Jump to content

Bir Cisim Boşlukta Hareket Edebilir mi?


Recommended Posts

Bu coriolise uyumlu bir deney değil. Bu daha çok dünyada dikey konumda havaya top atarsan tekrar eline düşermiye benzer bir deney. Örneğin ekvatorda yukarıya attığın bir cisim 1666 km/saat yatay hıza sahiptir. Ama sen sistemin içinden atışı yaparken dikey atıştan başka bir şey fark etmezsin. Onun gibi. Sen bu deneyde açısal hızı ihmal et, yerçekimini dikkate alma olsun sana coriolis effekt tamam.

Hangisi coriolis'e uyumlu değil?, ne dikey topu, neden bahsediyorsun? Topun dikey olması şart değil; yuvarlayarak atsan da aynı hikaye...

Videoyu izledin mi? Videoda 00:28'e gel. İşte orada anlatılanlar tam da galaksinin ortasında durup dış kenardaki bir yıldıza nişan alıp atış yapmakla aynı şey. Dönen platformun ortasında duran bir kişi platformun kenarındaki başka bir kişiye doğru bir top atarsa top düz gitmez; dönme yönüne göre sağa ve sola doğru bir sapma gösterir (topu havaya doğru atmakla, eğik atış yapmakla falan bir ilgisi yok; burada dikkate alınması gereken atışın yatay bileşeni).

Bir platform gibi dönmekte olan bir galaksinin ortasında duran bir kişi de dış kenarında duran başka bir kişiye bir top atarsa (ya da dışardaki bir yıldıza bir mermi sıkarsa) o top (veya mermi) düz gitmez, yatay yönde bir kayma yapar. Böylece platformun dışında bulunan bir başka nesneye refere etmeye gerek kalmadan platformun dönüp dönmediği anlaşılabilir. Aynı şey galaksi için de geçerli.

Şu videoları da bir izle. Yine de anlaşılmıyorsa devam edelim.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 72
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Her başlığa yazdığım yorumları incele,inandığını düşünüpte aslında inanmayanlardan farkımı kavra.Yanlışın kitaplarda veya Allah'ta olmadığını anlayacak ve artık bir süre sonra insanlara küfredeceksin benim gibi.

Yanlış onu yapanların dışında bir yerde olamaz zaten. Onu kimse iddia etmiyor.

Bu açıdan bakınca yanlış yalnız yanlışı göremeyen ahmaklardadır sorun.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hangisi coriolis'e uyumlu değil?, ne dikey topu, neden bahsediyorsun? Topun dikey olması şart değil; yuvarlayarak atsan da aynı hikaye...

Videoyu izledin mi? Videoda 00:28'e gel. İşte orada anlatılanlar tam da galaksinin ortasında durup dış kenardaki bir yıldıza nişan alıp atış yapmakla aynı şey. Dönen platformun ortasında duran bir kişi platformun kenarındaki başka bir kişiye doğru bir top atarsa top düz gitmez; dönme yönüne göre sağa ve sola doğru bir sapma gösterir (topu havaya doğru atmakla, eğik atış yapmakla falan bir ilgisi yok; burada dikkate alınması gereken atışın yatay bileşeni).

Bir platform gibi dönmekte olan bir galaksinin ortasında duran bir kişi de dış kenarında duran başka bir kişiye bir top atarsa (ya da dışardaki bir yıldıza bir mermi sıkarsa) o top (veya mermi) düz gitmez, yatay yönde bir kayma yapar. Böylece platformun dışında bulunan bir başka nesneye refere etmeye gerek kalmadan platformun dönüp dönmediği anlaşılabilir. Aynı şey galaksi için de geçerli.

Şu videoları da bir izle. Yine de anlaşılmıyorsa devam edelim.

Tamam güzel kardeşim.

