Jump to content

türkiye için battık edebiyatı yapanlara


Recommended Posts

Artık yuhhh diyorum... Sağa sola utanma dersi verirken az bir şey sizin utanma duygunuz faaliyete geçer umarım. Tabi taşa çalmadıysanız.

Sen bu konudaki haberleri izlemeye devam et,aramızdaki farkı da idrak etmiş olursun.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 127
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

sayın deha siz de haklısınız...

Evet haklıyım canım,sana giderayak bir darbe daha vurayım da belki aklın başına geri gelir.

Eylemcinin kim olduğu, neden kendini yaktığı kısa süre sonra anlaşıldı. Abdülkadir Açar günlerdir kayıptı, ‘Para bulmaya gidiyorum’ diyerek ortadan kaybolmuştu. Eşi polise kayıp başvurusunda bulunmuştu. Açar, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde lösemi tedavisi gören oğlunun hayatını kaybettiğini de toprağa verildikten sonra öğrendi.

Oğlunun lösemi tedavisi için varını yoğunu harcayan Abdülkadir Açar’ın, ambalaj imalatı yaptığı işyerini de bir süre önce kapattığı öğrenildi. ‘Yeşil kartım yok’ diyerek ağlayan Açar’ın yeşilkartının bulunduğu da belirlendi. Vücudunda ağır yanıklar olan Abdülkadir Açar, Tekirdağ Devlet Hastanesi’nde tedavi altına alındı.

http://www.ntvmsnbc.com/news/475637.asp

Daha da izlemeye davam et,daha neler çıkar neler !!

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ne oldu şimdi. Türkiye'deki krizimi bitirdiniz. Bir önceki mesajımla tartışmayı bitirmiştim ama isterseniz yeniden başlayalım.. Bunun gibi onlarca örnek getireyim isterseniz. Hepsini de dedektif gibi araştıracakmısınız.. İstekliyseniz hemen bir iki örnek getireyim...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hallac iyice sapıttın artık,bu sana ders olsun,o olayları da araştırsan onlardan da neler çıkar neler.

Bu adamın kendini içinde yaktığı panelvan dikkatimi çekmişti,o da meğer hacizli ondan yansa da umurunda değil.

REHİNLİ ®OYAKBANK ÇORLU ŞUBESİ15.01.2004

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hallaç bu krizler ekonomi ile ilgili de, bireysel düzeyde ilgili.

Bu tür krize girenlerin çoğu zatan akıl özürl psikolojik sorunları olan insanlar.

Yoksa Türkiye'de hemen herkes benzeri ekonomik sorunları yaşamıştır.

Ama kaçı karısını, çocuklarını, kendini öldürür?

Ve o cinayetler ülkede ekonomik bir krizin varlığına mı işaret eder?

Ve yalnz ülkenin ekonomik krize girdiği zamanlarda mı görülür.

70 milyonluk koca ülke..

Günde milyonda bir vuku bulan ve son derece nadir olduklarını bildiğimiz olgulara 70 kere rastlayabiliriz.

Bu bir krize mi işaret eder?

Bütün bu gözlemleri belli bir perspektifte değerlendirmemiz gerekir.

Aksi takdirde duygu sömürüsü yapmış oluruz ki, onu yapmak çok kolay ve etkilidir de..

Çünkü insanların maneviyatına hitabediyorsunuz. Haksız olarak tabii.

Link to post
Sitelerde Paylaş

onlardan da bir şeyler çıkarsanıza abi. yukarıda verdiğim istatiklerdende bir şeyler çıkararın mümkünse. Bu ülkede kriz var mı yok mu. Tamam sizin açınızdan kriz olmayabilir ama bu ülkede sizin gibi insanlar o kadar fazla değil. önceki sayfalarda 63.2 milyon insan demiştim. İşte siz bu rakamın dışındasınız diye rahat rahat yazabilirsiniz. Ama bu yazdıklardınız bu ülkenin gerçeğini değiştirmiyor.

