pharlap 0 Şubat 14, 2009 gönderildi Raporla Share Şubat 14, 2009 gönderildi (düzenlendi) -Doğarsın, doğarken bir ebenin eline emanet ederler. -Doğduktan sonra yürüyene kadar, beslenmenden, yemenden, içmenden, ısınmandan başkaları sorumludur. Çok fazla üşürsen kalıcı romatizmal bir hastalığa yakalanabilirsin. Ya da mikrop kaparsan hasta olabilirsin. Senin elinde olan bişi yoktur. -Büyürsün kendin tek gelişirsin. Ailenin üzerine baskı yaparsa silik benlikli, eğer pohpohlarsa kendine güvenli sağlıklı olursun. Ve bu senin tüm hayatını etkiler. -Daha ondan önce senin hangi tip ruhsal durumda olacağını ve hangi tip ruhsal hastalıklara sahip olacağını ya da hangi tip bedensel hastalıklara yakalanacağını genlerin belirler, onlar da ebeveynlerden gelirler. Mesela senin hiç haberin yok ama şizofreni var ebveynlerden birinde. Sende de çıkar ve sen gördüğün halüsinasyonları cin sanar durursun. Hayatın zehir olur. -Daha da büyürsün, verdiğin kararlarda hiç kimse yanında değildir. Aile kurarken, iş seçerken ya da diğer şeylerde... -Sadece ölürken bir melek vardır yanında diyorlar. O da canını almak için. Ve ben soruyorum şimdi, acaba sen mi bize hesap soracaksın biz mi sana hesap soracağız? Biz yaşarken neredeydin de öldükten sonra bizi hesaba çekeceksin. Yalnizca sukreden insan mutlu olabilir.. Dogdugunda insanlar tarafindan gulerek karsilanindin, Bebek halinle bi kenara atilmadin,ve ozellikle ufakken daha bir sefkat,guleryuz goruyorsun, Yoktan var olmak icin,hayata gelmek icin zaten birsey yapmadin ve mutlu olmak diye bir hakka sahip oldugunu sanma onyargisina kapilmissin,oyle bir hakkin olmadigini hayat ilerledikce anlayacaksin.. iki gozunun kor olmamasi icin ne fedakarliklar yapabilecegini bir dusunursen,onlari sana vermek zorunda olmadigi halde verene daha iyi sukredersin belki. Sukret!Sevin! diye kor insanlar da var dunyada..Onlarin da mukafati ahirette olacaktir.Dunya hayati sonsuzlugun yaninda simsek cakmasi kadar bile degilse,burada olanlara isyan edip kendi kendini yakmasi,insanin gercekten de kendi kendine zulmetmesidir.. Melek seni yok etmeye degil,bu kotu olan dunya hayatindan almaya geliyordur belki,belki de yalnizca 1 defa verilmis hayat hakkini kendini yakmak icin kullanip kendi kararinla gitmek istedigin yerlere goturecektir..Ama ebediyen var olacaksin. Dunya nin ebedi yurt olmadigina delillerden biri insanin kendi arzularidir,daha fazlasini hic bilmedigi halde hep daha fazlasini ister,dunya ile tatmin olmaz,ebediyeti kavrayamadigi halde ebedi olmak ister.. Yukarda yazdigin daha iyisini arama hissi seni daha da cok dine yoneltecegi yerde,sana daha iyisini arama gibi bir avans verilmis oldugu halde,sen nankorluk yapip isyan edersen,nankorluk etmis olursun.. O hep senle ama henuz farkedememissin.. Şubat 14, 2009 tarihinde pharlap tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Infidel 0 Şubat 15, 2009 gönderildi Raporla Share Şubat 15, 2009 gönderildi Eşitliğe inanmayan bir tanrıya asla inanamam.Ben burada bunları yazarken afrikada insanlar su ve yiyecek bulamadıkları için ölüyor,Orta doğuda saçma sapan bir savaş yüzünden insanlar hedef tahsaına dönüyor,Dünyanın neresinde olursa olsun illa ki bazı insanlar giyecek ayakkabı ve giysi bulamamıyor ve bazıları gökdelenlerin tepesinden ellerinde şişesi bilmemkaç bin dolarlık şaraplarıyla servetlerine servet katıyor.Nerede adalet?Nerede ezilenlerin yakardığı tanrı?Bazılarının çıkarlarına hizmet ederken bazılarının eziyet çekmesin neden olan bir tanrı varsa cehennemde özel ilgi ile yakılacağımı bilsem bile ona tapmam.Emperyalistlerin hizmetine çalışan bir tanrıya tapacağıma zeusa taparım daha iyi. Link to post Sitelerde Paylaş