Sana basit bir soru, şu verdiğin corilis videolarına göre hesap et. Samanyolu galaksisinde güneş sisteminde dünyada yaşıyorum. Dön allah dönüyorum galaksimle beraber. Tuvalete gittim işeyecem. Deliği nasıl tuttururum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tamam güzel kardeşim.

Sana basit bir soru, şu verdiğin corilis videolarına göre hesap et. Samanyolu galaksisinde güneş sisteminde dünyada yaşıyorum. Dön allah dönüyorum galaksimle beraber. Tuvalete gittim işeyecem. Deliği nasıl tuttururum.

Çok basit. Deliğin tam ortasına değil de, 0.000000000000134 nanometre sağına doğru nişan alır işersin. Çişin tam ortasına düşer. :))

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu coriolise uyumlu bir deney değil. Bu daha çok dünyada dikey konumda havaya top atarsan tekrar eline düşermiye benzer bir deney. Örneğin ekvatorda yukarıya attığın bir cisim 1666 km/saat yatay hıza sahiptir. Ama sen sistemin içinden atışı yaparken dikey atıştan başka bir şey fark etmezsin. Onun gibi. Sen bu deneyde açısal hızı ihmal et, yerçekimini dikkate alma olsun sana coriolis effekt tamam.

Sevgili alpcakir.

Senin verdiğin bu örnek de tam olarak Coriolis etkisi. delibekir arkadaş açısal hızı ihmal etmiyor.

Topu Dünya'dan yukarıya attığımızda (basit olsun diye Ekvatorda attığımız düşünelim), topun yukarıya doğru düz bir çizgiyi takip ederek çıkmasını ve tekrar aynı düz çizgi üzerinden yere düşmesini bekliyoruz. Fakat top beklediğimiz bu hareketi yapmıyor. Atmadan önce top bizimle birlikte Dünya üzerindeki konumumuzun çizgisel ve açısal hızı ile dönüyordu. Top atıldığında açısal hızı değil, çizgisel hızı beraberinde götürüyor. Bulunduğumuz konomun açısal hızını beraberinde götüremez.. Açısal hızı beraberinde götürebilmesi için Dünya ile mekanik bir bağı olması gerekir. Ama atıldığı andan itibaren top artık Dünya'ya bağlı değil. Sadece yerçekimi etkisi ile Dünya'ya doğru çekiliyor.

Top atıldıktan sonra hem yukarıya doğru hareket ediyor hem de beraberinde götürdüğü çizgisel hız ile yoluna devam ediyor. Yukarı çıkarken ve inerken çizgisel hızda bir değişiklik olmuyor. Ama hareket süresince bu çizgisel hızı açısal hız cinsinden hesaplamaya kalkarsak, top yukarıya doru hareket ederken topun açısal hızı azalır, aşağı doğru inerken topun açısal hızı artar ve tekrar yere düştüğü anda Dünya'nın açısal hızına eşit olur. Top atıldğı yerin biraz daha gerisine düşer.

Toparlarsak... Dünya üzerinde kalıp topun yolunu takip ettiğimizde, topun Bir doğru çizgi takip etmediğini, Dünyanın dönme yönüne ters bir kavis çizerek yukarı çıktığını gözleriz. Bu ise Coriolis etkisinden başka bir şey değil.

Sevgiler

Link to post
Sitelerde Paylaş

Verdiği videolar öyle değil gördüğüm kadarıyla, son video farklı gerçi orada sistemin dışından atış yapılıyor.

Konu daha iyi anlaşıldı şimdilik. Neyse asıl soruya dönelim o zaman. Ortada başka hiç bir şey yokken galaksimiz dönebilir mi?

Dönerse coriolisle bulabiliriz farklı dönebilir farklı cevaplar.

Dönebilir demek sabit bir zeminin olduğunu varsaymayı gerektiriyor.

Bu arada kusura bakma delibekir

tarihinde alpcakir tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu verdiğin örneklerdeki gibi hesap edersek çişimi yaptıktan yarım sn sonra 100 km uzakta kalması filan gerekiyor.

