ona köle miyiz? Hayır.Ama onu seviyoruz ve bizim iyiliğimizi düşündüğünden ona saygı dyuyuyoruz,sözünden çıkmamaya çalışıyoruz.Hiç anne ve babanız size herhangi bir konuda izin vermediği zaman ona köle olduğunuzu hissettiğiniz oldu mu?Hepimiz biliyoruz ki onlar bizim iyiliğimiz için bunu istiyorlar.Onlara karşı geldiğimizde onları üzdüğümüzü ve vicdanımızın sızladığı hissetmediniz mi?Her anne ve baba evlatlarını yetiştirirken onlara saygılı birer evlat olmanızı ister.Eğer onlara isyan ederseniz,her seferinde onun kölesi olmadığınızı,istediği zaman istediğinizi yapacağınızı,kendinizi kimseye hesap vermek zorunda hissetmediğinizi,onları red edip,unutup ayrı bir yaşam kurmak istediğinizi söylediğinzde anne ve babanız size olan sevgisi eksilmez mi..?Eğer böyle yapmanız kendizi özgür ve mutlu hissetmenizi sağlıyorsa sizde bir problem vardır demektir.

Ayrıca her konuda özgür olmak bence hayatın zevkini kaçırır.

Nasıl annemize ve babamıza duyduğumuz saygı kölelikten farklıysa Allah'a karşı olan ibadetlerimizi yaparkende kölelikten çok farklı bir boyutta yapıyoruz.İbadet yaparken ne yapıyoruz; namaz kılıyoruz,oruç tutuyoruz,abdest alıyoruz...vs örnğin abdest aldığımızda

bunun Allah'a bir faydası var mı?yok.Bu bizim sağlığımız için,temiz olmak için.Oruç da aynı (siz ne kadar kabul etmeseniz de) orucun yararı olduğunu söyleyen bir sürü uzman var,demek ki orucun da ona bir faydası yok.Allah birisi hakkında kötü söz söylediğimizde bize günah yazar mesela, bu ne için ?Bu da yaşadığımız toplumun düzeni,mutluluğu için.Her kötü olan günah,her iyi olan da ibadet ve sevap kazandırmıyor mu?

Siz hiç ,herşeyin onun lehine işyen bir düzen oluşturmak için kuralar koyup,yapmasını isteyen sonucunda ona büyük vaadlerde bulunan birine köle olduğunu hisseden birini gördünüz mü?Allah bir düzen kurmuş,bu düzenin sağlıklı olması içinde bazı kurallar belirlemiş.Bu kuralların yaptırımını sevap-günah olarak belirlemiş.

Mesela öğrencileri düşünelim,öğretmen sınıfa ders anlatmak için girdiğinde o ona işkence gibi gelir,bir işi çıksa da gitse ders de boş geçse diye düşünürüz..O an o bize emir buyuran,her istediğini yapmamızı isteyen,konuşmamıza bile izin vermeyen kötü bir insanmış gibi gelebilir.Ama öğretmenin amacı öğrencinin lehinedir.Kopye çektiğinde ona ceza verir,çünkü suç işlemiştir.Bu öğrenciyi üzmez mi ?üzer.Ama doğru olan ,düzeni oluşturmanın yolu budur.Öğretmenimizin kölesi miyiz biz?hayır.

Bizim lehimize işleyen hiç birşeyde kölelik yoktur.Siz istediğniz zaman o sınıfı terk edebilirsiniz,dininizi terk ettiğiniz gibi.Ama sonuç sizin aleyhinize işler.Bu özgürlükse ve siz de bundan mutlu oluyorsanız,tercih hakkınız da elinizde.Bu sizi bir süre mutlu etse bile ileride mutlu etmeyecektir.Tüm kuralları yıktınız okulu terk ettiniz,başka birinin size ders vermesini hazmedemediniz.Bunu kölelik olarak gördünüz.Mutluysanız sorun yok tabii!

Link to post
Sitelerde Paylaş
Allah inancı her hangi bir insana köle olmak ile kıyaslanamaz bence.Dünya hayatında kimse kimse kimseye köle olamaz doğru.Seni yaratan varlık köleliği zaten red etmiş,yasaklamış zaten.

İslam'da kölelik vardır, islam kadını kocasına köle haline getirmiş. Hatta şiddete kullanımına dahi izin vermiştir.

Nisa suresi, 34.ayet, Diyanet çevirisi:

"Allah'ın kimini kimine üstün kılmasından ötürü ve erkeklerin, mallarından sarf etmelerinden dolayı, erkekler, kadınlar üzerine hakimdirler. İyi kadınlar, gönülden boyun eğenler ve Allah'ın korunmasını emrettiğini, kocasının bulunmadığı zaman da koruyanlardır.Serkeşlik etmelerinde endişelendiğiniz kadınlara öğüt verin, yataklarında onları yalnız bırakın, nihayet dövün. Size itaat ediyorlarsa onların aleyhine yol aramayın. Doğrusu Allah Yüce'dir, Büyük'tür." (Çevirideki "serkeşlik", ayetteki "nuşuz"un karşılığıdır. "Serkeşlik", Türkçe sözlükte şu anlamdadır:"kafa tutma, baş kaldırma." )

Şöyle düşünelim annemiz bizim var olmamıza sbep olan varlık,biz ona köle miyiz? Hayır.Ama onu seviyoruz ve bizim iyiliğimizi düşündüğünden ona saygı dyuyuyoruz,sözünden çıkmamaya çalışıyoruz.Hiç anne ve babanız size herhangi bir konuda izin vermediği zaman ona köle olduğunuzu hissettiğiniz oldu mu?Hepimiz biliyoruz ki onlar bizim iyiliğimiz için bunu istiyorlar.Onlara karşı geldiğimizde onları üzdüğümüzü ve vicdanımızın sızladığı hissetmediniz mi?Her anne ve baba evlatlarını yetiştirirken onlara saygılı birer evlat olmanızı ister.Eğer onlara isyan ederseniz,her seferinde onun kölesi olmadığınızı,istediği zaman istediğinizi yapacağınızı,kendinizi kimseye hesap vermek zorunda hissetmediğinizi,onları red edip,unutup ayrı bir yaşam kurmak istediğinizi söylediğinzde anne ve babanız size olan sevgisi eksilmez mi..?Eğer böyle yapmanız kendizi özgür ve mutlu hissetmenizi sağlıyorsa sizde bir problem vardır demektir.

