Jump to content

Allah nedir?


Recommended Posts

  • İleti 173
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Bergüzar Hanım..

Başlığın ilk iletisinde gerekli açıklamalarda bulunmuştum..

A- İnsani sıfatlarla Allah nedire cevap veremezsiniz.. Bu şekilde Allah insanlaşır.. Zeus a döner... :)

B- Diğer sıfatları öne sürerseniz başka İlahlarıda var edersiniz...

Buna rağmen nsanlar çıkıp yok efendim o insani dediğiniz sıfatları siz anlayamazsınız ya da Allah görünmez, zamandan münezzehtir v.b. diye söylemlerle geldiler..

Aynı şekilde birisi ejderha nın ağzından alev çıkıyor diye iddia ederse bunu ispatlamak zorunluluğu ona aittir.. Bilimsel derken a=x+y türü bir ispat demiyoruz.. Sadece akla uyabilecek bir argüman.. Ağzından alev çıkartan bir ejderha olduğuna inanan birisi nasıl olupta ejderhanın ağzından alev çıktığını açıklamalıdır.. Yok efendim açıklasamda sizin kafanız almaz, ya da bunu bizim beynimiz idrak edemez gibi bir cevap ise bu ejderhayı ne kadar gerçekçi kılar?

Sevgili Mohammed:

Bu konuda Nartkan'ın dediklerine katılıyorum. Ha Allah, ha Brahman, hepsi O'na çıkar. Sadece yozlaşan toplumun insanı Tanrıyıda kendine göre yozlaştırmıştır ve altında çıkar yatar, ego yani nefis dediğimiz şey. Düşünsenize sizin her dediğinize eyvallah diyen bir Tanrınızın olması sizi mutlu etmez miydi ;)

Yine yeryüzünde çok kısa bir zaman aralığında boy gösteren insanın ne zaman kavramına, ne uzay kavramına ne de daha bir sürü bilinmeyene cevabı tam olarak hiç yoktur ve büyük ihtimalle olamayacaktır. Bu yüzden zaman nedir, bu bile henüz belli değilken zamandan münezzeh demek daha akla yakın gibi duruyor, ne dersiniz?

Teşekkür etmem gerekirse size, en azından anibalın süper zencisi gibi bir ispat istemiyorsunuz :rolleyes: . Ben her zaman dedim ve diyorum. Yeryüzünde insan algısıyla Tanrının varlığına ya da yokluğuna nesnel bir belirteç bulamazsınız, çünkü kendisi madde cinsinden değildir herşeyden önce. Madde cinsinden olsaydı bu O'nu Tanrı yapmazdı zaten.

Ben size bir soru sormuştum, demiştim ki, bugüne kadar öğrendiğiniz bütün bilgileri alt alta yazın, kapladığı alanı bana gösterin ve bu bilgilerin beyinde depoladığınız alanın da bana bir fotoğrafını çekin ve gösterin demiştim. Biliyorum bu mümkün gibi durmuyor en azından beyin kısmı, yoksa kapladığı alanı bana üç aşağı beş yukarı anlatabilirsiniz. Buradan hareketle şuna varmak istiyorum. Siz eğer bu kadar bilgiyi depoladığınız alanın mikro düzeyde bir alan olupta görsel düzeyde devasa büyüklükte olduğuna hayret etmiyor ve etmeyeceksiniz. Çünkü bir şekilde diyeceksiniz ki, beyindeki herşey elektrik sinyallerinin işin, nöronların işi. Yani ne diyeyim bu kadar muazzam bir yapıya hayret etmemek çok zor ama neyse. Zeka özürlü beyinleri hiç konu etmeyelim, genetik bozukluklar nedeniyle elbet olacaktır ve Tanrı bilime ters değildir çünkü bilimin yaratıcısı odur ama genetiği/soyu bozan insanın da bozukluk göstermesinin faturası Tanrıya kesilemez. Neyse konumuza dönersek özetle şunu demek istiyorum. İnsan bir şekilde gelişme gösteriyor her türlüsünden, ister sizin dediğiniz gibi bir evrim olsun, ister kuranın dediği gibi bir evrim olsun, sonuçta hepsi aynı kapıya çıkıyor. Mikroskopla baktığınızda beyninizin her bir hücresinin bir sürü atomdan oluştuğunu görüyoruz, bunların içinde quarklar vs artık var olduğunu biliyoruz. Tek başına iken bu atomlara hiçbir bilinç veremiyoruzda bu kadar bilinçsizden muhteşem bir bilinç çıkıyor ve biz buna başka bir şey diyoruz ve yine Tanrıdan diyemiyoruz. Bu kadar bilinçsizlikten bütünde bir bilince sahip olmak düşüncesi bizi neden bunu bir başlatana götüremiyor?