Öyle değil.

Peki hesaplıyalım madem.

Şimdi galaksinin çapı yaklaşık 100.000 ışık yılıdır. Çevresi ise 2*pi*50.000 = 314159 ışık yılıdır.

Galaksinin dış kenarında dönüş hızı yaklaşık olarak 500 km/saniyedir. Bu da 500 / 300.000 = 0.0017 ışık yılı / saniye gibi bir hızdır.

Galaksinin tam bir tur atması: saniyede 0.0017 ışık yılı yol alıyorsa 314.159 ışık yılı mesafeyi 314.159 / 0.0017 = 184799411 saniyede alır.

360 dereceyi 184799411 saniyede alıyorsa, bir saniyede 360 / 184799411 = 0.00000195 derece yol alır.

Şimdi çiş konusuna gelelim.

Galaksinin ortasında durup 1 metre uzaktaki klozete saniyede 1 metre hızla işediğini düşünelim.

İlk çiş damlası klozetin bulunduğu mesafeyi 1 saniyede almış olacaktır.

1 metre yarıçapındaki bir dairenin çevresinin 0.00000195 derecelik uzunluğu ise şöyle hesaplanabilir:

Bu dairenin tüm çevresinin, yani 360 derecesinin uzunluğu: 2*pi*r'den: 6.28 metredir.

360 derecesi 6.28 metre yapıyorsa, 0.00000195 derecesi: 6.28*0.00000195 / 360 = 0.000000034 metre yapar.

Bu da 0.000034 milimetre yapar.

Yani çişinizin galaksinin dönmesinden kaynaklanan sapma miktarı bir milimetrenin yüzbinde üçü mertebesinde falan olacaktır.

Not: Son mesajını bu iletiyi attıkdan sonra gördüm. Sorun değil... kusura bakacak birşey yok. Anlatmaya çalışıyorum elimden geldiğince.

tarihinde delibekir tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Coriolis etki ki bazıları kuvvet de demektedirler, aslında etki falan değildir arkadaşlar. Bir yanılsama olduğu bile söylenebilir.

Öyle bir kuvvet yoktur. Eylemsizlikle ilgilidir.

Örneğin Brezilya'ya gitmek üzere Kanada'dan havalanan bir uçak rotasını arada bir değiştirmek zorundadır.

Ama bunun nedeni uçağın bir yere doğru sürüklenmesi değildir. Dünyanın kendi etrafında dönmesidir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Konu daha iyi anlaşıldı şimdilik. Neyse asıl soruya dönelim o zaman. Ortada başka hiç bir şey yokken galaksimiz dönebilir mi?

Dönerse coriolisle bulabiliriz farklı dönebilir farklı cevaplar.

Dönebilir demek sabit bir zeminin olduğunu varsaymayı gerektiriyor.

Soruyu basitleştirelim.

Evrende sadece Dünya var olsun. Ay yok, Güneş yok, Samanyolundaki diğer yıldızlar da yok. Başka galaksi de yok. Bir tek Dünya var.

Soru şu: Böyle bir Dünya dönüyor mu, dönmüyor mu? Nasıl anlarız?

Cevap: Bakarız, coriolis etkisi var mı yok mu. Varsa Dünya dönüyordur. Yoksa dönmüyordur.

Dünyada gözlenen coriolis etkisi ayın, güneşin, galaksinin vs. var olup olmadığından bağımsız bir etki olduğuna göre bu cevap geçerli bir cevaptır.

Bu durumda asıl sorunun (tek başına bulunan bir galaksi dönebilir mi) cevabı da "evet dönebilir" olur.

Bu cevap sadece "dönmesi mümkündür" anlamında bir cevap değildir. "Evet, dönmesi mümkündür, ve dönüp dönmediği test edilerek anlaşılabilir" anlamında bir cevaptır.

Etrafta referans alınacak başka birşey yokken bir cismin dönmesi ne anlama gelir sorusu ise fizikten çok felsefi bir sorudur. Yukardaki "Yalnız Dünya" örneğinde coriolis etkisi de gözlendiği halde, isteyen bunu "dünya dönüyor o yüzden bu coriolis etkisini gözlüyoruz" şeklinde açıklar; isteyen de coriolis etkisinden kaynaklanan gözlemleri de açıklayan yeni bir fizik yazar, "aslında dünya dönmüyor, merkezden perifere doğru attığımız topu saptıran başka bir kuvvet var, o yüzden biz böyle görüyoruz" şeklinde açıklar.

tarihinde delibekir tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Halen tam anlayamıyorum. Eğer referans yoksa ve dünya dönüyorsa uzayın kendisi referans olmak zorundadır diye düşünüyorum. O durumda ben herhangi bir hareketi hesap ederken mevcut değerlerini iyi biçimde tahmin ettiğim galaksimizin etkisini - güneş sisteminin etkisini - dünyanın dönme hareketinin etkisini hesap eder ve bundan ayrı bir sapma bulursam aslında uzayda nasıl bir hareket durumunda olduğumu bulur ve bunu çok defa karşılaştırmalı yaparsam uzay gerçekten genişliyor mu vs bulurum gibi gözüküyor. Bu kadar basit gözükürken başka başlıklarda yaşanan bunca tatava gereksiz gözüküyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Verdiği videolar öyle değil gördüğüm kadarıyla, son video farklı gerçi orada sistemin dışından atış yapılıyor.

Konu daha iyi anlaşıldı şimdilik. Neyse asıl soruya dönelim o zaman. Ortada başka hiç bir şey yokken galaksimiz dönebilir mi?

Dönerse coriolisle bulabiliriz farklı dönebilir farklı cevaplar.

Dönebilir demek sabit bir zeminin olduğunu varsaymayı gerektiriyor.

Bu arada kusura bakma delibekir

Dönme en doğal hareketlerden birisi.

Hiç bir şey bulunmayan bir uzaya yeteri kadar uzaklıkta iki tane (A ve B ) cisim bırakalım ve sadece yerçekimi etkisi var olsun. Bu iki cismin sadece AB doğrusu üzerinde ilerleyip birbiriyle çarpışması için her iki cismi tamamen durgun bir konumda yerleştirmiş olmamız gerekir. Cisimleri yerleştirirken AB doğrultusu dışında küçük bir hız sapması bu iki cismin birbiri etrafında dönmesini gerektirecektir. A ve B AB doğrultusunda birbirini çekerken bu hız sapması cisimlerin AB doğrusu üzerinde birbirine yaklaşmasını engelleyecektir (yörünge: daire, elips, parabol, hiperbol). Uzayda en az üçüncü bir cismin varlığı ise bu hız sapmasının garantisi olacaktır. Üç cisim durumunda kaotik yörüngeler çizilecektir. Daha fazla cismin varlığında...

Ve evet! Uzayda yerçekiminin etkisi ve galaksiyi oluşturan cisimlerin varlığı galaksinin dönmesini gerektiriyor. Galaksiyi oluşturan herhangi bir cismi referans aldığımızda diğer cisimlerin döndüğünü gözlemleyebileceğiz.

Sevgiler

Not: Uzaya bıraktığımız cisimlerden birisi dört dörtlük bir küre değilse diğer cismin çekiminden dolayı kendi etrafında dönmeye veya salınmya da başlar.

tarihinde DreiMalAli tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

.... Eğer referans yoksa ve dünya dönüyorsa uzayın kendisi referans olmak zorundadır diye düşünüyorum. ..

Dünya üzerinde topu attığımız anda yeni bir referans sistemi oluşturmuş oluyoruz. Bu andan itibaren iki tane referans sistemimiz mevcut:

- Referan sistemi: Dünya

ve

- Referan sistemi: Top

Sevgiler

Link to post
Sitelerde Paylaş

Eğer referans yoksa ve dünya dönüyorsa uzayın kendisi referans olmak zorundadır diye düşünüyorum.