Siz anneniz ve babanız yüzünden varsınız, onlar sizin yüzün yüzünüzden varolmadılar. Onlara köle değilsiniz sadece size sunduklarının karşılığını veriyorsunuz, bu gerek sevgi, gerek başarı gerekse başka konularda olabilir. Hesap vermek vermemek farklı konular, her konuda hesap vermek zorunda değilsiniz vermeniz gereken vardır vermemeniz gereken vardır bu yaptığınıza göre ve yaptığınızdan etki ettiği kişilere göre değişir.

Ayrıca her konuda özgür olmak bence hayatın zevkini kaçırır.

Nasıl annemize ve babamıza duyduğumuz saygı kölelikten farklıysa Allah'a karşı olan ibadetlerimizi yaparkende kölelikten çok farklı bir boyutta yapıyoruz.İbadet yaparken ne yapıyoruz; namaz kılıyoruz,oruç tutuyoruz,abdest alıyoruz...vs örnğin abdest aldığımızda

bunun Allah'a bir faydası var mı?yok.Bu bizim sağlığımız için,temiz olmak için.Oruç da aynı (siz ne kadar kabul etmeseniz de) orucun yararı olduğunu söyleyen bir sürü uzman var,demek ki orucun da ona bir faydası yok.Allah birisi hakkında kötü söz söylediğimizde bize günah yazar mesela, bu ne için ?Bu da yaşadığımız toplumun düzeni,mutluluğu için.Her kötü olan günah,her iyi olan da ibadet ve sevap kazandırmıyor mu?

Siz hiç ,herşeyin onun lehine işyen bir düzen oluşturmak için kuralar koyup,yapmasını isteyen sonucunda ona büyük vaadlerde bulunan birine köle olduğunu hisseden birini gördünüz mü?Allah bir düzen kurmuş,bu düzenin sağlıklı olması içinde bazı kurallar belirlemiş.Bu kuralların yaptırımını sevap-günah olarak belirlemiş.

Özgürlüğü ne olarak algıladığınızı bilmiyorum, verdiğiniz anne ve baba örneği çok yanlış. Özgürlük, bir başka bireyin yaşamına haksız müdahele etmediğiniz sürece geçerlidir. Her konuda zaten özgür değilsiniz, böyle birşeyin olması için ormana yerleşip tek başınıza mağarada inzivaya çekilmeniz gerek.

Orucun yararıyla zararı karşılaştırılamaz. Beslenme uzmanlarının hepsi dengeli beslenmeyi ve azar azar sürekli yemenin en sağlıklısı olduğunu anlatır. Hangi beslenme uzmanı veya dietisyen size oruç tutmanızı tavsiye etti ? Orucu tutup günün en yoğun temposunu aç geçiriyorsunuz ondan sonra beslenme dengeniz altüst oluyor, üzerine kilo almanıza neden olabiliyor. Gün içinde size baş ağrısı ve karın ağrısı olarak geri dönüyor.

Mesela öğrencileri düşünelim,öğretmen sınıfa ders anlatmak için girdiğinde o ona işkence gibi gelir,bir işi çıksa da gitse ders de boş geçse diye düşünürüz..O an o bize emir buyuran,her istediğini yapmamızı isteyen,konuşmamıza bile izin vermeyen kötü bir insanmış gibi gelebilir.Ama öğretmenin amacı öğrencinin lehinedir.Kopye çektiğinde ona ceza verir,çünkü suç işlemiştir.Bu öğrenciyi üzmez mi ?üzer.Ama doğru olan ,düzeni oluşturmanın yolu budur.Öğretmenimizin kölesi miyiz biz?hayır.

Bizim lehimize işleyen hiç birşeyde kölelik yoktur.Siz istediğniz zaman o sınıfı terk edebilirsiniz,dininizi terk ettiğiniz gibi.Ama sonuç sizin aleyhinize işler.Bu özgürlükse ve siz de bundan mutlu oluyorsanız,tercih hakkınız da elinizde.Bu sizi bir süre mutlu etse bile ileride mutlu etmeyecektir.Tüm kuralları yıktınız okulu terk ettiniz,başka birinin size ders vermesini hazmedemediniz.Bunu kölelik olarak gördünüz.Mutluysanız sorun yok tabii!

Öğretmen - öğrenci ilişkisi farklı, siz istemiyorsanız okula gitmezsiniz bu kölelik değildir. İstemiyorsanız okuldan kaydınızı sildirirsiniz. Öğretmen - öğrenci ilişkisi bir sözleşmedir bunu siz kabul edersiniz ama sizi kimse zorla okula götüremez siz okula gidip sınıfa girdiğinizde bunu kabullenmiş olursunuz. İnsanların neyin kendisinin lehine neyinse kendisinin aleyhine olacağına kendisi karar verir, kimse okula gitmek zorunda değil. Bir insan zamanında eğitim almadığı için mutlu da olabilir mutsuz da olabilir. Siz başkalarnın kişisel seçimlerinden dolayı onları yadırgayamazsınız.

Örneklemlerin tamamen yanlış...

tarihinde Colours tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Benim şahsi görüşüm mutluluğu inanç kavramıyla açıklamaya çalışmak yanlış bir yaklaşım. Yaşamda mutluluk beklentine göre değişir. Sen beklentilerini gerçekleştirdiğin ölçüde mutlu olursun. Yapmak istediğin yaptığın sürece belkide. Ama karakter meselesidir adam götü sıkışdığında yardım almak isteyen bir tiptir sürekli abuksabuk bilmediği bişeye dua falan eder herşeyi ona bağlar. Ötekide içinde bulunduğu zor durumdan kurtulmak için kafasını kullanıp çalışır. Bilirki mutluluk çaba sarfederek elde edilir ve beklentilerini gerçekleştirir. Dolayısıyla bunun inançlı olmak ya da inançsız olmakla bir alakası yok. Bunun kişilikle bir alakası var.Bana kalırsa mutluluğu bu bağlamda bulmaya çalışmak zaten başlı başına yanlış bişey.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Allah inancı olmayan insanlar hayata nasıl tutunuyorlar?

Bir insan sıkıntıya düştüğünde sığınacak bir kapı arar ve o an ona ne annesi ne babası ne de başka biri yardım edebilir.İnançlı insanlar Allah'a dua ederek,el açarak onun manevi gücünü hissederler.Ateistlerde önceki yaşamlarında inançlılardı ve yeri geldiği zaman Allah'a dua ederler,ona sığınırlardı.Ateist olduklarında hayatlarında neler değişti,bu gücün eksikliğini yaşadılar mı,manevi bir boşluğa düştüler mi?

İnaçlıyken daha mutludum diyen var mı aranızda?

Dürüst cevaplar istiyorum.

Allaha dua ettiğinizde sadece kendinizi psikolojik olarak tatmin edersiniz,duanız bittiğinde sizi bekleyen sorunlarla uğraşmak yine size kalır. Ben ateist olarak hiçbir zaman manevi bir boşluğa düşmedim,varlığı somut olarak kanıtlanmamış , mitolojik bir yaratıcı gücün nesinden yardım isteyeceksin , üstelik her işimde rast gider,tuttuğumu da koparırım. ;)

Link to post
Sitelerde Paylaş

colours,

Allah'ın kimini kiminden üstün kılması birbirlerinin köleleri olduğu anlamına gelmez.Erkekler bedensel olarak kadınlardan üstün bunu kimse inkar edemez.O halde kadınlar erkeklerin kölesi mi oluyor.Ya da zengin olan fakir olanın,sakat olan sağlam olanın kölesi mi oluyor?Hayır.Bu yüzden o ayeti kadın kocasının kölesiymiş gibi yorumlayamazsın.Ayet kadın kocasının kölesi demiyor bu yüzden herkes kendi felsefesine göre yorumluyor.Ben hiç o şekilde düşünmemiştim mesela.Demek ki bakış açısına göre değişiyor.

Siz anneniz ve babanız yüzünden varsınız, onlar sizin yüzün yüzünüzden varolmadılar. Onlara köle değilsiniz sadece size sunduklarının karşılığını veriyorsunuz, bu gerek sevgi, gerek başarı gerekse başka konularda olabilir. Hesap vermek vermemek farklı konular, her konuda hesap vermek zorunda değilsiniz vermeniz gereken vardır vermemeniz gereken vardır bu yaptığınıza göre ve yaptığınızdan etki ettiği kişilere göre değişir.

Benim annem babam da onların anne ve babası sayesinde varlar...benim hepsine saygı duymam gerekmiyor mu?O halde onları yaratana neden saygı duymayayım?

Anne ve babamıza hesap vermemiz gerek şeyler genelde kötü olan şeylerdir,yaptığımız kötü birşeyin hesabını vermek onlara vermek zorundayız değil mi?Mesela sokakta biriyle kavga ettik annen ne oldu diye sorduğunda ona hesap vermez misin?Ama sokak da gördüğün bir dilenciye para verdiğinde bunun hesabını annene vermek zorunda değilsin.Allah için öyle kötü şeylerin hesabı verilir,iyiliklerin mükafatı verilir.

Özgürlüğü ne olarak algıladığınızı bilmiyorum, verdiğiniz anne ve baba örneği çok yanlış. Özgürlük, bir başka bireyin yaşamına haksız müdahele etmediğiniz sürece geçerlidir. Her konuda zaten özgür değilsiniz, böyle birşeyin olması için ormana yerleşip tek başınıza mağarada inzivaya çekilmeniz gerek.

Orucun yararıyla zararı karşılaştırılamaz. Beslenme uzmanlarının hepsi dengeli beslenmeyi ve azar azar sürekli yemenin en sağlıklısı olduğunu anlatır. Hangi beslenme uzmanı veya dietisyen size oruç tutmanızı tavsiye etti ? Orucu tutup günün en yoğun temposunu aç geçiriyorsunuz ondan sonra beslenme dengeniz altüst oluyor, üzerine kilo almanıza neden olabiliyor. Gün içinde size baş ağrısı ve karın ağrısı olarak geri dönüyor.

Evet her konuda özgür değiliz ben de bunu anlatmaya çalışıyorum zaten..Ormana yerleşip tek başımıza yaşam sürseydik zaten toplum kuralları olmazdı değil mi?Allah da zaten ben sizi kabileler halinde toplu yaşamanız için yarattım,demiyor mu.Bu yüzden özgürlük olamaz..Çünkü toplu yaşamak zorundayız..Belki de toplum henüz karmaşık hale gelmediği için o yalın toplumlar zamanında Kuran inmedi..Kuran toplu yaşam için bir yol gösterici ,karmaşıklığa çözüm için inmiş bir kitap.Bu yüzden huzurumuz için bu kurallara uymakla yükümlüyüz..Ben hukuk kurallarına uyduğum için kendimi köle hissetmiyorum mesela..Ne deolsa o toplumun iyiliği için.

Oruç için benim uzmanlardan duyduğum şey şu,sağlıklı bir insan için oruç yararlıdır.

Bunun dışında bu konuyu tartışmayalım..zaten yeri de değil.Sağlığı bozuk insanlar için elbet de zararlı ben aksini iddia etmiyorum.din de sağlığa zararlı olan herşeyi yasaklamıştır.

Öğretmen - öğrenci ilişkisi farklı, siz istemiyorsanız okula gitmezsiniz bu kölelik değildir. İstemiyorsanız okuldan kaydınızı sildirirsiniz. Öğretmen - öğrenci ilişkisi bir sözleşmedir bunu siz kabul edersiniz ama sizi kimse zorla okula götüremez siz okula gidip sınıfa girdiğinizde bunu kabullenmiş olursunuz. İnsanların neyin kendisinin lehine neyinse kendisinin aleyhine olacağına kendisi karar verir, kimse okula gitmek zorunda değil. Bir insan zamanında eğitim almadığı için mutlu da olabilir mutsuz da olabilir. Siz başkalarnın kişisel seçimlerinden dolayı onları yadırgayamazsınız.

Örnekleri somutlaştırmak için verdim..Seni kimse islam için de zorlamıyor zaten...okula gitmek için de! Ama okula gitmeyip de sonunda mutlu olan biriyle hiç karşılaşmadım.Okuma yazma bilmeyen biri için bu yaşam çekilmez olur bence.Sen suç işliyorsan günahlarının da cezasını çekmelisin bence,bu yüzden hesap vermelisin.Nasıl dünya hayatında bir suçlu hapse atılır,ahirette de Allah onu sorgulyacak.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Allah'ın kimini kiminden üstün kılması birbirlerinin köleleri olduğu anlamına gelmez.Erkekler bedensel olarak kadınlardan üstün bunu kimse inkar edemez.O halde kadınlar erkeklerin kölesi mi oluyor.Ya da zengin olan fakir olanın,sakat olan sağlam olanın kölesi mi oluyor?Hayır.Bu yüzden o ayeti kadın kocasının kölesiymiş gibi yorumlayamazsın.Ayet kadın kocasının kölesi demiyor bu yüzden herkes kendi felsefesine göre yorumluyor.Ben hiç o şekilde düşünmemiştim mesela.Demek ki bakış açısına göre değişiyor.

Ayetlerde boyun eğmesi gerektiği ve itaat etmesine yorumlanabilecek çokca şey bulunmakta. İslam'ın uygulanışına baktığında kadınların kocalarının buyrukları altında yaşadığını ve bir çok eşitsizliği görebilirsin. Kölelik demek sadece ayaklarınıza prangalar takıp işçilik yaptırmak değildir. Yani ayetin içinde illa ki köle lafının geçmesine gerek yok. Farkında olmadan şuan bir çok şeyin kölesi altında yaşıyorsunuz. Hem islamda senin boşanma hakkın bile neredeyse yok tamamen erkek egemenliğinde.

Üstünlük karşılaştırmalı ve göreceldir, fiziksel güç bakımından erkeklerin üstünlüğü şüphesiz ancak kadınlarında kendilerine göre erkeklerden üstün olduğu konular var. Mesela beynin her iki lobundan birini kadınlar daha iyi kullanırken diğer lobu erkekler daha iyi kullanabilir. Mesela kadınların dili kullanma konusunda, ikna konusunda ve benzer konularda erkeklere göre üstündür. Buna standartlaştıramazsın her canlının ve cinsiyetin kendine göre avantajları vardır. Genel toplamda bakıldığında erkek kadından üstündür veya kadın erkekten üstündür gibi bir önerme çok yanlıştır.

Benim annem babam da onların anne ve babası sayesinde varlar...benim hepsine saygı duymam gerekmiyor mu?O halde onları yaratana neden saygı duymayayım?

Anne ve babamıza hesap vermemiz gerek şeyler genelde kötü olan şeylerdir,yaptığımız kötü birşeyin hesabını vermek onlara vermek zorundayız değil mi?Mesela sokakta biriyle kavga ettik annen ne oldu diye sorduğunda ona hesap vermez misin?Ama sokak da gördüğün bir dilenciye para verdiğinde bunun hesabını annene vermek zorunda değilsin.Allah için öyle kötü şeylerin hesabı verilir,iyiliklerin mükafatı verilir.

Annene ve babana saygı duyabilirsin, onlarınkine de duyabilirsin kimse sana engel olmuyor. Saygı görecelidir, beklenti ve karşılık meselesidir. Kişisel değil toplumsaldır. Bulunduğu topluma göre saygı unsurları da değişiklik gösterir. Annenizi ve babanızı kimin yarattığını bilmiyoruz, böyle birşey yok. Dünya'da 100lerce din var, her din farklı şeyler söyleyecektir. Örneğin budistlere göre bir tanrı söz konusu değil, wiccanlara göre birden çok yaratıcı var. Hangisine itimat göstereceksiniz ? Ya müslümanlar yanılıyor da budistler haklıysa ne olacak ? Ya bahailer haklıda müslümanlar yanılıyorsa ne olacak ?

http://tr.wikipedia.org/wiki/Bahailik

Bak yukarıda da bahailer var, onlar islamdan sonra geldiğini iddia ediyor ya onların dediği doğruysa ya islam son din değilse ne olacak ?

Ya satanistler haklıysa ne olacak ?

Siz tüm kitapları okuyup mu islamda karar kıldınız ?

Doğmayı, varolmayı siz istemediniz, onlar kendileri için seni yaptılar. Tamamen onların bireysel kararlarıydın sen ve hepimiz aynı şekilde.

Hesap verme konusunda görecelidir, bunu da standartlaştıramazsınız aileniz sizden neyin hesabını istiyorsa bunu tartışıp ona göre karar verirsiniz. Sonuçta anneniz doğurmuşsada siz onun malı değilsiniz, ayrı bir bireysiniz kişisiniz. Eğer hesap vermeniz gereken birşey varsa o da sizin o kişilerden aldığınız fayda ve karşılıkların sonucu veya uzantısı olarak oluşur. Herşeyin bir karşılığı vardır, o size olanaklar sağlıyorsa kendi beklentilerini de ona göre kuracaktır aranızda bir uzlaşmaya varırsınız.

İyilik ve kötülük konusu bunlar da değişkendir, bak mesela ben sana bir örnek verim şimdi sokaklarda dilenen küçük çocuklar var. Bunlar sokakta gelen geçene mendil peçete satmak isterler. Siz iyilik yapim para verim alim dersiniz halbuki çocuk o paraları kendisi harcamayacak ailesine verecektir. Ailesi bu işte para olduğunu görüp daha fazla çocuk yapıp sokakta dilendirecektir. Böylelikle bu çocuklar sokaklarda aç karına, yarı çıplak gezip dilenirken siz para vermekle bunu yaptıran insanlara daha fazla teşvik etmiş bulunacaksınız. Onlara kimse para vermeseydi böylelikle bu işte kazanç olmayacak ve aileleri de çocuk yapıp sokakta dilendirmeyecekti.

Peki şimdi acaba siz iyilik mi yaptınız ? yoksa kötülük mü ?

Evet her konuda özgür değiliz ben de bunu anlatmaya çalışıyorum zaten..Ormana yerleşip tek başımıza yaşam sürseydik zaten toplum kuralları olmazdı değil mi?Allah da zaten ben sizi kabileler halinde toplu yaşamanız için yarattım,demiyor mu.Bu yüzden özgürlük olamaz..Çünkü toplu yaşamak zorundayız..Belki de toplum henüz karmaşık hale gelmediği için o yalın toplumlar zamanında Kuran inmedi..Kuran toplu yaşam için bir yol gösterici ,karmaşıklığa çözüm için inmiş bir kitap.Bu yüzden huzurumuz için bu kurallara uymakla yükümlüyüz..Ben hukuk kurallarına uyduğum için kendimi köle hissetmiyorum mesela..Ne deolsa o toplumun iyiliği için.

Toplu yaşamak zorunda değiliz, ormana gidip yaşayabilirsiniz, tamam sosyal bir hayvanız diyoruz ama bir o kadar da soliter yaşayabilecek yapıya sahibiz.

Toplum içinde bulunduğu iklimsel olsun coğrafi olsun ve farlı bir çok unsur olsun doğanın getirdiği unsurlara göre şekillenir. Mesela havanın 50 dereceyi bulduğu Avustralya çöllerinde çıplak bir aborjin olarak yaşasaydınız bu ahlaksızlık ve toplum dışılık olmazdı.

Dinler, geldikleri bölgelerin kültürlerine göre şekillenip o bölgelerin toplumsal normlarını kabul eder ve dayatır.

Bizim toplum kuralları dediğimiz, o toplumda bireylerin bulunduğu davranışların eksi ve artı yön arasında uçlardan ve marjinallerden uzak bir orta noktasıdır. Biz buna normal deriz. Halbuki bu her toplumda farklıdır. Mesela Japonlarda harakiri usuluyle intihar etmek bir erdem ve şeref göstergesi olabilirken, bir başka toplumda tam tersi olarak karşılanabilir. Bir inuit topluluğunda eve gelen misafire eşini ikram etmek bir nezakat gösterisi olarak algılanabilirken bir başka toplumda farklı algılanabilecektir. Mesela kızılderelilerde doğan bir çocuktan tüm kabile sorumludur herkes babalık yapar ve toplum malı olarak görülür, halbuki diğer çok toplumda farklı olabilir.

Gördününüz mü, kuralları, ahlakı ve toplumları standartlaştıramazsınız bunlar toplumun bulunduğu bölgeye göre sosyal evriminin bugüne kadar geldiği noktayı temsil eder. Ama sizin din dediğiniz herkesi standart kurallara oturtmaya çalışmaktadır.

Oruç için benim uzmanlardan duyduğum şey şu,sağlıklı bir insan için oruç yararlıdır.

Bunun dışında bu konuyu tartışmayalım..zaten yeri de değil.Sağlığı bozuk insanlar için elbet de zararlı ben aksini iddia etmiyorum.din de sağlığa zararlı olan herşeyi yasaklamıştır.

Uzmanlardan duyduğunuz şeyler çarpıtılmış şeylerdir, televizyonda duyduğunuz her uzmana inanmayın öyle birşey olsaydı müslüman olsun olmasın her insan oruç tutardı. Gayet sağlıklı insanlar bile oruç tutarken baş ağrıları, karın ağrıları yaşamaktadır. Televizyonlarda sürekli X dininden dönüp de müslüman olmuş insanları anlatırlar ama müslümanken ateist olmuş insanları neden anlatmazlar sanıyorsunuz ? Çünkü din bir politikadır, devletler dini politika olarak kullanırlar. İnsanların çoğunluğunun müslüman olduğu bir ülkede tabiki de uzmanlar oruç zararlıdır diyemeyecektir.

Örnekleri somutlaştırmak için verdim..Seni kimse islam için de zorlamıyor zaten...okula gitmek için de! Ama okula gitmeyip de sonunda mutlu olan biriyle hiç karşılaşmadım.Okuma yazma bilmeyen biri için bu yaşam çekilmez olur bence.Sen suç işliyorsan günahlarının da cezasını çekmelisin bence,bu yüzden hesap vermelisin.Nasıl dünya hayatında bir suçlu hapse atılır,ahirette de Allah onu sorgulyacak.

Bizim eve gelen temizlikci bir kadın var yaklaşık 15 yıldır bizim eve temizliğe gelir, okur yazarlığı var sadece sonradan öğrenmiş başka da bildiği birşey yok ama hayatından memnun öyle keşke okula gitseydim demiyor. Belki bu örnek marjinalde olsa konunun özünü değiştirmiyor. Sonuçta insanları seçimlerinden dolayı yadırgayamayız, en iyi tercih insanın kendi yaptığı tercihtir.

Şuanda yaşadığınız bir dünyadan olaylar alıp daha önce yaşamadığınız, tanımadığınız bilmediğiniz bir dünyaya örnekler oturtmaya çalışıyorsunuz hiçbir yere varamazsın, kavramların neler ifade ettiğini öncelikle öğrenmen gerek..

Ahlakın ne olduğunu, suçun, saygının, toplumun ne olduğunu ne ifade ettiğini. Öncelikle insanın ne olduğunu derinlemesine araştırman gerek..

tarihinde Colours tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

"Deki; Eğer duanız olmasa Rabbimin katında ne ehemmiyetiniz var."

(Furkan suresi 77.Ayet)

"Rabbimiz buyurduki: Bana dua edin size cevap vereyim."

(Mü'min suresi 60. Ayet)

herşey biryere kadar :) allahsız nasıl mutlu olabiliriz biz,nasıl ayakta durabiliriz..

hakiki huzur imanda

"Gerçekten güçlükle beraber kolaylık vardır.

Şu halde boş kaldığın zaman, durmaksızın (dua ve ibadetle) yorulmaya devam et.

Ve yalnızca Rabbine rağbet et." (İnşirah Sûresi, 7-8 )

Yeryüzünde kesin bir bilgiyle inanacak olanlar için ayetler vardır. Ve kendi nefislerinizde de. Yine de görmüyor musunuz? (Zariyat Suresi, 20-21)

Link to post
Sitelerde Paylaş
herşey biryere kadar :) allahsız nasıl mutlu olabiliriz biz,nasıl ayakta durabiliriz..

hakiki huzur imanda

Neden mutlu olunmasın ? Öyleyse Dünya'da milyonlarca inançsız yaşayan insan mutsuz mu yaşıyor ?

Japonya'nın çoğu dinsiz ya da budist, Çin'in büyük çoğunluğu öyle. Avrupada %50'lere kadar ilerlemiş ateizm hatta İsveç'de %80'leri bulmuş.

Bu insanlar nasıl ayakta durabiliyor öyleyse ?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sanırım mutludurlar ..

Dünyada bu kadar olumsuzluk varken ,yalnızca vicdansızlar mutlu olabilir :)

Sakın alınmasınlar tamamen böyle düşünüyorum.

Hiç öyle duygu sömürüsüde yapmasınlar yok dünya barışı için çalışıyorum falanfilan diye :)

Yok dünyada subyana cennette huriye ihtiyacım yok diye oldumu :P

Çünkü gerek imanlı gerek imansız dünyada mutlu kalabilnelr egoistlerin ta kendileridir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bu dünya mutluluğu dünya ile sınırlı.

2.O inkar edenler Müslüman olmayı nice kereler dileyecekler.

3.Onları bırak; yesinler, yararlansınlar ve onları (boş) emel oyalayadursun. İlerde bileceklerdir.(hicr)

Ha gayret Huseyin! Forum ahalisini müslüman yapmana az kaldı.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Sanırım mutludurlar ..

Dünyada bu kadar olumsuzluk varken ,yalnızca vicdansızlar mutlu olabilir :)

..

Evet bu kadar olumsuzluk var. Hemde 124 000 peygamber gelip gitmesine ragmen var. Tevrat-Zebur-Incile ve son Kurana ragmen var. Elciler görevlerini yapamadi bizi inandiramadilar. Bütün bu olumsuzluklar biz inanmiyoruz diye oluyor. Biz inansak dünya ne güzel olacak. Haydi arkadaslar bizde inanalim dünya hepberaber mutlu olsun bak dindarlar nasilda mutlu bize mutlu olup olmadigimizi soracak kadar vakitleri bile var...Adamlar 14 yasindaki kizi taciz ediyorlar hala mutlular. Birileri bu mutlulugun ismini kendine nick yapip mutluluguna mutluluk katiyor..Biz neden bunlar gibi mutlu olmayalimki? Tek sucumuz insan olmak kahrolsun neden biz insan olmak istedikki?

SAYGILAR

Link to post
Sitelerde Paylaş
Evet bu kadar olumsuzluk var. Hemde 124 000 peygamber gelip gitmesine ragmen var. Tevrat-Zebur-Incile ve son Kurana ragmen var. Elciler görevlerini yapamadi bizi inandiramadilar. Bütün bu olumsuzluklar biz inanmiyoruz diye oluyor. Biz inansak dünya ne güzel olacak. Haydi arkadaslar bizde inanalim dünya hepberaber mutlu olsun bak dindarlar nasilda mutlu bize mutlu olup olmadigimizi soracak kadar vakitleri bile var...Adamlar 14 yasindaki kizi taciz ediyorlar hala mutlular. Birileri bu mutlulugun ismini kendine nick yapip mutluluguna mutluluk katiyor..Biz neden bunlar gibi mutlu olmayalimki? Tek sucumuz insan olmak kahrolsun neden biz insan olmak istedikki?

SAYGILAR

14 yaşındaki birine tecavüz edildiyse bundan hiç kimse hoşnut kalmaz zaten...Ama eğer bu kişiyi haksız yere suçluyorsanız,eğer gerçekten böyle bir suç işlemediyse..o kişiye yapılan haksızlığı,düştüğü psikolojik durumu düşünebiliyor musunuz acaba..

Ayrıca kimsenin dünyadki kötülükler karşısında mutlu olduğu yok..Siz her dakika, her saniye bu kötülükleri düşünerek mutlu olamıyor musunuz?İnsanlar evlatlarını kaybediyor da bir süre sonra o acıyı unutabiliyor.Eğer unutamasaydı nasıl yaşayabilsin.Her zaman mutlu olamayacağımız gibi her zaman da mutsuz değiliz..

Ben mutluluğu başka bir yönününden bahsediyorum..İnançsızlar eğer gerçekten çok mutlularsa demek ki inançlılardan çok daha güçlüler...İster köle deyin bana ister savunmasız ne derseniz deyin.. ben bir insanın manevi güce olan ihtiyacı, su 'ya olan ihtiyaç kadar önemli görüyorum.

Bir insan var ise varlığının nedenini bilmek ister,neden yaşıyorum,neden ölüyorum,..vs gibi soruları kafasında oturtmak ister..bunların cevaplarını ben Allah'ın kitabında bulabiliyorum.

Ama bulamasaydım istem dışı ömrüm hep bu soruların cevabını bulmakla geçecekti belki de..bu yüzden de mutlu olamayacaktım.Sizler bizim beynimizin dumura uğradığını düşünüyorsunuz ama eğer siz daha neden var olduğumuzun bile cevabını bulamıyorsuz..nasıl mutlu olabilirsiniz ki..eğer mutluysanızda bizim değil sizin beyniniz afyonla uyuşmuş olmalı..

Çünkü benim beynimdeki soruların cevabı var,ben varlığımın nedenini bile bilmiyorsam nasıl mutlu olabilirm ki..İnsan her zaman bir idealin peşinde koşarak yaşamını sürdürür..

Hep gelecek için yaşar,eğer bir geleceği yoksa yaşamak için neden çaba saf etsin ki?

Haniniz 5 gün sonra öleceğini bile bile hayata bağlanabilir,ideal koyabilir önüne...İnançlılar içinde bu böyle işte eğer ben 60-70 yıl yaşayıp yok olup gideceksem be mutlu olamam..İyilkler yapıp ileride cennete gitmeyi hayal etmek..bir idealdir.Buda insana yaşama sevinci verir.Gerçi siz cennet için yapılan iyilikleri çıkarcılık olarak görüyorsunuz..Bu yüzden siz dar düşündüğünüz için afyonla beyni uyuşanların ateistler olduğunu düşünüyorum.

tarihinde serra tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Sanırım mutludurlar ..

Dünyada bu kadar olumsuzluk varken ,yalnızca vicdansızlar mutlu olabilir :)

Sakın alınmasınlar tamamen böyle düşünüyorum.

Hiç öyle duygu sömürüsüde yapmasınlar yok dünya barışı için çalışıyorum falanfilan diye :)

Yok dünyada subyana cennette huriye ihtiyacım yok diye oldumu :P

Çünkü gerek imanlı gerek imansız dünyada mutlu kalabilnelr egoistlerin ta kendileridir.

Dünya'da olumluluk ve olumsuzluk içi içedir.

Mutlu olmak için vicdansız olmana gerek yok, herkesin herşeye gücü yetmez.

Dünya'da barış ve savaş iç içededir, bir yerdeyse barış varsa başka bir yerde savaş vardır.

Bir yerde savaş varsa, başka yerde barış vardır.

Buna tamamen engel olamazsınız, sadece azaltırsınız.

Doğa'da da böyleydir.

Dünya'da mutlu kalabilen egoist midir ? Ne istiyorsunuz savaş vardır mutsuz olup yas mı tutsun tüm Dünya ?

Yaşam devam ediyor, acısıyla tatlısıyla. Küçük de olsa birşeyler yapılabilir ama olanlar zaten her zaman olan şeylerdi...

Link to post
Sitelerde Paylaş
14 yaşındaki birine tecavüz edildiyse bundan hiç kimse hoşnut kalmaz zaten...Ama eğer bu kişiyi haksız yere suçluyorsanız,eğer gerçekten böyle bir suç işlemediyse..o kişiye yapılan haksızlığı,düştüğü psikolojik durumu düşünebiliyor musunuz acaba..

Ayrıca kimsenin dünyadki kötülükler karşısında mutlu olduğu yok..Siz her dakika, her saniye bu kötülükleri düşünerek mutlu olamıyor musunuz?İnsanlar evlatlarını kaybediyor da bir süre sonra o acıyı unutabiliyor.Eğer unutamasaydı nasıl yaşayabilsin.Her zaman mutlu olamayacağımız gibi her zaman da mutsuz değiliz..

Ben mutluluğu başka bir yönününden bahsediyorum..İnançlılar eğer gerçekten çok mutlularsa demek ki inançlılardan çok daha güçlüler...İster köle deyin bana ister savunmasız ne derseniz deyin.. ben bir insanın manevi güce olan ihtiyacı, su 'ya olan ihtiyaç kadar önemli görüyorum.

Bir insan var ise varlığının nedenini bilmek ister,neden yaşıyorum,neden ölüyorum,..vs gibi soruları kafasında oturtmak ister..bunların cevaplarını ben Allah'ın kitabında bulabiliyorum.

Ama bulamasaydım istem dışı ömrüm hep bu soruların cevabını bulmakla geçecekti belki de..bu yüzden de mutlu olamayacaktım.Sizler bizim beynimizin dumura uğradığını düşünüyorsunuz ama eğer siz daha neden var olduğumuzun bile cevabını bulamıyorsuz..nasıl mutlu olabilirsiniz ki..eğer mutluysanızda bizim değil sizin beyniniz afyonla uyuşmuş olmalı..

Çünkü benim beynimdeki soruların cevabı var,ben varlığımın nedenini bile bilmiyorsam nasıl mutlu olabilirm ki..İnsan her zaman bir idealin peşinde koşarak yaşamını sürdürür..

Hep gelecek için yaşar,eğer bir geleceği yoksa yaşamak için neden çaba saf etsin ki?

Haniniz 5 gün sonra öleceğini bile bile hayata bağlanabilir,ideal koyabilir önüne...İnançlılar içinde bu böyle işte eğer ben 60-70 yıl yaşayıp yok olup gideceksem be mutlu olamam..İyilkler yapıp ileride cennete gitmeyi hayal etmek..bir idealdir.Buda insana yaşama sevinci verir.Gerçi siz cennet için yapılan iyilikleri çıkarcılık olarak görüyorsunuz..Bu yüzden siz dar düşündüğünüz için afyonla beyni uyuşanların ateistler olduğunu düşünüyorum.

uzun uzadıya kuranda köleliği, cariyeliği, eşitsizliği vs. anlatsam bu sitede defalarca yapılmış birşeyi tekrar etmiş olucam...

o yüzden sana sadece bir soru sorarak "seni" BELKİ düşündürebilirim :

muhammed hayatı boyunca kaç farklı kadınla cinsel ilişkiye girmiştir

ve bu kadınların muhammedle arasındaki yaş farkları nedir ?

(ilişkiye girdiği kadın (çocuk)ların yaşlarıyla ilgili konuyu tamamen bir tarafa bırakıyorum, farzedelim ki hepside 18 yaşından büyüktü)

Link to post
Sitelerde Paylaş
Ben mutluluğu başka bir yönününden bahsediyorum..İnançlılar eğer gerçekten çok mutlularsa demek ki inançlılardan çok daha güçlüler...İster köle deyin bana ister savunmasız ne derseniz deyin.. ben bir insanın manevi güce olan ihtiyacı, su 'ya olan ihtiyaç kadar önemli görüyorum.

Hayatınızda kendinizi inançsız gibi hissetmediğiniz için öyle olduğunuzda nasıl hissedeceğizi de bilmiyorsunuz, hissetmediğiniz duygular üzerine de yorum yapmak saçmadır. İnançlı olduğum zamanlarda ben de senin gibi düşünüyordum ama sonra anladım ki hiç bunlara gerek yokmuş. Suya ihtiyaçla karşılaştıramazsınız, su olmadan yaşam olmaz ama inançsız yaşanır.

Bir insan var ise varlığının nedenini bilmek ister,neden yaşıyorum,neden ölüyorum,..vs gibi soruları kafasında oturtmak ister..bunların cevaplarını ben Allah'ın kitabında bulabiliyorum.

Ama bulamasaydım istem dışı ömrüm hep bu soruların cevabını bulmakla geçecekti belki de..bu yüzden de mutlu olamayacaktım.Sizler bizim beynimizin dumura uğradığını düşünüyorsunuz ama eğer siz daha neden var olduğumuzun bile cevabını bulamıyorsuz..nasıl mutlu olabilirsiniz ki..eğer mutluysanızda bizim değil sizin beyniniz afyonla uyuşmuş olmalı..

Herkes bu soruların cevaplarını merak ediyor, ama herkes dindarlar gibi varsayımsal ve somutluklar içermeyen, mantıksız mitolojik yazılarda ve kahramanlarla bu cevapları kendine kabul etmiyor. Ömrünüz bu soruların cevaplarını bulmakla geçeceğini sanmıyorum, zamanla buna alışıyorsunuz ve düşünmenin bile anlamsız olduğunu anlıyorsunuz. Bir şekilde var olduk ve yaşıyoruz, düşünelecek bir çok şey varken..

Dinler varoluşa varsayımsal cevaplar verir. Öyleyse söyleyin o doğmadı ve doğurulmadıysa allah nasıl oldu ?

Herşeyin cevabının olduğuna inandığınız kitapta herşeyin cevabı yok, çünkü herşeyin cevabını veren hiçbirşey yok.

Beyni afyonla uyuşan sensin, kimsenin görmediği, gidenin gelmediği bir dünyaya inanarak yaşıyorsun biz değerlerimizi somut dünyadan alırız.

Çünkü benim beynimdeki soruların cevabı var,ben varlığımın nedenini bile bilmiyorsam nasıl mutlu olabilirm ki..İnsan her zaman bir idealin peşinde koşarak yaşamını sürdürür..

Her sorunun cevabını bulamazsınız, bazı soruların cevapları bilinmiyor. Sizin inancınız da herşeye cevap vermiyor. Mutlu olmak için bu sorulara gerek yok en basitinden bir örnek verim bugün 5 aylık yeğenimi ziyaret ettim o küçük çocuk beni mutlu etti. Yani mutlu olunacak şey bulursunuz siz yeter ki bulmasını bilin.

Hep gelecek için yaşar,eğer bir geleceği yoksa yaşamak için neden çaba saf etsin ki?

Haniniz 5 gün sonra öleceğini bile bile hayata bağlanabilir,ideal koyabilir önüne...İnançlılar içinde bu böyle işte eğer ben 60-70 yıl yaşayıp yok olup gideceksem be mutlu olamam..İyilkler yapıp ileride cennete gitmeyi hayal etmek..bir idealdir.Buda insana yaşama sevinci verir.Gerçi siz cennet için yapılan iyilikleri çıkarcılık olarak görüyorsunuz..Bu yüzden siz dar düşündüğünüz için afyonla beyni uyuşanların ateistler olduğunu düşünüyorum.

Geleceğimiz var zaten, mühim olan zamandan maksimum fayda elde etmektir. Hayatta ideallerinizi ve amaçlarınızı kendiniz belirlersiniz, iyi bir eğitim almak, iyi bir eş sahibi olmak iyi bir torun sahibi olmak. Ölüm döşeğinde yatarken bir vasiyetname hazırlayıp kalan dostlarınıza armağan edip son dakikalarınızda mutlu olmak.

Kısacası mutlu olunacak şey vesaire amaç bulunur siz yeter ki isteyin.

Ateizm, bir din bir inanış bir ritüel değildir. Kişinin bireysel sorgulaması sonucu geldiği noktadır. Yani afyonla uyuşma olmaz o dindarlarda olur. Ateizmin bir kitabı vesaire yani sizi uyuşturacak ortada bir madde yok bu sizin kendi kendinize olduğunu birşey.

Link to post
Sitelerde Paylaş
14 yaşındaki birine tecavüz edildiyse bundan hiç kimse hoşnut kalmaz zaten...Ama eğer bu kişiyi haksız yere suçluyorsanız,eğer gerçekten böyle bir suç işlemediyse..o kişiye yapılan haksızlığı,düştüğü psikolojik durumu düşünebiliyor musunuz acaba...

Iyi güzel hosta bu anlattiklariniz ateist olunca cokmu degisiyor? Din olmayinca neyin eksikligini hissediyorsunuz ? Ben hicte eksikligini farketmiyorum. Ben yine aglama gelirse agliyorum gülmem gelirse gülüyorum uyumam gelirse uyuyorum is saati gelince ise gidiyorum..sorun ne neden bizim mutsuz oldugumuz ihtimali üzerine bu konuyu actiniz ?

SAYGILAR

Link to post
Sitelerde Paylaş
Iyi güzel hosta bu anlattiklariniz ateist olunca cokmu degisiyor? Din olmayinca neyin eksikligini hissediyorsunuz ? Ben hicte eksikligini farketmiyorum. Ben yine aglama gelirse agliyorum gülmem gelirse gülüyorum uyumam gelirse uyuyorum is saati gelince ise gidiyorum..sorun ne neden bizim mutsuz oldugumuz ihtimali üzerine bu konuyu actiniz ?

Sizler de aynı şeyi bizim için düşünüyorsunuz çünkü.Bizim inançlı olduğumuz için kötü bir yaşam sürdüğümüzü,size göre safsata olan bu saçmalıkların bizi mutlu etmeyeceğini iddia ediyorsunuz.Ben de şöyle düşünüyorum,eğer sizler inaçsızken bile mutluysanız bizim sizden daha fazla mutlu olduğumuzu düşünüyorum.Çünkü benim başlangıcım belli, sonum belli.En çaresiz kaldığım zaman ya da biri tarafında çok büyük bir iftiraya uğradığım zaman benim haklı olduğum gören bir varlık olduğunu biliyorum.Beni koruyan,gözeten her daim yanımda olan bir varlık.Bundan daha huzur verici ne olabilir ki!

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...