Jump to content

MÜŞRİKLER ALLAHI BİLİYORDU


Recommended Posts

Lokman Sûresinin 25 . Ayetinde

Andolsun, eğer onlara, ?Gökleri ve yeri kim yarattı?? diye sorsan, mutlaka ?Allah? derler. De ki, ?Hamd Allah?a mahsustur.? Fakat onların çoğu bilmezler.

Zümer Sûresinin 38 . Ayetinde

Andolsun, eğer onlara, ?Gökleri ve yeri kim yarattı?? diye sorsan elbette, ?Allah?, derler. De ki: ?Peki söyleyin bakalım? Allah?ı bırakıp da ibadet ettikleriniz var ya; eğer Allah bana herhangi bir zarar dokundurmak isterse, onlar Allah?ın dokundurduğu zararı kaldırabilirler mi? Yahut Allah bana bir rahmet dilese, onlar onun rahmetini engelleyebilirler mi?? De ki: ?Allah bana yeter. Tevekkül edenler ancak O?na tevekkül ederler.?

Zuhruf Sûresinin 9 . Ayetinde

Andolsun, onlara, ?Gökleri ve yeri kim yarattı?? diye sorsan, mutlaka, ?Onları mutlak güç sahibi, hakkıyla bilen (Allah) yarattı? diyeceklerdir.

Zuhruf Sûresinin 87 . Ayetinde

Andolsun, onlara kendilerini kimin yarattığını sorsan elbette, ?Allah? derler. Öyleyken nasıl döndürülüyorlar?

Görüldüğü gibi müşriklere Yaratıcı ile ilgili sorular sorulduğunda verdikleri ilah ismi Allah oluyor Kurana göre. Buradan o dönemde yaşayan insanların Allahı bildiği ortaya çıkıyor. Yani Allah bilinen ve hatta üzerinde ittifak ile en büyük olduğu kabul edilen ilahtı. Peki putlar neyin nesi? Yan ilahlar herhalde. Yada başka bir açıklaması var.

Ayrıca namaz ve oruç gibi ibadetlerde zaten biliniyordu. Hatta o kadar biliniyordu ki Kuranda ayrıntılı bilgileri yok. Gerek bile görülmemiş. Zaten Kuranda 3 vakit namazdan bahseder. Bu bilinen bir konu. Yine Kuranda müşrikler namaz nedir oruç nedir diye hiç sormazlar. Bu durumlara göre Muhammed yeni olan ne getirdi diye sormak gerekiyor. Yoksa yeni olan bir din getiren zaten hiç olmadı mı?

Peki şimdi Kuran eski mit ve efsanalerin yazılı olduğu bir nevi kutsal kitap olamaz mı bu durumda? Ayrıca çeşitli yaşanmışlıkların ve olayların hikaye edildiği ve hatta sembolize edildiği bir kitap olamaz mı? Bir kaç kişinin hikayesi tek bir kişinin hikayesi gibi algılanmış olamaz mı? Muhammedin hayat hikayesi belki bir derlemeden ibaret. Sonradan böyle algılanmış yada yaratılmış bir peygamber hikayesi ile karşı karşıyayız. Namazı üç vakitten beş vakite çıkartanlar başka konularda neler yaptılar acaba?

tarihinde baglanti tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 58
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Top Posters In This Topic

3 vakit namazında yine bu forumun vesile olması sonucu kendi mantığım ve araştırmalarımıda katarak hindu dinlerinden gelmiş olduğu neredeyse %100 olan bir gerçek

yada hindulardan olmayabilir başka eski dinlerden olur sonuç olarak apaçık belliki güneşin doğuşu tam tepeye gelişi ve batışına gösterilen bir tapınma saygı rituel ibadet bunu görmemek gerçek bir aptallık

zaten namazıda güneşin doğuşu tam öğle vakti ve batışına göre ayarlıyorlar az düşünenler için bunda büyük bir ayet var

hiçmi akıl etmezsiniz

güneşin haline göre tapınıyorsunuz

nasıl inkar ediyorsunuz

müslümanların gözleri mühürlenmiş yazsakda göremezler gerçeği artık

Link to post
Sitelerde Paylaş

Müşrikler Allahı da biliyordu,peyganberi de biliyordu.kuranı da biliyordu.Kendilerine okunan mesajın hak ve doğru olduğunu iyi biliyorlardı.Fakat onlara tabi olmak işlerine gelmiyordu.Zaten bunun için de " kafir" lakabını almışlardı.Çünkü küfür(kafirlik), “örtmek” demektir.Arapça`da karanlığı ile her şeyi örttüğü için geceye “كافر kâfir (örten)” dendiği gibi erişilen nimetlere teşekkür etmeyerek yapılan nankörlüğe de “küfür” denir.Kendi kişisel bilgi ve yargılarını tek hakikat olarak sayıp, hiç eleştiri ve araştırma yapmadan, başkasını veya başkalarını suçlayana kafir denir.

Kafir bu bağlamda ya gerçekleri gördüğü halde kabul etmeyendir veya varlığa karşı nankörlük içinde olandır.Hz.Muhammed dönemindeki küfrün özelliği inadi olmalarıdır.Ebu Cehil,Peygamber Haşimilerdendir yeni öğretiye uymazken, Yahudiler Araplardandır diye iman etmez.Bir kısım soylular da çıkarlarının elden gitmesinden çekindiğinden inanmamıştır.

Kafir ayrıca içindeki cevherleri,evrendeki gerçekleri görmezden gelene de denir.Bunlara yaşamamaya da denir.Böyle olunca da Allaha göre kimin kafir olup kişmin kafir olmadığı ile bize göre kimin kafir olduğu çok farklılaşıyor..

tarihinde ozedonus tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Müşrikler Allahı da biliyordu,peyganberi de biliyordu.kuranı da biliyordu.Kendilerine okunan mesajın hak ve doğru olduğunu iyi biliyorlardı.Fakat onlara tabi olmak işlerine gelmiyordu.Zaten bunun için de " kafir" lakabını almışlardı.Çünkü küfür(kafirlik), “örtmek” demektir.Arapça`da karanlığı ile her şeyi örttüğü için geceye “كافر kâfir (örten)” dendiği gibi erişilen nimetlere teşekkür etmeyerek yapılan nankörlüğe de “küfür” denir.Kendi kişisel bilgi ve yargılarını tek hakikat olarak sayıp, hiç eleştiri ve araştırma yapmadan, başkasını veya başkalarını suçlayana kafir denir.

Kafir bu bağlamda ya gerçekleri gördüğü halde kabul etmeyendir veya varlığa karşı nankörlük içinde olandır.Hz.Muhammed dönemindeki küfrün özelliği inadi olmalarıdır.Ebu Cehil,Peygamber Haşimilerdendir yeni öğretiye uymazken, Yahudiler Araplardandır diye iman etmez.Bir kısım soylular da çıkarlarının elden gitmesinden çekindiğinden inanmamıştır.

Kafir ayrıca içindeki cevherleri,evrendeki gerçekleri görmezden gelene de denir.Bunlara yaşamamaya da denir.Böyle olunca da Allaha göre kimin kafir olup kişmin kafir olmadığı ile bize göre kimin kafir olduğu çok farklılaşıyor..

Bu dediklerine göre Atatür kafir, kurduğu develette küfüt devleti değil mi? Buradan çok rahat bu çıkarılabilirç

Link to post
Sitelerde Paylaş
Müşrikler Allahı da biliyordu,peyganberi de biliyordu.kuranı da biliyordu.Kendilerine okunan mesajın hak ve doğru olduğunu iyi biliyorlardı.Fakat onlara tabi olmak işlerine gelmiyordu.Zaten bunun için de " kafir" lakabını almışlardı.Çünkü küfür(kafirlik), “örtmek” demektir.Arapça`da karanlığı ile her şeyi örttüğü için geceye “كافر kâfir (örten)” dendiği gibi erişilen nimetlere teşekkür etmeyerek yapılan nankörlüğe de “küfür” denir.Kendi kişisel bilgi ve yargılarını tek hakikat olarak sayıp, hiç eleştiri ve araştırma yapmadan, başkasını veya başkalarını suçlayana kafir denir.

Kafir bu bağlamda ya gerçekleri gördüğü halde kabul etmeyendir veya varlığa karşı nankörlük içinde olandır.Hz.Muhammed dönemindeki küfrün özelliği inadi olmalarıdır.Ebu Cehil,Peygamber Haşimilerdendir yeni öğretiye uymazken, Yahudiler Araplardandır diye iman etmez.Bir kısım soylular da çıkarlarının elden gitmesinden çekindiğinden inanmamıştır.

Kafir ayrıca içindeki cevherleri,evrendeki gerçekleri görmezden gelene de denir.Bunlara yaşamamaya da denir.Böyle olunca da Allaha göre kimin kafir olup kişmin kafir olmadığı ile bize göre kimin kafir olduğu çok farklılaşıyor..

Allah denen tanrı İslam'ın ortaya çıktığı toplumda zaten bilinen bir tanrıydı, bunu islam kaynakları da diğer tarihi kaynaklar da söyler, bu konu hakkında ben de bir başlık açmıştım ona bakabilirsiniz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Müşrikler Allahı da biliyordu,peyganberi de biliyordu.kuranı da biliyordu.Kendilerine okunan mesajın hak ve doğru olduğunu iyi biliyorlardı.Fakat onlara tabi olmak işlerine gelmiyordu....

Bu çok komik bir iddadır sayın özedönüş.Yani bu insanlar cehenneme gideceklerini de biliyorlardı o zaman ve yinede inkar ediyorlardı

Muhammed aynı iddayı yahudiler içinde ileri sürer.Onlarda Muhammed'in hak peygamber olduğunu bal gibi biliyorlardı ama kıskançlıktan inkar ediyorlardı...peh peeeehh

Şimdi bir adam çıksa,ben peygamberim,kendi dinini bırak,bana inan dese,siz islamı bırakıp bu adama balıklama inanırmısınız?Elbette hayır.Siz neden islamı bırakamaz iseniz,bu kafir diye aşağıladığınız insanlar da kendi inançlarını o yüzden bırakamazlar.Empati yapmak sizin için zor olabilir,ama herkezin dini kendisi için aynı önemi taşır

Link to post
Sitelerde Paylaş
Allah denen tanrı İslam'ın ortaya çıktığı toplumda zaten bilinen bir tanrıydı, bunu islam kaynakları da diğer tarihi kaynaklar da söyler, bu konu hakkında ben de bir başlık açmıştım ona bakabilirsiniz.

Bilinmediğini söylemedik.Ama çarpık bilindiği açık.Tıpk günümüzde olduğu gibi..Ama bu bilinmişlik onu ay tanrısı olduğu şekliyle falan değildir.Onun gerçekte (yukarıda verilen ayetlerde de görüldüğü gibi) gerçek yaratıcı olduğu biliniyor ama onun bazı sıfatları/özellikleri başkalarına veriliyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bilinmediğini söylemedik.Ama çarpık bilindiği açık.Tıpk günümüzde olduğu gibi..Ama bu bilinmişlik onu ay tanrısı olduğu şekliyle falan değildir.Onun gerçekte (yukarıda verilen ayetlerde de görüldüğü gibi) gerçek yaratıcı olduğu biliniyor ama onun bazı sıfatları/özellikleri başkalarına veriliyor.

Çarpık falan bilindiği yoktu, pagan arapların tanrısını "çarpıklaştıran" muhammed olmuştur, hikaye mısırda firavun akhenatonun hikayesi ile çok benzer aslında. Al-ilah gerçek yaratıcı falan değil, her pagan toplumdaki tanrılar gibi arapların tanrılarından biri.

http://forum.ateizm2.org/index.php?showtop...mp;#entry280915 bu da benim açtığım başlık, sevgili bağlantı'nın açtığı konuyla aynı gibi ama biraz daha detaylı.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bu çok komik bir iddadır sayın özedönüş.Yani bu insanlar cehenneme gideceklerini de biliyorlardı o zaman ve yinede inkar ediyorlardı

Muhammed aynı iddayı yahudiler içinde ileri sürer.Onlarda Muhammed'in hak peygamber olduğunu bal gibi biliyorlardı ama kıskançlıktan inkar ediyorlardı...peh peeeehh

Şimdi bir adam çıksa,ben peygamberim,kendi dinini bırak,bana inan dese,siz islamı bırakıp bu adama balıklama inanırmısınız?Elbette hayır.Siz neden islamı bırakamaz iseniz,bu kafir diye aşağıladığınız insanlar da kendi inançlarını o yüzden bırakamazlar.Empati yapmak sizin için zor olabilir,ama herkezin dini kendisi için aynı önemi taşır

Kafir Türkçede hakaret olarak kullanılmaktadır.Arapçada ise yukarıda söylediğim gibi "gerçeği örten" demektir.insanın kibri iinsana neyi yaptıramaz ki..Bugün hırsılzık yapan herkes hırsızlığın cehenemlik bir şey olduğu bilmiyor mu*Biliyor ama işine öyle geliyor.Onları da hırsızlara,banka hortumcularına,derin sermayelere neden benzetmeyelim.Öte yandan yahudi ve mekelilerin inanmaması iel diğer insanların inanmamması arasında dağlar kadar fark var.Diğer insanların kafir olup olmadığı bile şüphelidir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Kafir Türkçede hakaret olarak kullanılmaktadır.Arapçada ise yukarıda söylediğim gibi "gerçeği örten" demektir.insanın kibri iinsana neyi yaptıramaz ki..Bugün hırsılzık yapan herkes hırsızlığın cehenemlik bir şey olduğu bilmiyor mu*Biliyor ama işine öyle geliyor.Onları da hırsızlara,banka hortumcularına,derin sermayelere neden benzetmeyelim.Öte yandan yahudi ve mekelilerin inanmaması iel diğer insanların inanmamması arasında dağlar kadar fark var.Diğer insanların kafir olup olmadığı bile şüphelidir.

Bakın bu insanlar,Muhammed'in hak peygamber olduğunu bildikleri halde ona savaş açıyorlardı o halde doğru mu?Ölümü göze alıyorlardı yani,cehenneme gideceklerini bildikleri halde(!)...

Ayrıca kurandan edindiğimiz bilgilere göre bu insanlar,Muhammed ile deli diyerek dalga da geçiyorlardı.Yani söylediklerini ciddiye falan almıyorlardı.Sanırım kendisinden mucize göstermesini de istediler ama herhangi bir mucize gerçekleşmedi.O'na inanmaları için hiçbir neden yoktu.Zaten Muhammed peygamberliğinin ilk on yılı kimseyi ikna edemedi.İkna gücü,askeri gücü ile birlikte artmıştır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Lokman Sûresinin 25 . Ayetinde

Andolsun, eğer onlara, ?Gökleri ve yeri kim yarattı?? diye sorsan, mutlaka ?Allah? derler. De ki, ?Hamd Allah?a mahsustur.? Fakat onların çoğu bilmezler.

Zümer Sûresinin 38 . Ayetinde

Andolsun, eğer onlara, ?Gökleri ve yeri kim yarattı?? diye sorsan elbette, ?Allah?, derler. De ki: ?Peki söyleyin bakalım? Allah?ı bırakıp da ibadet ettikleriniz var ya; eğer Allah bana herhangi bir zarar dokundurmak isterse, onlar Allah?ın dokundurduğu zararı kaldırabilirler mi? Yahut Allah bana bir rahmet dilese, onlar onun rahmetini engelleyebilirler mi?? De ki: ?Allah bana yeter. Tevekkül edenler ancak O?na tevekkül ederler.?

Zuhruf Sûresinin 9 . Ayetinde

Andolsun, onlara, ?Gökleri ve yeri kim yarattı?? diye sorsan, mutlaka, ?Onları mutlak güç sahibi, hakkıyla bilen (Allah) yarattı? diyeceklerdir.

Zuhruf Sûresinin 87 . Ayetinde

Andolsun, onlara kendilerini kimin yarattığını sorsan elbette, ?Allah? derler. Öyleyken nasıl döndürülüyorlar?

Görüldüğü gibi müşriklere Yaratıcı ile ilgili sorular sorulduğunda verdikleri ilah ismi Allah oluyor Kurana göre. Buradan o dönemde yaşayan insanların Allahı bildiği ortaya çıkıyor. Yani Allah bilinen ve hatta üzerinde ittifak ile en büyük olduğu kabul edilen ilahtı. Peki putlar neyin nesi? Yan ilahlar herhalde. Yada başka bir açıklaması var.

Ayrıca namaz ve oruç gibi ibadetlerde zaten biliniyordu. Hatta o kadar biliniyordu ki Kuranda ayrıntılı bilgileri yok. Gerek bile görülmemiş. Zaten Kuranda 3 vakit namazdan bahseder. Bu bilinen bir konu. Yine Kuranda müşrikler namaz nedir oruç nedir diye hiç sormazlar. Bu durumlara göre Muhammed yeni olan ne getirdi diye sormak gerekiyor. Yoksa yeni olan bir din getiren zaten hiç olmadı mı?

Peki şimdi Kuran eski mit ve efsanalerin yazılı olduğu bir nevi kutsal kitap olamaz mı bu durumda? Ayrıca çeşitli yaşanmışlıkların ve olayların hikaye edildiği ve hatta sembolize edildiği bir kitap olamaz mı? Bir kaç kişinin hikayesi tek bir kişinin hikayesi gibi algılanmış olamaz mı? Muhammedin hayat hikayesi belki bir derlemeden ibaret. Sonradan böyle algılanmış yada yaratılmış bir peygamber hikayesi ile karşı karşıyayız. Namazı üç vakitten beş vakite çıkartanlar başka konularda neler yaptılar acaba?

Bu yazdıklarından yola cıkıp nasıl son paragrafa geldiğini anlamadım. Nasıl bir çıkarım yapıyorsun?

Kuran'ın geldiği dönemde müşrikler adı üzerinde şirk koşanlar Allah'a inanıyordu... Allah tanrılar tanrısı, başka bir ifadeyle mutlak tanrıydı. Putlaştırdıkları diğer tanrıları, Kuran'ın kendi ifadesiyle "kendilerini Allah'a yaklaştırsınlar diye" kullanıyorlardı. Kuran'ı okuyan her hangi birisine soracak olunursa bu kitabın ana konusu nedir diye, vereceği cevap Allah'a şirk koşulmamasını, her hangi bir ortağının olmamasını, Allah ile kul arasında her hangi başka bir aracının bulunmadığını söyleyecektir.

Bugün falanca kabiri ziyaret edip caput bağlayanlar o kabirdekilere tapmadıklarını sadece kendilerine Allah karşısında şefaat etmeleri için bunu yaptıklarını soylerler. O zamanki müşriklerin durumu da bundan farklı değildi zaten. Kuran bunu ortadan kaldırmak için geldi.

Namaza gelince... Kuran namazın ayakta, oturarak, yada yan yatarak kılınabileceğinden bahseder bir ayetinde. Burdan şu anlaşılır ki namazın mutlak bir şekli yoktur. Türkçeye namaz olarak çevrilen bütün kelimeler arapça orjinalinde salat olarak geçer ki dua/ibadet anlamı taşır. İbadetin belli bir şekli yoktur, ancak coğu insan bir rituele ihtiyac duyar. Bu yüzden belli bir ritüel arayanlar peygamberin yöntemini kullanır. Aleviler namaz yerine cem evlerinde sazlı türkülü ibadet yaparlar ki bu da salat'tır. İbadette esas olan şey, hayatın diğer alanlarında olduğu gibi "edeb"tir. Bu yüzden kuranın namazın nasıl kılınacağı konusunda verdiği tek tavsiye onun "dosdoğru" kılınmasıdır.

tarihinde SahteMesih tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Bu çok komik bir iddadır sayın özedönüş.Yani bu insanlar cehenneme gideceklerini de biliyorlardı o zaman ve yinede inkar ediyorlardı

Muhammed aynı iddayı yahudiler içinde ileri sürer.Onlarda Muhammed'in hak peygamber olduğunu bal gibi biliyorlardı ama kıskançlıktan inkar ediyorlardı...peh peeeehh

Şimdi bir adam çıksa,ben peygamberim,kendi dinini bırak,bana inan dese,siz islamı bırakıp bu adama balıklama inanırmısınız?Elbette hayır.Siz neden islamı bırakamaz iseniz,bu kafir diye aşağıladığınız insanlar da kendi inançlarını o yüzden bırakamazlar.Empati yapmak sizin için zor olabilir,ama herkezin dini kendisi için aynı önemi taşır

insanlar madem dinlerini değiştirmemek için bu kadar mutaassıp olduğu halde, neden mekkedeki putpersestler işkence ve ölümü göze alarak, ana ve babalarını ve evlatlarını kaybetmek pahasına bu yeni dine geçtiler. kureyşlilerin atalarının dinlerine ne kadar mutaassıp ve bağlı olduğunu biliyoruz. buna rağmen neden kısa zamanda bu kavim bütün engellere rağmen bu dine geçti ?

medinede islamı seçen yahudi ve hıristiyan din adamlarını nasıl açıklıyorsun ?

bunları nasıl izah ediyorsun ?

Link to post
Sitelerde Paylaş
medinede islamı seçen yahudi ve hıristiyan din adamlarını nasıl açıklıyorsun ?

bunları nasıl izah ediyorsun ?

Kılıç zoruyla canım.. :lol:

Ya kırk katır , ya kırk satır ...anladın sen onu.. ;)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Mus'ab..

mekkenin en zengin ailelerinden bir genç.

ilk müslümanlardan.

müslüman olunca annesi ölüm orucuna başlamış.

daha sonra da onu evlatlıktan reddetmiş.

çok fakir bir hayat yaşamış müslüman olunca.

medinede şehit olduğunda, üstünü örtecek kefen bulamamışlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Nedenleri çok basit;

İslam'a ilk geçenler çulsuzlardır. Bu çulsuzlar çapul yapıp ganimet elde etmek adına İslam'a geçtiler. Hiç biri İslam'ı sallamıyordu, asıl amaçları kervan ve kabile basıp, bunlardan elde edeceği ganimetlerdi... Medine'de Yahudilikten kayda değer bir İslam'a geçiş yoktur. Bunlar sizin hüsnü kuruntunuzdur. Yahudi'lere baskı yapılmış, zulum uygulanmış ve nihayetinde Yahudiler Medine'den sürülmüştür... Elbette geride kalan mallarına Müslüman çapulcular çökmüştür. Bunca iş arasında bir kaç Yahudi de İslam'a geçtiyse kıymet'i harbiyesi yoktur...

Bir canı, başka bir cana karşılık olmaksızın almanın en büyük günahlardan biri olduğunu soyleyen;

insanlardan birinin öldürülmesini bütün insanların öldürülmesine denk tutan;

malını, canını ve inancını korumak dışında savaşmasına izin verilmeyen;

bunları yapanların cehenneme gideceğini soyleyen bir dinin ilk takipçilerinin, bunlara tam zıt hareket ettiklerini iddia etmek tamamen temelsizdir. Kasıtlı olarak çarpıtılmış, eksik anlatılmış veya uydurulmuş rivayetlerle o dini yargılayamazsın.

tarihinde SahteMesih tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Masal anlatma efendi, sana Kuran'dan ganimet kavgaları üzerine inen Ayet'leri getirir mort ederim...

ganimetler mekkede yoktu.

mekkede silahlı savaşta yoktu.

müslüman olanlar için işkence, ölüm, tehdit ve dışlanmaktan başka vadedilen bir şey yoktu mekkede.

buna rağmen neden o insanlar mekkede hızla islamı seçtiler.

zengini, fakiri, kadını, erkeği, efendisi, kölesi...

bana bunun mantıklı cevabını ver..

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...