Bu ülkenin gerçcekleri

Türkiye İStatistik Kurumu, geçtiğimiz yıl 458 bin kişinin işsiz kaldığını açıkladı. İşçi çıkarımlarının da en fazla "Kriz kim biz kim" edebiyatının yapıldığı Eylül, Ekim ve Kasım aylarında yapılıdğı söyleniyor. Aynı edebiyat hala yapılıyor, işten çıkarmalarda hala sürüyor.

2007 yılında aşevlerinden 23 bin 890 kişi günlük yemek yerken, bu rakam 2008 yılında 53 bin 391'e çıkmış ama hala bu ülkede kriz yok deniliyor.

Kredi kartı borcu olanların sayısı ise sadece bir yılda 478 bin artmış. Ama daha vahimi yasal takip altında olanların sayısı 2 milyon 170 bin..

İşsizlik fonundan yararlanmak için başvuralanların sayısı is eyüzde 473 artmış...

bunlardır. Hadi bu rakamları da araştırın bunlar yalan deyiverin bi zahmet.

Saygılarımla

Link to post
Sitelerde Paylaş
Ve o cinayetler ülkede ekonomik bir krizin varlığına mı işaret eder?

Ve yalnz ülkenin ekonomik krize girdiği zamanlarda mı görülür.

70 milyonluk koca ülke..

Günde milyonda bir vuku bulan ve son derece nadir olduklarını bildiğimiz olgulara 70 kere rastlayabiliriz.

Bu bir krize mi işaret eder?

Doktor olan sizsiniz ben değilim. Ama bunu bu halimle ben bile diyemem

http://www.nethabercilik.com/haber/kriz-do...alari-artti.htm

Krizin toplum üzerindeki etkileri üzerine bilgi veren Demir, şunları söyledi: "Sosyal stres, aile içi sorunlar, intiharların artışı, alkol, tütün bağımlılığının yükselmesi de kriz ortamının tetiklediği yoksul toplum kesimlerinde daha sık görülmektedir."

Ayrıca sadece intihar olaylarından bahsetmedim. Krizin olup olmadı3ğına dair sayısal verilerde verdim.

Saygılarımla

tarihinde hallac01 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
onlardan da bir şeyler çıkarsanıza abi.

Yaw hallac madem doymuyorsun ufak bir show daha yapalım.

http://www.korsanhaber.com/haber/37243/Kil...ntihar_girisimi

Sevan İnce'nin 21 Ocak 2009 da ekonomik kriz yüzünden intihar ettiği bildiriliyor.

Aşşağıda 25 Ağustos 2007 tarihli bir haber var yani kriz yok ve işlerin en güzel zamanı,

http://arsiv.sabah.com.tr/2007/08/25/haber...921E7A15D1.html

İşadamı Sevan İnce tedavi amaçlı gittiği psikiyatr Ömer Gümüş'ün kendi hayatıyla ilgili sırlarını çalışanına aktardığı gerekçesiyle 10 bin YTL'lik tazminat davası açtı. Beyoğlu Asliye Hukuk Mahkemesi'ne açılan tazminat davasında, balıkadam elbiseleri üreten Sportech Teknik Giyim Sanayi şirketinin sahibi Sevan İnce veçtiğimiz yıl işlerinin bozulmasının ardından Ömer Gümüş'ün muayenehanesine gittiğini belirtti. Psikiyatrı öneren çalışanı Nilay Üstünsoy'un da aynı gün babasının seansı olduğu gerekçesiyle psikiyatr Gümüş'ü aradığının ifade edildiği dilekçede, "Gümüş, Üstünsoy'a İnce'nin iflasın eşiğine geldiğini, işadamının intihar eğiliminde olduğunu ve menfaati gereği işten ayrılması gerektiğini söyledi" denildi.

İŞYERİNDE HUZUR BOZULDU

İnce'nin işlerinin kötü olduğunu, intihar etmek istediğini, benzer bir durumun geçen yıl yaşandığını bir süre tedavi gördüğünü anlattı" denildi.

