Jump to content

Genç: Bekára da Nataşa versinler


Recommended Posts

Freddie.

Senin yazılanları anlamama gibi bir huyun var.

Çatıda birkaç kiremit eksik galiba.

Yazdıklarına ve uçuk iddialarına bakılırsa tam randımanla çalışmıyor kafan.

Sen kadın haklarından, insan haklarından falan hiç bahsetme.

Komünist yaklaşımlarınla yüzüne gözüne bulaştırıyorsun.

Sen ne anlarsın insan haklarından.

Komünist olmayanı insandan bile saymıyorsun.

Hiç alakası yokken işi gene komünizme getirip çattığına göre canın yandı anlaşılan Hacı amca. Ama kızma canım hemen. Ne dedik ki? Namus cinayetinden her yıl onlarca kadının öldürüldüğü bir ülkede, ''kadınların ezilmişliğinin bir illüzyon olduğu''nu söylersen, biraz taşlama yapılır elbette. Bunu da göze alacaksın artık. Ayrıca yarım sayfa boyunca asıl ezilenin erkekler olduğunu yazıp, yazının sonunu ''Hele bunların üzerinde biraz düşünün.. Sonra kadın ve nataşa haklarından bahsedersiniz'' diye bitiriyorsun. Ne demek bu? Yani asıl ezilenler erkekler ve kadın veya nataşa hakkından da bahsetmeyelim...o halde K.Genç'in önerisini o kadar da yanlış bulmadığın sonucu çıkmıyor mu bundan? ''Asıl ezilen olan erkeklere arada bir nataşa 'ziyafeti' çekilmesine 'kadın hakları'nı bahane ederek karşı çıkmayın'' demiş olmuyor musun özetle? Yazdıklarını bir kez daha okumanı tavsiye ederim, yazından yola çıkarak varılabilen biricik sonuç bu çünkü.

tarihinde Freddie tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 115
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Top Posters In This Topic

Hiç alakası yokken işi gene komünizme getirip çattığına göre canın yandı anlaşılan Hacı amca. Ama kızma canım hemen. Ne dedik ki? Namus cinayetinden her yıl onlarca kadının öldürüldüğü bir ülkede, ''kadınların ezilmişliğinin bir illüzyon olduğu''nu söylersen, biraz taşlama yapılır elbette. Bunu da göze alacaksın artık. Ayrıca yarım sayfa boyunca asıl ezilenin erkekler olduğunu yazıp, yazının sonunu ''Hele bunların üzerinde biraz düşünün.. Sonra kadın ve nataşa haklarından bahsedersiniz'' diye bitiriyorsun. Ne demek bu? Yani asıl ezilenler erkekler ve kadın veya nataşa hakkından da bahsetmeyelim...o halde K.Genç'in önerisini o kadar da yanlış bulmadığın sonucu çıkmıyor mu bundan? ''Asıl ezilen olan erkeklere arada bir nataşa 'ziyafeti' çekilmesine 'kadın hakları'nı bahane ederek karşı çıkmayın'' demiş olmuyor musun özetle? Yazdıklarını bir kez daha okumanı tavsiye ederim, yazından yola çıkarak varılabilen biricik sonuç bu çünkü.

Sana söyleyip duruyorum..

Tependen birkaç kiremit eksik senin.

Çünkü yazılanları anlamıyorsun. Anlamak istemediğini sanmıyorum.

Sadece sende anlama yetisi iyi gelişmemiş.

Yazdıklarımı bir kere daha oku..

Vazgeçtim.

Sen bu kafa ile bin kere de okusan bir şey değişmeyecek.

Seni bu konuda yanıtlamayacağım.

Link to post
Sitelerde Paylaş

ABD'de genel evlere izin verilmemesinin başta gelen nedenlerinden biri de, gaylerin de kendileri için genel ev açma isteğidir.

Genel evde çalışma kadınların kazandığı haklardan biridir.

Bu hakkı yanlış yorumlayanların olduğunu görüyorum.

Hak hakdır arkadaşlar.

Ve dünyanın bir çok ülkesinde kadınların bu hakkı vardır.

Kimse bu kadın haklarından biri değildir, kadın suistimalidir demesin...

Çünkü boşa konuşmuş olur.

Genel evlerini kapatmak gizli fuhuşa ve o da kadın haklarının ihlaline neden olur.

Gaylerin gizli fuhuş yaptığını unutmayalım.

Ve AIDS'in önce gayler arasında başladığını.......

Kadın hakları kadınlara bir takım sınırlamalar getirerek verilmez.

Kimsenin hiç bir kadına senin hakkını ben senden daha iyi biliyorum ve verebilirim demeye hakkı yoktur.

Kadının vücudunu satma hakkı vardır.

Evet. Bu ironik bir hak olabilir. Ama yine de bir hakdır.

Bu hakkı insan haklarından soyutlayamazsınız.

Fahişeliği kötü bir meslek olarak görebilirisiniz.

Ama fahişelik yapan kadınları aşağılamaya hakkınız yoktur.

Onlardan fahişelik hakkını ellerinden toplumun ahlak standardlarına uymuyor diye alırsanız, onları aşağılamış olursunuz.

Bu basit gerçeği görememenize şaşıyorum doğrusu..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Konu tatsız bir konu olduğu için yazımı ortaya yazıyorum. Gerçekten sevimsiz bir konu çünkü. Toplumsal yapı içinde bu tür bir mesleğin şu veya bu şekilde icra edilmesine birşey dediğim yok. Bu mesleği icra eden kadın ve erkekler tabii var ve bu onlar için resmi yada gayrıresmi bir hak. Hatta genelevler bazı toplumlarda mecburen var. Çünkü toplumun daha düzenli olması için bir fonksiyonu olduğu gerçek. Ancak burada tartışılan erkek egemen anlayışla bir politikacının öneride bulunması. Kadını bir meta olarak gördüğünü tescilliyor. Yani bu söylem vurgulanmış oluyor. Yoksa nataşalar zaten malum işi yapıyor. O politikacının kadınlara jigolo temin edilmesi gibi bir laf etmesi düşünülebilir mi? Söz konusu bile olamaz. Yani bu politikacı söylemi ile erkeği metalaştırmaz. Çünkü o kadının meta olduğu bir toplum anlayışından geliyor. Var olan kültürün kafaları nasıl şekillendirdiğini hepimiz biliyoruz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bu hakkı insan haklarından soyutlayamazsınız.

Fahişeliği kötü bir meslek olarak görebilirisiniz.

Ama fahişelik yapan kadınları aşağılamaya hakkınız yoktur.

Onlardan fahişelik hakkını ellerinden toplumun ahlak standardlarına uymuyor diye alırsanız, onları aşağılamış olursunuz.

Bu basit gerçeği görememenize şaşıyorum doğrusu..

Tamamen katılıyorum.

Fahişelik profesyonel bir meslektir derken tam olarak bunu söylemeye çalışıyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Peki fahişeliği, erkeğin doğasına yapılan seksüel bir baskı, bir sömürü yöntemi olarak düşünebilir miyiz?

Yani kadın erkeğin kendisininkinden farklı olan doğasını kötüye kullanıyor olamaz mı?

Bunu paraya çevirerek kendini metalaştıran kadın, erkeği kötüye kullanmıyor mu bir anlamda?

Bunu bir suç olarak düşünsek bile, neden erkekler tek suçlu?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tabii aslında çok kötüdür bu kadın milleti.:) Erkeklerin doğasındaki zaaftan yararlanarak bedenini satıp para kazanır. Ama ne var ki erkeklerin doğasına bunu yerleştirme gibi bir becerisi yoktur. Çünkü fahişelere talep göstermeyen erkekler vardır. Bu bir arz talep meselesi değil mi sonuçta? Kim kimi suçlayabilir? Biri bunu arzuladığı için yapıyor. Diğeri ise para için yapıyor. İkiside o insanlar için zaruri bir ihtiyaç belli ki.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Kadının vücudunu satma hakkı vardır.

Evet. Bu ironik bir hak olabilir. Ama yine de bir hakdır.

Bu hakkı insan haklarından soyutlayamazsınız.

Fahişeliği kötü bir meslek olarak görebilirisiniz.

Ama fahişelik yapan kadınları aşağılamaya hakkınız yoktur.

Hacı amca sen iyice cozuttun ha! Yani bedenini satmak zorunda kalmadan da yaşayabilmeyi bir insan hakkı olarak görmüyorsun da, bedenini satmayı bir hak olarak görüyorsun. :blink: Fahişelik yapmayı kadının gururunu kıran ve onu aşağılayan birşey olarak görmüyorsun da, fahişeliğin ortadan kalkmasını aşağılama ve haksızlık olarak görüyorsun. :blink:

Bir konuda haklısın ama. Senin yazıları okudukça benim kafada kiremit kalmıyor.

Bu arada sormadan edemeyeceğim; sana göre fahişelik bir insan hakkıymış, peki kadın satıcılığı bir insan hakkı mıdır? Çünkü bu işin bir de ''pazarlamacısı'' olması lazım değil mi? Fahişelik insan hakkı(!) olduğuna göre, kadın satıcılığı veya pazarlamacılığı da bir insan hakkı olsa gerek ha ne dersin?

Son soru: Fahişelik bir insan hakkı ve bunu engellemek de haksızlık olduğuna göre, devletin, işsiz kadınların bir kısmını fuhuş sektöründe istihdam etmesine ne dersin???

Link to post
Sitelerde Paylaş
Konu tatsız bir konu olduğu için yazımı ortaya yazıyorum. Gerçekten sevimsiz bir konu çünkü. Toplumsal yapı içinde bu tür bir mesleğin şu veya bu şekilde icra edilmesine birşey dediğim yok. Bu mesleği icra eden kadın ve erkekler tabii var ve bu onlar için resmi yada gayrıresmi bir hak. Hatta genelevler bazı toplumlarda mecburen var. Çünkü toplumun daha düzenli olması için bir fonksiyonu olduğu gerçek. Ancak burada tartışılan erkek egemen anlayışla bir politikacının öneride bulunması. Kadını bir meta olarak gördüğünü tescilliyor. Yani bu söylem vurgulanmış oluyor. Yoksa nataşalar zaten malum işi yapıyor. O politikacının kadınlara jigolo temin edilmesi gibi bir laf etmesi düşünülebilir mi? Söz konusu bile olamaz. Yani bu politikacı söylemi ile erkeği metalaştırmaz. Çünkü o kadının meta olduğu bir toplum anlayışından geliyor. Var olan kültürün kafaları nasıl şekillendirdiğini hepimiz biliyoruz.

Sevgili Bağlantı.

Bunlar yalın gerçekler ama, tartışmalar farklı bir mecraya döküldü.

İnsan kendi vücudunu satma hakkına sahiptir.

Bu ilk insan hakkıdır. Ve mağara devrinden kalmadır. Hatta belki daha da önceden kalmadır.

Bunun kadın veya erkek olmakla en ufak bir alakası yoktur.

İnsan olmakla ilgilidir.

Dolayısıyla çoğunuzun savunmasını yaptığı kadın hakları aslında inasan haklarıdır.

Kadın hakları diye bir hak yoktur. Olmamalıdır da.. Kadınların ne gibi bir ayrıcalığı var ki ayrı bir hakları olsun.

Bu birinci yorumum.

İkinci yorumum ise kadının kendi vücudunu satması ile ülkemizde yaygın bir eğilim olan erkek egemenliğinin herhangi bir şekilde ilgisinin olmadığı yönündedir.

Bunlar farklı sorunlardır ve bir araya getirilmeleri yanlıştır.

Bayanlar burada bir tuzağa düşürülmektedirler.

Bahse girerim ki ülkemizde ve hatta dünyada, erkek gay fahişeliği, kadınların fahişeliğinden çok daha yaygındır.

Bir insan vücudunu satarsa o insan bir commodity olur. Yani ticari bir mal olur.

Ayrıca insanın vücudunu satması keyfiyeti kurumlaştırılırsa, ortaya seks ticareti çıkar.

Seksin ticareti olur.

Erkekler de vücutlarını satmaktadırlar, kadınlar da..

Bütün bunların kadınları aşağılamakla ne gibi bir ilişkisi olduğun bana biri açıklasın..

Ben anlamıyorum..

Toplum kadınları zaten aşağılıyor. Bu her toplumun bir gerçeği..

Kadın fahişelik yapmasa da aşağılanıyor, yapsa da..

Biz sapla samanı karıştırıyoruz gibi geliyor bana.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Konu gerçekten dağıldı. Farklı boyutlara kaydı. Kadın hakları değil insan hakları olduğunu bende kabul ederim. Burada eleştirilen tek birşey var. Erkek egemen anlayışın kadını metalaştırması. O politikacının kafasını yarsanız erkeği metalaştıran bir söylemi dile getirmez. Çünkü çok tepki alır. Zaten böyle birşey aklından bile geçmez. Buna hem erkekler karşı çıkar hem kadınların namusuna dil uzatmış olduğu gerekçesi ile yerle yeksan edilir. Malum geleneksel anlayışı hepiniz biliyorsunuz. Ben kadını metalaştıran söylemine karşıyım. Fahişelikle ilgili toplumsal gerçekler ayrı bir konu. Erkeklerin bedenini satması ile ilgili olanlarda tabii.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Freddie..

Sende gurur ve onur varsa bana cevap yazma.

Sinirlerimi bozuyorsun.

Sen bana yazdıkça hakkında çok kötü düşünüyorum.

Bana hitabetme..

Ortaya hitabet.

Gurur ve onur var ''çok şükür''. Tamam, bir daha sana hiç yazmam. Bu iletinle birlikte sen de benim sinirlerimi bozmaya başladın çünkü.

O zaman IfeelGood'a sorayım. Madem ''fahişelik profesyonel bir meslektir'' ve onlardan bu ''hakkı'' almamak gerekir, o halde;

1)Kadın pazarlamacılığının da ''profesyonel bir meslek olarak'' meşru kabul edilmesi konusunda ne dersin?

2)Devletin, işsiz kadınları bu ''profesyonel meslek kolunda'' istihdam etmesine ne dersin?

tarihinde Freddie tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Hacı'ya katılıyorum, insanların kadın-erkek ayrımı olmadan hakları olmalıdır. Kişinin kendi bedeni ile ne yapacağına karar vermesi de bu hakların içindedir, konu fuhuş da olsa kürtaj ya da ötanazi de olsa böyledir. Bunu söylemek tüm kadınları ya da tüm erkekleri aşağılamak değildir, tam aksidir. Bunların illegal hale getirilmesi de bence yanlıştır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yok sevgili Bağlantı, kadın milleti o kadar kötü değildir ama yücelttiğimiz kadar iyi ve masum da değildir.

Haksızlığa uğrayan kadın üzerinden yola çıkıp, tüm kadınları suçsuz ve ezilenmiş göstermek yanlış.

Fahişelik yapan kadınların büyük çoğunluğu bilinçli olarak yaparlar bu işi.

Düşürülen, kader kurbanı kadın sayısı düşünülenden çok daha azdır.

Ve erkekler de en az kadınlar kadar mağdurdur.

Toplum erkeğe çok ağır görevler yüklemiştir.

Birinci görevi evini, çocuklarını geçindirmektir ve istisnasız her erkek bunu becermek, standartları daima yukarı çekmek için daha fazla çalışmak zorundadır.

Ne iş yapacağı önemli değildir.

Ezilmesi, aşağılanması, hor görülmesi vs. önemsizdir.

Önemli olan ona yüklenen görevlerdir.

İşin garip yanı hem diğer erkekler tarafından, hem de evde karısı tarafından aşağılanıp baskıya maruz kalsa da, şikayet etme hakkı yoktur.

Zaten şikayet etmez. Çünkü maruz kaldığı baskının kendisi de farkında değildir.

Ona yüklenen doğal görevleri yerine getirmek zorundadır.

Boşanma sonrası ağır depresyona girip intihar edenler de genellikle erkeklerdir.

Direkt suçlu ilan edilirler.

Boşanan kadına mağdur ve kocası tarafından ezilen suçsuz kişi önyargısyla bakılırken, erkek daima suçlu ve cezayı hakeden durumundadır.

Kadın bütün şikayetlerini çevresiyle kolaylıkla paylaşabilirken, erkek yine doğası gereği kendine saklar.

Bunun gibi daha pek çok şey sayılabilir.

Kadının uğradığı haksızlıklardan sözetmek ve onları savunmak elbette gereklidir ama bunu direkt erkeğe yüklemek de çok doğru bir yaklaşım olmayacaktır.

Ve bu kadın hakları denilen kavram öyle yanlış empoze edilmiştir ki, aslında kadının görünmez şiddetine maruz kalan erkekler bile o hakları savunmak zorunda bırakılmıştır.

Kadın ne kadar insansa, erkek de o kadar insandır.

Ve bence ikisi de eşit derecede suçludur..

Link to post
Sitelerde Paylaş
Hacı'ya katılıyorum, insanların kadın-erkek ayrımı olmadan hakları olmalıdır. Kişinin kendi bedeni ile ne yapacağına karar vermesi de bu hakların içindedir, konu fuhuş da olsa kürtaj ya da ötanazi de olsa böyledir. Bunu söylemek tüm kadınları ya da tüm erkekleri aşağılamak değildir, tam aksidir. Bunların illegal hale getirilmesi de bence yanlıştır.

Astur,

Kürtaj ve ötenazide kişi kendi bedeni ve hayatı hakkında karar verir ama fuhuş ayrı birşey. Fuhuşta senin bedeninle ilgili kararı sen değil, ''müşteri'' veriyor. Fuhuş denen şey zaten para karşılığı kendi bedeninin kontrolünü başka birine devretmek değil midir? İyi düşün...

Link to post
Sitelerde Paylaş
Gurur ve onur var ''çok şükür''. Tamam, bir daha sana hiç yazmam. Bu iletinle birlikte sen de benim sinirlerimi bozmaya başladın çünkü.

O zaman IfeelGood'a sorayım. Madem ''fahişelik profesyonel bir meslektir'' ve onlardan bu ''hakkı'' almamak gerekir, o halde;

1)Kadın pazarlamacılığının da ''profesyonel bir meslek olarak'' meşru kabul edilmesi konusunda ne dersin?

2)Devletin, işsiz kadınları bu ''profesyonel meslek kolunda'' istihdam etmesine ne dersin?

Freddie,

Bu mesleği yapmak isteyen, tercihini bu yönde kullanmak isteyen kadına bu hak verilmeli ve meşrulaştırılmalıdır.

Cinsel hastalıkları ve sapkınlıkları önlemede çok yararlı olacak, sokaklarda fuhuş yapılmayacak, fahişelerin tüm sosyal hakları sağlanmış olacaktır.

Tümü vesikalanmalı sigortalanmalıdır mesela.

Onlar bu haliyle daha fazla ezilip sömürülüyor, bunu göremiyor musun?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Normalde kazanabileceginden cok daha para kazanmak icin bu isi yapan hayat kadinlari (yani sirf cok para icin) icin "haklari var" diyebiliriz belki, cunku alan memnun, satan memnun.

Ancak bu ise zorlanan veya ac kalmamak icin fahiselik yapanlar icin boyle diyemeyiz.

Ve de unutmayalim ki, fahiselik sadece seks yap - para ode seklinde yapilmaz. Para icin daldan dala atlayan kadinlarin da pek farki yoktur. O yuzden cok belirsiz bir konu, yani gri tonlar agir basmakta; siyah-beyaz bir sekilde gorulemez bence.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Fahişelik yapan kadınların büyük çoğunluğu bilinçli olarak yaparlar bu işi.

:blink:

ben fahişe olacağım diye yola çıkanını görmedim.

bazı kadınlar menfaat için belli sayıda kişinin altına seve seve yatabilirler ama

parasını veren herkesin altına yatma meraklısının sayıca fazla olması pek olası değil.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Normalde kazanabileceginden cok daha para kazanmak icin bu isi yapan hayat kadinlari (yani sirf cok para icin) icin "haklari var" diyebiliriz belki, cunku alan memnun, satan memnun.

Ancak bu ise zorlanan veya ac kalmamak icin fahiselik yapanlar icin boyle diyemeyiz.

Ve de unutmayalim ki, fahiselik sadece seks yap - para ode seklinde yapilmaz. Para icin daldan dala atlayan kadinlarin da pek farki yoktur. O yuzden cok belirsiz bir konu, yani gri tonlar agir basmakta; siyah-beyaz bir sekilde gorulemez bence.

Peki bu durumu düzeltmek için ne teklif ediyorsunuz?

Her türlü insansal etkinlik kusurludur.

Bana ideal bir insansal etkinlik gösterebilir misiniz?

Link to post
Sitelerde Paylaş
Sevgili Haci,yorumlarinizdaki celiskileri göstermek istedim.Amacim sizinle polemige girmek degildir.

Kendi verdiginiz cevaplarinizda celiskilere düsmüssünüz.Söyleki;

İnsan kendi vücudunu satma hakkına sahiptir.

demissiniz,ardindan

Bayanlar burada bir tuzağa düşürülmektedirler.

Insanlar kendi vücudunu satma haklarina sahiptir diyelim,tamam.

Peki sizin deyiminizle tuzaga düsürülen bayanlar,bu zorla tuzaga düsürülenler tarafindan vücutlarini satmak zorunda kalarak,"kendi vücudunu satmak hakkindan" muaf olmalari gerekmezmi?

Yani hem haklari vardir,hemde tuzaga düsürülüyorlar.Tuzaga düsenler nasil bir hak arayisinda olacaklar?

Kadın hakları diye bir hak yoktur.

Demissiniz,ardindan

Bir insan vücudunu satarsa o insan bir commodity olur. Yani ticari bir mal olur.

Tamam,Kadin metalasti.Peki sizin yukarida dediginiz sekilde zorla metalastirilan kadinlarin hakki nasil savunulacak?

Seyircimi kalinmasi gerekiyor?

Kadin haklari diye bir hak nasil olmaz,olamaz?Hayvan haklarida olmasin,tüketiciyi koruma haklarida olmasin...vs,vs

Zorla kadinlari metalastiran sisteme karsi,recm´e karsi,erkek baskisina karsi,feodal yapidaki kadinlarin "Töre"cinayetlerine kurban gitmesine karsi ,kadinlarin toplum icindeki yasamlarini düzenlemesi icin,bir "Kadin Haklari"olmasi gerekmiyormu?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...