Bugün insan beyninin ürettiği mikrochipler zaten bizde her zaman mevcutmuş, ben bunu görüyorum. Ama bizim yaptığımız chiplere epey bir zeka gerekti, ama gelin görünki atomların bir zekası yok ;)

Bu hem size cevap şeklinde olsun, hem de sormuş olayım.

Sevgiler...

tarihinde berguzar tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Niçin ille de bir tanrıya ihtiyaç duyuyorsunuz, tuhaf :blink:

Biz ihtiyaç duyduğumuz için o var değil, o var olduğu için ona ihtiyacımız var. Paralellik bu şekilde.

Sen hırsızlık yaparken içindeki ses kötü kötü diye bir yerlerden çın çın öter. Genlerin mi bağırıyor yaptığın eylemin kötü olduğunu, yoksa bir yerlerde bir şey mi var, hiç düşündünüz mü bunu? Hadi iyilik yaparken bencil insan kendi mutluluğu için iyilik yapar diyoruz, o zaman içindeki sesi anlamlandırabiliyorsun bu şekilde, peki ya kötülükte?

Sevgiler...

Link to post
Sitelerde Paylaş
Biz ihtiyaç duyduğumuz için o var değil, o var olduğu için ona ihtiyacımız var. Paralellik bu şekilde.

Sen hırsızlık yaparken içindeki ses kötü kötü diye bir yerlerden çın çın öter. Genlerin mi bağırıyor yaptığın eylemin kötü olduğunu, yoksa bir yerlerde bir şey mi var, hiç düşündünüz mü bunu? Hadi iyilik yaparken bencil insan kendi mutluluğu için iyilik yapar diyoruz, o zaman içindeki sesi anlamlandırabiliyorsun bu şekilde, peki ya kötülükte?

Sevgiler...

Ben saklı bir hazineydim bilinmek istedim demiyor muydu ? O halde insana ihtiyaç duyan zavallı bir tanrınız var.

Kötü diyen sesin kaynağını da yanlış yerde arıyorsunuz, o zaman sürekli suç işleyen insanlar tanrının kapsama alanı dışında mı ?

İlk cümlenizde de üzgünüm ama mantıktan ziyade mantıksızlık görünüyor sadece :(

Link to post
Sitelerde Paylaş
Ben saklı bir hazineydim bilinmek istedim demiyor muydu ? O halde insana ihtiyaç duyan zavallı bir tanrınız var.

Kötü diyen sesin kaynağını da yanlış yerde arıyorsunuz, o zaman sürekli suç işleyen insanlar tanrının kapsama alanı dışında mı ?

İlk cümlenizde de üzgünüm ama mantıktan ziyade mantıksızlık görünüyor sadece :(

Sorun şu galiba inanmak için sadece mantık gerekmiyor. Çünkü mantığın tanımını da insan yapmıştır. Neye göre mantıklı, neye göre inanılabilir, neye göre sağlam ya da neye göre doğru? Tek bir realite var, dışarıdaki gerçeklik. Bir filozofun kapıyı kapatıp kendine sorular sorması ve cevaplar araması ile olacak bir şey değil bu. Dışarıda bir gerçeklik var. Elini duvara vurduğun zaman inciniyor. ;)

Link to post
Sitelerde Paylaş
Sorun şu galiba inanmak için sadece mantık gerekmiyor. Çünkü mantığın tanımını da insan yapmıştır. Neye göre mantıklı, neye göre inanılabilir, neye göre sağlam ya da neye göre doğru? Tek bir realite var, dışarıdaki gerçeklik. Bir filozofun kapıyı kapatıp kendine sorular sorması ve cevaplar araması ile olacak bir şey değil bu. Dışarıda bir gerçeklik var. Elini duvara vurduğun zaman inciniyor. ;)

Kendinizle çelişiyorsunuz, dışarıda bir gerçeklik var evet, elini duvara vurduğunda incinir ama olmayan bir şey sana yanıt veremez.

Olmayan bir şey yanıt vermez demektir mantıklı olan , biz onu kalp gözüyle bilmem ne hissiyle içimizde buluruz zaten değil.

İnsanlar bundan üç dört yüzyıl önce havayolu ile yolculuk edemiyorlardı, hatta tanrı uçmamızı dileseydi bize kanat verirdi diyorlardı.

Ama işte tanrının hikmeti bu ya kalp gözü birden açılıverdi uçaklar, helikopterler yaptılar şimdi bilmem kaç bin metrede yolculuk ediyorlar.

Bu kalp gözü gerçekten çok işlevsel, her şeyi çözüyor, ne gerek var fiziğe, astrofiziğe, mekaniğe v.s. :P

tarihinde feynman tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Sevgili Mohammed:

Bu konuda Nartkan'ın dediklerine katılıyorum. Ha Allah, ha Brahman, hepsi O'na çıkar. Sadece yozlaşan toplumun insanı Tanrıyıda kendine göre yozlaştırmıştır ve altında çıkar yatar, ego yani nefis dediğimiz şey. Düşünsenize sizin her dediğinize eyvallah diyen bir Tanrınızın olması sizi mutlu etmez miydi ;)

Yine yeryüzünde çok kısa bir zaman aralığında boy gösteren insanın ne zaman kavramına, ne uzay kavramına ne de daha bir sürü bilinmeyene cevabı tam olarak hiç yoktur ve büyük ihtimalle olamayacaktır. Bu yüzden zaman nedir, bu bile henüz belli değilken zamandan münezzeh demek daha akla yakın gibi duruyor, ne dersiniz?

Teşekkür etmem gerekirse size, en azından anibalın süper zencisi gibi bir ispat istemiyorsunuz :rolleyes: . Ben her zaman dedim ve diyorum. Yeryüzünde insan algısıyla Tanrının varlığına ya da yokluğuna nesnel bir belirteç bulamazsınız, çünkü kendisi madde cinsinden değildir herşeyden önce. Madde cinsinden olsaydı bu O'nu Tanrı yapmazdı zaten.

Ben size bir soru sormuştum, demiştim ki, bugüne kadar öğrendiğiniz bütün bilgileri alt alta yazın, kapladığı alanı bana gösterin ve bu bilgilerin beyinde depoladığınız alanın da bana bir fotoğrafını çekin ve gösterin demiştim. Biliyorum bu mümkün gibi durmuyor en azından beyin kısmı, yoksa kapladığı alanı bana üç aşağı beş yukarı anlatabilirsiniz. Buradan hareketle şuna varmak istiyorum. Siz eğer bu kadar bilgiyi depoladığınız alanın mikro düzeyde bir alan olupta görsel düzeyde devasa büyüklükte olduğuna hayret etmiyor ve etmeyeceksiniz. Çünkü bir şekilde diyeceksiniz ki, beyindeki herşey elektrik sinyallerinin işin, nöronların işi. Yani ne diyeyim bu kadar muazzam bir yapıya hayret etmemek çok zor ama neyse. Zeka özürlü beyinleri hiç konu etmeyelim, genetik bozukluklar nedeniyle elbet olacaktır ve Tanrı bilime ters değildir çünkü bilimin yaratıcısı odur ama genetiği/soyu bozan insanın da bozukluk göstermesinin faturası Tanrıya kesilemez. Neyse konumuza dönersek özetle şunu demek istiyorum. İnsan bir şekilde gelişme gösteriyor her türlüsünden, ister sizin dediğiniz gibi bir evrim olsun, ister kuranın dediği gibi bir evrim olsun, sonuçta hepsi aynı kapıya çıkıyor. Mikroskopla baktığınızda beyninizin her bir hücresinin bir sürü atomdan oluştuğunu görüyoruz, bunların içinde quarklar vs artık var olduğunu biliyoruz. Tek başına iken bu atomlara hiçbir bilinç veremiyoruzda bu kadar bilinçsizden muhteşem bir bilinç çıkıyor ve biz buna başka bir şey diyoruz ve yine Tanrıdan diyemiyoruz. Bu kadar bilinçsizlikten bütünde bir bilince sahip olmak düşüncesi bizi neden bunu bir başlatana götüremiyor?

Bugün insan beyninin ürettiği mikrochipler zaten bizde her zaman mevcutmuş, ben bunu görüyorum. Ama bizim yaptığımız chiplere epey bir zeka gerekti, ama gelin görünki atomların bir zekası yok ;)

Bu hem size cevap şeklinde olsun, hem de sormuş olayım.

Sevgiler...

Bergüzar eğer Brahman, Allah, Zeus hepsi ona çıkar diyorsan bu durumda İslam ın ben tekim, benden başka İlah yoktur diye yırtınan Allah ını pek ti ye almıyorsun demektir.. Bu durumda sen Müslümandan ziyade panteist olmuş oluyorsun.. La ilahe illallah düsturunu reddediyorsun demektir..

Merak etme her dediğine tamam diyen bir Tanrı fikride var yeryüzünde.. Ama ekler yaptığınız her eylemden siz sorumlusunuz.. Her eylemin bir karşılığı muhakkak verdır.. Etki tepki ile yaptıklarınız size geri döner düsturunu benimseyen bir Tanrı kavramıda yok değil..

Şimdi bilgileri alt alta yazma meselesi.. Bütün öğrenilen bilgileri alt alta yazma imkanı yok.. Zira beyin bütün öğrendiğinizi size tekrar geri vermez.. Büyük kısmını unutur gidersiniz.. Beyin her harfin tek tek yazıldığı bir yer değildir.. Mükemmel bir kayıt tutucu değildir.. Ama gel bak işte insanoğlu daha mükemmelini yapmıştır.. Tırnağın büyüklüğünde bir yere senin beyninin alamayacağı büyüklükte bilgi depolayabiliyorsun ve sana harfi harfine geri verebiliyor.. Demek ki bilginin büyüklüğü kapladığı alanla alakalı değilmiş.. Önemli olan o bilgiyi olduğu gibi muhafaza edip hatırlamakmış ki buda insanoğlunun beynin yapamayacağı şeydir..

Demek ki mikrochiplerle insan beyninin arasında dağlar kadar fark varmış ve insan beyni mikrochiplerle bir değilmiş..

Bu arada genetiği/suyu bozan Tanrı değildir demişsin ama bu sistemi yaratan Tanrıdır.. Kaldı ki 19 yy a kadar insan hayatında genetiğini etkileyecek kimyasallar nerdeyse hiç yoktu.. Buna rağmen ortalık sakat, zihinsel özürlü insanlarla doluydu.. Geri kalanların yaş ortalaması ise 35 idi..

Sonuç olarak İslam ın Allah ı kişiseldir diğer bütün Tanrılar gibi.. Onu kendi imgeleminizde size öğretilenler doğrultusunda var edersiniz.. Bak burada ne kadar çeşit Müslüman mevcut.. Hepsi bildikleri doğrultusunda farklı Allah tarifi çiziyorlar.. Nartkan ve sen 21 yy Allah ını şekillendiriyorsunuz zira iyi kötü 21 yy biliminden ve gerçeklerinden haberdarsınız.. Rahatlıkla Kuranda çok eşlilik yoktur, cariye yoktur diyebiliyorsunuz..

Ama bunun var olduğunu söyleyenlerde mevcut.. Hemde sizden daha fazla sayıda.. Sonuçta herkes farklı farklı Allahlara sahip.. İşte komedide burada başlıyor.. Kendi inandığı Allah ı Hindunun inandığından farklı gören bi Müslüman aynı şekilde diğer bir Müslümanın inandığı Allahtanda farklı görebiliyor..

Link to post
Sitelerde Paylaş
Kendinizle çelişiyorsunuz, dışarıda bir gerçeklik var evet, elini duvara vurduğunda incinir ama olmayan bir şey sana yanıt veremez.

Olmayan bir şey yanıt vermez demektir mantıklı olan , biz onu kalp gözüyle bilmem ne hissiyle içimizde buluruz zaten değil.

İnsanlar bundan üç dört yüzyıl önce havayolu ile yolculuk edemiyorlardı, hatta tanrı uçmamızı dileseydi bize kanat verirdi diyorlardı.

Ama işte tanrının hikmeti bu ya kalp gözü birden açılıverdi uçaklar, helikopterler yaptılar şimdi bilmem kaç bin metrede yolculuk ediyorlar.

Bu kalp gözü gerçekten çok işlevsel, her şeyi çözüyor, ne gerek var fiziğe, astrofiziğe, mekaniğe v.s. :P

Gelin ben de size bir çelişkinizi anlatayım. Evren maddedir o halde gerçektir. Ama nereden geldiğini bilmiyoruz. :( 'Yokluktan', 'kendisi' gelmiş gibi görünüyor. Bu çelişkiyi kucağınıza bırakıyorum gazı gelirse sırtına vurun. :P

Link to post
Sitelerde Paylaş

................Bergüzar eğer Brahman, Allah, Zeus hepsi ona çıkar diyorsan bu durumda İslam ın ben tekim, benden başka İlah yoktur diye yırtınan Allah ını pek ti ye almıyorsun demektir.. Bu durumda sen Müslümandan ziyade panteist olmuş oluyorsun.. La ilahe illallah düsturunu reddediyorsun demektir..

Sevgili Mohammed;

Bunların böyle olması gerçek Tanrıyı bağlamaz, diyoruz ya insanın şekilden şekile soktuğu var ve bir olan O'dur sonuçta. Bu durumda ben panteist olmuyorum, sadece insanı iyi tanıdığım için insanın neler yapabileceğini biraz daha görmüş oluyorum.

.............Merak etme her dediğine tamam diyen bir Tanrı fikride var yeryüzünde.. Ama ekler yaptığınız her eylemden siz sorumlusunuz.. Her eylemin bir karşılığı muhakkak verdır.. Etki tepki ile yaptıklarınız size geri döner düsturunu benimseyen bir Tanrı kavramıda yok değil..

Seninde dediğin gibi her türlü Tanrı kavramı mevcut, hatta inek Tanrılar bile var, geçmişte buzağı tanrılar olduğu gibi. Dedim ya insan yeryüzünde çoğunlukla işine geldiği gibi davranır ama bu var ve bir olana etki etmez ;)

..............Şimdi bilgileri alt alta yazma meselesi.. Bütün öğrenilen bilgileri alt alta yazma imkanı yok.. Zira beyin bütün öğrendiğinizi size tekrar geri vermez.. Büyük kısmını unutur gidersiniz.. Beyin her harfin tek tek yazıldığı bir yer değildir.. Mükemmel bir kayıt tutucu değildir.. Ama gel bak işte insanoğlu daha mükemmelini yapmıştır.. Tırnağın büyüklüğünde bir yere senin beyninin alamayacağı büyüklükte bilgi depolayabiliyorsun ve sana harfi harfine geri verebiliyor.. Demek ki bilginin büyüklüğü kapladığı alanla alakalı değilmiş.. Önemli olan o bilgiyi olduğu gibi muhafaza edip hatırlamakmış ki buda insanoğlunun beynin yapamayacağı şeydir..

Demek ki mikrochiplerle insan beyninin arasında dağlar kadar fark varmış ve insan beyni mikrochiplerle bir değilmiş..

Bütün bilgileri alt alta yazabilirsin istersen önemli olan kapladığı alan değil, sen beyninin farkına var yeter. Beyninin ürettiği bir şeyi beyninden önde tutman senin sanki bir putperest olduğun çağrışımını yapıyor. İnsan aklının ürettiği microchipe, uçağa bu kadar hayran kalıp ta beynim iki lobdan ibarettir bir halta yaramaz, her bilgiyi bize vermez, çoğunu unutur vs söylemleri inan çelişkilerle dolu. Senin ürettiğin uçak sadece uçmaya programlı, ona bir denizaltı taklidi bile yaptıramazsın, senin ürettiğin microchipden ancak kendi depoladığın bilgiyi geri alabilirsin, sıkılınca ona kurabiye tarifini öğrende bana bir ara yapıver diyemezsin, çünkü o donanıma haiz değil, ama senin beynin bu donanıma fazlasıyla haiz.

.............Bu arada genetiği/suyu bozan Tanrı değildir demişsin ama bu sistemi yaratan Tanrıdır.. Kaldı ki 19 yy a kadar insan hayatında genetiğini etkileyecek kimyasallar nerdeyse hiç yoktu.. Buna rağmen ortalık sakat, zihinsel özürlü insanlarla doluydu.. Geri kalanların yaş ortalaması ise 35 idi..

Bunların böyle olması Tanrının suçumu? İnsan her gün gelişmekte, kendine sunulan bilime, bilgiye her gün biraz daha fazla sahip olmakta. Adem(ilk bilinçli ve şuurlu insan)/adamdan beri süregelen bir bilgi aktarımı var ve bu aktarım ne zamana kadar biz bilmiyoruz, çünkü bizler koskoca evren ve bilginin içinde inan o kadar az ve önemsiz bir yer kaplıyoruz ki. Belki 500 yıl sonra insan ömrü 300 yıl olacak, bilim belki bunu bize sağlayacak, önemli olan bu değil ki, bir başının ve bir sonunun olduğu gerçeği asla ve asla değişmeyecek. Geçmişte yapılan yakın akraba evlilikleri, çarpık genlere sahip insanların evlilikleri, iklim ve çevresel faktörler, beslenme şekli gibi etkenlerle geçmişteki hayat bugüne kıyasla zor olabilir ve doğalı da budur. Senin gücün 365 gün yemeden içmeden yaşamaya yetecekmi bundan haber ver sen ;)

.............Sonuç olarak İslam ın Allah ı kişiseldir diğer bütün Tanrılar gibi.. Onu kendi imgeleminizde size öğretilenler doğrultusunda var edersiniz.. Bak burada ne kadar çeşit Müslüman mevcut.. Hepsi bildikleri doğrultusunda farklı Allah tarifi çiziyorlar.. Nartkan ve sen 21 yy Allah ını şekillendiriyorsunuz zira iyi kötü 21 yy biliminden ve gerçeklerinden haberdarsınız.. Rahatlıkla Kuranda çok eşlilik yoktur, cariye yoktur diyebiliyorsunuz..

Ama bunun var olduğunu söyleyenlerde mevcut.. Hemde sizden daha fazla sayıda.. Sonuçta herkes farklı farklı Allahlara sahip.. İşte komedide burada başlıyor.. Kendi inandığı Allah ı Hindunun inandığından farklı gören bi Müslüman aynı şekilde diğer bir Müslümanın inandığı Allahtanda farklı görebiliyor..

Sonuç olarak şunu diyorum yine. İnsanlar Tanrıyı çoğu zaman kendi çıkarları doğrultusunda biçimlendirmiştir ama bu O'na zerre kadar zarar veremez, etki etmez. Senin buradaki sıkıntın başka başka Tanrılar var da biz mi kabul etmiyoruz, yoksa hiç mi yok, önce onda anlaşalım. Sonra kaldığımız yerden devam ederiz.

Elbette bugünün bilgi ve algısıyla böyle savunacağım. Neyi savunacağım, elbet vahyi/kuranı. Kuran/vahiy her çağa ve her topluma hitap eder, insanı tanıyan herkes gerçekten tanıyan herkes insanın neler yapabileceğini çok iyi kavrar, bu geçmişte de böyle idi, bugün de böyle, yarında böyle olacak. Geçmiştede yok diyenler vardı, şekil değiştirdi diyenler vardı, yanında küçük ilahcıklar ilan edenlerde vardı, bugünde var ve yarında olacak. Geriye tek bir gerçek kalacak. O ve kabul etsende etmesende hakettiğin sen.....

Sevgiler....

tarihinde berguzar tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Sonuç olarak İslam ın Allah ı kişiseldir diğer bütün Tanrılar gibi.. Onu kendi imgeleminizde size öğretilenler doğrultusunda var edersiniz.. Bak burada ne kadar çeşit Müslüman mevcut.. Hepsi bildikleri doğrultusunda farklı Allah tarifi çiziyorlar.. Nartkan ve sen 21 yy Allah ını şekillendiriyorsunuz zira iyi kötü 21 yy biliminden ve gerçeklerinden haberdarsınız.. Rahatlıkla Kuranda çok eşlilik yoktur, cariye yoktur diyebiliyorsunuz.

İşte bak mohammed ne güzel anlatmışsın..

Benim allah herkese vahyetmiştir derken anlatmaya çalıştığım gerçekte buydu.Nartkan ve bergüzar 21 yy da o kuranı okuyarak böyle bir yaklaşımda bulunabiliyorlarsa bu onların sağduyu sahibi insanlar olduğunu gösterir.Vahiy demek ille peygamberlik anlamında vahiy değildir.

Bu bize yaradılıştan doğru ve yanlışı ayırdetme güdüsünün kodlanmış olmasıdır..

Bunun ölçüsü akıl ve vicdandır.Oyüzden kuran uyarmadığım topluma azap etmeyeceğim diyor.

Bunun anlamı amazondaki yerli kabile demek değil.

Bu demekki zihinsel olarak bir engeli olmayan herkes hesaba dahildir.

Zihinsel insanlar bir yerde toplanmadılar onlar toplum sayılmaz diyeceksen eğer mahşer günü bütün insanlar sınılara ayrılacak .Bu benim okuduğum kitaptan yaptığım çıkarımlardır..

Neden bunu ben görüyorum şimdiye kadar din adamları görmedi diyeceksen ..allah onların sakladıkları gerçekler yüzünden belalarını verecek diyorum.Buna ardından gelen öküzlerde dahil.

İnsanları rabler edinip onların yazdığı kitapları ilahlaştırmak yerine ilahi kaynağı okuyup anlamaya çalışsalardı bı kadar yozlaşma olmazdı.

Ama onlar şekle odaklı putperest zihniyetler oldukları için şekil olmayan kitaptan şekil çıkarmaya becerebildiler.Peygamber misvakla dişini temizledi diye ağacı putlaştırdılar.Anlamı temizlik olan eylemi şekle soktular.

Bu yüzden millet çıktı aya biz kaldık böyle yaya.

