Jump to content

Benlik


Recommended Posts

Kimbilir nereden okudum, kimbilir kimden duydum, hatırlamıyorum.

Hikayeyi ihtimaldir ki yanlış hatırlıyorum.

Hatırladığım kısmı aşağıdadır.

---

Dalai Lama, Çin devrimi sonrasında Tibet'ten sürülür. Gideceği en güvenli yer Hindistan'ın bir bölgesinde yoğun inanırlarının bulunduğu bir yerdir.

Kendisi Tibet'i terkedip gidip oraya yerleşir ve başlar öğretilerini yaymaya.

Kısa süre sonrasında popülaritesi gibi inanırlarında da patlama yaşanır. Bu durumdan epeyce rahatsızlık ve üzüntü duyan Hindistan bilim adamları bu işe bir son vermek ve dur diyebilmek adına Dalai Lama'ya meydan okur.

Bir zaman sonra Dalai Lama bilim insanlarını savlarını tartışmak üzere davet eder.

İlgili insanlar kendi alanlarında dokümanlarını toparlayarak belirlenen günde ziyarete giderler.

Tartışma başlar.

Astronom evrenin ötesini berisini izah eder ve "bak burada ulvi ilahi bişey yok" der.

Biyolog kendi alanında etraflı izahını şeyeder ve "bak burada ulvi ilahi bişey yok" der.

Kimyager kendi alanında, fizikçi kendi alanında, antropolog kendi alanında ve dahi diğerleri kendi alanlarında etraflıca bilgi verir.

Resimler gösterilir, fotoğraflar gösterilir, grafiklerle izah edilir. Yani bir insanın anlaması için gereken aşağı yukarı tüm materyaller kullanılır.

Bir haftadan uzun süren bu görüşme, tartışma zaman zarfı sürecinde bilim insanları bilgilerini aktarır, Dalai Lama sessizce dinler.

Görüşmenin sonlarında ortaya çıkan sonuç evrenin neresine bakarsan bak herhangi bir ulvi, ilahi, aşkın herhangi birşeyin bulunmadığıdır.

Tüm bilenler bildiklerini aktardıktan sonra sorarlar "Hala davanda ısrara devam edecek misin?"

Dalai Lama derin bir iç çekişten sonra konuşur:

"Söylediklerinizin tamamını doğru kabul edeceğim, eğer bana benlik duygusunu izah edebilirseniz" der.

"Bana -benlik-in fotoğrafını gösterebilirseniz..." der ve susar.

---

Şimdi efem bu "benlik" denilen şeyi ben şöyle anlıyorum:

Beni ben yapan, beni senden ve ötekinden ayıran, bana kendimi herşeyden ve herkesten ayrı/farklı olduğum hissini veren "şey".

Şimdi aşağı yukarı kafamı çalıştırdığımda aslında hiç bir şeyin ötekinden "ayrı" ve "farklı" olmadığını görebiliyorum. Yine de biliyorum ki ben "Tekiner"im. Ne Ahmet, ne Mehmet, ne falanca, ne filanca... Sadece Tekiner.

Merak ettiğim şey nedir bu "BENLİK".

Bu duyguyu izah edebilir misiniz?

"A God!" aşkına açıklayınız, "The God" size kalsın ;)

Hörmetle.

Link to post
Sitelerde Paylaş

bildiğim kadarıyla doğduğumuzda bir benlik sahibi olmuyoruz çünkü yaşama dair ve kendimize dair bir deneyimimiz yok. benlik kendimize dair vardığımız kanılar, düşünceler, kendinin ne kadar farkında olduğu sanırım. büyüdükçe, deneyimlerimiz arttıkça, ailemiz, arkadaşlarımız, içinde yaşadığımız çevre ve toplumla paralel bir şekilde benliğimiz oluşuyor ve gelişiyor. ben böyle biliyorum, hatam varsa bana da anlatırsınız:)

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...