Uzayın bir dokusu var, ama bu doku bildiğimiz klasik referans çerçeveleri gibi bir doku değil. Bu dokunun özelliklerini tam bilmiyoruz. Bildiklerimiz arasında sınırsız olduğu, homojen olduğu ve her yönde aynı yapıda olduğu var. Bu özellikleri ile içgüdüsel olarak sanki bir "okyanus" gibi sabit ve maddesel bir şeymiş gibi düşünme eğilimimiz oluyor. Fakat, öte yandan, ışık hızının bu doku içinde gözleyenin hareketinden bağımsız olarak her daim sabit olması gibi, kütle varlığında eğilip bükülmesi gibi, zaman ile çok sıkı-fıkı bir ilişki içinde olması gibi, içgüdülerimize uymayan bazı özellikleri olduğunu da biliyoruz.

Boşluktaki yalnız bir cismin, başka bir cisme refere edilmeye gerek olmadan dönebiliyor olması gerçeğini de bu tür bilinmeyen özelliklerinden biri olarak kabul etmekten başka bir çaremiz yok gibi...

Uzayın herhangi bir noktasını referans alabilmemiz için o noktayı (x,y,z) koordinatları ile belirleyebilmemiz lazım. Bunun için de bir orijin noktası lazım. Ama elimizde bir (0,0,0) noktası yok! Her yer (0,0,0) noktası. Bunun için de ancak (dx, dy, dz)'lerle konuşabiliyoruz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Eğer referans yoksa ve dünya dönüyorsa uzayın kendisi referans olmak zorundadır diye düşünüyorum.

Uzayın bir dokusu var, ama bu doku bildiğimiz klasik referans çerçeveleri gibi bir doku değil. Bu dokunun özelliklerini tam bilmiyoruz. Bildiklerimiz arasında sınırsız olduğu, homojen olduğu ve her yönde aynı yapıda olduğu var. Bu özellikleri ile içgüdüsel olarak sanki bir "okyanus" gibi sabit ve maddesel bir şeymiş gibi düşünme eğilimimiz oluyor. Fakat, öte yandan, ışık hızının bu doku içinde gözleyenin hareketinden bağımsız olarak her daim sabit olması gibi, kütle varlığında eğilip bükülmesi gibi, zaman ile çok sıkı-fıkı bir ilişki içinde olması gibi, içgüdülerimize uymayan bazı özellikleri olduğunu da biliyoruz.

Boşluktaki yalnız bir cismin, başka bir cisme refere edilmeye gerek olmadan dönebiliyor olması gerçeğini de bu tür bilinmeyen özelliklerinden biri olarak kabul etmekten başka bir çaremiz yok gibi...

Uzayın herhangi bir noktasını referans alabilmemiz için o noktayı (x,y,z) koordinatları ile belirleyebilmemiz lazım. Bunun için de bir orijin noktası lazım. Ama elimizde bir (0,0,0) noktası yok! Her yer (0,0,0) noktası. Bunun için de ancak (dx, dy, dz)'lerle konuşabiliyoruz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Uzayın herhangi bir noktasını referans alabilmemiz için o noktayı (x,y,z) koordinatları ile belirleyebilmemiz lazım. Bunun için de bir orijin noktası lazım. Ama elimizde bir (0,0,0) noktası yok! Her yer (0,0,0) noktası. Bunun için de ancak (dx, dy, dz)'lerle konuşabiliyoruz.

Bu şekilde konuşmamız dahi herhangi bir şeyin boş uzayda hareket edebileceği anlamına gelmiyor mu?

Uzayda birbirinden farklı konumlar olduğu anlamına gelmiyor mu?

Elimizdeki şey ikiye bölünse ve biri A biri B konumuna gitse iki farklı konum oluyorda bölünmeden boş uzayda cismimiz A konumundan B konumuna neden gidemiyor?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Elimizdeki şey ikiye bölünse ve biri A biri B konumuna gitse iki farklı konum oluyorda bölünmeden boş uzayda cismimiz A konumundan B konumuna neden gidemiyor?

Elimizdeki iki cisimden biri A diğeri B konumuna gitmiyor. Birisi gittiği noktayı A, diğeri de gittiği noktayı B noktası yapıyor. Bu cisimler henüz orada yokken A ve B noktaları da yok.

Şöyle bir hayali deney düşünelim:

Uzayda astronot kıyafeti içinde tek başımızayız ve o güne kadar hareket nedir nasıl birşeydir hiç görmemişiz, bilmiyoruz...., gözümüzü hayata ilk kez bu astromot kıyafeti içinde açmışız ve kendimizi orada bulmuşuz.

Sırtımızda uzay giysisine monte edilmiş, ateşlemeye hazır bir roketimiz var. Hayalimizi biraz daha geniş tutalım, elimizde de bir lazer ışık kaynağı, bir de ışık hızını ölçebilmemizi sağlayan bir cihaz var. Bir de ultra-süper bir mikroskopumuz var. Mikroskop o kadar güçlü ki uzayın herhangi bir noktasını Plank sabiti mertebesinde görüp, oradaki kuantal olayları inceleyebilmemize olanak sağlıyor.

Başlangıçta etrafımıza bir bakıyoruz. Ne dünya, ne ay, ne güneş, ne de başka bir yıldız, hiçbirşey yok. Her taraf kapkara boşluk. İçinde bulunduğumuz boşluğu merak edip incelemeye başlıyoruz. Önce ışık hızı deneyleri yapıyoruz ve her yöne doğru gönderdiğimiz ışığın aynı hızda ilerlediğini keşfediyoruz. Sonra mikroskopumuz ile uzayın dokusunu incelemeye başlıyoruz. Mikroskopumuzda en küçük ölçekteki uzayda kendi kendine ortaya çıkıp kısa bir süre sonra da kaybolan atom altı parçacıkları görüyoruz. Derken sırtımızdaki roketi farkediyoruz. Roketi çalıştırıyoruz. Bir anda birşeyin bizi "çektiğini" hissediyoruz ve böylece çekim kuvveti diye de bir şeyin var olduğunu keşfetmiş oluyoruz.

Bir süre sonra roketin yakıtı bitiyor. Birden çekim gücünün kaybolduğunu hissediyoruz. Tekrar sessizlik ve karanlık... Işık hızı ve mikroskop deneylerimizi tekrarlıyoruz. Olağan üstü bir durum yok. Yine ışık her yöne aynı hızda hareket ediyor; mikroskopta yine aynı şeyleri görüyoruz, uzay yine aynı uzay, etrafta yine hiçbirşey yok.

Soru şu:

Roketi ateşlemeden önceki durum ile, roketin yakıtı bittikten sonraki durum arasındaki fark nedir?

Olayları yaşamış birinci elden bir gözlemci olarak iki durum arasında bir fark olmadığı sonucuna ulaşırız. Ölçümlerimiz aynı, uzayın gözleyebildiğimiz dokusu aynı, çevremiz aynı... Daha önce hiç tanışmamış olduğumuz "hareket" ile yine tanışmadık... Hareket nedir bilmiyoruz hala... Bütün bu olaylar içinde tek hissettiğimiz roketin çalıştığı süre içinde bizi çeken tuhaf bir güç vardı. Bir tek onu hatırlıyoruz. Ne kadar zeki, ne kadar donanımlı olsak da başlangıçta durduğumuzu, roketi kullandıktan sonra da harekete geçtiğimizi ve halen düzgün doğrusal bir hareket etmekte olduğumuzu gösterir en ufak bir ipucu bile yok!

Bu durumda "hareket" diye bir şeyin varlığından nasıl söz edebiliriz?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...