Ama bu böyle oldu diyede ortadaki gerçeği redddetmek insanın kendisini reddetmesinden başka bir şey değildir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bende sana bunu soruyorum işte.. Eğer sen insanların şekilden şekile soktuğu diğer Tanrılarıda İslam ın Allahına bir tutuyorsan büyük günah işliyorsun demektir.. Zira Kuran ın Allah ı insanın şekilden şekile soktuğu senin o bir olan dediklerine aynı gözle bakmıyor.. Lat Menat Uzza için onlarda benle aynıdır sadece insanlar şekilden şekile sokmuş mudur diyor?

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bende sana bunu soruyorum işte.. Eğer sen insanların şekilden şekile soktuğu diğer Tanrılarıda İslam ın Allahına bir tutuyorsan büyük günah işliyorsun demektir.. Zira Kuran ın Allah ı insanın şekilden şekile soktuğu senin o bir olan dediklerine aynı gözle bakmıyor.. Lat Menat Uzza için onlarda benle aynıdır sadece insanlar şekilden şekile sokmuş mudur diyor?

Hayır onlar menat uzza yada zeus sanıyorlar fakat benim allahıma inanıyorlar .Çünkü benim kafamda ondan başka yaratıcı yok..

Link to post
Sitelerde Paylaş
Hayır onlar menat uzza yada zeus sanıyorlar fakat benim allahıma inanıyorlar .Çünkü benim kafamda ondan başka yaratıcı yok..

Peki ya sen Allah zannedip onların Tanrılarına inanıyorsan? Onların kafasında da o ilahtan başka yaratıcı yok..

Bu arada bir Müslüman evet Allah cariyeleri helal kılmıştır derken, senin 21 yy Allah ın bu işe senin kendi aklınla karşı çıkacaktır.. Karşı çıkan sensin aslında.. İnandığın allah değil..

Link to post
Sitelerde Paylaş
Peki ya sen Allah zannedip onların Tanrılarına inanıyorsan? Onların kafasında da o ilahtan başka yaratıcı yok..

Bu arada bir Müslüman evet Allah cariyeleri helal kılmıştır derken, senin 21 yy Allah ın bu işe senin kendi aklınla karşı çıkacaktır.. Karşı çıkan sensin aslında.. İnandığın allah değil..

Elbette ben karşı çıkacağım .O devirde insanlar köleliği icad etti diye allahın bunu teşvik ettiğini söylemeyeceksin sanırım.

İnsanları rengi ile ölçmeyen Rab takvasına göre değerlendirir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Peki ya sen Allah zannedip onların Tanrılarına inanıyorsan? Onların kafasında da o ilahtan başka yaratıcı yok..

Bu arada bir Müslüman evet Allah cariyeleri helal kılmıştır derken, senin 21 yy Allah ın bu işe senin kendi aklınla karşı çıkacaktır.. Karşı çıkan sensin aslında.. İnandığın allah değil..

Hayır öyle değil, insana yeti verilmiştir iyi ile kötüyü ayırt etme yetisi. Ve oyunu hangi taraftan yana kullanırsa karşılaşacağı/yüzleşeceği, karşılaşmak/yüzleşmek zorunda kaldığı gerçekle er geç buluşacaktır. O gün cariyeler helaldir diyen herkesmiydi, kesinlikle hayır. Bugünde cariyeler helal diyen var, cariye kavramı yok ama cariye yerine konan bir sürü kadın var. Yani o günde insan iyi ile kötüyü ayırt edebilen ediyordu, ama iyiden yana tavır alıyordu, ama kötüden yana. Nefsi ya teslimiyetten yanaydı tamamen, ya da kendini ilah edinip çıkarı doğrultusunda hareket etmekten...Burada karşı çıkan ya da onaylayan elbet senin iradendir, ama vahye uygun ya da değil bu kişinin elindedir. Sadece Tanrı onun tercihinden yana tavrını alır...

Bir ayet var hatırlayalım.

İnsan yeryüzünde başıboş bırakılacağını mı sanır?

Bu ayet iki kutuplu ;)

Sevgiler....

tarihinde berguzar tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...