sadeceta 0 Şubat 15, 2009 gönderildi Raporla Share Şubat 15, 2009 gönderildi tap hadi tapta görelim hadi bakıyım Link to post Sitelerde Paylaş
donkisot 0 Şubat 15, 2009 gönderildi Raporla Share Şubat 15, 2009 gönderildi Ve ben soruyorum şimdi, acaba sen mi bize hesap soracaksın biz mi sana hesap soracağız? Ben sordum şöyle bir manzara oldu. Sayın Allah abicim Ezelden beri tek olacağım diye tutturdun, tamam anlıyorum karizma meselesi ama sen bu işi fazla abarttın be abi. Bu kadarda olmazki yani.Eğer gerçekten dediğin gibi tek isen,senden başka tanrı yoksa insanların tamamı bile sana şirk koşsa,başka tanrılar olduğuna inansa sana ne zararı olabilir ki ki? Peki öyleyse nedir bu illa teklik kaygısı? Bak daha iyi anlayasın diye sana örnek vereyim. Benim çocuğum bana, sen benim babam değilsin dese,ben biliyorum ki onun babasıyım onun için onun söylediğini ciddiye almaz sadece güler geçerim .Len velet,sen niye benim baban olduğunu inkar ediyorsun diye evladımı sobaya atıp cayır cayır yakmam.Peki sana ne oluyorki insanlar ortak koşuyor diye bu kadar öfkeleniyor ve insanları ebedi yakmakla tehdit ediyorsun ? Yoksa gerçekten ortakların varda onlarımı kıskanıyorsun? Senin bu anlamsız kaprisinin faturasını kalkmış birde bizlere ödetiyorsun be abicim. Eğer tek olmaya o kadar meraklı isen, ortak koşanlara kızıyorsan kendin yok etsene be abicim nasıl olsa sonsuz gücün var,bizi niye bu kavgana alet ediyorsun? Kafirler,müşrikler, şöyle kötü, böyle pislik (tevbe 28) diye inananlara gaz veriyor insanları biribirine düşürüyor yeri geliyor savaşların çıkmasına sebep oluyorsun. Yazık değilmi be abicim? Hiçmi vicdanın sızlamıyor? İnadın bununla kalsa yine iyi. Tutturmuşsun hep aynı usul,bir peygamber ve onunla bir kitap gönderiyorsun.İnsanların bazıları inanmamış tahrif etmişler,hadi bir yenisi daha, hadi bir yenisi daha. Baktın bu usul tutumuyor başka bir usul denesene abicim. Bak teknolojide gelişti mesela uzaydan satelitlerden herkesin duyacağı canlı yayında olabilir. Ne bileyim aklıma bu geldi ama sen daha iyi bir yöntem bilrisin mutlaka. Ama olmaz karizman çizilir değilmi?. Ne diyecekler o zaman bakın allah hata yapmış. Olsun be abicim, biz insanlar hata yaparak tecrübe sahibi oluyoruz ve daha doğrusunu öğreniyoruz. Hatadan dönmeyi ise eksiklik değil erdem görüyoruz. Senin için niye eksiklik olsun ? Hem sana kim hesap sorabilirki varsınlar istedikleri kadar dedikodu yapsınlar değilmi abicim. Bizleri topraktan yarattığın için sonsuza değin yakmaktan çekinimiyorsun ama abicim bizler taş değiliz ki. Duygularımız,hislerimiz var.Hangi anne kendinden bir parça olan evladını yakabilir,hangi ana yüreği buna dayanır? Peki senin yarattığın insanlar evlatlarına bu kadar merhametli olabiliyor ise, sen nasıl olamıyorsun?İnsanlara bu şefkati sen vermedin mi ? Sen verdi isen, sende daha fazla olması gerekirken,insanlarda olan merhametin şefkatin binde biri bile sende yok.Yok çünkü insanları sonsuza değin yakmak eşi benzeri görülmemiş bir sadistliktir,canavarlıktır. Gerçi oda doğru değil ama insanları işledikleri kötülükler için yaksan neyse ama sırf inanmıyorlar diye yakmak,hangi akla mantığa sığar? Sende varsa tabi? Neymiş efendim inanmıyorlarmış.Yaw insanların inanmasına senin ihtiyacınmı var,niye bu kadar kapris yapıyorsun ki? İnsanlar sana inanmayınca yok olmaktan mı korkuyorsun? İnsanlığın menfaati için kafa patlatan,bilim üreten milyonlarca insan var.Sırf inanmıyorlar diye bu tür insanların yaptıkları iyi işleri boşa çıkartacağını, (kehf 103-106)ama buna rağmen sırf inanıyorlar diye yalaka müslüman kullarını dünyayı kana bulasalar bile yaptıkları kötülükleri iyi iş sayacağını söylüyorsun.(furkan70) Hani zerre miktarı kötülüğün hesabını soracaktın,cezası olacaktı?(zilzal 7).Böylesine adaletsiz olmaya utanmıyormusun? Bak abicim sana akıl vermek bana düşmez ama sen yinede söyliyeceğimi yabana atma.Başta dediğim gibi abicim allah bile olsan yalnızlık stres yapar,asosyal olur çıkarsın zaten olmuşsunda.Sayın allah abicim,benim çocuğum yoktur diye kuranda övünüyorsun ama (ihlas) çocuksuz olmak bir meziyet değilki,bundan haberin bile yok.Ne bileyim kendi zevkine göre cillop gibi bir tanrıça yarat, onunla evlen çoluk çocuğa karış,al çocuklarını bağrına bas, sev onları.Hem belki bu sayede bizleride sevmeyi öğrenirsin.Seviş abicim seviş,bırak bizlerle sidik yarıştırmayı. Hem sen rahata kavuş hemde biz rahat edelim be abicim. Zaten bu dünyada bize hiç bir faydan yok. Birilerine kızıyor başımıza bir sürü doğal afetler gönderiyorsun,(nisa153)onlardan kurtulmanın çarelerini aramak,bize düşüyor. Sen üretim hatası yapıyorsun engelli özürlü çocuklar yaratıyorsun,onları tedavi etmek yine biz insanlara düşüyor.Zaten başımızda bir sürü dert proplem var birde senin üretim hatalarını düzeltmeklemi uğraşalım? Hani senin meleklerin vardı,muhammedin savaşlarında geliyorlar, müslümanlara yardım ediyorlardı. (aliimran 124,125) Ne oldu o meleklere yoksa emeklimi oldular ? İsrail müslüman kullarının kafasına bomba yağdırıyor,masum çocuklar ölüyor bu meleklerden ses seda yok.Sende öyle öküzün trene baktığı gibi sadece seyrediyorsun. Sayın allah abicim,kuranda yazdığına göre insanları sen yaratmışsın ama yarattığın varlıkların özelliklerini bile bilmiyorsun.Bir kadının evlenip yuva sahibi olması,çocuklarını bağrına basıp sevmesi en doğal bir şeydir.Peki sen ne yapmışsın? Muhammedin eşlerini müslümanların anası sayıp onlarla ebedi evlenmeniz haram demişsin. (ahzap 53)Peki bunu derken ne gibi sonuçlar doğuracağını hiç düşünmedinmi? Muhammed öldüğünde eşlerinden bir çoğu daha çok genç.Evlenmek yasak olduğu için hepsi ortalıkta kala kalmışlar.Bu zavallı kadınları, ebedi dul bırakmak hangi mantığa vicdana sığar.Muhammede karı üstüne karı ayarlarken (ahzap 50) o zavallı kadınları turşu gibi dul olmaya mahkum etmeye hiç vicdanın sızlamadımı? Ömür boyu bekar kalan kadınların psikolojisi bozulur. Ayşede zaten bunun için kafayı sıyırmış,tutmuş ali ile savaş yapmış. Sayın allah abicim,yaptığın hatalar bir iki değilki,hangisini anlatayım? Sırf muhammedin şeyinin keyfi için yuva yıktığının, ocak söndürdüğünün farkındamısın? Muhammedin kabile baskınlarında öldürdüğü masum insanlar,ve söndürdüğü ocaklar için hadi diyelimki bahanen var,onlar müşrikti,kafirdi ama bu yuvasını yıktığın kişi, sana inanan müslüman biri yahu.Muhammedin evlatlığı zeyd,den bahsediyorum abicim.Muhammed gelinine aşık oluyor,sen ise ona, çüş lan oha yani, insan geliline asılırmı diyeceğine, tutmuşsun ayet göndermişsin, gelinin ile evlen,insanlardan korkma benden kork diyorsun(ahzap 37). Muhammedin zaten bir sürü eşi var,bir tane daha katarak haremini çoğaltırken garibim zeydin bir tane olan eşide elinden gidiyor ve yuvası dağılıyor. Ben sana şimdi ohaa demiyeyimde ne diyeyim? Eğer adaletsiz olmaktan korkuyoranız bir kadınla yetinin diyorsun (nisa 3) ama söz konusu muhammed olunca tükürdüğünü yalayıp, eşlerinin arasında adaletsiz davranman sana günah değildir (ahzap 51) diye ayet gönderiyorsun. Sayın allah abicim,senmi tanrısın yoksa muhammed mi valla bende anlamadım.Meleklerimle beraber muhammede salat ederim diyorsun(ahzap 56) .Bu ayetteki ''salat'' kavramı hangi anlamda alınacak belli değil.Dua anlamındamıdır,namaz anlamındamıdır,destek anlamındamıdır,müslümanlarda bir karar veremedi,kafaları karıştı iyice çuvalladılar bu konuda.Ne yapsın garibanlar,namaz deseler,allah namaz kılarmı,dua deseler,allah dua eder mi.Kafalarındaki kusursuz tanrı imajına ters bu anlamlar.Yani senin itibarını senden çok müslümanlar düşünüyor.Yaw tamam muhammedi çok seviyorsun ama senin ki, sevgiden de öte bir şey yaw. Senin ki resmen muhammede tapınmak başka türlü izah etmek mümkün değil.Bana şirk koşmayın yoksa sizi ebedi cehennemde yakarım diye insanları tehdit ediyorsun ama kendin kendine şirk koşuyorsun haberin yok.Sen muhammede olan sevgini abartır tapma derecesine getirirsen, müslüman kulların senden gerimi kalır, elbette bokunu çıkartır. ? Bak ne hale geldiğini gör. Muhammede ait olduğu söylenen kılları tüyleri,hırkaları müslümanlar salya sümük ağlayarak öpüyor,her sene bir hafta boyunca kutlu doğum adı altında muhammedin doğumu kutlanıyor,müslümanlar senden çok muhammedin şefaatine sığınıyor,senin adını yalın olarak kullanmaktan çekinmezlerken,muhammedin adını ''sav'' saygı ifadesi kullanmadan anmıyorlar.Senin tanrılık karizman çizildi be abicim Link to post Sitelerde Paylaş
taklamakan 0 Şubat 15, 2009 gönderildi Raporla Share Şubat 15, 2009 gönderildi Ne bileyim kendi zevkine göre cillop gibi bir tanrıça yarat, onunla evlen çoluk çocuğa karış,al çocuklarını bağrına bas, sev onları.Hem belki bu sayede bizleride sevmeyi öğrenirsin. Seviş abicim seviş,bırak bizlerle sidik yarıştırmayı. Sevgili üstadım, Bu yazını ilk gördüğümde çok sevmiştim. Ne zaman foruma asacak diye de merak ediyordum. İyi ki astın. Gene mükemmelsin. Eline saglık. Şu yukardaki bölümde hoş olmuş... Allah nasıl sevişir aceba? Link to post Sitelerde Paylaş
taklamakan 0 Şubat 15, 2009 gönderildi Raporla Share Şubat 15, 2009 gönderildi Düşünce ve fikirlerinden hep istifade ettiğim , sevgili üstadim BrainSlapper ın konu ile ilgili bir yazısını , izninizle buraya asmak istiyorum. Saygılar. --0-- Tanrı nerede? Tanrı var mı? Tanrı kim? Bu sorulara cevap bulma denemesi yapacağım bu yazı ile. İnsanlık tarihi boyunca cevap bulunamayan sorulara cevap bulma denemesi yapmak delilik gibi bişey. Ama yinede biz yapalım denememizi. Aslında çok basit bir mantık/örnekleme kullanacağım. Zira, en karmaşık sorunların cevabı, inabılmaz derecede basit olabilir. 1. Benim düşüncem "Tanrı var mı sorusunun cevaplanamayacağıdır". 2. "Benim için reel olan maddedir". Onun dışındakiler ispatı mümkün olmayan teori, tahmin, hayal ve varsayımlardır. Test edilemeyen, varlığı kanıtlanamayan hiçbirşey hayalden, teoriden, tahminden, sangıdan öteye gidemez. 3. "Atezm=Panteizm/Vahdet-i Vücut"tur. Panteizm ile Vahdet-i vücut farklı şeylerdir tartışmasına girmeyeceğim şimdi. Sadece bu yazımda panteizm ve Vahdet-i Vucut kavramlarını eş anlamlı kullandığımı bilseniz yeterli olur. Şimdi sorulara dönelim. Semitik dinlerin hepsinde "Tanrı'dan geldik Tanrı'ya döneceğiz" denir. Bunun ateist versiyonu "Toprak'tan geldik, toprağa döneceğiz" veya "maddeden geldik maddeye döneceğiz"dir. Benim anlayışıma göre, ortada tek bir "varlık" vardır, o da "madde"dir. O maddeye biri biri Tanrı der, diğeri doğrudan madde der. Semitik dinlerin kitapları Ortadoğu, Mısır, Mezapotamya, Hint, İran, Yunan kültürlerinin bir koleksiyonu olduğundan, bu kitaplarda benim düşüncemizle örtüşen birçok fikir/inanç bulabildiğimiz gibi, çok çelişkili fikirler/inançlar da yeralmaktadır. Semitik dinlerde Tanrı'nın yeri olarak, belki de çıkış kaynakları gezegen tapınımı olduğu için, "gökler" gösterilir. Bu dinler semavi dinlerdir. Yani göksel dinler. Yani gezegen/yıldız tapınımına dayalı dinler. "Yukarıda Allah var..", "Göklerdeki babamız...", "Muhammed ona burak yaratığı ile gece yükseldi...", "Nurumuzu indiririz..." gibi ifadelerin hepsinde "Tanrı'nın yeri olarak "gökler" gösterilir. Ancak Mısır'daki Aten (Güneş İlahı) tapınımı, bu mekana yeni bir boyut katmıştır. "Senin nurun her yerde.." Aten tapınımı ile birlikte asıl tapınılan objeye (Güneş) yapılan vurgu azalmış, onun yerine güneş ışınlarına övgüdye yönelen bir din gelişmiştir. Bunun etkisi bugün hala semitik dinlerde yaşamaktadır. "NUR" her üç göksel dinde de "kutsal" bir konumdadır. NUR'a atfedilen bu kutsallık Aten tapınımının bugün yaşayan izleridir. Muhammed, Aten tapınımındaki "senin nurun her yerde" düşüncesini farklı bir boyuta taşımıştır. "Tanrı heryerdedir. Size şah damarınızdan daha yakındır." Başlangıçta basit bir senin ışığın heryerdedir ifadesi, Muhammed zamanında metafizik bir anlam kazanmıştır. Herneyse. Tanrı heryerde ise, yani bana şah damarımdan daha yakınsa... Tanrı heryerde ise, forumdaki herkese, şahdamarından daha yakın ise.. Tanrı heryerde ise, taşın, ağacın bile kendi yapılarına göre onların da şahdamarı mukabilindeki noktalarında ise, Herşeyde Tanrı vardır. Heryerde olan tek birşey biliyoruz: Madde. Tanrı herşeyi görür: Gören de, görülen de madde olunca, elbette görülmeyen birşey kalmıyor. Kotu karanlıkta sahra çölünde karınca ezsek madde yine görür. Zira zeilen de madde, ezen de. Tanrı herşeyi bilir: Maddenin olmadığı bir yer tasavvur edemiyoruz. Maddenin olmadığı birşey hayal edemiyoruz. Madde varsa onun bilgisi de vardır. Doğum, ölüm, her türlü eylem madde dünyasında olmaktadır. Madde dünyasının bilgisi içinde olmaktadır. Bu takdirde maddenin bilgisi dışında bişey yoktur. Herşeyi yaratan maddedir. Rüzgarı çıkaran da, ateşi çıkaran da, doğurtan da, doğuran da, herşeyi yaratan maddedir. Buradan varılacak sonuç şudur: Madde herşeydir. Bu herşeye ister sadece madde demeye devam edin. İster o maddye Tanrı adını verin. Adlandırılan şey aynı şey: Madde. İster kendinize Panteist deyin, ister ateist, ama sonuçata her iki inancın da vardığı yer: Maddedir. Herşey bu madde dünyasında cereyan etmekdir. Eğer bir Tanrı olması gerektiğini düşünüyorsanız, bu Tanrı olsa olsa, Panteizmin tanımladığı Tanrı, veya ateizmin tanımladığı şekliyle Doğa/Madde'ir. Tanrı'nın yeri, kimliği ve kabiliyetleri hakkında sanırsam bir ipucu verenbilmişimdir. Saygılar, sevgiler. --0-- Link to post Sitelerde Paylaş
sadeceta 0 Şubat 15, 2009 gönderildi Raporla Share Şubat 15, 2009 gönderildi allah eğer ki sizin dediğiniz gibi bile olsa size sunduğu bu kadar özellik ve nimetin sorularını soracaktır bence. aksi taktirde sonuçsuz bir sonsuzluk sizi bekliyor. Buda Öyle bir allahın yapacağı iş değildir. Aklı yaratan akılsız iş yapmaz Link to post Sitelerde Paylaş
Gregor 0 Şubat 15, 2009 gönderildi Raporla Share Şubat 15, 2009 gönderildi Allah`ı kabul etmeyenler niye tatmin olmayıp,Allah`ı görmek istiyorlar ki? Link to post Sitelerde Paylaş
Ziyaaa 0 Şubat 15, 2009 gönderildi Raporla Share Şubat 15, 2009 gönderildi Eşitliğe inanmayan bir tanrıya asla inanamam. Herkes eşit olsaydı hayvanlardan farkımız kalmazdı.. Herkesin Arı olduğunu düşünsene?? herkes doğar-yaşar-ölür.. Herkesin İnek oldugunu düşünsene bi.. Herkesin amacı süt vermek... AMa insanın amacı farklıdır.. Sabretmeli, doğruyu bulmalı, inanmalı... sana bir alıntı yapıyorum... Okursan belki eşitlikle ilgili birşeyler uyanır kafanda.. ******************************************************************************** ** "efsane wimbledon'un ilk zenci şampiyonu arthur ashe kan naklinden kaptığı aıds'den ölüm döşeğindeydi.. hayranlarından biri sordu.. 'tanrı böylesine kötü bir hastalık için neden seni seçti?' arthur ashe cevap verdi.. 'tüm dünyada 50 milyon çocuk tenis oynamaya başlar, 5 milyonu tenis oynamayı öğrenir, 500 bini profesyonel tenisçi olur, 50 bini yarışmalara girer, 5 bini büyük turnuvalara erişir, 50'si wimbledon'a kadar gelir, 4'ü yarı finale, 2'si finale kalır. elimde şampiyonluk kupasını tutarken tanrı'ya 'neden ben?' diye hiç sormadım. şimdi sancı çekerken, tanrı'ya nasıl 'niye ben?' derim?. mutluluk insanı tatlı yapar. başarı ışıltılı.. zorluklar güçlü.. hüzün insanı insan yapar, yenilgi mütevazı.. tanrı'ya asla 'neden ben' diye sormayın. " Link to post Sitelerde Paylaş
Hellboy 0 Şubat 15, 2009 gönderildi Raporla Share Şubat 15, 2009 gönderildi -Doğarsın, doğarken bir ebenin eline emanet ederler. Sana şefkat edip eline alan o ebenin kalbinde... -Doğduktan sonra yürüyene kadar, beslenmenden, yemenden, içmenden, ısınmandan başkaları sorumludur. Çok fazla üşürsen kalıcı romatizmal bir hastalığa yakalanabilirsin. Ya da mikrop kaparsan hasta olabilirsin. Senin elinde olan bişi yoktur. Senden Sorumlu olan başkaları dediğin ailenin ve hasta olduğunda seni muayene eden doktorun kalbinde... -Büyürsün kendin tek gelişirsin. Ailenin üzerine baskı yaparsa silik benlikli, eğer pohpohlarsa kendine güvenli sağlıklı olursun. Ve bu senin tüm hayatını etkiler.Büyürken tekbaşına gelişim aşamandaki organlarının kontrolünde... -Daha ondan önce senin hangi tip ruhsal durumda olacağını ve hangi tip ruhsal hastalıklara sahip olacağını ya da hangi tip bedensel hastalıklara yakalanacağını genlerin belirler, onlar da ebeveynlerden gelirler. Mesela senin hiç haberin yok ama şizofreni var ebveynlerden birinde. Sende de çıkar ve sen gördüğün halüsinasyonları cin sanar durursun. Hayatın zehir olur.O ailenden sana aktarılan genlerde ve o halisinasyonları sana gösteren beyninde... -Daha da büyürsün, verdiğin kararlarda hiç kimse yanında değildir. Aile kurarken, iş seçerken ya da diğer şeylerde...Karar verebilme iradende... -Sadece ölürken bir melek vardır yanında diyorlar. O da canını almak için.O meleğe ki can almaz, tekrar dirileceğin zamana kadar muhaza eder.Meleğe senin canını da "Muhafaza et" emrinin verilmesinde... Ve ben soruyorum şimdi, acaba sen mi bize hesap soracaksın biz mi sana hesap soracağız? Biz yaşarken neredeydin de öldükten sonra bizi hesaba çekeceksin. Sen yoktun ve insan oldun hiç yaratılmaya bilirdin. O hesaba çekecek, sana kullanman için verdiği bu mükemmel vücudu değerinde kullanabildin mi diye... Link to post Sitelerde Paylaş
seyit_rıza 0 Şubat 15, 2009 gönderildi Raporla Share Şubat 15, 2009 gönderildi Nerde biraktim allahı bilmem Ah nerede vah nerede Nerde unuttum allahı acaba Ah nerede vah nerede Bir bulabilsem ah nerede Ne olurdu cennette duraydi Daha dun seytan suradaydi Ah nerede vah nerede Nerde unuttum allahı acaba Ah nerede vah nerede Bir bulabilsem ah nerede Tasidim hammal gibi ben allahı bunca sene Tam ona muhtac olunca cekmis gitmis neredeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeee Link to post Sitelerde Paylaş
sadeceta 0 Şubat 15, 2009 gönderildi Raporla Share Şubat 15, 2009 gönderildi al işte tam makaraya sarılcak adam ama neyse Link to post Sitelerde Paylaş
seyit_rıza 0 Şubat 15, 2009 gönderildi Raporla Share Şubat 15, 2009 gönderildi al işte tam makaraya sarılcak adam ama neyse ah canım ne dememı beklıyorsun ama bu sarkı guzel bu arada sarkıyı bozdugum ıcın ozur dılerım Link to post Sitelerde Paylaş
sadeceta 0 Şubat 15, 2009 gönderildi Raporla Share Şubat 15, 2009 gönderildi avatarındaki adam kim hı biliyormusun Link to post Sitelerde Paylaş
seyit_rıza 0 Şubat 15, 2009 gönderildi Raporla Share Şubat 15, 2009 gönderildi avatarındaki adam kim hı biliyormusun evet bılıyorum kım sen bılıyormusun Link to post Sitelerde Paylaş
sadeceta 0 Şubat 15, 2009 gönderildi Raporla Share Şubat 15, 2009 gönderildi ben şeyh ? neydi buya bi mücahit başı Link to post Sitelerde Paylaş
seyit_rıza 0 Şubat 15, 2009 gönderildi Raporla Share Şubat 15, 2009 gönderildi ben şeyh ? neydi buya bi mücahit başı eeeeeeee ne demeye calısıyorsun Link to post Sitelerde Paylaş
Mask 0 Şubat 15, 2009 gönderildi Raporla Share Şubat 15, 2009 gönderildi Eşitlik neticede belli olur.. Hani bazı koşularda baktığında yarışmacılar aynı hizaden başlamazlar.. Sen zahire bakarsan eşitlik olmadığını düşünürsün, ama hakikatte hepside eşittirler.. Aynen onun gibi; bu dünya misafirhanesine gelen bizlerde zahire bakıp aldanmayalım. Eşitlik ve Adalet haşirde ve mahkemei kübrada.. Şu kısa hayat bizi altatmasın.. Link to post Sitelerde Paylaş
sadeceta 0 Şubat 15, 2009 gönderildi Raporla Share Şubat 15, 2009 gönderildi (düzenlendi) ülennn unuttum söyliyiversene cidden bak hıııı buldum buldum şeyh şamil değilmi bu ya Şubat 15, 2009 tarihinde sadeceta tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
seyit_rıza 0 Şubat 15, 2009 gönderildi Raporla Share Şubat 15, 2009 gönderildi ülennn unuttum söyliyiversene cidden bak neyı soyleyem adınımı seyıt rıza adı dersımlıdır kendısı Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts