Jump to content

UFOLAR HAKKINDA TEKNİK BİLGİ


Recommended Posts

Okurken çok güldüm

5. sınıf Bilimkurgu resmen :D:D

NASIL YOLCULUK EDEBİLİYORLAR

Eterik varlıklar , eterik uzayın bir bölümünü iyonize ederler ,düşüncelerini gidecekleri yere akort ederler. Bir anda gemileriyle bu hedefe ulaşırlar ve gemileri dünyamızın atmosferinde materyalize olana kadar da titreşimsel frekanslarını düşürürler. Bu ışınlanma sürecinin geriye doğru uygulanmasıyla da bir anda kendi boyutlarına geri dönerler. Eterik varlıkların son derece şaşırtıcı ani ortaya çıkışları ve kayboluşları da böyle açıklanmaktadır.

Yer çekimin etkileyen " geriye dönüşlü elektromanyetizma " kullanarak saf magnezyumla gemileri işliyor. Yer çekimini geçersiz kılan bir sistem kullanıyorlar , çok ağır bir sıvı bir tüpte dolaşıyor , manyetik bir alan yaratıyor. Ama sıvı ışık hızında radyasyona maruz ve bu nedenle sıvı tüpten çıkarken öbür ucundan içeri giriyor... Görece hızı sonsuz.

Bütün gezegenlerin çevresinde , çeşitli enerjilerden meydana gelen muazzam bir enerji şebekeleri bulunuyor. Üst uzay bizim toplumumuz için hala büyük bir sır. Ancak üst uzaya hükmettiğimizde , onların gemilerinin hızının nedenlerini anlayabileceğiz. Onlar , üst uzaya, kendi manyetik alanlarına ek olarak , evreni çevreleyen mineral gazlara çok benzeyen elementlerin enerjisini kullanarak erişiyorlar. Birçok kez de , enerji şebekeleri tarafından gönderilme yolunu seçiyorlar. Bu şebekeler , enerji sürtünmesi yolu ile uzayda parçalanmalarını önlüyor.

UFO'LARIN TEKNİK YAPISI VE PROPULSİON SİSTEMLERİ

UFO'ların çalışma ilkesi gezegenlere benzemektedir. Elektrik ; çekim ve mıknatısiyetteki armonilerin ( uyumluluğun ) birleşmesi , gezegenleri

döndüren , yörüngeye oturtan ve galaksilerin dönmesine neden olan gücü ortaya çıkartır. İşte UFO'ların enerji kaynağı da gezegenlerdeki statik (durağan,durgun) enerji alanlarından enerji çekmesi esasına dayanır.

Elektro çekimsel UFO , çevresindeki alanın yerel bir yönelmesi olan kendi 'tepe''sini oluşturur. Sonra kendi tepesini istediği herhangi bir yönde ve sınırsız bir ivme altında kendisiyle birlikte götürür.

UFO'lar pozitif polarlık kutbu olan iyice yüklü bir iletme kenarına gerek duyuyorlar. Bu tip yüklü kutup elektriksel bir korona* üretir. UFO'lara ısı engeli yada yüzey sürtünmesi söz konusu değildir. Aranan maddesel iletme kenarı , önündeki elektrikle yüklü alanın oluşturduğu bir boşluğa gider.

Çekimin hem sesle , hem de elektro-çekimsel yoldan kaldırılmasını temin eden "rezonans"dır. Çekim , matrisin atomik yapısının kütle izafidir.

UFO'lar elektro-statik manyetik araçlardır. Araç hız kazandıkça dış alan koronası , aracın ilerlerken kestiği güç hatları ile hızına izafi olarak

genişler. Aracı çepeçevre saran bu korona kütlesi ile yüküne izafi olarak hızının enerji oranına göre parlak beyazdan , kırmızı , kavuniçi , sarı , yeşil , mavi ve mora kadar görünür. Spektrumun (tayfın) çeşitli renklerine bürünebilir.

UFO'LARIN TEKNİK YAPISI

Gemiye hız veren güç , doğal olarak gravitasyon alanı niteliğinde bir şeydir. Bu güç , sadece aracın atomlarını etkilemekle kalmayıp, içinde

bulunan pilot ve yolcuları da Aynı derecede tesiri altında tutar. Bizim uçaklarda durum tamamiyle aynıdır. Bizim jet yada pervaneleriniz var , bunlar yardımıyla aracımızın bir tarafına uygulanan itme gücü , aracımıza hız sağlamakta , fakat içindeki insanlara değil. İçindeki insanlar , altlarındaki koltuk hareket ettiği için , dolaylı bir yoldan hareket kazanırlar. Dolayısıyla biz , bir hız hissetmeyiz. Onların tek akselerasyon

limitleri , kullandıkları alanın limitidir.

Geminin orta bölmesinin tam üst kısmına rastlayan davul şekilli kısım diferansiyel akümülatörüdür. Esas olarak bir bataryadan ibaret olup , doğal enerji kaynaklarından herhangi biriyle şarj olabilir. Sözgelimi , bizim atmosferimizde , oldukça yüklü olan iyonize gaz tabakaları vardır. Uzay gemisi , Dünyanın yörüngesine göre bu tabakalara yerleştirildiğinde , bu enerjiden yararlanmak mümkün olmaktadır. Hem bu durumda uzay aracı , güneşten gelen devamlı enerji elektronları akımının etkisindedir.

Yukarıdaki açıklamada 'yük' ( charge) kelimesinden , akümülatörün kutupları arasındaki potansiyel farkı kastediliyor. Akümülatörün kutupları her zaman için hazır elektron ihtiva etmektedir. Kontrol mekanizmasıyla bu elektron akımları , aracın taban ve tavanında gördüğün güç bobinlerine ( force rings ) yöneltilir. Uzayda hareket eden bir elektronun etrafında , bir manyetik alanın oluştuğunu bilecek kadar elektro-dinamik bilgimiz var. Bu güç bobinlerinden dışarı doğru püsküren elektron akımı , esaslı bir manyetik alan meydana getirir. Bobinlerden çıkan bu elektron akımının yönü ve amplitüdü kontrol edilebileceğinden ( ki , bu çoğu zaman tek bir bobinle idare edilir ) alt ve üst kısımlardaki bobinler arasında, yada aynı bobinin segmanları arasında , manyetik rezonans yaratabilmekteler. Yine biliyoruz ki , şiddeti değişen bir manyetik alan , bir elektrik alanı oluşturur ki , belirli bir anda, amplitüdü eşit , işareti zıttır. Ve manyetik alana göre dikey durumdadır. Bu iki alan karşılıklı rezonans hale geçtikleri zaman bir genel alanın merkezi , aracın gravitasyon merkezine uyarsa , bundan doğacak tek sonuç , aracın kütlesinin yukarı doğru hareketi olacaktır.

Genel gravitasyon merkeziyle , alanın merkezi uyuşmadığı zamanlarda , araç o merkeze doğru bir hız kazanacaktır. Bu alanı oluşturan sistem , aracın bir kısmı olduğundan , herhangi bir kesiklik olmadan , genel çekim merkezi aracın gravitasyon-alan merkezinin az ilerisinde olan bu alanı yaratacaktır. Ve bu alan , oluştuğu sürece , araçta bir akselerasyon görülecektir. Şöyle bir benzetme , anlayışı kolaylaştıracaktır:

Bir at arabasında oturuyorsunuz . Uzunca bir sopanın ucuna bir tutam taze ot bağlamışsınız. Bu ot demetini atın burnundan az ileride tutuyorsunuz. At , otu yemek için uzandığında arkasındaki arabayı da sürükleyecektir. Fakat siz , sopa ve ucundaki ot demeti hep birlikte hareket edeceğinizden , at hiçbir zaman ot demetine yetişemeyecektir , bu şekilde devamlı hareket sağlanmış olacaktır. Dikkat edilirse , bu sistem serbest enerjiye ( free energy ) bağlanmış değildir. Yada bizim daimi-hareket ( perpetual-motion ) dediğiniz durum yoktur. Aracı yavaşlatmak yada durdurmak için negatif akselerasyon yaratmak üzere sistemin alanı , genel gravitasyon merkezinin hemen gerisine

kaydırılır.

Gemilerin içinde bulunan odalarda bulunan havayı kirletmeden daha ne kadar soluyabileceklerini merak edebilirsiniz. İçinde bulunan yolcu kabininde öteki bölmelerden hava akımını sağlayacak ufak delikleri , koltukların arkasında bulunmaktadır. Bazı araçlarda havayı yenileyici bir sistem bulunmayabilir, ama bir seferde dört kişiyi saatlerce idare edebilecek oranda oksijen her zaman saklanır. Diferansiyel akümülatörünün üst kısmında kontrol takımı yer alır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bi hayal edin yıl 200... bilmme ne.. Uzaylılarla temas sağlanmış. Hatta diplomatik ve ticari ilişkiler kurulmuş. Dünyaya korkunç bir ufo ithlatı var. Hatta Çin de mailiyeti baya düşük olduğu için fabrikalar kurmuş yeşil adamlar. :lol: :lol:

Çinliler yememiş içimemiş nasıl nokia nın çift sim karlı modeli olmasada çift simkartlı modelini üretmişler. Ufonunda mazotla çalışanını yapmışlar. :lol:

Türkiyede millet bunun tüple çalıştığını bildiği için Bağlamış ay gazı tur atıyor. :lol:

Diğersi mahallesindeki oto tamirciye gitmiş. Yav bunu benzinle çalışır hale getire bilir miyiz. :blink: :blink:

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 1 year later...

her gün canlı yayında bir programa katılıyor şu haktan akdoğan mıdır nedir..

aralara güya bilimsel üç beş kelime sıkıştırıp sanki gerçek bir olaya anlatıyormuşçasına sallıyor da sallıyor..

yanına bir tane bilimadamı da koymuyorlar ki herifin kartuş geçecek..

kafayı toptan yemiş la bu ufocular..

direk tımarhanelikler..

verecen ellerine ufo oyuncaklar..oynasın çocuklar..

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...