Andromeda 0 Oluşturuldu: Şubat 13, 2008 Raporla Share Oluşturuldu: Şubat 13, 2008 CENNETE GİRECEK İLK KADIN Hz. Fâtıma bir gün Efendimiz (aleyhissalâtu vesselâm)a: - Babacığım, kadınlardan cennete ilk önce girecek olan kimdir? diye merakla sordu. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz: - Falan mahallede, falan evde oturan bir kadın var. Cennete ilk girecek kadın, işte o kadındır, buyurdular. Hz. Fâtıma anamız hayretle: - Babacığım, o kadın cennete, benden de mi evvel girecek? diye tekrar sordu. Peygamber Efendimiz: - Evet! Senden de evvel girecek." buyurdu. Ve şayet isterse, gidip o kadınla tanışabileceğini söyledi. Hz. Fâtıma'nın o kadın hakkındaki merakı iyice artmıştı. Bu kadın ne yapıyor, nasıl bir amel işliyordu ki, cennete ilk olarak girmeyi hak ediyordu. Bir gün o kadınla görüşüp tanışmak ve onunla konuşmak için evinden çıktı. Kadının evini sora sora buldu ve kapısını tıklattı. İçeriden yaşlı bir kadın: "Kim o?" diye seslendi. Hz. Fâtıma anamız da kendisini tanıtarak onunla görüşmek istediğini söyledi. Kadın, Peygamber kızının kendisiyle görüşmeye geldiğini duyunca çok sevindi. Kapıyı açmadan içeriden seslendi: - Ey Resûlullah'ın kızı! Hoş geldin sefalar getirdin! Canım sana feda olsun! Aslında ben de sizinle görüşmeyi çok arzu ediyordum; fakat dışarı çıkmadığım için maalesef ziyaretinize de gelemedim. Şimdi sizin gelmeniz beni çok memnun etti. Fakat kocamdan izin almadan bugüne kadar ben kimseye kapı açmış değilim. Onun için sizden çok özür diliyorum. Ben sizin içeri girmeniz için bu akşam eşimden izin alayım ve yarın görüşelim, ne olur, yarın tekrar buyurun, dedi. Bunun üzerine Hz. Fâtıma (r.anha) geri döndü. Akşam olunca kadın meseleyi anlatıp kocasından izin aldı. Ve ertesi gün, Hz. Fâtıma o kadınla görüşmek için tekrar geldi. Bu sefer yanında oğlu Hz. Hasan (ra) da vardı. Hz. Hasan o sıralar henüz küçük bir çocuk olduğu için rahat durmamış, annesi mecburen onu da yanında getirmek zorunda kalmıştı. Kadının evine geldi ve kapısını çaldı. Tabiî kadın içeriden Hz. Hasan'ın sesini duymuştu. Hz. Fâtıma'nın yanında bir çocuk bulunduğunu fark edince çok üzüldü. Hz. Fâtıma'ya: - Ey Fâtıma! Ben kocamdan yalnız sizin için izin almıştım. Çocuk için izin almadığımdan dolayı onu içeri alamam. Ne olur beni affedin. İsterseniz siz buyurun, çocuk dışarıda kalsın. İsterseniz yarın gelin; bu akşam onun için de izin alayım, dedi. Hz. Fâtıma ikinci defa içeri giremeden geri döndü. Ve üçüncü gün tekrar kadına gitmek üzere çıktı. Hikmet-i ilâhî bu sefer Hz. Hüseyin'i (ra) de yanına almak zorunda kalmıştı. Tabiî kapıyı çaldığında, kadın Hz. Hüseyin'in de olduğunu öğrenince, Hz. Fâtıma yine dünkü durumla karşılaştı. Kadın kocasından onun için de izin alması gerektiğini söyledi. Hz. Fâtıma (r.anha) dünkü günkü gibi hiç ısrar etmedi. Ve çocuklarıyla beraber mecburen geri dönmek zorunda kaldı. Bir sonraki gün, üçü birden gittiklerinde, kadın kocasından her üçü için de izin almıştı. Kapı açıldı ve içeri girdiler. Kadın binlerce özürler diledi, affını istedi ve Peygamber çocuklarını en güzel şekilde karşıladı ve ağırladı. Hz. Fâtıma içeriden gelen sese göre kadının gayet yaşlı bir nine olduğunu zannetmişti. Fakat bir de baktı ki, kapıyı açıp kendisini karşılayan kadın hem çok genç, hem de çok güzel bir hanımdı. Hz. Fâtıma hayretle sordu: - Sizinle dışarıdan konuşurken sesiniz çok değişik geliyordu. Oysa sesiniz hiç de öyle değilmiş, bu nasıl oluyor? dedi. Kadın: - Sizinle konuşurken sesim dışarı çıktığı için sesimi yabancı bir erkek duyar da günaha girerim, diye ağzıma küçük bir taş parçası alarak konuşuyordum. Şimdi ise o taşı çıkardım, dedi. Hz. Fâtıma (radıyallahu anhâ), bu cennetlik kadının sözlerinden dolayı çok memnun olmuştu. Nâmahremden sesini bile böylesine sakınan, kocasına da böylesine itaat eden bu kadının, neden cennete evvelâ gireceğini anladı. Onunla bir müddet sohbet ettiler. Bazı konuları konuştular. Bir ara kadın Hz. Fâtıma'ya: - Ey Resûlullah'ın kızı! Acaba ben kocama karşı vazifemi ifa etmiş oluyor muyum? Onun bendeki hakları sebebiyle Allah Teâlâ kocama itaatsizlikten dolayı beni hesaba çeker mi? Bundan korkuyorum… dedi. (!) Hz. Fâtıma bu suali tebessümle karşıladı ve babasının yani Peygamber Efendimizin müjdesini kendisine bildirdi: - Hayır! Sen bilakis babamın, "cennete ilk girecek kadın" diye müjdelediği kimsesin, dedi. Hz. Fâtıma (r.anha), Resûlullah'ın cennetle müjdelediği bu mübarek kadınla bir müddet daha sohbet ettikten sonra müsade istedi ve oradan ayrıldı. Link to post Sitelerde Paylaş
fastkinger 0 Şubat 13, 2008 gönderildi Raporla Share Şubat 13, 2008 gönderildi İşte İslam gerçeği..İslam toplumları neden böyle geri kalıyor görün..Bir kadın İslama göre bir hiçtir..Kocasının izni olmadan kadınla bile görüşmüyor..Yazık ya yazık.. Link to post Sitelerde Paylaş
AIRMAX 0 Şubat 13, 2008 gönderildi Raporla Share Şubat 13, 2008 gönderildi bu olaya gore kadinin disari cikmayani, agzina biseyler sokup konusani ,kocasindan izin almadan kimseyle gorusmeyeni makbul. peki neden akp turbanli kizlarimizi universiteye sokmaya calisiyor?bunlar dine karsi harekette bulunuyorlar.kadinin sesinin bile duyulmasinin kotu sayildigi bir dinin temsilcisi parti musluman kizlarimizin pazarlanma gorevinemi soyundu yoksa??? Link to post Sitelerde Paylaş
Andromeda 0 Şubat 13, 2008 gönderildi Yazar Raporla Share Şubat 13, 2008 gönderildi Maksat yine mazlumu oynayıp büyük bir kesimden oy toplamak yerel seçimler öncesi... Link to post Sitelerde Paylaş
legrandmensonge 0 Şubat 13, 2008 gönderildi Raporla Share Şubat 13, 2008 gönderildi Peygamber nerede güzel bir kadın görse hemen eve koşar, Zevneb'le yatardı.” (Buhari - Hibe/8 - Tecrîd hadis no: 1130) Şimdi peygamberi bu şekilde anlatılan bir dinin mümininden kime ne hayır gelir. Bir de utanmadan yukarıdaki gibi içler acısı hikayeleri de sanki büyük bir erdemmiş gibi anlatıyorlar. Link to post Sitelerde Paylaş
AIRMAX 0 Şubat 13, 2008 gönderildi Raporla Share Şubat 13, 2008 gönderildi bir kadinin agzina tas sokup konusmasinin ovuldugu kocasindan izin almadan eve bebek bile sokamayisinin ovuldugu bir din benim gozumde dinden cok insanlik icin ayak bagi olan pislik bir seydir. aci olan suki dunyada ve turkiyede bu ayakbagindan sapikca hoslanan insan sayisi kucumsenmeyecek kadar coktur.bu kadar sapigin kucumsenmeyecek kadar cok oldugu ulkeler ise gelisme sanslarini kaybedip gelismis ulkelerin ayaklari altindadir maalesef. Link to post Sitelerde Paylaş
Andromeda 0 Şubat 13, 2008 gönderildi Yazar Raporla Share Şubat 13, 2008 gönderildi Hızla bu kara eksene doğru çekiliyoruz; modern Kemalist cumhuriyeti bırakıp... Link to post Sitelerde Paylaş
ENLİL 0 Şubat 13, 2008 gönderildi Raporla Share Şubat 13, 2008 gönderildi Kadını sosyal hayattan mahrum bırakan bir din. Link to post Sitelerde Paylaş
DTOAD 0 Şubat 13, 2008 gönderildi Raporla Share Şubat 13, 2008 gönderildi Ahahaha resmen sado mado takılıyor bunlar ya komik :D Köle olunca cennete gireceğiz öyle mi? Pardonda allaha mı kulluk edelim kocaya mı? Şuna bir karar versin önce müslümanım diye geçinenler. Link to post Sitelerde Paylaş
gercekisim 0 Şubat 13, 2008 gönderildi Raporla Share Şubat 13, 2008 gönderildi (düzenlendi) Peygamber nerede güzel bir kadın görse hemen eve koşar, Zevneb'le yatardı.” (Buhari - Hibe/8 - Tecrîd hadis no: 1130) Şimdi peygamberi bu şekilde anlatılan bir dinin mümininden kime ne hayır gelir. Bir de utanmadan yukarıdaki gibi içler acısı hikayeleri de sanki büyük bir erdemmiş gibi anlatıyorlar. Bu kısımda bir hata var ve müslümanlar itiraz ediyorlar.Bunu araştırdım gerçekten bu verilen hadis numarasında başka bir hadis var,gerçi o hadiste de başka garip durumlar var ama bu bahsedilen hadis aşağıdaki gibiymiş ve bunu müslümanlar da kabul ediyor. "Hz. Peygamber bir kadın gördü, eşi Zeyneb'in yanına gitti (ki o anda) eşi deri tabaklamakla meşguldü, ihtiyacını gördü ve arkadaşlarının yanına çıktı...", Bence arasında çok fazla bir fark yok ama haksızlık etmeyelim. gerçeğini söyleyelim elbette.aşağıdaki kaynak sayfada bu hadis mevcut,kabul ettiklerini de söylüyorlar zaten ama onlara hiç garip gelmemiş Kaynak, Şubat 13, 2008 tarihinde gercekisim tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Andromeda 0 Şubat 13, 2008 gönderildi Yazar Raporla Share Şubat 13, 2008 gönderildi Hadisler gerçekten dinin aslını anlamak isteyen 21. yy insanı için büyük bir imkan ve nimettir... Link to post Sitelerde Paylaş
