Jump to content

Alim-i Mutlak olan Allah nasıl imtihan yapar?


Recommended Posts

  • İleti 101
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Herakles, 1+2= 3 demek ne kadar iddialı olabilir ?

Anti 19 la ilgili son çıkarsama 1+2=3 kadar iddialı olmanı sağlamıyor.

1 olabilir olmayadabilir + 2 desem 19 tutar= 3*19 gibi bir iddia sizinkisi. :rolleyes:

Link to post
Sitelerde Paylaş
Neden ki ? Sen adam öldüren ile iyilik yapan iki insanı aynı kefeye mi koyarsın ?

Kötülüğü kaldırsaydı robot gibi olurdun..

Adam öldürenle iyilik yapanı insanlarda aynı kefeye koymuyor. Hukuk cezalandırıyor adam öldüreni. Zaten dünyada İslam hukukuna göre neden ceza var oda belli değil. Madem öbür dünyada cezalandırma var, İslam hukuku neden cezalandırıyor? Çelişki.

Kötülüğü kaldırsa robot gibi olmakta neyin nesi? Esas cennete girecekler robot gibiler. Orada kötülük olmayacakmış. Madem insanın fıtratında kötülük var, o zaman kötülüğü cennette Allah insan fıtratından kaldırıyor. Bu müdahale değil mi? Aynı müdahaleyi baştan yapıp bunca acıya sebep olmasa idi. Cehennemde onca insanı yakmanın alemi ne? Cennete gidecekler iyiler dersin sen şimdi. Oysa iyilerin fıtratında da kötülük olduğu dünyada bilinen bir gerçek. Bunca karışıklığı ne diye yarattı? Canı mı sıkıldı? Seyrederken hiç mi rahatsız olmuyor? Biz burada bu kadar rahatsız oluyoruz. O ise hiç umursamıyor. Ne kadar acı bir durum. Cehennemde o kadar insana onca eziyeti yaparken keyiften dört köşe mi olacak? Ne zalim bir anlayış.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Konu alim-i mutlak özgür irade çelişkisinden başka yönlere kaydı.

Sonsuz ve sınırsız ilim sahibi olan Allah modeli özgür irade ile çelişmektedir .

X kişi cehennemlik bu ezelden bilgi olsun.

X kişinin cennete gitme ve cehenneme gitmeme şansı var mı?Ezeli bilgiyi değiştiremeyeceğinden böyle bir şansı yok.Ezeldeki bilgiyi değiştiremeyeceği için o bilgiye uymak zorunda.

Dolayısıyla özgür irade ezelden yok sayılmıştır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Adam öldürenle iyilik yapanı insanlarda aynı kefeye koymuyor. Hukuk cezalandırıyor adam öldüreni.

Eee o zaman cennet cenehhem olmasıda normal miş.

Kötülüğü kaldırsa robot gibi olmakta neyin nesi? Esas cennete girecekler robot gibiler. Orada kötülük olmayacakmış.

Olmayacak, çünkü orda kötü adam olmayacak !

Madem insanın fıtratında kötülük var, o zaman kötülüğü cennette Allah insan fıtratından kaldırıyor. Bu müdahale değil mi?

Yok ki kötülük kaldırsın. Kötülükler cehennemde.

Link to post
Sitelerde Paylaş
fakih, öyle bir anlatmışsın ki, insanlar ayrı ayrı tanrısal özlere sahip demeye kadar getirmişsin. Hani bu sebeple sorumluluk doğuyor ve imtihan oluyor yaklaşımı. İnsanlar Tanrısal özlere sahip olup böyle aşağılayıcı bir imtihana tabi oluyorlar öyle mi? Dünyada süründükleri yetmiyor, ya cennette saçma sapan ve harem tarzı iğrenç bir yaşantıya ya cehennemde azaplar çekmeye gidiyorlar. Ben öyle Tanrısal özü napayım. Zaten bu söylediklerin uydurma. Dinde referansı yok. Bunlar uzak doğu dinlerinin içinde var. Mohammed i oku anlarsın. Sen oralara kaymışsın farkında olmadan. Tasavvufta bol bol bunlardan esintiler vardır. Belki oradan öğrendin. Biline İslama sığacak açıklamalar değil bunlar. Ne yazık ki her söylenene kanan insanlarsınız. Biraz gözünüzü açın. Bir sürü uydurmaya kanıp durmayın bu kadar.

Anlattıklarımı tam okuyamamışsınız sayın bağlantı.Benim dikat çekmek istediğim husus imtihan olgusuna bakışın şu sandığımız tarzda yazılısınava tabi tutma şeklinde olmadığı yönündedir.Bunun uzakdoğu inancı ile alaksı olmadığını bilakis islamın kendisinde var olan bir inaç olduğunu temellendirebilirim.

Mülk süresi 2:O, amel(davranış ve eylem) bakımından hanginizin daha iyi olacağını denemek için ölümü ve hayatı yarattı. O, üstün ve güçlü olandır, çok bağışlayandır

Her nefis ölümü tadıcıdır.Biz sizi, şerle de, hayırla da deneyerek imtihan ediyoruzve siz Biz'e döndürüleceksiniz.(Enbiya Suresi,35

Bu ayet bence şunu söylemektedir.Siz insanlar hem kötülük hem iyilik dürtüleri(hayır ve şerle denemek) ile yaratıldınız. Bu dünyada iyilik dürtünüzü kullanıp iyi olmanız için i varsınız.Bu da iyilik yapmak olarak kullanılmaktadır.Bu dünya ihayatı,iyi ve kötü insanın birbirinden ayırt edilmesi görevini görmektedir.

Eğer kuranda imtihanın iyi ve kötülüğü/kötüleri birbirinden ayırma olarak kullanıldığı konusunda hemfikirsek geri kalan bölüme geçebiliriz.O halde ilk paragrafımın Kurandan delilleri bulunmaktadır.

İkinci paragrafımda da islam tanrısal bir öze sahip olduğu için imtihan ediliyor dememişim.Bir defa daha okuyunuz.Orada demek istediğim,insanın iyilik ve kötülük dürtüleri beraber var.Ve bu iyilik dürtülerini aklederek bulabiliyor.Bu iyiliğin dürtülerini bulduğunda onun özünü de nereden geldiğini de görecektir.İnsanın vicdanında iyilik dürtüsü saklanmıştır.Kuranda vicdan kalp olarak tanıtılmış ve kalbin düzgünlüğü tçok önemsenmiştir.Yoğun içebakış kritiğine sahip olan insanlar iyiliğin özünü bizzat içlerinde görebiliyorlar.İşte o Tanrı kaynaklıdır.Ayette "ruhumuzdan üfledik" denirken bu özelliklerin insana verildiğinden bahsedilmektedir.Yoksa üfürme püfme/şişirme olarak anlatılmamıştır.

Din,insan türünün zihinsel evrim geçirmesi ile halifeliğin kendisine verildiğini söylemektedir.Akledip Tanrının işini yapma görevi..Bunu yaparken engeller çıkacaktır.Bu engellerle uğraşma ve iyiliği yerleştirme ancak bir çaba ile olur.İmtihan da budur.

Bu imtihanın iğrençlikle alakası yok.insan önce hayvandı.Zihinsel evrim geçirerek Tanrısal öze yaklaştı.İyiliği özünde gerçekleştirince evrimin üst basamaklarında(cennet ve cehennemde) karşılığını görecektir.Ardından ise herkes tanrıya döndürülecektir.Doğru veya yanlış dinin anlattığından anlaşılan budur.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Anlattıklarımı tam okuyamamışsınız sayın bağlantı.Benim dikat çekmek istediğim husus imtihan olgusuna bakışın şu sandığımız tarzda yazılısınava tabi tutma şeklinde olmadığı yönündedir.Bunun uzakdoğu inancı ile alaksı olmadığını bilakis islamın kendisinde var olan bir inaç olduğunu temellendirebilirim.

Mülk süresi 2:O, amel(davranış ve eylem) bakımından hanginizin daha iyi olacağını denemek için ölümü ve hayatı yarattı. O, üstün ve güçlü olandır, çok bağışlayandır

Her nefis ölümü tadıcıdır.Biz sizi, şerle de, hayırla da deneyerek imtihan ediyoruzve siz Biz'e döndürüleceksiniz.(Enbiya Suresi,35

Bu ayet bence şunu söylemektedir.Siz insanlar hem kötülük hem iyilik dürtüleri(hayır ve şerle denemek) ile yaratıldınız. Bu dünyada iyilik dürtünüzü kullanıp iyi olmanız için i varsınız.Bu da iyilik yapmak olarak kullanılmaktadır.Bu dünya ihayatı,iyi ve kötü insanın birbirinden ayırt edilmesi görevini görmektedir.

Eğer kuranda imtihanın iyi ve kötülüğü/kötüleri birbirinden ayırma olarak kullanıldığı konusunda hemfikirsek geri kalan bölüme geçebiliriz.O halde ilk paragrafımın Kurandan delilleri bulunmaktadır.

İkinci paragrafımda da islam tanrısal bir öze sahip olduğu için imtihan ediliyor dememişim.Bir defa daha okuyunuz.Orada demek istediğim,insanın iyilik ve kötülük dürtüleri beraber var.Ve bu iyilik dürtülerini aklederek bulabiliyor.Bu iyiliğin dürtülerini bulduğunda onun özünü de nereden geldiğini de görecektir.İnsanın vicdanında iyilik dürtüsü saklanmıştır.Kuranda vicdan kalp olarak tanıtılmış ve kalbin düzgünlüğü tçok önemsenmiştir.Yoğun içebakış kritiğine sahip olan insanlar iyiliğin özünü bizzat içlerinde görebiliyorlar.İşte o Tanrı kaynaklıdır.Ayette "ruhumuzdan üfledik" denirken bu özelliklerin insana verildiğinden bahsedilmektedir.Yoksa üfürme püfme/şişirme olarak anlatılmamıştır.

Din,insan türünün zihinsel evrim geçirmesi ile halifeliğin kendisine verildiğini söylemektedir.Akledip Tanrının işini yapma görevi..Bunu yaparken engeller çıkacaktır.Bu engellerle uğraşma ve iyiliği yerleştirme ancak bir çaba ile olur.İmtihan da budur.

Bu imtihanın iğrençlikle alakası yok.insan önce hayvandı.Zihinsel evrim geçirerek Tanrısal öze yaklaştı.İyiliği özünde gerçekleştirince evrimin üst basamaklarında(cennet ve cehennemde) karşılığını görecektir.Ardından ise herkes tanrıya döndürülecektir.Doğru veya yanlış dinin anlattığından anlaşılan budur.

sizin zihinsel evrim dediğiniz şey insanlık tarihinin yakın ve çok kısa bir bölümünden ibarettir. biyolojk evrim ile de yakından ilgilidir.

hele hele tanrısal öz dediğiniz "iyilik" kavramı ise çok daha yenidir. ayrıca tam olarak ne olduğu belli değildir.

iyilik/kötülük, tanrısal öz vb. kavramlardan bahsederken, insanı hayvanlardan (örneğin şemoanzeden) ayıran özellikler ile, tek hücreli bir canlıyı şempanzeden özellikleri bir arada düşünmenizi tavsiye ederim. ikincisi çok daha müthiş ve çok daha "tanrısal"dır.

insan denilen canlıyı çok fazla gözünüzde büyütüyorsunuz. e tabi yiyecek üretiminin çoktan başladığı, uygarlıkların kurulduğu-yıkıldığı, sosyalleşmenin ve işbölümünün inanılmaz boyutlara vardığı, belirli temel değerlerin (ki siz bunlara tanrısal diyorsunuz) kabul edildiği zamanlarda yaşıyorsunuz.

ancak başka bir insanı gayet olağan şekilde öldürüp yiyen bir avcı-toplayıcı da olabilirdiniz.

ne kadar uygarlık, o kadar tanrı.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Anlattıklarımı tam okuyamamışsınız sayın bağlantı.Benim dikat çekmek istediğim husus imtihan olgusuna bakışın şu sandığımız tarzda yazılısınava tabi tutma şeklinde olmadığı yönündedir.Bunun uzakdoğu inancı ile alaksı olmadığını bilakis islamın kendisinde var olan bir inaç olduğunu temellendirebilirim.

Mülk süresi 2:O, amel(davranış ve eylem) bakımından hanginizin daha iyi olacağını denemek için ölümü ve hayatı yarattı. O, üstün ve güçlü olandır, çok bağışlayandır

Her nefis ölümü tadıcıdır.Biz sizi, şerle de, hayırla da deneyerek imtihan ediyoruzve siz Biz'e döndürüleceksiniz.(Enbiya Suresi,35

Bu ayet bence şunu söylemektedir.Siz insanlar hem kötülük hem iyilik dürtüleri(hayır ve şerle denemek) ile yaratıldınız. Bu dünyada iyilik dürtünüzü kullanıp iyi olmanız için i varsınız.Bu da iyilik yapmak olarak kullanılmaktadır.Bu dünya ihayatı,iyi ve kötü insanın birbirinden ayırt edilmesi görevini görmektedir.

Eğer kuranda imtihanın iyi ve kötülüğü/kötüleri birbirinden ayırma olarak kullanıldığı konusunda hemfikirsek geri kalan bölüme geçebiliriz.O halde ilk paragrafımın Kurandan delilleri bulunmaktadır.

İkinci paragrafımda da islam tanrısal bir öze sahip olduğu için imtihan ediliyor dememişim.Bir defa daha okuyunuz.Orada demek istediğim,insanın iyilik ve kötülük dürtüleri beraber var.Ve bu iyilik dürtülerini aklederek bulabiliyor.Bu iyiliğin dürtülerini bulduğunda onun özünü de nereden geldiğini de görecektir.İnsanın vicdanında iyilik dürtüsü saklanmıştır.Kuranda vicdan kalp olarak tanıtılmış ve kalbin düzgünlüğü tçok önemsenmiştir.Yoğun içebakış kritiğine sahip olan insanlar iyiliğin özünü bizzat içlerinde görebiliyorlar.İşte o Tanrı kaynaklıdır.Ayette "ruhumuzdan üfledik" denirken bu özelliklerin insana verildiğinden bahsedilmektedir.Yoksa üfürme püfme/şişirme olarak anlatılmamıştır.

Din,insan türünün zihinsel evrim geçirmesi ile halifeliğin kendisine verildiğini söylemektedir.Akledip Tanrının işini yapma görevi..Bunu yaparken engeller çıkacaktır.Bu engellerle uğraşma ve iyiliği yerleştirme ancak bir çaba ile olur.İmtihan da budur.

Bu imtihanın iğrençlikle alakası yok.insan önce hayvandı.Zihinsel evrim geçirerek Tanrısal öze yaklaştı.İyiliği özünde gerçekleştirince evrimin üst basamaklarında(cennet ve cehennemde) karşılığını görecektir.Ardından ise herkes tanrıya döndürülecektir.Doğru veya yanlış dinin anlattığından anlaşılan budur.

Kuranda birbiri ile çelişmeyen bir konu var mı? Hemen her konuda bir yerde söylediğini diğer yerde olumsuzlamış. Anlayan beri gelsin. Bunlar forumda o kadar çok tartışıldı ki. Ayetlerle tartışmaktan usandım. Adamın gözüne sokuyorsun, bu seferde yorumla kıvırıyor. Akıllı ve mantıklı insanlar okudukları kitapta bir düşünce bütünlüğü arar. Eğer bunu bulamazsa kitabın yazdıklarını ciddiye almaz. Yok şunu demiş yok bunu demiş. Ne derse desin. Durum ortada. Yaratmak demek her şeyi belirlemek demektir. Bir Tanrı istesede özgür irade veremez. Bu onun açmazıdır. Kaldıramayacağı taşı yaratamaması gibi. Müslümanlar bunları istediği kadar red etsin. Onlar kutsallarını kayıtsız şartsız savunur. Bunda şaşacak bir şey yok. Ben aklımı kullanıyorum.

Zihinsel evrim geçirerek Tanrısal öze yaklaşmak mı? Arkadaşım Ademin çocukları tarım ve hayvancılık yapıyordu. Çatır çatır konuşuyorlardı. Hatta okuma yazma biliyorlardı. Ademe sahifeler gelmiş Allahtan, öyle diyorlar. Sen ne anlatıyorsun? Hangi evrim? Ahada biz böylece yaratıldık zaten.:)

Bu masallar bitmez bitmez. Yersen okur ve inanır durursun.

sadeceta, bir imtihan var doğru. Hayat imtihanı. Ama Tanrının yaptığı bir imtihan değil bu. Kimse sana ödül ve ceza vermiyor. Ödülü ve cezayı yaşıyorsun zaten.

tarihinde baglanti tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
verdiği irade ile senin geleceğini bilmesi arasında herhangi bir çelişki yok. capton mu meseleyi?

Ben kaptım ama eksik bakıyorsunuz olaya.

Asıl sorun bu yaratıcı modelinin sadece bilen değil aynı zamanda yaratan olmasında.

Bile bile böyle yaratıyor, verdiği iradenin sonuçları, yani her an neyi seçeceğin belli olacak şekilde yaratıyor.

Yani bir nevi robot yapıyor.

Karar verme mekanizmanı yarattığı gibi aynı zamanda çıktısını bilmesi demek seni robot olarak yarattı demek.

Yani imtihan yok. Bu inanışta sadece kuklalar var.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Allah Alim-i Mutlak deniyor. Bilgisi mutlak olan Allah imtihan yapamaz. Hatta yaratamaz. Çünkü mutlak olan bilgi söz konusu ise ne yaratmaya ne imtihana gerek olmadığı gibi mümkünde olmaz. Zaten her şeyi biliyor, zaten tam ve bütün bir bilgiye sahip. Neden yaratmaya başlasın? Hadi yarattı diyelim neyin imtihanını yapacak? Her şeyi biliyor ve bilgisi kesin. Yarattıklarına özgür irade vermesi mümkün değil. Eğer özgür irade vermeye kalkarsa kendi mutlak bilgisi ile çelişir.

Müslümanlar sizin imtihan argümanınız çöktü.

Haklı. ;)

Link to post
Sitelerde Paylaş
Ben kaptım ama eksik bakıyorsunuz olaya.

Asıl sorun bu yaratıcı modelinin sadece bilen değil aynı zamanda yaratan olmasında.

Bile bile böyle yaratıyor, verdiği iradenin sonuçları, yani her an neyi seçeceğin belli olacak şekilde yaratıyor.

Yani bir nevi robot yapıyor.

Karar verme mekanizmanı yarattığı gibi aynı zamanda çıktısını bilmesi demek seni robot olarak yarattı demek.

Yani imtihan yok. Bu inanışta sadece kuklalar var.

bak işte kapmamışsın olayı.

irade kümesiyle yaratma kümesinin kapsama alanını uygun tanımlamalarla belirleyemezsek bu şekilde paradokslar içinde bocalalaktan kurtulamayız.

şimdi şuradaki paradadoksa bak: ''bildiğim tek şey hiç bir şey bilmediğimdir.''

bu paradoks socrates paradoksu olarak anılır. peki buradaki sorun nedir?

cümle kurgusu çelişki içeriyor. birşey bilmediğini söylüyor ama bir şey bilmediğini biliyor. dolayısıyla hiç bir şey bilmediği ile bildiği tek şey dizilimi hatalı görünüyor.

peki anlatılmak istenen nedir?

cümle paradoks barındırıyor. oysa anlatılmak istenen anlaşılabiliyor. adamın derdi açık. vermek istediği mesaj açık.

verdiğimiz yada anlatmak istediğimiz bazı şeyleri dikkat çekecek düzeye ulaştırmak içi bu tür paradokslardan yararlanırız ki bence bunun bir tehlikesi yok.

buradaki amaç verilmek istenen mesajın etkisini artırmaktır. paradoksun hiç bir önemi yoktur.

niye mi?

tarihinde LOTUS tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

kümenin elemanları iyi tanımlanmamışsa paradoks oluşturmak kolaylaşır.

tanrı ile ilgili bilgilerimiz sınırlı. dolayısyla kurulan paradoksaları ciddiye almak için kümelerin nesnel karşılığını görmek zorundayız.

bunun için şansımız yok.

Tanrıyı görmeden yapılacak her tanımlama sınırları belli olan iyi bir tanımlama olamaz.

dolayısyla zırt pırt paradoks yumurtlayan şaklabanlar daima olacaktır.

ve..

canları cehenneme.

tarihinde LOTUS tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
bak işte kapmamışsın olayı.

irade kümesiyle yaratma kümesinin kapsama alanını uygun tanımlamalarla belirleyemezsek bu şekilde paradokslar içinde bocalalaktan kurtulamayız.

Paradoksun ortaya çıkmasının sebebi teolojinin bir iddiası. İddia sokratesinki gibi doğrudan paradoks olarak da verilmiyor. Paradoks incelemeyle çıkıyor. Yani bile bile gizlenmiş. Art niyetli olarak. Ayrıca muhtemelen islamda böyle birşey yok bile. Bu tartışmanın kökeni hristiyan yaratılışçılara gidiyor. İslamcılar tartışmaya dahil olalım diye yapıyorlar herhalde bunu.

Fakat küme belirlemenin sorunu çözeceğini düşünüyorsanız tamam belirleyelim, irade yaratıldı mı yaratılmadı mı?

Link to post
Sitelerde Paylaş
Paradoksun ortaya çıkmasının sebebi teolojinin bir iddiası. İddia sokratesinki gibi doğrudan paradoks olarak da verilmiyor. Paradoks incelemeyle çıkıyor. Yani bile bile gizlenmiş. Art niyetli olarak. Ayrıca muhtemelen islamda böyle birşey yok bile. Bu tartışmanın kökeni hristiyan yaratılışçılara gidiyor. İslamcılar tartışmaya dahil olalım diye yapıyorlar herhalde bunu.

Fakat küme belirlemenin sorunu çözeceğini düşünüyorsanız tamam belirleyelim, irade yaratıldı mı yaratılmadı mı?

tanrının özellikleri ile ilgili iyi tanımlanmış bir küme yapmamamız imkansızdır. bunu biliyorsun. bazı tahminler veya yakın anlamlı kelimeler kullanabiliriz. örneğin yaratma eylemini bile tam olarak tanımlayamayız. yaratma eylemini tanımlamak bunu ortaya atan dindarlara yüklenebilir. ama onların yapacağı tanımlama ne kadar gerçekçi olacaktır ki?!

eğer tanrıyı reddetmek istiyorsan bunun için yapacağın en iyi iş onu tanımlamaya başlamaktır. senin de yapmak istediğin budur. bunun adı kusura bakma ama çamura yatmaktır.

Tanrıyı tanımlama konusunda kullanacağım kelimelerin Tanrıyı anlatmada yeterli olduğundan emin olamam.

örneğin yaratma kelimesini söylediğimde benim yada senin beyninde biçimlenen anlamın Tanrı ile ilgili olan anlamın tam karşılığı olduğunu asla bilemem. sen de bilemezsin. dinlerin kullandığı kelimelerin de bu anlamda havada uçuşan kelimeler olmaktan başka bir işe yaradığı söylenemez.

Tanrı apayrı bir boyuttur. amacım onu inkar etmek yada inanmak değildir. böyle bir derdim yok. onun cehenneminin canı cehenneme. amacım varoluş sorununa varlık dışında bir şeyin sebep olup olmayacağını anlamaktır.

irade yaratıldı mı sorusunun hemen ardından gelecek yeni paradokslar bu nedenle hiç bir halt etmez. edemez.

yaratıldı kelimesi iyi tanımlanmış değildir. tanrı ile ilgili hiç bir kelime iyi tanımlanmış değil ki Tanrı tam tanımlanmış sayılabilsin.

tanrı ile ilgili kelimelerden yola çıkarak onu reddetmek zavallılıktan başkası değildir.

iyi tanımlanmamış kelimelerle iyi bir sonuca ulaştığını söylemek olsa olsa korkak ve geçici rahatlama eğilimi olan insanlarda görülen bir acizlik olabilir.

başka bir şey bilmiyorum.

tarihinde LOTUS tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Adam öldürenle iyilik yapanı insanlarda aynı kefeye koymuyor. Hukuk cezalandırıyor adam öldüreni. Zaten dünyada İslam hukukuna göre neden ceza var oda belli değil. Madem öbür dünyada cezalandırma var, İslam hukuku neden cezalandırıyor? Çelişki.

Çelişki değil doğal bir süreç.Sana Adaleti ayakta tut diyor.Bunu linç et manasına alanların olması doğruyu hukukla ayakta tutamazsın demek değildir.

Kötülüğü kaldırsa robot gibi olmakta neyin nesi? Esas cennete girecekler robot gibiler. Orada kötülük olmayacakmış. Madem insanın fıtratında kötülük var, o zaman kötülüğü cennette Allah insan fıtratından kaldırıyor. Bu müdahale değil mi? Aynı müdahaleyi baştan yapıp bunca acıya sebep olmasa idi. Cehennemde onca insanı yakmanın alemi ne? Cennete gidecekler iyiler dersin sen şimdi. Oysa iyilerin fıtratında da kötülük olduğu dünyada bilinen bir gerçek. Bunca karışıklığı ne diye yarattı? Canı mı sıkıldı? Seyrederken hiç mi rahatsız olmuyor? Biz burada bu kadar rahatsız oluyoruz. O ise hiç umursamıyor. Ne kadar acı bir durum. Cehennemde o kadar insana onca eziyeti yaparken keyiften dört köşe mi olacak? Ne zalim bir anlayış.

Cansız atomların oluşturduğu ,hormonları ile hareket eden bir robot olmayı kabullenen birisi için cenneteki ideal insanın robotvari yapısını beğenmemen çok saçma.

Oysaki cennet insanı robot olmayacak .Sınıflara ayılmış bir ortamda/gezegende yaşayacak..

Özgür irade konusunda allahın kötülüğe müdahale etmmesi zaten başlı başına bir örnektir..

Sen ne itediğinden emin değilsin.Kötülüğe müdahale etseydi eminim neden seçimlerimizde özgür değiliz diyecektin.

tarihinde Passenger tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Öncelikle ilk amacım reddetmek değil, mantıksız gelen şeyleri elemek. Böyle bir suçlamaya hiç gerek yoktu.

Tanrıyı tanımlama konusunda kullanacağım kelimelerin Tanrıyı anlatmada yeterli olduğundan emin olamam.

örneğin yaratma kelimesini söylediğimde benim yada senin beyninde biçimlenen anlamın Tanrı ile ilgili olan anlamın tam karşılığı olduğunu asla bilemem. sen de bilemezsin. dinlerin kullandığı kelimelerin de bu anlamda havada uçuşan kelimeler olmaktan başka bir işe yaradığı söylenemez.

Tanrı apayrı bir boyuttur. amacım onu inkar etmek yada inanmak değildir. böyle bir derdim yok. onun cehenneminin canı cehenneme. amacım varoluş sorununa varlık dışında bir şeyin sebep olup olmayacağını anlamaktır.

İyi güzel de tanrı diye tekil kelime kullanıyorsun, bu en azından mono deizme veya bir çeşit panteizme kayıyor.

Bu da bir tanıma giriyor. Tek varlık. Ayrı boyut da bir tanım. Kelime yetmezliği de bir tanım. Yoktan var eden, yani yaratan da bir tanım.

irade yaratıldı mı sorusunun hemen ardından gelecek yeni paradokslar bu nedenle hiç bir halt etmez. edemez.

yaratıldı kelimesi iyi tanımlanmış değildir. tanrı ile ilgili hiç bir kelime iyi tanımlanmış değil ki Tanrı tam tanımlanmış sayılabilsin.

tanrı ile ilgili kelimelerden yola çıkarak onu reddetmek zavallılıktan başkası değildir.

iyi tanımlanmamış kelimelerle iyi bir sonuca ulaştığını söylemek olsa olsa korkak ve geçici rahatlama eğilimi olan insanlarda görülen bir acizlik olabilir.

başka bir şey bilmiyorum.

Ben sadece inanç kültürlerinin tanımlardan giderim. Paradoks oluşturuyorsa daha iyi bir açıklama olabilir diye düşünürüm. Bir itirazınız yoktur herhalde.

Link to post
Sitelerde Paylaş
kümenin elemanları iyi tanımlanmamışsa paradoks oluşturmak kolaylaşır.

tanrı ile ilgili bilgilerimiz sınırlı. dolayısyla kurulan paradoksaları ciddiye almak için kümelerin nesnel karşılığını görmek zorundayız.

bunun için şansımız yok.

Tanrıyı görmeden yapılacak her tanımlama sınırları belli olan iyi bir tanımlama olamaz.

dolayısyla zırt pırt paradoks yumurtlayan şaklabanlar daima olacaktır.

ve..

canları cehenneme.

Tanrı apayrı bir boyuttur.

Bu söyledikleriniz sadece "bizim Allah'ımızın doğru dürüst bir tanımı yoktur ve bu yüzden onu eleştiremezsiniz" anlamına gelen sözlerdir... Eleştirilere makul cevap veremeyen teist veya deist bir aklın son kaçış noktası olarak da nitelenebilir...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...