Jump to content

İmdat! Deist oluyorum..


Recommended Posts

Ne testi yahu? Mantık yürütüyoruz. Mantığın testi mi olur? Evinin penceresinden dışarı bak. Güneşi görüyorsan gündüzdür. Bu mantıktır. Şimdi gece. Bu mantığı test etmek için sabahı beklememe gerek var mı? Sen de mantık yürüt, benim yürüttüğüm mantığı çürüt!

Bak şimdi iki yüzlülüğünü suratına çarpıcam.

Madem mantık yürüterek tanrının olmadığı kanısına vardın ne diye mantığıyla tanrının varlığını kabul edenlere laf söyleyip duruyorsun.

Ne mantıksız adamsın.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 140
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Arkadaşlar oldukça sık speküle edilen bir konuya parmak basmak istiyorum. Çevremizde özellikle de dini propoganda yapan yayınlarda imana gelen ateist öykülerine rastlıyoruz.

Bu da ister istemez ateizm geri dönüşlü müdür yoksa değil midir tartışmalarını alevlendiriyor. Bu soruyu cevaplamak için ateizm kavramından ne anladığımızı gözden geçirmek gerekiyor.

Sanılıyor ki ateizm bir sürü bakış açısının arasından aleade bir tanesi veya kişisel bir tercih. Oysa, bu büyük bir yanılgıdır, ateizm bir inanç sistemi veya tercih değil, net olmaktır.

Ateizm sadece basit bir inançsızlık durumu değil, varlıkları olduğu gibi, onlara kendimizden değerler atfetmeden, kendimize yönelik bir amaç arayışına girmeden algılamak demektir.

Bence ateist, gerçekleri olduğu gibi algılamak demektir. Evrendeki her olayı evrensel prensiplerle hareket ettiğini, bu kuralların bir istisnasının bile olamayacağını idrak etmektir.

Şimdi gelelim asıl konumuza bir ateistin dine geri dönmesi münkün müdür? Bir sürü kişiye ilginç gelecektir ama gerçekten ateist olmuş, ateist bakış açısına ulaşmış birisi asla dine geri dönemez.

Geçrekleri algılamış, zihnindeki suni parazitleri temizlemiş bir kişinin yeniden dine dönmesi ancak belki travmatik durumlarda, psikiatrik bozukluklarla, felaketlerle olabilir.

Neden geri dönemez. Çünkü ateist için tüm dinlerin doğruluk değeri birbirine eşittir. Eski dinine geri dönen birisi tüm dinlere eşit mesafede duran bir gerçek ateist olamamıştır.

Dünya üzerinde insanlığın başlarından itibaren binlerce din ve inanç sistemi var oldu. Ve şüphesiz ki onların müminkleri de kendi dinlerinn doğru olduğundan en az bugünki müslüman ve hristiyanlar kadar emindi.

Eğer ateist olduğunu söyleyen bir kişi, eski dinine diğer dinlerin doğru olma ihtimalinden daha yüksek bir doğruluk değeri biçiyorsa, o kişi kendi dininin tesirinden azad olamamıştır.

tarihinde freand tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Arkadaşlar oldukça sık speküle edilen bir konuya parmak basmak istiyorum. Çevremizde özellikle de dini propoganda yapan yayınlarda imana gelen ateist öykülerine rastlıyoruz.

Bu da ister istemez ateizm geri dönüşlü müdür yoksa değil midir tartışmalarını alevlendiriyor. Bu soruyu cevaplamak için ateizm kavramından ne anladığımızı gözden geçirmek gerekiyor.

Sanılıyor ki ateizm bir sürü bakış açısının arasından aleade bir tanesi veya kişisel bir tercih. Oysa, bu büyük bir yanılgıdır, ateizm bir inanç sistemi veya tercih değil, net olmaktır.

Ateizm sadece basit bir inançsızlık durumu değil, varlıkları olduğu gibi, onlara kendimizden değerler atfetmeden, kendimize yönelik bir amaç arayışına girmeden algılamak demektir.

Bence ateist, gerçekleri olduğu gibi algılamak demektir. Evrendeki her olayı evrensel prensiplerle hareket ettiğini, bu kuralların bir istisnasının bile olamayacağını idrak etmektir.

Şimdi gelelim asıl konumuza bir ateistin dine geri dönmesi münkün müdür? Bir sürü kişiye ilginç gelecektir ama gerçekten ateist olmuş, ateist bakış açısına ulaşmış birisi asla dine geri dönemez.Geçrekleri algılamış, zihnindeki suni parazitleri temizlemiş bir kişinin yeniden dine dönmesi ancak belki travmatik durumlarda, psikiatrik bozukluklarla, felaketlerle olabilir.

Neden geri dönemez. Çünkü ateist için tüm dinlerin doğruluk değeri birbirine eşittir. Eski dinine geri dönen birisi tüm dinlere eşit mesafede duran bir gerçek ateist olamamıştır.

Dünya üzerinde insanlığın başlarından itibaren binlerce din ve inanç sistemi var oldu. Ve şüphesiz ki onların müminkleri de kendi dinlerinn doğru olduğundan en az bugünki müslüman ve hristiyanlar kadar emindi.

Eğer ateist olduğunu söyleyen bir kişi, eski dinine diğer dinlerin doğru olma ihtimalinden daha yüksek bir doğruluk değeri biçiyorsa, o kişi kendi dininin tesirinden azad olamamıştır.

İletindeki koyu kısmına katılıyorum.Gerçekten kafirliği adet,huy haline getirenlere Allah hidayet etmez.O yüzden mümkün değil onlar imana gelmezler

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu argümana ben de çok önem veriyorum. Ateizm inançsızlık değil, tanrının olmadığına inanmaktır.

Olduğuna inanmamak dersek kapsamı biraz daha genişletmiş oluruz sanki. İnamak tam da güzel bir tanım değil.

1000 noktadan oluşan bir resmin 100 noktasına bakıp şekli tamamlamaktır inanmak. Sadece tanrı değil, tüm supernatural beingler reddedilmeldir. :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

İletindeki koyu kısmına katılıyorum.Gerçekten kafirliği adet,huy haline getirenlere Allah hidayet etmez.O yüzden mümkün değil onlar imana gelmezler

İlginç gelecek sana belki ama aynı şeyi Hristiyanlar da söylüyor. Tanrının ateistlerin kalplerini açması için dua ettiklerini söylüyorlar.

Sana göre kalbin açılması İslam'a dönmek, onlara göre hristiyanlığı dönmek. Hangi tanrı açacakmış kalbimizi, hangi din diğerlerinden daha doğruymuş?

Bu soruya vereceğin her cevap senin yıkımın olacaktır. Yapabileceğin yegane şey kendi dininin doğruluk değerinin diğerlerinden farklı olduğunu göstermek.

Şaka bir yana eğer Kuran'ın yazarı olan kişi kalplerini mühürledik yerine neden beyinlerini mühürledik dememiş. İnanç beyindedir. Kalp bir kan pompası kastır.

Muhammed'in göğsünün ellerinde karla dolu taslar olan 2 melek tarafından açılıp, kalbi yarılıp içindeki kan pıhtısının boşaltıldığı hadisleri biliyor musun?

Evet, sizin dininize göre bilmek inanmak, hisstmek, sevöek ve nefret etmek gibi beyne ait fonksiyonlar kalbe nakledilmiş. Ortaçağın cahilleri ancak bu kadar bilirdi. B)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu argümana ben de çok önem veriyorum. Ateizm inançsızlık değil, tanrının olmadığına inanmaktır.

Bunu genelde teistler söyler. Sizin ateizm anlayışınız buysa hata sizde.

Bir şeye inandığınızı söylerseniz o konu hakkında kesin kanıya varmak için yeterli veri olmadığını kabul etmiş olursunuz.

Halbuki şu an elimizde bulunan verilerle tanrının var olmasının mümkün olmadığı kanısına kesin olarak varabiliriz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sadece tanrı değil, tüm supernatural

Hepsi tanrıda düğümlenir. Tanrının var olmadığına inandığında hiç bir süpernatural kavram yaşayamaz zihninde... Hepsini var edecek olan tanrıdır. Herhangi bir süpernatural inancın varsa tanrının var olduğu şüphesi taşıyorsun demektir.

Yani düşünsene, mahallenin köşesindeki yatırın evliya olduğuna inanıyor ama tanrı yok diyorsun. Olabilir mi?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bunu genelde teistler söyler. Sizin ateizm anlayışınız buysa hata sizde.

Bir şeye inandığınızı söylerseniz o konu hakkında kesin kanıya varmak için yeterli veri olmadığını kabul etmiş olursunuz.

Halbuki şu an elimizde bulunan verilerle tanrının var olmasının mümkün olmadığı kanısına kesin olarak varabiliriz.

Buyrun bir tane daha. Yav neymiş şu veriler,aydınlatsana bizi !!!

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sizin ateizm anlayışınız buysa hata sizde.

Sanmıyorum. Bunda bir hata göremiyorum. Teizm de ateizm de felsefi inançlardır. Ben sorunun ara çözümler üretmeye çalışmak olduğunu düşünüyorum. Bir teistin önce deist, sonra panteist sonra agnostik olup ateizme bir süreçle geçmesine saygı duyarım. Ani geçiş zordur. Ama ara çözüm yoktur. Ya birine inanırsın, ya ötekine...

Adı üstünde inanç, zorunluluğu olamaz. Tercih insanların... İkisi de inançtır. Bilim tanrı var yok kanıtlamaz. Bu bilimin işi değil, felsefenin işidir.

İnanMAmak da inançtır yani, burdan çözüm üretemezsin taopaipai

tarihinde demirefe tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Hepsi tanrıda düğümlenir. Tanrının var olmadığına inandığında hiç bir süpernatural kavram yaşayamaz zihninde... Hepsini var edecek olan tanrıdır. Herhangi bir süpernatural inancın varsa tanrının var olduğu şüphesi taşıyorsun demektir.

Yani düşünsene, mahallenin köşesindeki yatırın evliya olduğuna inanıyor ama tanrı yok diyorsun. Olabilir mi?

Malesef böyle davrananlar var. Tanrıyı reddedenin tüm diğer supernatural beingleri de reddedeceği düşüncesi mantıklı ve tutarlı bir açıklama.

Teorikte güzel bir önerme ama halka uymuyor. Çünkü pratikte insanlar genelde geri zekalının önde gideniler. Ateistim deyip burçlara inanan tipler var.

Aslında tanrı kavramı supernatural beinglere duyulan inancın evrimsel süreçte varlığı son nokta. İlk insanlar animistti. Ruhlara inansalar da doğayı ezeli kabul ediyorlardı.

Yoktan var eden yaratıcı düşüncesi dinlerin evriminin son 3 aşaması olan politeizm, monolaterizm ve monoteizmin düşüncesi. İlk inanç sistemlerinde Almighty God inancı yoktur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İlginç gelecek sana belki ama aynı şeyi Hristiyanlar da söylüyor. Tanrının ateistlerin kalplerini açması için dua ettiklerini söylüyorlar.

Sana göre kalbin açılması İslam'a dönmek, onlara göre hristiyanlığı dönmek. Hangi tanrı açacakmış kalbimizi, hangi din diğerlerinden daha doğruymuş?

Bu soruya vereceğin her cevap senin yıkımın olacaktır. Yapabileceğin yegane şey kendi dininin doğruluk değerinin diğerlerinden farklı olduğunu göstermek.

Şaka bir yana eğer Kuran'ın yazarı olan kişi kalplerini mühürledik yerine neden beyinlerini mühürledik dememiş. İnanç beyindedir. Kalp bir kan pompası kastır.

Muhammed'in göğsünün ellerinde karla dolu taslar olan 2 melek tarafından açılıp, kalbi yarılıp içindeki kan pıhtısının boşaltıldığı hadisleri biliyor musun?

Evet, sizin dininize göre bilmek inanmak, hisstmek, sevöek ve nefret etmek gibi beyne ait fonksiyonlar kalbe nakledilmiş. Ortaçağın cahilleri ancak bu kadar bilirdi. B)

Senin gibi cahillerde anlatılan kalbin sadece bir organ olduğunu sanmış.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Senin gibi cahillerde anlatılan kalbin sadece bir organ olduğunu sanmış.

Al sana hadis: "Yanıma beyaz elbiseli iki kişi geldi. Birinin elinde içi karla dolu bir tas vardı. Beni tuttular, göğsümü yardılar. Kalbimi de çıkarıp yardılar. Ondan siyah bir kan pıhtısı çıkarıp bir yana attılar. Göğsümü ve kalbimi o karla temizledikten sonra ayrılıp gittiler."

Gördüğün gibi oradaki kalp mecaz anlamdaki kalp değil, bizzat kan pompası olan kalptir. Hadis inkarcılığı yapıp dinden çıkma istersen.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sanmıyorum. Bunda bir hata göremiyorum. Teizm de ateizm de felsefi inançlardır. Ben sorunun ara çözümler üretmeye çalışmak olduğunu düşünüyorum. Bir teistin önce deist, sonra panteist sonra agnostik olup ateizme bir süreçle geçmesine saygı duyarım. Ani geçiş zordur. Ama ara çözüm yoktur. Ya birine inanırsın, ya ötekine...

Adı üstünde inanç, zorunluluğu olamaz. Tercih insanların... İkisi de inançtır. Bilim tanrı var yok kanıtlamaz. Bu bilimin işi değil, felsefenin işidir.

Eğer dinler en baştan bilimin alanına girmemiş olsaydı, dediğin doğru olabilirdi. Dinler modern bilimden önce doğa olaylarını doğaüstü güçlere bağlamıştır. Bilim bunların tamamen fizik yasaları gereğince olduğunu açıkladıktan sonra ise tanrılara çok az yer kaldı.

İnsanın temelde diğer canlılardan farkı olmadığını anladığınızda, insanın ölümsüz bir ruha sahip olmasının bir amipin ölümsüz bir ruha sahip olması kadar imkansız olduğu açıkça ortaya çıkar. Bunlar bilinmezken ancak felsefeyle bir sonuca varabilirdin. Şimdi insanın doğasını da, evrenin doğasını da biliyoruz. Tanrının olmadığı apaçık ortadayken buna hala inanç demenin bir mantığı yoktur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Al sana hadis: "Yanıma beyaz elbiseli iki kişi geldi. Birinin elinde içi karla dolu bir tas vardı. Beni tuttular, göğsümü yardılar. Kalbimi de çıkarıp yardılar. Ondan siyah bir kan pıhtısı çıkarıp bir yana attılar. Göğsümü ve kalbimi o karla temizledikten sonra ayrılıp gittiler."

Gördüğün gibi oradaki kalp mecaz anlamdaki kalp değil, bizzat kan pompası olan kalptir. Hadis inkarcılığı yapıp dinden çıkma istersen.

" kalplerini mühürledik yerine neden beyinlerini mühürledik dememiş. İnanç beyindedir. Kalp bir kan pompası kastır" sözüne istinaden bahsedilen kalbin bir organ olmadığıyla ilgiydi.

Burdaki hadiste organ olan kalpten bahsediliyor zaten ona itiraz etmedimki. Niye çarpıtıyorsun uyanık spor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

" kalplerini mühürledik yerine neden beyinlerini mühürledik dememiş. İnanç beyindedir. Kalp bir kan pompası kastır" sözüne istinaden bahsedilen kalbin bir organ olmadığıyla ilgiydi.

Burdaki hadiste organ olan kalpten bahsediliyor zaten ona itiraz etmedimki. Niye çarpıtıyorsun uyanık spor.

Hadis Muhammed'in peygamberliğini ilan etmeden önceki döneme ait bir anısı. Günahsızlığının kanıtı olarak söylüyor bu sözleri.

Yanına gelen beyaz kıyafetli melekler onun göğsünü yarıp, organ olan kalbinin içinden siyah renkli bir pıhtı çıkarıyorlar.

Bu kan pıhtısı çıkarıldıktan sonra İslam inancına göre Muhammed günahsız oluyor. Yani günahlar organ olan kapteymiş. B)

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...