Yani bu adamın işlerinin bozulmasının ekonomik krizle ilgisi yok işleri taa 2006 da bozulmuş ve intiharı denemiş,ve bu yüzden Pskyatr'e tedaviye gidiyormuş.

hallaç,

Başka derdin var mı???

Link to post
Sitelerde Paylaş

cidden araştırdınız mı :)

Ben google yazdım karşıma ilk çıkanları tarihlerine bakarak yapıştırdım. Bilseydim konusuna hakim olduğum (en azından benim haberini yaptıklarımı) haberleri getirirdim.

Cidden ilginçmişsiniz. Hadi diğerlerini de elerseniz tam şaşıracam :)

Saygılarımla

Link to post
Sitelerde Paylaş

Taze haberlere devam,sıcak sıcak !!

16.02.2009 16:33:49 YENİLEME-KOZLU: "ŞİŞECAM TATARİSTAN'DA 180-190 MİLYON DOLAR YATIRIM İLE DÜZ CAM ÜRETİMİ İÇİN NİYET ANLAŞMASI İMZALADI"

Cumhurbaşkanı Gül'ün Rusya ziyaretine Türk-Rus İş Konseyi'ni

temsilen katılan Kozlu öncelikle ŞişeCam'a ait Trakya Cam'ın, Rusya

Federasyonu'nun özerk cumhuriyetlerinden Tataristan'da Alabuga Özel

Ekonomi Bölgesi'nde 180-190 milyon dolarlık yatırımla düz cam üretmek

üzere tesisler kurulmasına ilişkin bir niyet anlaşması imzaladığını

söyledi.

Kozlu ayrıca, Kastamonu Entegre A.Ş'nin yine Tataristan'da Alabuga

Özel Ekonomi Bölgesi'nde MDF imalatı yapacak 100 milyon dolarlık bir

fabrika'nın inşası için iyi niyet protokolü imzaladığını aktardı.

Kastamonu Entegre bile nerelere vardı,hallac hala aynı yerde sayıklıyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
cidden araştırdınız mı :)

Ben google yazdım karşıma ilk çıkanları tarihlerine bakarak yapıştırdım. Bilseydim konusuna hakim olduğum (en azından benim haberini yaptıklarımı) haberleri getirirdim.

Cidden ilginçmişsiniz. Hadi diğerlerini de elerseniz tam şaşıracam :)

Saygılarımla

Biz burada yıllardır araştırmacı,incelemeci,önyargısız ve objektiv ve de bilimsel düşüncenin yerleşmesi için çabalıyoruz,bunlar rutin kontroller,sırada radyolojik tetkikler var.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Biz burada yıllardır araştırmacı,incelemeci,önyargısız ve objektiv ve de bilimsel düşüncenin yerleşmesi için çabalıyoruz,bunlar rutin kontroller,sırada radyolojik tetkikler var.
radyolojik tetkiklere geçmeden 122 nolu iletideki konuya da açıklık getirseniz bi zahmet.

Hepsi iyi hoş da önyargısız ve objektif bölümü epey bir eğrelti durdu bilesiniz

Sayğgılarımla

Link to post
Sitelerde Paylaş
radyolojik tetkiklere geçmeden 122 nolu iletideki konuya da açıklık getirseniz bi zahmet.

Onlar gayet normal veriler,ekonomiler iyi gidince işsizlik azalır,bozulunca artar bu normal salınım,orada dikkat edeceğiniz hususlar var,işsiz gözükenlerin büyük bölümü kayıt dışı çalışır ve işsizlik fonu daha önce yoktu bu kadar kişiye oradan maaş verebilmek de güç meselesi.

İki sene önce de işsizlik azalma trendinde idi,o zaman ne yorum yapacaktınız???

Bakış açınız çok dar,kahvedeki emekliler gibisiniz.

Geniş düşünün nerelerden nerelere gelindi,sorunlar olacak tabii burası cennet bahçesi değil.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Taze haberler ile işsizlik hususuna yaklaşım.

16.02.2009 13:20:34 MANN + HUMMEL TÜRKİYE’YE YATIRIM YAPACAK

Otomotiv yedek parça sistemleri sektörünün dünya lideri MANN +

HUMMEL Türkiye’ye yatırım yapacağını açıkladı. Dünya çapında 45’i aşan

merkezi ve 11,500 çalışanı ile bir dünya devi olan, otomotiv ve

endüstriyel üreticiler için sıvı filtreleme sistemleri, hava

filtreleme sistemleri, yenileme pazarı için MANN-FILTER markalı

otomotiv filtreleri, endüstriyel filtreler gibi birçok ürünleri olan

MANN+HUMMEL Türkiye’ye yatırım yapacağını açıkladı.

Yapılan açıklamaya göre, Türkiye’yi yatırım ve üretim merkezi

haline getirecek olan MANN+HUMMEL Türkiye’deki otomotiv sektörünün

geleceğinin büyüyerek devam edeceğine inanıyor.

2008’de global seviyede ortaklıklar ve satın almaların devam

ettiği başarılı bir yılı geride bırakan MANN+HUMMEL, Türkiye’de

planlanılan yatırımları gerçekleştirmeye yönelik emin adımlarla

ilerliyor. Ocak ayı itibariyle Türkiye’de Genel Müdürlük açan

MANN+HUMMEL, Türkiye’deki operasyon ve saha ekibini de tamamladı.

Operasyonel yatırımlarına da hız kesmeden devam eden, distribütör

ve bölgesel bayi ağını genişleten MANN+HUMMEL krize rağmen Türkiye

yatırım planlarında hiçbir olumsuz değişiklik yapmadı ve yapmayacak.

MANN+HUMMEL Türkiye Genel Müdürü Çağrı Savaşan krize rağmen

Türkiye’ye yapacakları yatırım konusunda şöyle konuştu: “Yaşanan

global krize rağmen Türkiye’deki yatırım planımızda hiçbir değişiklik

olmadı. Otomotiv sektörünün Türkiye’deki gelişimine ve Türkiye’nin

potansiyeline güveniyoruz.”

Link to post
Sitelerde Paylaş

Taze araştırma haberleri bugün yeni çıktı.

16.02.2009 11:04:06 DELOITTE'UN RAPORUNA GÖRE, YATIRIMCILARIN BEKLENTİLERİ KÖTÜLEŞSE DE TÜRKİYE'YE YÖNELİK İLGİ DEVAM EDİYOR

Deloitte'un ''2009 İlk Yarı Yıl Girişim

Sermayesi Güven Araştırması'' raporuna göre, genel olarak yatırımcıların

beklentilerinde kötüleşme gözlense de Türkiye'ye yönelik ilgi sürüyor.

Yatırımcıların yüzde 92'si kendilerini önümüzdeki 6 ay içinde net alıcı

olarak konumladıklarını ifade ederken, yüzde 88'i de gelecek 6 ay içinde

Türkiye'den çıkmayı planlamadıklarını kaydetti.

Deloitte İlk Yarı Yıl Girişim Sermayesi Güven Araştırmasına göre küresel

yatırım ortamındaki olumsuzluklara rağmen Türkiye'de yatırım yapanların yüzde

88'i herhangi bir yatırımdan çıkmayacaklarını ifade etti. Katılımcıların yüzde

8'lik kesimi ise bir veya daha fazla yatırımdan çıkabileceklerini bildirdi.

Türkiye'de yatırımlara yönlenmesi beklenen küresel fonlar konusunda

iyimserliğin azaldığına işaret eden rapora göre, 2009 yılı için yatırımlarda

herhangi bir artış beklemeyenlerin oranı yüzde 75 düzeyine ulaşırken, az da olsa

artış bekleyenlerin oranı yüzde 25'de kaldı.

Türkiye'ye yatırım yapanların yüzde 46'sı, 2009'un ilk 6 ayı süresince

yapacakları yatırımın 100 milyon dolar veya üzerinde gerçekleşeceğini

belirtirken, yüzde 17'lik bir kesim yatırım miktarının 25 milyon dolar veya

altında kalacağı öngörüsünde bulundu.

Wilson, ''Yine de yatırımcıların Türkiye'deki işletmelere uzun vadede

güven duydukları ve belirsizlikler biraz azaldığı zaman yatırıma tekrar

başlayacakları çok açık'' ifadelerini kullandı.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Dediğim gibi, özellikle kendi çevremden (akrabalar, vs) ve başkalarından da sürekli Türkiye'nin durumunun kötüye gittiğini duydum hep eskiden beri.

Sonra farkettim ki, gidişattan şikayet edenler genellikle emekli maaşıyla geçinmeye çalışan, ek iş yapmayan ya da yapamayan, devlete sırtını dayayıp 'devlet baba bize baksın' zihniyeti ile yaşamak isteyen, gelişen dinamikleri ve ekonominin değişen çehresini anlamayan ya da ayak uyduramayan, eskiden alıştığımız devletçi ekonomi zihniyeti ile olaylara yaklaşan kesim. (Buna kendi akrabalarımdan da pek çok kişi dahildir).

Herkes sürekli şikayet ediyor ve durumun kötüye gittiğinden yakınıyor ama ABD'ye ilk geldiğim yıllarda tanıdığım çeşitli kişilerin durumunu, geçen yılki Türkiye ziyaretimde gördüğüm aynı kişilerin durumlarına bakarak karşılaştırıyorum ve bazısının ikinci hatta üçüncü evlerini aldığına, ben ABD'ye gelirken arabası olmayanların tümünün şu anda arabaları olduğuna, çok daha iyi, dayalı döşeli evlerde oturup, o zamanlara göre lüks kabul edilebilecek tüketim maddeleri tükettiklerine tanık oluyorum.

Bence Türkiye bu arabesk edebiyatı bırakmalı ve her şeyi nasıl daha iyileştirebilir, ona bakmalıdır.

Bu gecekondu edebiyatı, kendi hayatının kontrolünü kendi elinde görmemekten kaynaklanır ve bu bakış açısı ülke olarak bizim içimize sinmiş.

Genç ve işsiz nüfusumuz çok büyük olduğundan, bu kesimin durumu sürekli belirsiz ve bu kişiler hep stresli. Ama bu durum oldum olası böyleydi. Yani eskiden de bu durum bence şu ana göre daha iyi değildi. Emeklinin durumu eskiye göre daha kötü, çünkü emekli maaşı artık geçinmeye yetmiyor ve emekli maaşı ile aile geçindirilebileceğine inanan ya da geçindirilebilmesi gerektiğini düşünen zihniyet bu durumu kötüye gidiş olarak yorumluyor. Bu kişiler için durum gerçekten de kötü, çünkü bu kadar genç ve işsiz nüfus varken, çıkan kısıtlı iş imkanları da gençlere gidiyor. Bu da nispeten yaşlı olan emekli kesimin durumunu daha da zorlaştırıyor.

Yani emekliliğinde sadece devletten aldığı gelire dayanmak zorunda olanların durumu gerçekten kötü eskiye göre. Ama bu Türkiye'nin ekonomisinin daha kötü olduğu anlamında değil. Göstergeleri birbirine karıştırmamalıyız.

Genç kesimin durumu bence eskiye göre daha iyi ya da daha kötü değil. Ne genç ne de yaşlı olan yetişkin nüfusun durumu ise eskiye göre bence daha iyi. Ayrıca ekonominin genel tablosu da daha iyi.

Yazin icin tesekkurler Mantik. Aslinda bu duruma bir "Overlapping Generations" modeliyle aciklama getirilecek guzel bir makale yazilabilir.

Saygilar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tayyip de krizin teğet geçtiğini söylemişti.

Bazıları da halen buna inanıyor.

Kimsenin işsizlikten haberi yok galiba.

Heryer bomboş, kimsede para yok.

Gençler umutsuz-büyükler çaresiz.

Birileri de burada laf ebeliğine soyunuyor.

Kör müsünüz-sağır mısınız?

Meğerse işsizlerin de aslında işi varmış da farkında değillermiş.

Kriz mriz yokmuş...

Oh rahatladım :)

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...