legrandmensonge 0 Şubat 13, 2008 gönderildi Raporla Share Şubat 13, 2008 gönderildi Bu kısımda bir hata var ve müslümanlar itiraz ediyorlar.Bunu araştırdım gerçekten bu verilen hadis numarasında başka bir hadis var,gerçi o hadiste de başka garip durumlar var ama bu bahsedilen hadis aşağıdaki gibiymiş ve bunu müslümanlar da kabul ediyor. "Hz. Peygamber bir kadın gördü, eşi Zeyneb'in yanına gitti (ki o anda) eşi deri tabaklamakla meşguldü, ihtiyacını gördü ve arkadaşlarının yanına çıktı...", Bence arasında çok fazla bir fark yok ama haksızlık etmeyelim. gerçeğini söyleyelim elbette.aşağıdaki kaynak sayfada bu hadis mevcut,kabul ettiklerini de söylüyorlar zaten ama onlara hiç garip gelmemiş Kaynak, Düzeltme için teşekkür ederim. Aldığım sitede referansı bu şekildeydi. İnanan için de inanmayan için de pek bir fark yaratacağını sanmıyorum. Link to post Sitelerde Paylaş
gercekisim 0 Şubat 13, 2008 gönderildi Raporla Share Şubat 13, 2008 gönderildi Düzeltme için teşekkür ederim. Aldığım sitede referansı bu şekildeydi. İnanan için de inanmayan için de pek bir fark yaratacağını sanmıyorum. Aslında yeri gelmişken bahsettiğiniz hadisi de yazalım. onu da görsün herkes. Fasıl: HİBE BAHSİ Konu: Hediye;Kadın kıskançlığı Başlık: RESÛLULLÂH'IN ÂİLESİNİ DE SADAKADAN MEN' ETTİĞİNE DÂİR RİVÂYETLER Ravi (r.a.): Ümmü'l-mü'minîn Âişe Hadis: Şöyle rivâyet edilmiştir: Resûlullah salla'llahu aleyhi ve sellem'in kadınları iki gurûba ayrılmışlardı: Bunun bir gurûbunda Âişe, Hafsa, Safiyye, Sevde; öbür hizbinde de Ümmü Seleme ile Resûlullah salla'llahu aleyhi ve sellem'in diğer kadınları bulunuyordu. Müslümanlar, Resûlullah salla'llahu aleyhi ve sellem'in Âişe'ye muhabbetini pek iyi bildiklerinden bunlardan birisinin yanında Resûlullah salla'llahu aleyhi ve sellem'e takdîm etmek istediği bir hediyesi bulunursa o hediyesini, Resûlullah salla'llahu aleyhi ve sellem'in Âişe hânesinde bulunduğu zamâna kadar te'hîr ederdi de hediye sâhibi hediyesini Resûlullah Âişe hânesinde iken gönderirdi. Bu cihetle Ümmü Seleme hizbi dedi-koduya başladı da bunlar, Ümmü Seleme'ye: - (Var,) Resûlullah salla'llahu aleyhi ve sellem'e söyle!, Halka i'lân etsin!, Ve: her kim Resûlullah salla'llahu aleyhi ve sellem'e bir hediye vermek isterse, o kimse Resûlullah kadınlarından hangisinin odasında bulunursa bulunsun hediyesini versin, demişlerdi. Ümmü Seleme, kadınların kendisine söyledikleri bu sözü Resûlullah'a söyledi. Fakat Resûlullah ona cevab vermedi. Ümmü Seleme hizbine dâhil olan kadınlar Ümmü Seleme'den vaziyeti sorduklarında, o da: - Resûlullah bana bir şey söylemedi, diye cevab verdi. Onlar Ümmü Seleme'ye: - Resûlullah'a dediğimizi bir daha söylesen, dediler. O da Resûlullah'ın nöbeti ona dolaşıp geldiğinde sâbıkı vechile Resûlullah'a arzetti. Fakat Resûlullah (yine) ona bir şey söylemedi. Ümmü Seleme'den kendi hizbindeki kadınlar vaziyeti sorduklarında o da: - Resûlullah bana bir şey söylemedi, diye cevab verdi. Onlar da Ümmü Seleme'ye: - Artık Resûlullah sana bir cevab verinceye kadar bu dileğimizi Resûlullah'a arz eyle! dediler. Hakîkaten Ümmü Seleme de Resûlullah'a kendi nöbetinde dönüp geldiğinde söyledi. Bu def'a Resûlullah cevâben: - Sakın Âişe hakkında söylenip de bana ezâ verme, bana hiç bir kadın nöbetinde iken vahiy gelmez de yalnız Âişe'nin odasında iken gelir, buyurdu. Ümmü Seleme: - Ben de yâ Resûlullah sana ezâ vermekten tevbe ederek Allah'a rücû' ederim, di (ye özür dile)dim, dedi. Sonra Ümmü Seleme hizbindeki kadınlar Resûlullah salla'llahu aleyhi ve sellem'in kızı Fâtıma'ya mürâcaat ettiler ve Resûlullah'a gönderip: - Yâ Resûla'llah! Kadınların Ebû Bekr'i kızı hakkında Allah'dan senin için adâlet istiyorlar, demesini ricâ ettiler. Fâtıma da Resûlullah'a bu sûretle söyledi. Resûlullah: - Ey kızcağım! Benim her sevdiğimi sen sevmez misin? buyurdu. Fâtıma da: - Evet severim! dedi. (Resûlullah): - Öyle ise Âişe'yi sen de sev! (buyurdu.) Fâtıma dönüp kadınlara gelerek olup biteni haber verdi. Kadınlar Resûlullah'a tekrar mürâcaat etmesini Fâtıma'dan istediler. Fakat Fâtıma imtinâ eyledi, (Vallahi bu husûsta ebedî bir kelime söylemem, dedi). Bu def'a Ümmü Seleme hizbi Zeyneb Bint-i Cahş'i gönderiler. Zeyneb' (in Resûlullah yanında mevkii yüksekdi) huzûra geldi. Ve gılzatle söze başlayıp: - Yâ Resûla'llah! Kadınların İbn-i Ebî Kuhâfe'nin kızı hakkında Allah'tan senin için adâlet istiyorlar, dedi. Ve sesini yükselterek, o sırada oturmakta olan Âişe'ye taarruza kadar ileri gitti de ona sebbeyledi. Nihâyet Resûlullah salla'llahu aleyhi ve sellem mukabele eder mi diye Âişe'ye bakmağa başladı. Râvî Urve diyor ki: bu sırada Âişe de söze başlayıp Zeyneb'e sözlerini reddetti. Ve binnetîce iskât eyledi. Bunun üzerine Nebî salla'llahu aleyhi ve sellem'in Âişe'ye baktığı ve: "Âişe Ebû Bekr'in kızıdır" buyurduğu Âişe tarafından bildirilmiştir. Kayıt No.: 1130 Link to post Sitelerde Paylaş
Davudi 0 Şubat 13, 2008 gönderildi Raporla Share Şubat 13, 2008 gönderildi şu yazıyı okuyunca aklıma büyük insan turan dursun geldi onun dediğine göre islamiyetteki kadın karsıtı kadın düşmanı ayetler hadisler muhammedin ilk karısı hatice ölür ölmez yazılmış Link to post Sitelerde Paylaş
mial07 0 Nisan 16, 2008 gönderildi Raporla Share Nisan 16, 2008 gönderildi bunlarda da ne kadınla oluo ne kadınsız bi kız çocuklarını gömüolar bi 8-10 tane alıolar bellerine kuvvet Link to post Sitelerde Paylaş
nobodysfooll 0 Nisan 16, 2008 gönderildi Raporla Share Nisan 16, 2008 gönderildi Kadını sosyal hayattan alması yanısıra beynini geliştirmesinin engellenmesi, bir köpek gibi bağlanması ve hizmet edilmeye zorlanması cabasıdır. Dar beyinlilik için tek örnek din İslam'dır. Link to post Sitelerde Paylaş
aybalam 0 Nisan 16, 2008 gönderildi Raporla Share Nisan 16, 2008 gönderildi Yukarıda bahsetmiş olduğunuz olayda herhangi bir zorlama yok nasıl bakarsan öyle görürsün anlamak istediğiniz gibi yorum yapıyorsunuz kadın bunu kendi isteğiyle yapıyor kocasından izin almayı kendisine görev biliyor islamiyette attığın adımı kocana soracaksın diye bir şey yok saptırmayın lütfen Link to post Sitelerde Paylaş
AlchollicA 0 Nisan 16, 2008 gönderildi Raporla Share Nisan 16, 2008 gönderildi Yukarıda bahsetmiş olduğunuz olayda herhangi bir zorlama yok nasıl bakarsan öyle görürsün anlamak istediğiniz gibi yorum yapıyorsunuz kadın bunu kendi isteğiyle yapıyor kocasından izin almayı kendisine görev biliyor islamiyette attığın adımı kocana soracaksın diye bir şey yok saptırmayın lütfen hala şu olay bile savunabiliyor musun sen?beynin var senin sorgula.Anla islam cehennemle öyle bir korkutmuş ki insanları. İnsanlar diğer insanlardan sesini bile saklamış.Kadınlar resmen mal olmuş.İslam o kadar fesat bir din ki 2 tane çocuuğu bile eve almaz.Senin gibilerde hayali islamında yaşar durur. İslam budur! Köpek bile dışarı çıkıp gezebilir diğer insanları görebilir ama islamdaki kadın bunu bile haketmez.Ha bir de güya bilim dini.. Nası öğrensin bilimi bu insanlar.. ha birde bu olayla övvünenler yok mu iyice uyuz oluyorum. Link to post Sitelerde Paylaş
aybalam 0 Nisan 16, 2008 gönderildi Raporla Share Nisan 16, 2008 gönderildi hala şu olay bile savunabiliyor musun sen?beynin var senin sorgula.Anla islam cehennemle öyle bir korkutmuş ki insanları. İnsanlar diğer insanlardan sesini bile saklamış.Kadınlar resmen mal olmuş.İslam o kadar fesat bir din ki 2 tane çocuuğu bile eve almaz.Senin gibilerde hayali islamında yaşar durur. İslam budur! Köpek bile dışarı çıkıp gezebilir diğer insanları görebilir ama islamdaki kadın bunu bile haketmez.Ha bir de güya bilim dini.. Nası öğrensin bilimi bu insanlar.. ha birde bu olayla övvünenler yok mu iyice uyuz oluyorum. Savunulmayacak ne yönü var arkadaşım hem ben savunmuyorum kadın bunu kendi arzusu ile yapıyor, kocası zorlamıyorki Benim beynim var senin varmı sen şükrün ne olduğunu biliyormusun Allah aşkının ne olduğunu biliyormusun Aman biz fesat olalımda sen saf ve temiz ol boşuna dememişler sarhoşun mektubu meyhanede okunur diye Link to post Sitelerde Paylaş
murteddd 0 Nisan 16, 2008 gönderildi Raporla Share Nisan 16, 2008 gönderildi (düzenlendi) Savunulmayacak ne yönü var arkadaşım hem ben savunmuyorum kadın bunu kendi arzusu ile yapıyor, kocası zorlamıyorki Benim beynim var senin varmı sen şükrün ne olduğunu biliyormusun Allah aşkının ne olduğunu biliyormusun Aman biz fesat olalımda sen saf ve temiz ol boşuna dememişler sarhoşun mektubu meyhanede okunur diye arkadaşım mesele kendi arzusu falan değil,söz konusu kadın da değil. orada bi vurgu var. kadının en hayırlısının erkeğine en çok itata eden kadın olduğu. sen de böyle düşünüyorsan sorun yok zaten. sanki burda kişisel bi tercih var,kadın istiyor da biz karıiıyormuşuz gibi durum oluşmuş gibi bi hava yaratıyorsun. Nisan 16, 2008 tarihinde murteddd tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts