Jump to content

Günlük yaşamda nasılız?


Recommended Posts

  • İleti 73
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

06:30 da kalkıorum

07:30 da koşarak servise yetişmeye çalışıorum

16:30 a kdr okuldayım, okulda ders harici genelde mp3e hoporleri takıp halay,mezdeke fln işte :D

eve geldiğimde 18:30a kdr foruma takılıorum (sadece bu foruma üye olmama rağmen yinede konuları doğru dürüst takip edemiorum niese..) cvp yazmaktan çok okumayı seviorum..

18:30- 20:30 arası ders yapıorum,bir yanım sev artık şu matı dersken dier yanım saçmalama dio genelde.

sora ya roman okurum ya da bu aralar yakın tarihi araştırıorum (biraz geç kalmışım kendimden utanıorum )

tv den sıkıldıım için ona yaklaşmıroum pek..

böle işte..

Link to post
Sitelerde Paylaş
Sevgili Dragon...

İlki 10 Mio ediyor.

Gerisi küçük zaten.

Tek bir işim yok. Girişimciyim desek olur.

Efem....

satılık yavrular bölümünde..

Bide bu resmi koymuşlar ya siteye.. Adı bile aynı... Efe...

Çok güzel bir yavru Rottweiler. Ben de Pitbull beslemiştim. Dişi. Adı Betty idi. Aldığımda özel eğitim almıştı. Rus bir terbiyecisi vardı. Bu yüzden tüm komutları Rusça veriyordum. Zaten Rusça'yı da Betty sayesinde öğrendim. :) Şaka yapıyorum. İyi derecede Rusça biliyorum.

Alt komşumda da Rottweiler var idi. Ama hiç bir köpekten bu kadar korktuğumu hatırlamıyorum. Gece sahibi ile gezintiye çıkmışlar. Apartman içinde karşılaşmışız. Karşılaşmışız diyorum çünkü tam aşağıya inerken kat lambası söndü. Tek hatırladığım onun havlaması ve benim bir anda kendimi apartmanın son katında bulmam. Merdivenleri bu kadar hızlı çıkabildiğimi o zaman keşfettim. Ruslar hayvanları çok severler. Genç bir metalci arkadaşım oldu olaydan sonra. Rottweiler'in sahibi yani. İsmini de öğrendim tabi Rottweiler'in, Katil....

Umarım herşey gönlünce olur.

Not: İmzan herşeyi anlatıyor...

tarihinde Dragon tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Çok güzel bir yavru Rottweiler. Ben de Pitbull beslemiştim. Dişi. Adı Betty idi. Aldığımda özel eğitim almıştı. Rus bir terbiyecisi vardı. Bu yüzden tüm komutları Rusça veriyordum. Zaten Rusça'yı da Betty sayesinde öğrendim. :) Şaka yapıyorum. İyi derecede Rusça biliyorum.

Alt komşumda da Rottweiler var idi. Ama hiç bir köpekten bu kadar korktuğumu hatırlamıyorum. Gece sahibi ile gezintiye çıkmışlar. Apartman içinde karşılaşmışız. Karşılaşmışız diyorum çünkü tam aşağıya inerken kat lambası söndü. Tek hatırladığım onun havlaması ve benim bir anda kendimi apartmanın son katında bulmam. Merdivenleri bu kadar hızlı çıkabildiğimi o zaman keşfettim. Ruslar hayvanları çok severler. Genç bir metalci arkadaşım oldu olaydan sonra. Rottweiler'in sahibi yani. İsmini de öğrendim tabi Rottweiler'in, Katil....

Umarım herşey gönlünce olur.

Not: İmzan herşeyi anlatıyor...

Bende rusça bilirim. Hangi şehirdesiniz.. Ben Omskta idim.. Ama yakın zamanda taşındım.

Projelere gelince.. Herşey hayal etmekle başlıyor.

Şu ana kadarki hayallerimin çoğunu yaptım. Geriye bunlar kaldı.

Sadece çok çalışıyorum. Bıkmadan usanmadan.. Her sabah kendimi yenileyerek....

Şansa inanmam... Ama şansımı kendim yaparım.

Doğru adamla , doğru yerde , doğru zamanda karşılaşmayı , ayarlıyorum. Bazen uzun zaman alıyor alıyor ama sonunda oluyor...

Çalışma yöntemime gelince...

1- Ulaşılabilir plan yapıyorum.

2- Harekete geçiyorum.

3- Belli anlarda durup , yapılanların sonuçlarını analiz ediyorum.

4- Sapma varsa , nedenlerini bulup , bu 4 maddelik seriyi o sapmayı düzeltmek için yeniden uyguluyorum. Başa dönüyorum.

Sonuç alana kadar da devam ediyorum.

Naçizane öneririm... Her yerde başarı saglıyor bu yontem.. Ders calısmada da.. İş hayatında da... Heryerde.

tarihinde taklamakan tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

я был в санкт-петербурге и в москве.но я сейчас в турции... :)

Bahsettiğiniz yöntem başarının sırrı. Bilimsel yöntem de buna benzer değil mi zaten.

İmzanızda bahsettiğiniz şey ile birleşince önünde bir engel kalmayacaktır insanların.

Sevgiyle ve sağlıcakla...

Link to post
Sitelerde Paylaş
İyicocuk siz Kıbrısta mısınız?

Magosayı çok sevdim. Bide St Barnabasın bahçesini... Dehşet bir yer... Kilisenin bahçesinde bira satıyorlar.. Kıbrısta isen dene...

magosada okuyorum zaten ama girnenin yanında magosa sönük kalıyor be :) ayrıca ercandan magosaya giderken yolda kendinizi fazlasıyla yalnız hissedersiniz dümdüz bomboş kupkuru bir ovada ilerlersiniz birayı boşverin çok kaliteli içkileri uygun filata heryerde bulabilirsiniz :D ...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Haftanin pazartesinden cumasina kadar 06:00/14:00 arasi calisirim. Saat 15:30 da cocuklari okuldan alirim. Ateistforuma ugrar yazilara göz atarim. Sali ve persembeleri cocugumu antrenmana götürür ordaki velilerle saat 19 lara kadar sohbet ederim. Cuma akasami saat 20 de satranc antrenmanina giderim bu saat 23-24 lere kadar sürer. Cumartesileri genelde cocugun maci olur ic mac dis mac dolasirim buda saat 13 leri bulur. Ayda 1-2 kere esimle sinama yaparim bu aralar komik filmleri ve tiyatrolari kacirmaz olduk. Her pazar saat 17-19:30 arasi hali saha macim var. Ayda bir sefer satranc karsilasmam olur buda pazarlari saat 10-16 arasi olur. Sendikada isci temsilcisi oldugum icin her üc ayda bir bir haftalik seminerim var. Bos kalan diger zamanlarimdada es-dost ziyaret eder, kitap ve günlük gazete okur bulmaca cözerim.

SAYGILAR

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sabah saat 8:05 'te uyanırım. Kahvaltı falan etmeden, bir diş fırçalama yapıp giyinir ve otobüse yetişmeye çalışırım.

Otobüse yetişemezsem 15 dk yeni otobüsün gelmesini beklerim yetişirsem şanslı günümdeyimdir en azında 15 dk sabah soğuğunu çekmeyerek güne başlamış olurum.

İşyerine gelir derler, toparlarım. Kaloriferci kaloriferleri hala yakmadığı için içimden güzelce bir sıyırırım.

İşyerinde çayı demlemeye koyarım derken işyerinin tam karşısındaki dükkandan genelde saat 8:45 gibi bir iki simit alırım.

Ayak üstü atıştırır, çayımı içerim ve patronların gelişi o ana denk gelir biraz sohbetten sonra işyerindeki rutin görevler o gün neyse onları yaparım. Öğlen her zaman ki gibi işyerindeyimdir ve fast food mekanların birine sipariş yaparım o sipariş de 12:45 gibi gelir yarım ekmek sandviç bir de yanına ayran ne güzel gider.

Akşam üstü saat 18:00 gibi işyerinden çıkarım eve uğrar ayak üstü tıkınır fakülteye akşam etütlerine katılırım.

Her zaman samimi olduğum birilerini arar gözlerim arkadaşlar yoksa yeni birinin yanına oturur arkadaşlık kurarım.

Fakülte dersi 19:20'de başlar ve iki bölümdür, birinci bölümde ara veririz aşağı inip kantinciyi zengin ederiz. Çay, may ısmarlarım, eğer evde bir şey yiyememişsem bir yarım tost söyler orada yerim bazen bu döneme doçent hocam da denk gelir beraber yer, içeriz.

Kantinde eğri oturup İktisat eğrilerini doğru tartışmaya başlayanlara kulak kesilirim lafa eğri oturalım doğru konuşalım diye girerim bu espriden sonra ortalık biraz yumuşar ve muhabete beni de katarlar.

En sevdiğim ders İktisat Teorisinden gayrısı diğerlerinden pek hoşlanmam hatta diğer dersler hocalarıyla beraber itici gelir.

Pazartesi dersini sevmem bu dersten dolayıdır.

Saat 21:20'de fakülteden çıkarım. Fakültenin tam karşısındaki durakta 25 dk otobüs beklerim bazen yağmurda bazen çamurda.

Ama gelir sıkış tepiş eziyet görerek binmek zorunda oluruz otobüslere ve gideceğimiz yere gideriz.

30 dk'lık bir dönüş yolculuğundan sonra 10dk da yolda harcarım eve yürümek için.

Saat olur 22:00. O saatte biraz fakülte derslerini çalışır biraz çalıştığım işyerinin mesleğine yönelik bir şeyler okurum.

Saat 24:00 gibi bir tartışma programı bulurum ona kitlenirim mesela dün akşam Fatih Altaylı'nın Habertürk'te sunduğu Murat Bardakçı ve Orhan Koloğlu'nun konuk olduğu programa kitlendiğim gibi.

Geç saatlerde yatarım bu bazen saat 5:00'i bulur. Uyuyamama gibi sorunlarım olur çok hayalciyimdir ondandır. Gece bile rahat bırakmaz beni hayaller, Namık Kemal'e hak vermiyor değilim bu manada "hayalle yaşayanı da s.k.yim

hayalsiz yaşayanı da" dediğindeki gibi.

Girişkenimdir sosyal hayatımda kavgalarım meşhurdur çatır çatır tartışırım. Ancak bu son yıllarda çok asosyalim, merhaba merhaba durumundayım epeydir.

Bu halimi görenler forumlarda fikri yazılarımı görseler bana casus gözünle bakarlardı herhalde ya da çatlak gözünle. Dışarıda asosyal takıl burada konuş olacak iş mi derlerdi herhade.

Tiyatroya hastayım diyebilirim ama bu sanata kendim gibi hasta edecek birini bulamadığım için bir arkadaş ikna edemedim benimle tiyatro oyunlarına gelecek herhalde oyuna gelmekten korkuyorlar.

Kitap iş yoğunluğu dolayısıyla okuyamıyorum eskisi gibi. Eskiden rahatsızlığımdan dolayı kendimi toplumdan dışlayan birisi olarak arkadaş edinmiyordum çünkü aynada baktığım yüzüme dargındım ben buna kendini küçük, önemsiz veya değersiz görme hastalığı diyorum bir nevi güvensizlik hastalığı ben buna yakalandım tedavi görmedim kendi kendime aştım veya yarı aşmışımdır zar zor. Sosyal fobik durumdaydım... İşte bu zamanlarım benim lise yıllarımda oldu o sıra çevrede görünmediğim için -bknz asosyallik, sosyal korku- kitaplara sardım ne varsa ama ne varsa okuyordum çünkü zaman geçirebileceğim hiç bir kimse yoktu çok yalnızdım -ve şok yalnızdım- Marx'tan, Adam Smith'e, Engels'ten, Hicks'e, Hewingway'den, Shaekspeare'ye, Gogol'dan, Gide'ye, Felsefecilerden, yeni İslam felsefesine ne varsa daha sayamadığım, yutmuştum. Bugün tartışma forumlarında bunların meyvesini yiyorum yani. Bunu neye dayanarak söylüyorum bir şeye dayanmayarak sakız gibi Türkçe yanlış anlaşılır kime dayananalım diye sorulmasın haa.

Liseyi bitirdikten sonra teknik bir okula yazıldım -MYO- orada bitiremezsin senin alanın eğitimn değil dedikleri okulu hiç sarkıtmadan 2 yılda bitirdim. Sonra bu okul falan.

Sinema sanayisine sıcak bakmıyorum sanattan uzaklaşıp gözümüzü boyuyorlar. Veya vurdulu kırdılı filmler yayınlıyorlar millet de ne güzel yapmışlar deyip aval aval bakıyor bense sevmiyorum bu büyük bütçeli filmlere ılık dahi bakmıyorum şüpheyle bakıyorum içlerinde sanat barındırdıklarına da inanmıyorum. Ama az bütçeyle büyük filmler yapanları kaçırmamaya çalışıım.

İnternet çok uzun değil 2004 ve biraz öncesi çok bağımlı değildim şimdi onsuz günüm yok. Bu forumla da tanışıklığım 2007 ve biraz öncesine dayanır. Forumda yolumu bulmaya gelmedim yol göstermeye de. Sadece Tanrı'nın sen de anlat dediklerini anlatmaya geldim. Hoş, yolumu bulmak istesem iş adamı olmak gibisi için çalışırdım, tartışma forumunda ne işi olur insanın niyeti diğeri olduktan sonra.

Tv izlerim, kadın programlarından hiç hazzetmem, futbol yorumcularını gülmek için izlenmelidir derim çünkü adamlar 1 dkda devlet kurup yıkıyorlar söylemlerinde. Futbol mu yorumluyor ne yaptıklarını kendileri de bilmiyorlar. Ayrıca bir yorum faaliyetin on katı kadar uzun sürer mi yahu bu ne saçmalık maç 1,5 saat o maçın yorumu 12 saat (1 program 2 saat olsa 6 günde 12 saat eder her kanalda aynı maçın farklı günlerde farklı yorumcuları hesaba katılmalıdır) sürüyor.

Futbolu artık bir spor değil de bir sanayi olarak görülmesinden yanayım, insan alıp, insan sat ne o bonservis ad altında futbolcuyu kullanım hakkıymış zart zurt. Bunun yanında dalgıçlık, kayak, dağcılık, rüzgar sörfü, doğa sporları yapmak isterim alternatif spor olarak ama konumum uygun değil.

Tatil konusunu da ekleyeyim bu başlık altına kimsenin aklına gelmemiş bu şık o yüzden yazalım.

Tatilim hiç olmadı olur sa da Güney amerika ve Güney Afrika ülkelerine gitmek isterim ve tabiki Uzak doğu ülkelerine seyahat yapmak isterdim.

Resim-Müzik ikilisinden ikisini de seviyorum ama resmi biraz daha iyi yapabildiğim için resim sevgisi ağır basıyor müziği ise sadece şarkı söyleme bazında hiç kasmadan yapabiliyorum ama bir enstrumana ilgim olmadığı için çalmadım hiç o bakımdan müziğe mesafeli kaldım malesef. Ama bir gün ne çalmak istersin diye sorarlarsa bana bankayı hortumlayıp para çalacağıma en sevdiğim müzik aletlerinden olan çello, viyolensel ve keman çalmak isterim. Resimde de karakalem dışında renkli kalem de başarılı olmak istiyorum renk tonlamalarını tutturamadım. Karikatür çizsem fena olmayacak herhalde.

Daha neler yazılır bu başlığa da fazla yazarak baymak gerekmiyor kimseyi.

Yazımı; en iyi zenginliğin ne aradığımızı bilip içimizdeki kişiyle bu konuda mutabık olduğumuzda ortaya çıkacağını söyleyerek bitiriyorum. Ancak taklamakanın zenginlik hayallerine küçücük değinirsem taklamakan ben de o hayallerden çok var daha startını veremedim -özel araba yarışı saatlerimin hayali bile yastığımın altında düşün yani- ama böyle de mutluyum gel sen beni dinle fazla kasma sahip olduğumuz her şey an gelir bize sahip olur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili Barisarock ,

Yazılarını severek okurum.

Bu forumla da tanışıklığım 2007 ve biraz öncesine dayanır. Forumda yolumu bulmaya gelmedim yol göstermeye de. Sadece Tanrı'nın sen de anlat dediklerini anlatmaya geldim.

Şu Tanrı , hangi dili konuşarak sana bu mesajı verdi , merak ettim... :D

Şaka bi yana... Günün bayağı dolu geçiyormuş.

Ben şu anda da mutluyum. İlkokul zamanlarımı ve bu günümü düşünüyorumda...

Şu anda ölsem , pişman olacağım fazla şey yok. Bir elin parmağını geçmez , gerçekten.

En büyük pişmanlığım da , ilkokul bitiminde babama korkmadan fikrimi söylesedyim , normal ortaokul ve liseye gitmek istediğimi söylese idim de , imam hatip lisesine gitmeseydim. Onu ikna edebilseydim. Geçti.. Kayıpları bırakıp ordan elde edilen kazançlara bakılması en dogursu...

Kasma konusuna gelince , spor yapmazsan kasların da kendilerini salarlar... Azıcık zorlamak gerekir... Vucudu da .. Şartları da.

Şu andan itibaren her yapacagım olumlu hareketin , beni daha mutlu edeceğini ve hedeflerime yaklaştıracagını biliyorum. Buna kasma denirse.. Gel sende kas.

Saygılar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili Kutsal... Pratik zekan mükemmel..

Peki şu soruma cevap verir misin?

- Bir partnerin var ve GÜNLÜK çapkınlık yaparsın?

- Partnerin varsa O ne hiseeder?

- Partnerin yoksa sorun yok.

-0-

-Bir partnerin var ve sen çapkınlık yapmasan bile o YAPAR...

- Ne hissedersin.?

--0--

İkinizinde partneri yok...

1- İkiniz arasında bir HİS var.. ve çapkınlık yaparsınız.

2- Yapmaz sınız.

3- Naaprsınız.

4- Aldatma nerde başlar.

Kutsalyaratık açma bu konuları...

Yıllardır cevabını bilen yok..

Saygılar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Efendim, simdi capkinlik cesitli kollara ayrilir.

1: Esine(karisina yada kocasina) karsi duyarsiz olarak.

2: Esine karsi asiri duyarli olarak.

3: Bekar olup gunu birlik

4: Bekar olup en fazla bir aylik.

5: bekar olup yillik.

Zaten bir yili astimi ona capkinlik denmez dangalaklik denir.

Partner es anlamindadir. Karsidakide capkinlik hissi varsa isler tikirinda gider, yok eslerden biri ciddi bir iliski amacinda ise isler karisir.

Yani partneriniz yok ne demek inanin anlamadim, partnersiz capkinlikmi olurmus hic. Yapmayin canimmm. Yani bu isler ince isler. :lol:

Saygilar.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...