Jump to content

Kader ve özgür irade


Recommended Posts

  • İleti 224
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Peki herkes iyiliğe ve kötülüğe eşit uzaklıkta yaratılıyorsa iyiyi seçenler ile kötüyü seçenelr arasında fark nedir?

basit bir örnek Buridan 'nın eşeği paradoxu.

Eşek kendisine tamamen eşit mesafe uzaklıktaki iki saman yığının önüne konuyor birini seçmek için diğerinden daha falza neden olmadığından dolayı eşek ikisine de gidemiyor ve açlıktan ölüyor.

Şimdi eşek gerçekte tabiki ölmez.Çünkü herzaman bir fark vardır gerçekte.

Bir insanın eşit uzaklıkta olduğu iyilik veya kötülüğü seçmeye yiten fark nedir?

aklını nefsine ve şeytana mahkum ederse kötüyü seçer.ama aklını Allahı razı etmeye çevirirse otomatikmen iyi olur zaten.

Link to post
Sitelerde Paylaş

kader belli başlı şeylerdir mesela doğumun vs..sorumlu olmadığın şeylerdir.mesela uçak kazasını düşünün..pilot hatasıyla uçak düşüyor ve kasti bi hata bu, bu pilotun kendi seçimidir ama uçakta 100 yolcu varsa 100ünü de ilgilendirmez bu, yolcuların sadece kaderidir o uçakta düşüp ölmek..ama uçakta düşüp ölmek pilotun kaderi diil kendi seçimi sonucu yaşadığı bişeydir ve sorumludur.

diyorsunuz ki Allah herşeyi biliyor madem, nie gönderiyor bizleri.. biliyor ama neyi biliyor? bizim irademiz var doğup büyüyeceğiz kendi seçimlerimiz, irademiz sonucu iyi veya kötü işler yapıcaz ve cenneti yada cehennemi hakedicez.Allah yapacaklarımızın sonunda nolucağını biliyor.ordaki zaman kavramı bizim anlayabiliceimiz bişey diil belki burda zorlanıyorsunuz ama çok basit bişey nasıl anlamazsınız..biz seçiyoruz iyiliği veya kötülüğü..nefsine hakim olursan iyi işler yaparsan iyi olursun allah da geleceği görür; senin sonuçta nasıl biri olucağını sen daha doğmadan bilir yani..bu kadar basit anlattım.

bir cümleyle özetlersek : Allah yazdığı için yaşamıyoruz, kendimiz kendi seçimlerimizle yaşadığımız için Allah yazıyor.. Biz doğmadan yazıldığı bize bildirilirken çıkarılması gereken sonuç bu Allah'ın gayb ı bildiği yani geleceği görebildiğidir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
özgür iradenle istemiş, Allah'da dilemiş ise Allah'ın verdiği güç kuvvet ile bunu yapmışsındır.

Nasıl yani? Ben mi istiyorum Allah mı diliyor? İkisi bir arada olmaz.

Adam bana "10 sn. sonra amuda kalkacağını biliyorum" diyor, 10 sn. sonra amuda kalkıyorum. "35 sn. sonra burnunu karıştıracağını biliyorum" diyor, tam 35 sn. sonra burnumu karıştırıyorum.

Yukarıdaki örnekte özgür iradeden söz edebiir miyiz? Edersek nasıl ederiz?

Link to post
Sitelerde Paylaş
Nasıl yani? Ben mi istiyorum Allah mı diliyor? İkisi bir arada olmaz.

Adam bana "10 sn. sonra amuda kalkacağını biliyorum" diyor, 10 sn. sonra amuda kalkıyorum. "35 sn. sonra burnunu karıştıracağını biliyorum" diyor, tam 35 sn. sonra burnumu karıştırıyorum.

Yukarıdaki örnekte özgür iradeden söz edebiir miyiz? Edersek nasıl ederiz?

bu ne demek ya karşındaki adam kim?ne demeye çalışıosn hiç bişe anlaşılmıor

Link to post
Sitelerde Paylaş
Nasıl yani? Ben mi istiyorum Allah mı diliyor? İkisi bir arada olmaz.

Adam bana "10 sn. sonra amuda kalkacağını biliyorum" diyor, 10 sn. sonra amuda kalkıyorum. "35 sn. sonra burnunu karıştıracağını biliyorum" diyor, tam 35 sn. sonra burnumu karıştırıyorum.

Yukarıdaki örnekte özgür iradeden söz edebiir miyiz? Edersek nasıl ederiz?

Yazılanları bir zahmet okuyup biraz olsun akletmeye çalışsanız, bunların defalarca cevaplandığını göreceksiniz.

Bilinmesi özgür iradeyi etkilemez. Yine özgür iradeyle yapılacak olan şey biliniyor.

Selam.

Link to post
Sitelerde Paylaş
kader belli başlı şeylerdir mesela doğumun vs..sorumlu olmadığın şeylerdir.mesela uçak kazasını düşünün..pilot hatasıyla uçak düşüyor ve kasti bi hata bu, bu pilotun kendi seçimidir ama uçakta 100 yolcu varsa 100ünü de ilgilendirmez bu, yolcuların sadece kaderidir o uçakta düşüp ölmek..ama uçakta düşüp ölmek pilotun kaderi diil kendi seçimi sonucu yaşadığı bişeydir ve sorumludur.

diyorsunuz ki Allah herşeyi biliyor madem, nie gönderiyor bizleri.. biliyor ama neyi biliyor? bizim irademiz var doğup büyüyeceğiz kendi seçimlerimiz, irademiz sonucu iyi veya kötü işler yapıcaz ve cenneti yada cehennemi hakedicez.Allah yapacaklarımızın sonunda nolucağını biliyor.ordaki zaman kavramı bizim anlayabiliceimiz bişey diil belki burda zorlanıyorsunuz ama çok basit bişey nasıl anlamazsınız..biz seçiyoruz iyiliği veya kötülüğü..nefsine hakim olursan iyi işler yaparsan iyi olursun allah da geleceği görür; senin sonuçta nasıl biri olucağını sen daha doğmadan bilir yani..bu kadar basit anlattım.

bir cümleyle özetlersek : Allah yazdığı için yaşamıyoruz, kendimiz kendi seçimlerimizle yaşadığımız için Allah yazıyor.. Biz doğmadan yazıldığı bize bildirilirken çıkarılması gereken sonuç bu Allah'ın gayb ı bildiği yani geleceği görebildiğidir.

bunlara binlerce kez tekrarlasan anlamaz, kendi bildiğini okurlar..uğraşılmaz burda laf anlatmakla

Link to post
Sitelerde Paylaş
Yazılanları bir zahmet okuyup biraz olsun akletmeye çalışsanız, bunların defalarca cevaplandığını göreceksiniz.

Bilinmesi özgür iradeyi etkilemez. Yine özgür iradeyle yapılacak olan şey biliniyor.

Selam.

Bu konuyu kaç aydır güncelleyip duruyorsun, yazlılanları zahmet edip okudum. İkna etmek istiyorsan soruma tane tane cevap ver.

10 sn. sonra amuda kalkacağımı biliyor olması özgür irademi etkilemiyorsa tercihimi yani kaderimi değiştirebileceğim anlamına gelir.

Adam bana "geleceği görüyorum amuda kalkacaksın" demesine rağmen, özgür irademi kullanarak bu sefer amuda kalkmamayı tercih edebilir miyim?

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bu konuyu kaç aydır güncelleyip duruyorsun, yazlılanları zahmet edip okudum. İkna etmek istiyorsan soruma tane tane cevap ver.

10 sn. sonra amuda kalkacağımı biliyor olması özgür irademi etkilemiyorsa tercihimi yani kaderimi değiştirebileceğim anlamına gelir.

Adam bana "geleceği görüyorum amuda kalkacaksın" demesine rağmen, özgür irademi kullanarak bu sefer amuda kalkmamayı tercih edebilir miyim?

Doğru dürüst okumuş olsaydın, bu soruya yüz kez cevap verdiğimi görürdün.

Neyse yine tekrarlamaktan birşey çıkmaz.

Evet kalkmamayı tercih edebilirsin.

Ama etmeyeceksin.

Tercih edebilmen başkadır, etmen başkadır.

Tersini yapabileceğin halde, seçtiğin şık biliniyor.

Selam.

tarihinde Emre1974tr tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Tercih edebilirsin ama etmeyeceksin dediğinde ortaya koyduğun çelişkiyi görememen şaşırtıcı.

Bunu göremeyen adama hiçbirşey anlatamazsın, benim için tartışma bitmiştir.

Hiçbir çelişki yok.

Tıpkı senin bu iletiyi yazmama özgürlüğün olduğu halde yazmayı tercih etmen gibi.

Senin özgür iradenle seçeceğin şık biliniyor. Tersini de seçebilirdin ama seçmedin.

Sonuçta şıklardan birini seçeceksin. Hem A'yı hem de B'yi değil. Sadece birini seçeceksin ve bilinen de bu oluyor.

Bunu anladığınızda gerçeğe doğru bir adım atabileceksiniz.

Selam.

tarihinde Emre1974tr tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Dostlar, şu ayetlere ne buyurulur?

"Allah dilediğini sapıklık içinde bırakır, dilediğini de hidayete erdirir." (İbrahim, 4)

"Allah her kimi saptırırsa artık onu yola getirecek yoktur." (Ra'd, 13)

"Allah'ın izni olmadıkça hiçbir kimsenin iman etmesi mümkün değildir." (Yunus, 100)

"Andolsun ki cin ve insanlardan birçoğunu cehennem için yarattık." (Araf, 179)

Şimdi bunca apaçık Kur'an ayeti varken, biz insanoğlunu nasıl suçlayabiliriz? Tanrı bizi günahkarlığın kaderiyle yaratmış diyemez miyiz? Yani Tanrı sapıklık içinde bırakırsa dilediğini, ve o saptırdığını ondan başka yola getirecek yoksa ve o izin vermedikçe kimse iman edemiyorsa ve yarattıklarının birçoğunu zaten cehennem için yarattıysa...

Nasıl oluyor da hala bazı "alim" ler Tanrı'nın sonsuz bir müşfikliğe sahip olduğunu, affedici olduğunu, tövbe edenin günahlarını sileceğini söylüyor? Fakat bu ne menem iş demiyor? Tanrı hem saptırsın, hem de saptırdığından tövbe beklesin. İslam, diyenler Bu aymazlık nereye kadar?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Cebrail diyor ki:

"Allah dilediğini sapıklık içinde bırakır, dilediğini de hidayete erdirir." (İbrahim, 4)

"Allah her kimi saptırırsa artık onu yola getirecek yoktur." (Ra'd, 13)

Bunda yanlış olan ne? :huh:

Allah kadiri mutlak olan değil mi?

Link to post
Sitelerde Paylaş
Sevgili İnsanemektir;

Bu sorularının net cevabını ayetler ışığında ayrıntılarıyla verdim bu başlık altında.

Yazılanları okumuyorsunuz sonra da aynı şeyleri tekrar tekrar soruyorsunuz.

Lütfen önce cevabı inceleyin, sonra hala anlamadığınız yer varsa sorun:

http://forum.kuranyolunda.com/forum_posts....D=6295&PN=1

Selam.

Sevgili Emre, ayetler eşliğinde yazdıklarını okudum; ama burada bir fasit daireden, bir kısırdöngüden başkacasını göremedim. Ben de şu yazıyı bir okumanı istedim.

"Kur'an'ın Hud Suresi'nin 118-119. ayet'lerinde Tanrı'nın şöyle konuştuğu yazılı: “Rabbin dileseydi bütün insanları bir tek millet yapardı. (Fakat) onlar ihtilafa düşecekler. Ancak Tanrı'nın merhamet ettikleri müstesnadır. Zaten Rabbin onlari bunun için yarattı. Rabbi'nin: -'Andolsun ki cehennemi tümüyle insanlar ve cinlerle dolduracağım'- sözü yerini buldu” (Hud Suresi, ayet 118-119). Görülüyor ki bu ayetler anlaşılmazlıklarla, uyuşmazlıklarla ve birbiriyle çatışır satırlarla, fakat bütün bunlardan gayrı bir de Tanrı'nın “yüceligi” fikriyle bagdaşmazlıklarla dolu. Çünkü bir kere Tanrı burada, bütün insanları dogru yola sokabilecek iken sokmadığını, ve çünkü cehennem'i insanlarla dolduracağına dair kendi kendine yeminler ettigini bildirmekte! Bildirirken de “İnsanlar ihtilafa düşecekler. Ancak Tanrı'nın merhamet ettikleri müstesnadır. Zaten Rabbin onları bunun için yarattı” diye eklemekte. Daha başka bir deyimle Tanrı, bütün insanları İslam'da “ittifak” ettirmek imkanına sahip oldugu halde böyle yapmadıgını, kimini “müslüman” kimini de “kafir” kıldığını, böylece onlar arasında anlaşmazlık ve çatışma (ihtilaf) çıkmasına vesile oldugunu bildirmekte: “Zaten Rabbin onları bunun için yarattım” derken, demek istediği bu! Her ne kadar ayette geçen “bunun için” deyiminin (ki “li-zalike” karşılığı oluyor): “Zaten Rabbin onları ihtilafa düşmeleri için yarattı” anlamında olabileceği gibi, “Zaten Rabbin onları rahmetine nail kılmak için yarattı” anlamına gelebileceği söylenir ise de farketmez; çünkü her ikisi de Tanrı'nın keyfiliğini dile getirmekte; her ikisi de Tanrı'nın, bir kısım insanları müslüman kılıp Cennet'e almak için, bir kısmını da Cehennem'e atmak üzere “kafir” olarak yarattığını, ve çünkü Cehennem'i insanlarla doldurmak üzere yaptığı “yemini” yerine getirmeğe çalıştığını anlatmaktadir. Fakat iş bununla da bitmiş değildir. Çünkü yine Kur'an'dan anladıgımıza göre Tanrı, Cehennem'i insanlarla doldurmak hususunda verdiği yemini öylesine bir kesinlikle yerine getirmek hevesindedir ki, Cehennem'in dolup dolmadığını öğrenmek için ikide bir Cehennem'e “Doldun mu?” diye sorar. Pek güzel ama evrendeki her gizli şeyi bildigini söyleyen, ve örneğin kendini: “O, görüleni de görülmeyeni de bilen...” (Hasr Suresi, ayet 22-24)2 diye belleten bir Tanrı, Cehennem'in dolup dolmadığını bilmez mi? İlle de Cehennem'e sorması mı gerekir?

Ve Cehennem öylesine aç gözlü, öylesine doymak bilmez bir yerdir ki: “Hayir doymadım! Daha var mı?” şeklinde Tanrı'ya cevap verir. Kaf Suresi'nin 30. ayet'ini okuyalım: “O gün ki Cehennem'e: -'Doldun mu?'- diyeceğiz, o: -'Daha ziyade var mı?” diyecek...” (Kaf Suresi, ayet 30). Cehennem'in büyüklüğü nedir ve ne kadar insan alır? Bilemiyoruz. Fakat söylemeye gerek yoktur ki Tanrı'nın “Doldun mu?” sorusuna Cehennem: “Henüz dolmadım, daha var mı?” dedigi süre boyunca Tanrı, Cehennem'i doldurmak maksadiyle, kendi kendine verdiği sözü yerine getirmek üzere insanları kafir kılmaya devam edecektir. Bununla beraber Muhammed'in söylemesine göre Tanrı “ayağını koyuncaya kadar” Cehennem bu sekilde konuşacaktır ki, iste o vakit “... Yetişir yetişir” diyerek dolmus oldugunu anlatmış olacaktır. Yine Muhammed'in söylemesine göre Tanrı, Cehennem'e: “(Ey Cehennem!) sen sırf benim azabımsın, ben seninle kullarımdan dilediğime azab ederim...” demistir; muhtemelen bu sözleriyle Cehennem'e iltifatta bulunmak istemiştir!

Görülüyor ki Kur'an'da Tanrı'nın, insanlardan bir kısmını dogru yola sokup, bir kısmını “kafir” yaptığı, “kafir” yaptıklarını cehenneme attığı, ve çünkü Cehennem'i insan'lar ve cin'lerle dolduracağına dair kendi kendine söz verdigi, ve dolup dolmadığını anlamak için Cehennem'e ”Doldun mu?” diye sordugu, onun bu sorusuna karşı Cehennem'in: “Daha var mı?” diye yanıt verdiği, bunun üzerine dilediği sayıda insanı “kafir” kılıp cehennem ateşine attığı yazılı! Şimdi tekrar soralım: bu tür sözlerin, “Yüce'lerin Yücesi” oldugu öne sürülen bir Tanrı'nın agzindan çıktığını düşünmek olası mıdır? Böyle bir düşünce, Tanrı fikrine ters düşmez mi? Tanrı fikrini zedelemeye yetmez mi?"

Prof. İlhan Arsel, Kur'an'ın Eleştirisi

Link to post
Sitelerde Paylaş
Sevgili İnsanemektir;

Hayır, yazımı okuyamadığını görüyorum. Eğer okuyabilmiş olsaydın, tüm bu sorularınızın kesin cevabının verildiğini görür ve bu yanlış inancınızda diretmeyi sürdürmezdin.

Şimdi kendine bir şans daha tanı ve tüm sayfalar dolusu, ispatlarıyla çözümlemi bir kez daha oku:

http://forum.kuranyolunda.com/forum_posts....D=6295&PN=1

Ve yazılanları bir daha doğru dürüst okumadan buraya gelip dogmalarınızı tekrarlamayın. Cevabını açıkça veriyoruz.

Selam ve sevgiler.

Yav emreciğim terliksi bile şu forumda bir kaç santim yol ilerledi epifun bile ilerledi sen hala bildim bileli bir milim yol alamadın.

Hala cevaplarına "hayır" diye başlayıp kuru fasulye tarifi veriyor bir kaç link veriyor cevap vermiş ayaklarına yatıyorsun.

Bu senin yaptığını en yobaz dinciler bile yapmıyorlar.

Onlara bile bazı gerçekleri gösetrdiğimizde kendilerine çeki düzen veriyorlar.

Ama sen hep aynısın. Dayağı yer yer sonrada "nasıl dövdüm" dersin.

Link to post
Sitelerde Paylaş

1) İnsanlar iyiliğe ve kötülüğe eşit mesafede doğarmış.

Sebep: insanların iyiliğe ve kötülüğe meyilli doğmadığını emre bey bir tarafından uydurmuş da ondan.

2) İnsanlar haksızlığa uğramazmış

Sebep: insanların haksızlığa uğramayacağına dair ayet varmış da ondan.

3) Tanrının geleceği bilmesiyle çaycı ahmet beyin geleceği bilmesi aynı şeymiş.

Sebep: syntax error

Evrenin tanrısıyla telepatik iletişim kuran emre bey süper mantığa erişmiş.

ayrıca bkz: http://forum.ateizm2.org/index.php?s=&...st&p=482735

Link to post
Sitelerde Paylaş
Yav emreciğim terliksi bile şu forumda bir kaç santim yol ilerledi epifun bile ilerledi sen hala bildim bileli bir milim yol alamadın.

Hala cevaplarına "hayır" diye başlayıp kuru fasulye tarifi veriyor bir kaç link veriyor cevap vermiş ayaklarına yatıyorsun.

Bu senin yaptığını en yobaz dinciler bile yapmıyorlar.

Onlara bile bazı gerçekleri gösetrdiğimizde kendilerine çeki düzen veriyorlar.

Ama sen hep aynısın. Dayağı yer yer sonrada "nasıl dövdüm" dersin.

Bakın daha az önce söyledik yine aynı tas aynı hamam.

Tekrar tekrar sayfalar dolusu anlatacak değilim.

İsteyen gayret edip okur ve gerçekleri görüp dogmalarını terk eder. İsteyen de kendi uydurduklarına inanmayı sürdürür:

http://forum.kuranyolunda.com/forum_posts....D=6295&PN=1

Başarılar.

Selam.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Tekrar tekrar sayfalar dolusu anlatacak değilim.

İsteyen gayret edip okur ve gerçekleri görüp dogmalarını terk eder. İsteyen de kendi uydurduklarına inanmayı sürdürür:

http://forum.kuranyolunda.com/forum_posts....D=6295&PN=1

Başarılar.

Selam.

Şu kuranyolunda'daki iletiyi kaç kez yapıştırdın, bir kere okunduğu ve yetersiz olduğunu düşünemedin mi yahu? İnsanlar ne acayip, ne sabit fikirli. Şurada mantıksız diyoruz, şu şu sebeple diyoruz, cevap olarak aynı ileti yapıştırılıyor. Harbi kıt vakasınız.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...